Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
go "abiatin sırları ımnile anlaşıldımı? y —rir zeeemi e$ e taeım HAKBER — Ak--"— ”-ı- b ! çıkan yazısından: anıldığından faz'a li olan Kristof Kolomb, şöy- ıyordu: . 1 * * * 'Denizier aşmak istiyen bir İ « .. ye bilmelidir.,, : ery'—izünün sırlarını bilmek kLt' p Mmıntakalarının sır. a.rı-| 'rrsn"'îe“e susamış — adamları .î_—î:c'.e geliren, bu istektir. B ilmi dü- de yer yüzünde tabiatın sırla- tiğini bize gösterdiler: Bunların izinden giden ilmi sefer heyetleri de kutupların, insanların — ameli sonuçlar çıkarabileceği büyük sır- larını ortaya çıkarıyorlar. Buzlarla örtülü kutup denizle rinde balina avcılığınm genişle - mesi ve bu avcılığın yüzlerce mil yon kazanç getirmesi bu sefer he yetlerinin çalışmaları sayesinde “mümkün olabilmiştir, ki bu da il mi çalışmaların — ameli sonuçlar Hakat bu ist>k, pratik balkım -| verd'ği hakkında çok açık bir de- bazı şeylerle de kuvvetlen - yıdı, sem2resiz kalırdı. Kutup- bitmez tükenmez — bir keşif ağıdır, fakat ayni zamanda tın çok gerçek zenginliklerini eğerlendirecek mahiyettedir. n içni kutup mırtaka'arında an araştırmalar bugün de a- bal uyandırmakta ve faydaların ikbir şey kaybatmiş bulunma - tadır. İnsanlar, varılması güç| n! şimal ve cenup kutbu — gibi Gre varabilmiş olmalarına ve ğ çok kâşiflerin çalışmaları exında bize epay şeyler ypolmasına rağmen, yiafi bakımdan iyice tanımak - çok uzağız ve onların pnin fiziği, miknatısiyet, mete- oji ve tabit ilimler bakımın - taniyoruz, ç olarak kutba gidenler, Şak- d Piri, Nansen, Öğret - gerleri, kutba varmanın müm - molduğunu ve oraya varmaki- tirdikleri kolleksiyonlrın zenginli- bu' rin beteorolojik şartlarınım bi'in- | yar esrarlı olan bu mırtakalar mesi insanlığa büyük menfaatler kutupları| gSin istikbali kutupların hava şart - Amundsen_.' t, Vilkins, Bayrd, Gkener ve| lildir. , Eskidan Spitzberg kısır bir top- rinde buralarda geniş bir : İ'ıa.ynl:nıft uyanacağı kimsenin hatırma gel- mezdi. Bugün Spitzberg yalmz bir turizm merkezi degıl ayni za- manda mühim bir t'caret ve kud.- retli bir sanayi merkezi olmuştur. Buz tabakalarının altında jeoa- loji âlimleri kömür, altın gibi ha- zin2ler bulmuşlardır. Kutuplarda bu g'bi şeyler bu - lunmasaydı bile, yalnız bu yerle - temin ederdi, çünkü tayyarecili - larmın bilinmesine bağlıdır. Fizik bakımdan birçok garike-! lerin henüz ne olduklırı anlaşıla- peamıstır. Alimlerin bu meseleleri kutrp- larda araştırmalar — yaparak hal- letmeğe uğraşmaktadırlar. Bilhas- sa tabiiyatçılarla jeologlar. kutup- larda araştırmalar yaparak haltâ | adc kutup noktasının görünüşü Amerikalı kâşif Peary'nin tarifine gö- vledir. Fakat buzlar manzarayı daima değişik bir şekle gökmaktadır, | * tup seyahatlerinden beklenen faydalar leşhur kutup kâşfi doktor Şarko anlatıyor ——— — ——- tama a GLİ ——— —- —- —— Kt ei S Yukarda sağda: Bir kutp kâşifi dür bünle ufku gözetliyor. yapılan araştırmalar âlimler rak telakki edilirdi ve güpün bi- Aşağıda: Kdşiflcr kızaklarının yanın da buzu kırarak sarkıttıkları uzun bir telle üzerinde bulundukları denizin de ğini görerek çok şaşmaktadırlar. Bu buluşlar bazan canlı mah - lüklar ve umumiyetle hayat hak - kında yerleşmiş nazariyeleri al - tüst edecek mahiyettedir. Kâ - şifler har yıl birbiri arkasmna bir- çok değerli müşahedelerde bulun- mamış olsalardı havayı nesimi e- lektrikiyeti ve miknatısiyat — ka- nunlarının bazı garibeleri — belki de hiç bir zaman bulunamıyacak- tı, | Kutuplarda yahkalanıp canlı o- Jarak getirilen mikroorganızmle - geniş ufuklar açmaktadır. Buzlar arasında milyonlarca — yıl iç'nde muhafaza olabilmiş bu canlı or - ganizmler kadar acayip şey ta - savvur oluna'.)ilir_mi? Zaten kutuplardaki ilmi araş - tırmalar büyüklükl-rine rağmen, mahdud olan bu gibi — meselzlere münhasır kalmamakta, daha uza- ğa, daha yükseğe gitmektedir. Bu araştırmaların hayatın menşeinin ve dünyanım yaratılışır.ın İ:ıüı,ri.'ıkı muammasını halle yardımı olaca- ğını ilim adamları umuyorlar,. Bu mesel:I:r kutuplarda araş- tırma'ar yapan'arın önünde vazih 1 bir biçim alıncıya kadar vüzyıllar geçmiştir. Fakat yalnız hu mese- leleri bulmak yetmez, bunları hal- rinliğini ölçüyorlar. 1932 de medeni uluslar bir “Ku - tup yılr,, yapmak için anlaşmış - lardır. Bu, 1882 de düşünülüp ya - pılmış ve elde edilen muvaffaki - yete rağmen devam ettirilememiş bir teşebbüsün yeniden ele alın - masıdır. Uluslar arası istuyo:ı - ların verdikleri sonuçların heyeti umumiyesi iyi olmuştur. ÂAcunun aşağı yukarı bütün medeni ülkele- ri buna iştirak etmişlerdir. Böyle bir sefer heyetine gir - mek için bir âlimin ilme çok inan - >-ması, büyük bir casue;—u_uim sahibi olması gerektir. Değişik istasyonlar bîrhîrlerîy-l le ve acunun diğar — taraflariyle ancak telsiz vasıtasiyle rabıtada bulunabilirler; birkaç hafta müs- tesna olmak üzere, bütün yılın de- vamınca, ebedi buz tabakası ve dünyanın geti kalan Vapurlar da kar onları, kısmından ayırır. ancak söylediğimiz bu birkaç haf ta zarfında kendilerine bir yol a- çabilirler. Benim teşkil etmeği vazife e- dindiğim Fransız istasyonu Gro- enlandın doağu kıyısında, Skoresbi Sund'da idi. Buralarda aşağı yu- karı 130 Ezkimo yaşar- Bua adam-: lar Avrupalıları severler; bu ise nasebetler sayesinde tıhııtı karşı galip gelebilir. Şimdi kaşıfler n ellerinde birçok mükemmel teknik vasıtalar bulunmasına rağmen, bu bugün için bile böyledir. Faraza tayyare, zeplin, telsiz, eski kâşif- lerin bilmedikleri kolaylıklardır. Birçokları bana bu meziyetlerin neler olduğunu sordular. Ben do söylüyeyim: ' Kâşifin yorulmaz bir sabra, m_uvaff akiyete inanmağa, taham « müle ve dayanıklı olmağa ihtiya « cı vardır. İyi bir denizcı-olması, kutup denizlerini tanıması ve buz- lar arasında vapurla nasıl gidile- ceğini bilmesi gerektir. " Jmumi surette ilmi bakırmdan iyi bazırla- malı; iş bi-liği yapacağı kimseleri, bilhassa xendisinin yapem yacağı şeyleri yapacak adamları seçme- sini bilmelidir. Tıpkı sefer heyetinin üyeleri, kendi ihtisasları dahilinde — olan şeyleri iyice bildikten başka sağ - lam bir sahne;, dayanıklı bir vü - cuda malik olmalı ve her şeyden önce, şeflerine inanmalıdıılar. İnanç, başlıca gerek olan şey - dir. İnanç olmayınca en ufak bir kaza, bir felâket halini alır. Fa - kat insan işin iyi biteceğine ina « letmek de gnre!-tır_ Degış k sefer şaşıl İntak bit şey degıldlr. çunkul nırsa, en füCl vaz: yetlen blle yen- heyetlerinin ayrı ayrı yaptıkları gayretler, işin büyüklüğü yüzün - den, kat'i hal işine ancak az veya çok tesirli yardımlar — yapabilir. Bir sefer heyeti tertip etmek çok para istiyen bir iştir. , Benim idaremde 1908 de "utun mıntakalarıma giden sefer heyeti- nin masrafı 800.000 a'tın franktı. 1910 da Amundsen'den — bir ay sonra kutba varan kaptan Skotun sefer heyeti 2 milyona mal oldu. Bu sayı!ar, eskiden giden sefer h2- yetlerinin masraflarını — gösterir. Modern sefer heyetlerinin masrafı milyonlarca dolara mal olmakta- dır. | Sonuçlar elde etmek için bir veya iki sefer hsyeti tert'p etmek yetişmez! Bir sıra sefer heyetleri tertip etmek gerektir. Onun için, faydalı surette iş görmek istenili - yorsa birkaç ulustn birden gayretı yapmaları gerektiği anlaşılmıştır. Eskimo'lar kendilzrine muhteşem görünen evleri, medeniyetin vali, rah'p, muallim ve t2lİsizci tarafın- dan temsil edilen bütün 'yilikleri ni Avrupalılar sayesinde elde et- mişlerdir. Bir kutup sefer heyetinin hazır- lanması çok dakik bir ça'ışma is- ter. Ku'uçlardaki işler üzerinde derin bir tecrübeden başka — bir kâşıf birçok meziyetlere de malik olmalıdır. Çünkü ancak bu mü- mek imkânmı bulur. 1905 denberi kutup mıntaka « | Tarmda idare ettiğim birçok sefer eyetlerinde bir çok defalar bü - tün itinalara rağmen ben ve ar - kadaşlarım saatlerce, hattâ bazan $f nlerce felâkete çok yakm feci vaziyetlerde kaldık. Fakat hepi « miz, sapasağlam yurdumuza dö « neceğimizden emindik. İnancımız, maruz kaldığımız — tehlikelerden daha kuvvetliydi; hayatımızı bu- na borçluyuz. ĞA bustar dünyusutüdan ocir your dililğ