Çocuk müsaba- kamızın kayıd müddeti bitti Güzel ve gürbüz çocuk NO: 182 — Yılmaz Güzel ve gürbüz çocuk —müsabakamıza giren küçüklerden üçünün daha resmini bugün koyuyoruz.. İ SOY ADLARI l HABER NO: 133 — Doğan Okuyucularımızın soy adlarını neşrediyoruz Tüğ — İstanbul deniz ticareti mü- dürlüğü mötör kaptanlarından Meh- met, annesi, Havva, kaynanası, Feriş- tade, karısı Cemiye, oğlu Erdoğan, kardeşleri Bilâl, Harun, Salim, Ce- lâl,, Makbule, Necati, Salâhattin. Güneş — Davutpaşada 25 nci ilk mektep Fatma. Karan — Şehremini Ereyli mahal- lesi Börekçi sokak No: 27 hanede Mehmet Şükrü, İstanbul Kocaeli nak- Hiyat şirketi kâtiplerinden Emin, Kül cük fabrikaları Tevazım anbarında kâtip Salim, Özeren — İstanbul gelen dairesi memurlarından Saim. Güngör — (*) Cibali — İnhisarlar Levazım Müdürlüğünde Tayyip. Conker — Mütekait binbaşı Hil- mi, oğulları, Faruk, Namık, kardeşi tİhsan, ve oğulları, Cevdet, Cahit. Güngören — <*) Aksaray Kürkçü başı Bostan sokak No: 22 Yusuf, ka- rısı Firdeva, çocukları Ali, Esat, Be- dia. Tuğcu — Maarif Mümeyizlerinden Osman. Ayökmen — Maariften kâtip Mu- zaffer, Dağdemir — Kağızman inhisar me- müuru Şevket, karısı Saime, kızı Muaz zez, Mükerrem, oğlu Turgut. Boydasş — Çarşıkapıda makineci İz- zet, Tevfik, Mahmut, Nuri. Kırşan — Sirkeci istasyon karşısın" da birinel anbarda Safa, AÂrıman — Beykoz Maliye tahsil kâtibi Süreyya. Pacim —Akay İdaresi kaptanların- dan Cemil, Ceyhan — Karaköy Halil Paşa go - “kak No, 3 Neemi, Kingir — Karaköy Halil Paşa g0 - kak No. 3 Ali, * Ant — Karaköy Halil Pasa sokak | » | * No 3 Mahmut. Övet — İstanbnl Rminümti Tkkal A- davazarı şirketi muhasibi Ümer Fey - zi. Rüktas — Cihali inbicarlar vakli - ' yat şüheel müdürü Redi, Kavserlde Sumer Rank menensat fah Tikast elektrik isletme <efi — Pülanf, Mitsahlt, karısı Nahide, kızları Berin, Nevfn, Yüurdakul — Cihali inhisarlar nak- #öniları; Postahanesi | şubesi liyat şubesi muamelât ve tetkik âmiri Halim, oğlu Doğan. Cibali inhisarlar nakliyat şubesi memurları aşağıdaki soy adlarını al- muışlardır. Akpay — Haydar Nafiz. Karayel— Nuri, Arpaçay — Beşir Himmet. Poy- raz — Şemsi, Pusat — Ümer. Aykut— Eyüp Nişanet mahallesin- de Edirnekapı un değirmeni kiracıla- rından Kemal, karısı Zehra, kızı Nee zahet, oğullar Hayrullah, Adnan. Zaim — Yenicamide Park kahveha- | nesi sahibi Ali. Aytan — Şehzadebaşı Bozdağan kemeri Kirazlı mescit sokağı *“2,, No. mütekait binbaşı Hilmi, kardeşi Şev- ki. Dinçer — *) Adli tıp İşleri kâtip - lerinden Hasan Basri, karısı İlhame, oğulları, Kenan, Adnan, kardeşi E - tem, amcazadesi Mehmet Ali, Salim, oğulları Müfit, Münir. Kutunsel — Bakırköy “4, mektep muallimlerinden Cavit. üncü Sünem — Adli tıp işleri kâtiplerin- den Kemale, anası Ayge Sıdıka, — kızı Nevzat. Erten — (*) Elektrik şirketi Beya- zıt şubesi memurlarından İbrahim. Aycelik — Kadıköv hamallarından *“T108,, numaralı Şerif, Ülker — (*) Besiktas Dr. Miralay | M. Zeki, karısı Enise, kızları, Hurive, Bevlerbevi “27.. nci mekten mrwllimi Saime, oğlu dix tabihi Erip Zeki, Burak— Heybeli Adada deniz insa- iye mühendisliğinden mütekait Vasıf, oğulları: Brinci İnönü denizaltı gemi sinde birinci mülâzım Hakkı, Yavuz gemisinde birinci mülüzım Vedat, kar deş oğlu Tokat süvari nlayında yüz- başı Necmi. ... Kenarları (*) isaret!i savadla rı evvelce * arkaları tarafından a lınmış isimlerdir. Sahiplerinin de giştirmeleri faydalı olur. müsabakası Wu: 154 — Muşet |Esnaf ve işçi | Yumurta sandığı ke- restesile sandık yapılmamalı Kapalı çarşıda Sandıkçılar i - çerisinde sandıkçı Refik diyor ki: — Görüyorsunuz ya oturuyo - ruz. Ve şöyle, böyle bir. aydan fazladır dükkânı alış verişsiz ka- patıyoruz. Bilmem kapalı çarşı - da ve girift bir yerde dükkân açtığımızdan mıdır. Ne gelen var ne giden! Eskiden böyle değildik. Gün - de altı yedi liraya para demiyor - duk. Fakat şimdi pek fena bir | hal geçiriyoruz. Tek, tük müşte- ri geliyor fakat fiyatlarda bir tür ü uyuşamıyor. Kendim de bili- yorumki istediğim fiyat uyuşula- cak bir fiyat değildir. Fakat biz- de de kabahat yok., Çünkü keres- teyi pahalı alryoruz. Buna işçi ve sair: parası da giriverince bizi fahiş fiyat istemeğe mecbur bı - rakryor. Şu gördüğünüz sandık beş lira- dır. Müşteri dışarıdan daha ucu- za sandık buluyor. Zira bazı es - naf yumurta sandığı tahtaların - dan sandık yapıyor. Bu yumurta sandığı yirmi beş kuruşa alınabi- Hiyor. Buna elli kuruş da işçi ve sa ire masrafı girse nihayet yetmiş beş kuruşa mal oluyor. Onlar da bir bucuk liraya sandık satıyor - lar. Bittabi müşteri bir buçuk liraya sandık bulurken bize uğ - rar mı? Sadakaifıtır son 10 0 iyi n 16 En iyi 183 20 Buğday Arpa Üzüm 104 T8 65 Hurma — 312 — 260 o Hava kuvvetimizin yükselme ve artması için her türlü yardımın ya- pılması yurd borçlarımızın en ileri gelenlerinden olduğundan diyanet işleri reisliğinden verilen fetvaya göre sadakal fıtır ve zekât ile mü- kellef olanların tayyare cemiyetine yardımda bulunmaları flân olunur, ei İstanbul Müftüsü -» M. FEHMİ | mi? Bundan yirmi sene evvel bir | cağını zannettirecek sebeplerimiz | içindedirler. Bu üç millet ancak | katilleri karşısında soğuk kanlıl- | Yazan: Fransi Dölezi işman, herkes Fransa cümhuriyetinin topları, tayyarele- ri ve efsanevi servetiyle diktatör- | leri tuttuğunu anladı. Bu takdirde | .dîklılörlüğün kanlı gölgeı'ınie—W zehirli mantarlar gibi biten gizli teşkilâtların bu meydan- okuyuşa cevap vermeler'nde hayrete değer Sırp talebesi Saraybosnada, Arşi- dük — Fransova Ferdinandı “Avusturya zalimini,, öldürüyor- du. Bugün bu talebe, Sırbistanın kurtarıcısı olarak Sırbistanm her tarafında anılmaktadır. - Sırbistan kralı ile onun hâmi- | sini ortadan kaldıracak olanı ayni şeref beklemiyor mu?- Marsilya- | nın suikast yeri olarak seçilmes'« nin bir tesadüften ibaret olmıya- var. Şayet su'kasti yapan sadece arkadaşlarının int'kamını almağı düşündüyse bile, suikst reisleri da ha başka gayeler güttüler. Adrya- tik denizi ile Karadeniz arasında Almanyaya yakm şarkın yolunu- kapatan hükümetler zenciri- için- de Yugoslavya şüphesiz en - zayıf olantdır. Yügoslavyada, bir devlet içinde, bugünkü medeniyete uy- mıyan üç başka medeniyete sahip üç millet var: Hırvatlar, bugünün garbi Avrupalılarıdır; Sırplar he- nüz sanayi devrinin başında yani 19 zuncu asrın ortalarındadır. ve | Makedonyalılar geri, 16 ncr asır askeri bir diktatörlük ve General- lara hâkim olan kralın şahsi nufu- zu ile beraber — tutumabilirler. Kral ölünce bu üç krallığın par- çalanması beklenilebilirdi. O za- man İtalyan ihtirasları — coşar, | Çekler küçük itilâfm toplanma- sını ister, Almanya Macaristanı butardı. Fransa pek tabil mütte- fiklerinin tarafımı iltizam eder ve yarı gizli yarı aleni askeri misak- lar vasıtasıyle, esir ekalliyetlerin intikam almak ihtimalleri olan bir umumi ihtilâf — göstere- bilirdi. Avusturya Arşidukunun katli umumi harbe sebep olur da, nasıl Avrupa ve bilhassa Fransa, kendi toprakları üzerinde Kral Aleksandr ile Mösyö Bartunun ğmı koruyabilirdi? Bu bakımdan Mars'iya suikasti, — Saraybosna suikastinin tamamen bir tekerrü- ründen ibarettir. — Tamamen mantıkt, fakat ne diye harekete geçilmedi? — Düşünülmedi değil. Maca- ristan milletler cemiyetine suikas tin suç ortağı ve mes'uli gibi gös- termek istenildi. Böylece, Maca- ristan “mütearrız,, mevkiine 80- kulabilirdi. Almanya milletler ce miyetinden çekildiği ve orada olamıyacağı için şüphesiz verile- cek hükmü kabul etmiyecekti. Böylece, o da “mütearrızın,, şeri- ki mevkiine girecekti. Bu da, bu günkü düşüncelere ve Briyan — KUPON 364 1-1-935 / Harb GENE Geliyor 1934 Çeviren: Fa. No:21 Kellog misakına göre harbi me! ru kılardı. Fakat İngiltere ile talya bu tarzı istemediler. Diğe taraftan küçük itilâf öyle kola; ca idare edilir şey değil. Suil tin ertesi günü, dostumuz Mösyö, 'Titülesko ile başvekili yani Karol arasında ihtilâflar — oldu; hattâ Belgratta bile, kralın cena ze merasimi münasebetiyle Hit leri temsilen gelen General Gö ring, meb'usların üçte birindi fazlası tarafmdan alkışlanm suretiyle resmen — parlâmentodi : kabul edildi. Nihayet, müttefiki miz olan Mareşal Pilzüdski Mat caristan başvekili Mösyö Gön böş'ü kabul etti. Macaristan kilinin Bolonya seyahati, gaze lerin yazdığı gibi iki memleki arasında sadece “kültür,, mü: sebetlerini sıklaştırmak için d gildi. Şimdi, Adryatik denizin den Baltık denizine kadar uz: nan büyük Katolik devletlerdi bir blok yapılması fikri açıkçi konuşuluyor. Delkasse haykırdı: — Ne çıkar? müteredditler rekete göçilirse sürüklenir. — Şüphesiz. Fakat hareketi geçmek - taraftarları bile te düt ediyorlar. Belcikalı dostl: mızın hazır olmadıklarını unutrü! mak lâzımdır. Sen sistem istilf kâm hatları ancak gelecek y | biterek. Erkânıharb'ye de bekli meyi faydalı buluyor. — Peki amma hiç böyle fırsat bir daha ele geçer mi? şünün bir kere hem bir kral hem de bir hariciye nazırının K! , — İhtiyat olarak bir başka selemiz var. — Hangisi? — Sar... Ârayı umumiyeye rada 1935 kânunusanisinde lanacak. Katolik, Hitler aleyhi rı Sar ekalliyetinin himayesii | bize verilmesi için Müteakip aylarda, kendilerine mahsus taassupları bir hâdise çıkaracakları muhi kaktır. Fransız milleti Yugosla! ya hesabına güç harekete geçi bilir. Fakat Sar da, Alzas Lo: in iki adım ilerisinde bir ihti olursa, efkârı umumiye muhi kak heyecana düşer. Bu aralık, pencereden i bir güneş huzmesi girdi. Mö Leje başmı kaldırdı. Delkasse! hayali kaybolmuztu. İ Iktisadi. hak'katler . Kanları henüz pıhtılanmı mazi ile hayali bir tarafa bi lım ve bugünkü vaziyeti gö geçirelim. j Hitler iş başma geçmO:;* Almanyaya gidebildiğim ve da serbestçe konuşabildiğim yazabildiğim srralarda, demo!” ve sosyalist dostlarm kaç bana demişlerdi ki: (Deııa#f 5