ARSEN LUÜPEN Roman serisi tamamlandı e 6Gcı ve sonuncu cilt çıktı (Forma 107-126) Fiyeti: 80 kuruş AKŞAM KİTAİ HANESİ FAZIL AHMET İsmi altında Değerli edibimizin hitabeleri, şilreri ve hiciv- leri bir araya toplandı, nefis bir kitab şeklirde YENİ ÇIKTI AKŞAM KİTAPHANESİ 80 kuruş min — —— —— z m x - Ba elemi Sene 17 — No: 5836 — Fiatı her yerde 5 kuruş PERŞEMBE — 17 Kânunusani 1935 Oo Telefon: 24240 (idare) » 24249 (Tahrir) - 24248 (Matbaa) - 20113 (Klişe) — — — — — ———— Avrupa ı barışı Londrada çok mühim konuşmalar başlamış İngilizler ilkönce fransızlarla almanların aralarını bulmak istiyorlar Londra 16 — Londrada yapıla- cak olan Fransız - İngiliz konuş malarına büyük ehemmiyet veri- “iyor. Bu: konuşmalarda Avrupa- da su'hün kuvvetlendirilmesi. ve silâhları bırıkma işi ele alınacak- tır, Revter ajansının bir tebliğine göre bir mukavele yapılması dü- şünülüyor. Çünkü Fransız - İngi- liz konuşmasını diğer devletlerle konuşmalar takib edecektir. Yapı- lacak anlaşmaya Almanyanın da girmesi umuluyor. İngiliz kabinesi Sarın kabil ol- duğu kadar kisa bir zamanda Ak mManyaya geçmesini istiyor, Bu su- retle Almanya ile aniaşmak daha kolaylaşacaktır. Maamafh Ak man gazeteleri hukuk birliği ka- bul edilmedikçe Almanyanın Mil İetler cemiyetine dönmiyeceğini yazıyorlar. İngiliz gazeteleri, Almanyanın NX Fransa ile anlaşması zamanı gel diğini yazıyorlar. Gazeteler bu hususta Almanyayı tesvik etmek- te ve Hitlerin tutacağı yolu bü- tün dünyanım alâka ile beklediği. ğini söylemektedir. Fransız başkanının nutku Berlin 16 — Alman mahafili Fransa ile Almanya arasında ar- tık ihtilâflı hiç bir mesele kalma- dığı kanaatindedir, Hitlerin nut- kunda bu yolda söylediği sözler DÜŞÜNCELER KILIK Bizim yazı dizicilerinden birisi çevresi yuvarlak bir gözlük takar. Saçları alabros o kesilmiştir. Ona (arkadaşları *doktors adım takmışlar, Niçin doktor da, mimar değil? Çünkü çevresi bağalı bir gözlük takıyor ve saçları alabros ke- Ozan, denince gözünüzün önüne ne #elir? Saçları yakasna kadar uzamış, Mi dalgın, üstü başı dağınık bir Öylelerini bilirim ki, yirmi adımlık Yerden, gözlerinin iliştiği bir adamın Bayana, suyunu, ne iş gördüğünü; neci Olduğunu, giyimine kuşamına bakarak kastirobildiklerini söylerler. Büşünkü yaşayışımızda her işin ken- » Sine göre bir üniforması var gibi Bu iforma arasıra bir bağa gözlük, ara Dünkü müshamızda bu tarihi tefrikayı bugünden İtibaren neşre başlayacağımızı karilerimize bildirmiştik. Tefrikayı yazan srkadaşımız son dakikada çok kıymetli vesikalar elde etmeğe muvaffak olmuş ve bu vesikaların ilâvesile eserin daha mükem- mel bir hale konması için neşrinin birkaç gün tebirini bizden istemiştir. Şimdiye kadar neşrettiği tarihi tefrikaların ciddi ve mevsuk eserler olmasına itina eden gazetemiz, arkadaşımızın bu dileğini memnuniyetle kabul etmiştir, Okuyucularımız bu me- raklı tefrikayı birkaç gün daba bekleyecekler, fakat buna mukabil bu tarihi vakanın şimdiye kadar hiç bir yerde meşre- dilmeyen en mevsuk şeklini okumuş olacaklardır. l | İ | dikkate şayan görülüyor. Propaganda nazirı Goebbels de nütkunda iki komşu milleti birleş- tirecek köprünün kurulduğunu ve Avrupa tarihinde bir dönüm nok- tasında bulunulduğunu söylemiş- Fransız başkanı Hitlerin nutlcu- na derhal cevab vermiştir, Bu cevabında Fransa ile Almanya arasındaki bütün meselelerin Mil. İetler cemiyetinin delâletile he- İedileceğini umduğunu söylemiş tir, Fransız başvekili demiştir ki: «— Fransızlardan büyük bir kısmı Almanya ile münasebetin gittikçe iyileşmesini ve nihayet Avrupa sulhü için elele çalışma- ya müncer olmasını istiyor. Bir çok sukutu hayallere uğrıyan Fransız efkârı umumiyesi sözden ziyade işe ehemmiyet veriyor.» Fransız başkanının nutku Alman. yada iyi karşılanmıştır. Yalnız Fransa ile Almanyanın anlaşması" nın Milletler cemiyeti yolile olaca- ğı hakkındaki sözler pek hoşa gitmemiştir. Çünkü Almanya bu- günkü vaziyette Milletler cemiye- tine dönmek niyetinde değildir. Devlet demiryolları tarifesi Ankara 16 (Hususi) — Devlet demiryolları esas tarife üzerinde değişiklik yapmak maksadile tet- kiklerine başlamıştır. Bu arada tenzilâtlı tarifelerin verdiği neti- celer de âraştırılmaktadır. Diyeceksiniz ki, her doktor bağa göz- Köklü ve her ozan uzun saşlı değildir. Doğru. Ancak doktorların çoğunda hir bağa gözlük, ozanların çoklarında bir uzun saçlılık var ki, tiyatro, sinema ve romanlarda bile doktorların bumu- na gözlük, ozanların kafasına OUzunca saçlı bir peruka takarlar. Doktor gözlüğüyle gösterişli, karpı- sındakine inan verici oluyor, ozan uzun saçlarıyla duygusunun inceliğini, derin- İiğini göstermeğe çalışıyor. Nasrettin hocanın «ye kürküm ye» sini de anımınıza getirirseniz doktorun gözlüğünü, ozanm uzum saçlarını acıyan bir gülümsemeyle hoş görürsünüz. On. lar da sizin bilmem nenizi tıpkı öyle bir gülüşle bağışlamış olurlar, Tencere Ta- va hikâyosi... m aaa Marmara adasında yıkılan binalardan birkaçı Ziraat bankasın- daki tahkikat Komisyon dün de tetkikatına devam etti Ziraat müsteşarı bay Atıfın reis- liği altındaki tahkikat heyeti dün de Ziraat bankasının İstanbul şu- besinde geç vakte kadar buğday işlerine aid araştırmalarla meşgul olmuştur. Bankada idari cepheden yapık makta olan araştırmalar tamam- landıktan sonra icab ederse mese- lenin adliyeye intikal . edeceği söyleniyor. Yapılan tahkikatta üç aydan beri buğday işlerini idare eden müdür muavinlerinden bay Meh- med Aliden alınan malümatın me- selenin aydınlanmasında büyük bir yardımı olduğu yazılmıştı, Tah- kikcat yapan heyetin bay Mehmed Aliden malümat aldığı haberinin doğru olmadığı bildiriliyor. Ziraat bankası umum müdürü çekilmedi Ankara 16 (Hususi) — Ziraat bankası umum müdürü Kemal Zaimin çekileceği hakkında bir gazetenin verdiği haberi (teyit eden malümat yoktur, Aydın hattı Satın alma için bu sabah konuşmaya başlanıyor Ankara 16 (Hususi) — Aydın şimendifer hattının satın alınması için konuşmak üzere Londradan bu sabah Ankaraya bir heyet geldi, Hat komiseri de İzmirden çağırıldı. Konuşmalara yarın sa- bah başlanacaktır. En iyi ot tütan, hiç-hav ve diz yapmıyan, asld bürusmiyan, desenleri 60 Modern Türk kumaşları, daima; Hereke vw Fesane Kumaşlarığır. aeiş yerleri: Ss YERLİ MALLAR PAZARLARI ral ahne?. mi : | Orhan Selim Çokt, Hindi kızarimasile istakoz salatasını pek severmişl, Zelzele mıntakasında 4,5 saat enkaz altında kalan Aronun macerası Bir aralık tahtalar tutuştu, yanacaktım. Bereket bir sarsıntı beton kısmı tahta- ların üzerine devirdi, ateş söndü Marmara adası (Zebzele mınta- kasında dolaşan mubarririmiz ya- i zıyor) — Galiba zelzele bizden * pek hoşlanmıştı.. Marmara adasi» e na ayak basar basmaz bizi sarsın aa tılarla selâmlamıştı Biz adada iken iki zelzele daha oldu. Ya- nımda yürüyen geminin İkinci kaptanı: i — İyi ki gemidekilerle helâlla- şıp ta öyle karaya çıktık!.. “di- ni Dört buçuk saat enkaz altında ka» lan adam. Aron şarab fabrikatörü imiş. Marmara adasında büyük bir şa- rab fabrikası varmış. Fakat zel” zeleden fabrika tamamile yânk © Şarab fabrikası sahibi Aron ve ustabaşı Ismail (Devamı 13 üncü sahifede)