ANKARA lini, bugünkü ÇARŞAMBA — 16 Kânunusani 1935 Rozveltin bildirmeliği Amerikada son seçkiler, reisi cumhur Rozveltin başkanlığını et- tiği demokrat partisine gerek par- İâmento gerek Senatta ezici bir çokluk kazandırdı. Yeni parlâmento toplandı. Rek sicumhur Rozvelt parlâmento ve senattaki çokluğuna dayanarak açık bir bildirmelikle güdeceği po- litikayı anlattı. Reisicumhurun bu bildirmeliğinde en göze batar ye- ri, ülkenin ekonomik işleri için ne- ler düşündüğü tutmaktadır, Ame- rikalılar bugün en önce ekonomik bir sağlığa kavuşmak, işsizliğin önüne geçmek istediklerinden, Roz- veltin bildirmeliği de bunların üs- tünde durmaktadır. Şimdiye kadar işsizliğe karşı Paraca yardım edilmekteydi. Roz- veli son bildirmeliğinde artık bu yoldan gidilmiyeceğini anlatmıştır, Amerikada, devlet istatistikle- rine göre beş milyon işsiz vardir. Bunların çoluk çocuğu da gözönüm | de tutulacak olursa işsiz sayısı Yir- Mmi milyon demektir. Rozvelt yirmi milyon işsizin ge- Şinmesi için bunların devletçe açı- lacak ekonomik kurumlarda çalış- tırılması düşüncesini ileri sürmüş- tür. Milyonlara varan işsizlere iş | | dermiştir. bulacak olan bu ekonomik kurum- ları kurulması için ise parlâmem todan her yıl iki milyar dolar iste- miştir, Rozveltin deyişine bakılırsa bu iki milyar dolar yalnız işsizlerin iş asina yaramıyacak endüstri Ve alışverişin de gelişmesine yar- dim edecektir. Rozveltin bu son demesinin ne “| (fİ gibi bir sona ulaşacağını bu yıl içinde göreceğiz. Ankara postasını!( yapan tayyare kaza geçirdi Karamürsi 15 (Hususi) — İs tanbul Ankara postasinı yapan Ye bü sabah saat 10,30 da İstan- an hareket eden yolcu tayya- elerinden biri saat 14 te Karamür- yn Semtler köyü civarında 'râya inmeğe mecbur olmuştur. çinde bulunan yolculardan biri Pilot hafif yaralanmışlardır. Tayyarede iki pilot ve Ameri- «lı bir yolcu vardı. Tayyars sa- Şe, tamıştır. Pilotlar ve yolcular Arın İstanbula gideceklerdir. Çocuklara en değerli armağan çi 30 Coğrafyada lik adım - Fak Sabri Duran... Tarih öğreniyorum - Coğrafya k Ahmet Refik... mtleri - Faik Sabri Duran, Bol resimli, renkli kapaklı Telefon: 24240 (İdare) - 24249 (Tahrir) - 24248 (Matban) -20113 (Klişe) (Sureti mahsusada gönderdiğimie fotoğraf muhabirimizin çektiği resimlerden — Diğer resimler yedinci sahifemizdedir Marmara adasında son zelzelede yıkılan evlerden bir kısmı ve enkaz arasında kurtarılabilecek eşya arıyanlar Ziraat bankası İstanbul şubesi müdürüne dün işten el çektirildi Ziraat müsteşarı «Teftişlerimiz bitti, şimdi tahkikata başladık» diyor Ziraat bankasının İstanbul şu- besinde ziraat müsteşarı bay Atı- fın reisliği altındaki komisyon ta- rafından buğday işleri hakkında | yapılan tahkikat dün çok dikkate | değer bir safhaya girdi. Buğday satışlarındaki yolsuz- Tuklarla alâkadar görülen banka nın İstanbul şubesi müdürü bay Ahsene komisyonca gösterilen lü- zum üzerine işten el çektirilmiş ve yerine vekâleten bankanın müdür muavini bay Hâmid getirilmiştir. Bu değişiklik komisyonda bü- yük bir salâhiyetle bulunan ban- ka idare meclisi âzasından bay Kemalin emrile yapılmış ve vazi- yet banka idare merkezine ve ziraat vekâletine bildirilmiştir. İ Tahkikat komisyonu, şimdiye ka- dar yaptığı araştırmalarla elde ettiği neticelere dair uzun bir ra- por hazırlıyarak Ankaraya gön- Komisyon, dün geç vakte kadar araştırmaları meşgul olmuş ve ifadesi alınan- lar 25 kişiyi bulmuştur. Bu me- derinleştirmekle | yanda bazı memurların da yazı ile sorguları yapılmıştır. Komisyon reisi bay Atıf dün bir muharriri- mize şu beyanatta bulunmuştur: a— Teftişlerimiz bitmiş ve işin tahkik safhası başlamıştır: Şimdi kanuni tahkikatla meşgul oluyo- ruz. Bu araştırmalar en az daha on beş gün sürecektir. Tahkikat hâkimi vaziyetinde olduğumuz için ne yaptığımızı söylemeği muvafık bulmuyoruz. Bunları merciimize bildirmekle iktifa edeceğiz.» Öğrendiğimize göre, buğday iş- | lerindeki yolsuzlukların anlaşıl masına bilhassa bir memurun ih- barı âmil olmuştur. (Devamı 4 üncü sahifede) Memurların tekald müddeti Anakara 15 (A.A.) — Matbuat umum müdürlüğünden bildirildi. İ ğine göre, bazı gazetelerde teka- ütlük müddetinin indirileceği ve tekaüdiye ikramiyelerinin kaldı rılacağı hakkında intişar eden haberler asılsızdır. Meşrutiyeti ilân ettirmek üzere Resne dağlarına çıkan Niyazi beyle arkadaşlarını Abdülhamid, Şemsi paşanın kumandasındaki müthiş kuvvetlerle dağıtmak; istiyordu. inkılâb hareketlerini boğmak Bütün kurtuluş ümidleri tehlikeye girmişti. Fakat Şemsi paşa, maksadında muvaffak olmadan, Manastır telgrafhanesi önünde bir tabanca kurşunile yere serildi. msi paşa yüzlerce silâhlı muhafızlar ortasında nasıl öldürüldü? Fail nasıl kaçtı ve kurtuldu? Meşrutiyet inkılâbını: kolaylaştıran bu mühim ve tarihi vaka; geç en yıl (Akşam) da büyük bir alâka ile takib edilen “İttihad ve Terakki tarihinde esrar perdesi, tefrikasi mubarriri Mustafa Ragıb tarafından sörükleyici bir lisanla yazılmıştır. Zelzele mıntakasında “Yerde bir çatlak oldu, ayağım bu çatlağa girdi,, Marmara adasındaki felâketzedeler başlarından geçenleri anlatıyorlar Marmara adası (Zelzele mınta- , kasında dolaşan muharririmiz- | den) — fstanbullan kalktığımız zaman gece epeyce ilerlemişti. Va- purculuk şirketinin Gerze vapuru mühim bir emir almıştı. Zelzele #mimtakasına, Marmara adası, Er dek, Karabiga ve sair yerlere gi- decek. Buradaki zelzele felâketze- delerine yiyecek, çadır götürecek- tik. Şayet icab ederse pazar gecesi sabaha kadar Marmara adasile Erdek arasında bir iki fevkalâde sefer yapacak, yaralı felâketzede- | leri vapura alacaktık. | Marmara adaşsıma yaklaştığımız zaman dürbünler elde kaptan köp- rüşüne fırladık. Ada gayet kalın bir duman içinde âdeta kaybol muştu. Bu gayri tabii duman ara- sında bembeyaz karlı tepeler har İ yal meyal farkediliyordu. Yola çıktiğimızdanberi vapur- | — Mi bilet 160 kuruşl... €Sinema, ridir? diyenlerin hakki vari, “duklarını, işittiklerini anlatıyor- ardı: — Arife günündenberi tamam 117 zelzele olmuş.. Bir gece 24 zelzele olmuş.. Balıkçı mektebi yı- kılmış.. Büyük balık fabrikası yı- İli imal önbeilaleı < sin, mış.. Kilise yıkılmış.. Cami yıkık miş. z Gerze süvarisi Mahmud kaptan dürbünü gözünde seslendi: — Fabrika tamamile yıkılmış... İşte bakın.. Kilise de... Çadır, ça- dır, çadır.. Sahil tamamile çadır.. Kuvvetli dürbünü bana verdi. Birdenbire gözlerimin önünde bir harabe serildi. Evler, binalar, fab- rikalar feci bir tarzda allak bullak olmuştu. Adaya yaklaştıkça önümüzdeki manzara fecileşiyordu, Olduğu gi- bi sanki müthiş, kuvvetli bir el ta- rafından diklemesine yukarıya ahifede) n en büyük kiymetlerinden bi-