Eden dedi ki: 'lngilfere tek başına hava andlaşması yapmıyacak İngiliz Bakanı Eden bugün İtal ya Başbakanı ile Ramada görü - şecektir. Eden Fransadaki konuş- malarını Lonjraya bildirmiş ve talimat istemiştir. Fakat talimatı ancak İngiliz ka- binesinin toplantısından sonra a « Tacaktır. Dün de haber verdiğimiz gibi İngiltere ile Almanya arasında bir hava anlaşması mevzuu bahis de - ğildir. Ingiliz Bakanı Eden, Lo - karno anlaşmasını imza eden dev- letler de iştirak etmedikçe Alman ya ile İngiltere arasında bir hava anlaşması imzalanmıyacağına dair İngiltere namıma Fransaya teminat vermiştir. Eden Romaya niçin gitti Bu sabah gelen İngiliz gazete - lerinde okunduğuna göre, İngiliz Bakanı Edenin Pariste konuşur - ken birdenbire Romaya — gitmesi şöyle olmuştur: Önce, Romaya gitmek karar - lamış değildi. Eden Pariste ko - nuşup dönecekti. Fakat İtalyanın Uluslar kurumunu terketmesi yo - lundaki yeni bir — tehdidin önüne geçmek üzere — apansız Romaya gitmeği kararlaştırdı. Bu apansız emri, Ingiliz dış ba- kanlığından — almıştır. Kendisi Fransız bakanlariyle görüştüğü sı- rada bir haber gelmiş, Musolini ile bir mülâkat — tertib — edildiği söylenmiş ve Romaya — hareketi tebliğ edilmiştir. İtalya ile Habeşisatn arasında - ki münasebatın son gerginliği, Ha- beşistanda İtalyan — bayrağının yırtılmasından doğmuştu. İtalyanın Uluslar Kurumunu bırakması meselesine gelince bu- na “Affari Esteri,, isimli İtalyan gazetesindeki makale — buna se - beptir. Burada, İtalyanın Uluslar kurumunu hemen terketmek üzere oluşundan bahsediliyor. Ve Ulus- lar Kurumundan bir Avrupa dev - leti daha çekilirse, Uluslar Kuru- | munun “ölmüş,, demek olacağını yazıyordu. Ayni gazete, İtalya için Habe- şistan üzerinde bir manda salâhi- yeti istiyordu. — Uluslar Kurumu misakının muahedelerin tadiline işaret eden 19 uncu maddesinde bilhassa işaret eden “Affari Es « teri,, gazetesi demektedir ki: “Hükme kulak asılacak olursa sa, İtalyanın — Cenevrede hâlâ işi vardır. Aksi takdirde Cenevre - nin hattâ 25 Ağustostaki konsey topalntısına İtalyanın iştirakinde fayda yoktur..,, Yeni İngiliz kabinesinin Uluslar Kurumu işleri bakanı olan Ede - nin bu işle uğraşmak üzere Roma- ya gitmesi beklenirdi. 900 kilometrelik “ötomobil yarışını Monthlery, 24 (A.A.) — Fran -» sa otomobil kulübünün — büyük mükâfatını, Mercedes, Benz mar- kalı bir otgmobil ile — Caracciola kazanmıştır. Careciola, 500 kilometrelik me- safeyi, saat birbiri üzerine 124,571 kilometre olarak almış, gene ayni markalı — otomobiller içerisinde fon Brauçiç ikinci, Fagioli dör - düncü, Maserati markalı bir oto « mobil de Zehender üçüncü gel - mişlerdir. Italyanlarla Habeşleri uzlaştırmak üzere Lehdra, 24 — Deyli Ekspres ga- zetesinin verdiği bir habere göre İngiliz nazırı Lord Eden tarafın - dan İtalya hükümetine verilen tek- lifin esası şudur: İngiltere “Habeşistan üzerin - deki meşru âmalini,, tatmin etmesi için İtalyaya müzaheret — ede - cektir. Buna karşılık İtalya silâh- la taarruza geçmemeği taahhüd e- decektir. “İtalyanın meşru âmali,, şun - lardır: Eritre ile İtalyan bağlayan bir hakkı; Ogadenukdaki bazı su kaynak- lariyle otlaklardan istifade etmek hakkı; Şimalde pamuk yetiştirme işi - nin inkişafına imkân verilmesi.. Bu haklar üç taraflı 1906 mu - ahedesinde kısmen tanımıştı. 1925 muahedesi de şimen - difer yapılacak bir araziyi, İtal - yan nüfuz mıntakası olarak tanı - mıştı. Somalisini şimendifer inşası Deyli Eksprez, İtalyaya verilen | bu imtiyazlara mukabil İngiltere - nin Habeşistana denizde yeni bir mahrec vermesini muhtemel gör- mektedir. Londra, 24 — Taymis gazetesi- ne Kahireden bildiriliyor: İtalyanın şarki Afrikada büyük bir ordu bulundurmak için ne ka- dar müşkülâtla karşılaştığını an - latmak üzere yalnız şu misali söy- lemek kâfidir. İtalyan gemileri su almak için 350 mil mesafe katederek Masana dan Port Sudana gitmektedirler. Sudan resmi mahafili, Habeşis- tanın Sudandan yaptığı ithalâtın son zamanlarda pek çoğaldığını bildirmektedirler. Bilhassa araba çeken hayvanlarla buğday satın alan Habeşistanın Sudandan şim- diki ithalâtı geçen seneden elli mis li fazladır. italyanlar yeniden | asker gönderiyor Ajans haberleri ttalyan—Ha - beş harbinin gittikçe yaklaşmak: ta olduğunu bildirmektedir. Taze İtalyan kuvvetleri doyu Afrikas> na yeniden gönderilmektedir. Napoli, 23 (A.A.) — Gango vapu ru 29 sübay, 50 küçük zabit ve 1800 asker ve önemli savaş gercç (vasıta) lariyle Massassoua'ya ha- veket etmiştir. Confideuza vapuru da beygir ve ağır savaş gereçleriyle doğu HABER — Akşam Postası abah Gazeteleri ne diyorlar? KURUN — — Başyazıcısı M. Asım Us, üç yıllık hava plânından bahse- den yazısında hükümetin yaptığı plâ- | nin çok yerinde olduğunu söyledik - ten sonra diyor ki: Bir hava ordusunu yaktan var e- debilmek için de hem para, hem za- man lâzumdır. lsmet İnönünün uyandırıcı sözleri bütün ulusu — ayaklandırmıştır. Bir | yandan Türk ulusu hava ordumuzu kurmak için üzerine düşen fedakâr- lığı yaparken, öbür yandan da hükü- met üç yıllık — plânı tatbike girişe - cektir. En çok 1938 yılı sonlarında öz yür- dumuzun uçağile bezenmiş bulunacaktır. CÜMHURİYET — Yunus Nadi baş yazısında atıldığımız tayyare sava - şında muvaffak olabilmemiz için ya - pılması lâzungelen şeylerden bahse » derken diyor ki: Tayyareyi kendimizin yapacağımı - zı şimdiden programımızın en baş tar rafına geçirmiş olmalıyız. Bunun i - çin fabrika ve lâboratuvar isleriz, ve nihayet kendi âleminde bu bilgiyi de7 rinleştirecek bir akademimiz olacak - tır. Akademinin türlü yolunda çalı - şacağız, lâboratuvarın var bilgileri kendi tecrübelerile saklarken bunlara venilerini katmaya uğraşacağını ve € ger olaganlığı varsa yeni buluşlar ya- pacağını söylemeye yer bile yoktur ve olaganlığı vardır. Başbakan General İsmet İnönünün hava tehlikesini karşılamak üzere or- taya attığı teklifin vardığı — manliki ve tabti sonuç budur. Tayyare — işini tamamlıyacağız, Bu şüphesiz. — Fakat biz biliriz ki memleketin koruma kuv- vetleri biribirini tamamlar: — Bunları en tam kılacak yola — gidecek bütün silâhlarımızı kendimizin yapmaklığı - mızdır. Millet — namına bir gün dahi kaybetmeksizin hemen bu yola dökül - havası beş yüz yeni harp j mesini hükümetten olanca önemle is- tiyoruz işte. TAN — Ahmet Şükrü Esmer Ja - gponyanın üç amacı adile yazdığı baş yazıda Japonyanın genişlemek yolun- da tuttuğu yolun yarısında olduğunu söyledikten sonra diyor ki: Japonyanın üç amacı vardı: 1 — Mançuryada yerleşmek, 2 — Çini ele geçirmek, 38 — Sakalin adasının kuzey taraf - larını almak.. Japonyanın Mançürya — üzerindeki hâkimiyeti artık su götürmez bir şek- le büründükten sonra şimdi de kuzey Çini ele geçirmek niyetindedir, Çin Uluslar Kurumundan Mançür- ya hâdisesinden sonra artık ümidini kesmiş bir halde olduğu için Japonya ile olan davasını da kendi konuşmala- rile halle gidiyor. Afrikasına gitmiştir. Adis Ababa, 23 (A.A.) — Ha- beş hükümeti Habeşistanın sefer- berlik yapmakta olduğuna dair o- lan yayıntıları (şayiaları) yalan- lamaktadır. Resmi — çevrimler Habeşir?anın uluslar sosyetesi kon- seyine baş vurarak durumu ince- lemek için nötür (bitaraf) gör- menler gönderilmesini istemiş ol- duğunu hatırlatmakta:lır. SON DAKİKA Adisababa, 24 (A.A.) — İm- parator Haile Selâsiye, Matin ay- tarına (muhabirine) şunları söyle- miştir: “Harba tutuştuğumuz takdirde komşu islâm ülkelerinden maddi yardım göreceğimiz — bir sanıdan (zandan) ibarettir. Kimseden bir şey dilemiş değiliz. Eski Türk generali Mehmed Vehib burada - dır. Fakat söylendiği gibi Habeş | ordusunda komutanlık (kuman - danlık) etmiyecektir.. Masrafı bizim tarafımızdan ö- demek üzere, nötr bir heyetin buraya gelip de, İtalyanın sandığı gibi, saldırıma hazırlanmadığımızı yerinde gerçinlemesini (tahkik et- mesini) istiyoruz. Habeşistanın barışsal niyelterini bir kere daha isbat etmek için bu önergeyi yapı- yorum.,, Avcılık notları: 24 HAZİRAN — 1935 Yaban ördeklerinin gairb ve meraklı yaşayışı Yaban ördeği diyip de geçme- yin, Bunların da türlü türlüsü var. Ülkemizde bulunanları avcıları - mız başlıca iki cinse ayırıyor ve bunları kıymetli ördekler, değer- siz ördekler diye ayrı ayrı adlar- la çağrıyorlar. Kıymetli ördeklerden bizde bulunanlar: Yeşilbaş, Tekir, Ka- dın ördeği (buna çift çığrıkçın da denir) ve Fiyo.. Kıymetsizlere gelince, testere burun, Kaşıkçın, — Sütlabi, Elma baş ve Patka'ları sayabiliriz. Pat- kalar da Zülüflü — Patka, orman Patkası, Paspas vesairedir. Bir de Sakarımki ördeği vardır ki buna ayrıca Kara ördek de deniyor. Su kıyılarımızda ve göllerimiz- de bulunan yaban ördeklerinin adlarını böylece saydıktan sonra asıl yazımızın mevzuuna gelelim. Geçen gün size haydut kuşlardan | sorguçlu bıldırcın ördeklerindea bir çift yuva yapmışlardı, Buraya daha bir yumurta yumurtlar yu- murtlamaz bir çift kadın ördeği | hemen yuvaya saldırarak bir kaç bahsetmiş ve gügük kuşlarının | hiç zahmet çekmeksizin ve kuluç- | kaya yatmak yorgunluğuna kat- lanmaksızın - civcivlerini başka kuşlara nasıl yetiştirttiklerini an- latmıştım, Böyle madrabaz — ve a gelatilasşbar yalanedermadanider gil, su kuşları arasında da vardır ve bunların düşmanlarının başlı- caları da gene kendi cinslerinden- dir, Su tavuğu, en büyük yumurta hırsızlarından biridir. Bütün gü- nünü muhafazasız yuvaları ara - makla geçirir. Geçen yıl İzmit körfezine Ye- şilbaş cinsinden, şimdiye kadar Türkiyede görülmemiş gayet na- dide bir cins gelmişti. Bu ördek deniz kenarında kalmış, yuvasını kurmak için Sapanca gölüne ka- dar uzanmıştı. Meraklı avcılar bu- nun burada yumurta yapmasiyle üreyeceğini sanmışlardı. Halbu ki su tavukları, rahat bırakmamışlar ve bütün yumurtaları çalarak ye- mişlerdi. Hırsızlardan birisi de kadın ördeği denilen soydur. Bu kuşlar çok kincidir ve başkalarının gelip kendi mıntakalarında yuva yap- malarına hiç müsande etmezler. Çekmece gölü kıyısında tepesi | 6000000 ecnebiyi Amerikadan dışarı çıkarmak istiyorlar Amerikadaki işsizliği kısmen hafifletmek için altı milyona ya- kın yabancınım Amerikadan çıka - rılması hakkında projesini 155 birlik kabul etmiştir. Bu 155 birlik beş milyon — kişiyi temsil etmektedir. Saylav Dies, Amerikan kongre - sinde 155 kişinin de bu projenin taraflısı olduğunu söylemiştir. Bundan sonra — hiç bir yabancı Amerikalıların başarabilecekleri işelere tayin edilmiyecektir. HABER — Amerikada en esas- | | dakika içinde yuvanın altını üstü- ne getirmişlerdi. Ancak bıldırcın ördekleri yirmi dört saati geçme- den yeni bir yuva yapmışlar bu sefer birisi uçtu mu ötekisi oturup yuvayı beklemiş ve böylece düş- mana karşı yuvayı muhafaza et- mişlerdi. Kılkuyruk dediğimiz ördekler yuvalarından çıkarken yumurta- larını şu yosunu, yaprak, çalı çırpı ile örterek gizlerler, Fakat su tavukları ve kadın ör- dekleri pek cingöz ve dolma yut- maz olduklarından bekçisiz bıra- kılan bu yuvaları bulmakta güç- lük çekmezler. Avcılar yuva yüzünden yaban ördekleri arasında kanlı kavgalar olduğunu çok defa gör- müşlerdir. Hele dişi ördekler yu- murtalar için aslanlar gibi dövü- şürler ve ekseriya da düşmanı ka- çırmakta muvaffak olurlar. Böyle kavgalardan bir tanesini ben gö- zümle gördüm. Bir yuvayı yağma için sinsi sinsi bekleşen iki su tavuğu yuva sahiplerinin uzaklaştığını görünce hemen çullandılar, meğerse ayni maksadla pusuda duran bir çift de kadın ördeği varmış. Bunlar da saldırmakta gecikmedi, Şimdi dört yağenaer hersız. arasıında gü- rültülü, patırdılı bir dövüşme baş göstermişti. Gürültüye başka ör- dekler de koştu. Çok geçmeden yuvanın temelleri gevşedi ve ye- rinden koparak suya düştü; fakat batmadı su yüzünde sürüklenip gidiyor, ördekler de boyuna biri- birini gagalıyor, kanadlariyle vu- ruşuyorlardı. Bu kertede yuvanın asıl sahipleri, gittikleri yerden döndüler ve yuvalarının acıklı du- rumunu görür görmez öyle bir saldırdılar ki yabancı kuşların hepsi az zamanda çil yavrusu gi- bi dağıldı. Erkek ördek su tavuklarının birinin peşinden giderken dişi de yuvayı gagasiyle eski yerine sü- rükledi ve yeni baştan tamire baş- ladı. Şehirde gördüğünüz ehlileşmiş ördekler Yeşilbaşların azmanları- dır. Beyazlarda da Macar tohumu karışıktır, Â E. l işleri öz Amerikalılara vermek yolunda eskidenberi — bir teamül | vardı. Meselâ bankalarda yüksek saylav Diesin | ve esaslı yerleri daima öz Ameri- kalılar alır ve müteferrik — işler başkalarına verilirdi. — Amerika, yabancılara karşı işlerini kıskan - mağa, ilk muhaceret — takyidatını koyduğu zamandanberi başlamış - tır. — Önce dışarıdan içeriye ya - bancı gelmesinin önüne geçmeğe çalışan Amerika, bugünkü plânla- riyle içeriden de dışarıya — doğru yabancı çıkarmağa başlamış olu -