10 Aralık 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

10 Aralık 1934 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— Çocuk haftası — haftası Hediye kazananların isimlerini neşrediyoruz İki hafta önceki şu idi: 1 — Beykozam: 2 — Alemdağınm: suyu, 3 — Arnavutköyün: 4 — Yedikulenin: bilmecemiz Cevizi. Taşdelen Çileği. Marulu. 5 — Kavağın: İnciri. 6 — Galatanın: Kulesi. 7 — Vefanm: Bozası, 8 — Bayrampaşanın: — Engi- narı. 9 — Langanm: Hiyarı. 10 — Çengelköyün: Ayvası, Doğru bulanlardan Ankarada H. Bayram c. Ziya Alp Doğan 1 inci, Şişli de Hâle M. A. T. (23) 2 inci hediyemiz kazanmışlardır. KAKAO KAZANANLAR 3 — H. paşa 21 Saba Neşet. 4 —Kadıköy Canan sokok 17 İs. met, 5 — Beylerbey orta mektep S. 5 Şükran, 7 — Bostanca ilk mektep 132 Naime, 8. — Pangaltı Kurtuluş Suazn A., 9 — İs, Vefa selim 19, Handan, 11 — Ü- Azap s. 5 Perihan, 10 — Sultan küdar Nuhkuyu $. 866 İsmail Ce- mil, 12 — Fenerde Şahiser Ham- di, 13 — Pangaltı 5 Maide, 14 — 185 inci mek. 4 den Cilda, 15 — R. hisar. Cama C, Şükran, 16 — Zafer S. 5 Fahrünnisa, 17 — Ak- saray Cümhuriyet biçki yurdu Raziye, 18 — Uzun çarşı 79 E- mer, 19 — Orta mek. 825 Saliha, 20 — 17 inci mek. 233 Muzaffer, BÜSKÜVİ KAZANANLAR 21 — Ameli Hayatta Naciye, Na 5“]“ L. 2 Süheylâ Ke - — Süleymaniye 5 Melâ- hl, 24 Süreyya p. Reşat, 25 — Pangaltı 3 Bedriye, 26 — Şişli Terakki L. Acar Rifat, 27 — Be- lediye işleri Kaleminde Hikmet, 28 — 42 inci mek. 652 Esat, 29 — 5 inci mek. 172 Davut, 30 — Poyraz 8. 19 Selma, 31 — Halk- evi azasmdan Elia Ruso, 32 — Kurtuluş 30 Nezihe İbrahim, 33 — Gedik p. 8. Kemal, 34 — Kız sanat mek. 20 Sabahat, 35 — Ba- hkesir Sadık oğlu Muzaffer, 36 — 40 incı mek. 161 Ayşe, 37 — Sul- tanselim 19 Sabbek, 38 — Viş- ne zade 18 Muazzez, 39 — Kur- tuluş 64 Naci, 40 — 64 Güzin. KİTAP KAZANANLAR 41 — Beyoğlu Hamal başı 65 Fedon, 42 — Beyoğlu 14 Nedim, 43 — Vefa L. 662 Vasfi, 44 — Rum mek, 6 mcı sınıfta Elli, 45 — 25 inci mek. 3 den Şükriye, 46 — Yenişesir 22 Aysel, 47 — Haydar p. 618 Etem, 48 — Kum- kapı 5 inci sınıfta Efrasini, 49 — Ankara C. İnkılâp kütüphanesi Kirkor, 50 — Bağlarbaşı Ayten Lütfi, 5S1 — Kadıköy Yuva mek- tebi Metin, 52 — Samatya 54 Naciye, 53 — Davut p. orta mek. 196 Hüseyin, 54 — Galata sıhhi- ye merkezi Raif, 55 — Şehremi- ni 80 Meliha, 56 — Kadıköy 16 Özcan, 57 — Tophane Faik Bah- ri, 58 — Kasım p. 7 Perihan, 59 — Beyoğlu 35 inci mek, Tevhi- de, 60 -- İstanbul Etyemez çavuş- -ade N: 37 Ekrem. DEFTER KAZANANLAR 61 — Fatih Altay mahallesi 11 Emel, 62 — Orta mek. 229 Fe- ridun, 63 — 15 inci mek. 3 den Melâhat, 64 — Beylerbeyi 212 Saadet, 65 — Kadıköy 27 Sermin, | 66 — 15 inci mek. 4 den Suzan, —_——_____—__—_—_————————————-_—_________—_ 67 — Küçük Mustafa p. Halime, 68 — Beykoz 2 Ibrahim, 69 — Orhanlı köyünde Mehmet, 70 — Tophane 10 Numiye. KART KAZANANLAR 71 — Tavşanlıda Mustafa, 72 — İs. Galata Hayriye A. Rıza, 73 — Kızıltoprak 47 Asüman, 74 — Bayramıçta Lüks berber Hü- seyin, 75 — Fatih 13 Nezihe, 76 — 24 üncü mek. 147 Neojat, 77 — Kumkapı 29 Berhiz, 78 — Mah- mut p. 32 Münevvyer, 79 — İkin- ci mek. 131 Mukadder, 80 — Uzun çarşı 29 Ekrem, 81 — 37 inci mek. 242 Mehmet Niyazi, 82 — Bakırköy 45 Osman, 83 — Esnaf cemiyetinde Pakize, 84 — Feriköy 43 Aziz, 85 — Kız L. 405 Jale, 86 — Galata 1 Nuri, 87 Kız muallim mek. 60 Muzaf - fer, 88 — İs. 52 Meliha, 89 — Ameli Hayat 229 Cemal, 90 — Fenerde Kostantin Vaporidis, 91 — Orta mek. 662 Nejlâ, 92 — Fatih 26 Orhan, 93 — İs. kız 1.. 615 Selma, 94 — Ortaköy 1 Fa- hireıı 95 — Aksaray 20 Ahmet, 96 — Samatya 50 Nejdet, 97 — Eyüp 49 Fatma, 98 — Edirnede Berber Ali, 99 — Kızıltoprak 10 Hamdi, 100 — Arnavutköy 165 Ömer, 101 — Davut p.'266 Fuat, 102 — Vefa Azap S. Perihan, 103 — Erenköy 42 Talât, 104 — Ve- fa L. 701 Hilmi, 105 — Orta mek. 196 Hüseyin, 106 — 2 inci mek. 131 Mesrure, 107 — 24 üncü mek. 147 Nejat, 108 — Bakırköy 454 Hulüsi, 109 — Halrer oğlu 1831 Mukadder, 110 — Beyoğlu 51 İhan, 111 — İs. Ankara L. 157 Kirkor, 112 — Beyazit 2 Özcan, 113 — 15 inci mektep 332 Necati, 114 — İs. 134 Cavidan, 115 — Samatya 2 Maksut, 116 — Ge- dik p. 80 Neviye, 117 — Beyoğ- lu 17 Hilâl, 118 — 15 inci mek. 459 Mürüvvet, 119 — Vefa L. 662 Vasfi, 120 — Unkapanı 10 Ziya, 121 — Fatih 11 Emel, 122 — Eskişehir Şükrü Kaya, 123 — Pangaltı 2 Emel, 124 — Hakimi- yet yatı mek. Pakize, 125 — İs. 3 Haydar, 126 — Samatya 20 Melâhat, 127 — ZZ inci mek 3 den Şükriye, 128 — Orta mek. 4 Mediha, 130 — Aksaray 155 Raziye, 131 132 — Esnaf Cemiyetinden Pa- kize, 133 — Şehzadebaşı 18 Ma- nuk, 134 — Hayriye L. Enver, 138 — Üsküdar 22 Mustafa, 136 — Galatasaray L. 40 Suat, 137 — Telli karık 20 Rahnife, 138 — | Gaziantep 20 Ekrem, 139 — Or- ta mek. Orhan,” 140 — 44 üncü mek, 161 Şaziye, 141 — Bülbül dere 244 Ayten, kat Hasan Fehmi, gan Komiseri Edip, 145 — İsma il p. 10 — Fikret, 146 — Bağlar- başı 60 Ayten, 147 — 31 mek, Emin, 148 — Avukat Ziya kızı Talia, 149 — Kadıköy Yel d. $Sükriye, 150 — Yenişehir 22 Ay- sel. Hediyelerimiz her hafta per - şembe günleri matbaamızda dağı- tılır. Açık konuşma: Ankarada C. B. Doğan — İki haftadanberi gelen bilmece zarf - larmm içine kupon koymuyorsu - — Galata 1 Nuri, | 142 — Meşruti- yet M. 62 Mehmet, 143 — Avu-! 144 — Emir- | inci | HABER — Akşam Posfası . gidildiğini Bu benim aklıma nerden geldi bilmiyorum, Fakat Tünele siz de sık sık biniyorsanız, muhakkak bir gün düşünmüş olacaksınızdır. Bu küçücük şey nedir? Bu vagonlar, turnikeler, büyük antreler, çeşit çeşit para — yerleri, nizam, mevkiler... Bunların hepsi neye? Bu seyahat çok çok ne kadar sürüyor? Nereye gidiyoruz? ..» Bir gün bir ecnebi ziyaretçi ile bütün bu külfetleri göze aldıktan sonra, tünelin vagonları yanına yaklaşmıştık... Düdükler öttü. Son hamleyle koşan adamlar için bir parça beklendi. Şıkır şıkır kapılar kapandı. “Tamam! denildi... Kalktık! Bu sırada yabancı ziyaretçinin şöyle yüzüme bakarak, “ne kadar gideceğiz?,,der gibi bir işarette bulunduğunu sezdim, Adam, za- ten dışarıda tramvayı tercih eder gibi görünüyordu. Bu suali sordu, sormadı... “Zmk!!,, diyerek durduk. Adamda kımıldama yok! Belkide ikinci, yahut bir başka istasyonda ineceğimizi zannedi - yor.. Gösterdği hüsnü niyete teşek kür ettikten sonra kolundan tuta- rak kendisine seyahatimizin bitti - ğini anlattım. güüü Pund Lir “ "Tünel geçmek,; diye bilmem kimden kalma bir tâbir vardır. İşte bu, bizim İstanbulun tüneli için mevzuu bahsolamaz. Neden mi? Ben “tünel,, diye manevfi tâbiri- le, şöyle derin, uzak, hattâ dolam- baçlı velhasıl insanm — dimağınm oldukç; kendinden — geçebilecek kıdıı— girintili bir mesafede boca- ladığımnı anlarım. Halbuki bizim tünel, göz aç - makla kapamak arasımda meyda - na gelen bir hâdisedir. “Tünel geçmek,, öteyandan her hangi lâf ebesinin icadrysa ve de- rin bir dalgınlık, kendinden geç - me denecek kadar gaflet, göz ka - palılık ifade ediyorsa, bizim tünel bugünkü haliyle hiç şüphe yok ki tam bir kurnazlık örneğidir. . . * Bununla beraber, bu kısa yol- t b t . lim: Komisyoncuya benziyen, fakat hiç te onun gibi hesabi bir zekâsı olmryan, hudutsuz kurnaz, “kap - kaç,, nev'inden bir teşebbüs sahibi olan insanlar vardır. Bunlardan biri, hiç unutmadı- ğım bir yolculuk gününde, iki saf yolcuya, ikinci mevki kamara di - ye ikişer buçuk lira üzerinden va- purun aptesanelerini kiralamıştı. Açıkça söyliyeyim, Vapur yolunu alıp, yolcular bir müddet sonra vapurun orasını bu- rasını ziyaret seferberliğine giri - şince, pek tabit bir münasebetle buraya da uğramış fakat devamlı vuruşlara rağmen içerden ağır bir homurtudan başka bir şey işitme- mişler.. Hangisi daha haklı? Beriki parasmı vermiş ve ken- disine söylendiği gibi vapur kalk- tıktan hemen bir saat kadar dışarı çıkmamağa, ve zeminine güzelce hasır yayılmış “kabine,, sinin, ba- vullarını koyduğu bir köşesine ra- hatça oturmağa söz vermişti. Kapıda vuruşlar, daha çok sık- laşmağa başladığı bir sırada, içer- den “kabine sahibi,, nihayet daya- namıyarak, birden kapıyı açıyor ve: — Nedir be? diye haykırıyor. İnsanı rahat bırakmamak neye! Ben buraya tam iki buçuk lira ver- mişim. Kabinemde bir parça uy- ku da kestirmek nasip olmryacak mı? Rahat brrakın canım! Ve aptesanenin kapısını tekrar kapatarak içeri giriyor.. . . * İşte bizim meşhur - tünelimizin dan nerelere gidildiğini size anlat | de bugünkünden daha eski günle- madan önce, iş sahalarında bol | rinden birinde böyle bir adamın bol rastlanan bir tipten bahsede-!' marifetile uzun bir seyahat timsa- GerKese KKK, nuz? İzmirde Şahap Çetin — Mek- | ceğiz. Galata tünelile Mekkey biliyormıydını! Hacı namzetleri on saniye sonra işi anlamıştı Bu tunel minyatürile Mekke yolculuğuna çıkanlar da olmuştur | | * yeye GİTMİS olduğunuz" tubunuz çok gecikti. Neşredemiye- | | venmek isterdim ıGBlrl'nrlKlnul”l li olduğunu bilir misiniz? Muhtelif Müslüman memlt lerinden Mekkeye gitmek Ü7 buradan geçtiklerini hatırlarstP” Bunlardan bir kafile, zenbil bütün yolculuk levazımı, bir * çaydan ve semaverle rıhtım larından birinde görünmüşler« “Kurnaz adam,, derhal gö7 kestirerek bunlara yaklaşıyor: » — Mekkei Mükerremeye, * mi? diyor.. — Eh Allah kısmet ederlC-' — Fakat masrafınız çok cak. — Epeyi biriktirdik.. Mekke yolcularının ; saflık ve sadelikten ziyade, Y cakları seyahatin derin duls“’ î ulır türlü ıuıkıller Bİ nı:unuyor u. ( Kmu adam, bunlara “A' pa tarikiyle,, hem zahmetsiz Mekke seyahati teklif etti. j — Olur mu dersin? ğ — Öyle ya.. Mademki k!!ı' — Hem de daha az za olduğunu söylüyor. J — Müslüman bir adam.... halde iyliğimizi duguumu;hlf —Tası tarağı hazırlayın.. başına üç çeyrek mi demişti: mek ki, ondan sonra bir seher / ti kendimizi Mekkede bula Haydi ihvanlar... Böylece kararlaştırarak leri de peşin vermek şartıyle biller semaverlerle tünel Mj runun hayreti karşısında / ciddiyet ve iyi yürekle hacı " y zetleri, “hayır sahibi adamlâ zun helâllaşmalardan sonrâ; lin altbaşından biniyorlar. / Gene gözlerini kapayıp * gj # ; ( ya kadar tünelin üstbaşındö kavuştukları zaman, bu kaddes yolda nasıl bir karşılaştıklarını — geç te "". herhalde kestirebilimşlerdi”” Bizim İstanbul tüneli M | güdük ama, seyahatinin © ekspres cüssesindedir. ö Hele altbaştan üst ba$tı ef baştan altbaşa, on ıınîYĞük hati bitirinciye kadar h: terdiği bıkkınlık ve telâ$$ attımız mı? çretl O derecede ki, yıllık hat l re kavuşuyormuş — gibi k:" ğ mandallarmın söylece k“ı.“ d? sından sonra acma işini bi çB rudan doğruya biz kendim? Tüz. SEFZ ff!âi!#?-!!f?!!' 'â"ğlrrtn——r".l LAğy de Bu oyuncak gibi şeyle Mekkeye değtil ama, belli bî:" ı'll'l'A Hikmet ““"“

Bu sayıdan diğer sayfalar: