17 Birincikânun 1938 CUMHURİYET Haricîye Vekili radyoda Halk Sandığı dün açıldı bir koıferans verdi Açılış merasiminde Şakir Kesebirle Halk Iktısad haftası münasebetile dün Üniversitede yapılan toplantıda hararetli nutuklar söylendi [Baştarajı 1 inci sahifede] Bankası Umum müdürü birer nutuk söylediler IBaştarafı 1 inci sahifede] İtalya, Fransız somalisile Maltayı da almak istiyor [Baştaraft 1 inci sahifede] RADVO program j Türkiye Radyodlfüzyon DALOA UZUNLÜĞU 1639 m. 183 T. A. Q. 19,74 m. 15195 T. A. P. 31,70 m. 9465 Postaları Kcs. 120 Kw. Iktısad Fakültesi Dekanı Profesör ö mer Celâl §u sözlerle toplantıyı açmıştır: « Bu yılın Iktısad ve Ycrli Mallar Haftası Türk milletinin biiyük matetnine düş.mektedir. Devletimizi kurmuş, dehâsı ve kudrctli şahsiyetile bütün millî hareketlerimize ruh ve hız vermiş olan Atatürk artık aramızda bulunmuyor!... Türk iktısadcılan bu hâdisenin acısını yalnız Türk milletinin birer ferdi olarak değil, ayni zamanda memleketimizin iktısadî yükselişini tahakkuk ettirmekîe mükellef elemanlar sıfatile dahi duymaktadır. Atatürk, daha Izmir kongresinde «siyasî ve askerî zaferler ne kadar parlak olursa olsun iktısadî zaferlerle tetviç edilmezse netice payidar olamaz.» demişti. Bu söz Atatürkün yalnız bir kanaati olarak kalmamış, ayni zamanda hareket düsturu olmuştur. Hariciye Vekilinin konferansı Ankara 16 (a.a.) Tasanuf Haftası dolayısile Hariciye Vekili Şükrü Saracoğlu bu akşam radyoda aşağıdaki nutku söylemiştir: « Aziz yurddaşlanm, Tasarrufun millî hayatımızda oyna dığı rol, artık herkes için elle tutulur bir hakikat jeklinde tecelli etti. Kalkınma hareketimizde en büyük mevkii alan millî tasarruf günden güne nkişaf ederek, yarınki Türkiyenin kuvvetli istinadgâhlarından birini teşkil edecektir. Tasarruf, Refah miyarı, ve ayni zamanda da refah vasıtasıdır. Bir miiletin dış cephesindeki ehemmiyeti, kendi medenî seviyesi, millî faziletleri ve maddî kuvvet ve kudretile ölçülür.» Vekil, sözlerine devamla şunları söyemiştir: « Türkün millî faziletleri, esasen hayatı metodla tanzime en müsaid olan vasıfları ihtiva eder: Türk, kahramandır, idbar karşjsında metin, ikbal önünde mütevazıdır. Türk, ailesine düşkündür. Türk, h«mcinsini sever, cemiyet hayatı icinde yaşamağa azamî liyakat göstermiş bir millettir. Tasarruf, bu faziletlerin inkişaf ve takarrür amilidir.» Saym Vekil, bundan sonra demiştir Profesör bundan sonra, Atatürkün iktısadî kalkınmamızdaki gayretlerini ve bu mesailerin verimli neticelerini izah etmiş ve sözlerini şu cümlelerle bitirmiştir: « Yeni kurulan fabrikaların kârla çalış.abilmesi ve bu fabrikalan tesis için s^rfedilen sermayelerin iktısadî bir randıman vermeleri mamullerin sürümünün kı: genişlemesine bağhdır. « Tasarruf, inkişaf ettfkçe kuvvet Büyük Şefimiz Ismet Inönünün yenil membalan inkişaf eder, haricî siyaset mek bilmez bir azimle şimdi ele almış ol kuvvetlenir, sulh temin olunur, refah arduğu iktısadî siyasetimiz, muhakkak ta tar, saadet umumileşir. hakkuk edecektir.» Cumhuriyet Türk milletine on beş seProfesör Ömer Celâlden sonra k ">rsü nelik sulhu bilfiil temin ettikten ve atinin y« gelen Profesör Nöymark türkçe ola sulh âmillerini de hazırladıktan sonra burak, Türkiyenin sanayileşmesi hakkında gün artık bir müsalemet havası icinde hıbir konferans vermiştir. yatımızı tanzim etmenin, tasarrufu bilmeProfesör sözlerinde Osmanlı saltanatı nin ve sevmenin, yarını tasarrufla, yani nın siyasî hâkimiyeti tedricen ve önüne etodla hazırlamanm zamanı geldiğini sb'ygeçilemiyecek bir şekilde çökerken buna ememege hak kazanmıştır. Millet tasarruf ettikçe bunların hepsi muvazi olarak iktısadî hayatının da sukut ettiğini, nihayet yabancı devletlerin hâki ilerler, ve gene miiletin tasarruf kabiîiyeti miyet ve nüfuzu altına girerek onlann bir bunların ilerlemesile artar. Tekrar ediyoistismar sahası olmağa başladığını izah et um, tasarruf büyük bir kuvvet kaynagımiş; bundan sonra Türkiye ekonomisinde dır. Tasarruf mevzuunu, size haricî emnîki yeni düşüncelere geçmiş ve bugünkü yetin dayanması lâzım gelen kuvvetli uniktisadiyatı diğer devletlerle mukayese ederek yarattığımız büyük hamleler, alı urlardan biri olarak göstermeğe çalıstıtn. nan kıymetli neticeleri tnisallerle tebarüz Bilhassa işaret etmek isterim ki Türk ettirmiş ve Türkiyenin bugünkü ekonomik milletinin mevkii gittikçe hızını artıran tasahada gösterdiği büyük gayretlerı tak sarrufla her gün biraz daha yükselmektedirle izah ederek sözlerine şöyle nftayet dir.» vermiştir: « Daha yirmi beş sene evveliue gelinceye kadar, millî bir Türk endüstrİMnin hemen hemen mevcud olmadığını düşünürsek bugün vaziyetin ne büyük bir m"vaffakiyet teşkil ettiğini anlarız. Bilhassa bu muvaffakiyetin âdeta münhasıran Türkiyenin kendi malî kuvvetile elde edilmesi şayanı dikkattir. Türkiye şimdiye ka^abaşardıklarile iftihar ettiği kadar istikbali de ümidle intizar edebilir.» Profesör Nöymark'tan sonra söz söyliyen Profesör Muhlis Ete ezcümle demiştir ki: « Siyasî rejimleri ne olursa olsun her memleketin iktısadiyatında faal rol oynayan sermaye unsuru hakikaten üzerinde durulmağa, âmali fikredilmeğe deger bir meseledir. îktısaden yükselen cemiyetler tabiat, sây ve sermayeden terekküb eden istihsal âmilleri arasında sermayeye baş rolü vermeğe muvaffak olan milletlerdir. Sermayesiz veya sermayesi mahdud olan bir cemiyette bütün faaliyeti iktısadiye ihtiyacların doğrudan doğruya tatrr.irine mecbur kalacağını ve istikbal için çalışmağa muktedir olamıyacağı için mü.îmiriyet derecesi ve dolayısile refah seviyesi çok düşük olacaktır. Fakat sermayenin araya girmesile istihsal bilvasıta bir hale gelecek ve iş bölümü imkânlannı arttırmağa, prodiktivite derecesini yükseltmeğe muvaffak olacaktır.» Bundan sonra Profesör sermayenin teşekkül nazariyelerini ve Türkiyede sermayenin nasıl teşekkül ettiğini izah ederek sözlerini bitirmiştir. Müteakıben Iktısad Fakültesi taljbelerinden Hasan Gürün de şunları söylemiştir: « Bir vakîtler Türkler inşa etn^eğe ve işletmeğe muktedir deŞildir» diyer. Avrupalılar, şimdi «Türk harikalar yaratıyor.» diyorlar. Biz Kemalist gencler ön ödev, ve büyük formülümüz sudur: Samimî, sürekli çalışmak, sistemli bir organizasyon içinde elele vererek yurd için bir kalb olmak; her sahada azamî verimi alarak, bu günün faal Kemalist Türkiyesini mp/u ve âhenkli Türkiyesine ulaştırmaktır » Hasan Güründen sonra talebeden İf fet Oğuz, millî sermayemiz hakkında güzel bir konferans vermiş, müteakıben toplantıya nihayet verilmiştir. Eminönü Halkeınnde Millî îktısad ve Tasarruf Haftası münasebetile dün gece saat 8,30 da Etmnönü Halkevinde öğretmen Bayan Müzeyyen tarafından bir konferans verilmiştir. Konferansta kalabalık bir dinleyici kütlesi hazır bulunmustur. Macaristan, Rutenya'yı ilhak etmek istiyor [Baştarafı 1 inci sahifede] Bu gazete, Karpatlaraltı Rütenyası meselesinin tehir edilmemesi lâzım gcl mekte olduğu mütaleasında bulunuyor ve şöyle diyor: «Bu memlcket için kendi mukadderatına sahib olmak hakkını taleb ebnek lâzımdır. Volosin hükumeti, Karpatlaraltı Rüten milletini Çekoslovak hududları dahilinde zorla tutmak hakkma asla maük oknıyan Çek unsurlara körükörüne alet olmaktadır.» Bu gazete, sözlerini şu suretle bitiri yor: «Karpatlaraltı Rütenlerinin kendi rrukadderatlanna sahib olmaları imkânını ve Polonya ile Macaristan arasında müsterek bir hudrd vücude getirilmesini te min !'' «t'ddetle mücadele etmek mecburiyetindeyiz.» Newzeti Ujsae gazetesi, Karpatlaraltı Rütenlerinin kendi mukadderatlarını tayin hakkında mahrumivetleri, onlann Çekoslovak hududları daVüinde tutu'maUrı. memleketlerinin iktısadî WaS ; <i demek olacağından dolayı, o?k aşikâr bir hak^Tİıktır, mütaleasmdadır. erkânı, matbuat mümessilleri bulunrau«tur. îktısad Vekili Şakir Kesebir, merasim vaktinden evvel Sandık merkezine gelmiş ve evvelâ muamele salonunu görerek: «Güzel bir yer, mütevazı; fakat mütevazı olması büyük işler yapmasına mâni değildir.» demiştir. Binanm diğer kısımlarını gezmekte bulunan Vekil, bu esnada halk sandıkları hakkında ihtisaslarını soran muharririmıze: « Hemşerilerin kredi işlerine yardım edecek müesseselerden birini daha bugün kurmuş oluyoruz. Küçük sanayi ve ticaret işlerile uğraşan sayılan pek çok vatandaşm küçük kredi ihtiyaclarını kolay ve ucuz bir şekilde temin etmek gibi hem iktısadî, hem de insanî bir vazife ifasını üzerine alan yeni müessese, zahirî halindeki tevazua rağmen, hakikatte çok büyük ve kıymetli bir hizmet deruhde etmi$tir. Ona, vatandaşlara hizmet yolunda hepimiz muvaffakiyetler temenni etmeliyiz.» Bina görüldükten sonra muamele salonuna inilmiş ve küşad merasimine başlanılmıştır. Banka Umumî Müdürü Ata Evcim şu nutku söylemiştir: « Saym Iktısad Vekilimiz, değerlı misafirlerimiz, Cumhuriyetin feyizli ve manâlı esîrleri arasına katılmış bulunan Halk Bankası, üç buçuk ay kadar evvel açmağa muvaffak olduğu Ankara Halk Sandığını takiben, bugün huzurunuzda îstanbul Sandığını da açmakla şeref ve bahtiyarlık duymaktadır. Müessesemiz bu suretle tstanbu'da, büyük ticaret merkezi ve endüstri merkezi Istanbulda, esnafın, küçük sanayi ve ticaret erbabınm, ve halkın hizmetierine koşmakla müftehirdir. Bu büyük şehrin hareketli ve çeşitli ekonomik faaliyetine Halk Sandığı n Utevazi sermayesi, fakat iyi niyetle ve dürüst çalışma tarzile katılarak, bu değerli çerçeve icinde hendisine düşen vazifeyi başarabilirse iftihar duyacaktır. 5 eylulde faaliyete geçen Ankara Halk Sandığınm bugüne kadar geçen kısa nıüddet içindeki mesaisi haklunda bir fikir verebilmek için, bugüne kadar (795) müşteriye (141400) lira iskonto ettiğini ifade etmek isterim. Görülüyor ki, (795) yurddaş vasatî olarak Sandıktan ıkışer yüz lira yardım görebilmişlerdir. Bu yardımlann yerinde yapılmış olmasma itina göstermeyi, çalışma tarzımızda hereket noktası saymaktayız. Zaman ve knkânla mütenasib olarak müessesemiz yurdun bir çok merkez!°rinde daha, peyderpey Sandıklar tesisini başlıca gaye bilmekte, ve bu gayeyi realize etmek için etüdlerine ehemmiyetle dev.m etmektedir. Son günlerde Şimalî Anadoluda bahası biçilmez bir tetkik seyahati yapan aziz Millî Şefimiz înönüne yurddaşların şehirlerde ve kasabalarda küçük krediy.. olan ihtiyaclarını bildirmiş bulunmal ın. müessesemize düşen vazifelerin bir an evvel başanlması lüzumunu işaret eden gayret verici sesler olmuştur. Atatürk Türkiyesinin millî davalarını daima yürütmek ve ilerletmek ve onun yapıcılık vasfmı yeni muvaffakiyetlerle şereflendirmek için sonsuz enerji ve yüke^ dirayeti dünyaca takdir edilmiş Şefimiz büyük vatanperver Înönüne, bağlılık ve saygılanmızm arzına, müessesemize daima müzaheretini esirgememiş bulunan Türk bankacıhğmın banisi Başvekilimiz Celâl Bayara şükran sesimizin duyurulmasına, Cumhuriyet hükumetinin kıymetli mümessili sizden lutufkâr delâletlerinizi rica ederiz.» Bu nutku müteakıb Iktısad Vekiü Şakir Kesebir hazır bulunanlara hitaben irticalen şu nutku söylemiştir: « Muhterem arkadaşlar; Devletimizin, dayandığı esas vastflardan biri halkçı olmasıdır. Rejimimiz, halk için çalışmayı en başlı vazifelerinden saymıştır. Cumhuriyet hükumetleri daima halka hizmet etmek ve faydalı iş'er görmekle müftehirdirler. Cumhuriyet bu yüksek prensiplere uyarak vücude getirdiği sayısız esaslar arasına bununla bir yenisini ilâve etmiş oluyor. Vâkıa bu eser mütevazi bir haldedir. Görünüşü 250 bin lira sermayeli bir kredi müessesesi olmaktan ibarettir. Fakat hakikatte mahiyeti bu görünüşten daha şümullüdür. Istihdaf eylediği maksad itibarile memleketin muhtelif iş bölümlerinde çalışan büyük bir kısım vatandaşlann kredi ihtiyaclarını temin etmek gibi bir vazifeyi üzerine almış olan hususî kredi teşkilâtının bir uzvudur. Millî ekonomi hayatında kredinin ehemmiyetini hepimiz biliyoruz. Cumhuriyet, aldığı kanunî tedbirlerle ve doğrudan doğruya kurduğu veyahud himaye eylediği millî kredi müesseselerile bu büyük ihtiyacı geniş mikyasta temin etmeğe çahşmıştır.» Halk Sandıklan teşkilindeki lüzum ve zarureti anlatan Şakir Kesebir, sözlerine devam ederek demiştir ki: « Henüz sayısı ikiden ibaret olan Halk Sandıkları tedricen geniş bir kred1 şebekesi halinde memleketin her tarafına yayılacaktır. Bu müesseseler, küçük sanat ve ticaretle uğraşan vatandaşlara, küçük esnafa, sıkıntıdan kurtulmak için az, fakat, kendileri için büyük sayılabilecek kredi bekliyen halka, müracaatlerindc daima yardım elini uzatacaklardır. îstanbul Halk Sandığı, hazinenin yardı mile ve Halk Bankasile Ziraat Bankası, îstanbul Vilâyeti îdarei Hususiyesi, îstanbul Belediyesi, îstanbul Ticaret ve Sanayi Odası tarafmdan tesis edilmiş bulunuyor. Kcs. 20 Kw. sız hududu boyunca her iki millet orduKcs. 20 Kw. ları büyük toplar yerleştirmiştir. Fransız13,30 müzilc (keman ve çello soloları lar hududun bazı yerlerinde Majino is Pl) 13,50 saat ayarı ve haberler borsa tihkâmlarına benziyen müstahkem mev haberleri 14 müzlk (birkaç şarkı) 14,40 müzik (dans saati) 17.30 müzik (.Türk kiler meydana getirmişlerdir. ttalvanlar Maltayı ve Fransız Somalisini de istlvorlar Paris 16 (Hususî) İtalyan gazetelerindeki hücum'ann durdurulması hakkında Fransanın Roma hükumeti nezdınde yaptığı teşebbüsten sonra îtalvan gazeteleri şiddeti yavaşlatacak yerde, fazlalastırmışlardır. îtalyan gazeteleri Korsika, Nis ve Tunustan başka Fransız Soma lisi'nin de derhal îtalyaya teslimini isteme ğe başlamışlardır. L'Ordre gazetesi, îtal Operalar ve operetler yanın Akdenizde, ve Almanyanın Av 22,05 Varşova: Kadınîar ve süvariter. rupadaki istekleri arasında müşterek bir 22,35 Bordo: Bir opera temsili. 22,35 Grenoble: Bir operet temsili. anlaşma plânı görmektedir. ltalyanların 22.35 Liyon: Bir opera temsili. Vivera della Ratsa gazetesi Malta ada22,50 Paris (Eiffel kulesi): La Boheme. smm akıbeti hakkında yazılar yazarak Büyük konserler ırkî değişikliklerden bahsetmekte ve Mal19,05 ParLs (Eiffel kuksl): Orkestra tada yaşıyanların îtalyan olduklarını idkonserl. dia etmektedir. 19.05 Strassburg: Orkestra konseri. müziği, saz eserleri muhtelif şarkılar) 18,30 konuşma (dış politika hâdLselerı) 18.45 müzik (incesaz fasli) 19,15 saat ayarı ve haberler 19,25 müzik (şan resitaliNurullah Şevket) 19,50 Memişle Satılmıs radyoda (İ. Dclideniz. N. Berküren) 20 müzik (folklor: Kutsi T*zel ve Halil Bedil Yönetgencinin iştirakile) 21 saat ayarı ve arabca söylev 21,10 müzik (küçük orkestra) 22 konuşma (haftalık posta kutusu)22.15 müzik (operet seleksyonları) 22,45 müzik ıcazband) 23.45 son haberler ve yarınki program. Senato hariciye komityonunda Paris 16 (a.a.) Senato hariciye komisyonu, bugün öğleden sonra Bone yi dinlemiştir. Nazırın Fransız dış poli tikası heyeti umumiyesi hakkında ver Oda musikileri diği izahat üç buçuk saat sürmüştür. 19.20 Saarbrücken: Seçme havalar. 20,05 Breslav: Beethoven'in eserleri. Bone, Fransanın denizaşın toprakla 20,05 Viyana: Ev musikisi. nndan bir kanş dahi yer kaybetmiyeceği 23,35 Doyçlandzender: Trlo konserl. hakkındaki beyanatmı tekid etmiş ve bu Eğlenceli konserler beyanat ittifakla tasvib edilmiştir. 17,05 Stuttgart: İkindi konseri. Pier Laval, General Franko'ya muha17,05 Frankfurt: Eğlenceli havalar. 17,05 Münih: Eğlenceli konser. riblik hakkınm tanınması ihtimalinden 19,05 Berlin: Seçme havalar. bahsetmesi üzerine, Bone, bunun halen 23,35 Stuttgart: Operet ve sesli fillm ifa edilmemiş olan şartlara bağh bulunparçaları. duğunu bildirmiştir. 1,05 Kolonya: Dans havaları. Bu hususta yapılan müzakerelerden çıkarılan netice, kotnisyon ekesriyetinin Akdeniz anahtarını vermege aleyhtar olîstanbul ciheti: • duğu anlaşılmaktadır. Emlnönünde î'ılyan matbuatımn neşriyatı '• zarda (Hasan 22,05 Londra (Regional): Muhtelif parçalar. 22,05 Roma: Orkestra konseri. 22,35 Strassburg: Orkestra konserl. 23,20 Luxemburg: Senfonik konser. NÖBETÇİ ECZANELER (Beşir Remal), KüçükpaHulusi), Alemdarda ^Arit Neşet), Kumkapıda (Asador), Bakırköydft (İstanbul), Fatlhte (İ. Hakkı), Eyübde (Arif Beşer) eczaneleri. Beyoğlu ciheti: İstiklâl caddeslnde (Dellasuda), Tepebaçında (Kinyoli), Karaköyde (Hüseyin Hüsnü), Takslmde (Limonciyan), Pangaltıda (Nargileclyan), Halıcıoğlunda (Barbud), Kasımpaşada (Vasıf), Besiktaşta (Vidin), eczaneleri. Kadıköy Modada (Sıhhat) ve Pazaryo lunda (Muhtar), Sarıyerde (Asaf>, Büyükadada (Şinasi Rıza), Heybelide (H91k), Üsküdarda (Selimiye) eczaneleri. En Büyük Kaybımız Atatürkün ölümü karşısında miiletin duyduğu ıstırabın destanı Yunus Nadi, Falih Rıfkı, Hasan Âli, Abidin Daver, Peyami Safa, M. Turhan Tan. Fazu Ahmed, Nadir Nadi, Mithat Cemal, İbrahim Alâeddin. Behçet Kemal ve da)xa birço?: muharrir ve şairlerin en güzel, en müessir yazıları ve şiirîeri. Ebedî Şefin öldüğü günden defnedildiği güne kadar tarih sırasile yazılmış olan bu yazılar ve şiirler, gene tarih sırasile ve bu matem günlerine aid birçok resimlerle kitab halinde neşredilmiştir. Nesilden nesle intikal edecek olan bir matemm canh destanı olan bu eser 75 kuruş fiatla bütün kitaboılarda satılmaktadır. Ciano'nun Peşte ziyareiinde neler görüşülecek Londra 16 (Hususî) «Tavmis» gazetesine göre, İtalyan Hariciye Nazırı Ciano geçen kânunusanide Budapeşteyi ziyaretinde, Macaristanın komşularile olan münasebetleri hakkında îtalyanın alâkadar olacağını Macar devlet adamlarına temin etmiştir. O zamandan buaüne kadar Macaristan, komsularından ikisile vazivetini düzelt™üşt'r. Simdi Romanya ve Yueo'iavya ile olan münazaalı isleri vardır. Bozuk Avrupa işlerinin Münih anla=masile niVavete ermediğini iddia eden İtalyan ve Alm?n gazetelerinin iddiası bir mana ifade ediyorsa, Kont Cianonun Budapeste ziyaretinde Macaristanın Romanya ve Yugoslavya ile ihtilâflı meseleleri V1 ' "evzuu olacaktır. l Roma 16 (a.a.) Gazeteler, îtalyan taleblerinden bahsederek Fransaya hücum etmeğe devam etmektedirler. Giornale d'ltalia ve Lavoro Fascista gazeteleri îtalyanların Tunusta vücude getirdikleri muazzam medeniyet eserlerinden bâhis makaleler yazarak bu keyfiyetin Roma tarafından serdedilen talebler için yeni bir vesile teşkil ettiğini kaydetmektedirler. Gazeteler, 19 uncu asırda îtalyanların külliyetli miktarda Tunusa hicret ederek ASKERLİK İŞLER~") Halk Bankası, ikinci sandığını açmağa bu memlekete iktısadî, kültürel ve sosyal ( muvaffak olduğundan dolayı takdir ve bakımdan müessir bir surette nüfuz elmiş 1 Deniz makine ikinci sınıf 127/3346 huzurunuzda müdürüne tebriklerimi bî olduklarını yazmaktadırlar. Ali Refik Varna 311 şubeye müracaatl. 2 Emekli topçu binbaşısı 206'C/300 yan ederken böyle hayirli bir işte Halk Pariste müzakereler Mehmed Nuri oğlu 1312 doğumlu Şefigin Bankasma yardımda bulunmuş olan ZiParis 16 (a.a.) Bone bugün A şubeye müracaati. raat Bankasına, îstanbul Vilâyeti İdarei merika maslahatgüzarı Wilson'u kabul 3 Tütün ikramiyesi almakta olan malul subay, eratla şehld yetimlerinin 939 seHususiyesine, îstanbul Belediyesine ve etmiştir. nesi yoklamaları yapılmak üzere rcsmî seTicaret Odasına ayrıca memnuniyet ve înformation gazetesine göre bu mülâ n«d, rapor ve nüfus cüzdanlarlle şubeye teşekkürlerimi bildiririm.» katta Uzakdoğu hâdiselerile Fransanın müracaatleri ilân olunur. Vekilin nutkundan sonra Dokumacılar Akdeniz statükosunu muhafaza hakkınYENÎ ESERLER ) Birliği Reisi Yahya Yılmaz tarafından daki kararı görüşülmüştür. küçük sanayi ve ticaret erbabı namma bir Süveyş kanalı hakkında mütalealar Deniz Hücumu teşekkür hitabesi söylemiştir. Roma 16 (a.a.) Stefani ajansmın <Deniz Hücumu», meşhur Jül Vern'in; Bunu müteakıb Şakir Kesebir H^lk diplomatik muharriri yazıyor: eserlerindendir. İskender Fahreddinl Sandığının îstanbul şubesine on lira tevdi «Her sene artmakta olan muazzam Sertellinin tercüme ettiği bu eser, Ka.j ederek 1001 numaralı mevduat makbu hasılatma rağmen Süveyş kanalı kumpannaat Kitabevi tarafından basümıştır.i zunu almak suretile ilk muameleyi yap yası, transit rüsumunda pek az tenzilât Bu kitabevinin genclik için fikrî gıdamıştır. Vekilin bu muamelesini müteakıb yapmıştır. Filvaki geçen eylul ayında olmak üzere bastırdığı tarih, coğrafya,| Bankaya Madenî San'atkârlar Koo°ra yüklü gemilerin beher tonundan alın seyahat, edebiyat, ilim ve fen âlemle ! tifi hesabına Cemal tarafından yatınlan makta olan rüsumdan yapılan tenzilât rinde dünyaca tanmmış eserleri ihtivaj paraya (1) numaralı hesabı carî cüzdanı ancak bir şilinden ibaretti. Dünden iti eden «Ankara Kütübhanesi» serisininl verilmiştir, baren mer'iyet ırtevkiine giren tenzilât da 11 incisidir. 148 sahife olan bu eserin| fiatı 50 kuruştur. Tavsiye ederiz. Küşad resmini müteakıb davetlileı, bü pek mahdud miktardadır: Yüklü gemifede izaz olunmuş ve îstanbul Halk San lerden almmakta olan transit resmi altı Suriyede halktan saklanan dığı bu suretle muamelelerine başlamıştır. şilinden beş şilin 9 per.se, boş gemilerden alınan 3 şilin resim de 2 şilin 10 V4 pense bir mukavelename ve yolcu taşıyan gemilere aid resim, ton Beyrut (Hususî) Suriye Başvezir başına 6 şilinden 5 şilin 9 pense indiril Cemil Mardam, Cezirede çıkan petro! miştir. Yapılmış olan bu çok ehemmiyet için bir mukavele akdetmiştir. Bugünr IBaştaran 1 incı sahifede} alınan haberlere göre, Katalonyada bü siz tadilât, îngiliz ve îtalyan imparator kadar bu mukavele, halktan saklan yük bir casusluk şebekesi meydana çıka lukları ticaretinin inkişafı ve Alman ve mıştır. Mukavelenin tarihi 1 şubat 193! rılmıştır. Hükumet ordusuna mensub bir Holanda bayraklarını hâmil gemilerin dir. Petrol şirketi, Suriye hükumetim çok zabitlerin Frankistler lehine casus seyrüseferi yüzünden pek ziyade artan birinci taksit 15 bin Osmanlı altını vr luk yaptıkları ve harb planlarını düşmana hasılatm tezayüdile hiç de mütenasib de recektir. Bu miktar dört senede 35 bi liraya cıkanlacaktır. Mukavele ahkâ verdikleri söyleniyor. Askerî mahkeme ğildir. mma göre, sirket, Surive hükumetine şimdiye kadar 200 kişiyi idama, 200 kiFransa, Cibuti ve Madagaskar müs bir milyon altm ikraz edecek, ayrıca her şiyi de yirmi sene hapse mahkum etmiş temlekelerinin ilerisinde Hindistanda bir sene Suriye yollarında kullamlmak ütir. takrm iskelelere, Hindicinî'de vâsi ara zere 15 bin ton benzin ve beş bin ton yeni taarruz hazırltğı ziye ve Okyanusvada Takımadalara sa mazut vereceklir. Valansiya, 16 (a.a.) Valansiya vi hib bulunmakla beraber Süveyş kanaîı lâyetinin Halk Cephesi komitesi bütün volile yamlan ticaret bakımmdan beşinci Kutub yolile Amerikaya giVilâyet komitelerine bir beyanname gön geîmektedir. den Rws tayyarecisi öldü dererek düşmanm şüphesiz doğu cepheHalbuki Almanya Versailles muaheMoskova 16 (a.a.) Hükumetin neşsinde patlıyacak olan yeni bir taarruza desinden sonra müstemleke imparatorlu rettiği bir tebliğ, zamammızm en büyük hazırlanmakta olduğu bildirilmi^ir. Cum "umı kav^«tmiş olmasına rağmen üçüncü tayyarecilerinden Çkalov'un 15 kânunuevvelde yeni bir tayyarenin tecrü huriyeti müdafaa için müteaddid talimatı S?eWktedir. besi esnasında öldüçünü bildirmektedir. ihtiva eden bir beyanname bütü^ Ik Her ne olursa olsun, Süveyş kanalı Sovyet hükumeti. Çkalov'un küllerini Cephesi partilerinin sıkı bir surette birleş nm tarifesinde vaoılan mahdud tenzi mesini istemektedir. lât, anormal olduSu aşikâr olan bu va havi vazoyu Kremlm sarayının duvanna vazetme&i ve aüesir.e maaş tahsis eyEski Kralın malları da iade lemegi kararla'ti'rn^tır. Sovvet komuedilecek nist partisi merke^î komitesi ve halk Burgos, 16 (a.a,) G e n e r a l Franko, kanun mucibince sabık Krala îspanyol va komiserleri meclisi, Çkalov'un ailesine «26 teşrinisani 1931 tarihinde Müessesan tandaşı sıfatmm verdiği bütün haklar ta tazivede bulunmustur. \\ Meclisi tarafından 13 üncü Alfons aley nmmakta ve Müessesan Meclisi ha'mde Çkalov, ezcümle, Moskova Petro hine yapılan haksızhklan tamire matuf» toplanan Kortes'in kararından evvel ve pavlovsk uçuşuntın ve Moskova Şimal bir kanun projesini Nazırlar Meclisine sonra alm^'< bütün tedbirier de kal^mla Kutbu Amerika uçusunun kahramanl rak sabık Krala bütün mallan iade o idi. Kend^si, yüksek Sovyet azasındar tevdi etmiştir. bulunuyordu. Nazırlar Meclisinin tasvib eylediği bu lunmaktadır. r~ Kral Alfons XIII