Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
— UNY A e e T T — C LĞ Niyet kuşları - — İnsanlar için teselli'nin bir ih- tiyaç olduğunu biliyoruz amma, yirminci asırda istikballerini (niyet kuşları) ndan bekliyen in- sanlara gülmekten de kendimizi alamıyoruz. Dün Üsküdara geçmiştim. İh- timisaniye civarında bir caddenin başında tezgâhı kuran niyetçinin başında çoluk çocuktan — ziyade yaşlı başlı bir kadın - erkek kala - balığı gördüm. — Küuruşa niyet.. Kuruşa niyet.. Diye bağıran niyetçinin müşte - rileri yabana atılır kimse değildi.. Bunlardan yirmilik bir taze yanın- daki kendinden biraz daha küçük arkadaşına: ' — Taliimizi deneyelim.. Diyerek, niyetçiye kuruşu uzat- tı: — Ver bir tane bakalım.. Paçaları yünlü bir filorya kuşu gagasını bükülmüş niyet kâğıtla - rinın arasına soktu. . Bir mavi kâ- ğıt yakaladı.. Niyetçi bunu müş - terisine uzattı: — Okuyayım mı?. Gülüştüler.. İkisi de okumak bil- miyorlardı.. Niyetçi okudu: “ Başbaşa verdik, içtik, — * Gönülde sevda biçtik.. Biz kendimizden geçtik; Sabah oldu mu bilmem?.,, İki arkadaş biribirlerine bakı - şarak: İki arkadaş biribrilerine bakı - şarak: — Bir tane daha... . Diye mırıldandılar.. Niyetçi elini uzattı: — Kuruş peçın —. Bu sefer niyeti uzatan sarı ka - natlı bir kuştu. Niyetçi sormadan — okumağa başladı: “Bir sofra isterim kimse sermedik, Bir yayla isterim kimse konmadık, Bir güzel isterim yad el değmedik, Ellenmiş de bellenmişi nideyim?.,, Yaşlıca bir hanım demindenbe- ri sabırsızlanıyordu: — Niyetçi başı! Ben böyle şey- lere inanmam amma, tazeleri gör- düm de eski günlerimi — hatırla - dım.. Hele bana da bir niyet çek bakalım!.. Niyetçi, niyet kutusunun içinde karga yavrusuna benziyen bir ku- şa işaret etti: — Haydi aslanım, söyle baka - İrm şu büyük hanımın taliini!.. Büyük hanım: — Bizden okumak geçti, oğ - lum!. Diyerek niyeti bir erkeğe okuttu: “Nerede yaz, nerede bahar? Nerede gülen sevdalar?. Hepsi asırlar kadar, Benden uzak, şimdi bak!.,, Büyük hanım içini çekerek ge - riye çekildi.. . Sıra bekleyenlerden bir genç kız.. .Civardaki — evlerden koşup geldiği başındaki örtüden belliy - di... Kuruşu uzattı.. Niyeti çektı . Heceleyerek okuyor: “Size doyum olmıyor!. Size doyum olmıyor!.. Niçin benim de kalbim.. Bir sevgiyle dolmıyor?..,, — Niyetçi.. Al bir kuruş daha!. Niyetçi sarı kuşa bir niyet da - ha çektirdi: — Buyurun, küçük hnnım' Genç kız niyetini okuyor: “Sevdin, sevdin almadın?. Hıç gönlümde kalmadın!.. yanında duran HABER — Akşam Postasr ökenomi « Bulgaristanda Baygın baygın bakarak, Gözlerime dalmadın!.,, Genç kız bir kuruş daha uzatır - ken kızarmıştı.. Niyetçi: — Hak oyun uçtur' Hak niyet de üçtür!.. Diyerek kırmızılr saka kuşuna bir niyet çektirdi.. Genç kız niyeti alrp uzaklaştı ... Bir müddet açmağa cesaret ede - medi... Bir mezar taşmın kenarıı na oturdu.. Şimdi hızlı hızlı okü yor: “Sivri sinek saz gelir, Davul zurna az gelir, Sen benim oluversen, Hergün bana yaz gelir!.,, Niyetçinin başındaki kalaba - İrk gittikçe artıyordu.. Siyah ceketinin içinden kırmızı boyunbağı görünen bir erkek: — Arkadaş.... Bir de bana çek bakalım!.. Diye seslendi.. Niyetçi kırmızı kanatlı saka ku- şunu parmağının uciyle — kenara çekti: : — Haydi yavrum, şimdi “de şu delikanlının taliini söyle! Niyeti uzattı... İkisi birlikte o- kuyorlar: “Kadir mevlâ, senden bir dileğim i ; var: Söyle bir güzel ver, gönlüm * eğleyim! Ellere verirken, benim ne suçum? Birini de bana ver, gönlüm eğleyim!,, — Ne doğru söyledi be!.. Vay cahnıhna... Öyle üstüne vurdu ki.. Elini cebine götürdü: — Ver bir tane daha Niyetçi gün görmüş, alaycı bir adamdı... — Bayım dedi, kendini Baodo sun meyhanesinde mi sandın ?. Gülerek, karga yavrusunun ağ - zından bir niyet çekti: — Buyurun!., Gene birlikte ökudular: “Çıkıp yücelere bakmak istersin!.. Coşkun sular gibi akmak istersin!. Hep güzelle yatıp kalkmak istersin ! Ben senin kahrımı çekemem gönül !.,, Bu sırada ince bır erkek sesi işidildi: — Evlât.. Ne doğru söylüyor bu kuşlar! Al şu kuruşu... Bir tane de bana uzat!.. Karga yavrusu niyeti çekti.. Yetmşlik ihtiyar gözlüğünü ta - karak okumağa başladı: “Kaç zamandır kalbinde, Var derin bir kederin! İstediğin olacak, Düşünme derin derin!.,, — Hay Allah razı olsun — sen- den... Benim de böyle bir teselliye ne kadar ihtiyacım vardı!.. Valla: hi nasıl da üstüne uğradı bilseniz... İshak Ferdi 'gül yağı Ökonomi Bakanlığımız bu son | yıllarda gülyağı sanayiimize lâ- | yık olduğu ehemmiyeti vermek için birçok projeler — tasarladı ve bunların bir kısmını gerçekleştir - mek yolunu da tutturdu. Ayni ha- reket ve teşebbüsleri de Bulgaris- tanda görüyoruz.. Bulgar gülyağı sanayiini çok yakından tetkik ve takib etmemiz lâzım geldiğinden biz de bu yazımızla alâkadarlara orada yapılan işleri anlatmak is - tedik. LA ir vakitler Bulgaristan gülyağı istihsal ve ihracatını âdeta kendi inhisarma almış ve yabancı mem- leketlere yaptığı ihracat büyük yekünlar tutmakta bulunmuştu .. 1909 ihracatı 6092 kiloya baliğ ol- muştu.. Fakat acun — savaşından sonra uluslar arası gülyağı piyasa- larında gerçekleşen değişim, kim - yevi, kimyevi esans kullanılması - nın artması ve Rusya — gibi çok koku kullanan bir piyasanın - ka - panması Bulgar gülyağlarına olan talebi eksiltmişti. — Bulgaristan 1929 yılında 343 milyon leva kıy - metinde 3790 kilo gülyağı edebilmişti. cunu sımsıkı saran — ökonomiya buhranı Bulgar gülyağı ihracatını büsbütün azaltmıştır. 1934 yı - Iında gülyağr ihracatr 36 milyon leva kırymetinde 1218 kilo idi. Bulgar gülyağı sanayiine acun ökonomiya durumu tesir etmekle ihrac u yıldan sonra ise a- için çareler aranmaktadır. için de 16 Mart tarihli bir kanun neşredilmiştir. Bu kanunun birin- ci madesi gülyağı — istihsalini teşkilâtlandırmak ve yağın - safi - yetini emniyet altına — almak için imalâtı bir inhisar halinde Bulgar ziraat bankasiyle, itimat ve emni - yete şayan fabrikatörlere vermek - tedir. Gülyağı imalâtı için elde edile- cek gülleri yalnız banka işliyecek - rikatörler tarafından yağ imali için kullanılması yasaktır. Böyle- tir. - Başka menşeli güllerin fab- ce müstahsillerden gül almak için rekabet dolayısiyle fiyat yüksel - mesinin önüne geçilmiştir. — Ka - nunun üçüncü maddesi istihsalâtı ihtiyaca göre tahdid salâhiyetini mütehassıslardan — müteşekkil bir komisyona vermektedir. Bulgar Ziraat - Bankası gülü doğrudan doğruya müstahsilden alacaktır. mübayaa fiyatını hu - susi bir komisyon tayin edecektir. Müstahsiller tahdidattan sonra ka- lacak fazla gül ağaçlarını tahrib edecek, buna mukabil bir tazminat alacaktır. Yeni gül fidanlıkları tesisi an - cak hususi müsaade ile olabilecek: tir. Ziraat ankası gülyağı ticare- tini kontrol edeceği gibi imalatı da nezareti altında bulunduracak - tır. ; İhracat ancak mezkür banknfım kasının imal etmiş olduğu ve ya - hut koöntrolü altında gülyağları ihracatı her türlü tekâ. liften muaftır. Yirmi küsur maddeden ibaret olan bu gülyağı kanunu ehemmi - yetle tetkik edilecek bir projedir.. Ökonomi Bakanlığının — bunu da tetkik ettirmetke olduğunda şüphe | [ yoktur. beraber orada vaziyeti duuhmel: Bu iş müsaadesiyle yapılır...Ziraat Ban- imal edilen | NİSAN — 1935 * AĞ â» Amerıka arasında futbol merakı kadınları Sinema kumpanyaları artistlerit futbol oynamalarını menedıyor Nevyorktan yazılıyor: Kaliforniya Olimpiyatları ka- dınlarda da futbol oynamak me- rakını uyandırmıştır. Sinema yıldızları — arasında başlıyan bu merak halk arasına da süratle yayılmıştır. Bir çok mekteplerde ve zengin - ailelerin bahçelerinde fütbol maçları ya- pılmaktadır. Los Angelos'da muhtelif spor kulüpleri arasında (kadın futbol takımları) teşekkül etmeğe başla- mıştır. Geçenleı-de (B.V.) ile (O.A.) takımları arasında yapılan . bir maçta O—0 kalmışlar ve iki taraf da ayni derecede enerji sarfede- rek hasmına mağlup olmamağza çalışmıştır. Sinema yıldızlarını futbol maç- larına iştiraktan meneden stüd- yo direktörlerinden biri, bu me- raktan bahsederken — fikirlerini şövle izah ediyor: < sema yıldızları, bizce mat- lüp olan tenasübü futbolda çok çabuk kaybederler. Çünkü ka- dında fazla hareket, onu adeli bir tip şekline sokar. Bu şekil, perde- kaç artistde denedik.. Eski liklerini derhal kaybettiler, ince- Bu futbolden menetmek zarureti ha- jsıl oldu. Hattâ bu memnuiyeti er- kek artistlere de - tatbik - etmek mecburiyetinde kaldık. Erkek yıl- dızlar da ayni şeraite tabi olduk- larr için, bacakları sertleşmekte ve adaleleri kalınlaşarak, perde- de. çok çirkin " görünmektedirler. Sinema yıldızlarını spordan - me- netmiyoruz. Fakat, onları çirkin- leştirecek ve perdede kaba gös- terecek oyunlara iştirâkten me- ,siye etmek, onları biran .temayül göstermeleri, rejisörleri de çok çirkin görünür. Bunu bir . neticeyi aldıktan sonra, yıldızları| * — netmek vazifemizdir. Sinema Y i dızlarına (sıhhi müşavir) leri ”'jj' tenis gibi hafif sporlar tavsiye mekte ve bu sporları onların b n yeleri için çok faydalı bulmak! dır. | Açık hava — sporları sinemâ yıldızlarımı hem vaktinden evvt' ihtiyarlamaktan kurtarıyor, het de daha güzel ve cazip görünme” lerine yardım ediyor. ! Yorucüu sporları sinema yıldızlarına tav” evv A. çirkinleştirerek perdeden — uzak" laştırmaktan başka bir işe yarâ" maz. Mister Philip A, Jimes'in ver” diği bu izahat bir çok sinema yı” dızlarını sinirlendirmekten başkü bir netice vermemişti. Yıldızlaf futbol maçları hazırlıklarına de vam ediyorlardı. ' | Bir kaç gün evvel Janet Mak donald, Klara Boy ve Şarl Rojef gibi san'atkârların futbole fazlâ de Mister Jimes'in fikrine iştirak€ mecbür etmiştir. İşte bu mecburl” yet yüzünden stüdyolarda hayli dedi kodular çıkmış ve yıldızla' rın futbol oynamamaları ha “'5 da kat'i kararlar verilmesine 1ü zum görülmüştür. w Janet Makdonald bütün spof lata merakrı olan bir yıldızdır. L Angelosda teşekkül eden yeni Bi | kadın timine iştirak etmesi “hat | kındaki tekliffi henüz kabul edı _ etmediği anlaşılmamışsa da $ '1 ' vimli yıldızın tatil günlerinden i* tifade ederek Holivuddan Los An* gelosa gideceği ve kadın maçındâ oynıyacağı tahmin edilmektedir. — Janet Makdonald kendisine mi” racaat eden bir gazeteciye: “Böyle bir tekliften haberimi yoktur. Los Angelosa gezmek hususi işlerimi görmek için gide ceğim!,, Diye cevap vermiştir. Bütün bu dedi: kodulara rağ' men Janet Makdonaldın hattâ ©— nunla beraber diğer bazı yıldız!â' rın futbol maçına gidecekleri i6* dia edilmektedir. İ Kadınların futbole karşı gö* terdikleri alâka Nevyorkta da ri bir hastalık halinde kadın âlemini harekete getirmiştir. “Amerikalilarindir. Tayyare Te disi rsezilk ( : Si Bzelke B 4 _ârıl.ı.ıı _B;M—u m—um-—m"ıwuımm_—ma’ W - Vincenne'de yapılan tayyare şen liklerinde, resmini gördüğünüz şi son sistem uçuş makinesi binlerce seyircinin önünde muvaffakiyetli tecrübelerinde bulımmuştur. Tayyare iki tekerleği arasına sıkıştırılmt! İskele üstünde 5 © V 'sisteminde küçü cük bir otomobil taşımaktadır. BU “ıl ' karaya indikten sonra pilotla tayyar [kuçücıik otomobillerini iskeleden çıka rarak diledikleri yere gıtmehtedm y dümlinea aa e l