14 Kasım 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10

14 Kasım 1934 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

10 Sarda casuslar |Hanımlardan ağız) (Baş tarafı 1 incide) olan hizmetçisinin Alman merke- Zine verdiği bir jurnalda bütün tafsilâtiyle yazılı olarak bulun « muştur. Diğer bir vesika da, Sar adliye azasından birinin, Sar mıntaka- sına girmiş siyasi mültecilerin is simleriyle beraber bütün hususi hayatlarını Alman nazi memur - runa verdiğini göstermektedir. Sar hükümet komisyonu reisi - nin, bundan evvel de işaret ettiği gibi, Sardaki “Alman cephesi,, nin bir nazi âleti olduğu, elde edilen bu vesikalarla tahakkuk et- mektedir. Bütün gaye, Sar mıntakası i- çin kânunusanide yapılacak yiama müracaat,, esnasmda bu mıntakanın Almanyaya geçmesi için, halkı — Almanya lehine — rey vermeğe sevk etmektir. Sar havzasındaki sinemalarda, Almanya lehine propaganda ya - pılması için tesir icrasına girişil- miştir, Sar hükümet (komitesi reisi Mister Knox'un raporu hakkında! tafsilât veren İngiliz gazetelerin- malümat edindiği membalar Sarda yazıyor: Sardaki Alman teşkilâtı bütün havzâyı köntrol altında bulundu- rabilmek ve herkesle irtibatı te - mih için, bavzayı muhtelif “hüc- re,, lere taksim etmiş ve memur- lari her yânda rahatça çalışabil - mektedir. Elde edilen evrak arasında, Sardaki Alman teşkilâtının “taz- yikma uğrayanların,, uzun protes- to mektupları da vardır. Bazı kimselerin, kendi rızası olmadığı halde isminin Alman lis- tesine kaydedildiği haber verili - yor. Protesto mektuplarının bir kısmı bu mevzu üzerindedir. Alman teşkilâtının, en ziyade malümat edindiği membalar, Sar- da hükümet komisyonunun itimat ettiği resmi memurları olduğu an- faşılıyor. Komisyon reisinin raporunda, bu keyfiyet, böylece anlatılmakta ve sonradan elde edilen casus ev- rakı arasında komisyona ait gizli tezkereler ve diğer evrak bulun- duğu bildirilmektedir. .. . Londra ve Paristeki Alman el- gileri her iki devletin hariciye ne- zaretlerine giderek Fransiz ordu- larının her hangi suretle Sara gir- mesi, Lokarno muahedesi aleyhi- ne bir hareket olacağını ihtar et- mişlerdir. Veee ye er Ye e YERE Kitap, gazete ve EET EEE ÇK AKBA A SİTEDİR a mecmua ve Lr) e İT İLAY eRtearıYa iş e Lila! wi açan yok (Baştarafı T ünei de) lendi galiba... Meclisin gedikli ha- demelerinden hacıya seslendi: — Hacı oğlüm, su getir, su. Koridordaki' azalar (o arasında muhtelif bahisler görüşülürken sa. londaki azalar da çoğu gözlükle- rinin üstünden ruznameyi tetkik e- diyordu. Bir aralık Tevfik Amir Bey elini yeleğinin o cebine attı, Sante baktı, toplantının geçik- tiğini anlamıştı. Eski azadan ol masına rağmen encümenlerin ha-| rıl, harıl çalışmakta olduklarını ve bu yüzden toplantınm biraz geç kaldığını hatırlayamadı. , Selâmi İzzet Bey bu sırada içeri girdi. e Döğruca reislik kürsüsü. ne ilerledi. Tam kâtiplik makamı. na oturacağı (sırada işin farkma vardı. Bir saniye sonra © aşağıda idi. Çünkü daha henüz ne zil çal. mış, ne çan ötmüştü. Galip Bahti- yar Bey İsmail Sıtkı Beye işlerin çokluğundan şikâyet ediyordu: — Yarın nereye gideceğiz. Baro reisi Halil Hilmi Bey elin- de siyah çantası ile salona girdi. Sağa, sola selâm vererek yerine geçti. OAvni Bey erken gidecek ti galiba! Çünkü Kemal Beyin ar- kasındaki stranm başma oturu « verdi. Hattâ İhsan Namık Beyin: — Şöyle buyurun davetini bile reddetmek nezaketini gösterdi. Mecilste en sıkı, fıkı dost olanlar muhakkak piyanko müdürü Fikri Beyle Etem Akif Bey olacak.. Bü- yük bir sessizlik içinde hayli müd- det görüştüler. Uzakta olduğum için ne konuş- “tuklarmı işitemiyordum. Arala - rinda yer itibariyle fazla dostluk olanlardan ikisi de fırkanm Emin- önü nahiye reisi Feridun Beyle İş Bankası müdürü Yusuf Ziya Bey- dir. o Unuttum. Refik Ahmet Beyle Beyoğlu azasından Mehmet Ali Bey de can, ciğer ahbaptırlar. Vakit hayli ilerlemişti. Tam iki buçuktu. Selâmi İzzet Bey daya - namadı. Reisten evvel bir kere daha kürsüye inip çıktı. Bir kaç saniye sonra daima güler yüz- le meclisin noktai nazarını soran reis Sadettin Ferit Bey de kürsüye| çıktı. Zil çaldı ve salondaki O azalar toptan içeri girdiler. Yemek sonu kahveler içilmiş, sohbet ve münakaşalar bitmişti. Toplanmak lâzımdı. Reis: — Ekseriyetimiz var.. Celseyi açıyorum efendim, diyerek celse- "yi açtı... — Selâmiİzzet Bey geçen celsenin zaptını bir çırpıda (okuduktan sonra , reis: — Zabıt hakkında bir diyece - ğiniz var mı diye sordu: Pat, pat.... Etem Akif Bey elini kaldırdı: — Zabıtta geçen arapça keli- melerin yerlerine mukabilleri o- lan Türkçe kelimelerin konulması - nı teklif ederim, dedi ve oturdu. Rüznamede yirmi iki madde var- dı. Altıncı maddeye kadar, en - . cümenlere gönderilen evrak (mu- i vafık) kelimesiyle gönderiliyor - du.. Bir aralık İsmail Şevket (Bey muvafık yerine uygun “kelimesini ! kullandı. İkinci bir meselede de i belâğatiyle meşhur Avni Bey: | — Uygundur kslimesini kulla. ; nınca bir kısım azanın ağzındaki ! muvafık kelimeleri geri gitti, ye - “gi — (kgam “eostam propagandası yapılamaz! Misyoner cenaplarına bu hakikât öğretildi. Dün şehrimize Mesajeri vapu- riyle gelen transit yolcular arasın- da bir de İngiliz misyöneri gelmiş ve üzerinde yafta halinde bir ta - kım dini yazılan bulunan levhalar la şehirde dolaşmak istemiştir. Misyönerin bu hali fazla dikka- ti celbettiğinden, memleketimiz - de âdet olmıyan bu usul hakkın - da kendisine ihtarda bulunulmuş ve misyoner levhalarını bırakarak şehri gezmiştir. Kükürt hırsızı Liman sahil sıhhiye merkezinde hamallık eden Kemal, Şaban ve Mehmet ismindeki kimselerin iki ay evvel bir miktar kükürt çalarak Mihalidis Efendiye sattıkları an - laşılmış ve her şey meydana çıka. rılarak hırsızlar adliyeye veril » miştir. #ueeeressenasmamanamanks sussun v0000e rine uygun kelimesi çıktı. Bu Türkçe kelime mecliste ça-. buk yer etti. Bir aralık reis de: , — Uygun efendim diye söyle - di. Avni Bey deniz hamamlarından hem ruhsatiye harcı ve hem açma resmi alınmasının doğru olamıya- cağmı söyledi, Hattâ: — Efendim deniz hamamlarına talip çıkmazsa belediye para bu- up deniz hamamlarını açmalı, işlemelidir, dedi. (OGeçen devir olduğu gibi bu devirede Avni Bey söz söylemek birinciliğini el Meclisin geçen devre hatiplerin - den İkmail Şevket Bey de ayni ar- zuyu beslediği hissini veriyor, ara- sıra bu hissin tezahürleri görülü - yordu. Meb'us intihabı için yirmi beş bin lira ayrılmaşı, Beyoğlu muha- sebecisi Gani Beyin ailesine bin lira yardım edilmesi, Unkapanı köprüsünün tamiri için yeniden kırk bin lira verilmesi, Pendikte bir nahiye teşkili gibi kararlar ve - rildikten ve bir çok evrak encü - menlere gönderildikten sonra cel- se on dakika tatil edildi. Tekrar toplanıldığı zaman bazı yeni azaları mazbataları kabul olundu. (o Celsenin gene on daki- ka tatil olunduğu reis tarafından bildirilince yarı şaka itirazlar yük- selir gibi oldu: — Efendim başka gün toplanı- Fiz. Sadettin Ferit B. eski bir alış- kanlığın tesiriyle kararı tebliğ et- miş, kürsüden inmişti. Karar emri vaki haline gelmişti. e On dakika sonra üçüncü celse açıldı. İki me- sele görüşüldü. Celse nihayet bul- du. Üçüncü celse hiç te ümit edil. diği gibi uzun olmamıştı. Yeni meclisin pek garip bir hu- susiyetini yazmadan yazımı biti - remiyeceğim: Yeni azalar, eskilerin söz söy - lemelerini bekliyorlar. (Eskiler ise ya geçen devrede çok söz söylediklerinden ve yahut ta yeni- lerin ne söyliyeceklerini merak et- tiklerinden söz alamıyorlar. Türkçesi, iki taraf (o biribirini tartmakla meşgul... Hele hanım- zehirlenir (Baştarafı 1 inci de) torik gibi diğer balıkların çabucak bozulmasına imkân yoktur, Halkın yeyerek zehirlendiği ba- lıklar, dükkânlarda satılâmıyat ve bayat kalıp ta tablakârlar tarafın - dan bazı mahallelerde satilan ba- lıklardır. Bunlara mâni olmak ta belediyenin vazifesidir. Sonra bizde balıkların çabucak bayatlamasının bir sebebi de bu. zun fevkalâde pahalı olmasıdır. Avrupada her balikçihiri bir de u- fak buz deposu vardır. Bizde bu pahalılıkla bunu yapmanın imkâ. nı yoktur. Tasavvur edin, bize balık al « mak için gelen Yunan vapurları buraya Yunanistandan buz getiri- yorlar. Bu sene balık fiyatları geçen se- nelerden dâha yüksek ve balık ta daha boldur. Geçenlerde bir günde 100.000 çift balik tutuldu ve bur larm hepsi istihlâk edildi. Geçen senelerde balıklar fazla tutuldu - ğu zaman denize (dökülüyordu. Bu sene ihracat fazla olduğundan bir tek balık bile denize atılma - mıştır. Sonra zehirlenme (meselesinin bir sebebi de pişirme sarma takip edilen fena usullerdir. Ekse-! riya yağlar fena, tavalar (o bakır. çalığı oluyor. Böyle kaplarda pişen balıklar, bakır çalığından ve fena yağlardan zehirleniyor ve bu zehirlenme balıklara atfediliyor . Kısaca alaturka yemeklerimizde de bir inkılâp yapmamız lâzım - dır. , Muhacirlerin malları Ankara, 13 (Hususi) — Dahi- liye Vekili Şükrü Kaya Beyin ya- kında Trakyaya giderek orada is- kân edilen muhacirlerin vaziyetle- rini tetkik edeceği söylenmekte - dir. İbrahim Tali Beyin Çanakkale- deki tetkiklerini bitirdikten sonra önümzdeki hafta içinde Ankaraya gelmesi muhtemeldir, Yeniden 1000 kadar muhacirin meleketimize gelmesi için izin ve- rilrriştir, muameleleri bitirilmek üzeredir. Hariçten daha birçok müraca - at vardır. Gelecek muhacirin mal - larının gümrükten istisnasıtali - matnamesi Devlet Şürasına veril- mitşir. Yakmda tasdik edilecektir. Ecza fiatları Ecza fiyatlarını tesbit etmek üzere Ankarada toplanacak ko « misyona İstanbuldan Hüseyin Hüsnü, Necip ve (Nizameddin Beyler seçilmişler ve önümüzdeki cumartesi günü Ankarada bulun- mak üzere çağrılmışlardı. o Mü- rahhaslar yol hazırlıkları ile meş- gulken dün Sıhhat Vekâletin- den bir telgraf almışlardır. Bu telgrafta hareketlerinin bir haf - ta sonraya bırakılması bildirilmek- tedir. Murahhaslar gelecek per- şembe günü Ankaraya gidecek - lerdir: Dr. Hafız Cemal Dahiliye mütehassısı Cumadan başka günlerde saat lar... Dört celsedir şeytan kulağı - (2,20 den 6 ya) kadar. İstanbul na kurşun daha henüz ağız açan Divanyolu No, 118, Muayenehane ve ev telefonu: j rehanemize gelmesi ri“? gor olmadı., Yekta Ragıp 22898. Yazlık ikametgâh telefo- nu: Kandilli 88, Beylerbeyi 48. 4 14 ikinci teşrin 1934 : Türkiyede din | Balık bayatlarsa Jstanbul- Çatale (Baş ge i buçuk kuruşa kadar il mıştı. Bü rekabetin sebebi : yerlere otobüs işletenleri j etiyle anlaşamamalarıdır.. 5 müşteri az bulunduğu #1789 rekabetin öldürücü bir şeki ğı görülmüştür. Bu rekabet 7 den otobüs sahipleri hai uğramışlardır. j Otobüsler muhtelif ki elinde bulunduğundan kam da bu şahsi işe müdabi memektedir. 3 Bugünkü vaziyete gör€ ve Çatalca otobüsleri zar8' lemektedir ve otobüsçülerd” ğunun büyük yekünlara zararlarla piyasadan cu ne kadar da bu zarar devâ” MAT cektir. R nl Diğer taraftan Edirne, L iyat eli, Tekirdağ, Çorluya işli ai büsçüler de Şark Demiryol & “iç, yaz münasebetiyle ücre 4 dirmesi üzerine tarifelerindiyiiğ EVİ zilât yapmışlardı. Ve ten” çk devamı müddetince 2: büs işletmişlerdi. Fakat bu” ra daha fazla tahammül yeceklerini anladıkları için büs ücretlerini yeniden yük lerdir. Edirne otobüslerinde N , mevki (önden birinci ve ille, sıralar) üç lira, ikinci mevki SEA, ka yerler) iki buçuk liraya € ni, mıştır. diği On beş gün evvel ön 4 i Ira buçuk, arkalar iki fira idi. Fi ayi ların yükseltilmesine rağmef da 3 büs yolcuları azalrtamıştır. Vİ, iğ 9 kü tren ücreti Edirneye o” e 575 kuruştur. Aradaki iki yöfğ, © .İ miş beş kuruşluk fark yüzüğü “© otobüsler yolcu bulmaktadıf'di, ) nunla beraber havaların yağli d lu olması yüzünden üç günd Edirneye muntazam seferler lamamaktadır. Tekirdağına iki, Çorluya buçuk liraya yolcu n dır. Otobüsçüler Edirne — İl arasındaki yolların bozuk dan çok şikâyetçidirler. ile Çekmece arasında yol inf na devam edilmekte ise de b” çalışan amelenin azlığı inşaatın hayli uzayacağı tah dilmektedir. İstanbul — Edirne yolu” men yapıldığı takdirde ot€ ye EKE İİ Gİ Z2# E, lerin beş saatte Edirneye #' agi lecekleri muhakkak görülü”) 48 dir. Otobüsçülerin istediklefi | 2.4 larındaki rekabetin k NX Fİ F, ların yapılmasıdır. / Yeni Neşriyat am ZİL, Büyük gazete plt, (Büyük Gazete) nin üç UN yısı renkli bir kapak içinde te, Pi ar. z zengin münderecatla ii miştir. Karilerimize tavsif” nz, ZE, Derleme işi Bu yılda bütün mekte? | , ları derleme işleriyle N el caklardır. Derlemeye &it. mekteplere gönderilmist” ÇA Ş TA ZF, z ZE #FEE, Musahhihlik 4 Muz müracaat edenlerden İf” 5ğf Beyin bu akşam saat 18 Öl gö” m / *

Bu sayıdan diğer sayfalar: