CUMHURtYET 5 Mavıs I93»> Denizbankı lâğveden kanun lâyihası Denizyolları ve Limanlar Umum Müdürlükleri Yeni idarelerin teşekkülünden sonra açıkta kalacaklara beher hizmet senesine mukabil son aldıkları aybk üzerinden tazminat verilecek [Baştarafr 1 inci sahifede] Cumhuriyeti IHISIO K s öty n u yüksek Sovyetlerin teklifleri LitvinoFun vazifesinden affı her tarafta hayret uyandırdı İBaştarafı 1 inci sahifede] Düzcenin Kuşkuş köyii halkı namı na şikâyet mektubu gönderenlere Şlkâyet mektubunuz alâkadar makama gönderilmiştir. Türkiyenin dünya muvazenesindeki kıymetli mevkii [Baştaraît 1 tncı sahifedei ; Bozuk süt meselesi iştigal ve vazife mevzulannı şöyle zikrediyor: ' Türkiye sahillerindî muntazaman Posta Seferleri înhisarmı :?letmek, 2 İstanbul civan iç hatlarile Yalova hatlannı işletmek. 3 Gemi Kurtarma tnhisarını işletmek, 4 Kılavuzluk ve Romorkörcülük Inhisarını işletmek, 5 Van Gölü İşletme Inhisarını idare etmek, Bunlardan maada inhisan tazammun etmemek gartile: 6 Deniz, göl, nehir ve kanallarda hernevi yük ve yolcu nakliyatı yapmak, 7 Getni inşa, tamir vc havuzlama işleri, 8 Turizm işlerinin denize aid kısımları. Devlet Reisine aid deniz vasıtaları bilumum masraflannın karşı'ığı olarak Münakalât Vekâleti Lütçesine her sene konacak tahsisat toptan verilmek şartile Devlet Denizyolları îşletme Umum Müdürlüğü tarafından idare olunacaktır. Lâyihanın dördüncü maddesi Devlet Limanları İşletme Umum Müdürlüğünün iştigal ve vazife mevzulannı şöyle kaydediyor: 1 îstanbul, îzmir, Mersin, Trab zon limanlarında (Haydarpaşa ve Derince limanı haric) inhibar şeklinde ve diğer limanlarda ihtiyarî olarak yolcu beraberlerindeki zat ve hane eşyası haric olmak üzere bilcümle ticaret eşyasımn hertürlü yükletne, boşaltma ve aktarma işleri, 2 Gemilere tatlı su verilmesile ihrakiyenin yükleme, boşallma ve aktarma inhisarı, 3 Rıhtıınların işletilmeaileHiiittarı (Haydarpaşa haric), 4 Ambarlar, antrepolar, denîz yolcu salonları ve sundurmalar tesisi ve işletmesi inhisarı, 5 Sahillerde iskeleler tesisi, işletme ve bakım işleri (Devlet Demiryollarina aid olanlar haric), 6 Limanlarda palamar şamandıraları tesisi ve işletmesi inhisarı, 7 Türkiye sahillerinde fenerler, radyofarlar, deniz işaretleri ve sahillerde cankurtarma istasyonları tesisi inhisarı, 8 Her limanda ihtiyarî olarak umumî mağazalar işletmek, dalgıçlık işleri yapmak, 9 Kömür mıntakaları tesisi ve işletılmesı. Yukarıda bildirdiğim hizmetler tedahül ettiği takdirde, Münakalât Vekili bu hizmetlerden bir veya birkaçmı tensib ettiği umum müdürlüğe tevdi edecektir. Bu idarelerin umum müdürieri kararname ile tayin olunacaklardır. Umum müdür muavinleri, şube müdürieri, ve yüz liraya kadar ücret alan menıurlar, umum müdürün inhası üzerine Münakalât Vekili tarafından tayin edilecektir. Umum müdürler yüz liradan asağı ücret alan memurlann tayini salâhiyetini haizdirler. Her iki umum müdürlükte de, umum müdür ve muavinleri, hukuk müşaviri, muhasebe, işletme, fen heyeti müdürle rinden bir encümen teşkil edıleceklerdir. Münakalât Vekili lüzum gördüğü takdirde, bizzat encümende bulunabileceği gibi, müsteşarını da encümende bulundurabilecektir. Bu encümen, Vekil tarafından gösterilecek işler hakkında istişarî mahiyette rey beyan edecektir. Lâyihanın 10 uncu maddesi aynen şöyledir: «Bilumum menkul ve gayrimenkul malları ve gemilerile diğer hernevi deniz vasıtaları devlet malıdır. Bu malları çaIanlar, ihtilâs edenler, zimmetine geçi renler, gasbedenler, kısmen veya tamamen tahrib veya imha eyliyenler ve her ne suretle olursa olsun suiistimal edenler devlet emvali aleyhine işlenen suçlara mü retteb cezalarla tecziye olunurlar. Münakalât Vekâletine bağlı işletmeler hakkında umumî bir tekaüd sandığı kurulması düşünülüyor. Bu lâyihadaki bir maddeye göre, Denizbankm tekaüd sandığı her iki umum müdürlüğün tekaüd sandığı olarak şimdilik faaliyetine devam edecektir. Bu lâyiha 20/7/937 tarihli Deniz bank kanunile bu kanuna muhalif hü kümleri ilga etmektedir. Denizbank kendi bünyesine dahil A Uzak seferler hizmeti, B Yakın seferler hizmeti (sabık Akay, Izmir Körfez vapurları), C Gemi Kurtarma müessesesi, D Kılavuzluk ve Romorkör cülük, E Halicdeki Fabrika ve Havuzları, F Istinye Dokları, G Şilep>çihk (sabık Sosyete Şilep dahil), H Van Gölü işletmesi, I Yalova Kaphcaları İşletmesi teşebbüslerini Denizyolların işletme Umum Müdürlüğünc, îstanbul, İzmir, Mersin ve Trabzon Liman İşletmelerile palamat ve şamandıralar, fenerler, deniz işaretleri, radyofarlar ve sahil tahlisiye istasyonlarından ibaret kjyı madürlüklerini, iskeleler teşebbüslerini Devlet Limanları İşletme Umum Müdürlü ğüne devir ve teslim edecektir. İki umum müdürlüğe devir ve teslim edilecek işletme, malzeme ve tesisat ve vesaitten gayri Denizbankm elinde kalacak sair bilumum menkul ve gayrimenkul, nükud, borc, alacak, hak, vecibe ve taahhüdlerini icaba ve ihtıyaca göre, Münakalât Vekâleti her iki umum müdürlük arasında tevzi ve taksim edecektir. Denizbank idaresinin teşekkülü tari hinden ilgasına kadar yaptığı bilcümle banka muamelâtmın en çok bir sene zarfında tasfiyesini hazırlamak üzere mu vakkat bir heyet istihdamına ve tasfiyeye taalluk eden bilcümle muamelâtı yapmağa Münakalât Vekili salâhiyetli olacaktır. Lâyihanın muvakkat bir maddesi yeni umum müdürlüklerin teşekkülünden sonra kadroya giremiyerek aç'kta kalanlardan tekaüd hakkını ihraz etmemiş bulunup da tekaüd kanunu ahkâmına tâbi olanlara beher hizmet senesine mukabil son aldıkları aylık üzerinden tazminat verileceğini zikretmektedir. 1 mayıs günü Fatih ve Yedikule civarında 39 kişinin zehirlenmesine sebebiyet veren sütün, yapılan tahkikat neticesinde Fatihte toptancı Abdullah tarafın dan perakende satıcılara verildiği anlaşılmıştı. Almanyadaki akisler Dün bir arkadaşımız Abdullahı FatihBerlin 4 (Hususî) Sovyetlerin te Ortaçeşme mahallesindeki evinde bu Îngiliz gazetelerine göre müşkülât Hariciye Komiseri Litvinof'un istifası larak konumuştur. neden ileri geliyor? büyük bir alâka uyandırmıştır. Abdullah, şunlan söylemiştiî: Londra, 4 (a.a.) «Press AssociatiMoskovadan alman haberlere göre, « Yirmi senedenberi sütçülük ya on»un dün toplanan ve İngilterenin Sovmüşterek cephe siyaseti münasebetile Staparım. Benim perakendeci esnafa sattı yet tekliflerine vereceği cevabın tetkikine lin'le Litvinof arasında zuhur eden ihtilâf ğım süt, Kemerburgazında PirinçîikÖyün hasredilen kabine toplantısı hakkında yazneticesinde Hariciye Komiseri vazifesinde Ali Kâhya isminde birinin mandıra dığına göre, bu cevabda, İngilterenin Poden affedilmiştir. İstifa eden Musevî Hasından gelir. Fakat muameleyi doğrudan lonya, Romanya ve Yunanistana verdiriciye Komiserinin yerine halis Rus olan doğruya Ali Kâhya ile ben yapmam. ği garantilerin mahiyeti tasrih olunacak Molotof'un tayini bilhassa şayanı dikkat Ali Kâhyanm mandırasının sütünü bana ve ayni zamanda Baltık ve Balkan dev addedilmektedir. Stalin'in kollektif emniBakırköyünde Mahmudbeyli nahiyesinin letlerinin de vaziyetleri mevzuu bahsedi yet siyasetine şiddetle muhalif olduğu Kayabaşı köyünden Hüseyin ve Haydar ecektir. söyleniyor. Evening Standard'ın siyasî muhabiri isminde iki kisi getirir. Bizim bütün işimiz Fransız gazetelerine göre bunlarladır. Parayı bu iki adama verir, de şöyle yazıyor: Paris 4 (a.a.) Oeuvre gazetesinde «Sovyetlerin yaptığı teklifin kabul edisütü alırım. Madam Tabois, Litvinof'un istifası hak Ç YENÎ ESERLER ) Sütü her gece saat 3 te getirirler. Ben ir mahiyette olmadığı anlaşıhyor. Bükında şöyle yazıyor: de burada bekleyen sütçülere tevzi ede yük Britanya hükumeti, garantisini BalÇocuk «Dün akşam aldığımız malumata görim. Gelen süt bende uzun müddet bek :ık devletlerine hiç de teşmil etmek niyeÇoruk Esirgeme kurumu genel m^rkezi re, Hitler, Litvinof'un istifasından pek lemez ve kazanıma da girmez. Bu tevzi inde değildir. îngiliz Sovyet müzakeretarafından çıkarılmakta olan (Çocuk) adlı memnun olmıyacaktır. Çünkü hakikatte derginln 136 ncı sayısı çıkmıştır. Yurd yavden artan beş on kilo sütü de ben alır, sa erinin sür'atle ilerlemesine mâni olan başıca engel, her iki tarafın birbirine karşı mevzuu bahsolan şey Stalin'in Sovyetler rularının sağlık, sosyal kültürel durumlarıtarım. nın inkişafına hizmet eden bu kıymetli iüpheler beslemesidir. Filhakika Sovyet Birliği tarafından ağır taahhüdlere girişil dergiyi çocuklara, çocuklu ana ve babala1 mayıs günü için bana 150 kilo kaer, İngilterenin icabı derecede yardım mek zamanının yaklaşmış olduğunu gör ra tavsiye ederiz. dar süt getirdiler. Her zamanki gibi tevetmek fikrinde bulunmadığından ve eğer müş bulunmasıdır. Litvinof'un değişmesi Bozkurt zi ettim. Kalan bir mikdan da ben satıAlman ordulan Rus ovalarında dağılır daha ziyade Milletler Cemiyeti politikası Bozkurdun ilk nüshası, R. Oğuz Türkkan, şa çıkardım. a Londra hükumetinin bundan memnun .leyhinde bir aksülâmel tezahürünü ifa Prof. Abdulkadir İnan, Necib Ali Küçüka, Necdet Sançar, Mustafa Kızıisu ve N. AdVak'ayı müteaktb sorguya çekildim. olacağından endişe etmektedir. Ingilizler de eder ve öyle zannediliyor ki, Litvinof sızın değerli yazılarile çıkmıştır. OkuyucuSütü Haydar ile Hüseyinden aldığımı se Sovyetler Birliğinin münhasıran Fason müzakerelerde görülen betaetten larımıza tavsiye ederiz. söyledim. Onlar da verdikleri ifadede Ali şistlerle demokrasileri çarpıştırıp ve nidolayı tahtıe edilmiştir. Herhalde gayet tzmit Sapanca Adapazarı Kâhyanm sütü olduğunu ifade ettiler. Bi haî olarak komünistliği muzaffer kı'mavadisi emin bir membadan biliyoruz ki, Sovyetzim kullandığımız teneke güğümlerde ğı tasarlamakta olmasından korkmaktaŞerif Kayaboğazının «İzmit Sapanca er Birliğinin garb devletleri karşısındaki süt bozulmaz. Ancak nakil işinde şaya dır. Adapazarı vadisi» adlı yeni bir eseri çıksiyasetini değiştirmek Stalin'in niyeti de mıştır. Bu mıntakanın tabiî, beşeri ve lknı dikkat bir nokta vardır: Bu sütler Ketısadi bakımdan haiz olduğu kıymeti vuLitvinof'un istifasınm sebebleri ildir.» merburgazdan getirilirken Topçularda kufla tebarüz ettiren eser istifade mem Moskova, 4 (a.a.) (Havas) Litbaıdır. Tevzi yeri Şark ve Zaman kütüb Amerikada tefsirler Mustafanın hanında bir müddet kalır. haneleridir. Burası Haydar ve Hüseyinin peynir ima 'inof'un istifasınm hakikî sebebleri daha Nevyork 4 (a.a.) Amerika gazeAtatürk ve tnönü çocuklar iyice bilinemiyor. Ahvali sıhhiyesinin mülâthanesidir. Burada sütün ne kadar müdeleri için de Litvinof'un çekilmesi günün ;aid olmadığı söyleniyor. 63 yaşında biriarasında meselesi olmuştur. det kald^ığı bizce meçhuldür. Yalnız şunu ıi için bu varid ise de Litvinof her zaman (Yavrutürk) gazetesinin çıkardığı bu özel Nevyork Times gazetesi, îngiltere ile sayıda Büyük Şeılerimızin çocuklarla besöyliyebilirim ki, müşterinin sabahleym ağlafn görülmüştür. apılmakta olan bir müzakere buhranı es raber çekilmiş bütün fotoğrafları, çocuklar içtiği süf, 24 veya 36 saat evvel hayvanBunun Sovyetler Birliğinin haricî sinasında vuku bulan Litvinof istifasınm hu için söylenmis ata sözlerl, Atatürk ve İnönü dan alınmıştır. Halbuki, süt altı saatten asetinde bir değişiklik tazammun edip adlı iki küçük şiir, Atatürkün gencliğe hlfazla dayanmaz. Ancak soğuk yerlerde itmediği hususuna gelince, Sovyetler Bir usî bir ehemmiyet aldığı mütaleasındadır. tabı, İnönünün çocuklar hakkındaki sözleri bırakılmak şartile 12 saat kadar muhaf a iğinin şahsî siyasetin yürüttüğü bir mem Fransız Başvekilinin dün akşam vardır. Fiatı 10 kuruştur. söylediği nutuk za edilmesi mümkündür. Binaenaleyh, eket olmadığı tek bir siyaset bulunduğu, da, hükumetin ve partinin siyaseti oldubu iki kişinin sütü 36 saat nasıl muhafaza Paris 4 (Hususî) Başvekil Da ;u cevabı verilmektedir. edebildiklerini bilemem. adye, akşam bir nutuk irad ederek deK A P A N I S I Ancak şurasını hahrlamak lâzımdır ki, miştir ki: Vak'adan sonra bana süt getiren HayAçılıs Kapanıs 5.93 1 tneiliz lirası « Fransa, münazaalı meselelerin dara gene getirmekte devam etmesini Jtalin Parti Kongresinde söylediği nu126.6750 100 Dolar tukta, demokrasileri Sovyetler Birliğile uvvet istimali suretile halline şiddetle söyledim. Bana: 3.3550 100 Fransız frangı « Sütler kesiliyor. Artık getiremem» Almanyayı aralarındaki davaları hallet muhaliftir. Fransa ayni zamanda cebren 100 Liret 6.6625 mek üzere biribin üzerine saldırmağa ça Avrupaya hâkim olmak teşebbüslerine de cevabını verdi. 28.44 100 tsvicre frangı 67.5675 100 Holanda Bu sütün bizden evvelki ellerde ne hal ışmış olmakla açıkça ittiham eylemişti. var kuvvetile karşı koyacaktır. Bugün, florini Diğer taraftan Fransa ve İngilterenin Fransanın emniyetile medeniyetin istik aldığını bilemiyorum ki kat'î birşey söyinn Rî»vhismarfe 50.8150 Sovyetler tarafından taarruza karşı teşriki bali mevzuubahistir. Fransız milleti bunlıyeyim. 100 Belga 21.56 Bugün satısa çıktım. Bir kilo bile süt mesai hususunda ileri sürülen şartları ka ları müdafaaya azmetmış bulunmaktadır. HMI DrahmJ 1.0925 satamadım. Bütün müşteriler haklı ola ıul edilir görmemiş olmalan da muhte100 Leva Beynelmilel vaziyet karşısında Fran 1.56 kronu rak itimadsızlık gösteriyorlar. Yalnız ben meldir. sanın takib ettiği hattı hareketi mart son100 Pezeta 14.035 Münihten sonra yeni bir kollekiif em larında alenen izah etmistir. Vaziyetimizddğil, bircok arkadaşlarım da ayni vazi100 Zloti 23.8450 yetteler. Süt satışı fevkalâde azalmıştır.» ıiyet teşkiline teşebbüs etmesi için kendi de herhangi bir değişiklik yoktur ve ol100 Pengo 24.9675 iine mezuniyet verilen Litvinof bu yeni mıvacaktır.» 100 Ley Nizamnamenin tatbikı 0 9050 :şebbüste de muvaffak olamadîğından 100 Dinar 2.8925 Süt ve sütten mamul maddeleri satan Hariciye Komiserliğinden çekilmiş olaürolog Operatör 100 Yen 34.52 lar hakkında hazırlanmış olan nizamna ıilir. 100 tsvec kronn 30.5475 menin tatbikına geçilmek üzeredir. Bu ni100 Ruble 23 9025 Londrada hayret Böbrek. mesane. idrar ve tenazamnameye göre, herkes süt satamıyaEsham ve Tahvilât sül vollan hastahklan mütehassıcaktır. Sütçüler, ruhsatname almak mecLondra 4 (Hususî) Sovyet Hari Ergani 19 st Bevoglu • îs Bankası karçısı & buriyetine tâbi tutulacak, yolsuzluğu gö ciye Komiseri Litvinof'un istifası her ta19 1938 %5 ikramiyeli mimevruz sokak 10 Pananiva rülenler süt satmaktan menedilecekler afta büyük bir hayret uyandırmıshr. 62. 1938 %2 Hazine T. ar> No 2 Telefon 42203 dir. Litvinof'un sebebi istifası hakkında Mos Büyük Britanya ve Fransa Polonyayı, Romanyayı ve Yunanistanı karşılıksız olarak ve Sovyetler Birliğile istişare et meksizin garanti etmişlerdir. Ve Moskova'nın mütaleası şudur ki, bu suretle müzakerelere tersinden başlanmıştır. Çünkü, böyle yapılmakla Sovyet yardımı imkânlarını kabul etmemekte devam eden Polonya ve Romanyaya muzaheret imkânlanndan mahrum kahnmıştır. îngiliz Fransız Sovyet müzakerelerinin oldukça ağır yürümesinin sebebi bu clduğu anlaşıhyor. kovada herhangi bir tebliğ neşredilmemiştir. Buna mukabil, Sovyetlerin haricî siyasetinde değişiklikler yapılacağına dair deveran eden şayialar Moskovada tekzib edilmiştir. Salâhiyettar Sovyet mehafilinde, Sovyet haricî siyasetinin şahıslara istinad etmediği ve hükumet tarafından tespit edildiği tebarüz ettirilmektedir. Ayni mehafile göre, şimdiye kadar takib edilen siyasete bundan sonra da devam edilecektir. hüsnüniyetlerini bütün kuvvetlerle desteklemektir. Böyle bir telâkkinin ise gayet tabiî olarak karşı tarafın samimiyet ve namuskârlığına olan şartsız bir itimada istinad etmesi lâzımdır. Anahtarı her ne maksadla olursa olsun gevşetme imkânla rmı gösterecek her türlü oyunun tehlikeli bir misal teşkil eyleyeceğini ve bendler bir kere açılmış suların hücumunu durdurmak hususundaki azmine bekçinin artık hâkim olamıyacağmı Türk hükumetinin bilmediği düşünülemez. Türk milleti bakımından entemasyo nal münasebetler esaslı olarak değişmiştir. Türk milletinin, bundan 15, 20 sene evvel harb halinde bulunduğu milletler arasmda bugün çok emin dostlara malik bulunduğunu kaydetmek gerektir. Fakat Türkiyenin hattı hareketini daha lâstikli kılmak yolundaki gayretlere dair Türk Hariciye Vekilinin yaptığı kat'î beyanatm kâfi gelmesi icab ederdi. Filhakika, Türkiyenin bütün dünyaya karşı beyan ettiği itimad vaziyeti, onu itimadın bu mutlak esasını terk yolunda yapılacak hertürlü telkinleri açıkça reddetmeğe mecbur kılar. Muhtelif yeni oyunların tesir ve neticeleri bugünkü gerginlikleri hafifletecek yerde dünyayı esa?en kâfi derecede kanştırmakta olan cmniyetsizîiği bir kat daha vahimleştirecektir.» Ankara Borsası 4/5/939 Pr. Petıaeddin Liitfi Varnalı J KADIN SEVERSE Yazan: ESAD MAHMUD KARAKURD 58Ferid hâlâ bir kadavra gibi, gözleri karşıda bir noktaya dikili öyle duruyor... Hiçbir şey söylemiyor.. Bitkin bir haldedir. Yalnız inilder gibi bir mmldanışla: Istesen bile nasıl evlenebilirim artık annenle ben Nevin?.. diyor. Yüzünü tekrar ellerinin içine alıyor: Yarabbi bu ne büyük felâket, bu ne büyük ıstırab böyle!... Diye kendi kendine söyleniyor... Sonra ağır ağır başını kaldırdığını görüyoruz. Ölü bir nazarla Nevinin yüzüne bakıyor. Fenerin sarı ışıkları altında donuk donuk parlayan iri siyah gözlerini, onun gözlerine dikiyor. Niçin sakladın bunu; niçin alt; ay evvel kendini tanıtmadın bana Nevin diyor... Tanıtsaydım ne olacaktı sanki; ne faydası vardı ? Hıç olmazsa annenle evlenmek kararını vermezdim. Onun hasta ruhunn boş ümidlerle doldurarak... Ben size geldiğim zaman annem sizin zaten maddeten, manen karınız olmustu bile Ferid Bey!... Ferid susuyor. Başı gayriihtiyarî öne doğru düşüyor. Yalnız dudaklarının o sırada acı acı bükülerek kımıldadığını görüyoruz • • Zavallı Leylâ diyor... Zavallı Leylâck!... Bedbaht kadın!... Leylânın kızı zavallı değil mi Ferid Bey?... Ona niçin bir parçacık acım:yorsunuz?... Ona niçin zavallı demiyorsunuz?.. O annesinden daha çok merhamete lâyık bugün!... Onun küçücük kalbinin beş seneden beridir çektiği ıstırabIarı bir bılseniz siz!... Fakat bütün bu ıstırablara sebeb sensin Nevin!... Ben miyim? Evet sen! • Beni annene doğru sevkeden kuvvetin sen olduğuna şimdi inanıyorum!... Tevekkeli değil, onu ilk gördüğüm gun gayriihtiyarî gözlerimi a çarak; «Ben sizi daha evvelden biliyorum. Ben sizin gözlerinizdeki ışığı, sizin sesinizdeki hicranı, bakışlarınızdaki mana ve ıstırabı tanıyorum» diye bağırdım!... Meğer sen ne derin bir acı ve arzu halinde beynimin içine kadar nüfuz etmişsin de farkına varmamışım!... duğunu ileri sürerek kendisinden vazgeçmemi istiyordu. Ben de daima onu sevdiğime ikna etmeğe açlışıyordum. Hakikaten sevdiğimi de zannederek «sen benim anlaşılan tahteşşuurumda yasayan kadınsın» diyordum. Zavallı Leylâ!... Demek tahteşşuurumda yaşayan kadm o Nevin, küçük kırmızı dudaklarını he değil, onun halkettiği... yecanla bükerek gülüyor... Ferid titreyen ellerini uzatarak heye Ben mi sizin beyninizin içine kadar canla kendisine bakan kızı bileklerinden nüfuz etmişim Ferid Bey?!... Ben sizin tutuyor. Onun küçücük ince parmakldrını, beyninizin içine değil, kirpiklerinizın ucu avuclarının içine alıyor. na kadar bile nüfuz edemedim... Evini Niçin beni o gece bıraktın! Niçin ze gelip geçen bir küçük hizmetçi kız ka o gece beni terkedip gittin Nevin söyle; dar bile yer tutamadım hafızamzda!. . niçin yaptin bunu?... Öyle olsaydı hiç olmazsa beni gördüKız, ağır ağır başını kaldırıyor.. Islak ğünüz zaman tanımaz mıydınız?... yeşil gözlerini Feridin gözlerine dikiyor. Sizi mes'ud etmek için yaptım Hayır tanımazdım!... Çünkü seni hafızamda değil, içimde yaşatmısım Ferid Bey!... Beni bedbaht ettin halbuki Nevin! da onun için Nevin!... Sen meçhul bir Susuyorlar... Şimdi artık ikisi de bir ıstırab, gizli bir ideal halinde tahteşşuurumun derinliklerine kadar gitmiş, orada şey söylemiyor. Söylemekten, bakmakkalmışsın! • Gözlerimle değil seni, kal tan korkuyorlar birbirlerine!... bimle görmüşüm. Rengini, şeklini unutDakikalar ilerlemektedir... Korku, hemuş, fakat ıstırabını, sesini duymuşum!. yecan, ıstırab dolu dakikalar!... Zavallı annenin haklı isyanlarını şimdi Feridin o sırada yavaşça ellerini madaha iyi anlıyorum. Bir türlü kendisini saya dayayarak ayağa kalktığını görüyosevebileceğime inanmıyordu. İkide bir 37 ruz. Paltosunun yakasını bir boyun atkısı , yaşında saçlarına kır düşmüş bir kadın ol gibi boğazma iyice sanyor... Dudaklarında fısıldar gibi bir ses... Çok geç kaldık Nevin; haydi kızım, sen de paltonun yakasını kaldır. Iyice göğsünü kapa da gidelim! Kız o sırada Feride doğru dönüyor. Birşey söylemek istiyor. Fakat derhal Ferid kızın konuşmasma mâni oluyor. Hayır Nevin diyor; artık bu mevzu etrafında tek bir kelime söylemeni istemiyorum. İkimiz de şimdi tüyler ürpertici bir emrivaki karşısında bulunuyoruz. Heyecan içindeyiz. Bitkin bir vaziyetteyiz. Hiçbir şeyi düşünemeyiz.. Bırak bu akşamın hüznü öylece içimizde yaşasm!. Elbet birşey düşüneceğiz. Elbet bu facianın daha büyük bir facia ile bitmemesi için elimizden geleni yapacağız!.. Haydi sus şimdi.. Tek bir kelime söyleme rica ederim!. Yürüyüp gidelim buradan!... Kız, hiç ses çıkarmıyor, en küçük bir itiraz hareketi bile yapmıyor. Sadece başını öne doğru eğerek: Peki diyor; peki Ferid Bey, gidelim!... Toprak odanin ıslak iskemlelerinden kalkarak kapıya doğru yürüyor ve gecenin karanlıklan arasına karışan iki gölşe gibi, sessiz, sadasız gözden kaybolup gidiyor lar... *** Bir hafta sonra... Saat sabahm onu... Gene Maçkadayız... Yağmur yağıyor... Islak, rutubetli, dumanh bir hava... Nevinin oda kapısı yavaşça vuruluyor... Giriniz!... Kapının tokmağı çevriliyor. Açılan aralıktan bir gölge gibi korkarak Ayşenin girdiğini görüyoruz. Yüzü sapsan kızın!. Olduğu yerde titriyor" Ne istiyorsun Ayşe? Şey küçük hanım... Ne? Hanımefendi bu sabah telefon etti de... Hanımefendi bu sabah telefon mu etti?... Annem mi? Evet. Kimi aradı? Beyefendiyi sordu evde mi diye! Nevin birdenbire doğruluyor. Ne münasebet? Çıktığını söyledim. «O halde beni bekle kaDida, gelip Nevinle konuşaca ğım» dedi. Kiz hiddetle başını sarsıyor. (Arfcast var)