CUMHURİYET Dört kişinin hikâyesi Peride Celâl ^ ( TEŞEKKÜR ~ BUGÜN K A D I K Ö Y Olivia de Haviland Tokyoda doğan İngiliz kızı Holivudun en genc yıldızlarından biridir Baba, Cemil Bey ihtiyar bir binbaşı tekaüdü idi. Belediyede Evrak kaleminde çahşıyordu. Daima gözlüklerinin üzerinden bakan buruşuk yüzlü, fakat dik vücudlü bir ihtiyar. En büyük mcrakı beş altı kaleme birden sahib olmak ve onlan itina ile yontarak göğsünün sol tarafındaki küçük cebe yerleştirmekti. Bu kalemlerin ucları sarıh kopya kaleminden başlıyarak, mor, kırmızı, siyah muhakkak bu cebden yarmı parmak boyu yukanda görünürlerdi. Cemil Beyin bir de küçücük zevki vardı ki ailece büyük bir tasavvur olarak telâkki olunurdu: Her akşam on beşlik, küçük bir şişe rakı içmek... Ihtiyar adam bu küçücük şişeyi eve, iç cebinin içinde getirir, soyunup hırkasını ve terliklerini giydikten sonra usulca mutfağa iner, orada biraz peynir, biraz zeytin ne bulursa alır, yukan çıkardı. Bu kadaı suçlu bir tavırla rakısını, mezesini hazırlamasına rağmen de işini gizlice görmez, doğru herkesin oturduğu, bahçeye bakan büyük odaya girer, bir köşeye çekilir ve yavaş yavaş, sindire, sindire içmeye ba§lardı. Cemil Bey için bir kısım tanıdıklan «melek gibi, sessiz sakin adam...» derIerdi. Bir kısım ahpabları ise yüzüne kar§ı mültefit davranırlar, fakat arkasından: «budala, sersem, uyuşuk herif...» diye, söylenmekten geri durmazlardı. 1 güzel demiyenlere hiç olmazsa «müthiş bir kadın!» dedirtmek. Hakikaten buna mekteb hayatında biraz da muvaffak olmuş sayılırdı. Keskin zekâsı ile herkesi hayrete düşürmüştü. Erkekler... onlardan nefret ederdi. Hepsinde bir kusur vardj, hepsi budala idiler. Bu kendisine, erkekIerin bakmadığını bilen kadımn hâleti ruhiyesidir. Sevim kızın ismi tahsilini yaptıktan sonra bütün kurduğu binaların yıkıldığmı gördü. lş bulamıyordu... Evet iş vardı. Fakat daima şimdilik denilerek teklif edilen işler gayet az maaşlı ve hiç de gösterişi, parlak bir ismi olmıyan şeylerdi. Genc kız bunların hepsini reddediyor, istediği işi bulmak için didinip, uğraşıyordu. Büsbütün abus, çekilmez bir hal almıştı. Ve bunun bütün müracaatlerinde ne aksi bir tesir yaptığmın farkmda değildi c Teşekküı Hastalığımdan dolayı berayı tedavi hastanede yatmakta bu lunduğum bugüne kadar ziyaretime gelen akraba ve ehibbaya ayrı ayn teşekküre henüz sıhhatim imkân vermedi ğinden muhterem gazeteniz vasıtasile arzı teşekküre delâletinizi rica ederiz. Naci örenman, Müşfıka Örenman H A L E de L O R E L H A R D 1 İŞ ARIYOR. T Ü R K Ç E Yalnız matinelerde ilâveten : c 17 Birincikânun 1938 ÖLÜM ME VLÎD Saadet Durağı Mevlidi Şerif Genc hayırsever mühendis Irfan Faikin ruhuna hediye edilmek üzere bu ayın 18 inci pazar günü öğle namazını müteakıb Beşiktaşta Sinanpaşa camiinde Hafız Sadeddin tarafından Mevlid okunacaktır. Ayini Ruhani 18 birincikânun saat 10 buçukta Şişli Rum kilisesinde YORGI ÇAKIRIN ruhu için ayini ruhanı icra edilecektir. Akraba ve tanıdıklannın teşrifleri rica olunur. Oğlu: Yordan Çakir Olivia de Haviland Zekiye Hanımın ikinci kızı Nuriyeye Holyvuddan yazıhyor: gelelim; bu da gene esmer, böcek gözlü Dünya muharrirlerinden Burada son zamanlarda Errol Flyn ile tercümeler serisi: 28 bir kızdı, fakat ablasının aksine gayet sevimli, yuvarlak bir yüzü, biraz havaya çevirmiş olduğu «Ormanlar Kralı» isminHALK OPERETÎ kalkık küçük bir burnu, kırmızı, mercan deki filimde kazandığı büyük muvaffakiBu akşam saat 9 da rengi dudaklan, ve şakaklara doğru ser yetler ve topladığı sonsuz takdirlere rağ(İÇ ÎÇE) pilen, gür, siyah kaşları vardı. Ve gene men Olivia de Haviland hâlâ muhitindebüyük operet kilere kendisi hakkında büyük bir it'mad ablasının aksine tembel, çahşrnak için yaTürkçeye çeviren: Reji: Raşid Rıza HASAN ALt EDtZ ratılmamış, bir kedi gibi uyuşuk, atıl bir telkin edememiştir. Müzik: Seyfeddin Asal Fiatı 50 kuruş Bu, hiç şüphesiz henüz pek genc olmamahluktu. Liseyi zorla ikmal etmişti. Yazan: Yusuf Süruri Şimdi biraz da Cemil Beyin karısı Ze Şimdi Üniversitede, Hukuk birdeydi, bü sından ve üstelik bir de yaşından daha BÜYÜK MACAR BALESİ kiye Hanımdan bahsedelim, Zekiye Ha tün arkadaşlarına ve ahpablarına Üniver genc görünmesindendir. Sinema merkezinCumartesi ve pazar matine saat 15 te nım, sarışın, ufak tefek bir kadındı. Sır siteye çalışmak, birşeyler yapmak için de de herkes onu sever, beğenir, kendisile ma rengi kaşları, ve saçlan vardı. 50 ya ğil, daha ziyade vakit geçirmek için gel şakalaşır, lâtife eder, fakat daima kenB U G Ü N NEFİS BİR ASK MEVZUU şına rağmen yüzü genc kalmı; ve saçlan dığini itiraftan çekinmiyecek kadar da a disini bir çocuk telâkki ederler. Hatta baEN TATLI ve MÜESSİR ÎKİ SES zılan lâtifeyi lâtif olmaktan ileriye götüo kadar ağamnamıştı. Bununla beraber cayib, küstah bir kızdı bu..« MUAZZAM BtB OPERA FİLMİ insan gözlerine bakuıca bu kadımn der Üniversiteye ilk girdiğindenberi tam 16 rür de: Sinemasında hal ne kadar bitkin ve yaşh olduğunu an erkek arkadaşı olmuştu. Komşuların ve Sen, derler, kat'iyyen fazla ümide lıyabilirdi. Göz bebeklerinde garib bir so arkadaşlannın kulaktan kulağa gezdirdik düşme... Imkânı yok, büyük bir artist olukluk, donuk, cansız bir hal vardı. Da leri ağır ithamlar belki biraz da çekeme lamazsın. Yalnız güzel ve şirin bir kız oha doğrusu yüzü değil, fakat onun göz mezlikten ileri geliyordu ve mânasızdı. larak kalmağa mahkumsun... Henüz on leri ıhtiyardı denebilir. Fakat şurası da muhakkak ki bu kız on altı yaşında iken nasıl âşık olmuştun, şuZekiye Hanım çalışkan, evlâdlarına larla gezmiş, şuraya buraya gitmiş, dan nu anlatsana!.., Zavallı kızarır, bozarır, eğer isttdikdüşkün bir kadındı. Bir ev kadınında setmiş, kendisini methettikleri zaman seBaş rollerd*: bulunması lâzım gelen meziyetler pek mü vinip gülmüş ve daha böyle çocukça ve lerini yerine getirmiyecek olursa taziblerini büsbütün arttıracaklarını bildiği için: kemmel olmamakla beraber kâfi miktar budalaca birtakım hareketleri olmuştu. Evet on altı yaşında iken çocukluk da onda vardı. Nasıl bir zevce olduğuna Cemil Bey kızlan ile ancak hastalangelince, kocasını hem sever, hem sevmez dıkları zaman meşgul olan bir adamdı, o arkadaşlarımdan birini o devirlere mahdı. Bu garib bir şey olmakla beraber böy zaman ilâçlarını ellerile verir, onlan bin sus masumane bir aşk ile sevmeğe başla Bugün saat 12,45 ve 2,30 da çok ucuz fiatlarla Talebe ve Halk matineleri vardır leydi. Cemil Beyi çekiştiren ahpabların türlü şefkat kelimelerile oyalamaya gay mıştım. O da bana mukabele göstermekfikirlerine iştirak eder, onun maaşının ra ret eder ve başuclanndan aynlmazdı. Bu te gecikmedi ve ebedî bir bağlılık hissi rif. kıya gittığini, kızları ile, evle hiç meşgul sırada Zekiye Hanrm da kızlarımn et besliyeceğini vadederek bir yatı mektebiolmadığını, yalnız kendi için yaşadığını rafında dört dönerdi ve karı koca bu has ne gitti. Birkaç sene sonra döndüğü vasöyler, ihtiyar adamı methedenlere ise ge ta yataklarınm başucunda, birbirlerine kit hislerinin tamamile değişmiş olduğuve ne gayet samimî ve yürekten: «Ah doğru karşı garib, onlara âdeta yabancı gelen nu görerek sonsuz bir bedbinliğe kapılsu işmdi böyle adam aklmadı, derdi. Aylı bir duygunun suda yumuşayan yeşil bir dım. Bir daha onun yüzünü görmedim... ğı alır almaz elime getirir, ne yapsam ka yosun tabakası gibi içlerinde titrediğini ve Genclik ve toyluk... Hele o zamanlar, heFransızca Sozlü ve Şarkılı rışmaz doğrusu, işte biraz içiyorsa da i kımıldadığını hissederler, fakat o an için nüz hayatı hiç anlamamıştim. Şimdi de Zafer kazanan şaheseri tamamile anlamış olduğumu iddia edelâh...» filminin ilk iraesi şerefine dirilir gibi olan şefkat ve sevgiden başmem ya... Evet Zekiye Hanım Cemil Beyi hem ka bir şey olmıyan bu hisse verecek isim Gala müsamereleri O mecliste hazır bulunanların hemen sever, hem sevmezdi. Zaten gözü kay bulamazlar, ne olduğunu bilmezlerdi. biletler satılmaktadır. hepsi: Vasi salonunu doldurmakta devam ediyor. tan bıyıklı, süzgün bakışlı, bir kalem eBu hastalık zamanlanndan başka Ce Vefasız Romeo'nun, masurn Julifendisinde olduğu sırada onu birdenbire mil Bey kızlarile hiç alâkadar olmazdı. EKLER JURNAL da VON RİBBENTRJP ette'i! Cemil Beye verivermiştiler. Bir zaman Sevim, daima kendisine lâyık gördüğü büDiye gülmeğe başlarlar. Pariste ve Alman Fransız itilâfının imzası adama ısınamamışb. Sonra Cemil Beyin yük işlerden birinin peşinden yorgun, muBUFFALO BiLE MACERALAR KRALI (Türkce) Bilmiyorum, Olivia'nın yukarıda larif kendisine karşı aldığı soğuk, lâkayd va vaffakiyetsiz, yüzü, hiddetten kararmış, Bugün saat 1 ve 2,30 da tenzilâth fiatlarla matineler Gary Cooper Jean Arthur ziyet üzerinedir ki bu sefer Zekiye Ha gözleri sis içinde döndüğü zaman Cemil ettiğım şekilde bir bahar çiçeği gıbi terü taSecnslar 7 ve 9 dadır. nım onu sevemeye, kıskanmaya başla Bey içki masasınm önünde, başını şöyle ze olmasmda Japonyanm merkezi Tok>oPangaitı mıştı. Bütün bunlar kısa bir zaman sür bir kaldırır, kızına bakar, kısa bir «mer da doğmuş bulunmasınm tesiri var mıTepeüstü SENENiN ŞAHANE PROGRAMI müştü. Cemil Bey harbden harbe sürük haba» der ve aldırmazdı. Nuriye, daima dır? Babası o vakit orada çalışan bir Inlenmiş, çocuklar dünyaya gelmiş, birçok «Nezahatte idim, derse çalıştık», şurada giliz avukattı. Annesi de Ingilizdir. Oli% geçim zorlukaln geçirmişler, ve hayatm toplantı vardı, burada konferans dinle via ikı buçuk yaşında iken o çiçek memRin Tin Tin Martha Eggerth Jean Kipura leketini ailesıle birlikte terketmek mecbuakışına kendilerini bırakıp, didinip çırpıGöndü7 ve £pre 8,45 tp 2 filim bırHen dik, gibi iyi bulunmuş bahanelerle eve geç riyetinde kaldığı için Uzak Şarka aid hânarak bütün kendi şahsî arzularmı, ıstırabgelip de odaya girdiği zaman, babasını fızasmda hemen hemen hiçbir hâtıra yok larını unutmuşlardı. Şimdi ise Cemil Bey gene o masanın önünde, bardağında bir gibidir. Olivia ile ailesi gelip San Frankendini bir rüyada gıbi boş, hafif ve isBU ELEANOR POWEL ve damla rakı, tabağında peynir kmntılarile siskoya yerleşmişler ve Amerıkan tabiiyeteksiz hissediyordu. Bir makineye dönNELSON EDDY'nin bir bulurdu. thtiyar adam ona da ayni ses tine girmişlerdir. BUyUk Rekor Fllmi müşlii. Sabah daire, akşam ev, küçük ramisilsiz ibdaıdır. le: «merhaba» derdi. Ve hiçbir izahat kı şişesi, kalemleri, dairedeki arkadaşOkuduğu mektebin bir müsameresinde istemez, her eşyi olduğu gibi bunu da ZeYa ikinci filim larla bazan havanm nasıl olduğuna, harŞekspir'in «Bir yaz gecesi rüyası» ında kiye Hanıma bırakırdı. Zekiye Hanım Bu da ayn bir dahiyane eserdir. bin tekrar patlayacağına aid kısa tek tük Puck rolünü oynadığı zaman sinema arda kızlanna, fazla bir şey sonnaz, sükut B a ş rollerde : A B Ü Ü L H E H A B konuşmalar. Işte bütün hayatı bu kadardı. tisti olmayı hiç şüphesiz aklından bile geederdi. Fakat bu öyle bir sükuttu ki Sevim çirmiyordu. Halbuki bu müsamerede büVe her gün ayni şeyleri bıkıp usanmadan, annesine yaptığı işler hakkında bir köşede yük rejisör Max Reinhardt da seyirci sıfafakat derin bir istekle de değil «ah, başka üncü izahat vermeğe, Nuriye niçin geç kaldı tile bulunuyordu. Ayni eserden bir film ne yapabilirim ki..» diyerek tekrarlamakSon ğını bütün talâkatini kullanarak anlatma vücude getirmek istediği zaman Puck rotan usanmıyordu. Mc. L A G L E N ğa kendilerini mecbur addederlerdi. Ze lü için Olivia'yı davet etti. Genc kız birt aftasıdir. Zekiye Hanım ise içinde bir tokluk, İki büyük sinemada kiye Hanım sessiz sessiz dinlerdi. Sonra den küçük bir yıldız olup çıkıverdi. Bu Kl:m yakın zamanlarda Beyoğlunda tekrar g5sterilm:yece garib bir ağırlık hissediyordu. tek tük kelimelerle onların sözlerini keserBu hâdise dört sene evvel cereyan ediGenc bir kadınm hayattan beklediği, ğinden gormıyenleıin kaçıımamalarını bildıririz. di, bu tek tük kelimelerden: «Artık sen yordu. O zamandanberi Olivia çok *erakkocasmdan umduğu, bütün zevkleri, saYeniEkler furnalda Von Ribbentrop Pariste fazla ileri gidiyorsun; mektebden çekip a ki etti. Bütün temsillerinde rolüne sonsuz ve adeti alamadan büyük bir gailenin içine lacağım, sokak sürtüğü oldun.» gibi en bir hâkimiyet göstermeğe başladı. Bugün Bugün saat 1 ve 2.30 da tenzîlâtlı HALK ve düşmüş, o kanşık harb senelerini çocuklaTALEBE Matineleri rile çırpınarak, didinerek geçirmiş ve niağırlarını daima Nuriyeye ve: «Fazla yo kameranın önünde tıpkı kendi evinde imiş ruluyorsun. Sanki o işi kabul etsen ne okadar serbest ve tabiî hareketler yapıyor. hayet bütün bu sıkıntılı, müşkiil senelerin üzerinden atlıyarak, o, genc, taze kadın lurdu?» gibi şefkat, alâka ifade edenlen Fakat sırf şahsına mahsus tazeliği ve masumluğu onu diğerlerinden ayınyor. Bu Gülmek, katıla katıla gUlmek ve eğlenmek istiyenler kendini kırk yaşına gelmiş yorgun, bitkin ise daima Sevime tevcih ederdi. da, muhakkak ki büyük bir orijinalited.r. bir halde buluvermişti. Şimdi o kadar zaSevimle Nuriyeye gelince bu iki k:z baruret çekmiyor, pekâlâ geçinip gidiyor balarını ve annelerini severlerdi. Fakac bu ^ Almanyada rejisör Karl Ritter'in lardı. Fakat Zekiye Hanımı artık hiçbir sevgi pek hududsuz ve büyük sayılamaz çevireceği «Balayı Seyahati» kordelâsınşey memnun etmiyor, ona her şeyde bir dı. Her şeye rağmen de onlara kalbsiz, da Francoise Rosay ve Mathias Wieman eksiklik var gibi geliyordu. Bununla bera kötü insanlar demek doğru değildir. Nu başrolleri oynıyacaklardır. ber çok derin iç sıkmtıları, sebebsiz azab riye babası geç kalınca kapılara koşacak lar, bunalmalar içinde de kıvranmadığı kadar telâş gösterir, fakat bu onıl, her muhakeme ederdi. muhakkaktı, onu en çok rahatsız eden ıki hangi bir gün, aynanın önünde: «Babam İki kız kardeşin birbirlerine olan hisleri Şaheserler şaheserini görmelldirler. Bugün saat 1 ve tam 2.30 da kızının vaziyeti idi. Bu kızlardan biri es ölürse siyahlar giyeceğim. Bana pek yaise hiç de dostane bir şekilde değildi. Numer, böcek gözlü, çenesi fazla uzun, ve kışacak» diye, düşünmekten ve bu düşünÇok ucuz f'atarla TALEBE ve HALK. matmelerı vardır. riye, «ablam, güzel olduğum için beni kısçirkindi. Yüksek tahsil yaptnıştı. Bütün ce ile kıpkırmızı olup utanmaktan geri kanıyor» der, onu fazla maddî, incelikten emeli çalışmaktı. Güzel olmadığını bili tutmazdı. uzak bularak için için tenkid ederdi. Sevim yordu. Üstelik sevimli de değildi. Yalnız Senenın en büyük ve en güzel Sevim, yüksek bir mevki elde eriince Nuriyeyi bir taş bebeğe benzetir, kendi ken çok zeki ve becerikli idi. Hayata karşı ve dayanılmaz derecede komik ailesine yardımı, onlara bol para verıne dine: «yazık zavallı budala derdi. Bu aiçinde müthiş bir hırs vardı. Yaşamak, iyi, yi karar altma almıştı. Fakat ayni zaman kılsızlıkla kendi kendini mahvedecek» ve güzel ve zengin olmak istiyordu. Zengin da «onlardan derhal uzaklaşmalıyım. bir kardeşini biraz süzgün, çirkin bulduğu zaolmadığına göre de bunu bir başka şeyle yığm budala. Basit insan. Onlan kimse manlar âdeta neş'elenirdi. Ayr.ca renkli MiKEY MAUSE ve yeni PARAMUNT JURNAL telâfi etmeğe karar vermişti: Kendisine I ye tanıtamam, beni rezil ederler.» diye de (Sonu yarın) •••••••••••••••••• Seanslar 1 ve 2.30 (tenzilâth) 4.30 6.30. Surare 9 da ^ n a ^ H | Foks Jurnal dünya haberleri ERTUĞRUL SADÎ TEK Tiyatrosu TAKStMDE Bu gece SEKÎZÎNCİ Büyük komedi 4 perde Yakında: Büyük bir temsil hâdisesi İNSAN MÂBUD T A N S Gece ve gündüz 2 Filim YALNIZ SENiN Grace Moore İÇİN Vefat Sabık Babı Seraskerî Baş mütercimi ve muahharen Rüsumat emaneti mütercimliğmde bulunan (M hri) Mihran Apikyan dün sabah vefat ederek cenaze ayini yannki pazar günü saat birde Samatya Sulumanastır Er meni kilisesinde :cra kılmacaktır. Mü teveffa kırk sene Türk ve Ermeni mekteblerinde türkçe, fransızca, arabca lisanlarını tedris etmiş ve seksen ikiden fazla ders kitabı neşrederek Türki yenin tedrisme çalışmış kıymetli bir muallim olup vatanına cidden hizmet eden bir vatandaş olmuştur. Allah rahmet evlive. S KARÂNGA Â LİLİ DAMiTA ve 21 Birincikânun ÇARŞAMBA akşamı SÜMER ve Sinemalarında I TAKSiM Maksim Gorki AŞK RUYASI Remzi Kitabevi Saadet Düşmanı KA II A MELEK DENJAMÎNO GtGLt M ARİA CEBOT ARİ r PAMUK PREN8ES Danielle Darrieux'nün YEDi CUCE ı Sttmer Sinemasmın A K I N sinemasında L Beşiktaş SUAD PARK sinemasında HERKESİ1S AGZINDA BtR tS İM VAR: L A B OH E M Rin Tin Tin Kurtarıcı TASİM SJNEMASI ROZALİ Aşkın Göz Yaşları 4 VİCDAN AZABI ALEMDAR M İ L Lî BUGÜN S a r a y v e i p e k sinemalannda UÇ AHBAB ÇAVUŞLAR HAYDUDLAR ARAS1NDA Bugün SAKARYA sinemasında LOREL HARDi iSViÇREDE