13 HAZIRAN — 1988 Hususî Liselerde Niçin resmi liselerden daha kolay sınıf geçiliyor? iki gün evvel matbaamıza bir :klı. grupu gelerek bizi fevkalâ - | #alâkalandıran mühim bir şikâ - | "*tte bulundular. | — Talebeler dediler ki: | , — Biz İstanbuldaki resmt lise - stden birinin son sınıf talebeleri - Tiz. Şimdiye kadar sınıf imtihan- | *tmzı bitirdik, olgunluk imti - ı;w anlarına girmek için çalışıyoruz . | lî'llıiıde olgunluk imtihanıma an - | “Ak Eylülde sınıf imtihanını ver - & sonra girebilecekler, yani le kalanlar da var, Arkadaşlarımız - olduklarından d_*İer mekteplerdeki imtihan va - iyetini tetkik ettik. Şöyle netice - vardık : İstanbul erkek, Kabataş, Hay - İstanbul — kızliselerinde benin ancak yüzde 20 si doğ - 'udan doğruya geçerek — olgunluk Tetihanına girebilmek hakkını ka- %ı.ludır. Yüzde 15 i doğru - dan doğruya sınıfta, diğerleri de Tuhtelif gruplardan ikmale kal - Tuşlardır. Biz bu neticelere itiraz etmiyo - 'üz, Bir sınıf için pekâlâ normal Teticelerdir. Halbuki hususi liselerde talebe- "in yüzde 70 - 80 i doğrudan doğ- ;"!ı sınıf imtihanlarında muvaf - Ak olarak olgunluk imtihanına firmeğe hak kazanmışlar; ve bazı- '*'ııd. hiçbir talebe — doğrudan ya sınıfta kalmamıştır. İşte bizi müteessir eden nokta _Nur. Hususi liselere giden tale- Şin bazıları şüphesiz, husust bir görmek için oralara gidiyor. Fakat resmi mekteplerdeki bir : h'îtılel'ımin de karnesindeki nu- Te vac, Te yok maraların kırık olduğunu görünce hususi liselere koştuğu, sır değil - dir. Mesalâ bizim sınıfımız sene başında 80 kişi iken sene sonunda 60 a inmiştir. Yani 20 zayif talebe resmi mekteplerde muvafafk ola - mayınca hususi liselere gitmişler - dir. b Husust liselerin hocaları da bi - zim hocalarımızdır. Resmi mek - teplerde bir kaç boş saat — bulan muallimler hususi liselerde de ders vermektedirler. Şimdi ayni muallmilerden ders gören ağni talebeler resmi liseler - de ne için muvaffak olamıyorlar da hususi liselerde “muvaffak,, oluyorlar?. Resmi liselerde ikmale — kalan bizler, husust liselerden bol numa- ralarla geçen talebelerle imtihan olmağa hazırız.. Bu haksızlık de - ğgil midir?.,, Talebelerin sözleri hakikaten üstünde durmağa değer bir haki - Maalesef bazı hususf liselerde talebeye karşı müsamaha yapıldı- ği muhakkatır. — Bu şekilde bilgi farklariyle üniversiteye giren ta - lebeler, ilme hizmet edecek yerde üniversiteye — yük olmaktadırlar. Neticede ortaya eheliyetsiz ve işsiz kalmış gençler çıkmakadır. Bumnun zararı yalnız o talebele - re ve velilerine değil, ayni zaman- da memleketedir. Böylece seviye itibariyle resmi liselerden daha düşük olan talebe- lere hususi liselerde müsamaha e - dilmesinin önüne geçmek kat'i su- rette lâzımdır. » Sir buçuk gram ağır- lığında bir motör Viktor Nikitaçenko adlı 16 ya - ı—*İlIıiı-S.rıvyecçocıılu bütün a - h'hblıîr buçuk gram olan min - :::l bir motör yapmıştır. Bu mo - iki voltluk bir batarya işlet - Tektedi, ir. şhdiyq kadar dünyanın en kü- î—dm sayılan makine 7 gram .'*lı_md. idi ve Amerikalı Ema - & Kamm tarafından yapılmış - ; hşı.mm'm motörü 58 parçadır. Wnki Nikitaçenkonun yaptığı 'de yalnız 40 parça vardır. w'u t parçalarını ve teferrü - Rörebilmek için pertavsızla &, lâzımdır. Okranyanın fi- “""ldemüi motörü muayene et - Nj“;! çocuğa ihtira beratını ver - ' gA â e Altı yaşında bir bestekâr Ği" Nazirova adlı kızcağız y 4 şehrinde musiki mektebinin k'd. ir. Altı yaşmda olduğu ş,_:oıın ve Çaykovski'nin &« hj ni mükemmel çaldıktan baş- ibh"kliıi de eserler yaratmakta- 'a İlk bestelediği parçanın adı » dır. İkinci — eseri bir ma- Avasıdır. ve bunu dram mu- Türkmen Cafer Caferlinin yıl dönümünü — anmak İş öttelemiştir. Kendisine ders te olan profesörlerin de - diklerine göre; genç Emirenin mu- sikiye karşı sünomal (harıkulâde) istidadı vardır. 12 rnlıyo:'ıenellk örümcek! Kuvinzlandda toprakların altın- dan bir kehribar parçası çıkarıl - mıştır. Taşın ortasında ayaklari- le bir sinek kavramış vaziyette bir örümcek gömülüdür.Bulunmuş ol- duğ toprak tabakasının teşekkülü- ne göre bilginler bu — örümceğin bundan 12.000,000 yıl önce kehri- bar taşıma gömülmüş olduğunu he- saplamaktadırlar. <- Yüz yaşında evlemiş Belgradın yanı başında Zvorin -« ka köyü vardır. Burada Mujo Sul- jkanoviç adlı birisi evlenmek — su- retiyle yüzüncü doğum yıl dönü - münü kutlulamıştır. — Aldığı gelin altmış yaşında bir dul kadındır , Erkek vaktiyle bu kadınım annesi - le bir mektebe devam etmişti. Kralın yıldönümü ve Romanyada af Bükreş (Hususi) — Romanya Kralı Karlonun tahta çıkışının be - şinci yıl dönümü dolayısiyle, bir kaç yüz mahpus bırakılmıştır. Bi fyo mahsulü Eylül sonuna kadar depolara teslim edilecek Uyuşturucu Maddeler İnhisarı, afyonlarımızın bugünkü ekim, alrm ve ihrac işlerine bir düzen verilinciye kadar bu yılın yeni ve geçen yılların eski — mahsullerini koymak üzere İstanbulda iki ve İzmirde bir afyon deposu açmıştı. Yeni mahsul yalnız İstanbuldaki depoya, eski mahsul da hem İstan- buldaki, hem de İzmirdeki depoya konulacaktır. Uyuşturucu Maddeler İnhisarı - nın bu hususta tesbit ettiği şartla- ra göre, ellerinde afyon bulunan - lar bu malları, satmadıkları tak - dirde, 30 Eylül 935 akşamına ka - dar depoya sokmuş — olmaları lâ- zamdır. Bundan sonraki mallar kabul e- dilmiyecektir. İnhisar, 1 Teşrini- evvel günü o günkü piyasa üzerin- den afyonlarda — bulunan morfin derecesine göre bunlara genel bir değer koyacaktır. Bu değeri ka - buletmeyenler — mallarını alarak ertesi yıla bırakmakta serbest bu- lunmaktadırlar, Depoların ve si - görtanm tutarmı inhisar ödeye - cektir. Bu mallar depoya — alındıktan sonra devlet bunların ne olacağı hakkında genel bir karar verecek- tir. ASA Elmas kaçakçılığı davası Bundan bir müddet evvel güm- ük sekizinci ihtisas mahkemesin - de elmas kaçakçılığından mahke- meleri yaprlan elmasçıların kararı temyiz tarafından tasdik edilmiş - tir. Dün sabah beraet eden elmasçı Yani Mavramatiye malifkemede bulunan elmasları geri verilmiş - tir. e iiliki Inhisar memurlarına 50000 ilra ikramiye İnhisarlar idaresince her sene çalışkan memurlara dağıtılmakta olan ikramiye bu sene de verilmiş- tir. Dağıtrlan ikramiyenin miktarı 50 bin liradır. İkramiyeden yüksek maaşlı şefler ile kısrm ve şube â - mirleri istifade — etmemişlerdir. Dün memurların bir çoğuna maaş- larının nısfr nisbetinde ikramiye - leri verilmiştir. En fazla ikramiye alanlar mülhakattaki memurlar - dır. 80.000 lira Vergi kaçakçılığı yapan bir firma Gümrük muhafaza ve maliye teşkilâtı — tarafından bir makarne fabrikası işle- ten bir firma aleyhine 80 bin liralık vergi kaçakçılığı yapmak ve muafiyetten istifade — ederek memlekete getirdiği muvazaalı şekilde devretmek suçundan takibat ya - pılmaktadır. Bu firmanın Zindankapısında - ki fabrikasma haciz konulmuş - tur. isinideer Aldatan satıcıyı zabıta yakaladı Ali Oğlu — Satı isminde birisi dün saat on altıda Yemişte Keten- ciler caddesinde dolaşırken Edir - neli Yuda kızı Roza önüne çıkmış, satılık bir muşamba olduğunu söy- lemiştir. Satı Roza ile — bayli pazerlık etmiş, bu arada bir kaç kişi daha muşamba ya istekli çıkrvermiştir. Uzun süren bir pazarlıktan sonra Satı muşambayı 15liraya almış pa- rasını da peşin vermiştir. Satı muşambayı biraz sonra bir arkadaşına göstermiş, aldatı!ldığı - nı öğrenmiş, zabrtaya müracaat e - derek şikâyette bulunmuştur. Roza ile ortakları olan — sahte müşteriler Kadri, Şerif, Ahmed yakalanmıştır. Muşambanın ancak 6 lira edeceği anlaşılmıştır. eç oLİ/TE) Eşyasını isteyince Taksimde oturan Hasan evvelkce oturduğu kırlangıç sokağında 14 numaralı eve gitmiş, evvelce bi - raktığı eşyaları istemiştir. Bu yüz- den ev sahibi Faizle — aralarında kavga çıkmış, Faiz keserle Hasanı başmdan yaralamıştır. — Yük meselesinden Kızıltoprakta Kalamış - iskele - sinde hamallık eden Abdülkadirle sandalcı Osman yük meselesinden kavga etmişler, Osman yumrukla Abdülkadiri fena halde dövmüş - tür. Çocuğun marifeti Kasımpaşada Küçük Piyale ma- hallesinde Eşref Paşa yokuşunda Seherin 34 numaralı evinde beş yaşında Hasan bahçedeki talaşları tutuşturmuşsa da çabuk söndürül - müştür. Damarları kesildi makineleri| çıkışı (ihracı) işi başkalarma | başladı. ihracı Hükümet, taşıma parasını ucuzlatmağa çalışacak Her yıl kış mevsiminde gürültü- sü yapılan, fakat yazın hiç ses sa » dası çıkmayan yaş meyvalarımızın bu yıl ilk defa Zararı da göze alan bir firma , Almanyadaki şubesine tayyare ile çilek ve trenle turfanda patlıcan gönderdi. Kaysı, şeftali ve armud gönderilmesi için hazırlıklar ya - pılmaktadır. Fakat dış memleketlere tayyare ve trentaşıma — parasında esaslı bir indirme yapılamamış olması para bakımından — çok cılız olan Türk çıkış tecimlerini (ihracat ta- cirlerini) çabuk bıktıracağa benzi- yor. Öğrendiğimize — göre devlet de bunu göz Öönünde tutarak işe önemli ve çabuk bir çare bulmağa çalışmaktadır. Bunun için de Ba - yındırlık Bakanlığının da Avrupa tayyare nakliyatı işleriyle uğraş - ması şekli düşünülmektedir. Avukatlar dere- celere ayrılıyor İstanbul avukatlarını yeni ka - zanç vergisi kanununa nazaran a. lacakları derece meşgul etmekte - dir. Yeni kanun avukatları 10, 30, 80, 200 lira olarak kazanç vergi- sine tabi tutmaktadır. Bunun hari- cinde fevkalâde bir derece var - dır. Bu avukatlar 1000 lira vere- ceklerdir. Baro reisi Hüsnü Fehmi, dün Ankaraya gitmiştir. Baro avukat. larmmın derecelerini tayin edecek, vergi buna göre verilecektir Kladüğlna, Kadın yüzünden Biribirini yaraladı Gazete satıcılarından Muhid - dinle Vedad dün gece Çemberli - taşta bir kadım yüzünden kavga - ya tutuşmuşlardır. Kavga birden - bire şiddetlenmiş, Muhiddin kun- duracı bıçağı ile Vedadı —üç ye - rinden yaralamıştır. Yaralı Cer - rahpaşa hastahanesine kaldırılmış, suçlu yakalanmıştır. : deri temizlerken bıçak sağ elinin Gazlıçeşmede Kâzımın deri fab- | üç damarını kesmiştir. Haşim Er - rikasında amele Haşim dün akşam | meni hastahanesine yatırılmıştır . ŞEHRİN DERDLERİ Harbiyelinin iki şikâyeti Harbiyede “Cedidiye,, sokağında 94 numarada otu- ran Murad anlatıyor: — İki şeyden şikâyetçiyim: 1 — İsmi “Cedidiye,, olmasına rağmen belki yapıl: dığından beri tamir yüzü görmiyen sokağımızdan.. Yeni çeri tabirinde yeni kelimesi olmasına rağmen hiç de ye- ni olmadığı gibi “Cedidiye,, nin mânası da yeni olmakla beraber Abdülmecid kadar eskidir. Bu sokakla berbatlıkta müsabakaya bir tek sokak gi- rebilir. O da bizim sokağı tramvay ecaddesine bağlayan İcadiye sokağı, Semtimiz Harbiye gibi — şehirin en mamur, en mo- dern bir semline on adunlık mesafede bulunduğu halde gdd DA SAA İ e AA A aai bu derece berbat olması şaşılacak şeydir. 2 — Su idaresinden.. Biz her ay su parası olarak ter. kosa üç, dört lira veririz. Fakat bu ay para için gelen memur bizden aşağı yukarı her ay verdiğimiz paramrın dört misli kadar bir para istedi. Saatte bir Falan olduğu zannedilmesin, yalnız bizden değil, bütün mahalle halkından ayni nisbetüzeriden para istenmekte bozukluk dir Memura bunun sebebini sorduğumuz vakit cevaben nt söyledi. sular idaresinin yeni borular döşediği için fazla 'paraya ihtiyacı olduğunu, ve bundan dolayı fazla para alındığı- Bu hareketin ne derece kanuna uygun olup olmadığı meydandadır. İşte iki şikâyetim bundan ibarettir.