HAÂBER ı İetanbulun en çok satılan ha- kiki akşam gazetesidir. !lânla -! rmı HABER'e verenler kâr e -î ; derler. ; enana sereecakaRe LA AAA KANİ £ eçesseseccanı HABER mak, uğraşmak, — çabalamak — ÇEFr)| ÇEr.) En tout Mecburiyet — Zor, yüküm Cemiyet — Sosyete (T. Kö) (2 Örnek: Bu işi yapmağa ne wllıry* — (Fr.) Socitte | (mecburiyetim var? ) | Örnek: İnsan sosyetesi © Cemiyr. S'efforcer, tâcher | ti beşeriye Celâdet — Bahadırlık | — Cemiyet « Birleşit — (Fr.) Asso Celbetmek — Getirtmek — (Fr.) | ciation Örnek: Avrupadaki işçi birleşit leri & Avrupadaki leri Soysal Mander, faire venir Örnek; Onu buraya getirttik (cel- | bettik) ” Neus Üavons fait venir ici! Celbetmek — Çekmek — — Attirer, faire comperaitre İçtimai Örnek: İçtimai işlerde (Fr.) Social amele cemiyet « iki gidiş tardır; bunların birine inkılâp, di - Osmanlıcadan Türkçeye Karşılıklar Kılavuzu 1 bo'll 3 — Ateş cephesi Cerabat — İrin Cerbeze — Çeçenlik Örnek: — Onun cerbezesi önünde birden bire şaşaladım * Onun çe - çenliği önünde birdenbire dım. Cerbeezli — Çeçen Örnek: Cerbezeli adamlar, kendi lerini olduklarından — daha parlak gösterebilirler —— Çeçen adamlar kendilerini olduklarından daha par - Ateş boyu Cesaretlendirmek — — Yüreklendir -| Ceyş — Asker (T. Kö.) mek Ceza — Ceza (T, K.) — ( şaşala - Cesaretlenmek —— — Yüreklenmek |/ — Peine göze aldırmak — (Fr.) S'encourager Cezai — Cezel — (Fr.) Penal Ceset — Ceset (T. Kö.) — (Pr.) Cezaen — Ceza olarak Corps, (cadavre) , Cezai nakti — Pararcezası Cesur — Yiğit, —yürekli — (Fr' Cezbetmek — 1 — Göz almak, £ Courageux , Çekmek — (Pr) Attirer Cesurane — — Yiğitçe, yiğitcesine. Örnek: 1 J — Yüzünün gee eveeerekerebet ee SemEEREREREAA AA K saN vALA ı Polis hafiyes ;x 9romanımı 10 ncu sayfad sek ee a ee ene sereeeenenen | — Cevr (Bak: Cefa) — Üzgü Örnek: Bu kadar cevre taham mümkün olmıyor ” Bu kadar ü ye dayanmak elden gelmiyor. courage de parler Goceleri sokağa çıkmağa — korkar | (oesaret — edemez) — İl n'a pas e| courage de sortir pendant la nuit, Celi (Bak: aşikâr) — Açık, apa l çık — Clair ouvert, övident Celpname — Geldiri Örnek: Bir celbname ile çnğırılııııw | de iki güliş vardır, Soysal işler. bunların birine derrim, ötekine evrim derler. Cemile — Hatır hoşluğu ğerine tekâmül derler her vatandaşın çağırıldığı — malsame| gitmesi vazifedir — Bir - geldiri il- çağırılan her yurddaşın — çağırıldız oruna gitmesi borçtur. | Celse — Oturum — (Fr.) Söance * Örnek: Bugün Büyük Millet Mev.| lisi ili celse yaptı & Bugün Kamu - tay iki oturum yaptı. - Cansızlar — Corps inanimes “Cemaat (Maşer) — Ömek — (Pr.' Multitude sommunaute, foule Cenah — Kanat. Cenini sâkıt — Düşüt Cenk — Cenk (T. Kö.) Cengâver — Vuruşkan barı tarihe geçerr. Cenup — Güney (Fr; yindeki yarımadalar. Cephane — Cebe Örnek: 1 — Beyruttaki Ermeni 6 | — Cepbanelik — Cebelik meği Cephe — Alın, yüz, yüzel — (Fr.1 2 — Köylüler ömek halinde gel -| Front, façade diler Örnek: Evin yüzü denize karşı » 3 — Büyük — ömekler karşısınd: | dır, söylev vermek 4 — Müşeri hareketler sel hareketler Cemi « Çoğul — (Fr.) Plurlel Örnek: Türkçe bir söz arap kur« Ş liyle çoxullanmı... a Gi mak — (Fr.) Additionner Örnek: — Biribirine bcıı.ı:ııuşm yazılacaktır. seyler cumlanmaz. 4 Ceman — Cumlayın, cümleyin * | y | Vüzel Jotoğraf, vanal fotoğraf Ömek - Cephe — Yöney — (Fr.) Front cephesinde bir tebeddül | Ordularımızın doğu yöneğinde değişiklik yoktur. Örnek: Büyük cengâverlerin ad-| Örnek: Arrupanın cenubundakı | şiphi cezircelr © Avrupanın güne - Örnek: J — Ordularımızın - şark yoktur. * Iıirl (2) Aslı en eski Türk köklerine dayanan bu kelime hakkında ayrıca 2 — Muharebe cephesi ” Savaş - Tuk: göntereblürlr. yüreklicesine — (Fr.) — Courageuse -| ı insant cezbediyor — Yüzünün aö Te ç ment laklığı insanın gözünü alıyor. g:m Ç-n çcm"' | Cetvel (kanal anl) — Ark — (Fr.; 2— mııwgı nasıl bir lıuy'o beni Cesamet — Büyüklük, ınlık Canal i f nanıza cezbetti * Bilmem - nasıl Cuıııı (3) — Yiğitlik, klilik, Cetvel — Çliste ani.) — Çizelge -| du bsıu keti. hık. (Fr.) Table, table, tableau - - (h) Hle yi Cetvel tahtası — Çizzeç « (Frl Şiphi cezire Yı_h - ( Örnek: — Onun yiğitliğine — söz| Rögle Presgu'ile yoktur * İl n'y pas â dire pour son Cer » Kav | Cezm (azm anl.) — Dölen — ı'"";'a' Örnek: Cevvi havda — Hava ka -| İt — (Fr.) Action de üğ spa unu yapmağa — yüreleğ (cesaret)| vında, . ÖNERGELER Cevap * Cevap Kilünct' viüleri üti Ne cesarat! (cüret anlamına) —| —— Cevaz — İzin (T. Kö) nin ÇULUS) m'"i“"."'ı"'::, Bu ne küstahlık! Örnek: Kanımda buna izin yok - ( bi a İ Muharebede — büyük bir cesarct| tur:” Ceraz yoktar. VA B nn T SR gösterdi — Savaşta büyük bir yürek. Cevazı — istihdam kararı — Ata -| lar T. D. ;—“ C Cnel m;-a: lilik gösterdi. Onun bu kadar kabalık — ettikten sonra gene nezdinize gelmesi doğ - rusu büyük cesarettir — Onun bu kadar kabalık ettikten sonra — gene yanınıza gelmesi doğrusu büyük bir çekinmezliktir. Cesaret etmek — Göze almak, kork- mamak — (Fr.) Avoir le courage, oser Örnek: Söylemeyi göze/ alamadı, (3) Cesaret iyi anlamlarında Ve caat) a, kötü anlamlarında, cüretir küstahlık anlamına doğru kayar cesaret edemedi) * İl n'a pas en Pa nabilmek kararı Örnek: Açığa çıkarılan o mamur hakkında cevazı istihdam kararı ve- rildi ** Açığa çıkarılan o işmen hak- kında atanabilmek kararı verildi. Cevelân — Dolaşma Cevf — İç, k of, oyuk Cevher — Evin (Kimya ve felsefo şekil altında gönderilecektir: terimi olarak) maya, öz — (Fr.) Su - bllicü Önergem güdüre »» Ç1) Örnek: Mayası Çcevheri) Bozul: | —— ——— —. İmza bir adam * Un homme de mauvaise (1) Burada bir önerge gösteri substance miyet yazılar Üzerine bi ( Özlü (cevherli) bir adam * Un (l mıyacaktır. n henme de bonne (forte) substance 228 Papaz Anjelo buna hemen haber — ve-| recektir. Allahasmarladık sevgili kar- deşciğim.. Anjela bahamızı tedavi et mek işinde size yardım eder. Fukat yanında getirdiği ilâçların babamıza pek de yarayacağını zannetmiyorum. Şimdilik Romaya dönüyorum. Sabır: sızlıkla havadislerinizi beklerim.,, *“Kardeşiniz Sezar, Dük dö Valan- tinua,, Papaz mektubu bitirince Sezar ken- disini dikkatle gözden geçirdi. Baba- sının İdam hükmünü İmzalıyan bu a- dam müthiş bir silkünetle: — Söyleyiniz bakalım papaz! Baba- mın sıhhati hakkında siz de benim gi- bi mi düşünüyorsunuz! Serbestçe söy- Jeyiniz!. Hakikat ne kadar acı olursa olsun benden gizlemeyiniz! *iöılerlııı söyledi. — Ben, muhterem pedere pek )nkııı bulunduğumdan son zamanlarda l'ılc bir halini gözden kaçırmıyordum. 0- | nun için görüşlerime dayanarak bu düşüncenize ben de iştirak edebilirim. —Acaba daha kaç günlük ömrü var dersiniz? — En çok sekiz gün! Sezarın bu dehşetli sorgusuyle pa- pazın meş'um cevabı yavaş sexle geç- mişti. Bu iki adam bakıştılar.. Her şe- yin kararlaştırılmış olduğunu anladı- lar. Papanın oğlu hemen bir pencere açarak geniş bir nefes aldı. — Sonra Anjeloya döndü: — Ben şimdi derhal ordugâha dö- nüyorum, Oradan da Roma üzerin: yürüyeceğim! Siz ne vakit gideceksi- niz?. — Yarın sabah! v — Niçin hemen gitmiyorsunuz?.. — Çünkü bana lâzım olan ilâçları verecek adamı ancak bu gece görebi- Mrim Monsenyör ! -H GECE MÜLAKATI İhtiyar Maga, Floransa yolu üze- BORJİYA rinde Rafael ile Rozitadan ayrıldık- tah sonra Tivoliye dönerek Aniyo uçurumundaki makberesine girdi. Bir çok günler geçti Sezarla Lükresin an- nesi acaba bu sırada ne yaptı, düşün- cesi ne oldu, ne gibi hazırlıklarda bu- lunuyordu?.. ü Belki de vaktini köşkten havadis almağa çalışmakla ııîlrıhür. Maga Romadan çıkarken beraberinde — bir çok kıymetli taşlar ve altın para ge" tirmişti. Bu serveti, köşk hizmetçile- rinden bir veya bir kaçmı elde etmek için kullanarak icap ettiği zaman Pa- panın köşküne girebilmek imkânları- nı hazırlamıştı. ... Sezar Borjiyanın Cehennem boğa- zını zaptetmek için hazırlıkta bulan- dılu bir sırada, bir akşam üstü Papa maiyetiyle, gezmek için küşkten — çık- mıştı. Bu gezinti tahmin edildiğinden çok uzadı, Papa geriye döndüğü sıra- da ortalık iyiden iyiye kararmıştı. Pa- paz Anjelo da her zamanki gibi efen- disinin yanındaydı. Gezinti esnasında papaz, Papanın maiyetinden biraz ge- ride kaldı. Anjelo kolleksiyona me- raklı olduğundan otlar arasında par- Hyan ateş böceklerini yakalamak - is- temişti. İsini bitirip doğrulduğu za- man bir kayanın gerisinde duran bir gölge gördü. Olduğu yerde — kımıldanmadan durdu. Sonra gölgenin bir kadın ol- duğunu seçti. İhtiyar Borjiya gözden kaybolunca bu kadın da bir kaç daki- ka daha bekledi. Sonra bir elini alm- na götürerek yüksek sesle: —Gİt Rodrik! Ben istirapla inler- ken sen de rahat ve sakin olarak gez!'. İşlediğin cinayetlerin cezasını çekme- ğe mahküm olduğun saat yaklaşıyor! Sözlerini söyledi. Kadın uzaklaşıncıya kadar Anjelo kımıldamıyarak nefesini tuttu. Sonra arkasını takip ederek kayaların ara- sında yol almağa başladı. & BORJTİYA Papar, kadının Aniyo mağarasma girdiğini gördü. Ve bundan sonra bir kaç gün görzetlemelerine devam etti. Belki kim olduğunu ve ne yapamak istediğini de anladı. Anjelonun kimseye bahsetmediği bu vak'adan biraz sonra, bir gece pa- paz henüz uyumamış olduğu — halde kendi kendine göyle söyleniyordu : — Muhakkak bu gece - gelecektir!.. İhtiyar Maganın bütün düşüncelerini şimdi artık anladım! Birdenbire titredi. Sofanın öbür u- cunda, karanlık ve mübhem bir şeyin duvara sürünerek ilerlediğini görür gibi oldu. Papaz yarı açık oda kapısı- nım yanında krmıldanmadan — duürdü. Yaklasan gölge tam onun — hizasına geldiği zaman Anjelo şiddetle kolunu uzalarak onun elini tuttu. Var kuvve- tiyle çekti, odaya sokarak kendi de içeriye girip kapıyı kapadı. Bu iş, bir ganiye içinde olup bitti. Papaz: — Sus! Yoksa şimdi bağırır ve se ni yakalatırım!.. Sözlerini — yayaşça mırıldandı. Sonra hemen mumu yaktı. O zaman Maga, aydınlığın içinde Pa- pa ile arasına giren bu engeli gördü. Ve sakin sakin ona bakmağa başladı. Anjelo onun elini hâlâ bırakmamıştı. Yayaş bir sesle: — Otourunuz, biraz sizinle görüşe lm! Buraya, Papayı öldürmek için geldiğinizi biliyorum. Bir kelime ile sizi tevkif ettirebilirim. Bilirsiniz ki bu tevkif idamınıza sebep olur. Fakat görüyorsunuz ki sizi ele vermiyorum, dedi. Roza sükünetle: — Üyle ise siz de Rodrik Borjiyayı öldürmek — istiyorsunuz!. — Cevabını verdi. — Hayır.. Bana faydası - dokunmı- yacak bu ölümü şimdilik istemem, LA kin muhakkak ki Papanın ölmesi bir| gün benim işime yırıyueılm. l — Üyle ise benden ne istiyorsunuz? »— Biraz beklemenizi.. — —— 4 — Ya beklemek istemezsem?. — O vakit hemen bağırır, köşk hal- kınt uyandırır ve sizi yakalatarak i- dam ettiririm. Siz de öcünüzü alma- dan ölmüş olursunuz. ü Roza dikkatle Papazı gözden geçir- di. Hiç bir heyecan izl görünmiyen yüzünde — garip bir kırışık peydah olarak : — Pek gençsiniz.. Tam — sevilecek bir çağdasınız.. Siz yaşta olanlar son derece haris oldukları gibi hisleri de akıllarına galiptir. Bilhassa yüzünüz çok esrarengizdir. Sizi idare eden giz- li emel acaba nedir?.. Sözlerini söyle- di. Anjelo İhtiyar kadının kolunu ya- kalıyarak cevap verdi: — Yükselmek hırsı!. Bu yalnız. .&i- ze, artık gözümde bir insan değil, bir intikam heykeli şeklinde canlanan si- we söylüyorum... Bu hayal, sizinkin- den daha yüksektir. — Evet anlıyorum. Siz şimdiye ka- dar Borjiyaların zehirli muhitinde yaşadınız.. Bu zehir ruhunuza işledi. Ufak tefek fedakârlıklarla, biraz ce- garet ve bir kaç cinayetle, esir yaşa- yan halk kitlesinin üzerinde şerefli bir yer temin etmenin ne kadar kolay olduğunu görüp anladınız.. Hakkınız var.. Sizi idare eben kuvvet benimki- ne muhakkak ki muadildir — Demek ki artık beklemeğe karar verdiniz, öyle mi?.. — Uzun seneler sabrettim. Bir kaç gün daha beklerim, Fakat sizin bek- lediğiniz zaman ne vakit gelecektir? — Size haber vereceğim! Rorza başını önüne eğerek derin dü- şünceye daldı. Nihayet: — Pek âlâl.. Ben de bekliyeceğim. Beni nerede bulacadınımı — bilivorsu: ııı! söyledi. yıştan sonra papazla Ma> ga bir çok kereler mağarada görüştü- & ler.. İhtiyar Borjiya acele ile - gittiği r.