AA HU W Esir Kadın L enesceseLARE KA nee Nakleden: HAHER'İürrE rncas . ( Vâ-nü ) | tefrikası Aşk ve His Romam TEREEL İhtimalki Ferit, orla bir takım | korku, hem de istirap okunmakta- © nasihatlerde bulunarak “Kâmile | dır. | artık seninle alâkadar değil!.,, de- | — Onun felsefesnice ölmek, * memek çaresini aramıştı.. Evet, evet!.. Buev, içinde buhranlar geçirilen bir eve ben - zemiyordu, hiç!.. İhtimalki karısı, yatağında, gayet sakin, mışt| mışıl uyuyordu.. Vâhidi redettiği için, yüreğinde bir inşirah, — bir ferah bile duymuştu.. Kazandığı xzafer - den mağrurdu.. “— Zaten o, beni — hiç sevme - mişti ki.. .Öyle ya: — Eğer sevmiş olsaydı, vaktiyle kovar maıydı? teselli eden âşıklarmı görüyordur.. Evet, âşıklarmı... Tabit, âşıkları - n Tabit âşıklarmı... — Altı sene müddetle boş durduğuna — inan - mak aptallık olür!.,, Vâhit, baştari aşağıya kadar tit- redi... Vücudündan sıcak, kay - nar kaynar bir râşe geçti.. Ömründe ilk defa olarak kıs - kançlık uyuyordu.. Garçi, kulağına bir çok mem - balardan havadisle rçalınmıştı “— Fakat işte uyuyor.. Odası karanlık...., Mademki uyuyor, demek ki bir fişıkı var.» Artık, o, Vâhidin müt - Wohı © ihtiyar kızım nasihat- inı dinliyecek çağdan çoktan - dw çıkmıştı şüphesiz.. Bu karanlık pencere öııündo, Vâhit, buhranlar li Kiskançlık buhranları.. | İçinden: — Bir işaret versem... ,, diyor- Hani şu etkiden verdiği işaret « lerden... Bunları verdiği zaman, bizzat Kâmile değilse bile, Mat - mazel Jackson görünüyordu. “— Ya işareti verirsem de kim- s6 görünmezse?..,, Tereddüt içindeydi,, korku ve kıskançlık içindeydi.. Eskiden da- ima muzaffer olan ve aşk oyün » Tarında galebe çalan, hâkim olan erkek bu vaziyete düşmüştü.. ÂAde- ta ağlamaklı oldu. . “— Ben, mahvolmuş bir ada - mam !..,, diye başnı önüne iğdi ve çiçekli bir robdöşambr vardı. Ye - re bir kitap düşmüştü.. Başı, yas - tıktan sarkmıştı.. Matmazel Jackson uyuyamıyar du. Burası, vaktiyle, Vâhide ait 6 . lan adaydı.. Bazan Kâmilenin ya- tağında yatmaz, burada dinlenir - di., İki kapı... Biri sofaya — çıkıyor, i öteki ise, tuvalet odasına açılıyor. Bir de pencere ki, buradan bal - || kona çıkılıyor. | Işte Vâhit, bu pencerenin aydın- | lık olduğunu görmüştü. Matmazel Jackson, seyrek kır ' saçlı başını, yastıktan mütemadi - || yen döndürüyor, lâmbanm ışığı ! altımda gergin elmacık kemikleri, . bir ihtiyarlık ışıltısı pırıl pırıl par- İryor.. Yüzünün ifadesinde hem |V '80 - HABER — Alqıııı ruum BAYRAMDA ikram edilecek ğumak,, tır. — Vâhit gelmeden ev. | vel, Kâmilenin babasının evi, buz deryasıydı.. Bu evde, Vâhit gittikten sonra soğumuş, donmuş - tu.. pek yakına gelmişti.. Fakat, işte gelmişti... Jackson, onun yakınında olduğu - nu, âdeta etiyle, kemiğiyle, ilikle- Matmazel riyle hissediyordu.. Sağdan tola başını sallıyordu.. -| “— Ah, ne demeğe — gelmedi... Anlaşılan, Kâmile kalkıp bura * (E dan gidecek... Bari yetişse de alr- koysa., Yarabbi, benim talim, bu « lunduğum bir yerde insanları mu:- tarip görmek midir?. bahtiyar olacaklar, madem ki iki - #i de biribirini seviyor, niçin bu - Ü KURUKAHVECi A.İHSAN Kahnvesidir. j Yakma, | — — Mademki | Juşmiyorlar? Deli mi bünlar? Ne j söylesem kandıramıyorum... Şunu alıkoymak için ne yapsam ha?.,, Misafirlerinize HARRTL CA YKK KAT ; HİlN ) Tef Satış yeri yalnız: Bütün hayatı gözünün önünden | xeçiyordu... aCn sıkıcı, miskin bir hayat.. Kalabalık ve fakir bir aile.. Sekiz hemşire.. Yalnız bir tanesi güzel safırlıyor ve anneyle baba ©- na âdeta tapınıyorlar. Buna hem- şireler feda ediliyor... O da feda ediliyor.. Bir mektep- te hocalık alıyor... Sonra, hüsusi dersler vermeğe de başlryor ve işte bu aile ile tanı- #ryor.. Ötüz beş senedenberi bun - Yarla berabar... Lâkin sene mühitinde âşk mes'ut olabilmiştir. (Devamı var) —nçak ü hissetmiş Ve Yeni neşriyat Holivut Holivut'un 13 numaralr nusha- st güzel resimler ve zeng'n bir münderecâtla intişar etmiştir. Değirmen . Bay Sabahattin Ali küçük hi- kâye “Değirmen,, adıyle topla- kâyelerini “Değirmen,, adile top- lamış ve bir kitap halinde çıkar - mıştır. Remzi Kitaphnesi tarafın- dan basıları bu kitabı. fiyatr elli kuruştur. Alpullu Alpullu'da bu adla neşredilen mecmuanın üçüncü sayısı çıkmış- t sendüğireei Ünkllmekan Müteveffa Bay Ahmet Rızanın mirasçılarından mahcur Ekrem ve Nefisenin Heybeli Adaya nakli mekân eyledikleri Kanunu Mede- ninin 362 nc' maddesine tevfikan | ilân olunur. Tabmis sokak, sahibi olduğu Kurukahveci ham altında E' » Japonya, Çinle alaş mak taraftarımış! Fakat sarnimi bir. anlasma ... için şartlar ileri sürüyor 3 Mart tarihli İl Popolo d İtar Ha gazetesi 2 Mart tarihli Şang- hay husust muhabirinden şu tel- grafı almıştır: Japonya, Çin'le samimt bir an- laşma yapmak için bir kaç esaslı şart ileri sürmüştür. Bu şartlar a- rasında Çin hükümetinin Çinde bulunan Avrupalı asker ve müşa- virlerin altı ay zarfında vazifele- rine nihayet vermesi ve bunların yerlerine Japon aşker ve müşavir- leri alması da vardır. Bundan baş- ka Çin hükümetinden Ç'nde bulu- nan 300 Alman askeri muallimin de Japon askeri muallimleri ile tebdil edilmesi istenilmektedir. Çin hükümet'nin mektepler ve matbuat vasıtasiyle Japonlar a- leyhinde yapılmakta olan propa- gandalara nihayet vermesi ve —si- yasasını Japonyaya karşı — dost şekle koyması da Japonların tek- İif ettikleri Şartlar arasındadır. Çin, Japonyanm siyasasını, yani Asyalı siyasasmı takip edecektir. Bu siyasa, şu cümle ile hülâsa 0- lunabilir: Uzak Şark Uzak Şark ulusları- na aittir. Bu haberi Çiniri en nafiz ve en ciddi North China Daıly Ne- NA vs gazetesi büyük harflerle neş- retmiştir. Bu haber, Uzak Şarkın İngiliz, Birleşik Amerika, Rus ve Fransız mahafilinde büyük heye- gan uyandırmıştır. North China Daily Neus gazetesinin verdiği malümat doğrudur. Japon — Çin konuşmaları, Ja- ponyanım Çin Sefiri Bay Ariothi| General Suzuki arasmda geçen i-' kincikânunda başlamıştır. Bu ko- nuşmalar muvaffakiyetle ilerle- mektedir. Çin bankacılarının mü- messili dahi Tokyoda bulunmak- tadır. Bu mümessil'n vazifesi Ja- pon bankacıları ile, iki ulusu biri- birine bağlıyan iktisadi ve mali esasları kurmaktır. Çin bankacılarının mümessili, Tokyoda mühim b'r istikraz da aktedecektir. Başkaca askeri ve iktisadi ve Milletler Cemiyetine teallük eden anlaşmalar da vardır. Bu suretle Avrupada yer bulunmıyan Japon sanayi ve mamulâtma Çin piyasa- ları açılacaktır. Bütün bu konuşmalar 1935 yılr zarfında bitirilecektir. Japonya, bu anlaşmadan büyük muvaffaki- yetler kazanacaktır. Tamzmen 'I'ürkçe Sözlü ve Şarkılı büyük film Eski Günlerin Rumelisi - KRAKAAELERAAR AMAD YALMR III KT MAF S T A EBosna - Hersek - Rumeli Düğünü Aşk. Yiğitlik. Heyecan. Bosna sevdalarında Musa rolünü yaratân art'st bütün dünya erkek yıldızlarmın en vakışıklısıdır. Buzün mıhn:lerden ıhhueı Bu Film bucünden itibaren”. lzmır ELHAMRA sinemasında lJ MART — 1935 Bu akşam SARAY /sinemaf' * inrPe4 Ma€A Afrikanın çöllerinde çcvr'” olan muhteşem aşk ve harp fıl*' ilk iİracsi münasebetile büyük #” B| | e Pi İ te müthiş figüranlar Oynıyanlar: TBRAHİM - KA DORI P 'AWCER.— , MED YUSUF- SbsAlp . * Hakiki bir şaheserdir.. — Vg''” memleketi kurtarmak için hari tirak eden muharip bir kadın Hâveten: FLAUTA ÇALGIİ cazip ve renkli bir SİLLY SE Nİ y FOX JURNALDE: Yunanis! daki ihtilâl hareketleri. 29 kısım tekmili — birde; can ve dehşet (filmi büyül vaffakiyetle devam ediyor. Bir tavzih , Haber gazetesinin 10 Ma: tarihli nüshasınmı beşinci daki İstanbul dördüncü icre' , murluğunun ilânında altmcı " rmdaki 14 numara 17 olacaği ayni ilânın onuncu satmıl Pazar günü kelimesi Pazartesi cağı ilân olunur. SEVDALARI. Eski Rumeli Halk Türküleri: Alişim, Gelin Karşılaması, Pehlivan peşrevi - Fırsat bulsam eee e beran ct Ve IPERK' t e ayaaLaNALı eee da geçiyor sEFrEerEes £ BPESLEFCESEEZ F - ti