k iirası dünyanın en sağlam parasıdır Buğün Türk lirası dünyanın en “ Parası derecesine vasıl| olmüş- * 1930 senesi başında tesis olunan N. tikraz çok iyi şart dahilinde de- üN te ettiği bütün müşkülâta M Mütevazindir. Devletin dalgalı lârını nmiktarı tesbit olunmuş « ç ıl;:l_hıııçı.n_n yekünu paramız için b Çehlike teşkil etmekten çok uzak- 'ühkem borçlarımız da son Paris T mucibince memleket için çok mü bir sureti halle bağlanmıştır. K Mit _Hîdmğıunyu merkez bankası teşek- aç Itı.-ıhmdı (Teoşrinievvel 1931) te- M ülde bulunan 159 milyonluk kâğıt Vayı uhdesine almıştır. O tarihten i b Türk lirası _'Mc-hıııım. Hali hazırda Türk lira- hu:hı bankamızın ihraç ettiği ban- & ür, Bankanın tedavüldeki para- deruhte etmesiyle devlet bankaya ::'ıı 159 milyonluk bir borca gl ,Devlet şimdiye kadar bu borcun 9 Bilyonunu bankaya ödemiştir. Mer - *tmektedir. Bütçemiz iktısadi buh-| ğet para olmak- | *z bankası bugün 27 milyonluk al - | & sahiptir. Bu suretle tedavüldeki knatların yüzde 17 altın karşılığı Cuttur, h Diğer taraftan ticaret ve dolayısi- l:—dıye müvazenemiz dört seneden- i lehimize olarak kapanmaktadır. Para istikrazının Fahlardır: 1 — Bütçe açığı.. Bu açığı kapa - Tak için devletin Merkez bankasına Türacaat ederek kendisine hazine bo- u mukabilinde avans verdirmesi ve S1 süretle tediye vasıtalarını — piyas “Miyacının fevkine çıkararak — (infla- Hon) yapması. Netice itibariyle para iki büyük manii Ymetinin düşemesiz 2 —. Tediye muvazenesinin müte- Madi bir türette aleyhe kapanması ve n neticesi olarak memlekete mev- fudundan fazla döviz lâzım olduğu i- fihmilli para kaymetinin düşmesi. Türkiye için bu *ki büyük mahzur "arit değildir. Bütçemiz Cümhuriyetin | Messüsünden itibaren mütevazindir ve Ükümetin siyaseti her şeyden evvel içe müvazenesidir. Tdiyce müvaze- Kimiz de dört seneden beri müsait şe- dit altında lehimizedir. b Buzün dünya yüzünde bu iki be- İmdan bizim kadar iyi vaziyette bu- 'tan devlet hemen yok gibidir. İşte İunun için;lsmet Paşa Hazretlerinin Etçenlerde işaret ettikleri gibi, Türk Mrası dünyanın en sağlam parası mer- | *besine erişmiştir. . Bütün bu açık hakikatlere rağmen, 'Hdan bir müddet evvel, ihracatımızı :'İıhıı—lı için, paramızın kıymetini * miktar düşürmek lâzım geldiğini Nüdafaa eden bir zümre teşekkül ct - KAti O zaman Başvekil Paşa Hazret- İ ve İktsat Vekili Beyefendi bu renin ne kadar yanlış fikirler is- u:“_ıujjıni söylemişler ve hüküme- böyle bir şeyi aklından bile geçir- iğin katiyetle beyan etmişlerdi. ktısatla uğraşan bwu kimsclerin bi AYa sürmek istediklerini işittik. — Va- :--veı_ıiı.ı. ine şüphemiz olmıyan bu w *Hin istinat ettikleri nokta şudur: mapıCatımız her sene bir miktar azal N tadır. Halbuki memleketin refahı ü ihracatımızı çoğaltmak meebari - ğ Ndeyiz. Bunun yegâne çaresi ha- a Piyasalarda ucuz mal satmak için Amızın kiymetini düşürmektir.” _:u mülâhaza çok sathidir. Para - ,_h'" Vaziyeti, memleketin iktısadi şe- y 'bracatımızın son senelerde ha - _GI_IV:_ kıymet temevvüçleri ve beynel- İ muş carete konulan ağır tahdidat gis Mühim meseleler tetkik edilmeden 'Ya atılmış bir fikirdir. Düşürme yani (dövalıation) taraf: ııl;ı ihracatımızın azaldığından bah- ü :'lııırı Acaba hâkikaten ihracatı - anyallmış midir? Bu noktayı resmi ç aklere istinat ederek tetkik ede- zamanlarda gene bu sakim fikri or- Türkiyenin İhracatı Türk Lirası ton 155.214.071 669.664 (1) 151.454.371 776.670 127.274.,807 883.222 1932 — 101.301.,355 1.077.521 1933 — 90.000.000(2) 1.200.000 (3) Çok vazih ©lan bu rakamlardan çıkan netice şudur: İhracatımız azalmak şöy- le dursun iktısadi bubranın başlangıcı olan 192 9senesinden beri arlmış, h tâ iki misline çıkmıştır. Fakat gittikçe çol mal satmamıza rağmen elimize ge- çen para mütemadiyen azalmıştır. Bu- nun sebebi buhran dolayıciyle fiatlerin çok düşük olmasıdır. Dünya yüzünde buhran dolayısiyle satışları azalan mallar daha ziyade bü- yük sanayii besliyen ham maddeler - dir. Bizim ihracat yekünumuzda böyle ham maddelerin nisbeti çok değildir. Memleketimiz daha ziyade gıda madde- leri satmaktadır. Bu maddelerin fiat düşüklüğü buhran yüzünden bütün milletlerin iştira kuvvetlerinin azalmış olmasından neşet etmektedir. Görüyoruz ki, düşürücülerin yani (dövaluation) taraftarlarının — istinat ettikleri ihracat azalması doğru değil- Sene 1929 1930 1931 dir. Bu zümrenin yegâne düşünebile- ceği fikir ihracatımızı birden bir kaç mizline çıkarıp paramızı kıymetten dü- şürerek harice çok satış yapmaktır. Zahiri faydasını ve mühim fenalıkları- nt başka bir yazıda tetkik edeceğimiz bu usulün müvaffakiyetle mevkiü tat- bika konulması için iki şartın tahakku ku lTâzımdır. 1 — İstihsalâtımızı derhal bir kaç misline çıkarmak. 2 Bütün bu mahsulü müşteri bulmak. irinci noktanın tahakkuku malın nayinime İeambüsnakimi banmamak şartiy- Te ancak senelere mütevakkıftır. İkinci şart ta hali hazırda tafbik değildir, Çünkü: A - Her memlekette ithalât tahdia edilmiştir. B - Her mem'eket artık satın aldı- ği malın en ucuzunu aramamakta, ken- memleketten mal al- satacak kabili di malmı sattığı maktadır. Devletlerin birbirlerine bağlı bu - lundukları bu takas usülünde fiat ya- ni ucuzluk mesolesi ikinci derecede kalmaktadır. Bütün bunları canlı bir misal ile i- zah edebiliriz. Çekoslovakya sanayi mahmulatına mahreç bulabilmek için 17 Şubat 1934 te kuron'un kıymetini düşürmüştür. Fakat istediğini elde e- Son resiti Çekoslovakya ilk beş edili- dememiştir stati lerinde 1933 ve 1934 aylık ihracatı şöyle mukayese yorı Milkon Kuron 1933 2.241 1934 2.571 Çekoslovak ihracatında para düşü- rüldükten sonra yalnız yüzde 13 nis- betinde ehemmiyetsiz bir fazla'ık gö- rülmüştür. Bulgarların geçen yazımız- Sene miz bütün satışına muka» | bil aldıkları sanayi mamulâtı Gfatleri Çekoslovakyada başka yerlerden daha ucuz olduğu halde gene takas dolayı- siyle Almanya G31, Avusturya 156 mil yonluk satış yaptıkları halde Çekoslo- vakya yalnız 80 milyonluk yapmıştır. Çekoslovakya düşürme yaptığı hal- de ihracatını*çoğaltamamış, bilâkis it- | halâlı bir miktar artmıştır. Düşürme siyasetinin neticesi olarak ecnebi dövizler Prag piyasasımda yük- selmiş ve Çekoslovakya mütat ithalâtı- için harice daha fazla tediyede bulun- mağa mecbur olmuştur. Hülâsa edilecek olursa Tür lirası- nt düşürme fikrinin ne kadar hatalı o!- duğu görülür. Gelecek - yazılarımızdan (dövaluation) un bilhassa Türkiye i- | çin milli iktısat bakımımdan mühim za- | rarlarımı anlatı | Dr. Refii Sükrü birinde ağa colışacağız. (1) Baş, adet ve metromikâbı ile en miktarlar dahil değile (2) ve (3),Senenin son iki ayı için | takribi rakamlar kullan ifade ed Beyninde bıçak taşıyan adam! ı Amerikan gazeteleri haber ve-| riyorlar: Roçcster'de Şerri ismin-| debir adam on beş seneden beri, hiç farkında olmadan, kafa tasın-| da bir biçak taşımış! | İnanılmaz şey değil mi? Fak olmuş.. Bu adamcağız son ıımınrî larda müthiş baş ağrıları duymağa başlamışa, bir müddet sonra da| bacaklarından birine felç gelmiş - tir. Müracaat ettiği doktor, hasta -| nın bir apse olduğuna hüküm et- miş, fakat röntgen ile yapılan mu- ayene, herkesi şaşırtan bir netice vermiştir: Hastanın kafa tasında bir bıçak demiri vardır? Hastanın başı dikkatle muaye- ne edildiği vakit bıçağın görüldü- ğü istikamette hafif bir yara görülmüştür. Bunun üzerine ame- Tiyat yapılarak bıçak çıkarılmıştır. İşin garibi hastanın, vaktile ba- şından yaralanmış olduğunu — hiç izi hatırlamamasıdır. Mesele, uzun araştırmalardan sonra anlaşılmıştır: M. Şerri umu- mi harpte Fransa cephesinde har- betmiş, bir Alman şarapneli ile Yaralanmifa, Harbin son senelerinde Alman şarapnelleri ele geçn her türlü çe- lik parçalariyle doldurulduğu için| bu şarapnelde bulunan bir — bıçak demiri parçası da M. Şerrinin ba şına girmiştir, M. Şerri ayni za- manda vücudunun başka yerlerin- gden de yaralandığı ve derhal ba-| yıldığı için bunlardan haberi ol mamıştır. * 3N İngilterenin Mariburg şehrinde bir Vöt tellâllar müsabakası yapılmıştır. İngil teredeki kadım, erkek bütün tellâlların | iştirak ettiği bu müsabakada, resimde birin. ol gördüğünüz eli çıngıraklı adam ciliği kazanmış, bağırış şampiyonu bu e- müştur. - Yazılanlara bakılırsa dam bir kere bağırdı mı; yedi - mil mesafeden sesi İşitiliyormuş!... Resim de bu adamın yanında duran kız da bu vesileyle yapılan eğlentilerde karnaval » Geçende Pariste büyük beynslmilel ka ulduğu bu susup dinlemeleri icap edenler de biribir leriyle kon dınlık ve dünya işlerinin kol hayet, söz söyleme kürsüsünün önüne muştur. Resin Rusyada resmi evlenme mua caat edenlerin isimli rupa gözetesi, buriları tescile ait olmak SAA S Na ; Hem karada, hi denizde seyahat!, Bu sıicak yaz günle mağı düşünen iki Avrupalıyı de ikisini de yap- tesimde Bunlar kte, sa kıyafetler sergisi Vürtsbu AL manyanın — muhte yerlerinde len elbiseler, mahalli kı yafetler sergisi ya- pıldi. - Bu sergideki mankenler, canlı idi. Mahalli kı- yafetleri ile setgiye gelen kadın, erkek, | | Her hangi bir «por müsabakasında galibe verilen kupa Bu le mağlübun şam- panya içmesi! benitasen. | merikanın bazt — yerlerin miştir Kaz, yenen takım ka n atletlere,| * » etmişler ve bu tanı yenilen takım kap-| v? | deni kutuya buz yer- tanına, zafer kupa lan şampanya i- girir. Bu, bir samimiyet ve centilmen:| lik sayılır. Resimdeki; manzara! | işte böyle bir det, Avrupa ve A- Ora çocuk köylüleri. Re- simde, bu sergiye iş- tirak eden iki kız, bir erkek çocuk du- rüyor. Amerikada İndiya nada Lafayet — şeh: rinde şiddi karşı- bir çaresi bulunmuştur ahalisi, — tak- bileziklere ve tli sıcağa korunma lara, deni bir kutu ma- ilâve ma- Teştirmişlerdir. — Bu uretle güneş altın da terleyip bunaldık- & ça, serinlemek imkânını temin ş tirdikleri buz pek çabuk erimiyormuş! kongre reisi Leydi Aber ınlar kongresi toplandı. Mubtelif ka- toplantıda söz alanlar söz söylerken O derecede ki “Süküt bir 1 eyn nutik söylerken alınmıştır. yazılı a kon ne k yarım dakika sürüyormuş. Müra- i tescil edilince, resmi muamele tamamlanıyormuş. Bir Av- , gördüğünüz resmi basmıştır. leri sandala nakletmektedirler. Bu retle kâh bisikletler sandalı, kâh sandal su- bisikle seyrüseler va- 5ı da nöbetleşe sahiplerini taş er de icabinda * üçer parça haline gı lip kısaltılmaktadır.