17 Ocak 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

17 Ocak 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

i > e Yunu peş İN MERE SN bekir ve Mardin irde Menekşe kadım tanı - TüZ yaşını geçkin olduğu halde balizas çak kuvvetlidir. Eski A- olu şairlerinden Yunus Emre. bütün şiirlerini ezberlemiştir. Dün kendisiyle görüşürken, “n yalnız Yunus Emrenin Şi» *rihi ezberlediğini sordum. Şu cevabı verdi: — Benim kendi şiirlerim de ç Burada çkan (Diyarbekir) “muası onların hepsini yazdı. ge Emreyi niçin mi ezberle - küçüklüğümdenberi üm çç Li O benim ilk tanıdı" E,, Psirdir. Kendisi değil ha. 1. Yunus Emre gökten ei derken gök gözümde canl» ki a Sağlayanı anlatırken, pılmış Şe layanım akışlarına ka vve IT. Bara onun kadar Ür a İk şairi gösterin de Sy İRİ de iezberkyeyim! ir — Bain Kafamı yerinde... am kuv#etli. Siz, belki 'dün üyeniz yemeği unutmuşsunuz - tiyo PER bir hafat, iki hafta çeki yediklerimi bile sayabili- te İstanbulda da ihtiyar bir şa- Varmış diyorlar, Abdülhak Hâ. d değil mi?. O da doksan ya- Yal, İmiş ama, hâlâ manzum pi- ha, * yazıyormüş. Ne mutlu ©- hiz Yeni gençler ihtiyarları o - Bibi yorlarmış. Onlar da benim hiç olmazsa bir şa'ri tanısa- tey Serleseler, bütün hayatını huy etseler... Onlara da ne hu derdim, . bag inekşe kadın, Halkevinin Faaiş lük komitesinin gösterdiği Yetten de bahsetti: ima, Başka memleketleri bilmem Sal i kir Halkevi kadar il ik kadar yakından meşgul o» Kayı, 2-yer yoktur diyebilirim. t a e okumak arzusunu aşıla - ki daima öpmek isterim.. in lük komitesinin mükâfat - ti, Ge a var. Yalnız çocuklar de kı Yaşlılar bile bu mükâfatı tad için, ellisinden, altmı - an sonra okuma öğreniyorlar. *» 5 5 ha nekye kadının görüşleri de Yaşar Kadar kuvvetli. Seksen Ta aki oğlu Hüseyini okutma- IX etmiş. Önüne gelene: ağ Okuma bilmiyorsan hay - Düş Yaşıyorsun demektir!... hg, ya niçin geldiğini, niçin ya I, nereye g'deceğini, ne Üni okumakla öğreneceksin. ma nekye kadmda (Aristo)'nun iu e buldür: Mühiddi'ne insan” İkin eden bir kadın. mektubu maellimleri “yarbekir, (Hususi) — Di- | tan sonra ezberliy& « semreyi ezber bilen asırlık kadın nden bazıları bir önle Diyarbekirde eğlence hayatı Ba i yoktur. Halkın toplantı yerleri Yan yoktur. Menekşe kadın kahvehanelerden ibarettir. Halk | evi, halkı uyandırmağa ve oku - mağa teşvik ettiği gündenberi- , herkeste okuma zevki uyanmış - tır.. Kahvehanelere ancak gaze- Şehirde muhtelif okuma evleri « çılması düşünülmektedir. “Diyarbekirin eksik olan ihtiyaçları (o arasında sinema ve tiyatro başta gelirdi. Orduevi bir sinema âçtı. Halke- vi de bir © tiyatro kolu açmakla meşguldür. . * » Diyarbekir muallimleri de da- imi'bir hâreket halindedir. Ci- vardaki mektebler (| b'ribirlerine giderler, faydalı tetkik seyahat. leri tertib “ederler. Geçen yil “Mardin mualllimler birliği; - orta İsmekteb müdürü “Fazıl Nedimin reisliği altında Diyarbekire gel - mişlerdi, Mardin'muallimleri Di- yarbekir sanatlar mektebinde mi- safir kaldılar. Bayram tatillerini bile boş geçirmek İstemiyen faal muallimlerimiz, bu yıl da tetkik seyahatleri yapmışlar ve Diyarbe- kirden civar kasabalara ve köyle- re gitmişlerdir. Muallimlerin mahalli tetkikle- rinden hem halk, hem de talebe istifade ediyor. Bu yıl Halkevinin muailimle- re yeni vazifeler vereceği, umu - ma faydalı konferanslar tertib e- deceği ve bu suretle kahvehane - ceği umuluyor. » * dır. Diyarbek'rde dokunan ipekli - lere ilk zamanlarda fazla rağbet gösterilmemişti. Fakat şimdi halk yerli ipeklileri diğerlerine terci - han almaktadır. Satısm daha fazla tem'ni için, geçen yıl açıldı- ğı gibi bu yıl da bir sergi açılması l İ |. i3 asırlık bir mazisi olan kurşun ik te okumak ihtiyaciyle gidiyorlar. | | Diyarbekirin ticari ve iktısadı | Palite elde edildiğini ve ilâve olu- hayatında da, umumi görüş itiba- İ nan argile miktar ve nisbetine na- köylüyü düşünen, köylü | riyle göze çarpan yenilikler var - | zaran da grafite istenilen sertli- | hattâ bu serginin gezici bir kolu- | nun köyleri dolaşması düşünül - mektedir. ; | © Meralarda yetişen koyunlarm | yapağıları da diğer yıllara nisbet. İle fazla revaçtadır. Yeni serma- İ yedarlar, Diyarbekirde yünlü iş - ler yapmak teşebbüsünde bulun - maktadırlar. | Diyarbekir çok yakın zaman - da Şark vilâyetlerinin en büyük kültür merkezi olacaktır. Halk- evi teşkilâtı, bütün gençliği, düşü- nen ve gören bütün istdatları kendine çekmektedir. Erkan HABER — Alışam Postası —-————— — Kurşun ka lem nasıl yapılır biliyor musunuz? Bir karşun kalem fabrikasından üç gö rünüş. i Bir çok k'mse kurşun kalemle. İ imalât merkezlerine sevkedildik - , Küçük lâvhalar halinde olan bu rinin içindeki maddenin kurşun- dan olduğunu zanneder. Filhaki - ka kurşun da kâğıt üzerine sürül- se siyah bir çizgi bırakr, Fakat ha şimdiye kadar | kikatte kurşun kalemin ihtiva et- tiği madde kömür ile elmas ara- sında bir madendir. Daha doğru - su saf karbonun kristalize edil- miş şeklinden başka bir şey olmı- yan grafittir. Grafitin kurşun kalem sanayi inde istimali oldukça eskidir. Ve ilk defa Almanyada orta zaman- larda — başlamıştır. o İngiltere - de Barrowdale madenlerinin keş- fi bu memlekete kurşun kalem imalâtında mühim bir mevki ver- mişti. Bohemya madenlerinin iş - letilmesi de Almanyaya mühim servetler temin etmiştir. Kurşun kalem imaline 1660 se- nes'nde başlanmıştır. Ve - bildiği - miz nümunenin kabataslak şek- İlini ilk defa vermeği düşünen de bir marangoz olmuştur. İlk za- manlardaki imalât tarzı tabiatile pek basit idi, Grafit havan iğinde döğülür ve kükürt çiçeği karıştı. İ rılmak suretile hamur haline ge - | tirilirdi. Sonra ince uzun bir tah - ta alınir ya makasla veya ateş ha- line getirilmiş demir ile oyularak | içine bu hamur dökülür ve üstü | kapatılırdı. Tahtanın pürüzleri | varsa bunlar da cam parçası kırık ! lerdeki halkı da Halkevine çeke- ları ile yontularak düzetilirdi. 1790 senesinde bir Fransız kim yakeri toz haline gelen argile ile | grafit karıştırılacak olursa iyi bir | ğin verilebileceğini keşfetti. İşte kurşun kalem sanayii bu tarihten itibaren gittikçe terakki etmeğe başlamış ve bugünkü mütekâmil şeklini almıştır. Fransız kimya- kerlerinin keşfinden bilhassa A- merikalılar çok istifade etmiştir. Zira kurşun kalem imaline en mü sa't tahtayı veren İddre ağacı A - merika ormanlarında omebzulen bulunmaktadır, Bu sebepledir ki bu işte milyonlar kazanmıştır. İki başlca madde üzer'ne isti - nat eden kurşun kalem sanayii bu gün ilk devirlerdeki imalâta na- zaran kıyas kabul etmiyecek dere <ede terakki ve inkişaf etmiştir. Bu iki maddeden b'ri malüm ol duğu veçhile tahta diğeri de gra- fit madenidir, Grafit hali tabiide Seylân ve Ma dagaskar adalarinm bazı mınta - kaları ile Siberya ve Meks'kada bulunur. İstihsal edildiği mıntakalardan j ten sonra toz haline getirilineiye f kadar dökülür ve içinde hiç bir ec | nebi maddenin kalmaması için de bir kaç defa yıkanır. Sonra ar- gile alınır —ki bunun en iyi cinsi Merkezi oOAvrupada çıkmakta. dır— o da değirmenlerde döğül - mek suretile toz haline getirilir ve her iki toz birbirine muayyen nisbetlerde karıştırılarak iyice hal lolunur, Bu suretle elde edilen hamur beher santimetre murabbar üze- rine yüzlerce kilo kuvvetinde taz- yik eden buhar makineleri altın - da ezilerek arzu edilen kuturlar - daki muhtelif deliklerden kundu- ra bağı şeklinde çıkar ve bobinle- re sarılır, Burada kuruduktan son ra her birisi bir kurşun kalem bo - | yundan biraz fazla olarak kesilir ve potalarda 1250 derecei hara- | rette pişirilir. Bir taraftan bu ameliye ikmal | edilirken diğer taraftan da kur. | şun kalemin tahtaları hazırlanır. ? a hem de suda harekete geçebilen bir tahtaların her birisinin genişliği yanyana konmuş altı kalem kalın: lığındadır. Hususi bir makine tah talar üzerine oluklar oyar. Ameli yeler evvelce hazmlanmış olan grafitleri bu oluklara birer birer yerleştirirler, Ve üzerlerine tama- mile tetabuk edebilecek surette ihzar edilmiş zamklı diğer tahta lâvhalarını kapatırlar. Bunlar pre se verilerek sıkıştırılır, Araların » dan sızan zamklar silinir, Ve ni - hayet istenilen şekilde (yuvarlak, dört köşeli, altı köşeli ilâh) kesil- mek için diğer makinelere verile- rek burada kurşun kalem haline getirilir. Tahtanın pürüzleri var - sa bunlar da son defa iyice düzel- tilir ve üzerlerine muhtelif, . cil larla renk verilir, Oldukça . başit fakat dikkatli çalışmaya lüzum gösteren bütün bu ameliye bittik- ten sonra nihayet elimize gelen kurşun kalemleri bizi de işte böy- le harıl harıl durmadan dinlenme- si den yazmaya sevkeder. A uğraştıktan sonra, hem karada, otomobil yapmağa muvaffak ol muştur. Bu otomobili resimde su üzerinde görüyorsunuz. Otomobilin suya girmesi sırasında, karada yürümesine yarıyan tekerlekleri üzerine yüzmeyi temin eden iri tekerlekler geçirilmekte. dir. Bu iri tekerlekler, kem sw üzerinde durmağa, hem de çark ve dü- men vazifesini görmeğe yaramaktadır. Şimdiye kadar Almanyada Münih — Gledbah yakınında Rarih gö- lünde yapılan tecrübeler, otomobilin saatte yirmi kilometre ilerliyebileceğini göslermistir. MU ni yerine getirmek istiyorlar! Resimde uzakta şarkta eskinin yeni ile birleşmesini görüyorsunuz. Bu, bir düğün alayıdır. Modern nakl! vasıtası olan otomobilden isti. fade ediliyor. Fakat, kapalı olan otomobillerin üzerine şemsiye tutu luyor, Sebep. Yerliler, düğünlerde mutad olan şemsiye tutmak âdeti- süratle

Bu sayıdan diğer sayfalar: