20 Şubat 1941 CUMHURÎYET O IV ki seyin sabitine, garib bir tiıyakilikle düşkünüzdür: Boyanin ve fikrin. Halbuki biz öyle miyiz? Günde bir imlmlımı^ uzar. Ylrmi dört saatte bir uykuya dalar, hergün başka yemek isler ve mümkün olsa göTÜmüze kadar renk değiştirmeğe kalkaaponyanın Faslflkte ve Bundan sekiz sene Tayyarenin kud rız. şarkta ancak banş zütniyetile önceydi. Fransanın Haklıyız da! retile uygun tesisat Ankara 19 (Telefonla) İşei si den terekküb edecektir. Idarenin ağır hareket ettiğine dair Japon ribombardıman Tabiate bakınız! Filiz renginden yeşive meydanlann kulâyıhası tetsik ve murakabe heyeti Devlet tayyare inşaatçılan calinin son günlerde söyledikleri söz gortalarına dair kanun rulmasına bağlı olan le, yeşilden sanya ve sandan samaniya lerden sonra bu sözleri teyid için Ja Meclise verilmiştir. Sigorta işlerini Şurası reisinin ikinci reisler ara dört motorlu bir Uçan kalelerle ta giden çayırdan gonçayı şakayıka götüponyanın hatta bugünkü muharibler idare edecek teşkilât hakkında da sından seçereğl bir zatın başkanlı «Le. O» tipinde tayarruz, bu tayyarele ren gule kadar hangi otun ve çiçeğin arasuıda barışı iade sadedinde tavas İktısad Vekâleti tarafından bir lâ ğında Üniversite profesörlerinden yare hazıriadılar. Bu rin Büyük Britanya ıttıradla, sebatla bir alâkasını görebisuta hazır olduğunu ve yalnız bir da ylha hazırlanmıştır kl, bu lâyiha bir kaç zatla, Sıhhiye Vekâleti müs tayyarenin başta geadalarına gelmesile lirsiniz? Halbuki çarşıda bez alırken, muhtelif mesleklere vet beklediğini soylemeleri üzeıine A işçi sigortası kanununu tamamla tesarmdan len hususiyeti, hahemen başlanacak terzide kumas seçerken daima has mı$ oluyor. Bu lâyiha lle İktısad mensub işçilerden ve hususî sermamerika rıcali de bu sözlerin kıyınet ve vadan olacak taarkolaylıkla değüdi, boyayı, bakkama tercih ederiz. şahsiyeti yeh iş yerleri arasmdan seçilecek mahiyeti hakkındaM mütalealarını bil Vekâletine bağlı hükmî ruzlara karşı müdaNe haksız ısrar! Kendimiz öyle miyiz? demektir . haiz biri devlet müessesesl olmak ve mümessülerden Maliye, İktısad Vedirdiler. Amerika Hariciye ınüsteşan faa kabiliyetinin fazHergün renk: Bugün lâciverd, yann Divanı Muhasebattan Nihayet hazurlıkM. Sunuıer TV'elles'in beyanatı bu yol husu.»î hukuk hükumlerine tâbi bu kâletlerile lahğyıdı. gri, öbürgün kahve rengi giyer, ya giyların bıttiğini anlada söyienen sözlerin en cemiyetlisidir. lunmak üzere bir işçi sigorta idaresi gönderilecek ikiser murakıbdan müBü bombardıman mek isteriz. tan Uçan kalelerle Mister Welles Japon ricalinin sulhçu kurulmaktadır. Sigortalarda hiç bir rekkeb oiacaktır. tayyaresine taarruz Mümkün olsa günde Uç defa kostüm, ilk taarruz HolanBunlar üçer sene vazife görecek eden av pilotu, o luğundan bahsederken sulhçuluğun bıl kâr gayesi gözetmlyecek olan bu ipömlek, laravat değisip gezeriz. Kadında üzerine ve istilâ Hassa bu srrada sözle değil, fiil ve ba darenin idare heyeti iş dairesi re lerdir. İşçilerden heyet toplantüan tayyarenin ates edehazırlıkları yapılan lanmızda sabahhk, öğlelik, ikindilik ve reketle sabit olacağını soylemiş ve Ja isinin baçkanhğında Sıhhat Vekâ na gelenler, işlerinden çıkarılamı mıyeceği taraflan aletinin hıfzıssıhha ve içtimaî mua yacakl?.rdır. İşçi sigorta idaresinde bu memleketin sa akoamhk giyenlerimiz az mıdır? ponyanın sulhçuluk yolunda kat'î adıraBu değişiklikler bir keyif ve bir kıyvenet daireleri reLsleri, İktısad Ve bir umum müdürle muavinleri bu rar, veya ateş kebillerine tevcih edillar atarak bunu ispat etmesini istemet veriyorsa neden kumaşın rengfnda kâleti hukuk müsaviri, Merkez Ban lunacak, memleketin lüzum görü safetinin en az budi... Bize kadar gemiştir. kası malî müşaviri lle işçi sigorta len yerlerinde şube ve acentalar a lunduğu cepheyi talen haberlere gore, hashk azalıyor ve tıpkı ayni ısıarla fisarlayarak saldırır l a n umum müdür veya muavinin çacaktır. bu istilâ üslerinde kirlerde sebat anyoruz. Mister Sumner Welles bu sözleri söyBan tayyareler üze * Fikir dediğimiz şey de son demlerda büyük mikyasta tahlerken, şüphe yok ki, Japonyanın Çinrinde böyle tehlike * • ribler yapan Uçan iddia ettikleri gibi beynin bir irrazats de girişmiş olduğu müzmin tecavüz harsiz olacak ölü kı kaleye beş Alman değilsc herhalde dimağın bir (Emabini; Hindiçiniyi ele geçirmek, Sijara I sım cephede, bazılaav tayyaresi taarruz nation . Sünuhat) ıdır. Bunda niçin serpemlekelinin en bellibaşlı üslerini alarında kuyruk altınetmiş ve çok kısa bat aranz bilmem! Hergün ayni sözii rak Hindistana tecavüz için bu raemda ve bir kısmmda zamanda bu tayya fövliyen bir adama tahammül edebilir leket fütuhat siyasetine scvketmek, Hoise cephe altında relerin beşi de dü misdiniz? Ayni zamanda plâğını kaç delanda Hindistanını istilâ için geniş tebulunur... Fransız şürülmüştür... Bu fa dinliyebilirsniz? aebbuslere girişmek gibi biitün hareinşaatçılamun Uerı nu ikinci bir taarruz Hergün papaz pilâv yer ml? ; ket vc teşebbüsleri gözönunde tutuyoı sürdukleri kanaat ve muvaffakiyet tave biitün bunların Japonya hesabına O halde neden (sebatı fikir) I blt mekib etmiştir. bu «Liyore» tayyasulhçuluk değil, en geniş manasile, teriyet sayanz da bak hele (fikri sabit) I resinde ölü zaviyecavüz ve istilâ ifade ettiğini anlatmak Demek oluyor ki bir kusur telâkki ederiz? nin bulunmadığıdır. isteyordu. Ortada Japonyanın bu siyaTanlış efendim, yanlıs. Kumastn renFransızlann «Lei O» Bu maksadla bir sctten vazgeçtiğini anlatan hiç bir emadört motörlü tayya gi de. flldr gibi değişmelidir. Mümkün de deneme yapıldı. re Lulunmadıktan başka, bu siyasetin resile hazarda yapmış olsa da bugün lâciverd, yann fıstıki, Londra 19 (aa.) İkincikânun Fransız nümune av doğurduğu aksülâmeller vardır ve bunolduklan müdafaa öbür gün nar çiçeği olan kumaşlar ica«i ayı zarfında, İngilterede hava hü alayından seçilen on ların en mühünmi Amerika ve Ingiledilse kim arar o zaman değişmiyen haa denemesi, daha kudcumları esnasında 1502 sivil ölmüş, iki av pilotu bir boyayı? ttrenin statükoyu değiştirecek yeni teretli ve bol silâhlar2012 sivil de hastanede kalmalarını •Le. O» ağır bomcavüzlere karsı gelmek için elele verAlimlerin sözüne bakılırsa blr kısım İcab ettirecek şekilde yaralanmıstır. bardıman tayyaresila mücehhez olan bu mek ve tedbir almak ısürartnda kalmıs hayvanat renk görmezlermig. Çocuk Bu malumatı veren Dahili Emniyet le hava muharebe j. dev tayyarelerle olmalandır. ların da pek küçük yaşta herşeyi yekLondra 19 (a.a.) «Reuter» Lordlar Nezaretl şunu ilâve etmektedir: sine tutuştular. Bir harb sahnesinde ta renk gördüklerini iddia eden fiziyolocVariyet bu mahiyeti aldıktan «onra Kamaraiinda yapılan bir müzakere esOlenler 720 erkek, 567 kadın ve 16 saatlik çalışma, a* hakkuk ettirilmiştir. ya âlimleri var. (Büyüklerde de dunya(Uİhçuluktan bahsetmek, mukabil ta nasında söz söyleyen İaçe Nazın Lord yasından küçük 189 çocuktan lba teş edilen zamanlan İngütereye veriien büyük bombardıman tayyarelerinin Britanyaya nakü Uçan kalelerin yı pembe görenler yok mudur?) Bir tarufın mukavemetini hissetmenin bir ne Woıton, İngilterenin iase vaziyeti hak rettir. Yaralananlar ise 1171 erkek, saniyesile tespit eden makineli tüfek kuvvetli müdafaası raftar. insanlar renge mnptelâdır da öticesi ve maksad bu mukavemeti nyuş kında izahat vermişür. 682 kadın ve 16 yasından küçjiik 159 fotograflarile vesikalandınldu Yapılan ve bü anda fazla miktarda bomba taşı bür taraftan renge tahammül edemiyea turmak ise, Mister Welles'in beyanatı Zarurî havayic vaziyetinden bahseden çocuktur. Oeri kalan 26 klşi henüz tetkikler bu müddet zarfında «v tayyamalan dolayısile taarruz kudretlerinin renksizlere, tesadüf edilir! mukabil tarafm sulhçuluğu gösteren fili Lord Wolton demiştir ki: tasnif edilmemlştir. relerinin tahrib edildiğini ve bombarBana sorarsanız, ben, güzel oldnktan yüksekliği, hasmını bombardımanda Bühareketler görmedikçe tedbir almaktan dıman tayyaresinin vazifesine devam etingiliz milletinin harikulâde « Ekmek boldur ve çok ucuzdur. yük Britanya İmparatorluk taarruz hava sonra rengin de, fikrin de gelip geçmeyazgeçilmiyeceğini anlabyor, tiğini görterdi. metaneti Ekmeğin fiatt, sulh zamanına nazaran cılığına büyük kıymetler kazandırmıştır. sini tercih ederim. M «Le. O» tayyare«nln bu muvaffakiBu yüzden gerek ingiltere, gerek A hemen hemen değişmemiştir. Amenkahlar bu teyyareleri İngiliz Gerçi bir sain * Londra 19 (a.a.) Hitlerln Bü yeti bir tecrübe nrasında kazanılmıştı. hava kuvvetlerine satmışlardır. İlk ka Bunların geniş mikyasta kullanılacağı merika tedbir almağa devam ediyor ve En büyük zAfımız hayvanlardan çı yuk Britanya ahalislnln hava akındevre, öyle tahmin ediyoruz ki, istilâ «Manendi şecer nabit olur sabit olanlar* vaziyetlerini takviye için ellerinden gelarile tethiş etmek hususundakl te Hakikî bir harb sahnesinde ne derece file olarak bundan üç ay önce Büyük teşebbüsünde oiacaktır. Bugün için Alkan gıda maddeleridir. Yani «bir fikirde ayak direyenler aye kadar müspet neticeler vereceği dü Britanyava geldiği söyienen Uçan kaleni yapıyor. Et meselesinde, nisbeten basH bir işle çebbüsleri cümlei asabiyeleri zayıf şünülmeğe değer mahiyette idi. Fakat man havacılığı karşısında varlık gös ğar gibi sürerler» demiş ama bu söz inve sinir buhranlarma müsaid kimEn son haberlere göre İngiltere, Malelerin simdiye kadar kullanılmamış olkarşılaştık. Akdenizde asker nakli için kanı fikrinde sabit kalmıya cesaretlenseler üzerine bile tesir yapama daha uzun boylu incelemeğe lüzum yok masına bir türlü mena verilemiyordu. teren, perek taarruz ve gerekse müdalay yanmadasına büyük kuvvetler yığmuayyen büyüklükte ve muayyen «ür mıştır. tu... Ordu için siparişler verildi. faada aczi görülmiyen İngiliz havacılı direcek bir şey değil. Kim ister ağac gibi mış ve bu kuvvetleri Avustralyadan Bunun da tek tebebi, bu tayyareye müatte gemilere ihtiyac vardı Bu genüler Son Avrupa harbinin ortalarına doğğı Uçan kalelerin tam kudretini bir sür olmayı! Siz ister misiniz? göndcrdiği yeni kuvvetlerle takviye etHükumet, korku ve heyecandan ru ise Amerikalılar «Uçan kale» adını said uçus meydanının hazırlanması ve pnz olarak kullanacak ve istilâ haredaha evvel, İngiltereye et getiriyordu. Yaşıyan değişir ve değişen yasar. miştir. hastalanması muhtemel olanlar için tayyarelerin montaj işidir, diyebiliriz. Bittabi hükumet gemilere vaz'ıyed etti Londrada 2, diğer yerlerde 5 husu verdikleri dev tayyarelerini meydana ketınde Büyük Britanya sahilîerine ka Renk, fikir, tabiat, insan, hayvan ve Diğer taraftan Amerika da, donanUçan kateler* yetmiş tonluk sikletleri ağac. Has boya ile sabit fikir artık İran çıkardılar. Bu tayyareler hakkında ilk inasını, hava kuvvetlerini ve kara or ve muhteşem zaferler kazandık. Sığır sl hastane açmıstır. Buralara mü zamanlann mevhum rakamlm, »on ge ve heybetli denecek cüsselerile her han dar sokubnağa muvaffak olacak nakli hahsile darbımesellerde kalmış biri yatın aksaülmasında, ikmallerin ve ikdusunu mütemadiyen takviye etmekte la Bardia'dan birini tercih etmek icab racaatin çok olacagı zannedllirken, len haberlerle kat'ileştt. maddî öteki manevi izlerdir. garda çan alü olacak ve her meydanmal üslerinin körletilmesinde Uçan kave yeni üsler vücude getirerek her teh ediyordu. Tercihimizi hiç düşünmeden ilkkânunda Londradakl hastane Yetmiş ton ağırhğmda olan Uçan ka dan havalanacak vaziyette değildirler. Gerisi, hayatın kanunlannı takib elelerle darbeyi vuracaktır. Bu arada isyaptık. Akdenizdeki sefer devam ettik lere 25. digerlerine ise ancak 3 kl?i likeyi önleyecek vaziyet almaktadır. der gider. lelerin kanad genişliği yetmiş metre, Bilhassa geniş çevreli meydanlara ihtigelmiştir. tilâ ordusunun eline geçebılecek bir Lzaksarkta meselâ Holanda Hindis çe, bu gemileri geri almak veyahud etin gövde uzunluğu kırk be» metre, fürBugün lâl, yann erguvanl, öbttr güa Coventry bombardımanmdan son ati dört yüz elli kilpmetre, çıkacağı ir yac göotermi» olmalan ve bir baskın köprübaşı mevkünde hakiki cehennem taııının zaptma teşebbüs gibi bir ha bugünkü tayinini fazlalaşbrmak imkâsıklâm dudaklarla gülümseyip gene o reketin vukuu takdirinde Aınerikanın nını görmüyorum. Haftalık et tayini, ra, buralara bir tek kişinin dahi tifa sekiz bin metre, müretteb*tı on bir halinde derhal meydanlaruu değiştire yaratmak ve Dönkerk'e cevab vermek rek her hangi bir meydandan vazife için Uçan kaleler İngiliz havacılan elın renk tırnaklarla bizi tırmalayan hatunderhal faaliyete geçeceği artık lahak malum olduğu üzere, bugün adarn ba kabnlüne lüzum hasıl olmamıştır. kişi olarak gösterilmişti. Sıhhiye Nezareti başhekiml Sir görebilecek kolaybğa malik bulunma de müthiş bir silâh ve güzel bir koz lara, boynumuza bir lâle gibi takdsuı kuk ctmiştir. şına haftada 14 pensliktir. Tonlarca tahrib bombası yanında ve yışları, bu tayyarelerin tam bir hazırdiye hele şimdi sekiz liraya kadar Wllson Yameson, bu mevzua dair Japonyanın Siyama hulul slyaseti de olarak bulunacaktır. Bu arada Uçan satın aldığımız kıravatlanmıza kunEtin yerini tutmak İçin büyük mik yaptıgı beyanatta, halkm bu hu silâhlar erasında yer alan sekiz ma lık yapmadan uçusa başlamalanna mâ1leri götürüldüğü takdirde, vakit geçirkalelerin münferid taarruzlarla uzak duralanmıza, şapkalannuza, en kimsetarlarda zerzevat, zeytinyağı ve sade susta gösterdigi mukavemeti ha kineli tüfek, iki büyük çaplı makineli ni olmuştur. Esas ve yardımcı meydanmedcn harekete geçeceği, aldığı tedbirmesafelerdeki Alman sanayiüıi bombar nin göremiyeceği yerde giydiğimiz pijatüfek ve bir «75. lik top havadan olayağ vardır. Yenecek yağ o kadar çok ki, rlkulâde kelimeslle tavsif etmiştir. lerden »nlaşılıyor. , cak av tayyarelerinin taarruzlanna karşı laruu, hasım bombardunancılaıını eri dıman ettiklerine de şahid oiacağız. malanmıza, çeşid çeşid iddialannuza, çok uzun zaman dayanabiliriz. Süt de kendini tam bir emniyetle koruyacak »emiycceği uzaklıkta kurmak zarureti felsefelcrimize, sözlerimize, sazlanmıza, vardır.» A. AHISKAL şürlerimize, nesirlerimize bakıp ondan vaziyette bulunduğunu göstermektcdir. de vardı Japon matbuatuıın. Singapiır roianLord Wolton, heyeti umumlyeifl ltisonra boyada ve fikirde sebata ragıb gibi nı ma> inlemeyi ve İngilterenin AvusJl barile deııiz vaziyfeti haklunda da »oyle görünmeliyiz, eğer yiizümüz olursa. tralyadan ve imparatprluğun sair akdemiştir: Bektaşi canlanndan biri bir mevle» samından getirttiği kuvvetleri Malay « Vapurlar kaybettik, daha da kayviye sormuş: yanmadasına doldurmasını hiç de iyi bedeceğiz. İngiltereye ithalâtta bulunLondra 19 (a.a.) Aga Hanın oğlu Londra 19 (a.a.) Norveç ajansına Sizin tarikatin erkânı npdir? karsüomaması, ve bu mukabil tedbirmak kabiliyetinin azaldıgıru göreceğiz. gelen bir telgrafa göre, Alman polis teş* Budapeçte 19, (a.a.) Macar Ali Han, General de Gaulle'ün Fransız Mevlevî cevab vermiş: lerin, vaziyeti büsbütün kanştıracağını kuvvetlerine yardım etmek maksadile kilâtı reisi Himmler, şimall Norveçte ajansı bildiriyor: Biz Allah der döneriz. Ya slz? töylemesi de, Japonyanın sulhçuluktan Liman kolayüklarımız azalmışür, daha yaptığı bir teftiş seyahatinden Osloya Kral Naibi Horthy, Ankra ve Sof Hindistandaki Fransız arazisinde bir Biz de Allah der, dururuz. demls. babsetmcsinin İngiltere ve Amerika ta da azalacaktır. Fakat denizlerde hakidönmüştür. ya ata?emlliterliğine yarbay Adayın mücadele açmıstır. Hindistandaki Franmiyetimizi muhafaz ediyorta ve ithaHanşisi hosunuza gider, işinize gelirrafından ancak bir siyasî manevra teLondra 19 («.a.) Reuter: yerine kurmay yüzbaşısı Otto Hatzı sızlarm ekseriyeti bu mücadeleye mu se onu yapm! Norveç ajansı şunu ilave «diyor . lâkki edildiğini, Japonjanın sulhçulu lâ\ımıza devam edeceğiz» Londrada bulunan Hollanda hükuzaheret etmektedirler. <Sonkânunun ortalanna kadar Al tayin etmiştir. B. FELEK ğıuıu fılen ispat etmedikçe ona karsı bu mevkii müdafaa için bütün gayret meti son günlerde işgal altmda bulu•• Kopenhag 19 a.a) Stefani: * tspanyada 20 bin kişi açıkta abnmakta olan tedbirlerin durmıyaca lerini sarfetmektedirler. İngilizler de nan araziye geçen eski Başvekü De manlar Norveç bankasından bir milyar Danimarkanm Santiago seiirl üç Geer'in Almnlarm bir hilesüe kaçınl 482 milyon kroner çekmişlerdir. Bun ğını gösteriyor demektir ki bu gergin buraya takviye kıt'alan göndermekte, kaldı Danimarka vapurunun musaderesidan başka hiçbir para vermeden büyük lik ve tedbirler Japonyanm hakikaten burasını sür'atle zapta çahsmaktadırlar. dığı hakkında matbuatta intişar eden ni Süi hükumeti nezdinde protesto Madrid 19 (a.a.) Santander'de çımiktarda malzeme de almışlardır. Bu gulhçu bir siyaset tutmasına kadar de İngilizler bu mevkii zaptettikleri tak bir haberin sıhhatini tahkik etmektekan yanguılar neticesinde 250 milyon malzeme arasında vagonlar da vardır. etmiştir. dir. vam edecek. • Kopenhag 19 (aa.) Stefani: peçeta kıymetinde 300 evin harab oldudirde Eritreyi nispeten kolaylikla ele 78 y?şında bulunan De Geer, HolDanimarka lle Finlandlya arasında ğu öğrenilmektedir. 20,000 kişi meskengeçirecekler ve burasını ele geçirmeklandada bulunan karısının hasta olduŞarkî Afrikadaki İtalyan bir ticarl itilâf imza edilmiştir. İti siz kalmıştır. Santanderde harb hali le Habeşistandald İtalyan ku\vetlerini ğu hakkında çıkarılan bir haberle tulâf mucibince Danimarka kâğıd ve ilân edilmiştir. Yardım gönderilmeğe dehemen her taraftan kuşatmış olacaklarzağa düşürülmüştür. odun ithal edecek, şeker, yumurta, vam edilmektedir. JŞehrin mar.zarası Imparatorluğu: dır. Bu kuşatmanın neticesi de HabeBu suretle eski Başvekil bu dürüst konserve ve domuzyağı ihrac ede pek acıklıdır. Santander eyaletinde de Şarkî Afrikadaki İtalyan İmparator şistana karşı yapılan harekâtın kat'î muAnkara 19 (Telefonla) Gecenlerde cektir. yangınlardan bir çok evlerin harab olluğunun (yani, Eritre, Habeşistan ve vaffakiyet karanmasını temin etmek olmıyan hareketi yapmağa sevkedilmiş ve Hollanda hükumeti de son günlerde toplanan pamuk kongresindeki kararİtalyan Somalisinin) mukadderaü bugün oiacaktır. ir Roma 19 ( a A ) Stefani: duğu öğrenilmiştir. Koyun ve keçi gibi bir beyanname neşretmiştir. Matbuatta lar cümlesinden olarak Ziraat Vekâleti 13 üncü Alfonsun doktoru Prof. hayvanat arasında zayiat büyüktür. bir tek mevkiin etrafında düğümlenBu itibarla EritredeM Keren mevki intişar eden haberlere göre Almanlar Amerikaya yeniden birçok «dparişlerde FTUgonl"nln sıhhat bültenine göre miş olduğu göze çarpıyor. Bu mevki Londra 19 (a.a.) Avam Kamarası, Eritredeki .Keren. dir ve bir müddet ini, sarki Afrikadaki İtalyan İmparator De Geer'in Hollandaya gitmesine mü bulunmuştur. Bu siparişler arasında 300 sabık Kralın sıhhi vaziyetlnde hafif İngilterede bir cami ve bir islâm külVaşington 18 (a.a.) Röyterî tenberi bu mevki etrafında mühim mu luğunun düğüm noktası sajimak, bir saade etmemişler ve Almanyada alıko pamuk seçme mekinesi, 20 pamuk se blr salâh hasıl olmuştur. türü merkezi inşası için lüzumlu arsanın Salâhiyetlı Vaştagton mahfüleri arak kendisini isticvab etmişlerdir. lektörü, pulluklar da vardır. Evvelce siharebeler vuku buhnaktadır. İtalyanUr mubalâğa teşkil etmez ve burada vu•• Bükreş 19 (a.a) Stefani: İk satın alınmasında kullanılmak üzere nin bildirdiğine göre, Pasifikte tl* De Geer, İngiltere hakkında malumat paris edi'miş olan 300 pamuk ekme ma tısadl koordinasyon nezareti, dün hükumete gayrimuayyen miktarda kredi caret gemilerine hücum eden Al burasını terkettikleri takdirde Eritrede ku bulan muharebeler, dikkatle takiKızıldeniz sahillerile şimalî Habeşistan be değer. ermekten imtina ettiği için hapsedü kinesinin de bugünlerde yurdumuza akşam Rumanyadan zeytinyağı ve açılması hakkındaki talebi, müzakereye man korsan gemilerinden biri esEelmesi beklenmektedir. da barınamıyacaklannı bildiklerinden ömer Rıza DOĞRUL mistir. hububat ihracını menetmistir. kovmadan tasvib etmiştir. kiden Herzog Yakob adını taşıyan Japon siyaseti karşısında Amerika ve İngiltere İşçi sigorta idaresi tesis ediliyor Uçan kalelerle taarruz Tecrübeler, bu dev tayyarelerin büyük muvaffakiyetini ispat etti HAVACILIK D J Iktısad Vekâleti tamamlıyarak kanun lâyihasınî Meclise verdi Hava akınlarının sığır eti yemeğe masum kurbanları tercih ettik!,, Lord Wolton diyor ki «Vapurlar kaybettik. daha edeceğiz, fakat denizlere hâkimiz, ithalâtımız devam edecektir.» fngilterede, ikincikânunda, 567 si kadın ve 189 u çocuk olmak üzere lŞO^kişi öldü Yazan: A. Ahtskal Holandanm eski Başvekili de Geer Almanlar tarafından tuzağa düşürülerek tevkif edilmiş Almanlar Norveçte ne bulurlarsa götürliyorlarmış! Kısa Haberler Agahanın oğlu General de Gaulle için çalışıyor Amerikaya siparîş edilen ziraat makineleri Pasifikteki Alman korsan gemisi Meğer cebren musadere edilen bir Letonya ticaret vapuru imiş Bu çiçeklerls süslü, itinalı güzel ziyafet sofrasında değiştirmeyi büe unuttuğum pantalonum, kalın spor ceketim ve dağınık saçlarımla gülunc, hazin bir manzara arzettiğim muhakkaktı. Hüseyin bizi konuşturmak, neşelendirmek ve kendi eseri olan bu barışmayı tes'id etmek için çabalıyor, fakat durmadan kolları, zavallı soluk mavı gözlerile cansız bir kukla gibi bütün gayretıne rağmen bunda muvaffak olamıyordu Ninem sofranın başuıda o rnelek yüziıe böyie bir günümün bu kadar hazin, durgun geçmesine şaşkın, gülümsüyor, hayreüe bana ve Rızaya bakıyordu . Rıza karşımda, önündeki yemeklere dokunmadan hep o mermer sertliği içinde hareketsiz oturuyordu. Yemeğe oturduğumuzdanberi çok az konuşmuştu. Hep bana hitab ediyordu. Hüseyni ve ninemı unutmuş, onlarm mevcudiyetlerin'.n farkında değil gibiydi. Bir aralık elini asabiyetle kadehlerin arasında gezdirerek... Sen çok zayıflamışsın! dedi. Bu seste eski günleri hatırlatan alâkayı, dişisinin üzerine titriyen erkeğin o hâkim, haşin müdahalesini hissettim. Şasırdım. Fakat sonra o söylediği sözü unut"iuş gibi düşünceye daldı. Ninem masanın ucundan şöyle mırıldanmıştı. İnşallah bundan sonra kendini top larBu söz Rızayı sıçratü. Nineme doğru gözleri büyuyerek ve parlayarak baktı. Alnının ıstıribla kırıştığını gördüm Sonra tekrar hareketsiz kaldı. Ninemin ne demek istediğini hepimiz anlamıştık. Zavallı ihtiyarcık.. Daha şim diden bize saadet temenni eder gibi bir hali vardı. Birdenbire içimin isyanla dolduğunu hissettim. Kalkmak, «Yetişir, bu komedi yetişir» diye, bsğırmak isteğile vücudüm gerildi. Kendime güçlükle hâkim oldum ve derhal Rıza ile konuşmaya karar verdim. Anlattığı hikâyeye inanmıyorum. Hakikî sebebi merd bir insan gibi söylemesi lâzımdı. Hüseynin ricası, yalvarmalan üzerine belki acımış, dayanamamış, gelmişti, fakat merhamete tahammülüm yoktu. Bunu bilmesi lâzımdı. Evet açık konuçacaktık. Ona pervasızca «yalan söylüyorsun» diyecektim. Mademki babası Lenimle birleştiği takdirde kederinden öleoekti. Öyle ise evvelce onu üzmemek, ona bir fenabk yapmamak için be~ ni feda etmeğe karar verdiği halde şimdi nasıl babasının hastalığını düşünmemiş, gelmişti? Ona bunu da soracaktım. Ak.ıma gelen bütün bu sualler, bu esrarlı hava beni kahrediyordu. Ve beni sevdiğ: adama kavuşmuş, saadete ulaşmif zanneden Hüseyinle ninem bunun «CUMHURİYET» İN EDEBÎ ROMANI :62 farkında değıldiler. Belki de Rıza ile ikimizin dur gunluğumurun, sevincimizin sarsmtısından leri geldiğini zannediyorlardı. Fakat onlar da nasıl aldandıklarını anladıîar. Ycrr.ekten sonra tekrar salona geçtik. Ben geride kahnıştım. İçeri girdiğim zaman ninemi her zamanki koltuğunda buldum. Rıza ortadaki masanın başında kızıl vazonun yanında dunıyor, Hüseyin penrerenin önünde ayakta ona bakıyordu. Benim içeri girdiğimi görünce Hüseyin: Rıza Bey bu vazoya adeta hayTan oldu, dedi. Garib şey, ben çok kaba buluyorum. Renginden başka hiçbir şey hoşuma gitmiyor. Rızanın yavaşça pannaklaruu uzat Yazan: Peride Celâl tığını, tekrar vazoyu okşar gibi ellediğini gördüm. Hüseyin: Eğer babasının bir hatırası olmasa Azize bunu size hediye ederdi zannediyomm, dedi. Gözüm nineme ilişti. Hayretle irkildim. O da olduğu yerde öne doğru alâka ile meyletmiş kızıl vazoya ve vazonun üzerinde dolaşan Rızanın ellerine bakıyordu. Mavi gözlerinden bir endişe gölgesinin gelip geçtiğini gördüm. Rıza vazoyu bırakıp bana doğru döndüğü zaman ninem âdeta ferahladı. Derin bir nefes alarak arkasma yaslandı. fonım>d]&im bİZ Demek bir aile hatırası, diye, mırıldandı. Garib bir vazo. Altına doğru ne kadar kalınlaşıyor. İçinin derin olmadığını zannediyorum. Ninem tekrar doğrulmuştu. Heyecanla kirpiklerini kırpıştırdı. Hayır, dedim. Çok az su alıyor. Âdi bir topraktan olduğunu zannediyorum. Fakat rengi güzel. Rıza yavaşça: Kan rengi! dedi. Ürperdim. Sesinde garib blr titreyiş vardı. Elini alnından geçirdiğini gördüm. Sıkıntı ile nefes alıyordu. Sonra birdenbire başını kaldırdı. O zaman bana gözleri mıhlanmış gibi geldi. Bakışlarmda imdad arayan çaresiz bir insanın ıztırabı, bocalayışı vardı. Bir elini bana doğru uzatarak: Azize! dedi, Bu öyle bü yalvarış, öyle ümidsiz bir çağırıştı ki, gajTÜhtiyarî ona doğru bir iki adım attım. Fakat birdenbire uzanan eli hazin bir şekilde yanma düştü. Geniş omuzları eğildi. Yüzü garib bir şekilde gerilerek: Gidiyonım, dedi. Ninemin ve Hüseynin hayreti hâlâ gözümün önündedir. Fakat ben buna hiç şaşırmamıştım. Böyle aynlacağımızı bu komedinin böyle biteceğini biliyordum. Beni seviyordu. Gelmişti. Fakat aramızdaki uçurumu daha vuzuhla görmüştü. Kalmasma imkân olmadığmı anlayordu. ^ünkü o bizi biribirimizden ayıran o müthiş sırn biliyordu. Allahım ben de onu bir gün öğrenecek myidim? Havatımı mahveden. sevdiğim adamı elımden alan o korkunc sırn bilecek mi idim? Evet onu ben de öğrendim. Fakat çok geç. uzun zaman sonra... Rıza gitti. Telâşla, hattâ beni selâmlamayı unutarak... Belki de böyle bir ayrılık sahnesine tahammülü olmadığı için kasden böyle hareket etmiş, değil elimi tutmak, bana yaklaşmamıştı bile... Hüseyin, bilhassa ninem, ben onun kaçışından sonra perişan, şaşkın kalmışlardı. Ben de bu kadar anî. böyle kaçar gibi gideceğini ummamıştım. (Arkaa var) dokuz bin tonluk bir Letonya vapurudur. 18 mil sürate malik olan bu vapur geçen sene Letonyanm Sovyetler Birliği tarafından ilhala sırasında Peru'da Callao limanmda bulunuyordu. Ruslar bu vapuruSı Vlâdıvoitok'a gitmesini istemişlerse de Letonyanm Vaşington elçisl, kaptana, vapuru bir Amerikan 11manma götürmesini emretmiştir. Callao'dan hareket ettikten sonra Herzog Yakob Meksikanm Manzanilla limanma gitmistir. Almanlar bu vapuru burada ele geçirmişler ve üç kişi müstesna olmak üzere bütün Letonyalı tayfayı tevkif et mişlerdir. Güverteden atlamak suretüe kaçan bu üç tafya bir Danimarka vapuru tarafından kurtarılmıştır Bunların ifadesine göre, diğer mürettebatın ne olduğu meçhuldür. Bunların, Herzog Yakob korsan gemisi haline ifrağ edildikten ve Manzanilla'yı terkettikten sonra Pasifik denizinde bir adaya çıkarılmış olmaları muhtemeldir Sir Samuel Hoare Cebelüttarıkta Madrid 19 (aa.) Haber almdığuıa göre, İngiHerenüı İspanya büyük elçisi Sir Camuel Hoare geçsn hafta Cebe lüttsnka giderek kısa bir müddet kal » mıştır.