14 Mart 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 16

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

b A MÜÇ T ta - a - nT RE aZ ERE A | 1 —. o Türk matbuatında bir yenilik olarak sayılacak bu roman-. birinci o defa “HABER,, de çıkıyor. Bu romanı bir sinema seyreder gibı takib edecek, heyecandan heyecana düşeceksiniz. SI MKT ae (V G e vit e ) "*'““—" Ezür y ÖraN Ç FŞ HAO < yakıtlı S — | ae V * yayAATİRİA gggT gy ııımıwwmıwmm& Gizli bir çete Pavrs isminde zengin bir adi"_* mı öldürüp altın taşıyan bir gemiyi zapte için yatını elde ediyorlar. Polis hafiyesi x:g | buna mâni oluyor. Diğer taraftan hırsızlar s€" H tin asıl sahibi olan genç bir kızı kaçırı yorlar. — | (BIR SAAT EVVEL BU EVÜE BİR İŞTE HÜYİYYET VARAKA TETTCET TT G C CAT ŞAO U FO KA KIZ KAYIP OLMUŞTUR. DIŞARI ÇIK- Ö yîm'ı.Nlı BUNU KİMSEYE SöY- | ; ;:ıuî:':::iz“ouâgcâ:_ y Z 6 Önal he MADIĞINA GÖRE EVL SARINIZ LEME. VE ““A_VAL'"?—" " —— SINIZ. nınseîi DiŞA. Çiizz | "'l : Z| VE ARAYINIZ İ BANA EMİR C| ||CA DEKSTER DİYE g EMREDER « Ri BIRAKMIYACAK. İ VZ G Bi YAERENİ TANI, HİTABET". SINIZ | 4 2 bi MAK İSTE -| —e _ Ü a Tf D7 i,. & © g Y SANIYEMIZ ü | : C— KA AA ç ÜLÜBENİN AM W İOE AKAPJS) VAR. ŞUNU HELE BİR AÇA - L/rA!. Lı(âr) SMUKDARDA ASA 7 DAMINIZ. VAR Mi? (74 ı İÇERİ GİREEYİN Di M C ü RŞEY ULABİL- AA çi : Ka ARAMADIZJM!Z YEK 'm“;,ıkı” öaâf__ucmva,.ı. VN ai ÇIPLAĞIMAİ PK e Ce DİN Mİ? — —S HALMADI.. ŞİMDİ. NWE Kİ Şo KULÜBE a ü X: z yarlyyan S ' M SMltü YAPACAĞIZI. | ACASA WE OLA- ÇA ZN :9 MECBURİYE. fq iri PİPO, ONKURUŞ, eef KYAP | E TİNDEYİM.. | VE DİR VEMEK L/ı?.'. , v "e A İKiTAB/. * y D KA 7 ARAŞ - i ; k n DOWN TIRMA İş 2 b , v 5 A P / R (4 BORJİYA — İtalyadan gidecek misiniz?.. — Henüz bir karar vermedim.. — Başka ne yapabilirsiniz ki?, Ka- çak bulunuyorsunuz. Uzun zaman bir yerde durmanız mümkün değildir.Yo- lunuzdan da kalamazsınız. — Siz beni düşünmeyiniz. Şimdilik sizi düşünmek sizden bahsetmek daha İiyidir Kont! « — Beni mi düşünmek? Buna lüzum yok!.. Daha olmazsa gider bir Senyö- rün merhametine sığınırım. Her halde beni bir kabul eden bulunur. — Fakat niçin Monteforteye dün - mek istemiyorsunuz?. Kont, Ragastana ümitsiz ümitsiz baktı. Şövalye devam ediyordu: — Bakmız Kont Alma/!., Sizinle a - çıkça konuşalım.. Bulunduğunuz bu fena vaziyetten ufak bir cesaretle kurtulmak ister misiniz?. — Bulunduğum hal mi dediniz?. Bu hususta benden başka kimsenin — ka- rar vermeğe salâhiyeti yoktur. — Aldanıyorsunuz Kont Alma! Ben de sizin kadar düşünüyor ve ka- rar veriyorum. — Siz mi?.. Niçin?. Ben sizi... Hattâ tantmıyorum bile.. — Çünkü ben sizin hayatınızdan daha kıymetli olan namusunuzu koru-. yor, sizi ihanetin elinden kurtarıyo - rum/!. — Mösyö!. — Sabırlı olunuz. Hakikat bu söy - Tediklerimden de acıdır Kont.. Siz be- ni tanrmazsınız, ben de sizi pek az ta- nırım, Fakat tesadüfen sizin hakkı - nızda duyduklarım bana sizi öğretti. Geriye kalanı da Astore ile Garkon - yonun konuşmalarından anladım. Kont Alma!.. Sezarın hücum edeceği bir sırada siz ona vatanınızı terketti- niz., Şimdi söyleyiniz bakalım bu iha- Bet değil de nedir?. Kont cevap vermedi. Yüzü sapsarı olmuştu. Dizginleri tutan — ellerinin titrediğini hissediyordu. — Size rastlıyorum.. Borjiyaların kazdıkları kuyuya düşmek üzere ol - duğunuzu haber veriyorum, O vakit düşüncenizde bir değişiklik oluyar. Arkanıza bakıyorsunuz, geçtiğiniz yol sizi korkutuyor. Dostlarınız, askerle- riniz ve ailenizle aranızda bir uçuru - mun açıldığını görüyorsunuz.. Ve bu uçurumu hiç bir zaman aşamıyacak - sınız ? .. Ragastan büyük bir heyecanla söz söylüyor, gözlerinde mertlik ve sada- katin ateşi parlıyordu. Birdenbire de- di ki: GT gy : — Size bu uçurumu aşmak için yar- dım etmek istesem kabul etmez misi - niz?., — Fakat bu imkânsızdır. — İmkânsız mı?.. Adam sen de. Hele bir sınayalım, Lâzım olan mak - sada varmayı istemektir. « — Fakat mösyö, yapacağım seyle - re veya uğrıyacağım felâkete ne hak - la karıştığınızı sorabilir miyim?.. Şimdi susmak sırası Şövalyeye gel- mişti. Böyle bir suali hiç beklemiyor- du. Konta doğrudan doğruya: — Sizi Monteforteye götürmek — ve uğradığınız felâketi tamir etmek iste- mekliğime sebep kızımızı sevmemdir. diyemezdi ya? ş Hemen aklını başına topladı: — Kont Alma!., Borjiyaların zul - müne uğrıyanlara yardımı kendime vazife edindim. Size bu yüzden fikri - mi açmıştım. Ben onlardan fenalık gördüğüm için onların zulmüne uğrı- yanlara yardım etmekliğim kadar ta - bit ne olabilir? — Benim için düştüğüm bu felâket çukurundan namuslucasına — kurtul - mak imkânı var mıdır sanıyorsunuz?. — Buna eminim, Ve bu imkân sizin elinizdedir. Üst tarafını bana bırakı- nIz. — Maksadınızı anlatmız — Şövalyel Eğer hakikaten bana bu hususta yar- drm ederseniz minnettarlıkta kusur -— BORJİYA 175 etmiyeceğime yemin ederim, —Ah Kont! Bir gün gelecek ki gu söylediklerinizi size hatırlataca- ğım,, ” — Bunu aklıma getirdiğiniz vakit sözümde nasıl durduğumu size ispat edeceğim., Söyleyiniz bakalım ! — Kont Almal!.. Herşey sizin iste -| ğinize bağlıdır. Daha açık söyliyeyim. Düşünülemiyecek kadar kötü bir hal-| desiniz. Eğer ben sizin yerinizde ol - sam kendimi öldürür işin içinden ı - kardım. — Yani bana intiharı mr teklif edi- yorsunuz? F — Hayır. Size yalnız böyle vaziyet- | lerde ölümden bile çekinilmiyeceğini anlatmak istedim. — Ölüm benim gözümü korkutmaz Şövalye! — Mademki ölmekten çekinmiyor - sunuz, o halde sizi bekliyen ve seven cesur vatandaşlarmızın başıma — geç- mekte tereddüt etmemelisiniz.. Şimdi iki yol var: Ya vatanınızı ve namusunuzu mü - dafaa ederek harp meydanında şeref- le ölmeli, yahut ta bu suretle ölmeniz mukadder değilse Kont ünvanınızın bütün menfaatlerini muhafaza etme - li. — Söyledikleriniz doğru.. Esas iti- barile ben de bu fikirdeyim, fakat asıl mesele daha halledilmedi. Ben Mon - teforteyi kendi düşünceme uygun ge- len bazı sebeplerden dolayı terkettim. Şimdi artık Romaya gidemem. Fakat maksadım yanlış anlaşıldığı için Mon- teforteye dönmekliğim de imkânsız- dır. 4 — Meseleyi başka taraftan düşüne- lim: Meselâ Romaya doğru düşmanı keşfetmek için gitmiş olamaz mısınız.. — Ya Papanın gönderdiği iki casu- su görmüşlerse?.. — Ha onlar mı.. Kolay, Onlar - sizi kandrrarak bir pusuya düşürdüler. Ve Zorla kaçırmak - i&tediler. Bu sıra-' da ben de orada buülundum. Kurtul - manız« yardım ettim. Şimdi ise size hainlik yoran kimselere karşı vatanı- nıza ne kadar bağlı olduğunuzu gös - tererek Monteforteye dönüyorsunuz. — Hay Allah razı olsun Şövalyel. İçime biraz su serptiniz... — Eğer içlerinde bu sözlerinizden şüphelenmek istiyenler bulunursa ben şahidinizim. — Demek Monteforteye kadar ba - na yol arkadaşlığı edeceksiniz.. — Yalnız yol arkadaşlığı değil, a - ranızda bulunarak iyi bir terbiye der- si almak istiyen Sezarı yenmek — için elimden geldiği kadar çalışacağım.. — Ah Şövalye!.. Hem hayatımı hem de namusumu kurtarıyorsunuz!., E - linizi veriniz bana!.. Kont Ragastanın uzattığı eli şük « ranla sıktı. Şövalye buna o kadar e - hemmiyet vermedi. Onun aklı fikri Monte forteye girmek için eline geçen bu fırsatı kaçırmamakta idi. Derhal ve bütün hızla Monteforte- ye dönmeğe karar verilerek gece yol » dan biraz açıkta bulunan bir handa geçirildi, Ve gün doğarken yola çıkı- larak bütün gün son süratle gidildi.. Akşam olduğu zaman, Koönt Alma Montcforteye bir kaç saatlik yol kal « dığını söyledi. Ve: — Hayvanları biraz daha sıkıştırır- sak gece yarısından bir saat sonra şehre gireriz.. dedi. Ragastan Kontun fikrini anlamış - tı: — Şehre gece mi girmek - istiyor - sunuz?.. — Evet!.. Bu suretle saraya gizlice girebilirim, — Pek âlâ Kont!.. Lâkin bana ka « İrrsar vatanımızın selâmeti uğruna ca- nınızı tehlikeye koyarak yapılan bir yolculuğun toza toprafa buladığı asil kıyafetinizle, evine dönen bir baron gibi, şehre gündüzün girmek daha doğrudur. (Devam ettecek) y

Bu sayıdan diğer sayfalar: