22 Mayıs 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 13

T S T A A SAT T N, T TT Ş A — 41 :DUL10 J AM Grwepe pir gz 'nprgsuro y “A9 ö YURUYO LUPAYY VKVAUNP UNU “ATPIĞNES SUU 199 NNO 361 USALUYI *30)5| — yORuza döyes Upulsare TrUYYON HMISAANI HEUEYY aNGÖOSH p YK "N9 EL0L07 op SUUT “uzNIğo OyUYA — IZAUNLNI0Y YEPAYPUYI 1 PS — *“nprolmj “ETBÂ ÇUPLEĞKEY UNALLLIMI 119 AOANI a4 Payrosyur apuyuyız paapııpoyLos uyu “AOGEN NPAOAMLUYP HAYZAS N9 Hazarlı) PaşdampL “PodJUTAA UUYUN aP)31LEH OY MOTUYO YETUYO WESZTP YMLNA we Zaymalajsr — yonmja GST LidyuUSÜN DA UN “TUŞTOKYEY TUTEMREEN OPUNĞL ŞaYEY »» upaKpdağ eyuo “anpng yalvun PEYEĞ a) DİPTUY URSE YUYUO aylş SAAT — “LCOpyomoyLOS TUTŞLILİNAEN EYEKEN AYg ŞeYUL ApuysaLES Popyayeı *07 UTUÇ SA YOZ UN D9 UAYESUY weyo XIPTLA Tig Mazayıynu NoS vuNUp vaşi “ö9pou MÜREyYEĞEN wiyHag İ NOK T 61 - ADO NINVASVOVU — 4 1o1ya) Dp UNUSUY IJO TDPOŞLKUE N9 'üNİNg *A “eZ 1öğEzağ ETuNUN g *1af1a)sag yryuea “Spp Sütg *ruyreyroy aJL9 Hapuag vp ZUŞN0 ESTELTUYAON yestu WUPRAĞI TEyEny *KUŞ TULDASE PUYPUUY 96) UazI *4IPTUY “MUPU PIDUNĞNP YIŞMDILA TUÇUNAT— 1932 ucAap JEZE diğe 1913 önuzoLndnuoy 24L)61p “K3Y YPUSN SÇOGEY UETEP AKOSUNİRT *10LJP33 VUMSOY isvri “10 SayNyAON UpUNNOY TIĞ ZPE K9it Gyudğ DEŞUEPE Siyıya n ucungng SPLUSUŞPP) YULUTO BUPAYU UTUÇUUSUN ŞUK eJ SEŞAOKDISI TULLŞAYCUOZ KUFK 15220) Teyung “Iyağ zi4 “apuas wepy — (3znuns “aw yoKnumşzoy uapurğadanığardA Yel “uz 97)8 UD I)9 urupı ğipoysag 1Srey SULMLĞLŞG ULTEJUNG “pe3st Pra — “Tpejkeg ODAUNRİ dlggEN "YEĞ ALAPYEI SADYOGEY POAJULK “ATPMDATEY AF EÇOKOT gp SELİY TĞLA PUL MUJO yaDALIK YouzaK UHS “üg eputajos Oyöy “auyaoKpısı Pioumyo STUPI IÇ POpYIPOISI LrUfuUSUY aYAlSIK “ejop 94 YaĞLUrayı YÜY aP İSIYI “TTp *Şemrp HISAANY DYT TEUNgg “rey do Cıya We) uPT YONMIDAYEI TULTOYANALIYA *ANI YNO Yad YayuLLAĞAP 94 UPY HAPIPOL *B0 TĞLUY DULLOLIALUYA UND If NT *fpızti ağanımaA we) Opuy3y 19)90U9Y *& TIPPİS Ha örLayres yeviyo Tagerag #L4ıSTPUOY vp WgoLOY DUYOĞ dUDAPMIYZ *19p0 Epoğj yunsacas yurı) £ Upun ua gç yesLmnpumynag SpupsaSuad yusaye y OK0T $P SUUĞY TUDAYEY YAAI — G uPr eyuş — ÇUYSUN AEÇAG YUNSPDA döyzdLi YUD A *uyS “Srunrazğo SOYAY YA TunpUyuy — “IPUPSAYCUK UEPLAZLKUZ TOŞUNTUZ N9 TEŞLLALZ WOS J9 JEpey OKTPUYİ apöı Hopgipour)o Tapmar İğı3 HANPUNN amaysıa) M RNSAG Iscmyo Gçunya3 p£vKUNP ULEYUNEPR O)KOY YOAŞI — “Syy nur wnpAnp nun3npunyosyug vepzeded ma Siyınur vaL3)s1 YENNYEK ee (ZlUŞAY UDO0 . TYBMUUOY İızuDA DJPLDUMU VPADE VPUNUSUY ZTUNŞAPLDA HÜRİ SKDUL 97 UNNSOYL J) (MZO ÜHUĞİĞDEOY ) 154 — RAGASTANIN OĞLU — — Metr Raböle! dedi. — Evet, ta kendisi! Eğer bir şeytan değilse.. Çünkü gece vakti böyle bir — Galiba sizi böyle gece vakti so- kaklara uğratan sebep çok mühim bir Geyın — Bunu ben gelmeden evvel konuş- müuş olduğunuzu yüzlerinizden anlı- yorum. o — Evet! Kaçmağa karar verdim. — Pek âlâ. Şimdi rahat bir nefes alıyorum, Hattâ mutfaktan gelen ko- kunun Krallara lâyık bir balık koku- su olduğunu bile farkediyorum. Fa- kat evvelâ işimizi kararlaştıralını (Manfredi göstererek) şu çapkın glt- tikten sonra kendi kendime bir çok şeyler düşünüyordum, Şarabın tesiri- le zihnimde Pantagruel kitabına ilâve edilecek bazı maddeler koyuyordum.. Bu esnada,.. Fakat, vay canma - Joll- nin yemeği ne de güzel kokuyor! Bu- run deliklerim gittikçe hassaslaştığı gibi damağım da kuruyor.. — Bu koku, tavada kendi yağıyle kavrulan tarla kuşlarınındır.. Karım onları çok güzel kızartır.. — Muhterem kadın! Metr - Dole, ben tarla kuşlarını su çulluklarına tercih ederim, Dole artık dayanamadı — Raböle dostum, getirdiğiniz ha- ber benim için çok fena bir şey gali- Dülee — Yirmi kadar silâhlı adam hemen bizim eve geldiler. tevkif etmek istiyorlardı. Halbuki, Kalven üç saattenderi Ceneve yolun- da idi, Fakat işin bu kadar seri olma- B beni burası icin de korkuttu. Sözü- me İnanmız dostum. Kaçmanızın tam ozamamıdır.. — Dole: — Yarım| dedi.. Raböle düşünmeğe başladı. — Yarın pek uzak! — Yarın için karar verdim. Yarın gideceğim sakım kadınların önünde bir şey söylemeyiniz. Lantene ve sen Manfred yarın sabah saal onda —bu- rada bulununuz. Dünyada bence en kıymetli olan şeyleri size tevdi edece- Bim,. Lantene derin bir heyecanla : — Size refakat etmek için burada bulunacağız, dedi., — Hayır dostum.. Rica ederim. Beni dinleyiniz! , — Emrediniz baba! — Ben yarım yola çıkarak Isviçreye gideceğim. Oradan İtalyaya geçerek Floransada kalacağım. Lantene, sen de bir hafta sonra hareket ederek sa- na tevdi edeceğim iki muazzez mah- lükla beraber bana mülâki olacaksın! Şimdi artık buna dalr konuşmıyalını ! Bir çeyrek kadar sonra hepsi sof- raya oturarak ve neş'eli olarak konu- şuyorlardı. Rabölenin tuhaf sözlerini duyanlar, Avetle Jolinin sakin gülüş- lerini, Dolenin mes'ut yüzünü güren- ler bunların kafalarını kurcalayan faciayı tahmin edemezlerdi. —3 — YARIN! Manfredle Lantene gece yarısına doğru çekildiler, Bunların Etyen Do- le ile vedalaşmalarında ne Avet ne de Joli bir fevkalâdelik göremediler, Raböleye gelince ona da her za- manki gibi hir yatak bazırlanmıştı. Dole o sabah erkenden uyaman ka- rışına : — Provaları tashih için üniyersite- liyorun » GOĞ Ze *ZepdOKTULUN EYENTY 399 TUYUUSUY ÇAYA W0ZO dU AAMINANİ Süpay n — “TPIULLOLAZNE OPUNN >68 Aj İmaydoN TUŞADAIGLIYA dag UT #çunung tauyapanyo aurtaydaK YuruAn #yayUZdU LiUpyYapıo — Iao9ponu öğanlaaı -8S03 18TEN dUNIYES 49 YUEMĞND DAT TWP9p izşuyKoyurp y *24 12))01 IN9 9P OfOY ANLUNŞ zis aa 7919 EJTSP 10109$ ZS 1ANIRASIK — #yeruyuza nağop a4Lıroyı ej Keyer ©P — WZÖY 39803 Udi TULTEYYOY BIUOS “TP3OATNUY OĞLR DA OY DUTASUMT 93 39 İŞİPUUYdoy Uytaya YOS wapa *Sdu *apogey EP Epunsese urreyung “p3eysoknnp TTYELE KYEĞTEY VELEĞNP DAT TPULIĞ L *öt ürSes 1ğidi yUYYEH YJALLEH — TIzOYLD VIZNİUSAZI SA göyeyep Tasdua) — 1)YadoN “P KAi TUNSIĞLEY UNULULOY TZIZ TUDUNAL ÇASAÇ YERdeK pageur A9 pWöy ağdayzanı vaLmım ) Saypuyp HNONA ZŞLIEZEYANN NPNINA YALISIN nazn Snüyo WerBury ;7)29323paayEn AŞıLayyAAYUS 8a yoyuyup Sp zi — 1213299199593 a1$ğı aa wEN NYoK Liapyadapa dPYE) US KUJUNLAUA EAYST UTULLAYİNYES YY “AI THOUUPDİ SüpRlAL YazSI A dORS) U “ISOUYEPO POPUĞI SUYETPUSA YISAKÇ : ZIZ 30311993 ŞEYE VEROZ Nü0 ZİĞ *10A1H0) “s1 YöTğa FüyEY ULUNN PAMPUR — 1939 Urtaap 219295 APOPPIĞ YESDNLEY HUA OpunıEn WWYSOYUZAYET TIUOS ULPUNG NYOLO'J “TAyaoyı — GATEY0 dU yıaapcRI Na Va *W0S YUŞ NPYOMYUUZ POŞUTUP YUKT — “APYUSEING YPOARULMI II W yenLAPpıey KeLUNp PAA9 uapatı pp vunUNINİn JaXEpoJ “rMUo3y — *299039p39leY ÇapssaAnı UÇG Vpurgek vuroy — 19$$0K PNY Büloyy — TEŞŞOAKIZIA) PUNP ZST *A SRO9Nİ GİÇEZ OPONELEP YENEYEH — TZ3DDAPOTYEY NU OLAYUZE WDY “REL AENA) ŞENUZ çuvudnp OPöy — TMENĞEİP NAŞOP aa PARYEY OYH “NAS apasıy apuruyp uruşsı ajür — TAfSOK I9 DU UdA TEM TPADILKOY SI 132VETEP İT — “NPJO TURUNEİYUN PAE3 UTUNUL )I £ASOY *OAEANĞ HayıPpayıa) a4Ip ) *BW PpUMEPP Kd drvY UYJOĞUM, A *1F ŞS VEpYyZEdu g “ğyeza vUDAYUN Eğıp “SU) UPAUNLUK YRTEYO POUSNYALRİ y “ATPAŞASİ OUSAFEY YURADIZOT BauOS “NEĞ 9))ad “ms Sryyyta aLoyogty vadkıp Peyıran& İîl-(nll“â Ta$JUYAI VP ÇE Tulpruay YPyred nğ YunszoKıöy tizez oS vEpuıg >Ere$ e£uodangı pıss ng tunığ0 — TOPSAYZULIÇ UyaLAmz 219 UPfUS “yazayısay KivSdUS EyoKerJ ÇTUL WUZUT YOUNIZ EİLEN dUpuy o uyö) YNU3ö POGSE TUTPLA VSNUN YuP tAĞIYUULIŞ SHH PS TURATEYDI WLTEYSOdUNSA “uğiniyyosyes — ULTaygvuypae y — 1ZyUYKa)5ç Ze Yelturdüy BULMYULKE üruedu j vdpo örepı turs “eKUNp YTUTANSTIYH 19£801K ZüYIPI3 ll&uıım TİNYEY KeA öp UymaKaYEY YUT “EPaV Syonuaya TTLYEL TOUNTUY Ka uyuak “HU39 YUNRT TUNIZÇI Yözğra YUT — 'TPYSA UİEŞ GUŞKOLI 34 XTND9) TUTP UNUSUY YeYTegua>) — TETUYKIP eç CAĞ Çığop YEYİĞLUa)— *TP3dA TERZ TÜNEP z99 UY iğuua) — TBYTS TüLTEYZAO HaAAÇUY "nprogLuy vap *ZOS ZöNL3|KOS 191405 NUNG XNIOİ 3A | “Tapldap 9p İ-n9£ö9g vyep HayyarKe3 ur3m)aydes uu — 0190 NINVASVOYA — &1 — RAGASTANIN OĞLU — 155 Rabölenin elini sıkarak çıktı. | Dole ekseriyetle böyle erkenden | üniversitedeki matbaasına giderdi. Onun için Joli bu gidişte . bir başka- lık sezemedi. Avet ise hâlü uyuyordu. | Etyen Dole o gece nasıl kaçacağını kararlaştırmıştı. Paristen ayakla çıkarak ilk rastla- dığı köyden bir at satın alacak ve doğruca İsviçreye gidecekti. Sokağa çıktığı zaman ortalık henüz tamamen aydınlanmamıştı, Mantosu- na bürünmüş olduğu halde ağır a- dımlarla yürüyordu. Evinden yüz a- drm ötede bir duvarın kenarından İki gölge çıktı.' Bunlar Manfredle Lante- me idiler, Hemen Doleye yaklaştılar. Lantene: —Üzüntü içindeyim. Bütün gece sokakta nöbet bekledik! dedi. — Muhterem dostlarım !.. Manfred yavaş sesle: — Tam hareket zamanımızdır. söz- lerini mırıldandı, — Ne demek istiyorsunuz? — Bir takım şüpheli adamlar evi- nizin etrafında dolaştılar. İki saat daha geçerse pek geç kalmış - olacak- sınız! Lantene: — Çok üoğru.. Hattâ takip edilme- diğiniz ne malüm?.. Her üçü durarak etrafı gözlediler. Sokak 1ssız, bütün evler kapnlıy- dı. Dole: — Artık ayrılmamız lâzım! dedi. Manfred: — Ben de böyle düşünüyorum. Üç kişi bir kişiden daha çok nazarı dik- kati celbeder, fikrinde bulundu. Lantene: — Baba, Joli ile Aveti bana emanet | orsunuz, onları, ihtimalki eĞYorsu da Kralın adamlarının sarmak - için yola çıkmış oldukları bir evde bırak. mıyarak başka bir yere götürmek da- ha iki deği mi? dedi. — Kadınlara ilişeceklerini ümit & der misin?.. Eğer öyleyse.. — Ümit etmem, onların istedikleri yalnız sizsiniz.. Fakat kadınları lü- zumsuz bir heyecandan korumak da- ha iyi değil mi? — Hakkın var pğlum... — Pek 4lâ!.. O halde bir saate ka- dar onları daha iyi bir yere naklede- ceğim, — Dostlarım! Artık ayrılalım, Lan- tene oğlam. Dünyada en kıymetli saydığım şeyleri sana emanet ediyo- rum. Heyecanı cevap vermesnie mani o- lan Lantene Dolenin kolları arasına atıldı. Sonra Dole Manfredin elini sika- rak süratle uzaklaştı. Manfred: — Ortalık sessiz.. Ümitlerim 'çok kuvvetli! dedi. — Evet, fakat demin dediğin gibi tam vaktiydi. Avetle annesini nlarak Haşarat Yatağma götürelim.. Oruda tamamen emniyet içinde bulunarak- lardır.. — Ben de böyle düşünüyorum. Bu anda bir adam meydana çıktı. Dolenin gittiği tarafa doğru yirüyor- du. Sendeliyor ve bir sarhoş şarkısı mırıldanıyordu. Manfred: — Şu herif acaba hakikaten sarhoş mu? dedi. Hemen onun yanma yak- laşarak elini şiddetle omuzuna koy- du. — Hey babalık.. Böyle zırlamanın zamanı değil.. Sarhoş yayık bir sesle: y arsİ