HT e EAYAR. Soar — Tüüenee öa aa n Bisikletle şaşılacak bir sür'at temin edildi Yarış fasılasız yapıldı Geçen hafta Fransada Paris ile Roubais arasında — mesafe 262 kilometredir— yapılan bisiklet ya- rışında Rebrey bu uzun mesafeyi bisikletten inmemek suretile altı saat 40 dakikada katetmeğe mu - vaffak olmuştur. Yani aşağı yuka- rı vasati olarak saatte bisikletle 40 kilometre gitmiştir. Bir lâhza dinlenmeden müle- madiyen bisikletle 6 saat koşmak suretile elde edilen bu derece in- san mukavemetinin akıllara hay - ret verecek bir yeni nümunesidir. Düşününüz bir kere Haydarpaşa dan — İzmit doksan kilometre ol duğuna nazaran bu adam Haydar- paşa — İzmit arasındaki mesafey: “ki saat bir çeyrekte bisikletle ka - tetmiş oluyor. Şaşılacak bir sürat Bilâfasıla gitmek suretile saatte vasati olarak bisikletle 40 kilometre değil mi? katetmeğe muvaffak olan Rebry 100 bin kişi İnsiltere kupası mâçlârinin fınalmde hazır bulundu 27 Nisanda Lontsada meşhu: Wembley stadında bu sene finale kalan Sheffiel ile Albion takım - ları arasında İngiltere kupası maç- Tarımım sonuncusu oynanmış — ve Sheffiel Albion takımını ikiye kar- Ş1 dört ile yenerek kupayı kazan - mıştır. Her sene yapılmakta olan bu mühim maç ile bütün İngiltere alâkadardır. Daha müsabaka- nn yapılacağı günden aylarca ev- wel yer tedariki için federasyon kâtipliğine İngilterenin her tara- fından müracaatlar vaki olur. Wembley stadı âzami 120,000 kişi istiap edebildiği halde bu se - neki müracaatların yekünu daha maçtan baftalarca evvel üç yüz bi- ni geçmiştir. Maçta İngiltere Kra- Kının hazır bulunması ve galip ge - len takıma kendi eliyle kupayı ver—[ mesi an'ane halini almıştır. Bu seneki maçta yüz bin kişi bu- lunmuş ve müsabaka herzamanki gibi baştan nihayete kadar çok he- yecanlı ve zevkli olmuştur. Shef- fiel takımı daha iyi bir oyun göste- rerek hasmamı iki sayı farkla yen - meğe muvaffak olmuştur. Seneler- den beri yapılmakta olan final maçlarında bir iki sene müstesna olmak üzere esasen sayı araların - daki fark gayet az olur. Kupayı kazanan takım ya bir veya iki sayı farkla galibiyeti elde eder. Yalnız iki defa biri 1890 da diğeri de 1903 tebu fark altı — sıfır ve altı — bir gibi aykırı neticeler ver: miştir. Final maçınm en zorlusu 1925 Barrow ile Gillingham — takımları İsviçre şampiyonu Ser- vette Fransa şampiyonu Sochaux'yu yendi Bu heyecanlı maça Fransızlar eksik bir takımla çıkmışlardı Cenevrede on beş bin kişinin önünde oynanan İsviçre ve Fransa şampiyonları Servette ve Sochaux arasındaki maçı İsviçreliler bir sı- fir kazanmışlardır. Fransızlar iki mühim oyuncula - rından mahrum olarak sahaya çık- mak mecburiyetinde kalmış idiler. Maç son derece seri olmuş ve bi- rinci devrede Fransız şampiyonla- vı daha iyi oynamışlardır. F muhacimlerinin kale önünde bir çok fırsat kaçırmaları sayı yapma- larına imkân verememiştir. İkinci devrede açılan İsviçreli - ler onuncu dakikada güzel bir an- laşmayı müteakıp — müsabakanın yegâne sayısını kaydetmişlerdir. Bundan sonra maç sonuna kadar mütevazin cereyan etmiş ve neti - cede İsviçre şampiyonu galip gel - , arasında cereyan etmiştir. Kupa - yı kazanmak için bu iki takım tam beş defa çarpışmışlar ve dokuz buçuk saat oyun oynamışlardır. Neticede Barrow bir sayı farkla galip gelebilmiştir . Hasılât vekoru da 1923 te kı- rılmıştır. Maçı seyretmek için ge - Hp te dışarıda kalan halk kapıyı zorlıyarak içeri girmiştir. Bu su - retle 30,000 kişi maçı bedava sey - retmiştir. Para verip te girenlerin adedi 126 bin kişi idi. Şu halde maçta 160 bin kişiye yakın seyirci bulunmuştur. Hasılatın yekünu 28 bin sterlingi geçmiştir . Son yapılan maç hakkında he- nüz tafsilât gelmemiştir. Gelince resimleri ile birlikte okuyucuları - mıza bildireceğiz. Kadınlar arasında futbol İngiliz ve Fransız kadın futbol takımları Fransada Rouen stadın- da bir müsabaka yapmışlar ve Fransızlar maçı bire karşı iki — ile | kazanmışlardır. Maçı bir kadın ha- kem idare etmiştir. Maçta çok se - yirci bulunmuş ve müsabaka eğ - lenceli olmuştur. İngiliz oyuncula- rı daha hâkim oynamalarına rağ - men şanssızlıkları yüzünden mağ- lüp olmuşlardır. İngiliz takımında bilhassa kaleci ile merkez muha - cim temayüz etmişlerdir. Fransız larda muavin hattı muvaffak ol. Iyi bir futbolcu İ nasıl yetişebilir J Oyuncular futbol kaidelerini | Artık mevzuumuzun — sonuna gelmiş bulunuyoruz. Bugün de bir oyuncunun futbol kaidelerini iyi - ce bilmesinin —oyun üzerinde ne mühim rol oynadığını tahlil ede - rek yazımıza nihayet vereceğiz. Bugüskü — etkikimde — esas olan mevzu ilk bakımda gayet ta - bit görünmekte — ve hattâ bunun mevzuu bahsedilmesine bile kü - zum clmadığı fikrini vermektedir. Hakikaten bir oyunun esasını teş - kil eden kaideler bilinmeden onu oynamağa imkân — olabilir mi?. Pek tabiidir ki hayır!. Nasıl alfa - beyi öğrenmeden kitab okunamaz- sa şüphe yoktur ki her hangi bir o- yunun da nizam ve kavaidini bil- meden onu tatbik etmeğe madde- | ten imkân olamaz.. — Şu halde ilk | | akla gelecek şey bedahet kabilin - den bir hakikat üzerinde durmak - | ta ne fayda elde edileceği hissi - dir.... Mvzuumuz dikkatle gözden geçiri- lecek olursa görülecektir ki araya | sıkıştırılmış bir “iyice,, kelimesi | vardır. İşte okuyucularımızın bü- tün dikkatlerini bu kelimenin üze- rine çekmek isteriz.. — Filhakika herkes - seyirciler, oyuncular ida- veciler, münekkitler de dahil - fut- bol kavaid ve nizamatını hakkiyle bildiklerini zannetmekte ve buna tamamile kani bulunmaktadırlar . Halbuki işte burada yanılıyorlar. Bunlardan ekserisinin bilgileri e- yunun başlıca kaidelerine inhisar etmekte ve bunun ilerisine vara - mamaktadır. Bunu bilfiil tecrü - bemize istinaden söylüyoruz . İki senedenberi yaptığımız hâ - *emlik bize gösterdi ki oyuncula - emizin kısmı azamı - milli takı - sazda yer alabilecek — kadar | yükselmiş olanlar da dahil - maat- teessüf — futbol kaidelerini iyice bilmiyorlar. Bu yürzden yanlış tefsirlere ma- “al veriyorlar ki bu da tabiatiyle kendilerinin aleyhine oluyor.. Bu satırları yazan acizleri birinci sı - nıf takımlarımız da bile öyle oyun- culara tesadüf etmiştir. ki bunlar daha koörnerden, taçtan ofsayt ol- madığını bilmiyorlar, hangi ser - best vuruşlardan doğrudan doğru- l iyice bilmelidirler ya gol olıcagı'nı ve hangilerinden de olmryacağını kestiremiyorlar. Ve gene ofsayt kaidesinin top ile arkadaşının — oynadığı anda cari olduğunu ve top ayaktan çık- tıktan sonra muteber olmryacağı * nı bilmiyorlar.Bu bilgi noksanlarr nın tevlit edeceği akibetleri bura » da uzun uzadıya izah etmeğe lü « zum görmiyorum.. Bunun ne mühim neticeler vere- bileceği kendiliğinden kolaylıkla anlaşılabiliyor. Bir misal alalım: Korner atıldı- ğını farzediniz, müdafi arkasında- ki mühacimi ofsayt telâkki ederek bırakırsa o da topu kapınca gol yapar. Bu tavriyle müdafiin fut - bol kaidelerini lâyıkiyle bilme « mesi sebebine takımı kurban gi - der. İşte bu itibarladır ki oyuncular futbol kavaidini sudan ezberleme kabilinden değil, esaslr bir şekilde iyice bilmek mecburiyetindedir « ler. Burada ayrıca mühim bir nokta- ya da temas etmeği faydalı bulu - yorum. Oyuncular disipline ria » yetkâr olmalıdırlar. Sporcu temiz ruhlu dürüst insan demektir. Spor- €u iyt ahlâkhdır. — Yalam'yöyte * mez, kimseye fenalık etmez. Ga » libiyet ve mağlübiyeti de bir za - viyeden görür ve bir telâkki eder. Futbolcu için esas kibar ve temiz bir oyun oynamaltır. e yazımız burada bitti. Yeni yc_ışı::ı gerç ve heveskâr arkadaş- lara bir ağabey sıfatiyle bildikle « rimi hulâsaten bir kaç makalede izaha çalıştım.. Bundan on oen beş$ sene evvel ben de onlar — gibi bu meşin topun meclübu idim. Sene « lerce ben de enun peşinden koş * tum, Nihayet yıprandım ve çekil « dim., Fakat 6 gene yuvarlanma - sında devam ediyor ve arkasından da gene bütün gençliği sürükliyor. Gençliğimizin en dinç seneleri - ni vakfettiğimiz bu nankör oyun * dan bugün — elimizde bir eskilik kaldı. Eğer bu eskiliğin verdiği tezrübe ve bilgiye istinaden yaz * diğimerz şu yazılardan bir kaç okur yucumuza istifade temin edebildi isek ne mutlu bize.... Sadi Karsan muştur. Maçın sonlarıa doğru her Geçen spo, sayfamızda, (Sovyet Rusyada atletizm) den bahsetı iki taraf ta çok yorulmuş ve me -| tik.. Bugün de, size yukarıki resimle Sovyet Rmycıın €en kdı o İeılıiıkıhıılııdır S zağe Y