17 MAYIS — 1935 HABER — Akşam Postası Benim götüşüm. üÜM: Seyahat, zevkti, belâ oldu ! Bir dostum anlattı: Bu sırada, bazı ahbaplarım se - Yahata çıktı.. Bunları teşyie gitti- ğim zaman bir çok uygunsuzluklar dikkatime çarptı. Vapurlar İstanbuldan ayrılan bir Yolcunuzu teşyi etmeğe — imkân Yoktur. Vapura girmek demiyo - Tum, fakat insanı rıhtıma bile bı - Takmıyorlar. Oracıkta boynu bü- kük kalıveriyorsunuz.. Sanki bi- Tiniz vebalı, öbürünüz - sağlamsı - Dız da temas yasak.. Belki de bütün bütün ayrılaca - ğinız sevgili bir kadar görmeniz, sizin için büyük bir ihtiyaçtır.. Buna mâni oluyor - Üa Sebeb?. Gümrük takayyüdü... Fakat, bu gümrük — takayyüdü | başka türlü yapılamaz mı?. Yapılabileceğini, kara yolculuk- ları isbat ediyor... — Trenle giden Bir insanı geçirmek için, peron bi - leti alınıyor, yataklı vagonun içine kadar girebiliyorsunuz. Halbuki Vapurla gidenler hakkında tatbik edilen muamele, işte bu anlattı - &im gibi... Sanki deniz ve kara yolculuk - t ayrı ayrı devletlerin nizam - larma tâbidir. . Mek lâzımdır. Seyahat etmek in - Diğer memleketler, örnek oldular *a biz de bu güçlükleri çıkarıyo - Tüz, doğru.. Fakat, seyahat, harb “Ananındaki kadar, belki de da - ha güç bir iş olmamalıdır. Mem - Nkozler sönsindaki - kaynaşmalar, Yalnız diş bakanlarının - seyahat - iyle ilerlemez, ferdlerin de ge - Zebilmeleri buna yardım eder. Türk devleti, bir çok arsıulusal (L'hıelmîlel) işlerde nasıl önder lik (rehberlik) ediyorsa, — diğer ŞEvletlerin çıkardığı bu kötü &- f“'rlı boğuşup onları yok etmek İtini üzerine almalıdır. — Yoksa, ".':ll'ülı. para çıkarma müşkülât - her yerde o raddeyi buldu ki, :ı. güzel — zevklerden — biri o- Nna girdi. seyahat en müthiş azaplar ara- < (Vâ-Nü) uZ Omobil çarptı .ü:’—ınydı Cümhuriyet Cadde - dof '€n geçen Mehmed oğlu Rizaya ör Salihin — idaresindeki 2294 N t otomobil çarpmış, yara- Hafir f yaralandı NMM caddesinden ge - Muharreme Kemalin bindiği %'Hn çarpmış, hafif surette Sise ha € patladı _koğl“udı Şile kahvesinde ©- kan Aziz dün işiyle meşgul olur- “.—(h'ul üzerinde duran garoz Sülay, atlamış, sıçrayan cam par - & be'" yaralamıştır. İa p Barmanımda çalışan Haydar- "n—’h çalışal y n Ahmeğ Pek atmasını teklif etmiş, l'ı,“"'ll kabul — etmeyince ğını çekip Ahmedi sol a biçağını —SNM yaralamıştır. insanı son âna | Bu mantıksızlığın önüne geç - | fanların ihtiyaçlarından — biridir. | ek atmayınca *MM: Suad — Sabrinin | rakı içerlerken Hasan | tuğla harmanında çalışan | Yanlarına gelmiştir. Kafa- | —.t'—'-ıım, olan Haydar Ah- : M Fabrik Ticaret Odasına küskün! Ticaret Odası ken- dilerini kongre için hatırlamamış! Ankarada bu ayın yirmi birin: de toplanacak olan ticaret ve en- düstri (sanayi) odaları kongresi fabrikacıları bir hayli gücendir- miştir. Buna sebep sekiz madde- lik kongre ruznamesi içinde kendi- leriyle ilişikli bir tek maddenin bi- le bulunmamasıdır. Halbuki oda- lar yalnız ticaret odası değil, ayni zamanda edüstri odasıdır. Bu ba- kımdan fabrikacılar, odalar kom gresi ruznamesinde hiç olmazsa bir maddeciğin de kendilerinin ihtiyaçlarına ayrılması lâzım gel- diği kanaatindedirler. Vakra fab- rikacılar bu eksikliğin kongreye kendilerinin dileklerini bildirir bir, açık rapor verilmek suretiyle telâfı edilebileceği kanaatindedirler am- ma, ticaret odalarının kendilerini unutmuş olmasını da hoş görmü- yorlar. Bir kısım fabrikacılar Istanbul ticaret odasının, İstanbul sanayici- lerinin dileklerini de ayrıca araştı- rıp kongreye bildirmesini bir müd- det boş yere beklemişlerdir. —— Sovyet artistleri memleketlerine döndüler Ankara, İzmir ve İstanbulda konserler vererek büyük takdirler kazanan Sovyet artistleri dün mem leketlerine doğru yola çıkmışlar, samimi merasimle uğurlanmışlar- dır. Dostulusun değerli artistleri mmleketimizde gördükleri takdiri çok sevinçli bir dille anlatmak- tadır. Bir içyağı fabrikası kapatıldı Belediye tarafından yıllarca önce çıkarılmış bir talimatnameye göre, içyağından çıkarılan Marga- satılması yasaktır. edilirken üç yüz kiloluk bir yağın karışık olduğu görülmüş, bunun nereden alındığı — araştırılmıştır. Neticede bu yağın Yemişte bir margarin fabı:kasında karıştırıl - dığı anlaşılmış, fabrikanın kapa - tılmasına karar verilmiştir. rin yağı yapılan yerlerde tereyağı Bursada satılan yağlar muayene | Ford'un altı yıllık Y g İ hesapları araştırılıyor Gümrük memurlarının ceza- landırlımalarına şimdilik lüzum _kalmadı Gümrük teftiş heyeti, Gümrük ve İnhisarlar Bakanlığının göster- diği lüzum üzerine, “Ford motör kumpanyası,, İstanbul fabrikası muamelelerini umumi olarak teftiş etmektedir. Diğer taraftan güm- Tük resmi kaçakçılığından dolayı Ford fabrikası ileri gelenlerini mu- hakeme etmekte olan sekizinci ih- tisas mahkemesinin fabrikanın bü- tün altı senelik muamelelrini tet- kike memur ettiği muhtelit heyet de bu vazifeye başlamıştır. Bu heyet gümrük avukatı ve Ford ıııo-l | | | Midesinden yılan çıkarılan adamın başına gelenler Kemaliyeli Ahmet adlı birisi, memleketindeki tarlasında uyur - ken ağzından midesine yılan kaç- mış, yılanın çıkarılması için şehri- mize getirilmişti. Ahmet Gureba hastahanesinde tedavi edilerek yı- lan midesinden çıkarılmıştır. Ahmet, hastaneden çıktıktan sonra parasız kaldığı için memle- ketine gidememiş, yardım istemek üzere dün belediyeye baş vurmuş, fakat muhasebe dairesinde birden- bire fenalaşarak düşüp bayılmış- tır. Zavallı adam tekrar hastane- ye götürülmüştür. Neden bayıldığı henüz anlaşıla- mamıştır. Fiat llstel_eo;nl tasdik ettiremiyenler Fiat listelerini tasdik ettirmek mecburiyetinde olan gazino, lo - kanta, kahvehane, otel, pansiyon, gezinti kahveleri gibi yerlerden bir çoğunun henüz fiat listeleri bele- diyeye tasdik ettirmedikleri, tas- dik ettirenlerin de listeleri müşte- rilerin görebilecekleri yerlere as- | madıkları yapılan teftişlerden an- laşılmıştır. Belediye, şube müdürlüklerine gönderdiği tamimde bu İlistelerin 1 bulunup — bulunmdıklarının sıkı | bir surette teftiş edilmesi, bundan başka sayfiye yerlerinde — değişik tarifeli listeler kullanılmamasını bildirmiştir. ŞEHRİN DERDLERİ tör kumpanyasının vekili Sabrinin iştirakiyle şimdiye kadar iki top- lantı yapmış ve bu toplantılarda Ford erkânı izahat vermişlerdir. Gümrük teftiş heyeti Ferd me- selesinde ihmalleri görülen yedi gümrük muayene memurunu mah- kemeye verdikten sonra vaziyetle- rini tetkik etmiş ve bu memurların Ford işiyle alâkalarını şimdilik va- zifelerini ihmal derecesinden ileri geçmediğindenr vekâlet emrine a- İmmalarına veya işten elçektirme- lerine lüzum görmemiştir. Böyle teftişler arasıra değil, her zaman yapılmalı! Ekmekler eskiden küfelerle ve sepetlerle taşınıyordu. Belediye geceleri sokağa bırakılan ve içle- rinde köpek ve kedilerin bile yat- tıkları bu küfe ve sepetlerle ekmek taşınmasını yasak etmiş, ekmekle- rin içleri beyaz boyalı, raflr ve çinkolu kaplarla taşınmasını mec- burt kılmıştı. Birkaç gün evvel sıhhat mü - fettişleri tarafından yapılan tef - tişte bu mecburiyete riayet edil - mediği, ekmeklerin sıcak bir halde üstüste konup hamur haline geti- rikliği anlaşılmış, bazı fırmcılar cezalandırılmıştr. ği Silivri yoğurdu yirmi dört yerde yapılıyormuş! Birçok dükkânlarda, pazarlar- da Silivri yoğurdu adı altında yağ- sız ve fena yoğurtların satıldığı görülmüştür. Eskiden Silivri yoğurdu yalnız Silivriden gelirken şimdi Marmara civarında yirmi dört yerden bu adla yuvarlak tenekeler içinde yo- ğurt geldiği anlaşılmıştır. Belediye bu gibi yoğurtların| sık sık muayene edilmesini alâka- darlara bildirmiştir. Esilisi Avusturyaya buğday sattık Ziraat Bankası son günler içe- risinde, Avusturyaya beş bin kilo buğday satmışlır. w Çok işçi, az zaman! luyor. * Halbuki ayni işlerin az işçi ile çok masının bu zararlarına karşı ayni işlerin çok işçi kul- lanarak az zamanda yapılmasının pek çok faydaları vardır. Bu faydaları sıralıyorum: 1 — İktisadi faydası vardır. Çünkü iye bir haftada verilecek para ile 70 işçiye bir gün- verilecek olan para ayni olacağın: “ĞERÜ L d ğ N a e ÜÜ Şehri gezerken gözüme ilişen noktalardan biri bizde | tamir ve inşa işlerinin çok yavaş ilerlemesidir. Bunun da sebebi az adam ve malzeme kullanmaktır. Meselâ bazı yerlerde kocuman bir cadde, veya yol ta- I mir edilirken bazan ancak on kişi çalışıyor. Ve bu on kişi o cadde veya yolu meselâ bir haftada bitirebiliyor- lar, Bu suretle hem caddeden geçen nakil vasıtaları ve halk bir hafta gibi büyük bir zaman sıkıntı çekerek ra- hatsız oluyorlar, hem de yapılan iş daha insicamsız o- l daha fazla olursa la ve daha iyi ii | 2 — Halk için da zaman kalır, zamanda yapıl- Bu teze misal evvelmirde 10 | | Tanılan amel, dan bunun daha | ı dıL;Nr haftada » Bilâkis işçiler ! | sizef — / —— taksimi âmal artacağından daha faz- görüleceğinden şüphe yok ki bu da iktisadi bir faydadır. pek büyük bir kolaylık olur. Bir gün- de yapılabilecek bir yolan bir hafta sürüncemede kal- ması şüphe yok ki halk için çok fena ve zararlıdır. 3 — Dediğim gibi yol daha fazla insicamlı olur. 4 — Daha fazla amele iş bulur. 5 — İşler çabuk bitirildikçe daha başka işler yapma olmak üzere de —Aksarayda — ya-| pPilmakta olan kanalizasyon işini gösterebilirim. Burı-ı da aylarca etrafı rahatsız eden, yolu kapayan, arkada kalan dükkânların satışlarını düşüren, bu suretle zara- Ta sokan bir çalışma yapılacağına, bugün bu işde kul-| vermiştir. =yısı hoçilhıln on ııTn arttırılsaydı ne zararı olurdu B 5 w © ?m—liiüıulqııw '.ll-_;' : | Sporl Yazması benden : e eeei Cafer Fenerbahçenin gözbebeği, millt takımın senelerce yeri doldurula - mıyan kıymetli müdafii ve #porcu- larımız içinde en çok — sevilmek bahtiyarlığını kazanmış olan Ca - feri kim tanımaz, Epey seneler, İstanbuldan ayrı - lan, spor hayatından uzaklaşan, fakat hiç unutulmayan Cafer, ge - çen sene hakemlikle ve klüp idare- ciliği ile tekrar aramıza karışmış- $k. < Şimdi de, gazetemizde, seve se- ve okuyacağınız spor yazıları ya - zacak.... Wrd HABER'in spor teşkilâtı, tam bir Avrupa gazetesi kadar geniş - | ledikten ve cok kıymetli arkada - | şım Sadi Karsanla, M.S. den | sonra aramıza bir de Fenerli ar - kadaşın karışmasını istiyordum.. Tamamen bitaraf bir yol takib | etmesini istediğim HABER'in spor | yazılarında, en zıd fikirlere bile | komşu sütunlar ayırmak çok fay- | dalı olacaktı. Nitekim, son zamanlarda ayni sayıfala Sadi Karsanm yazdığı [ nn aksini M.S., onun aksini de | benim yazdığım çok vaki oluyor - | du. | * İşte, bütün bu düşüncelerle &- pey zaman bu arkadaşı aradım.. 8 . » Geçen sabah, Fenerin yeni ant - renörünü karşılamağa gelenler a- rasında epey zamandır görmediği- miz Caferle karşılaştım.. Sevimli arkadaşımla konuşurken, vakti ol- madığını bildiğim için, hiç ümi - dim olmadığı halde, — kendisine fikrimi açtım, ve bize yazı yazma- sını teklif ettim.. Evvelâ tahminim gibi vaktinin darlığından bahseden Cafere, ni- hayet “seni kıramam, peki..,, de - dirttim !:. * & & Çok seviniyorum ... . Ben gümüş ararken bir pırlanta | bulmuştum., Caferin yazısı, “lâlettayin bir | sporcunun yazmasımdan pek da - | ha başkadır.. Ben gazetede yalnızca bir Fe - | nerlinin yazısı bulunsun — derken bambaşka bir iş oldu. Çünkü Cafer ve onun ayarında - ki şporcular, yalnız tek bir klübün malı değil, bütün bir — gençilğin, bütün bir sporculuğun malı, sev - gilisidirler. Sadi Karsandan sonra Caferin yazılarını da sütunlarımıza geçir - mekle Türk sporculuğuna, Türk fütboluna çok faydalı bir hizmet göreceğimize eminim.. | Cafer ve Sadi Karsanın doldu- ; racakları sütunlara komşu sütun - larda, benim de yazılarım çıkaca- ğı için büyük bir iftihar duyuyo- rum. zzet Muhiddin APAK /— Sarayburnundaki — elektrik kablosu Elektrik şirketi Sarayburnu ile | Salacak arasında bulunan ve Ana- dolu sahiline cereyan geçiren kab- loda bazı aksuklıklar gördüğün den bu kablonun tamirine karar Bunun için vapurlar bu hat üzerinden geçerken perva-