İlânlarınızdan fayda bekliyorsanız HABER'i Tercih etmeniz lâzımdır. Almanyanın Munih şehrinde, en yakın kış sporu yapılacak yerlere gitmek üzere haftada iki defa tay- yare servisi başladı. Bu yolculuk, 40 - 50 kuruş kadar bir para ile yapdıyor. Ve kısaklarınızı yanınıza “me gibi, hemen hava yoliyle Spor | Soy Adları ! Turancı — Deniz birinci mülâ. zimi Mahmud, Tophane maliye tahsil şubesi tahsil kâtibi Nuri, ta- pu müdürü Münir. Uğur — Şirketihariye Emirgân iskelesi gişe memuru Ali Selâhat- tin, Üler — Beylerbeyi Abdullah a ğa mahallesi numaralı evde deniz mülâzimi Midhat, amcası Şevki ve Hilmi. Görek — Divanı muhasebat mü- rakibi Ali, Yavuz müzika mualli- mi İhsan. Tonul Ay — Cağaloğlunda | - mam Fuad, kerimes! Naciye, oğlu Subhi, kardeşi Muammer. Yücesan — Ahmed kızı Nefise! ve Zeyneb. Uzcan — Samatya, Etyemezde| Hamam sokağı 13! | Sancaktar Hayreddin sokağında İ Mehmed Asım, oğulları Vakit Yurdunda Behram, Adapazarı Türk Ticaret Bankası İstanbul şu- besi muhasebesinde Behcet, Per-| tevniyal lisesi onuncu smıf tale -| belerindn Süleyman. Erek — Kasımpasada müteka- geri getiriyorlar. KARAKÖY PALAS - ALALEMCİ HAN Saylav seçimi münasebetiyle id deniz binbaşısı Rıza Neşet, 0- ber tarafı gündüz bayraklarla ğulları Neşet Rıza, Muzeffer Rıza. | Türkan — Amasyada Şerif za-| de Salih. Diş ve baş ağnları için çox faydalı ve geçirici ilâçtır, Her sezaneden isteyiniz ALGODAN i Fikri Rıza, yapılacaktır.Muhterem halkımızın Istanbul Belediyesinden: Belediye kanununun 15 nci hükümlerine göre muhafazası ve İ tabi yenilecek maddelerin toptan nezareti altında muayyen gelmektedir. İstanbul Belediyesin ettirilmekte bulunan merkezi hâl ! açılacaktır. Mayıs aymdan sonra: toptan alım ve satım merkezi İ diğer mahallerinde bu nevi İ ün izin verilmiyecek ve kanunun maddeler hakkında da peyderpey Keyfiyet alâkadarlar tarafından HUSUSİ KARİLARIMIZI Istanbul Belediyesi ilânları ama ez “İKM ETİ MUNIR j Bakındık... Etrafımda, çökmeğe yüz tutan binalar vardı. Düpedüz | ve değişmek bilmiyen bir gök; üs- tümü kaplıyordu. Sokaklar; loş İ | ve boştu... Demek zaferin neticesi | buydu. İş'n ortadan yok edilmesi, ihtiyaç ve soğuktan şikâyetin 40- nu, değişikliğin gelmesi ve ölümün gidişi... Herhalde saadetin kendi- si olacak. Öyle ya. Aksayan bir ye ri yoktu. Gelişi güzel bir kaç sual daha sordum: — Gazete çıkarıyor musunuz? — Gazete mi? dedi. Gazeteyi ne yapacağız! Eğer gazeteye lü- zum görürsek, yığınlarca eski za- man gazeteleri var, Fakat, okuyup ne yapacağız? Bütün yazılanlar; “olan bitene,, dair. Kazalara dair. Ölüme dair, Kavgaya dair... Şim- di “olan biten,, var mı ki! Hem ba na baksana. Sen hayli ehli bir ada | ma benziyorsun. Sizin devrin en İ çok zaman sarfettiği şeylerden bi- ri neydi? Bunu bana anlatsana. — Tahsil, dedim. En aşağı on, on beş sene buna hasrederdik. — Tamam! dedi. Bize de böyle ameliyat yapmışlardı. Bak, b'z bu yolda ne kadar ileri gitmişizdir. | Tahsil; De m devrimizde operas- şağıliyar. Sizin, 2ân.| o tahsil denen şeyin, bir operasyon işinden ibaret olduğu- nu kimse keşfedememesi tuhaftır. | KASADA SAKLADIĞINIZ Bakın nasıl: Kafa tasının bir ya- nından bir yeri açıp içeris'ne ha- zırlanmış bir beyin parçası tıkıyo- ruz. İşte iş bundan ibaret, Vaktiy- le, şüphes'z, ölü adamlarm beyin- lerini kafaya tıkıyorlardı. Bu; ! (dağ keteninden elbiseli adam, yapıak zibi titriyerek) müth'ş bir İ şeşeli, FuXat bir müddet sonra, kulıblar yapmağa başladılar. Bu da ayni tesiri gösterdi. Bundan sonra, artık iş, gayet kolaylaşmış- tı: Edebiyatçı mı istiyorsunuz? Yabancı dil öğrenmek mi?.. B'r kaç dakika içinde, size tatbik olu- nabiliyordu. Meselâ (dağ keten'n- den adam, burada, saçının yan kısmından bir yeri kaldırarak, şa- kağından doğru bir çizik göster- di) işte şurada, benim “müselle- VAZİYETİNDEDİR ONU FAİZLE BANKAYA VERİNİZ sat,, ameliyemin izleri görülmek- tedir. Bu; ne yalan . söyliyeyim, b'raz güç oldu. Fakat; lisan, ede- biyat, tarih; bunlar, hiç bir zah- met vermiyor bile... Ben; sizin tahsil metodlarımızı düşündükce | şaşar kalırım! Nasıl, nasıl taham- İ mül edeb'ldiniz?!.. Son zaman. larda yeni bir şey daha bulduk. Bir çok şeyler için, kafayı kullan- önümüzdeki Cuma günü şehrin süslenecek ve gecesi de tenvirat işti iri l ir iştirakleri rica olunur. “566,, mil ii Ml Sal 94 SEY labilecek felsefe, metafiz'k mendes 788 a * Bizim sayılabilecek felsefe, metafiz'k gi bi şeyleri; sizin hazim cihazı de- satılması sıhhi ve baytari şartlara | diğin'z yerlere gönderiyoruz. Ora alım ve stimmm O belediyenin | mahallerde, icrası lâzım ce bu maksadın temini için inşa Hi: #nümüzdeki ilk bahardan itibaren | © | er nevi yaş meyva ve sebzenin — Pekâlâ. Sana bir sual daha | »âlde temerküz ettirilerek şehrin | soracağım: Tahsilden sonra ha -| maddelerin toptan alım ve satımı | Yatınız nasıl geçiyordu? şümulü dairesinde giren diğer — Gayet basit, dedim. Sonra aynı suretle hareket olunacaktır. çalısıyor, mesleğ'mizin tayin etti. bilinmek üzere ilân olunur. “565,, ' ği yol üzerinde hakikati söyliyor, | 81,'on'ar için biçilmiş kaftan. Bir lâhza durdu ve devam et - g5 gg a Fg TT ay da 300 yıl i sonraki şehir Bir müddet, sess'zce oturduk | hakikate yardım ediyorduk: İ m'ştir. Bunların hepsi o büy | arıcı bir hayat geçti demek” yet; hayatı biriyle üleşmek iğ gel yor, bir kadınla evleniy' Dağ ketenli adam, yaki9” alâkayla: — İşte bu enteresan, dedir de, kadın o denen şey vardı” mi? Hem geçimini sizden 9 d:? — Aşağı yukarı öyle, şi miyet'niz yalnız erkeklerö mürekkeptir? — Hayır! Bizde de var. görüyorsunuz ki, her şey “ gişikliğin bir parçasıdır... erkek olmak arzusunu o 8“ Bunun küçük bir nümunesi; * zamanınızda başlamıştı, san” — Evet, b'r parça. Er her cihetten müsavi olmağ! yorlardı. — Ha şöyle! Kelimeyi turamamışlım, (Müsavat!) kekle “müsavi,, olmak arz idiler... İşte bu kazanıldı. herkes, kendi işiyle uğraşı Sükün; daimidir, Kims& seyle uğraşmıyor. — Dağ keten"! diye dım. o (Adamın adımı'bi | dam...) Dağ keteni! Çocu | nerede? yağa kalktım: — Demek medeniyetini | dur! dedim. 300 bu kad sonra bu oldu ha? Bu so; 1 dünya... Üzerinden; yükü © şin kalktığı ve bunlarla X5 bir çok zevklerin de kay”. bu hareketsiz dünya! B* nım döğüşmeler, bocalam# konan bir dur; ni “ leyse yetişir! Yetişir bu fe ne; şimdi geldi öyle mi? o Ölüm W yerine, b'tmez tükenmez lar, düpedüz bir sağlamlık nesaklık! (Ellerimi kurşu” — semaya kaldırarak) bana ii mı ver! (diye bağırdım) " ve sıkıntıları, acı istiraplai, kunç mücadeleleri ve üm' leriyle dünyamı o geri vef Onun kıymetini şimdi gi Onun değerini şimdi tap Bana kendi sükünumu 1889 Bunu yüksek sesle ve 8 ahenkle haykırmıştım. Öfkeli bir ses: — EEEY! Eeeey!.. e Dedi. Biraz da kori ee re sükün versen çok ii Bu sırada kendime i Tekrar oteldeki odam ğ deydim. dis Eski acunun bütün * kafamda dönüyor ve kof rahatı bozulan adamın muş sesi, kulağımda çın Adam öfkeyle bağ 7 — Kes şu zırıltı! Nerelerde dolaşıyorsu'! mi, maveralarda mı? İndim. —$- 0 NE