Çocuk he İK İi e HABER — Akşam Poshsı e v U haftası Hediye kazananların isimlerini neşrediyoruz İki hafta önceki şu idi: 1 — Beykozun: Cevizi. ç ÇB Alılind!ığmm: Taşdelen suyu, bilmecemiz 3 — Arnavuütköyün: Çileği. 4 — Yedikulenin: Marulu. 5 — Kavağın: İnciri. 6 — Galatanın: Kulesi. 7 — Vefanm: Bozası. 8 — Bayrampaşanın: narr. 9 — Langanm: Hiyarı. 10 — Çengelköyün: Ayvası, Doğru bulanlardan Ankarada H. Bayram c. Ziya Alp Doğan 1 inci, Şişli de Hâle M. A.T. (23) 2 inci hediyemiz kazanmışlardır. KAKAO KAZANANLAR 3 — H. paşa 21 Saba Neşet. 4 —Kadıköy Canan sokok 17 İs- met, 5 — Beylerbey orta mektep S. 5 Şükran, 7 — Bostanca ilk mektep 132 Naime, 8. — Pangaltı Kurtuluş Suazn A., 9 — İs. Vefa selim 19, Handan, 11 — Ü- Azap a. 5 Perihan, 10 — Sultan küdar Nuhkuyu S. 866 İsmail Ce- mil, 12 — Fenerde Şahiser Ham- di, 13 — Pangaltı 5 Maide, 14 — 15 inci mek. 4 den Cilda, 15 — R. hisar, Cama C. Şükran, 16 — Zafer S. 5 Fahrünnisa, 17 — Ak- Raziye, 18 — Uzun çarşı 79 E- mer, 19 — Orta mek., 825 Saliha, 20 — 17 inci mek. 233 Muzaffer, BÜSKÜVİ KAZANANLAR —. B1 — Ameli Hayatta Naciye, na J(ıı&ulu; L, 2 Süheylâ Ke - 23 — Süleymaniye 5 Melâ- hı!, 24 — Süreyya p. Reşat, 25 — Pangaltı 3 Bedriye, 26 — Şişli Terakki L. Acar Rifat, 27 — Be- lediye işleri Kaleminde Hikmet, 28 — 42 inci mek. 652 Esat, 29 — 5 inci mek. 172 Davut, 30 — Poyraz S. 19 Selma, 31 — Halk- “evi azasmdan Elia Ruso, 32 — Kurtuluş 30 Nezihe İbrahim, 33 — Gedik p. S. Kemal, 34 — Kız sanat mek. 20 Sabahat, 35 — Ba- hkesir Sadık oğlu Muzaffer, 36 — 40 ıncı mek. 161 Ayşe, 37 — Sul- tanselim 19 Sabbek, 38 — Viş - ne zade 18 Muazzez, 39 — Kur- tuluş 64 Naci, 40 — 64 Güzin. KİTAP KAZANANLAR 41 — Beyoğlu Hamal başı 65 Fedon, 42 — Beyoğlu 14 Nedim, 43 — Vefa L. 662 Vasfi, 44 — Rum mek, 6 mcı smıfta Elli, 45 — 25 inci mek. 3 den Şükriye, 46 — Yenişesir 22 Aysel, 47 — Haydar p. 618 Etem, 48 — Kum- kapı 5 inci sınıfta Efrasini, 49 — Ankara C. İnkılâp kütüphanesi Kirkor, 50 — Bağlarbaşı Ayten Lütfi, 51 — Kadıköy Yuva mek- tebi Metin, 52 — Samatya 54 Naciye, 53 — Davut p. orta mek. 196 Hüseyin, 54 — Galata sıhhi- ye merkezi Raif, 55 — Şehremi- ni 80 Meliha, 56 — Kadıköy 16 Özcan, 57 — Tophane Faik Bah- ri, 58 — Kasım p. 7 Perihan, 59 — Beyoğlu 35 inci mek. Tevhi- de, 60 -— İstanbul Etyemez çawış- sade N: 37 Ekrem. DEFTER KAZANANLAR 61 — Fatih Altay mahallesi 11 Emel, 62 — Orta mek. 229 Fe- Engi - ridun, 63 — 15 inci mek. 3 den| Melâhat, 64 — Beylerbeyi 212 Saadet, 65 — Kadıköy 27 Sermin, | 66 — 15 inci mek. 4 den Suzan, 67 — Küçük Mustafa p. Halime, |'68 — Beykoz 2 İbrahim, 69 — Orhanlı köyünde Mehmet, 70 — Tophane 10 Numiye. KART KAZANANLAR 71 — Tavşanlıda Mustafa, 72 —İs. Galata Hayriye A, Rıza, 73 — Kızıltoprak 47 Asüman, 74 — Bayramıçta Lüks berber Hü- seyin, 75 — Fatih 13 Nezihe, 76 — 24 üncü mek. 147 Nejat, 77 — Kumkapı 29 Berhiz, 78 — Mah- mut p. 32 Münevver, 79 — İkin- ci mek. 131 Mukadder, 80 — Uzun çarşı 29 Ekrem, 81 — 37 inci mek. 242 Mehmet Niyazi, 82 — Bakırköy 45 Osman, 83 — Esnaf cemiyetinde Pakize, 8â — Feriköy 43 Aziz, 85 — Kız L. 405 Jale, 86 — Galata 1 Nuri, 87 Kız muallim mek. 60 Muzaf - fer, 88 — İs. 52 Meliha, 89 — Ameli Hayat 229 Cemal, 90 — Fenerde Kostantin Vaporidis, 91 — Orta mek. 662 Nejlâ, 92 — Fatih 26 Orhan, 93 — İs. kız L. 615 Selma, 94 — Ortaköy 1 Fa- hire, 95 — Aksaray 20 Ahmet, 96 — Samatya 50 Neıdet 97 — Eyüp 49 Fatma, — Edirnede Berber Ali, 99 — Ktzıltoprak 10 Hamdi, 100 — Arnavutköy 165 Ömer, 101 — Davut p. 266 Fuat, 102 — Vefa Azap S. Perihan, 103 — Erenköy 42 Talât, 104 — Ve- fa L.'701 Hilmi, 105 — Orta mek. 196 Hüseyin, 106 — 2 inci mek. 131 Mesrure, 107 — 24 üncü mek. 147 Nejat, 108 — Bakıköy 454 Hulüsi, 109 — Halhrcr oğlu 1831 Mukadder, 110 — Beyoğlu 51 İlhan, 111 — İs. Ankara L. 157 Kirkor, 112 — Beyazit 2 Özcan, 113 — 15 inci mektep 332 Necati, 114 — İs, 134 Cavidan, 115 — Samatya 2 Maksut, 116 — Ge- dik p. 80 Neviye, 117 — Beyoğ- lu 17 Hilâl, 118 — 15 inci mek. 459 Mürüvvet, 119 — Vefa L. 662 Vasfi, 120 — Unkapanı 10 Ziya, 121 — Fatih 11 Emel, 122 — Eskişehir Şükrü Kaya, 123 — Pangaltı 2 Emel, 124 — Hakimi- yet yatı mek. Pakize, 125 — İs. | 3 Haydar, 126 — Samatya 20 Melâhat, 127 — 22 inci mek 3 den Şükriye, 128 — Orta mek. 4 Mediha, 130 — Aksaray 155 Raziye, 131 — Galata 1 Nuri, 132 — Esnaf Cemiyetinden Pa - kize, 133 — Şehzadebaşı 18 Ma- nuk, 134 — Hayriye 135 — Üsküdar 22 Mustafa, 136 — Galatasaray L. 40 Suat, 137 — 'Telli karık 20 Rahnife, 138 — Gaziantep 20 Ekrem, 139 — Or-. ta mek. Orhan,” 140 — dd üncü $ mek, 161 Şaziye, 141 — Bülbül- | dere 244 Ayten, 142 — Meşruti- yet M. 62 Mehmet, kat Hasan Fehmi, 144 — Emir- gan Komiseri Edip, 145 — İsma- il p. 10 — Fikret, başı 60 Ayten, mek. Emin, kızı Talia, 149 — Kadıköy Yel d. 147 — 31 Şükriye, 150 — Yenişehir 22 Ay- | sel, Hediyelerimiz her hafta per- * şembe günleri matbaamızda dağı- | tılır. Açık konuşma: Ankarada C. B. Doğan — İki haftadanberi gelen bilmece zarf - larımm içine kupon koymuyorsu A-İ L. Enver,; gidildiğini Galata tünelile Mekkey biliyormıydını 4 M ; 10 Birinci Kânan 1981 sık sık biniyorsanız, muhakkak bir gün düşünmüş olacaksmızdır. Bu küçücük şey nedir? Bu vagonlar, turnikeler, büyük antreler, çeşit çeşit para — yerleri, nizam, mevkiler... Bunların hepsi neye? sürüyor? Nereye gidiyoruz? * * » Bir gün bir ecnebi ziyaretçi ile bütün bu külfetleri göze aldıktan |sonra, tünelin vagonları yanına yaklaşmıştık... — Düdükler öttü. Son hamleyle koşan adamlar için bir parça beklendi. Şıkır şıkir kapılar kapandı. “Tamam ! denildi... Kalktık! Bu sırada yabancı ziyaretçinin şöyle yüzüme bakarak, “ne kadar gideceğiz?,, der gibi bir işarette bulunduğunu sezdim. Adam, za- ten dışarıda tramvayı tercih eder gibi görünüyordu. Bu suali sordu, sormadı... “Zınk!!,, diyerek durduk, Adamda kımıldama yok! Belkide ikinci, yahut bir başka istasyonda ineceğimizi Zzannedi - yor.. Gösterdği hüsnü niyete teşek rak kendisine seyahatimizin bitti - ğgini anlattım. "Tünel geçmek,;. diye bilmem kimden kalma bir tâbir vardır. İşte bu, bizim İstanbulun tüneli için mevzuu bahsolamaz. Neden mi? Ben “tünel,, diye manevi tâbiri- baçlı velhasıl insanm — dimağının oldukça kendinden — geçebilecek kadar girintili bir mesafede boca- ladığını anlarım. Halbuki bizim tünel, göz aç - makla kapamak arasımnda meyda - na gelen bir hâdisedir. “Tünel geçmek,, öteyandan her hangi lâf ebesinin icadıysa ve de- rin bir dalgınlık, kendinden geç - me denecek kadar gaflet, göz ka - palılık ifade ediyorsa, bizim tünel bugünkü haliyle hiç şüphe yok ki tam bir kurnazlık örneğidir. . » » Bununla beraber, bu kısa yol- dan nerelere gidildiğini size anlat madan önce, iş sahalarında bol bol rastlanan bir tipten bahsede- 143 — Avu- | 146 — Bağlar- | inci 148 — Avukat Ziya || Bu seyahat çok çok ne kadar kür ettikten #onra kolundan tuta- | le, şöyle derin, uzak, hattâ dolam- | Hacı namzetleri on saniye sonra işi anlamıştı Bu benim aklıma nerden geldi . bilmiyorum, Fakat Tünele siz'de | — Komisyoncuya benziyen, fakat hiç te onun gibi hesabi bir zekâsı olmıyan, hudutsuz kurnaz, “kap - kaç,, nev'inden bir teşebbüs sahibi | olan insanlar vardır. Bunlardan biri, hiç unutmadı- ğım bir yolculuk gününde, iki saf yolcuya, ikinci mevki kamara di - | ye ikişer buçuk lira üzerinden va- purun aptesanelerini kırala.mıştr Açıkça söyliyeyim. Vapur yolunu alıp, yolcular bır ; müddet sonra vapurun orasımı bu- rasını ziyaret seferberliğine giri - şince, pek tabit bir münasebetle buraya da uğramış fakat devamlı vuruşlara rağmen içerden ağır bir hhomurtudan başka bir şey işitme- mişler.. Hangisi daha haklı? Beriki parasmı vermiş ve ken- disine söylendiği gibi vapur kalk- tıktan hemen bir saat kadar dışarı çıkmamağa, ve zeminine güzelce hasır yayılmış “kabine,, sinin, ba- vullarını koyduğu bir köşesine ra- hatça oturmağa söz vermişti. Kapıda vuruşlar, daha çok sık- laşmağa başladığı bir sırada, içer- den “kabine sahibi,, nihayet daya- namıyarak, birden kapıyı açıyor ve: — Nedir be? diye haykırıyor. 'İnsanrrahat bırakmamak neye! Ben buraya tam iki buçuk lira ver- mişim. Kabinemde bir parça uy- ku da kestirmek nasip olmıyacak mı? Rahat brrakın canım! Ve aptesanenin kapısını tekra.r kapatarak içeri giriyor.. . . 3 İşte bizim meşhur tünelimizin de bugünkünden daha eski günle- rinden birinde böyle bir adamın marifetile uzun bir seyahat timsa- ,-),_ On saniyelik seyahatten sonra açık havaya kavuşmuş yolcu! EUNVURKUNUNUNUUKUUNUNUUKUNUNURKUNUN UNĞUN UNUNUNUGRU KUKU URURNUNUNUNUUUUUNUNUYUKUNUURUURKURK reye GITMIS oldudul'lu tubunuz çok gecikti. Neşredemiye- | | renmek isterdim... nuz? İzmirde Şahap Çetin — Mek- ceğiz. Bu tunel minyatürile Mekke yolculuğuna çıkanlar da olmuştur " güdük ama, seyahatinin t4” | baştan altbaşa, on san!îc w terdiği bıkkınlık ve telâşa " li olduğunu bilir misiniz? Muhtelif Müslüman meml lerinden Mekkeye gitmek Ü buradan geçtiklerini hatırlarsı” Bunlardan bir kafile, ze:ıblll bütün yolculuk levazımı, bir *, çaydan ve semaverle rıhtrm Vöf | — (| larından birinde görünmüşler« | “Kurnaz adam,, derhal gö kestirerek bunlara yaklaşıyor: ' — Mekkei Mükerremeye, d -' mi? diyor.. 5| — Eh Allah kısmet ederser | — Fakat masrafınız çok oe Mi w — Epeyi biriktirdik.. Mekke yolcularının saflık ve sadelikten ziyade, Y cnkları seyahatin derin dalgl“w İav ürlü sekiller dy ayaliı okunuyordu. uA ! ce Kurnaz adam, bunlara pa tarikiyle,, hem zahmetsiz Mekke seyahati teklif etti. — Olur mu dersin? — ÜÖyle ya.. Mademki kısld' ğ — Hem de daha az zah olduğunu söylüyor. hi — Müslüman bir adam.... Ür halde iyliğimizi düşünmüştür ' | —Tası tarağı hazırlayn.: / A a başına üç çeyrek mi demişti: | | t mek ki, ondan sonra bir seher 'ı [ Tu, ti kendimizi Mekkede bulaca! 5 | kh. Haydi ihvanlar... | u Böylece kararlaştırarak W 8j leri de peşin vermek şartlyh’ : | biller semaverlerle tünel y Yaş runun hayreti karşısında ı/ Fiç ciddiyet ve iyi yürekle hacı * y Ü zetleri, “hayır sahibi adamlâr * ! ;eı | zun helâllaşmalardan sonrâ; — Fl lin altbaşımndan biniyorlar. çd’d E Gene gözlerini kapayıp * ”ğ’ e ya kadar tünelin üstbaşınd? gl | kavuştukları zaman, bu Pek Y»J' kaddes yolda nasıl bir. $? 7 'l)' | karşılaştıklarını — geç te ols? kı' herhalde kestırebılımş'lerd'r ı;ı; "w )eı Bizim İstanbul tüneli kü* ekspres cüssesindedir. Hele altbaştan üst başî' ' sefi hati bitirinciye kadar hal attınız mı? O derecede ki, yıllık ı“srı şif re kavuşuyormuş - gibi kaP lf mandallarının şöylece K& 4 sından sonra acma işini K rudan doğruya biz kend“nız | rüz. e Ç Bu oyuncak gibi şeyl Mekkeye değil ama, belli ? WE£ -F , r Hikmet Mlll'ı