lası benden T Yerine üç nöNtrenör ! b y.)* İdman Cemiyetleri it- Tumi Merkezinin son iç- ü dd. verdiği kararlardan boj . Atletizme olduğu gibi bi aA takımını hazırlamak i- fgiliz Antrenör getirmek :i]ı:lkmı hazırlamak yolun- iıı.,ü'_" böyle bir titizlik &- "hı le beni memnun etti. öyle zannediyorum ki, h, . Umumi, bütün hüsnü ni- ha #men bu futbol antrenö- 0?. Yanlış hareket etmiş bu- M_ ... may € Kadar, milli takımı ha a '?"l antrenör getirmek h'ı hf' kaç kere yapılmış, $ bir fayda vermemiştir. Tüki Ki %“ dünyada en az milli V, 1 yapan bir memleket ı_ fatbol milli takımı hare- . B _“'Hd bizde çok ender- l için eşaslı ve daimi bir t hol faaliyeti yoktur. Ve 1 tü sebeblerden çok güç-! 1 İi Amatör olan futbol klüb- bulg,, Urcuları, haftada im- li kğ:ldln bir kaç günde, '_ıı Ve takım arkadaşlarıy- nman yaparlar. Ngihkım için çalışırlar- her günü antrenman (84, Tiza çok Fazla gelecek | u ) bir vaziyete geti- ü d, Üzma namzed olan e- (* edip, Anız milli takım 'çin &d ç A2 günlerde, federasyo- | ı.”i z ile çalışmaları fik- . çü':ı.mi' de imkân yok- | Ü bu çocuklar için| "_ıi[. da oynamak ulusal 'Sindoım.ld' beraber, her "a AA, ” Maç yaptıkları takım- (4 f '“"i’:!. h olmaları da - esaslı ':'* Lqıidım'k iç'n kendi takım ! takım arkadaşları i- :oıî;:.q*cblıriyeünde olduk Sderaş, anlaşılır. Bunun için: bi, Yonun Antrenörü önün '“İı',.. ğ b a ile hazırlana- ım yapmak, an- *Yuncuları bir araya tiz ::de t::lıyırak â U işe hasretme- GASi klübleriyle alâkaları: ildir ki, bu ne T eden ve aşağı yu n yüzde dok vardır: h;hç_ ve Gala- .:İİB de he"'fll hemen her ğ _.:'5' kullanır.. Fakat ıı.:"' fazlalığından : ı ik' e' 'ii"ue birinci Sını! ik İellen]: ı;:ı’l:: :*Gk fıyğı tabiatiyle enörüne naza- “ HABER — Alşam Postast ğ p B ( SA | e$ DA 4#3'.'.." İ.:Nâm_ Mühim kararlar Son defa İstanbulda toplanmış olan Türkiye İdman Cemiyetleri merkezi umumis! tarafından veri- len mühim kararlar arasında şun- lar da bulunmaktadır: Berlinde yapılacak 1936 olim- piyadına Türk sporcularının işti- rak edip etmemeler'ne henüz ka- rar verilmemiştir. Yalnız İngilte- reden bir futbol antrenörü getiri- lecektir. Londrada bulunan atle- tzm federasyonu reisi Bürhaned- din Felek bu antrenör meselesiyle meşgul olmaktadır. İngiliz antre- nör milli futbol takımımızı hazır- lıyacaktır. Eski atletizm antrenörü Her Abrahamın vazifesine n'hayet ve« rildiği için Atletizm federasyonu da Amerikadan b'r atletizm antre nörü getirecektir. Umumi merkez bütün bu ted- birleriyle sporculuğu maddeten v: manen yükseltmek yolunda ciddi- yetle çalımaktadır. 1— Denizcil'k federasyonu haric olmak üzere öteki federas- yonlar Ankaraya nakledilecektir. 2 — Başbakah General İsmet İnönünün Başkanlığı altında bir olimpiyat kom'tesi teşkil oluna- ,saktır. Bu komiteye Receb Peker, Ali Çetinkaya, Ali Rana, Şükrü Saracoğlu, Aziz Akyürek, Halid Bayrak ve Rahmi Apak âza ola- caklardır. 8 — Havacılık ve spor mecmu- “cinde ayrıca bir kaç | ası, umumi merkez'n de yardımiy | le Tayyare Cemiyetiyle beraber c€iddi ve tam bir spor mecmuası ardır ki, bu da ©- | halinde çıkarrlacak, memleketin | kıymetli spor muharrirlerin'n bu mecmuaya yazı ygmılırı temin | edilecektir. — 4 — Teşkilât nizamnamesin'n esaslı surette islâhı hususunda açı lacak ankette memleketin bütün tanınmış spor idarecileriyle bazı eski sporcuların fik'rleri - sorula- caktır. Salâbaddinin tedavisi Umnmi merkez, son maçta a- yağı kırılan Galatasaray merkez duğu düşünülürse, bu. muhacimi Salâhaddinin tedavisi | iç'n 250 lira verilmesne karar ver- mştir. Umumi merkezin bu yardım | kararı, Galatasaraylılar arasında üyük memnuniyet ve şükran w yandırmıştır. Sovyet sporcuları Sovyet Rusya ile mem!eketimiz sporcuları arasında bu yaz Anka- ra ve İstanbulda temaslar yapıl- ması kararlaştırılmıştır. Her sene yapılan bu temaslar, iki dost mem leket gençl ğini birbirine tanıtmak noktasında çok faydalı görülmek- tedir. tireceği antrenöre vereceği 300 li- raya yakın maaşı, bu üç klüb ara- sında taksim etse ve bu üçklüb de, kendi kendilerinden üst tarafını ekliyerek federasyonun beraber seçeceği ve beğenecği üç birinci &ımi İngiliz antrenörü memleketi- mize getirseler, milli takım işlerin de ayni zamanda federasyonun da emrinde bulunacak olan bu antre- nörler — bu üç takımı çalıştırsa- lar, muhakkak ki, hem memleket futbol işler'nin başında giden bu takımların mükemmelen yetiştir- miş ve böylece — memleket spo- runa hizmet edilmiş hem de milli takımımız iç'n tam randman ve- rebilecek oyuncular yetişmiş ola- Zaman Zaman Eski dertlerim Geçen gün gazetede okudum. Bayan Vahide İnegölde bir klübe başkan olmuş. Bunu okurken içim de büyük bir sevinç duydum. De- mek ki içimizde en nihayet idea- lizme yet'şebilen bir arkadaş var- mış. Neyse dedim. Ve eski dert- lerim gene tepti. O güzel helecan dolu günleri hatırladım.. 1929 da büyük bir zevkle , C.S. birinci- Iklerine hazırlanmıştık. Zavallı Ö, Besim Koşalay ne çok yorulmuş, hepimizin aileleri- mizden ayrı ayrı izin almak için nasıl didinmişti. * Geçen gün Besimin Vahide için | yazdıklarını okudum da kendi | kendime güldüm. Besim yazısında | 1925 senesinde Bayanlarımızı koş | turabilmek için ne büyük sıkıntı- ı lar ve ne çok terler döktüğünü an- latıyor. Gene şöyle bir düşündüm. Za- vallı Besim acaba 1929 da bizleri koşturduğun zaman daha mı az sıkılmıştın? 1929 da karşılaştığımız güçlük- leri şöyle bir gözümün önüne ge- tiriyorum. İşte o zaman bu iki, yani 1925 le 1929 zu mukayese ed'yorum da hiç bir fark göremi- yorum. Zavallı sporumuz 4 sene gibi büyük bir zamanda bir adım bile | ilerlememişti. Zorluklar az mıy- dı? Bir de 1935 senesini bu eski zamanlarla mukayese edeyim de- | dim, Şimdi radyoda jimnastik ders- leri, statyomda bol bol Bayan se- yirci, sokaklarda bol bol spor kı- yafetinde Bayanlar var. Fakat iş tatbikata geçince, maalesef saha- larımızı gene 10 sene evvelki ka- dar boş görerek üzüldüm. Neyse ki içimizden bir Bayan Vahide çık yan Vahideye büyük muvaffakiyet. temenni ederken bunun yeni ye- | tişen Bayanlarımıza güzel bir mi- sal olmasını diliyorum. En. Em. Rpak İşte bence milli takım için fay- dalı olab'lecek tek yol budur. ... Hiç bir tarafla konuşmadım amma, bu fikri klüblerin memnu- niyetle kabul edeceğine eminim. | Demek ki işin bu taraftan da düşü | nülecek tereddüt edilecek bir ta- rafı bulunmuyor. ... Milli takrma namzed oyuncular verebilecek diğer klüblerden yu- karda hiç bahsetmememden bu işi üç klübün inh'sarında görmek fik rinde olduğum — zannedilmesin. Ben bu ulusal işde, inhisarcılığın en büyük düşmanıyım.. Ancak şöyle düşündüm: Bu klübler esasen antrenör ge- tirmezler ve getirmem'şlerdir de. Mali vaziyetleri buna müsaade et- mez.. Binaenaleyh bunlar için ay- ni vaziyet yoktur. İçler'ndeki bir kaç milli takım namzedi oyuncu- ları yetiştirmek ve çalıştırmak - i- çin federasyonunda emrinde bulu nacak bu üç antrenörü haftanım muayyen günlerinde ve kendi klüb leriyle meşgul olmadıkları zaman larda bu klüblere taksim etmek lâzımdır. Esasen avuç dolusu para vere- tı ve yalnız o idealine ulaştı: Ba- | 1300 miştir ki yapılan hiç bir şeyin ta - edilemez... Yarın mutlaka ondan daha mükemmelinin yapılacağına şüphe edilmemelidir!. Hava rekorları b'rbirini takib ediyor. Bu rekorların sahibleri ya- rın ellerinden kaçıracaklarımı bil- dikleri için durmadan çalışıyor, kendi rekorlarını kendileri kırma- | ya uğraşıyorlar. 37 hava rekorun- dan 24 ünü elinde tutan Fransa bunun en bariz misalidir. Fakat ne de olsa rekor tesis etmek fabri- kalar arasında doğan rekabetin mahsulü hususi teşebbüslerden i - barett'r. Bunun dışında kalan res- mi, yarı resmi hava teşkilâtı mev- cuddur. Milli müdafaa tayyareci- liği, hava ticaret seyriseferleri ve hususi tayyarec'lik. Milli hava kuvvetlerinde ara - nan en büyük meziyet avcı tayya- relerinin süratli olması ve bom - bardıman tayyarelerinin — fazla bomba taşımağa muktedir olma - larıdır. Bugün seyahat tayyarele - ri artık 250 kilometre sürat temin etmekte olduklarına göre avcı tay yareleri için saatte 40 kilometre » ye yakın bir sürat tem'ni mutlaka lâzımdır. Ordular için ayrıca üç kiş'lik melez tayyareler inşa edilmiştir. Bunlar hem avcı, hem hafif bom - bardıman, hem de uzak keş'f tay- yarelerinin yerini tutmaktadırlar, son günlerde Fransada top taşıyan tayyareler bile yapılmıştır. Bu toplu tayyareler Fransızlar da çok güvenmekte ve harb esnasın. da sivil halkın mikrob ve gaz har- b'nden korunması için böyle tay - yarelerden mürekkeb filolar yapa rak düşman tayyarelerine karşı üstünlük kazanmayı düşünmekte- dirler. 005 18 Hava ticaret yollarında rakib milletler birbirler'le zorlu bir ya- rışa girişmiş'erdir. Parisle Londra arasında - işle- mek üzere Fransızların yaptıkları yen! tayyareler bu yolda eskiden işliyen Golden — Kliffer tayyare- lerinden sâatte 30 kilometre fazla süratlidirler. Paris ile Cezayir ara sında yolcu nakl'yatına başlandı- ğt gibi Fransızlar uzak şark yolu- na tahsis ettikleri Dövuatin tayya- ceğimiz bu adamları, hiç boş bı- rakmamak ve mütemadiyen çalış- tırarak tam randman almalıyız ki, yapılacak fedakârlığın karşılığı almmış olsun. Hele İzm'y ve An- kara mıntakaları için de ayni va- ziyette iki İngiliz antrenör getir'- lebilir. Ve milli takım kadrosu tesb't edilirken bu antrenörleri bir hey- et halinde toplryarak müşterek fi- kirlerinden 'stifade edilirse, o za- man yalnız iyi bir. milli takıma malik olmakla kalmayıp, her gün biraz daha, tersine akan b'r nehir gibi geri geri giden futbolümüzü de kurtarmış ve ilerletmiş olaca- gımıza bütün kalb'mle inanıyor ve spor şeflerimizin de buna inan- masımı diliyorum. izzet Muhiddin Apak mam ve mükemmel olduğu iddia | liraya küçük tayyareler satılıyor Bu tayyaie!er saatte ancak 9,5 litre benzin yakıyor İlim ve fen bugün o hale gel - | relerile İngi#zlerin İmper'al Er « ves ve Hollandalıların K.L.M tayyarelerine rekabet etmeğe ça - lışmakta ve Fransadan beş günde Hindi Çinide Saygon'a gideb!l - mektedirler. Cenubi Amerika yolunda Al - manlarla Fransızlar — birbirlerile rekabette devam etmekted'rler. Fransızların Acropostal'ı bü « yük fedakârlıklarla geniş teşkilât ve iniş yev'eri vücude getirdiği hal de Almanların Doyçe Lufthango' suna muvaffakıyetle rekabet ede- miyor. Dornie Süpervol markalı Al. man tayyareleri şimal denizinden Kanarya Adaları yoluyla ve Bah- ri Muhitin ortasında demirli du « ran Westfalen vapuruna uğraya - rak sonra bu yolu beş günde geç - mektedirler. Fransızlar, Afrikanın iç'ne doğ ru da uçuşlar yapmağa hazırlan- maktadırlar. General — Vilmen'in bu yaz Afrika içlerine doğru yap- tığı toplu uçuş bu yolda yapılmış bir keşif hareketinden başka bir şey değildir. Belki de Fransanım Şimali Afrika — müstemlekesile merkezi Afrikada Kongo müstem lekes'nin Sahrayı Kebir üstünden birbirine bağlanacağı zaman çok uzak değildir. * Hususf tayyarecilik , yolunda mühim adımlar atılmıştır. Bugün yirmi b'n franga küçük seyahat tayyareleri inşa — edilmektedir. Fransada halkı hem tayyareciliğe teşvik etmek hem de tayyare sa- nayi'ni korumak maksadile çeşid çeşid tayyare sahaları inşa edil « mekte olduğu gibi satılan tayya - relerin (7000) frangını hükümet ödediğine göre (13000) — franga bir tayyare satın almak mümkün olmaktadır. Bu b'zim paramızla (1000) küsur lira eder ki otomo- billerin fiyatı karşısında hiç de - mektir. 40 beygir kuvvetinde motörle - ri olan bu küçük tayyareler saat « te 15) k'lometre süratle gittikleri gibi saatte dokuz buçuk litreder fazla benzin de yakmı | tadırlar. İşin sürat ve ucuzluk yolunda nereye varacağını kestirmek ko- lay olmamakla beraber şimdikin- den daha elverişli neticelere eri - şileceğini tahmin etmek de güc değildir. AA geee eee n same Dünkü maçlar üçüncü küme Dün Şild haftası olduğu için resmi maç olarak yalnız Şeref sa- hasında üçüncü küme müsabaka- ları yapılmıştır. Bu maçlarda Doğanspor - Süm- mersporla 1—1 berabere kalmış, Feneryılmaz Halici 1—2, Kara - gümrük de Ortaköyü 1—3 yenimiş- tir. Beykoz- Güneş Taksimde Beykozla, Güneş ara- sında yapılan husust maç ol- dukça heyecanlı olmuş, — birinci devre 0—0 beraberlikle bitmiş, i- kinci devrede"oyun daha sert ve zorlu olmuş. Neticede Beyko- zun canlı ve güzel oynayışına rağ- men Güneş takımı 1—2 galib gel- miştir.