16 Eylul 1938 CUMHURIYET i Hfidiseler arasında Sulh tayyaresi Çemberlayn'in hareketi takdirle karşılandı Bir Fransız gazetesi «Bütün âlem bu büyük ihtiyara karşı hürmetle karışık hayranlık duymaktadır» diyor Paris 15 (a.a.) Paris gazetelerinin kserisi, Çemberlayn'm seyahatini çok büük ümidler uyandıracak mahiyette ad ctmektedir. Gazçteler, îngiliz devlet damının şecaatini ehemmiyetle kaydet ıekte ve onun azimkârlığına itimad be an eylemektedir. Mussolini, Runciman'dan neler İBtedi? Milân 15 (a.a.) Popolo d'îtalia gazetesinde çıkan ve Mussolini'ye atfedilen Lord Runciman'a hitaben yazılmış açık bir mektubda îngiliz mutavassıt,; Beneş nezdinde iki nokta hakkında te şebbüste bulunmağa davet edilmektedir. Lö Jur Eko dö Pari, yazıyor: «Çemberlayn'ın kararından çok daha Bu mektuba göre, Runciman'ın yalnız ade bir şecaat eseri olamaz. Kendi kuv Südetlere değil, arzu eden bütün Çekos 'eti hakkında şuuru olan îngiliz mîlleti lovak ekalliyetlerine plebisit hakkı verıl" ;ibi bir millet, nüfuzunu sulh lehinde mesi için Beneş'i ikna etmesi lâzımdır. :ullandığı zaman daha ziyade büyür.» Runciman bundan maada bir hayalden Om Libr, gazetesi, diyor ki: ibaret olan Çekoslovak devletinin müda«Tarihte misli mesbuk olmıyan ve va faası için îngilterenin kolay kolay harbe üyetin adeta hailevî mahiyette olduğunu girmiyeceğini Çekoslovak Cumhurreisine gösteren bu teşebbüs, bu teşebbüsü yap bildirmelidir. maktan ihtiraz etmiyen büyük ihtiyara «Roma aneak Bohemya ile dost medenî âlemin hürmetle kanşık hayranlıolabilir!» ğını temin etmektedir. Şu kanaatteyiz ki Bu gazete, şu satırlan ilâve eylemektebu teşebbüs, bundan böyle harbi gayri dir: mümkün bir hale sokacaktır.» «Bu iş için harbe girmeğe değmez. Popüler gazetesinde Leon Blum, şöy Hitler yalnız üç buçuk milyon Süderin le diyor: mukadderatile alâkadar oluyor. Kimse o«Çemberlayn'm karan, sulhu korumak nun bu hakkını inkâr edemez.» azmi sahasında gösterilmiş necib bir cürGazete netice olarak, îtalyanın Bo etkârlıktır. Filvaki tehlikeli de olsa ve hemyaya karşı bir dostluk siyaseti takib hatta delicesine görünse bile böyle bir edebileceğini, halbuki Çekoslovakyaya cür'ete lüzum vardı. Çemberlayn'm ka karşı böyle bir siyaset takib etmesine im rannı hangi noktai nazardan derpiş eder kân olmadığını kaydeylemektedir. sem edeyim bunda gördüğüm şey, bir Hul'ün nutku sulh ümidinin belirmesidir.» Vaşington 15 (a.a.) Hül, ÎU beFîgaro gazetesi yazıyor: yanatta bulunmuştur: «Hitler, prestij bakımından büyük bir « Cemberlayn'le Hitler arasmdaki muvaffakiyet kazanmıştır. Fakat Alman tarihî görüşme sulhun muhafazasında delann dikkat etmeleri icab eder. Şeflerinin rin bir alâkası bulunan devletler tarafınÇemberlayn'a vereceği cevab, kendilerini dan pek tabiî olarak derin bir alâka ile bütün dünya muvacehesinde taahhüd a r takib edilmektedir.» tına sokacaktır.» Macarlar da Çemberlayri* l ^Epok, ga»etesind*n; , müracaat ettiler «îngiliz Başvekilinin seyahati tehlikeLondra 15 (Hususî) Macarisianden hâli değildir. Bugün sulhu temin et daki Muahedeleri Tadil cemiyeti Berhmek için yarının sulhunu ihlâl etmek icab tesgaden'de bulunan îngiliz Başvekili etmez. Bazı fedakârlıklar ihtiyar edilir Çemberlayn'e telgrafla müracaat ede ken diğer bir takım fedakârlıklara yol rek, Çekoslovakyadaki bir milyon MacaT için de Südetlere müsavi hak istemiştir. açmak doğru değildir. Zâf eseri göster Heryo Cenevrede muhtelif mek suretile galibin hırs ve tamahım tahmülâkatlar yaptı rik etmek caiz değildir.» Cenevre 15 (a.a.) Dün sabah buÜmanite, gazetesinden: raya gelen Heryo, Küçük îtilâf devletle«Sulhu korumak için izzeti nefsimizden fedakârlıkta bulunmamızı söyliyenler bu rinin mümessilleri, Litvinof ve Pol Bonlunacaktır. Eğer sulhu muhafaza etmek kur'la görüştükten sonra akşam Parise için Berhtesgaden'e gitmek lâzımsa bu hareket etmiştir. Pol Bonkur da Comnene, Subiotiç, seyahati ihtiyar etmeği kabul etmiş olan ve Vellington ile görüşmüştür. zatı sena edelim.» üyük Britanya Başvekili, Hitler'i ziyarete koştu. Onu Alman topraklarına gö türen vasıta, bugünlerde Alman ufuklarında çokça görülen nev inden bir harb tayyaresi değil, bütün manası ve şümulile bir sulh tayyaresidir. Altmış dokuz yaşında bulunan M. Chamberlain'ı ömründe ilk defa tayyareye binmek mecburiyetinde bırakan sebeb açıktır: Bu tavassutu kendisinden rica eden Fransanın ve ayrıca büyük demokrasilerin harb endişesi. İngiliz Başvekilinin seyahati, Hitler' in bir kere daha Avrupanın zâfını tahmin etmekte hiç aldanmamış olduğunu gösteriyor. Artık Çekoslovakya, büyük hâmilerinin müdafaasına güvenmekten ziyade Almanyanm insafına sığmmak zarurî olduğunu anlıyacaktır. İngiliz Başvekilinin seyahati de bu insafa müracaat etmek içindir. Südet Almanlarının esaretine nihayet verilmek şartile Hitler'in tamahkârlık etmiyeceği muhakkak gibidir; Chamberlain'ın bütün îngiltereyi şaşırtan anî seyahati de Südetlerin isteklerini haklı gördüğünü ve bu esas içinde Almanyayı fevrî bir hareketten ahkoymak mümkün olduğuna inandığım gösterir. îngilterenin bu şekilde müracaati, Fransanın ve büyük demokrasilerin endişesine tercüman olduğu için, İngiliz Başvekilinin tayyareye ilk adımmı atması, dünya slhunun en son tehlikeyi de atlattığınin ilk işaretidir. Bu tayyare orta Avrupaya sulh müjdesi götürüyor. Son hareketile Almanya, kuvvetli olduğu kadar da haklı görünmesini bildi. Bu kuvvete ve bu hakka ne derece sahib olduğunun münakaşası, artık onun böyle görünmeğe muvaffak olmasının neticesini değiştiremez, ki bu da Alman politikasının yeni bir zafere doğru koşmasmdan başka birşey değildir. BELEDİYELER BANKASI Yazan: ALÂEDDIN CEMİL Geçen hafta Ankarada umumî heyetini toplıyan Belediyeler Bankasının ça lışma raporu bu yılki umumî ve millî hayatımızın mühim hâdiselerinden birini göstermek itibarile okurlarımızın bilmesıne çok değir. Okurlarımızdan bazıları belki böyle hususî ve meslekî gibi görünen bir bankanın faaliyetini bilmek, bazıları da bu varlığın kendilerine kadar uzanan sahasını lâyıkile takdir etmek fırsatını bulamamışlardır. Fakat, hakikati halde Belediyeler Bankası, içinde yaşadığımız bütün şehirlerle çok yakından alâkadar, ve bugün bütün şehirlilerin yarm da bütün köylerin yani her Türk vatandaşın bankası dır. Bu bakımdan biz herhangi bir banka ile doğrudan doğruya alâkadar olmıyan bir vatandaş tasavvur edebildiğimiz halde Belediyeler Bankasile vatandaşın münasebet ve alâkasını ayni surette görmemekteyiz. Bir kere, Belediyeler Baokası her şehirliyi yakından alâkadar eden su, elektrik, ve diğer bertürlü imar işlerinin bankası olduğu gibi bir taraftan da belediye tahsilâtının yüzdelerile teşekkül eden kapitali itibarile her şehirli vatan daşın verdiği belediye resimlerindeki hissesinden dolayı da kendi bankasıdır. Şimdi, bu yakm alâka ve münasebetlere Cumhuriyet idaresinin harab ve yıkık bir halde tevarüs ettiği şehirlerimizin eski halini gözönüne getirerek ilâve edersek o vakit Belediyeler Bankasının dört beş senelik teşekkül ve çalışma devresinde birçok şehirlerimizde vücude getirdiği imar eserlerinin ehemmiyetini daha iyi anlamış oluruz. Hergün daha iyi olmasmı istediğimiz, hatta bağırdığımız belediye işlerinde daha çok yapılacak şeyler olduğunu, bazı sahalarında Avrupa ve Balkanlar seviyesine varmaklığımız lâzım geldiğini görmekle beraber çok kısa bir zaman içinde belediyeçilikte yapılmış olanların insan kudretini bazan geçtiğini de görüyoruz. Gb'rüşlerimizde mütalealarımızı daima umumî olarak serdedersek hem hakşi naslık, hem kadirşinaslık yapmış oluruz. Vak'a ve hâdiseleri hususî ve şahsî ba kımından görmekteyse umumî işlerle u|raşanlar ve yazanlar için hata ve hüs randan başka birşey olamaz. Ekseriya, bu hataya büyük bir ycis ve ümidsizlik de zammolur, ve nihayet böyle yaza yaza, böyle göre göre memleket işlerinde bir imansızlık bile husule gelir!.. Onun içindir ki, kendimizi hiç aldatmış olma mak için hâdiseleri ancak umumî bak'.mdan tetkik etmek ve şahsî hislere, infiallere kapılmamak her kalem sahibinin bir şeref ve vatan borcudur. Fikirlerimizin yanlış anlaşılmaması için görüş tarzımızı istitraden kısaca gösterdikten sonra bahis mevzuumuz olan memleketimizdeki belediyecilik faaliyeti hakkında bir fikir edinmek için Belediyeler Bankasının raporundan birkaç rakam zikretmek kâfi gelecektir. Şüphesiz, herhangi bir faaliyet hakkında bir fikir edinmek için de o faaliyerin cereyan ettiği saha şartlarını bilmek lâzımdır. Fakat, okurlarımız belediyecilik meselelerimizde bu şartları hatırlamakta hiç güçlük çekmiyeceklerdir. Kısaca bu şartları hatırlatahm: §ehir namına hiçbir şeyi olmıyan yıkık ve harab bir yerdc her parçasile bir şehir yaratmak!. Bu şartlar gözönünde tutularak okuyacağımız rakamların azameti derhal kendini gösterir. Beş sene evvel birikmiş on parası olmıyan şehirlerimizin bugün kasasında (7) milyon Türk lirası olan, ve (3) milyona yakm alacağı bulunan bir bankası var. Bu bankaya her sene muntazam (1) milyon lira gelir gelmektedir. Ayrıca son senede (300,000) lira da kâr yapmıştır. Kapital, önümüzdeki beş sene içinde (15) milyona, on sene içinde belki (30) milyona varacaktır. Umumî hayatta beş on sene nedir?.. Şahıs hayatının birkaç günü gibi birşey!.. Beş sene evvel Cumhuriyet idaresinin kurduğu bu banka beş sene içinde (184) şehrimize (3,706,807) lira ikraz etmiştir. Bunun: 1,644,790 su için 1,105,880 elektrik için 956,137 plân, harita ve muhtelif imar işleri içindir. On bin nüfusu geçen (80) şehrimizden sıhhî ve fennî su tesisatına malik olmıyan (58) şehrin ihtiyacı için (7) milyon, harita ve imar plânı olmıyan (48) şehrimizden harita ihtiyacı icin (260,000), imar plânları için (400,000) lira verilecektir. Beş senelik programa girerek (1942) de bitecek su tesisatın dan bugüne kadar (26) şehrin işine başlanmıştır. Faaliyet ve membaları bu kadar süratle inkişaf eden bu büyük millî bankamız önümüzdeki yıllarda daha küçük şehirlere ve köylere de faaliyetini tesmil ederek «mahallî idareler» bankası ha linde Türkiyenin en büyük ve sağlam bankalarından biri olacaktır. O vakit, gene sözü rakamlara bırakacagız. Dünyanın en güzel kızı Parise geliyor Bugün şehirlerin bankası olan müessese Resim çektirmekten artık önümüzdeki yıllarda faaliyetini teşmil ederek qına getirerek gına dersi mahallî idareler bankası haline gelebilecektir aimağa başlıyacakmış! Fransız gazete leri, dünyanın en güzel kızının Pa rise gelmek üzere yola çıktığını ha ber veriyorlar. Şim di Londrada bulu nan bu güzel, Amerikamn fotoğrafı en çok alınan mankenidir. İsmi Vera Hall'dir. Si gara ve otomobil Vera Hall fabrikalan, Vera Hall'in, sakız çiğni yen, sigara içen, yahut otomobil kullanan bir resmini, büyük mecmulardan birine reklâm olarak koydurunca, sa tışlarımn derhal arttığmı görmüşler vs o günden itibaren reklâm resmi olarak münhasıran bu gene kızın fotografm dan istifade etmeğe başlamışlardır. Fotoğrafı en fazla çekilen dünyanın en güzel kızı, bu sayede bizim para mızla senede dokuz bin lira kazanmaktadır. Fakat, Parise doğru yola çıktığı şu günlerde, artık her dakika objektif karşısında durmaktan, güzel esvablar giymekten ve keyfi olmadığı zaman bile gülmek mecburiyetinde kalmaktan bıktığını sövlemistir. Harb mi, sulh mu? IBaymakaleden devami kavga sebebi olmak üzere hallolunmamış kalır ve ihtimal ki ona müstakbele aid yeni kavga sebebleri katılır. Görülüyor ki mesele Südet işi çerçevesi içinde kaldıkça bundan dolayı harb abestir. Ona mutlaka sulhan bir hal çaresi bulunmak lâzımdır, ki bu mesele karşısında îngiltereyi tahrik eden zihniyetin de bundan ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Bu meselenin îngiltereyi işgal ed"en tarafı yok mudur? Bu meselenin İngiltereyi işgal eden tarafı, onun Südet çerçevesini geçen ihtimalleridir. Haklı veya haksız Almanyaya bir Avrupa hegemonyası arzuları isnad olunmaktadır. Almanyanm şu veya bu istikamete attığı her adımın ilerisine aid bir takım emeller farz ve keşfolunuyor. Avrupa üzerinden aşarak dünya hakimiyetini paylaşmak iddiasında bulunacak olan bu emellerdc azçok bir hakikat varsa o zaman mesele lngiltere için de başka türlü bir ehemmiyetle dikkate alınacak bambaşka ve yepyeni bir mahiyette görülecektir. îngiltere bir taraftan sulhun bozulmaması için çalışırken diğer yandan da Berlin Roma mihveri ve Berlin Roma Tokyo anlaşması gibi kombinezonlan da gözönünde tutarak o cihan hakimiyetini yeniden paylaşmak emellerinin ne derecelere kadar ciddî olduğunu da kollamaktan bir an bile fariğ olmamaktadır. Filvaki hakikî bir dünya harbi bu türlü ihtirasların çarpışmasından çıkacaktır. Ve o zaman mesele yalnız Îngiltereyi alâkadar etmekle kalmıyarak küçük büyük diğer birçok millctleri de ayaklandıracaktır. Çemberlayn Berhtesgaden'de Hitler'le konuşmağa giderken hastahğın tam teşhisini koymağa çalışan bir hekim gibidir. Harb mi, sulh mu sualinin cevabı bu teşhisin şekil ve mahiyetine göre verilebilir. Pek galib bir ihtimalle Çemberlayn Südet meselesi hallolunurken Çekoslovak devletinin şimdiki tamamiyeti değilse bile herhalde mevcudiyeti, istikbali ve istiklâli masun kalmalı esasına büyük kıymet vererek sulh hesabına hastalığm vahameti derecesini tayin etmek istiyecektir. Bu teşhiste tam bir isabet olmıyabilir. Çünkü Almanyanm zahiren alacağı taahhüdlerle beraber hegemonyayı elde etmek yolunda yürümekten geri durmamak ihtimali yok değildir. İngiltere bu kadarına ehemmiyet vermiyerek şimdiki halde sulhun bozulmamasmı kâr sayar. İngiltereye göre harb nekadar gecikirse o kadar iyidir. Çünkü sonra o ya hiç vuku bulmaz, veya öyle şartlar içinde vuku bulur ki neticesinden korkulmaz. Filhakika hatta zahirî makulâtla sulhun idamesi birinci ehemmiyet derecesini haizdir. Eğer varsa müfrit emellerin yarın kuvvetlerini kaybetmeleri olagan şevlerdendir. Nihayet nekadar büyük ve kuvvetli olursa olsun her millet ateş olsa cirmi kadar yer yakar. Bir kere yeni bir umumî harb ateşi parlamıyagörsün, onda en kuvvetli milletlerin ne müthiş felâketlere karşı koymak zaruretinde kalacakları o zaman Harbin o müthiş felâketlerine karşı sulhun büyük nimetini îngiltere biliyot da Almanya bilmiyor ve yahud ona ehemmiyet vermiyor değildir. Onun için biz vaziyeti uzak yakın bütün hakikat ve ihtimallerinde tetkik ederek başlık ittihaz ettiğimiz suale: Harb değil, sulh! Cevabım veriyoruz. PEYAM1 SAFA Erdekte zeytin mahsulü çok iyi Mahsulün yüzde doksanı harice gönderildi Erdek (Hususî muhabirimizden) 936 senesi şubatmdan şimdiye kadar emsali görülmemiş kar fırtınasile birer kuru çalı haline gelen Erdek zeytin ağacları gene eskisi gibi koyu yeşil elbiselerini giyerek süslü bir gelin gibi ova ve yamaçları süslemeğe başlamış lardır. Tabiat, iki yıldanberi Erdek halkmdan esirgediği zeytin mahsu lünü bu yıl bütün cömerdliğile vermiş gibidir. Henüz kısmen izi kaybolmamış bulunan kuru dalcıkların arasından büc ipe dizilmiş gibi fırlıyan zeytinler memleketin sarsılmış iktısadî hayatmı canlandırmış, alışverişte şimdiden göze ç?rpan bir hayatiyet yaratmıştır. Bu feyiz ve bereketten başka ümidlerimizi daha çok kuvvetlendiren müsbet ikinci bir faaliyet daha vardır: «Zeytin sineği mücadelesi>. Geçen yıl, mahsul azdır diyerek ehemmiyet verilmemiş ve neticede mahsulümüz çürük cıkmıştı. Bu yıl, zamanmda keyfiyet, Ziraat Vekâletine ar zedilmiş ve alâkadarlar tarafından yapılan temasta mücadele için lâzım olan ilâclar gönderilerek ziraat memurlarımızm nezareti altmda mücadele yapıl mıştır. Bu mücadelenin yapıldığı senelerde mahsulün sağlam olarak idrak edildiği artık münakaşa kabul etmiyecek derecede müsbettir. Hemen hemen yüzde doksanı tuzlanarak dış pazarlara sevkolunan mahsulümüz üzerinde Ziraat Vekâletinin gös terdiği alâka ile esirgemediği maddı yardıma müteşekkiriz. ALÂEDDIN CEMİL Sürekli yağmurların tahribatı nevra yaparak yanaşabilmiştir. Adacı ğın bugün kaldınlması muhtemeldir. Anadoluhisan iskelesini de sular kaBundan başka altı ay evvel vaziyeti radan ayırmıştır. Halk, vapurlara, sırttehlikeli görülerek kapısı mühürlenen ta binmek, ayni şekilde iskeleye de sırtBeyazıdda Ordu caddesinde 148 numata inmek mecburiyetinde kalmıştır. ralı evin çatısı da, dün çökmüştür. Evde Hava raporu kimse bulunmadığı için insanca zayiat olmamıştır. Yeşilköy meteoroloji istasyonundan Bostanbaşı caddesinde Çukurcuma so alman malumata göre, dün hava, yurkağında 8 numaralı hamamm arkasmda dun her tarafmda çok bulutlu ve yer doktor Galibin 128 numaralı evinin bod yer yağışlı görülmüştür. Rüzgârlar, urumunu sular basmıştır. mumiyetle şimal istikametinden orta Bebekte Cevdetpaşa caddesinde Nar kuvvette esmiştir. yan apartımanının kayıkhanesinde otuŞehrimizde de hava yağışlı geçmiştir. ran balıkçı Ahmed Halid, kayıkhane ö Yirmi dört saat zarfmda yağışın metre nünde şiddetli yağmurdan kurtulmak murabbama bıraktığı su miktarı 4 kiloiçin bir sandala geçerken yuvarlanmış, gram olarak ölçülmüstür. Hüzgâr, şi belinden asır surette yaralanmıştır. malden sanivede 3 5 metre süratle esmiştir. Saat 14 +.e hava tazyiki 754.8 miTaşan dereler limetre, sühunet azamî 31, asgarî 21,2 Kasımpaşa deresi, her yağmurda ol olarak kaydedilmiştir. duğu gibi, dün de taşmıştır. Derenin her tzmitte iki tarafı sular altmda kalmıştır. Ortaköydeki Dere sokağile Bebek kaîzmit 15 (Telefonla) Dün, gece rakolu ve civarı da sel baskınma uğra yarısmdan sonra birdenbire şiddetlenen mış, bir anda çamur ve molozlarla do yağmur, îzmit ve civarmda oldukça mülan cadde acılıp temizleninciye kadar him hasarata sebeb olmuştur. tramvav seferleri bir müddet yapıla Deliahmed, Taçlarbaşı mahalleleri mamıştır. seller altmda kalmış, evleri, dükkânları Karadenizde su basmıştır. Bu arada bir de ev yıkıl mıştır. İnsanca zayiat yoktur. Yeni yaKaradenizde evvelki gün başlıyan ve o gece bütün şıddetile devam eden fırtı pılmakta olan rıhtımm bir kısmı çökna, dün öğleden sonra biraz sakinlemiş müştür. Kâğıd fabrikasile civarı, sularn istilâtir. Fırtına dolayısile Karadenize çıkasna uğramş, fabrikann taş değirmen mıyan vapurlar dün havanın sakinleşmesi üzerine Boğazdan çıkmağa başla dairesine dolan sular güçlükle tahliye mışlardır. Maamafih Büyükdere önün edilmiştir. Bağlardaki hasar mühimdir. de henüz havanm iyice sakinleşmesini Ova, sular altmdadır. Adapazarla Hendek ovası da sularm istilâsma maruz bekliven merakib vardır. kalmıştır. Hararet derecesi, 14 santigraEge denizinde başgösteren fırtmanın da düşmüştür. pek şiddetli olmadığı gelen haberlerden Îzmit demiryolunda sellerle sökülen anlaşılmıştır. bazı kısımlar görülmüştür. Bozulan yerKuzguneuk iskelesi önünde... ler tamir olunmuştur. îstanbul AnkaSellerin getirdiği kumlar, Kuzguneuk ra telefon şebekesinde vukua gelen avapur iskeresi yanında bir adacık vü rıza, vaktinde alınan tedbirlerle bertacude getirmi§, vapurlar, açıktan ma raf edilmiştir. Gönüllüler işi Almanya, Franko'ya izahat verilmesini kabul etti Londra 15 (Hususî) Alman se fareti müsteşarı bugün Hariciye Nazm Lord Halifaks'ı ziyaret ederek, îspanyadaki gönüllülerin geri çekilmesine dair lngiltere tarafından hazırlanan plân hakkında General Franko hükumetine izahat vermek üzere ademi müdahale komitesi kâtibi umumisi Henning'in Bur gos'a gitmesine Alman hükumetinin muvafakat ettiğini bildirmiştir. Rumen kabinesi Ham maddeler için bir kontrol mecburiyeti koydu Bükreş 15 (a.a.) Kabine bu ak şamki toplantısında verdiği kararla, mil lî müdafaa nazırhğını, millî müdafaaya elzem olan maddeleri ihtiva eden depoları, bu maddeleri stok eden veya imal eden sanayi müesseselerini 15 eylul tarihinden itibaren askerî kontrol altına koymağa ve ordunun ihtiyaclannı derhal ve tamamen temin etmek üzere istihsalâtı artırmak için mamul veya kayrimamul iptidaî madde lerin bir envanterini yapmağa mezun kılmıştır. Beyazıddaki (Ba$tarafı 1 tnci sahtfede) vak'a Frankistler Almeriya'yı man ettiler bombardı Liyejden uçurulan balon Bulgaristanda bir nehre düştü Sofya (Hususî) Beynelmilel Gordon Benet kupası için her yıl balon müsabakaları yapılıyor. Serbest balonlar tarafından yapılan müsabaka bu yıl Belcikanm Liyei sehrinde tertib ecHlmiş ve bu müsabakaya Fransa, İsveç, Belçika ve Lehistan baloncuları iştirak etmiştir. Askerî ve sivil balonlar geçen pazar günü havalandırılan ve kara ile hiçbir rabıtası ol madan havanm cereyanma tâbi olarak muhtelif istikametlere doğru süratle vol alan balonlardan birisi Bulgaristanda Vidina nehri üzerine düşmüştür. Lehli olan balonun râkiblerinden yüz başı Yanus'la mühendis Yanik hafif yaralı olarak Sofyaya getirilmiştir. 38 saat mütemadiyen 6000 metre yükseklikte uçan bu balonun Gordon Benet kupasmı kazandığı tahmin olunu Valansiya 15 (a.a.) Bu sabah saat beşte Frankistlerin tayyareleri AlmeBerlin 15 (Hususî) Mareşal Gö riya'yı bombardıman etmişler ve beş kişi ring'in sıhhati hakkında bugün neşredinin ölmesine ve iki kişinin de yaralanma len raporda, mareşalın kanı zehirlenmiş sına sebebiyet vermişjerdir. olduğu, fakat tehlikenin geçtiği ve mareşalm iyileşmekte olduğu kaydedil mektedir. Mareşal Göring tehlikeyi atlattı Cenevre 15 (a.a.) Milletler Ce Alman Fransız anlaşması Paris 15 (a.a.) Hariciye Nezareti miyeti Asamblesi, yarm alenî celsesini tebliğ ediyor: akdedecek, sanksiyonlara aid 16 ncı Son zamanlarda Ren nehrine kon maddeye muanz olan devletlerin beyana muş olan baraja müteallik bazı hudud tmı dinliyecektir. meselelerini halletmek üzere son gün Bulgar hükümdarları Pariste ler zarfmda Pariste Fransız ve Alman r ^^^^M murahhasları arasında müzakereler ce y° Paris 15 (a.a.) Bulgar Kralı ve reyan etmiştir. Leh ordusunun manevralarî Kraliçesi, saat 18 de Londradan buraya Bu müzakereler neticesinde hazırla Varşova 15 (Hususî) Leh ordusu gelmişlerdir. Bulgar hükümdarları müte nan itilâf projesi tasdik edilmek üzere büyük sonbahar manevralarına başla nekkiren seyahat etmektedirler. iki hükumete arzedüecektir. mıştır. Milletler Cemiyeti asamblesinin bugünkü içtimaı Ren üzerindeki baraja dair YUNUS NADt