Gizli bir çete Pavrs isminde zengin bir adar ğ Poıis afıyeSİ (x: 9) | — met öldürüp altın taşıyan 'bir gemiyi zap 9 $ gÜTÜ gaaggai BZ Ttyyrp - gy avaİİ M aygayayazEAMERyy gaS soyayae BT eyyyyar FF y çaac T NMT z BİR SAAT EVVEL BU EVÖB D KIZ KAYIP OLMUŞTUR. DİŞARI ÇIK. MADIĞINA GÖRE EVİ SARINIZ ve ARAYINIZ ! Türk matbuatında bir yenilik olarak sayılacak bu roman birinci için yatını elde ediyorlar. Polis hafiyesl x# İ İ defa "HABER,, de çıkıyor. Bu romanı bir sinema seyreder gibı takib ıbuna mâni oluyor. Diğer taraftan hırsızlar $ !tln asıl sahibi olan genç bir kızı kaçırı yorlar. edecek, heyecandan heyecana düşeceksiniz, ((nER KAP VE © B K DE BİRİNİZ DURACAK. GA DEKSTER DİYE B 4 p , y o R HİTABETİ. MECBURİYE. TİNDEYİM CLAALIALAR DE KAPISI VAR. ŞUNU)| HELE BİR AÇA - - Lt KÂFİ - MUKDARDA A DAMINIZ. VAR Mi? 174 BORJİYA — İtalyadan gidecek misiniz?., — Size rastlıyorum.. Borjiyaların Ssınız ! ŞUNUZ. KİMSEYİ DIŞA — ı BIRAKMIYACAK. etmiyeceğime yemin ederim. AM İ TRİZ GA BORJTYA 1275 da ben de orada bülundum, Kurtul - — Henüz bir karar vermedim.. kazdıkları kuyuya düşmek üzere ol - —Ah Kont! Birgün gelecek ki| manızx yardım ettim. Şimdi ise size — Başka ne yapabilirsiniz ki?, Ka-| duğunuzu haber veriyorum, O vakit şu söylediklerinizi size hatırlataca-| hainlik yoran kimselere karşı vatanı- çak bulunuyorsunuz. Uzun zaman bir| düşüncenizde bir değişiklik oluyor. ım,, | pıza ne kadar bağlı olduğunuzu gös « yerde durmanız mümkün değildir.Yo- Tunuzdan da kalamazsınız. — Siz beni düşünmeyiniz. Şimdilik sizi düşünmek sizden bahsetmek daha iyidir Kont! â ) — Beni mi düşünmek? Buna lüzum yok!. Daha olmazsa gider bir Senyö- rün merhametine sığmırım. Her halde beni bir kabul eden bulunur. — Fakat niçin Monteforteye dön » mek istemiyorsunuz?. Kont, Ragastana ümitsiz ümitsiz baktı. Şövalye devam ediyordu: — Bakınız Kont Alma!., Sizinle a - çıkça konuşalım.. Bulunduğunuz bu fena vaziyetten ufak bir cesaretle kurtulmak ister misiniz?. — Bulunduğum hal mi dediniz?, Bu hususta benden başka kimsenin — ka- rar vermeğe salâhiyeti yoktur. — Aldanıyorsunuz. Kont Alma! Ben de sizin kadar düşünüyor ve ka- rar veriyorum, — Siz mi?.. Niçin?. Ben sizi... Hattâ tanımıyorum bile.. — Çünkü ben sizin hayatınızdan daha kıymetli olan namusunuzu koru-| yor, sizi ihanetin elinden kurtarıyo - rum!. — Mösyöt. — Sabırlı olunuz. Hakikat bu söy - Tediklerimden de acıdır Kont.. Siz be- ni tanrmazsınız, ben de sizi pek az ta- nırım., Fakat tesadüfen sizin hakkı - nızda duyduklarım bana sizi öğretti. Geriye kalanı da Astore ile Garkon - yonun konuşmalarından — anladım. Kont Alma!.. Sezarın hücum edeceği bir sırada siz ona vatanınızı terketti- Biz., Şimdi söyleyiniz bakalım bu iha- Bet değil de nedir?. Kont cevap vermedi. Yüzü sapsarı | olmuştu. Dizginleri tutan — ellerinin | titrediğini hissediyordu. Arkanıza bakıyorsunuz, geçtiğiniz yol sizi korkutuyor, Dostlarınız, askerle- riniz ve ailenizle aranızda bir uçuru - mun açıldığını görüyorsunuz.. Ve bu uçurumu hiç bir zaman aşamıyacak - sınız?.. Ragastan büyük bir heyecanla söz söylüyor, gözlerinde mertlik ve sada- katin ateşi parlıyordu. Birdenbire de- di ki: LA N — Size bu uçurumu aşmak için yar- dım etmek istesem kabul etmez misi - niz?.. — Fakat bu imkânsızdır. — İmkânsız mı?.. Adam sen de. Hele bir sınayalım, Lâzım olan mak - sada varmayı istemektir. » — Fakat mösyö, yapacağım şeyle - re veya uğrıyacağım felâkete ne hak - ha karıştığınızı sorabilir miyim?.. Şimdi susmak sırası Şövalyeye gel- mişti. Böyle bir sunli hiç beklemiyor- du. Konta doğrudan doğruya: — Sizi Monteforteye götürmek — ve uğradığınız felâketi tamir etmek iste- mekliğime sebep kızımızı sevmemdir. diyemezdi ya? b Hemen aklımı başına topladı: — Kont Alma!., Borjiyaların zul « müne uğrıyanlara yardımı kendime vazife edindim. Size bu yüzden fikri - mi açmıştım. Ben onlardan (fenalık gördüğüm için onların zulmüne uğre- yanlara yardım etmekliğim kadar ta - bil ne olabilir? — Benim için düştüğüm bu felâket çukurundan namuslucasına — kurtul - mak İmkânı var mıdır sanıyorsunuz?. — Buna eminim. Ve bu imkân sizin elinizdedir. Üst tarafını bana bırakı- mIZ. — Maksadınızı anlatmız Şövalye! Eğer hakikaten bana bu hususta yar- dım öderseniz. minnettarlıkta kusur — Bunu aklıma getirdiğiniz vakit sözümde nasıl durduğumu size ispat | edeceğim.. Söyleyiniz bakalım! — Kont Alma!.. Herşey sizin iste - ğinize bağlıdır. Daha açık söyliyeyim. Düşünülemiyecek kadar kötü bir hal- desiniz. Eğer ben sizin yerinizde ol - sam kendimi öldürür işin içinden çı - kardım. — Yani bana intiharı mı teklif edi. yorsunuz? . — Hayır. Size yalnız böyle vaziyet- Terde ölümden bile çekinilmiyeceğini anlatmak istedim. — Ölüm benim gözümü korkutmaz Şövalye! — Mademki ölmekten çekinmiyor - sunuz, o halde sizi bekliyen ve seven cesur vatandaşlarınızın başına — geç- mekte tereddüt etmemelisiniz.. Şimdi iki yol var: Ya vatanınızı ve namusunuzu mü - dafaa ederek harp meydanında şeref. le ölmeli, yahut ta bu suretle ölmeniz mukadder değilse Kont ünvanmızın bütün menfaatlerini muhafaza etme - li. — Söyledikleriniz doğru.. Esas iti- barile ben de bu fikirdeyim, fakat asıl mesele daha halledilmedi. Ben Mon - teforteyi kendi düşünceme uygun ge- len bazı sebeplerden dolayı lrrkc“lıı.: Şimdi artık Romaya gidemem. Fakat maksadım yanlış anlaşıldığı için Mon- teforteye dönmekliğim de imkânsız- dır. i — Meseleyi başka taraftan düşüne- Tim: Meselâ Romaya doğru düşmanı keşfetmek için gitmiş olamaz mısınız.. — Ya Papanın gönderdiği iki casu- #u görmüşlerse?.. — Ha onlar mı.. Kolay, Onlar - sizi kandırarak bir pusuya — düşürdüler. tererek Monteforteye dönüyorsunuz, — Hay Allah razı olsun Şövalyet. İçime biraz su serptiniz... — Eğer içlerinde bu sözlerinizden şüphelenmek istiyenler bulunursa ben şahidinizim. — Demek Monteforteye kadar ba « na yol arkadaşlığı edeceksiniz.. — Yalnız yol arkadaşlığı değil, a - ranızda bulunarak iyi bir terhiye der- si almak istiyen Sezarı yenmek — için elimden geldiği kadar çalışacağım.. — Ah Şövalyet.. Hem hayatımı hem de namusumu kurtarıyorsunuz!.. E - Tinizi veriniz bana!.. Kont Ragastanın uzattığı eli şük - ranla sıktı. Şövalye buna o kadar e - hemmiyet vermedi. Onun aklı fikri Monte forteye girmek için eline geçen bu fırsatı kaçırmamakta idi. Derhal ve bütün hızla Monteforte- ye dönmeğe karar verilerek gece yal - dan biraz açıkta bulunan bir handa geçirildi, Ve gün doğarken yola çıkı- larak bütün gün son süratle gidildi. Akşam olduğu zaman, Könt Alma Monicforteye bir kaç saatlik yol kal « dığını söyledi. Ve: — Hayvanları biraz daha sıkıştırır- sak gece yarısımdan bic saat sonra şehre gireriz.. dedi. Ragastan Kontun fikrini anlamış - tı: — Şehre gece mi girmek - istiyor - sunuz?.. — Evet!.. Bu suretle saraya gizlice girebilirim. — Pek âlâ Kont!.. Lâkin bana ka - lırsat vatanınızın selâmeti uğruna ca- mnınızı tehlikeye koyarak yapılan — bir yolculuğun toza toprağa buladığı asil kıyafetinizle, evine dönen bir baron Ve Sorla kaçırmak (&tediler, Bu sıra-' Ribi, şehre gündüzün girmek daha doğrudur,