10 Aralık 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

-— lâ?i—ı ciddi harbe sebeb kim oldu ? (Baş tarafr 1 inci de) — | olamıyacağı neticesine varıyor ve diyor ki: “İtâalyan hükümeti Adis Aba- ba hükümeti nezdinde teşebbüsat- da bulunarak mahalli bir kabile reisinin teşebbüsü eseri olan bu taarruzdan dolayı — beynelmilel kaideler mucibince tazminat iste- mişdir.,, Diğer tarafdan Londradan ge- len bir telgrafta da İtalyan ajan- sının haberini tekzib eden bir nok ta göze çarpmaktadır. Bu da, ta- arruz içinde İngilizlerin de bulun- duğu bir kuvvete yapıldığı için İn- gilterenin Romada teşebüslerde bulunacağıdır. Menbaı Habeşistan olan bu telgrafların bir maksatla çekildi- ğgini düşünsek bile, * 1 düşüncemi- zi Londradan gelen haber çurut— mektedir. Her halde bu işde İtalyanların pek de söyledikleri kadar masum olmadıklarını iddia edenler belki bulunacakdır. Hele İtalyanların ye'larca evel Habeşlilerden yedikleri — dayağı göz önüne getirerek, İtalyanların Afrika hakkındaki düşüncelerini bilenler silâhlarını doğrudan doğ- ruya İtalyanların patlatdıklarma hükmederler. İtalyan Somalısının genişletil- me davasının tahakkukune Eritre ile birleştirilmesine her halde Ha- beşliler zemin hazırlıyacak değil- lerdir. ' Ne olursa olsuün, patlıyan — bul hâdisenin önüne geçmek imkânı »bulunamazşsa neticenin neye vara- «ağını tayin güç olur. Habeşlilerin çıplak ayaklı as- kerleri bugün yetişkindir, silâhla- rı moderndir. Gayet sarp arazi- lerinde harbetmeyi iyi öğrenmiş - lerdir. Ve bundan başka Japonların Habeşleri yalmız — bırakacakları zannedilmez. Çünkü Habeşistan- daki menfaatleri büyükdür. Bunu kolay kolay terkedemiyecekler - dir. Telgraf haberlerini aşağıya geçiriyoruz: . .« » Roma, 9 (A.A.) — Stefani A- jansı bildiriyor: Adisababadan gelen telgraf - lar Valaal İtalyan mevziine yapı- lan taarruz hakkında tamamiyle yanlış ve hususi bir takım mak - satlara müstenit haberler vermek- te devam ediyorlar. — Bu telraflarda taarruzun İtal- yanlar tarafından yapılmış oldu - | ğu ve bu taarruzun Habeşistan i- le İngiliz Somalısı arasındaki hu- düdu tahdide memur İngiliz - Ha- beş muhtelit komisyonun yanın - da bulunan muhafız kıtalara kar- şı yapılmış bulunduğu ve İtalyan kıtaatının Habeşistanın içerleri - ne doğru ilerlemiş oldukları be - yan olunmaktadır. Biz şu iki noktayı tasrih ede - bilecek bir mevkide bulunuyo - ruz: 1 — Taarruza İtalyanların başlamış oldukları haberi tama - "aiyle yanlışdır. Vukuat şu suretle geçmişdir: 5 birinci kânun saat 17 de İtal- yan Somalısında bulunan Valaal ismindeki İtalyan mevziine kar - şı aşağı yukarı bin kadar Habeş - li tarafından apansız bir taarruz yapılmışdır. Bu bin kişilik kuvvet mitralyözlerle ve toplarla silâhlı blllWOrdıı. 2 — Habeşistan ile İngiliz So- malısı arasmdaki hududu tahdide memur muhtelit komisyon, Valaal İtalyanm mevziine 24 ikinci teşrin tarihinde yani taarruzdan 12 gün evvel müracaat etmiş ve İtalyan kumandanları ile temasa girmişdi. Ancak o günden sonra | bu mıntakadan uzaklaşmışdı. Mutaarrızlarım miktarı nazarı itibare alznacak olursa bunların muhtelit koömisyonun kuvvetleri olduğuna imkân veri - lemez. İtalyan hükümeti, Adisababa hükümeti nezdinde teşebbüsatta bulunarak mahalli bir kabile rei - sinin teşebbüsü eseri olan bu ta - arruzdan dolayı beynelmilel kai - deler Mucibince tazminat istemiş- dir. KA Londra, 9 (A.A.) — Ullunal- de bulunan ve Habeşistanla İngi - liz Somalısı arasmdaki sınırı çiz- meğe çalışan İngiliz - Habeş ko - misyonunun sınır bekçilerine 5 - 1© tarihinde tank, tayyare ve top- la silâhlk yerli İtalyan kr- taatı tarafından yapılan sal - dırmayı İngilterenin orada İngi- lizler de bulunmasıma — rağmen, Roma nezdinde teşebbüste bulu - nacağı sanılmamakdadır. Romadaki Habeşistan masla - hatgüzarı, 1929 tarihli İtalya — Habeşistan andlaşmasına ve iki ülke arasırda son defa alımıp ve - rilen dostluk sağlıklarına aykırı düşen bu hâdiseyi ıidetle protes - to etmişdir. Sar reyiamında (Baş tarafı 1 inci de) lisine bildirildi. Bu karar üç esa- sa müstenitdir: (1 — Milletler Meclisi, Sarda nizamın temini için, en iyi usül olarak beynelmilel bir kuvvetin bulunmasına karar vermişdir. (2 — Münasib — mevkilerde bulunan diğer memleketler de bu kuvvete iştirak edeceklerdir. (3 — Fransızlar ve Almanlar bu düşünceyi uygun bulmuşlar- dir. Fransizlar, filhakika bu fikre merakdadırlar. Hitler Hüküme- tinin de muvafakat ettiğine dair | Berlinde beyanatda bulunulmuş- dur. İtalya iştirak edeceğini bildir- miş, diğer memleketler, bu nok- tai nazara yakınlaşmakdadırlar. Ancak beynelmilel polis dedi- ğimiz bu kuvvetin, Sar'da ne hü- viyetle faaliyete geçeceği henüz belli değildir. Şimdiki temayül, Sar'a bu beynelmilel kuvveti, as- ker halinden ziyade polis halinde göndermek şeklindedir. — Fakat çıkacak teknik müşkülâtın pek mühim olabilmesi de mümkün görülüyor. Nobel mükâfatı Stokholm, 9 (A.A.) — Nobel mükâfatını, Alfred Nobelin vefa- tınt yıldönümü günü olan yarın bizzat Kral tarafından sahipleri- ne tevdi edilmesi muhtemeldir. Bu mükâfatın sahipleri şunlar- dır : İtalyan tiyatro müellifi Luigi Pirandello edebiyat mükâfatı, A- merikalı Harold kimya, Amerika- lr Georg Whipple tıb mükâfatı.. Bu senenin fizik mükâfatı ve- rilmemişdir. Her mükâfat takri- hm 162.607 lıveç kuronudur. muhafız | HABER — Akşam Postası Dört yaralı bir ölü (Baş tarafı 1 incide) yaprağını okumağa Laşlamışdır. Ahmedle arkadaşı kahvenin iç tarafında ve arkaları duvara da- yalr bir vaziyette oturmakdadır-. lar. Kahvenin vilâyet binası ci- hetine bakan kısmının camekânı önünde de avukat Miletyos ile Serkis oturmakdadır. — Miletyos bir müddet evvel kahveye bitişik Nümune matbaasına gelmiş, kâ - ğıd ve zarf bastırılmasını istemiş, bu iş bitirilinciye kadar da kahve- de oturacağını söyliyerek matbaa sahibi Serkisle ibrlikde kahveye gelmişdir. Bir aralık — Ahmedin hali, Miletyosun nazarı dikkatini celbetmiş, fakat meşgul olma - mışdır. Saat bir buçuğa doğru Alâed- din matbaasının idare memuru Zi- ya gelerek Serkisi — dişarı çağır- mışdır. Bunlar kapı önünde konuşur - larken Ahmed, içerde oturduğu yerden kalkmış, — dışarı çıkarak köşeyi dönmüşdür. Ahmed, Milet- yosun oturduğu cama yaklaşmış, eski sistem tabancasını — çekerek kahve içine doğru ateş etmişdir. Çıkan kurşunlardan biri Miletyo- sun ensesine isabet etmiş ve hiç bir şeyden haberi olmıyan avu - kat: DA — Ah vuruldum, diyerek yere| düsmüşdür. —Bu âni silâh sesi kahvedekileri müthiş bir korkuya düşürmüş, herkes masaların altı - na saklanmışdır. : Ahmet kurşunları savurdukdan sonra köşeyi tekrar dönmüş — ve Halkevine doğrüu yürümeğe baş - lamışdır. “Silâh sesini işiten ve vakayı gören Ziya, vilâyetin ka - pısında nöbet bekliyen zabıta me- muru Yaşara: — Bu adam, birisini vurdu, ka- çıyor; tut, diye bağırmışdır. Me- muür Yaşar zaten vakayı görmüş bir vaziyettedir. Daha evvel kulu- | besinden de çıkmış bulunuyordu. Hemen tabancasını çekerek kaç - makta olan Ahmede dur! diye ih - tarda bulunmuş ise de Ahmed me- murun daha fazla söz söylemesi- ne meydan bırakmadan tabancas- sını çevirmiş, ateş etmişdir. Çıkan kurşunlar Yaşarın — sol gözünün yanına ve sağ elinin parmakları- na isabet etmişdir. Bu vaziyet üzerine nefsini müdafaa mevkii - ne geçen polis memuru Yaşar ta - bancasını ateşlemiş, Ahmedin sol böğründen ve omuzundan — vur - muşdur. Ahmed bu sırada piyaz- cının önüdeki ağacı siper almış, bir kaç el daha ateş etmişdir. Ba- bıâli caddesi gibi işlek bir cadde- de geçen bu vaka halkı hayli kor- kutmuş, yoldan geçenler kendile- rini karşıdaki İhsan kıraathanesi- le dükkânlara atmışlardır. Ahmed yaralandıkdan sonra kendisini kaybetmişdir. 'Tam bu sırada piyazci dükkâ - nından bir adam çıkmış, basto - niyle Alırnedm eline vurarak ta - bancasını duşurmuş, sonra üzeri - ne atrlarak kollarından tutmuş - dur. Ahmedin attığı kur;unlardın biri on yedi yaşında Hayri ismin - de bir mektepliye, diğer bir kur - şun da sokakda oynamakda olan Mürvet isminde bir kızın bacak - larma isabet ederek yaralamışdır. Ahmed tutuldukdan sonra bitkin bir halde yere yıkılmışdır. Vaka yerine yetişen zabıta memurları Ahmedle polis memuru Yaşarı, avukat Meletyos, mektepli çocuk- la kızı hastahaneye kaldırmışlar- dır. Meletyosun yarası ağır olma - dığından ilk tedavisinden sonra üBay Mustafa Sant y 10 Birinci Kânun 1938 Jak Sarangaya cevab veriyor Hayvanları Koruma Cemiyeti baytarı Jak Saranga'nın kediler- de kuduzun çoğalmakda olduğuna dair söylediği sözler etrafta epey- ce akisler uyandırdı. Bu işle uğra- şanlar Jak Saranga'nın hayvan- ları öldürmek iç'n tatbik etmek lâ- zım geldiğini söylediği usulü de yerinde bulmamaktadırlar. Diğer taraftan Belediye de kedilerde ku- duzun çoğaldığı hakkımda böyle resmi b'r ağızdan haber çıkması üzerine harekete gelmiştir. Bir muharririm'z bu hususda meşhur himayeti hayavanatcı pro- fesör baktar Mustafa Santurla görüşmüşdür: — Hayvanları insani bir surette öldürmek için en iyi usül hangisi- dir? — Bütün Avrupada ve Amerika şeîıırlermde hayvanları havagazı odalarında öldürürler. Daha insa» ni bir şekil bulmak için bir çok â- limler gayet karışık — makinelerle onları elektrikle öldürmeği düşün- müşlerdir. Fakat bundan hiç bir netice çıkmamıştır. En insani usu- lün havagazı ile boğmak aoalduğu tayin etmiştir. Jak Saranganın (gişayı cenbe) enjeksiyon ya- pılarak hayvanları yeni usulle öldürmek dediğine gelince, bu u- sul 25 — 30 senedenberi tatbik edil mekte olup bu biçimde hayvanları insani surette öldürmek (Gışayı cenbe) değil kalp içerisine en- jeksiyon yapmak suretile olur. Hayvanatı koruma kurumu kuru- Jalrdanberi bu usul tatbik edilmek tedir ve yeni. olmıııtuı gok unk dir,»« -- Himayei hayvana'! cemiye - tinde bir maymun beslemekte ol- masmma ne Gersiniz? — 14 sene hayvanları koruma fenni ile uğraştım. Avrupada bu uğurda yapılan bütün neşriyatı ©- kudum. Bu yazılar bir ağızdan vahşi hayvanların ehli şerait altın- da yaşatılmasına muhaliftir. O ka- | dar ki bundan bir veya iki sene ev- vel İstanbul Himayei Hayvanat Cemiyeti belediyeye müracaat e - derek vahşi hayvanların teşhirine mâni olacak bir madde belediye zabıta nizamnamesine koydurmuş dur. Şimdi bu hayvanı insani bir surette öldürecek yerde bunu bir kafes 'ceris'nde beslemek himayei hayvana! mevzuatına mühali'tir.,, evine gitmişdir. Ahmed, Yaşar, Hayri Cerrah- paşa hastahanesine kaldırılmış - lardır. Ahmed aldığı yaraların tesiriyle ölmüşdür. Diğerlerinin yaraları ehemmiyetlidir. Ahmed, akli vaziyeti bozuk bir gençdir. Vanlı olan bu genç yirmi yedi yaşındadır. Dört sene evvel evlenmiş, ge - çen sene askerden gelmişdir. Re - simli Ay matbaasında, akıl has - talığı yüzünden bir kaç kere çı - karılmış, gene alınmışdır. Son çıkarıldığı tarih, geçen perşembe gürüdür. Ahmed son günlerde: — Tavşanlar geliyor... — Bakın, bakın, tavandan i - necekler... gibi saçma sapan söz » ler söylemeğe başlamışdır. Geçen senedenberi de karısile ayrılmak üzere davalıdır. Asker- ! den gelince karısını da bir asabi buhran neticesinde kolundan ya - valamışdır. Bir kaç gece evvel de kayınvalidesine hücum etmisdır. Zazıta, vaka hakkında tahki - kat yapmakdadır. -| wyet etsin.,, | — — İstanbulda kedilerde kudt P — zan coğalmakta olmasına ne # siniz? “— İki senedenberi bir kut kediye tesadüf etmedim. Hayd#) paşada hayvanat sağlık mem'i mektebi ser'riyat muallimi iğ Gün olur ki 15 — 20 kedi - tedâ')i — ederim. Bunların iceri-inde iki 'a nedenberi kuduz vak'asma ras$ maclım. Ked'lerde kuluz vu ' çoğalmaktadır, cümlesi meml€ tebüyük bir tehlik»i e? sster Ş 1900 senes'nde Pariste Pedıfef » & rasında bi kuduz sa'gımı olmu P — du. O zaman Paris be:ediyesi b“ *â'e tün kuvve'lerini sefe-berhale 8? Hi di ve bir cak milyonlar E—arcath ; suretle hasteliğin önün" i | ancak muvsaffak oldu. Ee! y İ miz teşkil?'tı baytariye' ile SN hastalıklarmın önün'i a'mağa 07 | | dar çalışı»or ki memlel etimiz”' | B böyle bir vak'anın çıkrı. ast akla' | le gelmez. Maattees1if Löp | arasında kuduz vak'a.arı gö ülü belediye cok tedbirler almışt Sokak köneklerini or*dan kald | — mak için senelerdenberi | ı'[ ; fedakârlık hiç şüphesiz iyi noî 3 ler verm'şdir. Memleket halkı " vanlara olan şefkati do'aymİC ğ lediyeye yardım etmiyor. Her Ö ' bir veya iki sokak köpeği ıı.k:;î] vi Bu yüzden şimdiye kadar ' köpeklerini tamamile ortadan * dırmak mümkün olamamıştır. lediyemiz zabıta nizamnamesi rupanın en mütemeddin m ketlerinin nizamnamesinden 0' ' ğı değildir. Yeter ki halk b ,ı ! # p ” — Son altı ay zarfında hayvî? * koruma cemiyetinin 4673 ha) J ı_ nriaşe etmiş olmasına ne : w ıînız? ; — Fatih hayvan hastahar de üç baytar ve 5-6 hasta olduğu halde senede vasati olA” 5000 kadar hayvanı ayakta bö” biliyorlar. Himayei hayvanat © miyetinin bir baytarının yalnız " leye kadar çalışarak 4673 hay ' bakzs.bileceğine ak!rm ermıyol' ları iaşe etmiş olmasına Ie bunun büyük bir servete vaP olacağı basit bir düsünce ile f şılıir. Her hayvan beş gün îll!' ı se ve günde onar kuruş harcef , senede 4672 lira sarfetmesi | gelir. Eğer İstanbul İınnayeıw vanat cemiyeti fıkara kayvar ;9 bu kadar para sarfedebili!" doğrusu savanı tebriktir. Samsunda iİiı'aoİJt vaziyeti | Samsun, 9 (A.A.) — BU ilk yedi gününde Samsund” .. bancı ülkelere gönderilen " (mahsuller) şunlardır: 500 ton arpa İtalyaya, arpa Almanyaya, Holandaya, 890 çuval manyaya, 450 sandık yumm manyaya, 100 ton nohut ıul 200 sandık «wviz ıçı eT 40 sandık ceviz ıçı ItnlY“"' bi bi S b geef afe gel fek hef ııı”'“.'. “ vi Vitrin müsabakasında . ister misiniz?. O balde vit VD lerinizi İsveç LUMA Ampullerile tenvir “Bd:ıj " Dayanıklı, iktısatlı ve emsali i in ziys * || Galııtı, Yazıcı sokak Han 10 Tel. | bi .Jı F A 'H ım:ı mım-.n::::.. W— REELARASANN

Bu sayıdan diğer sayfalar: