Yazması benden : A, Bizde atletizm Geçen hafta bir atletizm bayramı Yaptık ve bu bayrama da 3 Yunanlı atlet davet ettik. Kendi memleketimizde, kendi saha- Muzda, kendi seyircilerimiz önünde yaptığımız bu müsabakalarda komşu- Muz Helen ulusundan bu üÜç atlet bizim ayrı ayrı düzinelerle adam Soktuğumuz müsabakaların hangisi- he girdilerse bizi geride brraktılar, ve hep birinciliği aldılar.. Senelerden beri, daima ikiden ek- sik antrenör bulundurmayan, ve bun- lara ayda en az dört yüz liradan faz- İa avuç dolusu para veren, bizler için ne aet bir neticedir bu.. ...» Sporun temeli olan atletizm işi, bizde en fena bir şekilde gidiyor. Dev letin yaptığı bütün fedakârlıklara, Çifte çifte antrenörlere rağmen iler- lemiyor, (tersine akan bir nehir) gibi Reriliyoruz. Kabahat hiç bir faaliyet göster. Miyen atletizm idarecilerinde mi? Yoksa antrenörler mi bir işe yara- Mmaz? Burasını bilmiyorum!.. Fakat ortada olan bir hakikat Yardır ki, o da bugün elimizde bulu- han bir kaç nazlı! atlet, bugünkün- den belki beş kat daha fazla faâliyet- Bösterilen., ve o zaman tek bir antre- hörü bile bulunmıyan, 5—İ sene - ev- velki devirden kalmış, o zaman yetiş- Miş olanlardır. 'ugün hâlâ o devrin yetişenlerini, me- Selâ: 100 metrede Semih'i, 200 metrede Mehmed — Aliyi, —yarım — mukave < Met koşularında 35 yaşmımı aşan e- Ni Haydarr rahat rahat geçecek adam “>eliştitemiyoruz.. n Haydi yüksek derece alan atldl. lerden —bu bir istidat meselesidir— diyip geçelim, fakat, o zamanlar yü lerce atletimiz varken, bugün elimiz- de bunun yarısı bile bulunmadığını hasıl izah etmek kabil olur! Ben bu sualin cevabını bulama- Belki Sayın — atletizm — idare- tilerimiz bulmuşlardır?! » * . Atletizmde bu durgunluk, bu be- Ceriksizliğimiz yetmiyormuş gibi, bir de Balkan oyunlarını bu sene burada Yapmağa kalktık. Ve aylardan beri e hâlâ bir koşu pisti meselesini hal- İedemedik. Daha bir hafta evvel, topu üç Yu- hanlı atletin allak bullak ettiği, mü- Sabakayı hatırlıyorum — da, yüzlerce Yabancr atletin iştirak edeceği Bal- N oyunlarında, kendi yurdumuzda, kendi sahamızda kendi gözlerimiz ö ihde uğrayacağımız ağır mağlubi- lerin bizler için ne kadar hazin Olacağını düşünüyorum. & Ha Türkiyede hakiki bir sgpor faaliye- Uyandırmak isteniyorsa, evvelâ bu tamamen ölmüş bulunan atletiz- İzi canlandırmak İâzımdır. Bu Tü Zor bir iş olmıyacaktır. Çünkü bi"’k genci bu işi başaramıyacak ka- Yette değildir. eter ki, atletizm işlerini idare Beti ler uykudan uyansınlar, büyük 'bf;"' bugünkü atletizm vaziyetinin İt Zünü, feci vaziyetini, ve bü iş » *rse memleket sporunun kazana- faydaları anlatsınlar, onlardan İt istesinler.. Gençlik arasında ©- Arda, klüplerde atletizmin büyük dandası yapılsın... tk sporuna bağlı herkes bu Üükseltmek için fedakârlık ederek Sam, ti Mimi “kun, 'li(ıh artık, hiç olmazsa kendi top- r—ı"llllldı. bizden, en iyisinden en Üen hıl kadar düzinelerle adam gi- l.“. ir Şampiyonada, üç yabancı at- eg ÇH*T girdikleri müsabakada - biz- " fam bir hezimete uğratmasını İyelim., — » İzzet Muhiddin APAK Mektar Besimi ve yüksek - atlamada | V ZÜELĞ e e Seged ilk maçını yarın Dört gündenberi şehrimizde bu- lunan Macar Seged takımı, yarın ilk maçını Taksimde, Galatasaray—Be- şiktaş karışık takrmıyle yapacak. W * Futbolda hakikf bir kuvvet olan Macarların karşısında, bu iki kıy-| metli klübün çıkaracakları karışık takım nasıl bir netice alacktır, bu hakikaten merakla beklenmeğe değer | bir hâdisedir. Galatasaray—Beşiktaş karışık ta- kımı, eğer iki tarafın da bütün oyun- cuları oynayabilseydi, zor yenilir bir kuvvet olurdu. Bir taraftan Hakkı, Nuri, bir ta- raftan da Fadıl gibi bazı elemanla- yın kadroda yer alamadığı düşünü- lürse takımım küvvetten biraz kay- | bettiği anlaşılabilir. Bizce yarın çıkacak tâkrm en iyi şu şekilde olabilir. Avni—Mehmed Ali, Lütfi—Hüsnü (Kadri) Ibrahim Hayrullah tHasan) Feoyzi Eşref (Danyal) Şeref Gündüz BILARDO: Sekizinci dünya 'bilârdo Bordo'da Vir müddetlen beri de- yam etmekte olduğunu geçenlerde yazdığımız sekizinci dünya bilârdo şampiy ve birincili e- 'çen ıınâeşığwguyî da İl&ğl' olan Fransız Albert almıştır. | Şampiyonun — bütün — müsabaka müddetince en büyük serisi 1386, en iyi vasatisi 500 ve umumi vasatisi de 61,28 olmuştur. Müsahakaya iştirak edenlerin aldıkları diğer neticeler a- şağıda gösterilmiştir. Domingo (İspanya) ikinci Butron (İspanya) üçüncü Ferraz (Portekiz) dördüncü Cote (Fransa) beşinci Altıncı, yedinci ve sekizinciliği de sırasiyle Holanda, İsviçre ve Belçika | bilârdocuları kazanmıştır. Moda olan dalış Yeni başlayan bu seneki deniz mevsiminde Avrupada, bilhassa İn- gilterede yukarıda gördüğünüz dalış moda olmuştur. Resimde meşhur yü- zücü Desjardins günün modası olan Bu kırlangıç usulü üzere denize da- larken görülüyor. Yükseklik 33 ka- demdir. Sallanmıyan bir atlama tah- tasından sıçramıştır. Başın biçimine dikkat ediniz. Kollar iki yana geril- miştir. Bacaklar vücuda bir hizada düz tutulacak... Zor iş amma, ne yaparsınız moda -bu.. Herkes tatbik etmeğe çalışıyor. Macarların ka şampıyonası Bü ı tanmmış iki boksörün de yapacak- l Tarı karşılaşma bu müsabakaların Yarın karışık takımda oynayacak (Mustafa) Münevver Necdet (Haya- ti) Avni ile Mehmed Ali, Hayrullah ile Hasan, Nuri ile Ibrahim(Feyzi sola Kadri sağa geçer), Eşref ile Danyal da Necdet ile Hayati, birer devrede değiştirilebilirler. Bu takımı yaparken biz şöyle dü- şündük : Birer devre oynayacak oyuncular, çok seri ve nefes kabiliyeti fazla ra- kipler karşısında, bir devre oynaya- eaklarımı hesap ederek bütün enerji- lerini sarfederler ve ikinci — devre yerlerini taze ve yorulmamış arka- daşlarıma bırakırlar ki bu çok fayda- H olabilir. -Taksimde yapıyor Galatasaray - Beşiktaş karığk takımını rşısında göreceğiz olan Beşiktaşın üç oyuncusu Merkez muavin ve merkez muha- cim olarak da(4) genci oynatmak lâ- zımdır. Çünkü takrmlarmda, yükü o- muzlarında taşıyan bu çocukları oy- natmamak hakiki bir haksızlık olur. Netice için de şöyle düşünmek ka- bildir: Oyunları her zaman eş olmtyan Macarlar, iyi hir günlerinde olup da tam varlıklarını gösterirlerse bizim için mağlup olmamak çok zor olur. Fakat vaziyet bunun aksi de ola- bilir ki, o zaman galibiyet değilse bi- le, sahayı mağlup terketmiyeceğimi- zi düşünebiliriz. LM. A, yük boks maçları Pazar sabahı ova salonunda “Kiryako - Kâni karşılaşacak Önümüzdeki pazar sabahı Ova salonunda, bu mevsim içinde ya - pılan ikinci büyük — boks organi- Kâni zasyonumu seyredeceğiz. — Geçen sefer çok büyük bir heye--: kib edilen müsabakalardan bu se- ferkilerin daha canlı ve güzel ula - cağı tahmin ediliyor, 5 Bilhassa Kiryako ile Kâni gibi Pazar günü yapılacak boks maç- larının programı şudur: 3 er dakikalık 6 ravnttan Meh - med ile Ali, Emanuel ile Cihad, Leon ile Jozef karşılaşacaklardır. Bu genç boksörlerden sonza bi- raz daha tecrübeli — olanlar 2 şer | dakikadan 8 ravndlık maçlara çı - kacaklar ve — Yılmaz ile Eduar, Fahreddin ile A, Levi, biribirleri - le dövüşeceklerdir. | Gününen — canlı ve heyecanlı maçını da son olarak (3) er daki- kalık 10 ravndla karşılaşacak olan Kâni « Kiryako çarpışması teşkil edecektir. Bu iki kıymetli boksör epeydir ciddi bir maçta görünmediklerin - | den neticeyi şimdiden tahmin et - mek imkânsızdır. Bir çok fedakârlıklar yaparak, bu salonu — düzeltmiş ve böylece | boks sporuna hareket imkânmı ha- | zırlamış olan Galatasarayda Yeni çarşıdaki Ovaboks salonunun bu 2 €i organizasyonunun — da tam bir muvaffakıyetle neticelenmesini te- menni ediyoruz ki, boks sporu için çok hayırlı olan bu çeşit müsaba -« kaları şimdiden sonra da sik sık görelim. Aldert Levi VZ şakası | | Sporcular konuşur ken duyduklarımız — Duydunuz mu azizim, Fazıl- la Cevada ceza vermişler... — Duydum kardeşim, Istanbul mıntakası futbol heyeti birine bir sene, birine 6 ay ceza vermiş... Fakat bizim spor idarecileri - miz ayni zamanda riyaziyecidir, — Neden biliyorsun?.!.. — Eh baksana; bir senelik ce- zayı, 6 aylığını 2 ile taksim et - mişler; birini 6 aya, birini üç aya indirmişler!.. — Eh bir heyete daha gitse... Biri üç aya, öteki bir buçuğa iner mi dersin?! — İnerde iner!.. — Ya bir iki heyetten daha geç- mesi lâzım gelse... — Affolur çıkar azizim: En son heyet te ceza verenlere dü - şünerek ceza verir, bunları affe - der. Bizde bazı cezaların tatbiki bu kadardır. . — Peki bu cezalar atftedilirse, bu oyuncuları taktmından çıkaran Fenerbahçe klübe ne yapacak? — O ittifaka karşı diyordu ki: “Biz ceza verdik, — siz verirseniz, biz affederiz.,, — Peki bu, siz affederseniz, biz veririz demek değil mi?!.. . . * — Bu af kararını haber — alan Beykozlu, İstanbulsporlu, Beyler- i sporcular da aöabâ - neden mîlnuln cezalarının heyetler- den geçerken -artmadığını! Sor- maya karar vermişler, ortaklaşa bir mektap yazmışlar.. Bakalım heyetlerimiz bunlara ne cevap verir?. — Belki onlarınkini de artırmak suretile iyi bir muamele yapar de- Bil mi? . . * Vefalı Halâkla Muhteşem ko- Halâk — Kaptan baksana, Fa- zılla Cevadın cezalarının yarısı affedilmiş!. Muhteşem — Olabilir ya, bi - zimkileri de affederlerdi ama,. Bizim mektuplarımız mıntakaya beş günlük itiraz müddetinin son gününde— 10 dakika geç kalmış. Geç kalmasaydı, — belki affe - dilirdi.. Halâk — Temelli Boykot cezası alanların — cezası kaldırılırken bu (10) dakikalar hesab edilir | mi? Muhteşem — Kardeşim, onlar ince hesaptır. Riyaziyenin başka düsturlarile halledilir! . &. * Gazetelerden: (Hava kupası için herkes para verecek, kimse para almıyacak - tır.) | Buarada: “Yalnız Taksim stadyomu sahipleri, ilerde hava kurumuna (500) lira hediye et - mek için (500) — liracık bir para alıyorlarmış,, diye — kulağına bir (haber) çalınan bir sporcu arka- daşına sordu : | — Peki, kimse para almıyacak di hani... Buna ne dersin? — Bu alınan para değil karde- şim (lira)... Kararda açıklık var. (para) alınmıyacak deniyor.. İ s.T, hçi