"abiatin sırları»ta'maa ımnmile anlaşıldı mı? r eşhur kutub Kutup közli Dr. Jan Şarlso- EOfransızca Lö Mua mecmua- h çıkan yazısından: anıldığından faz'a eli olan Kristof Kolomb, şüy- Fizıyordu: Ç Denizler aşmak istiyen bir, e yer yüzünde tabialın sırla-| bilmelidir.,, | â-n şüzünün sırlarını bilmek kutcp mıntakalarının sır'arı- enmeğe suzamış — adamları gölüren, bu istektir. akat bu istak, pratik bakım bazı şeyloerla de kuvvetlen - ydi, 'm.rcsîılmlırdı Kutup. yapılan araştırmalar âlimler bitmez tükenmez — bir keşıf ağıdır, fakat ayni zamanda| tın çök gerçek zenginliklerini ı zğerlendirecek mahiyettedir. an içni kulup mırtaka'arında | an araşltırmalar bugün de a- hat uyandırmakta ve faydaların | .kbir şey kaybatmiş bulunma - tadır. İn:an!u, varılması güç -i ! şimal ve cenup kutbu — gi bı 34 ra varabilmiş olmalarına ve yek köşiflerin çalışmaları — bu '“- esrarlı olan bu mırtakalar erında bize epay şeyler öğret - sHolmasına rağmen, kutupları | afi bakımdan iyice tanımak « ieok uzağız ve onların Hnin Fiziği, miknatısiyet, mete- oji Ve tabif ilimler bakımın - tanıyoruz. diz olarak kutba gidenler, Şık tâ Piri, Nansen, — Amundsen.| $, Vilkins, Bayrd, Gkener ve gerlari, kutba varmanın müm - .nolduğunu ve oraya vatmak i « Kİ gt ilmi dü—. kâşfi doktor Şarko anlatıyor çin hangi yoldan gitmek gerek - tiğini bize gösterdiler. Bunların izinden giden ilmi sefer heyetleri de kutupların, insanların — ameli sonuçlar çıkarabileceği büyük sır- larını ortaya çıkarıyorlar. Buzlarla örtülü kutup denizle rinde balina avcılığının genişle - | mesi ve bu avcılığın yüzlerce mil yon kazanç getirmesi bu sefer he yatlerinin çalışmaları sayesinde “mümkün olabilmiştir, ki bu da il mi çalışmaların — ameli sonuçlar verd'ği hakkında çok ıçık bir de- lildir. ) Eskidan Spitzberg kıın' bir ıop-r rak telakki edilirdi ve göpün bi- Aşağıda: rinde buralarda geniş bir hayatım | uyanacağı kimsenin hatırma gel- mezdi. Bugün Spitzberg yılıuz bir turizm merkezi değil, ayni za- manda mühim bir t'caret ve kud-| retli bir sanayi merkezi olmuılur Buz tabakalarının altında j ıeo- loji âlimleri kömür, allm gibi ha- zins'er bulmuşlardır. Kutuplarda bu g'bi şeyler bu - Tunmasaydı bile, yalnız bru yerle - rin beteorolojik şartlarının bi'in- l mesi insanlığa büyük menfaatler' temin ederdi, çünkü tayyarecili - gin istikbali kutupların hava şart - larının bilinmes'ne bağlıdır. Fizik bakımdan birçok !M'“”' “lerin henüz ne oldukları uılıçılı mamıslır. Alimlerin bu meseleleri kutup- larda araştırmalar — yaparak hal- letmeğe uğraşmaktadırlar. Bilhu—. sa tabiiyatçılarla jeologlar. kutup—ı larda araştırmalar yaparak haltâ tirdikleri kolleksiyonlrın zenginli-| tup seyahatlerinden bteklenen faydalar | Yukarda sağda: Köşifler kızaklarının yanın da buzu kırarak sarkıttıkları uzun bir telle üzerinde bulundukları denizin de rinliğini ölçüyorlar, ğini görerek çok şaşmaktadır!ar. Bu buluşlar bazan canlı mah - lâüklar ve umumiyetle hayat hak - kında yerleşmiş nazariyeleri al - tüst edecek mahiyettedir. Kâ - şifler hzr yıl birbiri arkasına bir- çok değerli müşahedelerde bulun-! mamış olsalardı havayı nesimi e- | lektrikiyeti ve miknatısiyet — ka- nunlarının bazı garibeleri — belki de hiç bir zaman bulunamıyacak-! tı, Kutuplarda yakalanıp canlı ©- larak getirilen mikroorganızmle - sin tetkiki ilmi araştırmalar. için . geniş ufuklar açmaktadır. Buılır' srasında milyonlarca — yıl iç'ndı' muhafaza olabilmiş bu canlı or - ganizmler kadar acayip şey ta - savvur olunabilir mi? Zaten kutuplardaki ilmi araş - tırmalar büyüklükl-rine rağmen, mahdud olan bu gibi — meselzlere münhasır kalmamakta, daha uza- ğa, daha yükseğe gitmektedir. Bu araştırmaların hayatın menşeinin ve dünyanın yaratılışırın hüy'fıkı muammasını ha'le yardımı olaca: ğını ilim adamları umuyorlar, Bu mesel:I:r kutuplarda araş- tırıra'ar yapan'arın ör'inde vazih bir biçim alıncıya kadar vüzyıllar geçmiştir. Fakat yalnız bu mese- leleri bulmak yetmez, bunları hal. letmek de gerektir. Değişik sefer| heyetlerinin ayrı ayrı yaptıkları gayretler, işin büyüklüğü yüzün - den, kat'i hal işine ancak az veya çok tesirli yardımlar — yapabilir. Bir sefer heyeti tertip etmek çok para istiyen bir iştir. , Benim idaremd> 1908 de *utun mıntakalarıma giden s2fer hayeti- nin masrafı 800.000 a'tın franktı. 1910 da Amundsen'den — bir ay sonra kutba varan kaptan Skotun sefer heyeti 2 milyona mal oldu. Bu sayılar, eskiden giden sefer h-- yetlerinin masraflarını — gösterir. Modern sefer heyetlerinin masrafı milyonlarca dolara mal olmakta- dır. ğ Sonuçlar elde etmek icin lı'r| veya iki sefer hayeti tert'p etmek yetişmez! Bir sıra sefer heyetleri tertip etmek gerettir. Onun için, fıydalı surette iş yam*k istenili - 'de kutup noktasının” görünüşü Amerikal kâşif Pearıfnin tarifine gö- / Yorsa birkaç ulustun birden gayret) “yledir. Fakat buzlar manzarayı daima değlşik bir şekle sokmaktadır, d yapmaları gerektiği anlaşılmıştır. | ların verdikleri sonuçların heyeti| | aşağı yukarı bütün medeni ülkele- 1932 de medeni uluslar bi “Ku - tup yılı,, yapmak için anlaşmış - lardır. Bu, 1882 de düşünülüp ya - pılmış ve elde edilen muvaffaki « yeta rağmen devam ettirilememiş bir teşebbüsün yeniden ele alın - masıdır. Uluslar arası istasyon - umumiyesi iyi olmuştur. Acunun ri buna iştirak etmişlerdir. Böyle bir sefer heyetine gir -! mek için bir âlimin ilme çok inan - ması, büyük bir cesaret ve azim sahibi olması gerektir. Değişik istasyonlar birbirleriy- le ve acunun diğer — taraflariyle ancak telsiz vasıtasiyle rabıtada bulunabilirler; birkaç hafta müs- tesna olmak üzere, bütün yılın de- vamınca, ebedi buz tabakası ve kar onları, kısmından ayırır. Vapurlar da ancak söylediğimiz bu birkaç haf ta zarfında kendilerine bir yol a- çabilirler. Benim teşkil etmeği vazife e- dindiğim Fransız istasyonu Gro- enlandın doğu kıyısında, Skoresbi| Sund'da idi. Buralarda aşağı yu- karı 130 Eszkimo yaşar- Ba adam- lar Avrupa'ıları severler; bu ise şaşılacak bir şey değildir, çünkü Eskimo!'ar kendilzrine muhteşem görünen evleri, medeniyetin vali, rah'p, muallim ve t:İsizci tarafın-' dan temsil edilen bütün 'yilikleri | ni Avrupalılar sayesinde elde et- mişlerdir. Bir kutup sefer hzyetinin hazır- lanması çok dakik bir ça'ışma iı—' ter, Ku'uplardaki işler üzerinde derin bir tecrübeden başka — bir kâşıf birçok meziyetlere de malik Çuııkıı ancak bu mü- olmalıdır. dünyanın geti kalan| . Bir kulp kâşifi dür bünle ufku gözetliyor. nasebetler sayesinde tabiata karşı galip gelebilir. Şııııdı klçıfler n ellerinde birçok mükemmel teknik vasıtalar bulunmasma rağmen, bu bugün için bile böyledir. Faraza tayyare, zeplin, telsiz, eski kâşif- lerin bilmedikleri kolaylıklardır. Birçokları bana bu meziyetlerin neler olduğunu sordular. Ben de söylüyeyim: Kâşifin yorulmaz bir sabra, muvaffakiyete inanmağa, taham « | müle ve dayanıklı olmağa ihtiya « cı vardır. İyi bir denizcı olması, kutup denizlerini tanıması ve buz- lar arasında vapurla nasıl gidile. ceğini bilmesi gerektir. Umuni surette ilmi bakımdan iyi bazırla- malı; iş bi liği yapacağı kimseleri, bilhassa «endisinin yapem yacağı şeyleri yapacak adamları seçme- sini bilmelidir. Tıpkı sefer heyetinin üyeleri, kendi ihtisasları dahilinde — olan şeyleri iyice bildikten başka sağ - lam bir sahne, dayanıklı bir vü - cuda malik olmalı ve her şeyden önce, şeflerine inanmalıdıılar. İnanç, başlıca gerek otan şey « | dir. İnanç olmayınca en ufak bir kaza, bir felâket halini alır. Fa - kat insan işin iyi biteceğine ina « nırsa, en feci vaziyetleri bile yen- mek imkânımı bu'ur. 1905 denberi kutup mıntaka « larında idare ettiğim birçok seler | hayetlerinde bir çok defslar bü - tün itinalara rağmen ben ve ar - kadaşlarım saatlerce, hattâ bazan f nlerce felâkete çok yakm feci vaziyetlerde kaldık. Fakat hepi - miz, sapasağlam yurdumuza dö « neceğimizden emindik. İnancımız, maruz kaldığımız — tehlikelerden daha kuvvetliydi; hayatımızı bu: na borçluyuz. ! büstür dünyusuraanu oer YU YAkiliŞ