8 Nisan 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

Y Rad 4| Olimpiyad müsabakalarının 1936 dnw Almanyada olacağını !ıflınıır d, '(ı!.;m. | piyad oyunları esnasında çalacak olan | büyük çanın biçimi bir Alman — hey: keltraşı tarafından — hazırlanmıştır. Çan 10 ton ağırlığında “Memleketin olacaktır. Gençliğine diye yazılıdır. — Haklısınız, dediğiniz çok doğru.. — Şu halde budalaca bir söz söyle- — Aman sevgilir Tabar r 4N6 eğyiyoriun .i çç ğe 'PLİ','_ l YAi KA0NümAn SYA G BEVÜNEMGAR. ada 4r görinedin ? — | şüpüe edebiltrdin? ingiltere ile Fransa rug- bide berabere kaldılar Buffalo stadında on beş bin se- | yirci önünde İngiltere ile Fransa milli takırnları arasında cereyan eden rügbi maçında her iki takım 'a ön beşe” sayı kaydeder»i: bera- bere kalmışlardır. Bu müsabakada | Fransız oyuncularının münferiden | İngiliz oyuncularından daha yük -| sek olduğu fakat takım - halinde de İngilizlerin daha iyi ınlı'şllığıw ve çalıştığı görülmüştür. İngiliz - lerin akıllı ve hesaplı oyanlarına karşı Fransızların şahsi gıy.rel ve fedakârlıkları nazarı dikkati cı-ıl - betmiştir. İngilizlerin muhacim! hatları en küvvetli hatları 'di. Ka-| rişik yaziyetlerde topu daima on -| lar kapmışlar ve oyunu mütema - diyen Fransız kalesinin 22 !nel're sahası dahilinde cereyan 2ttirmiş- lerdir. Buna karşı Fransızların| müdafi hattı çok iyi çalışmış ve lı'W kımının mağlüp olmamasına ye - gâne âmil olmuştur. Muavin hat - ları hiç bir iş görememiştir. Son — zamanlarda - fil yarışlarına Termektedir. Resimde on beş ton ağir İL de Oklo şehrinin sokaklarında koşma &" n Varışı burnunun üstünde 2 numarası olan Joe adlı fil kilometre hazla koşmak şartiyle kazan mıştır. D — Hiliim, dedim. Şikiy!derdtn: * Suallerimiz HABER — Akşâm Postası odan şikâyet h e cevapları: — Neşriyatınızı ıslah edemez misiniz? — Paramız yok kil!.. — Avrupadan nakil yapamazmısınız? — Ah ! parasızlık... — Fasıla işareti olarak niçin zevksiz bir gürültü seçtiniz? — Bütçe meselesi! Şuhalde hep birlikte Radyonun paralanmasını temenni edelim! Hergün işitiriz: | — Canım, şu bizim radyo da çe-| kilir dert değildir. Nedir o dan| dan dan? Nedir o zırıltılar, gürül-| tüler, vmlamalar? Programlarda| dişe dokunur ne var ki.,. Biz plâk dinlemekçisin zadye almadık ki...| Nerede radyo bahsi olsa, bunun gibi ve buna benzer şikâyotler iıit-l mek mukadder gibidir. İstanbull halkı kendi radyosundan memnun| değildir. Radyo için yapılan ten- kitler yerinde değil midir? Ayuka çıkan bu şikâyetler karşısında bi-| zim radyo şirketi ne yapıyor? Ku- laklarını tıkamış bildiği yolda mı yürüyor, yoksa halkın dileklerine karşılık vermeğe mi çalşıyor!.. Geçen akşam, kafamın içindeki bu sorgulara cevap bulmak - için radyo şirketine gittim. Yol halıları| ile kaplanmış merdivenlerden çı- karken sâğda önüme ışıklı bir lâv- ha çıktı: “Dikhat! Mikrofon açıktır. Yüksek sesle konuşmayınız. Gü - rültü etmeyiniz. Kapıları çarpmar yınız.,, Kulak kabarttım. Orta kattaki salonda çalınan bir gramofon plâğının sesi aşağıya kadar geli- yor, Ayaklarımın uçlarına basarak| yavaş yavaş çıkmağa devam eder- ken: biri doğru galiba! Gene plâk çalı- yorlar. veyreç Şirketin en üst katında müdür lere mahsus salonda, radyonun şeflerile karşı karşıyayım, Şirke tin idare müdürü İsmail İşa, tek nik müdürü Hayrettin ve — spiker Mes'ut Cemil... Maroken — koltuk- lara karşılıkh kurulduk. Ben, —ls- tanbul radyosu için yapılan dedi koduları komprime halinde toplı yan suallerimi birer birer sordum. Bu sorgularımla aldığım cevapla rı bir kelimesini bile değiştirme den yazmak suretile bitaraf bir a dam hüsnüniyeti göstermeğe ça lışacağım, İşte suallerim ve onla rın cevapları: .— Programlardaki fasılalar ni çin o kadar fazladır? — Biz bu fasılada haddi asga - riyi tatbik ediyoruz, Bu müddetten| daha çabuk olmak ihtimali hemen hemen yoktur diyebilirim. Sebebi basit: Bilfarz “Demir caz,, neşri - yatını bitirdi. Bu heyetin stüdyo - yu terkederek ikinci grupun gelip yerleşmesi için zaruri olarak — bir zama'n lâzımdır. Maalesef bir baş- ka stüdyomuz daha yoktur ki biri bitince hazır olan öteki başlasın. —#Fasıla işareti olarak niçin o kadar zevksiz bir gürültü seçti- niz? — Ondan ben de müştekiyim, Daha evel, Ankara radyosunda olduğu gibi yalnız manometrenin taktakını işitiyordunuz. Değişiklik| | olsun diye âlete bir tel ilâve edil âmerikalılar çılgınca bir iplila ,,.,...1 k çeken fillerin Kolombus vilâyetin- a uğraştıklarını gfiiru;,'nr'xıınııı. Bu 200 yardayı saatte MI di. Şimdi çan sesi çıkarıyor. Tet -| kikat yaptık. Bir notayı veya mu- zik parçasını tekrar etmek — veya bir kuş gibi ötmek şekilleri tecrü- be olundu. Fakat bu âletlerin her| biri için büyük paralar lâzım.. Sin- yal bir kere tanınımca sık sık de- ğiştirmek doğru değildir. Binaen- aleyh seçeceğimiz âletin biri bo zulursa yerine aynini koymak için bir kaç tane almak icap — ediyor. Bu da maddi cihetten adimülim - kândır! Şimdi düşünüyorum: Se - çilecek işareti bir plâk üzerine al-| Radyoda şarkı söyliyenlerden Bayan Nimet Vahit sak, onu versek... Fakat bu da pra- tik bir şey değil!., — Plâk neşriyatr yaparken çalı- nan parçaların isimlerini neden söylemiyorsunuz? — Bunda kabahatli olan biz de- giliz. Çünkü plâk kumpatıyalarile mutabık kalmıştık. Onlar bize plâk gönderiyorlardı. Biz hem bunları çalıyor, hem de mensup oldukları firmayı, numaralarmı, | ismini söylüyorduk. Alâkadar ma- kam, bu suretle söylenen her ke limeden vergi olmak üzere 3 kuruş istedi. Biz bunun aboneleri mem - nun eden bir şey olduğunu, şirke- ti alâkadar etmediğini bildirerek itiraz ettik. Menfi cevap aldık, O- nun üzerine söylememeğe başla - dik. — Jimnastik dersleri için en Münasip zaman akşam yemeği za- manı mıdır? — Onu ben de kabul etmiyorum. Her şey varlıkla kaimdir. Bütün dünyanın yaptığı gibi sabahları saat yedide neşriyat yapmak için teşkilâtımız kâfi değildir. Bir ekip daha çalıştırmak lâzımdır. Sirke tin noktaj nazarı şudur: Jimnastik faydalt bir şeydir. Yapılan hare aklı. a a e ai Hemen herrad yo makinesi sa- hibi Istanbul rad yo Şirketinden şikâyetçidir. Radyo şirketi bu şikâyeti göz önüne almış mı- dır? Neler yap- mayı düşünüyor, biz bunları öÖöğ- renmek- istedik. Radyo şirketinin verdiği cevapları bu yazıda oku- yacaksınız. A Z ketler, uzun uzadıya tarif edildiği için, arzu edenler not alır, sabah- ları kendi kendilerine tatbik eder- ler. t (Sözün burasında mil şu sözleri ilâve etti: — Jimnastik mütahassısları bu hareketlerin dinlendirici hareket- ler olduğu için akşamları yapılma- sı faydalı olduğunu söylüyorlar.) —Halkın şikâyetlerinden bir kısmımı haklı buluyorsunuz. Bu işleri düzeltmek için yeni teşkilât ve vesaite ihtiyaç görüyor, fakat bunların parasızlıktan dölayı ya - pılamadığını söylüyorsunuz. Peki! Fakat, Avrupanım en zengin istas- yonlarının bile yaptıkları gibi baş- ka istasyonlardan nakiller yapa « maz mısmız? | Mes'ut Ce « t — En çok paraya ihtiyaç göste« ren iş budur. Çünkü nakil işi içim tesisat lâzımdır. İki istasyonu hat- larla birbirine bağlamak icap edi- yor. Evvelâ hükümet buma Avru: paya giden hattını verecek, muka- bil devletle onun hatlarına bağla- mak için anlaşılacak. Buayrı tesisatı yapmak çok masraflıdır. Başbakan — Sofyaya gittiği zaman böyle bir nakil yap- mıştık. Ankara İstanbul nakilleri bile çok güç ve masraflı oluyor. — İstanbul radyosundaki vm « lamaya ne dersiniz? ö ( — Her postanın yakın mesafe- de bir esas sesi vardır. Bazı maki- ne kullananlar, tatlı dinlemek için sesi iyi ayar etmiyorlar! Makineyi bağırtmak hevesine kapılıyorlar. O vakit te vınlama fazla hissedi- Kyor! — Avrupanın bazı memleketle- rinde (parazitle mücadele kanun: ları) kabul olundu. Meselâ, Fran- sada.. Bu kanunlara göre, her e - lektrik âleti kullanan adam elek- trik kaçaklarını toprağa verecek bir âlet kullanamağa mecbur tutu- luyor. Bu suretle parazit çok aza- lıyor. Şirket hükümetten böyle bir temennide bulunamaz mı? — Bu hükümete karşı — bir te - mennidir. Bulunamayız demenin imkânı yoktur. (Muhatabım sözü- nün burasında başını — sallıyarak | gülmeğe başladı) — Neye güldünüz? — Hiç; bir şey yak! (Devamı 8 nci sayfada)