26 Ekim 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

26 Ekim 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 26 Birinciteşrin 1938 [ Şehlr ve Memleket Haberleri ) Tarihî roman : 79 Yazan: M. TURHAN TAN Tiirkler Sofya önünden gitmişlerdi, fakat Şehrin muhtelif yerlerinde taklar inşa edildi, Belediyenin elinde 100 ikinci gelişlerinde vaziyet nazikleşecekti! bütün nakil vasıtaları için tenzilâtk bin lira kadar para kaldı bir tarife tespit olundu Harbederken değil, .ilay seyrederken Bu mülâhazaya göre hareket olundu, kurtarılan tutsaklar münasib bir yere yerleştirildi, muhafız yerinde bırakıldı, prensle Sevindık odalanna çekildi. Fa kat Sofyanın mukadderatma ayrı ayrı şekillerde hâkim olan bu üç adamdan hiçbirinin gözüne uyku girmedi. Prens, verilen müjdenin doğru çıkması ve Türklerin geri cekılmesi halinde takib edeceği siyaseti düşünüyordu. Muhafız, bir kadın feda ederek tahtını kurtaran Çar Sisman'ı, Prens Yafoka'dan çok daha akılh ve kuv\retli görerek onun hizmetine girmek yollarını araştırıyordu, Sevindik de iyi yürümeğe başlryan plânını sona erdirmek için yapacağı işleri tasarlı yordu. Bununla beraber düşüncenin yüksek bir zevk olduğunu tadan, hulyada hakikat rengi ve hakikat çeşnisi bulan yalnız Sevindikti. înce Balaban Beyle uzun uzun görüştükten sonra azmi on kat çoğalmış, zafer iimidi alabildiğine artmış bulunuyordu. Onun için uzandığı yerde hulya kurmuyordu, müspet hakikatlerle yüzleştişini sezerek kıvanc duyuyordu, neş'eden neş'eye geçiyordu. O, fecrin beyaz tebessümlerini de gözü açık olarak karşıladı ve muhafızdan önce kale du varları üstüne çıkarak yurddaşlarını yiireğile, ruhile uzun uzun selâmladı. Çoktan uyanıp çadırlar arasında do laşmağa başhyan atlar, onun iştiyakını sezmişler gibi şen şen kişniyorlardı, sağa sola gidip gelen askerler de ayni sezişe sahiblermiş gibi sık sık başlannı çcvirerek onun bulunduğu istikamete bakıyorlardı. Hele bayraklann o ilk sabah anındaki nazh nazlı sallanışlan, «gel, çabuk gel!» diyen kutsî bir işaret gibi genc Türkün içine bir uçma iştiyakı aşılıyordu. Sevindik bir hayli müddet bu manzaraya benliğini verdi, gözlerinin nurunu yurddaşlarının gölgelerine bol bol uçurdu, sonra Prens Yafoka'nm yanma gitti: Türklerin, dedi, burada bannamıyacaklarına şüphe yok. Lâkin biz de ölü gibi durmıyalım, biraz canlılık göstere lim. Ne yapmaklığımızı istiyorsun? Kilıselerde çan çaldıralım, kale bürçlerinde ve duvarlar üstünde ateşler yakalım, boru öttürelim, boyuna gürültü yapahm. Faydası? Tiirkler bizim sevinc içinde bulunduğumuzu görüp imdad haberi aldığı mızı sanırlar, daha çabuk savuşurlar! Prens Yafoka bu fikri de beğendi, papazları harekete geçirerek çanları gürüldetti, halka dualar okutmak suretile ayrı bir velvele yarattı, askerlere nümayişler yaptırdı, kalenin her tarafına şenlik bayrakları astırdı, hulâsa manasız bir gürültü, bir heyecan yaşattı. Kimse ve bizzat o, bu hareketin, bu çılgınca bagırıp çığırışm ne ifade ettiğini anlamıyordu. Lâkin Sevindik halkı oyalamanın ve prensi avutmanın gerekli olduğuna ka naat getirdiğinden bu budala sevinc havasını koca şehrin idrakine musallat et mişti. Herkes şuuısuz bir uysalhkla prensin emrine uyup nara savururken o, yarrn için yapılacak işlerin programını hazırlryordu. Türkler gene plân dairesinde bu nümayişlere cevab vermişlerdi, Sofyayı ok yağmuru altında bırakmışlardı. Hatta bir aralık hücuma da kalkacak gibi davranarak kale etrafında dönüp dolaşmış lardı. Fakat sekiz on gün devam eden o , ok bombardımanı, keşif hareketini andı"ran o dolaşmalar bir sabah' ansızın dindi, Türk ordusunda başka türlü bir faaliyet paşladı. Şimdi çadırlar hızla sökülüyor, katırlara yükletiliyor ve bütün süvariler sıralanarak yürüyüş nizamma giriyordu. Sevindik, bu sahnenin ilk kısmı belirir belirmez Prens Yafoka'ya sokuldu: Müjde, dedi, Türkler çekiliyor! O, heyecandan kopacak gibi görünen yüreğini bastıra bastıra kekeledi: Sahih mi Seril, sahih? Muhakkak. Çünkü ağırlıkların katırlara yükletildiğini, çadırlann söküldüğunü görüyorum. Hay ağzmı melekler öpsün! Türkler, bu müjdeyi duyarak kale duvarları üstüne yığılan binlerce Sofyalıyı çok bekletmediler, hendekleri bir kere dolaştıktan sonra büyük kapı istikame nde durdular, hep bir ağızdan: «Gene förüşürüz, simdilik hoşça kalın!» diye jjağırdılar, bir elden üstüste üçer ok ataak gafil seyircilerden, sevinc delisi olup lyakta sahneyi temaşaya dalan muhafız Iskerlerden bir iki yüz tanesini öldürdüler ve hayvanların basını cenub istikameJine çevirerek rüzgâr gibi uçtular, kaytolup gittiler. can verip giden o bir iki yüz gafilin cesedile ilgilenen yoktu. Olülerin babalan, analan, yahud çolukları çocukları da matemlerini unutarak Türk kıhcından kurtulmanın neş'esini yaşıyan halka kanşmışlardı, gayda çalarak ve şarab içe rek dans ediyorlardı, çılgm bir sevinc içinde şehrin altını üstüne getiriyorlardı. Prens Yafoka da bu umumî cinnetten pay almaktan geri kalmadı, Türk atlarının ayaklarından çıkan toz bulutları silindikten ve tehlikenin uzaklaştığı tahakkuk ettikten sonra Sevindiiin koluna yapışb: Haydi, dedi, saraya gidelim, yorgunluğumuzu giderelim! Genc Türk, büyük plânra yürümesi şerefine, birçok sıkıntılar hissettiren, bu daveti kabul etmek ıstırarında kaldı, prensin yanıbaşında yürüyerek saraya gitti ve kendini âşıklar alayının hücumuna terketti. Artık Nikolina'lar, Vera'lar, Yonka'lar alev kesilmişlerdi, uzun bir zamandanberi ellerinden kaçmış görünen aşk kaynağınt kaynata kaynata duman haline koyacak kadar faaliyet gösteri yorlardı. Lâkin Sevindik bu gece mü cessem tahammül halindeydi, kımsenin kalbıni kırmıyordu, neş'esini bozmuyordu. 3u kadar var ki başbaşa kaldığı her prensese birşeyler fısıldıyarak ondan müspet cevab almağa savaşıyordu. Her sevgilisine bir mavi boncuk verip de hepsinin bir arada yaptıkları: «Kimi seversin» sualine: «Mavi boncuk kimdeyse onu!» cevabını veren âşık hikâyesinde olduğu gibi Sevindik de bütün kızlara hususî bir sır fısıldıyormuş gibi davranıyordu ve bu fısıltımn başkalanna hissettirilmemesine söz alıyordu. Bu yüzden o gecenin ahengi daha coşkun oldu, bü tün kızlar Sevindikten minnettar duygularla ayrıldı. Eminönü meydanmm açılması îçin Nafıa Vekâleti birinci kısım plâna dahil emlâkin istimlâkine bir milyon yedi yüz bin lira tahsis etmişti. Halbuki bu kısmın istimlâkine bir milyon altı yüz bin lira verilmiş ve bu suretle yüz bin lira da elde kalmıştır. Bu sahadaki emlâkten bir kısmı da ihtilâflı olduğu için istimlâk işleri mahkemeye intikal etıniş ve Belediyece bunlarm parası yüzde yirmi fazlasile bankaya yatırılmıştır. Şayed bu davalar da Belediyenin lehine neticelenecek olursa o zaman iktısad edilen miktar üç yüz elli bin lira kadar tutacaktır ki bu para ile de derhal ikinci plâna dahil yerlerin istimlâkine başlanacaktır. İkinci plânda Emlâk Bankasının bulunduğu ada ile yıkılan Valde hanmm arkasmdaki ikinci ada vardır. Diğer taraftan Unkapanından Şehzadebaşma ve Azabkapıdan Meyityokuşu na kadar olan sahada yapılacak istimlâk işlerine başlanmak üzere hazırlıklar yapılmaktadır. İmar plânına göre Tozkopa ranla Meyityokuşu arasındaki yolların bir kısmı viyerdüklüdür. Fakat Nafıa Vekâleri İstanbulda bu şekilde yollarm yapılma3ina taraftar olmadığı için bu hususta şehircilik mütehassısı profesör Prost tarafmdan yeniden tekikat yapılmaktadır. Bu kısmın istimlâki için de iki milyon lira sarfolunacaktır. İstimlâk edilecek yeni binalar Bayram hazırlıkları Siyasî icmal Fransada âyan intihabı ransada mühim kararlar ve hareketler daima parlamentoya aid intihablardan sonra başlar. Âyan meclisi azasının üçte birinin intihabı teşrinievvel sonunda yapılacağından gerek hükumet gerek partiler, herhangi mühim bir karara gelmeden evvel, bu intihabıa sonunu beklemeğe lüzum görmekteydi ler. Fransada, meb'uslar dört sene için birden intihab edilir. Âyan azasının hiz met müddeti dokuz sene ise de hep birden intihab edilmezler. Her üç senede üçte biri intihab edilmektedir. Bu suretle parlamentonun bu meclisi, intihab neticesi olarak ıfrat ve tefrit hareketlerinden mahfuz kalmakta ve memleketin idare sinde itidal ve istikrar temin etmektedir. Sarayburnunda Şehrin her tarafmda Cumhüriyet bayramı hazırlıkları devam etmektedir. Muhtelif yerlerde cemiyet ve esnaf teşekkülleri taklar inşa ettirmektedirler. Köprünün dört başında Belediye tarafından yaptırılan kuleler güzel bir manzara almıştır. Şişhane yokuşunda musevi vatandaş lar arafuıdan, Şişhaneden Beyoğlu kaymakamhk binasına kadar, müteaddid kısanlan ihtiva eden, taklar inşa ettirilmektedir. Galatasarayda Balıkpazan esnaflar cemiyeti güzel bir tak inşa ettirdiği gibi Taksimde de müteaddid taklar yapürılmakta ve şehrin diğer birçok yerlerinde hazırlıklar ilerlemiş bulunmaktadır. Okuyucularımızı merakta bırakma mak için acele edelim, hemen söyliye lim: Sevindik, kendinedn aşk dilenen ve dileklerini biraz da zorla kabul ettiren kızların herbirine, Türklerin ikinci bir gelişlerinde vaziyetin nazikleşeceğini ve belkr bu aşk gedelerînin sona ereceğîni söyliyerek onlara Sofyadan uzaklaşmak fikrini telkin ediyordu. Onun sadık bir âşık ağzı kullanarak kızlara söylediğine göre Vidinde veya başka bir yerde yaşamak Çar Sişman'la Osmanlı hükümdarının dostlaşmalan bakımmdan çok hayırh olacakrj. Eğer kızlar babalarım kandırıp birkaç sene icin Sofyadan uzakDenizbank, bütün vapur iskelelerini, laşırlarsa kendisi de arkalarından mutlaka gelecek ve şimdi nizamsız yürü ihtiyacları nazarı dikkate alarak esaslı surette tamir ettirmeğe veya yeniden yen aşk hayatına çekidüzen verecekti. yaptırmağa karar vermiştir. Bütün kızlar bu fikri beğendiklerinden Tamirine başlanan Haydarpaşa iskeSevindik hamlesini Prens Yafoka'ya çe lesinin önündeki kısım yenilenecek ve virdi ve sabah sabah onun yanma gide beton döşenecektir. Kadıköy iskelesi de rek şöyle bir sualde bulundu: tamir edilmiş ve boyanmıştır. Köprünün Türklerin yüzlerini görmekten Adalar ve Kadıköy iskeleleri de boyankurtulduk. Bayram da yaptık. Fakat on mıştır. lann er veya geç gene gelmeleri muhteYeniden yapılmasma başlanan Hey mel değil midir? beli iskeresinin üzerine tamamıle mo Yafoka, büyük sevincin humarını he dern bir bina yapılacaktır. Bu bina ge : rek konfor. gerek yolcularm giris ve nüz şuurundan gidermiş değildi. Doğançıkısı itibarile birçok yeniliklerı haiz ocıbaşınm damdan düşer gibi tadsız bir lacaktır. sual yapması üzerine gözlerini açtı: Ne demek istiyorsun Seril, dedi, Son günlerde Boğaz ve Marmarada anlamadım. Dün giden düşmanın dönüp mühım miktarda torik çıktığından Yugeleceğini bugün mü düşünelim? nan ve îtalyan balıkçı kavıklarile mo Prensler için herşeyi vaktinde dü törleri limanımıza gelmişlerdir. Torik şünmek lâzımdır. bir havlı çıkmakla beraber henüz asıl Peki, düşündük diyelim. Ne ola akın baslamadığmdan.fiatlar düsme miştir. Bunun için îtalyan ve Yunan cak sanki? semileri mübavaata baslamamışlardır. Bir takım tedbirler almak gerek? Yağmurlar da fazîa balık tutulmasma Ne gibi? mâni olmaktadır. Maamafih asıl büyük Türkler bir ay, beş ay, yahud beş akının bugünlerde başlıyacağı muhakyıl sonra gelebilirler. Fakat biz onların kak görüîmektedir. yarın karşımıza dıkileceklerini kabul ederek hemen faaliyete geçmeliyiz, uzun sürecek ve onları fütura düşürecek bir harMadam Atina hakkındaki be hazırlanmahyız. Bunun için de evvelâ tahkikat sizin serbest kalmanız icab eder. Randevucu Atina ile arkadaşı Kati Ben serbest değil miyim? Değilsiniz. Yanınızda aileniz var. Harb sırasında korkak bir kadmın göstereceği telâş koca bir orduyu bozgunluğa uğratabilir. O halde? O halde prensesîeri, dayalarını, lalarını ve hazinenizden bir kısmmı başka tarafa nakletmeliyiz, biz kendimiz başbaşa kalmalıyız. Yafoka karısından kurtulmak, Do ğancıbaşile hovardahğa fırsat bulmak imkânını müjdeliyen bu mülâhazadan memnun olmakla beraber elemli elemli başını salladı: Hiç, dedi, onlar bizden aynhrlar mı? Siz emrederseniz hemen itaat edeceklerdir. Buna emin olabilirsiniz. İArkasi var) Halkın, şehrin her tarafından merkezî yerlere nakli ve merkezî yerlerden tekrar Denizbankta yeni yapılan teşkilât do semtlerine kolaylıkla avdet edebilmeleri layısile bankanın muhtelif servisleri biiçin, nakliyat işlerile uğraşan idare ve nalarmı değiştirmişlerdir. şirketler, gece ve gündüz mütemadi deniUmum müdürlük, deniz emniyeti kısIecek bir şekilde seferler yapmağa karar mı ismi altmda toplanan kılavuzluk, römorkörcülük ve palamar servislerile materyel servisi ve Gemi Kurtarma şirketi Tophanede Deniz Hanı ismini alan eski Denizyolları b'nasma, Umum müdürlük kontrol servisi, bılet ve gişe kontrol kısmı eski Denizyolları muhasebe binasına, Umum müdürlük yolcu ve yük işleri İstanbul acentalığıle kamara, bilet kısmı, eşya kısmı, su, kömür ve bakım servislerile sosyete, şilep Galatadaki gene Deniz Hanı ismini alan eski Akay binasma nakledilmişlerdir. Umum müdürlük muavinliklerile muavinlik Edirne (Hususî) îçilecek suyu ollere bağlı diğer müdürlükler Merkez mıyan Trakya köy ve kasabalarının bu Rıhtım hanmda birleşmişlerdir. ihtiyacı da giderilmek yoluna dökülmüş, Vapur iskeleleri esaslı surette arteziyen işleri hızlı ve müspet bir safhaya girmiştir. tamir edilecek DENÎZ İŞLERÎ Denizbank servislerinin yeni binaları Bayramda, nakil vasıtaları gece gündüz işliyecek Âyan meclisi azalarınm yekunu 314 tür. Bundan 97 si geçen pazar yenileşti. Intihabın neticesi meclisteki partilerin vaziyetinde mühim bir değişiklik yapmadı. Bu meclisin en büyük partisi, Meb'usan yapılan havuz meclisinde Başvekil Daladye'nin men vermişlerdir. sub bulunduğu radikal sosyalist partisinin Şirketi Hayriye bayramın üç gününde muadili olan «sol demokrat» lardır. 161 de bütün hatlarda tek bilet üzerinden yüz azası vardı; yani ekseriyeti mutlakayı de 50 tenzilât yapacak ve gene ayni ten haizdi. zilâtla ,gitme ve gelme biletler de vereMüddetleri biten 97 azadan 47 si cektir. bunlardandı. Yeni intihabda 41 aza çıCuma günü için Boğaz seferlerine birkarmışlardır. Yani 6 aza kaybetmişlerçok ilâveler yapılacak; cumartesi ve padir. Fakat şimdiki nizam ve intizamı muzar günlerı gece saat 1, 1.30 ve 2.30 hafaza etmeğe ve sosyalizmin ve komüda Köprüden Boğaz iskelelerine vapurnizmin birleşmesine mâni olmağa çalışan lar kalkacaktır. Pazar günü âdi günler bu partinin kaybettiği azaları sosyalizm tarifesi tatbik edilecektir. ve komünizmin daha şiddetli muhalifi Denizbank da, vapurlarında yüzde elli bulunan demokrat cumhuriyetçiler birliği tenzilât yapacaktır. Yakın sahiller pos fazlasile kazanmıştır. Bunlar 9 meb'us talanna geceyansmdan sonra seferler ilâ fazla çıkarmışlardır. ve edilmiştir. Bu partinin Meb'usan meclisindeki Halic vapurlan idaresi de gece saat mukabili Marin ve Taittinger'in idare et24 ten sonra postalar ilâve etmiştir. tikleri cumhuriyetçi federasyondur ki Tramvay kumpanyasile Belediye, memleketin dördüncü büyük partisidir. Cumhuriyet bayramında üç gün, bütün Diğer ufak değişikliklerle Âyan azatramvaylajın sefere konulması, geceleri halk tamamen çekilmeden tramvaylann ları miktarı soldan sağa doğru kaymıştır. garaja alınmaması hususunda. mutabık Radikal sosyalistlerin meşhur adamlarından Albert Sarraut ve Queille intihab kalmışlardır. edilmislerdir. Trakyada su işi hallediliyor Sevdiği genc kızı öldüren adam Muhtelif yerlerde açılan Çatalcada işlenen cihaarteziyen kuyularmdan yetin muhakemesine bol su fışkırıyor baslandı Çatalcada bir köyde çobanlık yapan Ahmed, ayni köyde sevdiği Nebile isminde bir kızla evlenmek için kızın babası Mustafaya müracaat etmiştir. Mustafa, henüz evlenecek bir vaziyette olmıyan Ahmedin bu teklifini reddetmiştir. Ahmed, bir defa da Nebileye basvurarak kaçmasmı teklif etmiştir. Fakat Nebile de pek fazla alâkadar olmadığı Ahmedin bu teklifini redle karşılamıştır. Bunlardan pek fazla müteessir olan Ahmed, birkaç gün sonra Musafanın tarlası civarında dolaşırken Nebilenin kızkardeşleri ve babasile birlıkte tarlada çalıştıkları Sosyalist partisi bir fazla aza çıkarmış ve eski Dahilıye Nazırı Dormay inti hab edilmiştir. Fakat diğer sol partilerin zayiatı bu kazancı hükümsüz bı rakmıstır. Bu netice, Fıansa efkârı umumiyesinin artık müfrit sol partilerden yüz çevirmekte ve bilâkis merkez ve sağ partilere tem^yü] etmekte bulunduğunu is pat etmektedır. Bu suretle radikal sosyalistlerin lideri bulunan Daladye'nin rıyaseti altındaki kabinenın mevkıi sağlamlaşmış oluyor. Mumaıleyh Münıh konferansının aka binde memleketin mahyesini ve parasını dıizeltmek için fe\kalâde salâhiyet iste dıği zaman, kendı hükumetine resmen taraftar bulunan sosyalistlerle komünistlerden şiddetli muhalefet görmüş ve bilâkis resmen muhalifi olan merkez ve sağ partilerin yardımı ve reyile ekseriyeti kazanmıştı. Âyanda hükumetin mevkiinin sağlamlasmış olması mühimdır. Sosyalistlerin lideri Leon Blum'un kabinesini, sollar, Meb'usan meclisinde ekseriyeti haız buldukları halde, Âyan meclisi devirmişti. Daladye mevkiini sağlamlaştırdiktan sonra tekrar sosyalistler ve komünistlerle mücadeleye hazırlanmaktadır. Tayyare fabrikalarında haftada kırk beş saat çalışmaktan imtına eden ameleyi cezalandırmak için kanun vazedecektir. Fran sanın son buhranlarda gerek siya sî gerek askerî mevkiinin zayıf oldu ğu meydana çıkması ve bunda müfrit sol parti ve teşekküllerin tesiri görülmesi Daladye'nin politikasma taraftar olanların artmasına sebeb olmustur. Daladye, buna güvenerek Almanyaya karşı git mekten cekinmis ve İtalya ile anlasmak için mühim teşebbüslerde bulunmuştur. Torik akını Her vilâvet ve kazada bu hareket başlamıştır. Hepsinde tecrübeler yapıhyor. Fakat bu sahada en ileri giden Kırklareli vilâyetinin Babaeski ve Lüleburgaz kazalandır. Bu iki kazada açılan ve gür su fışkıran arteziyenlerin sayısı 18 i bul muştur. Babaeski ile Hayrabolu arasın daki Sinanlı köyünde 5 ve Lüleburgazda açılan 3 arteziyenin her biri 24 saatte 200 er ton su vermektedir. En son açılanı ise nı görmüş ve bir kenara çekilerek Nebile13 ton vermeğe başlamıştır. Bütün sular yi seyretmeğe başlamıştır. en iyi dereceli ve kireçsizdir. Kızın babası Mustafa, Ahmedin bu De\let Demiryolları idaresi de birkaç hareketine kızmış ve oradan çekilmesini yerde arteziyen açtırmak için emirler verihtar etmiştir. Fakat Ahmed aldırıs et miş, mühendislerini göndermiştir. Bu famemiş ve seyrine devam etmiştir. Bunun aliyet, Tekirdağ, Uzunköprü ve Meriçte üzerine Mustafa hiddetle yerden bir taş de hızmı artırmış ve Çanakkale icab eden alarak fırlatmış ve Ahmedin başını yarmakineleri almıştır. mıştır. Bu program birkaç sene devam ederse Bu sert hareket karşısında Ahmed de Trakyada su davası en iyi bir tarzda halcebinden bıçağını çıkarmış ve Mustafanın ledilmiş olacaktır. Jeologlar iyi ve ümidli üzerine hücum etmiş; iki erkek arasında haberler vermektedirler. Trakya selektör istasyonlarında şiddetli bir boğuşma başlamıştır. faaliyet Köylünün elindeki bozuk ve kanşık tohumları temizlemek üzere bir iki senedenberi Trakyada yer yer kunılan selekör istasyonları bu sene de faaliyetlerine devam etmektedir. nanın tahkikatma dördüncü sorgu hâ kimliğinde devam edilmektedir. Dün de şahid olarak dinlenen Reşid Paşa oğlu İsmail isminde bir zat, Atinanm icraatı hakkında şayani dikkat ma hiyette bazı malumat vermiştir. Tahkikat şiddetle devam etmektedir. I Yalancı bir şahid tevkif edildi Sultanahmed b.rinci sulh cezada dün bir hakaret davası görülürken şahidlerden Hasan isminde biri, verdiği ifadede evvelâ hâdiseye aid hiçbir malumatı olmadığım söylediği halde, bilâhare dığer şahidlerle yüzleştirilince vak'ayı baştan aşağı anlatmıştır. Bu vazivet üzerine hâkim Reşid, Hasamn ilk ifadesinde hakikati saklamak 'stemesini gözönünde tutarak yalan şehadet suçundan tevkifine lüzum gör mü^tür. Sayılan yıldan yıla artınlmakta olan bu istasyonlar ve bu makineler şimdiye kadar tohumlan yalnız temizlemekle kalıyorlardı. Bu sene Ziraat Vekâleti taDün, Ağırcezada bu katil hâdisesinin rafından eskilere ilâveten gönderilen 14 muhakemesine başlanmıştır. Suçlu Ah yeni makinede ise, tohumlan ayni zaman med, dünkü celsede, işi aptallığa vurarak, da sürme, rastık.. gibi hastalıklara karşı saçma sapan şeyler söylemeğe başlamış, ilâclama tertibatı da vardır. ifade vermemiştir. Randımanın artması, ziraatin inkişafı Neticede muhakeme, bazı şahidlerin ve köylünün ahnterinin tam karşılığını alcelbi için talik edilmiştir. ması bakımından mühim bir yenilik hareKÜLTÜR tŞLERl keti olan bu hâdise Trakya çiftçisini son derece sevindirmiştir. Muallimlefe Yardım cemiyeZiraat Vekâletinin emrile İstanbul vitinin mecmuası Iâyetinden bu selektör merkezlerine kâfi Muallimlere Yardım cemiyeti, çocukderecede ilâc da gönderilmiştir. lara mahsus olmak üzere bir mecmua Ramazan 2 Çarşamba neşrine karar vermiştir. İsmi, «CumhuOj île Ikindi Akşam Yatsı Imsak riyet Çocuğu> olan bu haftalık mecmuS. D. S. D. S. D. S. D. S. D.j anın ilk sayısı, Cumhuriyetin on beşin9 3C 6 43 12 1 31 11 30 ı Ezanı ci yıldönümüne tesadüf eden önümüz Zevalî 11 58 14 52 17 13 18 44 4 46 deki cumartesi günü ıntişar edecektir. Ahmedin elinde bıçağı gören Nebile Moharrem Fevzi TOGAY ve kızkardeşleri babalarına yardıma koşmuşlardır. Gözü büsbütün kızan Ahmed Mustafa ile Nebileyi bıçaklıyarak vak'a MÜTEFERRİK mahallinden kaçmıştır. Her iki yaralı derhal tedavi altına alınmışlar; kısa bir müdMareşal Ankaraya döndü det sonra da Ahmed yakalanmıştır. FaGenel Kurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak, Ankaraya dönmüştür. kat, iki gün sonra, Nebile, kaldırıldığı hastanede ölmüştür. Yeni avukat büroları Avukatlık kanunu bir ay sonra tatbik mevkiine gireceğinden Adliye Vekâleti vilâyetlerde teşkil edilecek avukatlık büroları hakkında vilâyetlerden ban malumat istemiştır. A\'ukat adedi az olan bazı vilâyetler birleştirilerek ora larda birer büro teşkil edilecekir. Yeni büroların teşkilıne evvelki kayıdlar nazarı dikkate alınmaksızm yeniden kayıdlar yapılacaktır. Cumhurı yet Abone şeraiti: Nüshası 5 knrnşhır. Tiirkiye Haric icin için Senelik 1400 Kr. 2700 Kr. Alb ayhk 750 > 1450 >' Üç aylık 400 > 800 > Bit aylık 150 » Yoktur

Bu sayıdan diğer sayfalar: