# " 3 Eyim 1934 Haftalık ikhsadi icmal Beynelmilel buğday Geçen yazılarımızdan birinde , iktisadi buhranla beynelmilel buğ dây meselesi arasındaki münase - betlerden bahsetmiştik. Buğday meselesini kısaca şöyle izah ede- biliriz: Buhranın başlangıcı olan 1929 senesinden itibaren o dünya buğday istihsalâtı fevkalâde arta- rak istihlâk hacmini aşmış bunun neticesi olarak stoklar mütemadi- Yen çoğalıp fiyatlar görülmemiş derecede düşmüştür. Londra Yasasında bu düşme nisbeti şöyle tespit olunmuştur: 1922 — 1929100 Kg 310 Ks. Ağustos 1934 100 Kg 110 Kş. Fiyatların bu derece düşmesi buğday müstahsili memleketlerin Zararına olduğu gibi ayni zamah- da sanayi memleketlerinin de a - leyhinedir. Çünkü bunlar sanayi mahsullerini gittikçe fakirleşen büyük ziraat memleketlerine sa - tamamaktadırlar. Milletler Cemiyetinin iktisat iş- leri komitesi bu hale bir çare bu- lunması için geçen sene Londrada bir buğday konferansı topladı. Bu | konferans ayni şehirde toplanan büyük dünya iktisat konferansile âyni zamana tesadüf etti, Türkiye nin de iştirak ederek mukarreratı- nt imzaladığı bu konferansta ilk iş olarak en mühim buğday müs- | tahsili o memleketlerin ihracatı 1933 -— 1934 senesi için şöyle tah- dit olundu: Kanada 200 Milyon boiso (1). U.S, A. 47 Milyon boiso. Arjantin 110 Milyon boiso. Avustralya 105 Milyon boiso. Tuna memleketleri 50 Milyon boiso. Rusya 48 Milyon boiso. Bu ihracatm yekünu 560 mil Yön boiso tahmin edilen dünya buğday ihtiyacına tekabül etmek» tedir, Bu suretle fiyatlarm yükselme- $i temin edilmek istenilmişti. Bü- Yük müstahsil memleketler mev- €ut stokların tedricen - istihlâki için 1934 senesinden itibaren is - tihsallerini 4, 15 nisbetinde azalt- mayı da aralarmda kararlaştır- mışlardı. Geçen seneki mahsul için veri- len bu kararları Kanada tatbik et- ti. Birleşik Amerika hükümetleri tatbikte, âzami hüsnü niyete rağ- Men, ancak kısmen muvaffak ol - dular.. Sovyet Rusya, Tuna mem- Veketleri, Avustralya ve bilhassa Arjantin mukarrerat hilâfına ge - ne bildikleri gibi hareket ettiler, Bu yüzden stoklar azalacak yerde vu istatiştikten anlaşılacağı O gibi bir miktar daha çoğaldı: 1922 — 1928 625 Milyon boiso. 1 Ağustos 1933 1.120 Milyon iso. 1 Ağustos 1934 1.140 Milyon iso, Tabit bu vaziyet karşısmda fi- Yatlarda yeni bir düşüklük görül- dü, 1934 Londra buğday konfe - Tansı 27 Temmuzda toplanacaktı. eni hâdiselerin doğurduğu müş- ülât yüzünden toplanma 14 A- İustosa bırakldı. Geçen seneki ferans mukarreratını “bemen kimse tatbik etmediği için bu se » | *r konuşmalar pek hararetli ol du, Buğday müstahsili memleket- erin menfaatleri birbirine tama - Mile zet bulunduğu için bu seferki “onferans hiç bir şey yapamadan ağıldı. Yalnız geçen seneki ih» pi- | i konferansları ve Türkiye İ racat tahdidatına bazı ehemmiyet | siz maddeler ilâve olundu. Fakat bunların da tatbik olunacağı şüp- helidir. Görüyoruzki buğday meselesi- | nin halli için yapılacak ilk iş dün- İ ya istihsal ve istihlâkini hacim ba- kımından birbirine uydurmaktır. Bu hususu temin için şimdiye ka- dar toplanan Roma ve Londra İ buğday konferansları bir neticeye varamadılar ve acizlerini itiraf ettiler, Şimdi buğday meselesinin en mühim safhasına giriyoruz. İnsanların bir çok uğraşmalar- dan sonra halledemedikleri işi ta- | biat halletmiş bulunuyor. 1934 | yaz buğdây mahsulü Amerikanm şimalinde, kuraklık yüzünden, 95 20 kadar az olacaktır. Bu suretle Kanada ve Birleşik Amerika hü - kümetleri kendileri için konferan- İ sın tespit ettiği miktarı bile ihraç edemiyeceklerdir. Diğer taraftan Cenubi Amerikada bilhassa oAr- jantinde de mahsulün gene geçen seneye nazaran daha az olacağı anlaşılmıştır. Avrupada da 1934 buğday mahsulü ancak 1932 mik- tarına varabilmiş, 1933 mahsulün den çok aşağıda kalmıştır. Şu halde 1934 buğday mahsu - lü 1933 e nazaran bütün dünyada 8, 15 ilâ 9p 20 nisbetinde azalmış tır, Bu hâdise buğday piyasasına derhal tesir etmiş, fiyatlar yüksel- meğe başlamıştır. Bu seneki mah- sul tamamile satılacak ve istişari buğday komitesinin tahminlerine göre dünya buğday stoku 1928 — 1929 seneleri vasatisi miktarma düşecektir. Bu suretle buğday me- selesi ve dolayısile iktisadi buhra- İ nın bir cephesi tabiatin yardımile hallolunacaktır. Türkiyede mahsul 1933 ve 1934 senelerinde fevkalâde ( bereketli olmuştur. Ziraat Bankasının elin- de mühim buğday stoku toplan- mıştır. Türkiye 1933 beynelmilel buğday konferansı mukarreratmı imza etmişse de ihracatını tahdit ettirmemiştir. Yeni vaziyet karşımda bizim buğday meselemiz de halloluna- caktır, Avrupa ve Akdeniz mem - leketlerine buğday O ibracatımız çok iyi şerait dahilinde devam et- mektedir. Ziraat Bankasınm bu sene elindeki stokları yüksek (| fi- yatlarla satacağı muhakkaktır. Doçent Dr. Refii Şükrü (1) Beynelmilel buğday ölçüsü olan (boisseau) takriben 18 litre- ye müsavidir. 5 vala Bu resim, İngilterede nadir görü- len bir manzaradır! Muhafazakâr İn- gilterede, bir baba, çocuğuna annelik ediyor. Çocuğunun arabasını iterek, parkta onu gezdiriyor. Bu itibarla resim dikkate değer görülmüş ve Av- rupa mecmualarında yer tutmuştur! ————e HABER — Akşam Postası | sabakalı Prens, biribiri arkası sıra üç yüz kadı düğünüz atın üzerinde üzerindedir! atlamış, biraz geriden atlayış me İngilterede meşhur “Asburton” ni- şan atma müsabakaları yapılmıştır. Bu müsabakalara, bin talebe, askeri oni- farmalariyla iştirk etmiştir, Muhafa - zakâr İngilterede, Keltler zamanım - danintikal eden bu usule göre, bu mü- sabakalarda nişancıların yanında ka - dınlar durmuş ve dürbünle hedefe i- sabetei kontrol etmiştir. Resim, bu vaziyetlerden birini gösteriyor. Bu resim, İngiltere veliahti Prens dö Gal Londradaki “Britanya spor mü na iştirak eden kadın atletlerin elini sıkarken alınmıştır. Bu atle ler, Üç yüz kişidir. Kadın atletler, veliahtin önünde Resimde gördüğünüz atın üzerinde bir adam var mı?. Bu suali muhakkak garip bulursunuz. İşte, görüyorsunuz ki, var, değil mi?. Hayır, hakikatte gör- adam yoktur. Görünen adam, bunun arkasındaki atın Geçende Almanyada yapılan bir at yarışında, mania üzerinden atlayış si- rasında önde bulunan atm üzerindeki adam yere düşmüş, at kendi kendine yapan adam, enstantane çekilen resimde bu at geldiği için kendi atı üzerinde de gil, eyeri boş ata binmiş gibi görünmüş- tür. Uğraşılsa, rastgele alınan bu resim gibi resim alınamaz! Resimdeki gemi pervanesi, tezgâh ta bulunan büyük tiğine aittir. Yapılan büyük ve s0n sistem gemide, bunun gibi dört tane per- vane bulunacaktır. Bu pervanelerin ne kadar büyük ve geniş olduğu, resme ba- kılarak bir dereceye kadar tahmin edile bilir. Ağırlığı da o nisbettedir! geçit resmi yapmışlar ve a elini sıkmıştır! i tor. Meselâ, yüzüne, göğsüne, i* İngiliz transatlan- > Resimde gördüğünüz iki siyah ço- cuk, Amerikada Babungo kabilesi re- isinin çocuklarıdır. Bu Zenci çocuk- ların oyuncağı, ellerindeki uzun çu - | buklardır. Bu çubukların uçlarmda, bebeği andırır birer şekil vardır. Ba. baları çubuk tüttürmediği zaman, ço- buk, oyuncak yerine geçer. Çocukla - rın başka oyuncakları da yoktur! vE Japonyada, eski Japonların gizli tutulan trbbi bilgilerini bildikleri iddia- siyle ortaya çıkan adamlar vardır. Re- simde gördüğünüz, bunlardan biridir. Bu adam, Tokyoda bir klüpte Japon- ların gizli tp bilgisinin ehemmiyeti hakkında bir konferans vermiş, ve bu sırada, resimde gördüğünüz gibi, ka- dın, erkek bir çok dinleyicinin karşı - sında yarı çıplak bir halde soyunarak tecrübe yollu bazı hareketler yapmış- vücü dünün muhtelif yerlerine toplu iğne ler batırmıştır!.. İddiasma göre, vücu» de toplu iğne batırmak, bin bir derde İsviçrede motörsüz tayyare ile u- çuş tecrübeleri yapılıyor. o Resimde gördüğünüz tellere takılı hava treni ile, bu tayyarelerden biri yüksek bir tepeye çıkarılmaktadır. Tecrübeyi ya- pan adam, motörsüz tayyaresinin ya» nında, hava treninin üstünde, ayakta | duruyor. Motörsüz tayyare, tepeden boşluğa atılmakta ve rüzgârların ce « reyanına ve içindeki adamın bu cere- yana göre idaresine tabi olarak, mu - ayyen olmıyan bir müddetle havada kalabilmektedir! Resimde gördüğünüz kotra, 1936 senesinde yapılacak Olimpiyat yarış - İarı için en uyğun © Up olmak üzere Münihteki Yat klübü tarafından se - şilmiştir. Bu kotranın adı, & “Köpek balığı” dır!.