20 Ocak 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9

20 Ocak 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Karaca Ahmet me- zarlığında bir saat Sok uzak bir yere gidiyor- ğ İ'hfyinı Neden bilmem... 1 . bir korku.., Yüreğ'mde bir li var! WB“ dünyadan öbür dünyaya gö- ]_“ Yerin, Karaca Ahmedin yo- dayım, Tı.ı:: uzaktan serviler göründü... Vay İbrahim Ağa çayırında m'j'h Öbür dünyaya açılan ka - ş Arın bir ucu buraya kadar da - ; l "Bî'“ daha gitt'k... -Karaca Ö Hd'u'limdı tramvaydan in- ı:nleıı mezarlığa gird'm, İi:.' Tın arasında biraz ilerle - dm, Bağürdum. Etrafıma bakın - G akışlarım mutlaka donuk, ;;“' mutlaka tutuktu... ş Tzun ';:'H“l kimse yoktu... Yel, dallar H'h tervîlerl salladıkça, İıa:' îhm VYuruyor, arasıra Yüreşi gatırdılar işitiliyordu. Zibi şide Böğsümden taşacak .H_I_“'G Şarpıyordu. Bit an * di fiyor sandım... Ba- Ta, d'ı’_ 'Or gibi idi... Biraz son- "i topladığım zaman et- T:u'_llemlırdın etleri 'den korkunçtu... A- n Tn durg A da - çıplak bir- kafı %ml Kafatası, beni ;; :l&. bir bt dı... Şimdi her me- B h_::::mhdıı mr neden, ne #aşırdım, dona — kal- Sem hı.':î""i'rdıı. Sesimin —aksi ığ. taşlarm üstünde kayar- hb.:::'!kl bir ses, garip ve Zairı i'lşı cevap verdi: At “xq.'_":;;:mı&. evlâd ve saadet Myaleggiz Günyadaki huzuzat birer *ttir, "”':rhılduııe huzur görmek — is- b kafınır Sün benim gibi katılacağın kııl:iı'.h" fatiha yolla! B. üŞ 'Arrma inanamıyordum... ER'I—' Mezarlardan — geliyordu... ç K'm o?., &. u"—"" ölülerin hoşuna gitme- iİrden bir vaveylâdır koptu. Üm “ ün cesaretimi topla- ;:ll.,_:::;:wdm Sonunda, l SIğa vurmamak - şartile ıı.,"_î ':nıuıı. hasbihale razı ol - .o"hın" Zaman içlerinden bir.ine S b_dsğ“n burada işin ne? z Yettim mihnet ü derd ü belâ- yi dehrden! mihnetsarayı dehrden! met ettim ney- N leyim, ğ Zönlüm tutuldu tmklı-yı dehrden! ol.ı_;:?-. Yan tarafta kelli felli Vözüm, iHDiklerinden belli bizi Ş d.:;“" Ona doğru dön- 0:“' Camı n “ Mıuı.ık"' ahır fena dünya- | M"’k..,, azmi sefer Si Mi * Yenemedim... Me- "unı.._ B.RM Lı)ıııu:ı sokul : -» Orada, çalılarla |. » Mezar taşlarından her biri, , Ihsanla başka türlü konuşuyor Uıküa., tramvayındayım... U- | dan el çektim! O, derdini dökerken, karşıda diğer bir kafatası vira göz yaşı döküyor, kendi kendine durma- dan söyleniyordu: Ey gönül bir can için her cana min- net eyleme. “Zavallı âşık,, diye düşündüm. Tam bu sırada arkamdan bir ça- tırdı koptu... Yel biraz daha hızlı cesti... Omuzuma bir el — dokunur gibi oldu! döndüm, baktım: Do - ı kunan el değil bir mezar taşı idi bu... Birden mezardan bir yiğit başı belirdi, beni uzun uzun süz - dü ve dedi: Darülcihadı Belgrattan eyleyip h:f rel Kal'ei Vidinde Felek vermeyip hiç raheti Şehri Stambula geldim ercai emrin duyup Gençlik içre âlemi faniden — içtim gerbeti. Biraz ilerleyim dedim... Yolu- ma bir genç kadın çıktı, durma- dan anasını babasını teselli edi- yor: Zari kılıp ağlamayın mevtime ey ma- der peder Emri Haktır bu Fenaya pes gelen- ler hep gider... Diyordu. B'raz daha ötede ölü- mü soğuk kanlılıkla karşılıyan bir kafileye rastladım. Bunlardan bi- ri beni çağırdı, dedi: Meskenim dağlar başı sahraya hacet kalmadı... recel şerbetinl- Lokmana . hacet W simeP ” shnlr> kalmadı,... Unuldu yarelerim cerraha hacet kalmadı... Yapıldı slemlime saray mimara ha- €et kalmadı! O sözünü bitirir bitirmez halin- den sefahate meclüp olduğu belli olan diğer biri söze geldi: Felegin pençel zulmu, ecelin saika- sı | İçtim Hanemi yıktı. viran eyledi... Emelim şu fanide hep gülmek idi... Neyleyim çarhı felek aksine dev- t ran eyledi! O bitirince arkadaşı söze baş - ladı: İbret İle nazar eyle şa kabrimin taşına Akil isen gafil olma.. Aklmı al ba- şına Salınıp gezerdim her dem gör ne geldi başıma.. Akibet turap oldum taş dikildi ba- gıma! Artık tahammülüm son demle- rini yaşıyordu. Kaçmak, öbür dün ya sakinlerinin yanından uzaklaş- mak ist'yordum. Adımımı atmam- la bir çukura yuvarlanmam bir ol- du., Kalkıp sıvışacaktım; bir kel- le gözüme ilişti... Çıp'ak bir fey - lesof kellesi idi bu! Çukurun için- den bana hayretle baktı, başım- dan aşağıya kadar süzdü.., ded': Sengime menkuş olan benden nasi- hettir sana... Vakıa bir kaç söz amma aynı İbret- tir sana... Tatlı bir rüyaya benzer dehri fani- de hayat, Pek çok bidar olursun can emanet- tir sana! Gördüğün kâşaneler viran olur öm- Tün gibi, Makberin çökmez, yıkılmaz bir a - marettir sana! Nalli enamı ukba olmıya bir vası » ta: İrzu iffet, adlü nısfet istikamettir ' sana! Bunlar işittiğim son sözler ol du. Koşa koşa mezarlıktan çıktım, | Demin, ben sadece mezar ta geniş bir nefes aldım, fakat ölüler | rındaki yazıları okumustum!.. diyarından hızla uzaklaşacak yer- | K HABER — Akşam Postaar — — Galapagas cinayeti Musiki üstadı List'in küçük kızı ölmemiş, hatıratını neşredecek Paris, (Husust) — Bundan bir müddet evvel Bahri Muhitin hali Galapagas adalarında — yaşıyan çıplaklardan ve bunların başında bulunan Avusturyalı güzel b'r ka- dından bahsetmiş, aslen Baron ve meşhur musiki üstadı List'in kü- çük kızı olan bu ateşli kadının iki cinayete sebep olduğunu sonra kendisinin de ortadan kayboldu - ğunu telgraf haberleri bildirm'ş - ti. Son alınan haberlere göre o öl- memiştir. Bu hâdisenin içyüzü de artık anlaşılmıştır. Evvelâ., Baştan başlıyalım: Bu kadın 38 yaşmdadır. Avus - turyada İnüsbruk'ta — doğmuştur. Vehrbarn ailesine mensuptur. Bu ailenin Baron ünvanı vardır, Bir ismi de Vagner'dir. Büyük babası List olduğu için kendisine Kozi- ma Rişar Vagner ismi verilmiştir. Küçük ismi Yol'dur. Tahs'lini bir kız pansiyonunda yapan bu kadın, 1932 senesine ka dar fevkalâde karışık bir hayat | kısmı doktor Ritter'i bir kısmı da geçirmiştir. Evvelâ bir Fransızla | Yol'u tutuyordu. Bu yüzden mü- evlenerek Tuluz şehrine gelmiş, | nakaşalar, kavgalara kadar iler - oradan Parise gitmiş ve dehşetli bir sefahet hayatı yaşamıştır. 1932 de parasız kalmış — Lorrenz isminde b'r Alman ile tanışarak, her ikisi de medeniyetin sefahet hayatından bitikleri için Bakri Muhit adalarından birisine gitme ğe karar verm'şlerdir. Böylece, medeniyetten — kaçan bu iki sefir, Galapagas adaların - dan Markem adasına gitmişler - dir. Bir çok gazetelerin yazdıkla - rı gibi bu ada hali değildir, Bilâ - kis 'çinde dört yüz kişi kadar otu- ranı vardır. Yol, orada bir müddet kalmış ve bir gün seyahate çıkmış — olan bir Fransız kadını ile tanışmıştır. Fransız kadın, adaya büyük bir vapurla gelmişti. Yol, bu vapurla beraber, Gala- pagas adalarından bir başkasına gitmiş, orada Galapagas adaları hakkında makaleleri ve tetkikleri B ile meşhur ve kend'leri gibi me- deniyetten kaçmış olan Alman doktor Ritter ile tanışmıştır. Doktor Ritter bir diş doktoru idi. Karısı ve dört çocuğu vardı. Fakat Dora Körven isimli bir ka- dınla beraber Berlinden kalkarak bu adalara gelip yerleşm'ş, uzun ı müddet tetkikat ile meşgul olmuş- tu. Yol doktar Ritter ile arkadaş - ları olan mühendis Filipson ve Norveçli Nugrud'u alarak — kendi | adasına götürdü. Lâkin, bu ada- | da cehennem gibi bir hararet ol - duğundan doktor ve arkadaşları ' ç Mmüthiş s'nir buhranlarına tutul- | dular ve araları açıldı. Yol da es- ki sevgilisi Larrenz'i bırakmış, vresEESENEEEDAKASERALA AD A AASEKCESAA K, de istemiyerek durdum ve düşün- düm: Onlar, hep fani hayatların - | dan söz getirmişler, ebedi hayat -« larmdan bir haber vermemişler- di. beklemeden tekrar me- zarlığa koştum... Deminki ölüleri | | aradım.. Hiç birini bulamadım. Ortada kimse yoktu. Mezarlıkta sessiz, iğri büğrü mezar taşların- dan başka hiç kimse görünmiyor. O vakıt aklım başıma geldi. Öbür dünyadan haber alamıyacaktım... S. Karsel | şla- | yaflardan biri olan resmimizde Alman dovlet reisini, M AAL Barones Yol ile yeni sevgilisi Filipson Filipson ile yaşamağa başlamıştı. | knda çıkarılan şayialarım başlan- Ada halkı ikiye ayrılmıştır. Bir | gıç noktasıdır, Yol ile Filipson, hâd'selerin al. dığı bu şekil karşısında — medeni merkezlerden uzak olsalar — bile, dünya yüzünde insanlar ve — ihti- raslar oldukça rahat etmenin ka- bil olmıyacağını anlıyarak, mede» ni dünyaya dönmeğe karar verdi- ler. Ve bugün, mus ki üstadı List'. in küçük kızı şimdi Fransaya dön mek üzeredir. Orada hatıralarını yazacakmış. Bunlar herhalde çolk dikkate değer hatıralar olacaktır. . « ledi. Nihayet bir gün, doktor Rit- ter, arkadaşı Nugrud ile, berabe - rinde getirmiş olduğu Dorayı bı » rakarak bu adadan kaçmayı, ken- di adasına dönmeyi kararlaştırdı ve bir kayığa binerek uzaklaştı- lar, Lâkin ne yazık ki fırtına ka- yıklarını devirdi. Öldüler. İşte bu ölüm, Barones Yol hak .:..ÜH"'* _“î.: * - Amerikalı meşhur golf oyuncusu Olin Durta, oyuulu için 30 seyirci ile golf sahasına giderken, göçtikleri köprü birden yıkılı maştır. Reaim, hüdiseden beş dakika son ra almmıştır. İnsanca zayiat yoktur. şampiyonluk Hitlerin gülerken alınmuş bir fotoğrafı pek madirdir. O nadir fotuğ- Alman sinema sana- yilndla Hitleriszmle beraber adetd diktatörce bir müfuza sahib olau öl- nema yıldıaı Leni Rifenstal ile birlikte görüyorsunuz,

Bu sayıdan diğer sayfalar: