a î eee lll Bazı doktorların geceleyin teh- likeli vaziyette olan hastalar için çağırıldıkları halde gitmedikle- ri arasıra işitilen bir şikâyet mev- Zuudur, Bir arkadaşımızın bqın— dan geçen gün böyle bir ise geçmiştir. Şöyle anlatıyor: — Geçen hafta bir gece henüz altı yaşmdaki kızıma defitabii ile birlikte fazlaca kan çıkardı. A - nası ve ben çok telâşlandık. Kan araşında et ve barsağa benze - yen parçalar da vardı. Tehlikeli bir tezahür telâkki ettiğimiz bu | Ştüyele eai — fHastalar ve rahatlarını pek seven doktorlar “pesi tahririnden bahsediyor. Hay- vaziyeti derhal doktora - bildir - | mek ve reyini almak istedik. E- | vimizden 200 metre kadar ileri- de oturan profesör İhsan Hilmi- ye gittik. İhsan Hilmi adeta tabibi mü- davi telâkki olunabilir çocuğa ba- kar. Hattâ (2) ay evvel suçiçeği- ni ve gripini o görmüş ve tedavi etmişti. Kendisi çocuğun bünye- sini iyi tanıyordu. En doğru mü- taleayı bize o söyliyebilecek va- ziyette idi., Saat tam 22. Kapıyı çaldık. Hizmetçi, doktorun evde oldu . ğunu söyledi. İçeri aldı. Bir mü: şavere için kendisile görüşeceği- mizi söyledik. İçeriden doktorun sesi duyuldu. Hizmetçisine: — Yarın gelsinler, şimdi oda- ma çekildim, diyordu. Vaziyetin nazik olduğunu ve belki bir operatörün müdahale . sine lüzum olduğunu evvelâ ken- inin reyini almağı istediğimi yledik ve hizmetçiye dokto- Tükkücretinin gece zammı da! Dütünülerek verileceğini bildir- dik. Ayni ses: — Başka doktora gitsinler! Ben bakamam. Diye yükseldi. Karım dayanamadı. Koridorun ucundaki odanm önüne gitti. Ve “apıyı vurarak: |— Doktor, dedi. Çocuğu ve bi- Zi tanıyorsunuz, sizi eve götüre- cek de değiliz, ne olur pijamanız- a çıkın ve şu kana, parçalara ba- kın, ne yapmamız gerek olduğu- u söyleyin. Meşhur profesör, cevap bile sermedi. Hizmetçisine bağırdı: — Sana sabaha demedim mi, Ne sokuyorsun onları buraya?.. Ve döndük: aoî::ğumuı I;elki_ö_lebîlîrdî. Bu b ko:;: onda bizi kapısın - Arkadaşımız Sağlık Bakanlı- ğına da bir istida ile Müracaat e- derek vaziyeti bildireceğini söy- lemektedir. Sadece kayd ile ikti- fa ettiğimiz bu hâdiseye nazarı dikkati celbederiz. Istatistik yı'lığı okuyucularımlldân kimyager Yakkı yazıyor: Ben istatistik meraklısıyım ve bir memleketin ne halde bulun- duğunu anlamak için 6 - memle, €t statistiklerini gözden geçir - Menin kâfi olduğu kanaatinde - Vim. Bundan bir iki gün — €vvel .mcl'k!lîmizin her türlü ahvali ılmı.d;" ÜDüt iraiye ve ösleri” icariye, Al" Tasenl Ni anlamak — istedim V© NT ar, *ketimizin statistik yıllığı * aradım. Mür, ttiğim kü- hlned. h 'acaat e_ ıgl na statistik vıllığı - tabı olmak üzere ü- | lacak? Halbuki memleketimizde | No: It garkan Sava veresesi Olimpi- rette kaldım. 1935 senesinde bu- lunan bir adam 1927 senesi tahri- rinden ne anlar? Her sene değil her gün tahavvülâta uğrayan bir | inkılâp memleketinde bundan se- w kiz sene evvelki statistikten ne | istifade olunur? Ve bu istatis - tikten memleket ziraatinin bu - günkü hali nasıl anlaşılır.? Sanayi kısmına geçtim o da öy- le! Gümrük statistiğini aradım. 1933 senesinden sonra çıkmamış olduğunu söylediler? Memleke - timize ne giriyor? Bizden dışa- rıya ne çıkıyor? Nereden anlaşı- yeni bir sanat veya endüstri ih - | dası için mutlak gümrük harekâ- | tını bilmeğe ihtiyaç vardır. Statistik umumi müdüriyetin: den rica ederiz: Statistik yıllığı- nı her yıl neşretsinler. Dünyanın her yerinde öyledir. Aksi takdir- de arasıra neşrolunan statistikler-| den hiç bir istifade temin edile- mez. Bu uğurda milletin ihtiyar ettiği yüzbinlerce liralar boş ye - re sarfedilmiş olur.,, v iünü n şeğlaeema e iğrreir di Istanbul Üçünel İera ıııcmurluiıın-i dan: Üç yeminli ehlivukuf tarafından tamamına 3450 lira kıymet takdir e- dilen Kartalda İstasyon civarı mev- kiinde 4 — 952 ,6 — 1063 emlâk 13,48 'ya vesaire tarlası şimalden Küçük yol, | garben Gümüşçü yolu, cenuben yalıya giden yolla mahdut zemin katı çimen- | to döşeli taşlık bir sofa, üç oda iki halâ iki kömürlük ve arkasında bir taş mutfak, birinci. bir şofa ” Bir &ibe'dört oa'bir” Baftdik ofam bir halâ bir balkon, ikinci katta kıs- men döşeli çatı arası, zemin katı kâr- | gir ve 121 metre mürabbat arsa üzeri- ne inşa edilmiş bir ahşap ev ile ayrıca zemin katı çimento döşeli koridor kır- mızı çini mutfak bir oda ve tahta dö- şeli diğer bir oda İle kömürlük ve bah> çeden iki tarafla çıkılır birinci katta karasimen antre ve bir sofa üzerine üç oda kırmızı çinili mutfak ve halâ ikinci — kat — çatı arasında — bir sofa — halâ bir oda iki hılkıını ve içinde eelktrik — tertibatı ©-| lan ve 70 metre murabhar arsa üzeri- ne inşa edilmiş bir ahşap ev ile bu iki| hikâyeleriyle büyütüldü.. evin inga edildikleri arsalarla bera- ber 861 metre murabbat kuyu, bir kaç ağacı muhtevi bahçe ve iki evin tama- mi açık arttırmaya konulmuş olup — 935 Cumartesi — tarihinde şartnamesi — divanhaneye — asılarak — 935 tarihine müsadif Pazar günü saat 14 den 16 ya kadar daire- mizde açık arttırma ile satılacaktır. Arttırma bedeli muhammen kıymetin yüzde 75 gini bulmadığı takdirde en son arttırmanın teahhüdü baki kal- mak üzere arttırma on beş gün daha temdit edilerek 20 — 5 — 935 tarihin- | de Pazartesi günü ayni santte ikinci arttırması yapılarak en çok arttıra: na ihale edilecektir, İsteklilerin mu- hammen kıymetin yüzde yedi buçuğu nisbetinde pey akçesi vermeleri lâzım- dır. Müterakim vergiler vakıf icaresi ve tenvirat ve tanzifat resimleri borç: luya aittir. 2004 No: lu dera ve iflâs kanununun 126 ncr maddesinin 4 üncü fıkrasıma tevfikan bu gayri menkal — üzerinde ipotekli alacaklılarla diğer alâkadar- ların ve irtifak hakkı sahiplerinin bu haklarını faiz ve masrafa dair olan iddinlarını ilân tarihinden — itibaren | yirmi gün içinde evrakı müsbiteleriy- le beraber bildirmeleri lâzımdır. Aksi halde hakları tapu sicilleriyle sabit olmadıkça satış bedelinin paylaşma- sından hariç kalacaklarından alâka- darların mezkür maddei — kanuniye hükmüne göre hareket etmeleri ve da. ha fazla malümat almak İsteyenlerin |kudreti, şefin nü |den bir savaş şe - Göring adı Hit- lerinkinden ay Hitlerin sağ kolu olan bu zatın nüfuz ve rılmaz... fuziyle omuz başı beraber mektedir. O ulüsal sosya - lizmle — birleşmiş bir aristokrat, es « ki ile yeni; salon- larla Berlin lüks - leri arasında mu - vasalayı temin e - yürü . fidir. Hayalinizde es . ki şövalyeleri, or- ta çağların aylıklı askerlerinin ağır yapılı, boylu pos- lu şeflerini göz ö - nüne getirin; © - nun resmini miş olursunuz.. U. zun saçları, çİzZ- | çok geniş olan alnının çevresinde sarışın bir çelenk vücude getir - mektedir: Dört köşe ve pürüzsüz çene, yumuk yumuk kıp — kırmızı ancak çizgilerle buruşmuş bu ağır sima- | ya,meydan — okuyucu ve korkunç bir heybet vermektedir. * Bu romantik yüzde hem endişe verici'hemr cezbetici, hem yumu - şak hem de mistik bir ifade var. Hham ışıklariyle parlayan gözleri bu kocaman askerin yaşamış oldu- ğu kocaman rüyaları anlatmakta - dır. Çünkü Göring her şeyden evvel bir şeften ziyade bir askerdir. O, 1893 yılında yukarı — Bavyeranın Rosemheiminde ailesine ait top - raklarda doğmuştu. Çocuk, Bavye- ra Alplerinin üstünde orta çağlar- dan kalma bir şatoda — babasmın Baba Göring, Sadova ve Sedau savaş - larında dövüşmüş sonra da Bis - mark tarafından Afrikanın cenubi garbi Alman müstemlekesi umum? valiliğine gönderilmiş bir askerdi. Genç bir derebeyi zihniyetiyle büyütülen Göring asker mesleğin- den başka bir şey düşünemedi... Karlesruhe ve Olihterfeld — askerif akademilernide okudu.. 1912 yı « hında omuzlarına Astegmen (mü - lâzim) apoletlerini takarak 112 - inci piyade alayına girdi. İşte bu aluy'a 1914 savaşına koştu.. — İlk Bakorat muharebelerinde aldı . Çok geçmeden mafsal romatiz- maları onu bir hastahaneye yatır - dı.. Hastahaneden — çıkar çıkmaz tayyareci oldu ve 1915 den itiba - ren yeğitliğiyle ün kazandı. Avcı pilotu olarak bir çok hava savaş - larına girmişti. 1915 de yarala - narak yere düştü. Bu yara kapanır kapanmaz onu gene cephede gö - Tüyoruz.. 1917 de meşhur 27 nci hava fi- losunun kumandanıdır; bu filonun bütün tayyareleri beyaz ve siyah | dört köşelerle boyalı olduğundan | Emmy Sonneman ile evlenecektir. Resimde nişanlı yanyana görülüyor. ona (Domino) filosu adı verilmiş- — 2328 numara ile dairemize mü- racaat etmeleri ilân olunur. ti. Gök yüzü artık onun yaşaya -| dam çabuk anlaşıyor General Göring 16 Nisanda tiyatro artisti iki bileceği alan olmuştu. Her gün yeni yeni zafer ve kahramanlık çe- lenkleri kazanmış ve 1918 ma « yısında impartor ona kendi elle - riyle Prusyanın en büyük harp ni- şanı olan Pur le Merite madal . yasmı takmıştı. Ayni yılmn hazi - ran ayında kanatları kırılmış olan Manfred Rihthoffen, le Raynhar - drn meşhur filosunun kumandanlı- ğına geçti. Artık Göring Alman- ların en büyük hava kahramanı - dır ve koltuklarını istediği kadar kabartabilir.. Fakat oçk geçmeden mütareke gelip çatmıştı. Grubunda sağ ka- lanları Aşafenburga — götürerek, burada askerlerini ayaklandır - mak isteyen ihtilâlcilere kafa tut - tu. Almanyada artık — askerlik kalmamıştı. Kendi ocağına döndü. Muazzam servetini tüketmeğe ko- yuldu. Çok geçmeden meteliksiz kaldı. Yaşamak da lâzım; işte bu yüzden 1919 Mayısında — İsveçin Lufthansa tayyare şirketine pilot olarak girdi.. Ve burada bir motör gibi boyuna homurdayan ve işle- yen hayatın yegâne hissi hâdisesi vuku buldu. Bir kış gecesi Rokelşatd'da bir İsveç şatosunun — yanı başında ye- re inmeğe mecbur oldu. Şatodan imdadına koşularak, onu kaldırdı- lar, tedavi ettiler. Bu kuş adam hasta bakıcısıma vuruldu. Genç ve | güzel Freün Karin Von Fok'lı 'a kurşun vaftizini Mülhous, Çipot ve | Ş ÇY P n YA A lendi.. Bu evlenme onu maişet derdin - den kurtardı.. Şimdi yegâne dü - şüncesi karısı olmuştu. Bu düşün - ce sevgiden ziyade yurd hesabına nasıl davranabileceği meselesi idi. Evet Almanyayı — Versaydan ve Weimer'i kaplamış olan düşünce - lerle adamlardan kurtarmaktı .. 1912 de karı koca Bavyerada şa - toya döndüler.. Göring kendini mütaleaya ver - miştir. Artık boyuna Napolyonu okuyor. Kafasında “Nizam ve asa- yişi yaratacak bir inkılâp,, projele- ri tasarlıyor.. . Tesadüf onu biy pazar günü Hit- lerin karşısma çıkarıyor. Bu iki a- ve Hitler 2 .NİSAN — M05 Görinag'in hayatı kendi hücum kıt'aları için Göring- ten daha iyi bir baş bulamıyaca - ğını derhal takdir ediyor. Göringin tarihi, 1922 Birinci Kânundan iti- baren Nazi hareketinin — tarihine karışmıştır. Bir yıl sonra Münih - teki Nazi isyanında ağır bir surette yaralanmış ve kaçmak mecburi - yetinde kalmıştı. Karısiyle birlik - te İtalyaya iltica etti. Dört sene kadar İtalyada kaldı.. 1928 ve 1931 de onu Rayiştağ- da yedi kişinin, sonra da, yüz on arkadaşının başında görüyoruz . 1931 yılımda mühim bir iş için Romaya gönderildi.. Bu muzaffe- rane uçuşu kara bir gölge takip et- ti.. Karısı çok hastalandı.. Onu İs- veçe götürmek — mecburiyetinde kaldı. 1931 Birinci Teşrinin Hit- lerin bir telgrafı kendisini hemen Berline çağırdı. Burada ihtiyar Mareşalla görüşecekti.. Karısının ölüm döşeği başımda bulunamadı. Nazileri iktidar — sandalyesine çıkardı. Şimdi imparatorluğun en çok vazifeli devlet adamı olmuş - tu: General, Prusya Başvekili, Ra - yiştağ başkanı, imparatorluk hava bakanı, Prusya içişleri — bakanı, devlet şürası bakanı, — Hitlerden sonra Almanyanın başvekili.. Nazi rejiminin indirdiği bütün darbelerde 30 Haziranda olduğu gibi 20 Birinci Kânun 1934 te de © hep Hitlerin yanı başında bulun- muştu.. Hitlerle Göring biribirinin mü » temmimidirler. Berlinin Leipziger - Rlatz adhı en şık mahallesinde İngiliz usulü üzere tarhedilmiş bir bahçenin or- tasındaki evinde yaşamaktadır. Baştan aşağıya — kadar kırmızı altın rengine boyanmış ve nadide mozaiklerin ortasma yerleştiril « miş kocaman istavrozlu apartıma- nma güneş ışığınım — girmesi için her türlü tertibat yapılmıştır. Ü - çüncü imparatorluğun ikinci şefi buraya çekilerek, derin düşünce - iere dalmağı pek sever, Masasının üstünde tek bir kâğıt, hiç bir vesi » ka yoktur. Pek az uyur. En sev « diği iş engin rüyalara dalmaktır. Â. E. Lüdendorf mareşal olacak Diğer memle- ketlerde olduğu gibi, Almanya- da da ihdas edi- İecek olan şük- sek harb şürası- na general Lu - dendorfun Hit- lerden — sonraki Yeis olarak ge « çilmes'le birlik - te general! Fild Mareşal yapmak düşünülmekte - İ dir. Generalin doğum günü olan © Nisanda bu terfi yapılacaktır. Yüksek harb şürası ordu, bah- riye, hava kuvvetleri mümessilleri ve ihtimal bir de nakl'yat nezareti mümessilinden mürekkeb olacak - tır.