Tekmil satılır. .. © . —« Asipin Kenan Sizi soğuk algınlığından, nezleden, gripten, baş ve diş ağnlarından koruyacak ismine dikkat buyurulması Akay işletmesi Herkesin bıçağı ismiyle maruftur. MİNORA tıraş bıçağı kullanır. 10 adedi 35 kuruştur. Her yerde SÜT VEREN ANNELERE Fosfatlı Şark Malt Hulâsası Bıçağı Buenos Ayres ahalisi en iyi ilâç budur. Saçların dökülmesine ve kepek- inhisarlar U. Müdürlüğünden:l Bazı kimselerin bandrollu içki şişelerini boşaltarak - içlerine su doldurduktan sonra tekrar piyasaya sürdükleri Zzaman, zaman görülmektedir. Inhisarlar İdaresi bu hilenin önüne geçecek bütün idari ve teknik tedbirleri almış olmakla beraber müstehliklerin de tat- bik edilen usul ve şekilleri bilerek uyanık bulunmalarını temin Müdürlüğü Kadıköy — Haydarpaşğa — Yalova — Adalar ve Anadolu hatlarına işleyen vapurların kahve ocakları mültezimliği 1 Hazi- ran 935 tarihinden itibaren bir sene müddetle açık arttırma ile den: lenmesine mani olur. Komojen saçların köklerini kuvvetlendirir ve besler. Komojen saçların gıda - sıdır, tabif renklerini bozmaz, lâ. tif bir rayihası vardır. Komojen Kanzuk şaç eksiri eczanelerle ıtri- yat mağazalarında bulunur. ş için bu yolda mevzu takyidat aşağıda izah olunmuştur. Şişeler de bu eşkâle aykırı vaziyetler görüldüğü takdirde keyfiyetin eu yakın İnhisar İdaresine bildirilmesi rica olunur. 1 — İçki şişelerinin karnına matbu etiket, şişenin yukarı kıs: mındaki boğazma boğazlık; yapıştırılmakta ve şişenin ağzına mum ve bandrol konularak damga basılmktadır. cağından taliplerin şartnameyi görmek ü: cümene gelmeleri ilân olunur. ihale edilecektir. Arttırma 15 Mayıs 935 çarşamba günü Akay Şefler enctimeninde saat 15 de başlayarak 16 da ihalesi yapıla: Şefliğine ve arttırma için de 94 7,5 güvenme parasile o gün En- h—__.. a lti ğ iıl Alafranga ve alat YEMEK ve TATLI KiTAB! HBergün pişecek yemeklerin ve tatlıların lisesin ve çanımışarını bu kitabda bulacaksınız Satış yeri; İstanbul Ankara caddesi No 15? Mh, İnkılâb Kitabevi UNN zere her gün İşletme 42309,, YTNMUML UNU YENİ ÇIKTI | AMT MAT YNT A HAYETA KNN rka a — RAGASTANIN OĞLU — düşünceleri söylemeğe lüzüum görme- mişlerdi.. Fakat aşağıda kaydettiğimiz bun- ların meraklı konuşmaları, bu düşün- gelerinin belli oluşundan başka bir şey değildi. Loyola: —Dole denilen bu herif, güzel Fran- sanız için hakiki bir yaradır.. — Heyhat, muhterem peder, Kral bazan pek gevşek davranıyor!. — Evet! Evet âlimlik, şâirlik tas- Jamak istiyor.. Sanki Krallar Tanrı tarafından insanlar üzerine tazyik e- dilen elden başka bir şeymişler!.. A- zizim Mösyö Monklar, insanlar mu- kaddes nüfuzumuza karşı isyan et- meğe hazır oldukları zaman Krallar bizim memurlarımız — olmalıdırlar... Yokşa Kralları da ezeriz!.. Bu bitapçı herkesten ziyade âleme mel'un bir san'at yaymağa çalışıyor. Müösyö Monklar, biz matbaacılığı yok edeceğiz ve bunun için de işe kitapeı- ları öldürmekten başlıyacağız.. — Muhterem peder, Dole pek - ted. birli ve ihtiyatlı bir adamdır. — Biliyorum.. Fakat, Hazreti İsl- nın ruhu bizi koruduğu gibi, bu ya- Tancı mel'unun yok olmasını isteyecek. tir. Dole yok edilmelidir.. Bu adamın ülümü Fransaya bir ibret nümunesi olmalıdır.. İspanyada, İtalyada, Al- pmanyada her yerde böyle nümuüneler östermeliyiz! Siz de çalışmağa ha. :r mMısınız? — Emirlerinizi büli:ı':':'- ee — Kitapçınm evine gidiniz, den Ğ:p;ın kâfi miktarda adamla m'ırı'hl::?nı,îba ismindeki iki papa- “ vden çıktığını uzaktan görünce: — Bunları tanırım.. — O vakit, Dolenin mına gidiniz.. Kütüphanel eyine Kral na- lerinin Taf- Tarını arayınız; mel'un bir kitap, Haz- reti Meryemin haml sırrınt alçakça- sına inkâr eden bir kitap bulacaksınız. Monklar ciddi bir hiddetle: — Dehşet! Sözünü mırıldandı. — Bu kitabın bir çok şahitlerin ya- jamda bulunması lâzım, | — Enriniz istediğiniz gibi cak... —Kitabı bulur bulmaz kitapcıyı ya- kalıyarfak sağlam zindanlardan birine hapsedeceksiniz.. İşin alttarafını bana bırakınız.. Haydi gidiniz Mösyö Monk- lar, acele ediniz.. Tibo ile Lüben bu saatte oradadır. Monklar, saygı ile eğilerek: — Sizden bir istekte bulunmağa ce- saret edeceğim.. — Söyleyiniz! — Bir çok senelerden beri kalbim bir üzüntü içindedir. Çok sevdiğim bir çocuğumu çaldılar. Şüphesiz öldürül- müştür.. Valdesi son derecede sevdi. ğim kadın, kederinden öldü. O zaman- danberi bu hatıra aklımdan hiç çık: madı.. Ne yapsam, ne söylesem.. Bu a- ziz kadını görüyorum... Gülüşünü gö- rüyorum.. Çocuğumu görüyorum.. Oh! Hele çocuğumu!.. Papazın önünde eğilmiş olan polis müdürü bir ah etti.. —Muhterem peder, bu gibi elemler, zamanla sükünet bulmazsa taşınması güç bir hal alır. Düşündüm.. Taşın: dım.. — Çekinmeden söyleyiniz.. — Cür'etim pek büyük olacak.. Fa- kat, Papanın takdisine nail olursam farahlıyacağımı anladım.. — Doğrudur! Sözünüzü tamamlayı- nız. — Yakında Romaya avdetinizde ar- zumun yapılması icin Papaya namı- Ma dua etmesi için yalvarmanızı rica ediyorum. yapıla- fabrika mamulâtı olduğu yazılmaktadır. 3 — Müskirat fabrikalarında içki $işelerinin ağızları 2 — Etiketlere, içkinin nev'i, mikdar, derece fiatı ve hangi man- tarlandıktan sonra renkli mühür mumuna batırılıp üzerine ban- drol geçirilerek fabrikanım Mühürile damgalanmakta ve ban- drolların iki ucu şişeye yapıştırılmakla beraber boğazlık bantla- rı da uçların üst krsmma ilsak edilmektedir. 4 — Bandrollar için, gayet ince ve su ile temasa gayri mü sait vasıftaki kâğıtlar kullanılmakta olup üzerlerinde — inhisar idaresinin monogramı, içkinin ismi ve'matbu seri harflerile mü- teselsil numaralar vardır. Etikette yazılı içkinin mikdarı ve şişe- ye yapıştırdığı tarih de ayrıca lâstik damga ile bandrollarda ” gösterilmektedir. “2374,, böyle kapali rarf deruntada elti velerde salılır. —ı > z < | r — RAGASTANIN O0LU «« 85 — Evvelâ bunu — almız.. Bunu size susmanız İçin veriyorum, Görüyorsu- nuz ya, hakkınızı fazlasile aldınız. Fa- kat ağzınızdan bir söz kaçırmıyacak- sınız! — Madam! Bütün varlığımla bir kö- Tenizim, Susmak bahsine gelince se- nelerdenberi bu evde oturuyorum, E- ğer şimdiye kadar ufak bir gevezelik yapmış olsaydım, çoktan asılacaktım. Çünkü buraya pek — çok tanınmış a- damlar gelir. Markiler, Prensler, hat- tâ, evet hattâ Kral bile gelir, Madlen titredi: — Kral da mr gelir dedin? — Bana karşı pek lTütufkâr ve cö: — Yüzümü ne yapacaksınız! mevt bulundunuz,bunun için size haki- — Her halde yüzünüzü görmekli-| kati söyliyeceğim. Evet madam, Kral ğim lâzımdır. Eğer uyuşmak - istiyor-|da gelir. Yalnız şüphe yok ki maiyetile sanız bu lâzımdır. birlikle gelmiyor. Tebdili -kıyafet e- — Ne zannediyorsunuz?. derek bir asılzade kıyafetinde geliyor, — Güzel çocuk, aramızda — kalmak| Fakat ben kendisini gayet iyi tanırrm, istediğinizi zannediyorum. Güzelliği- Müadlen dalgın bir halde kendi ken- nize göre size iyi bir kazanç temin e-| dine mırıldanıyordu: derim, Madlen titriyerek : — Ah Fransuva! —Uçuruma doğru sürükleniyorum, Aradığım ölüm pek âdi ve pek korkunçtur. Fakat sen de benimle beraber geleceksin sözlerini murıldandı: — Haydi ne duruyorsunuz! Hiçbir şeyden korkmayınız yavrum, Burada, iyi bir evde bulunuyorsunuz! Bunun- Ta iftihar ederim. Fena isim kazanmıs | diğer yerler gibi değildir. b — Buraya zannettiğiniz şey için gel öbürleri gibi süslü olmasına lüzum | yok! dedi. Madlen kızardığını hissetti. Bütün yüksek kadınlık duyguları isyan ediyordu. Fakat kendisini tuttu. Kral Birinci — Fransuvanın alaycı sesi kulaklarında çınlıyordu. Bütün o alçakcasına tertip olunan vaka gözünün önünden geçti, Nefret, iğrenme, kin ve düşmanlık bu kadın- lhık duygularını mahvederek onu bir intikam heykeli haline koymuştu. Maladr ona merakla bakıyordu; — Hay kahrolası — kukulete! Yeni arkadaşımın güzel yüzünü seyretme- me mâni oluyor! dedi. — Kral!... Kral buraya geliyormuş demek... Ka Şimdi — burasının ne kadar emin bir yer olduğunu anladınız değil mi? Şimdi hiç korkusuz söyleyiniz. Bura- da bir şey söylenir söylenmez derhal unutulur. Bunun için evimi muhafaza eden Sen Östuş kilisesinden her Pü- zar ön mum yakarım. Madlen cevap vermiyordu. Malade tekrar etti: — Sizi dinliyorum madam. medim... a Bn Beni dinleyiniz! Hayır böyle de- — Üyle ise ne istiyorsunuz? Bil, yaklaşınız, daha ziyade yaklaşı- Madlen: nız.... Kulağınızı bana veriniz!.. — Güzelliğimi zehirliyerek silâh gi bi kullanmak.. diye düşündü.. Sonra Maladrın büyük bir — hırsla kaptığı dolu bir altın kesesini fırlattı Maladr tereddütle yaklaştı. Ve ku- Tağını Madlene doğru çevirdi. Acaba Madlen neden bu kadar ya- vaş söylemek lüzumunu duyuyordu? BĞi cR eit j VALĞA . <e K