4 Ağustos 1938 CUMHURtYET Rus Japon ihtilâfı Dün her iki tarafın taarruz iddiaları ve tekziblerile geçti IBaştarafı 1 inci sahljedel Kore'deki Japon başkumandanhğının bugünkü tebliğine göre, 19 top ve 50 tankla mücehhez bulunan Sovyet kiıv vetleri bugün yeniden Japon arazisine hücum etmişler fakat püskürtülmüşier dir. Tebliğ ayni zamanda Sovyet tayya relerinin hudud mıntakasında Kayko ve Kujo köylerini iki defa şiddetle bombardıman ettiğini bildirmekte ve Kujo kö yünün tahliye edildiğini ilâve etmekte dir. Sus vapuru Bandırma izmır Fuarı Kahraman alaylanmıza seferine yarın başlıyor Başvekil tarafından sancak verme merasimi Başvekil, dün gemile Marmarada bir saat kadar gezdi açılacak [Baştarafı 1 inci sahifede'] Çankufeng'de nekadar kuvveti var? Sovyet Tokyo 3 Kore ordusu genelkurmaymın Iju geceyarısı neşrettiği bir tebliğe göre, ÇanKuFeng'deki Sovyet kuvvetleri, takriben üç piyade alayı ve 200 tankı muhtevi bir motörlü fırkadan ibaret tir. Bugün saat 15 e kadar Sovyet kıt'aları, ÇanKuFeng tepesine ateş etmişler$€ de Japonlan herhangi mühim bir hasara uğratamamışlardır. Dünkü muharebede ölen Sovyet askerleri 200 kadardır. Mutasavver Sovyet hava taarruzlartna karşı tedbirler Londra 2 (Hususî) Tokyo'dan bildirildiğine göre, Sovyet tayyareleri hududu geçerek Mançuko ve Kore'deki Japon kıt'alarını bombardrmana hazır lanmaktadırlar. Sovyet tayyarelerinin Japonyanın bazı sahillerini de bombardıman edecekleri haher verilmektedir. Bu haberler üzerine hava müdafaa erkânıharbiyesi Tokyo, Yukohama, ve Japonyanın merkez ve şark mıntakala rında gece tenviratın kontrolunu emret miştir. Bu akşamdan itibaren bu mınta kalarda araba ve polis durak mahalle rinden maada bütün haricî ışıklar söndürülecek, sokaklarda yanan ışıklar da azaltılacaktır. Japon Başvekilinin beyanatı Londra 3 (Hususî) Japon Başvekili Prens Kanoye, bugün Völkischer Beobachter gazetesı muhabirine aşağıdaki beyanatta bulunmuştur: « Japon hükumeti, hudud ihtilâfını muslihane bir tarzda halletmeğe taraf" tardır. Bu hususta icab eden teminatı vermeğe ve Moskova ile derhal müza kerelere girişmeğe hazırız.» Tokyo'da müzakereler Tokyo 3 Prens Konoye saat 1 1 de Bahriye âmiri Amiral Yonai'yi kabul etmiştir. Amiral Prense ÇangKuFeng meselesi hakkında izahat vermiştir. Mülâkat telefonla çağırılan General Itagaki'nin huzurile devam etmiştir. Japonyanın altın ihtiyacı Tokyo 3 Hükumetin, halka hitaben malik olduklan altınlan memleket için vermeleri hakkındaki talebine cevab vermek ve bir misa! teşkil etmek üzere, İmparator, aile koileksiyonları arasın dan ayrılmış altmdan mamul 70 parça eşyayı satıhğa çıkarmıştır. Bu altınlan, Japon millî bankasj satın almıştır. Bu eşya, iki sene sonra yeniden parası iade olunarak satın alınabileccktir. Japon tebliği Tokyo 3 Kore ordusu umumi karargâhı tarafından saat 16,30 da neşrolunan bir tebliğde ÇangKuFeng mm takasında tam bir sükunet hüküm sürdüğü bildirilmektedir. Bu sabah vuku bu lan Sovyet taarruzu bitmistir. Ruslar Şatsaopeng'deki Japon hatlarının 150 metre yakmına kadar ilerlediktcn sonra tahminen bir kilometre mesafeye ricat etmişler ve orada mevzi almışlardır. Çang KuFeng'in iki kilometre cenubu şarki sindeki tepeyi işgal eden Rus kıt'aları biraz daha geri çekilmiş gibi görünmekGeçen hafta Aîmanyadan şehrimize tedirler. Hiçbir hava hareketi vuku bul gelen «Sus» vapuru, îstinye havuzunda mamıştır. boyanmış ve temizlenmiştir. Vapur, seSovyet hudud kıtaatı takviye ferlere hazır bir hale geîmiştir. edildi Başvekilimiz Ceiâl Bayar, bu vapuTokyo 3 Havas ajansının muha ru görmek arzusunu izhar etmiş, bunun üzerine Denizbank Umum Müdürü Yubiri bildiriyor: Harbiye Nezaretinde muntazam Sov suf Ziya Oniş, dün kendisini Dolmabahr yet piyade kuvvetlerinin dün ilk defa o çe sarayından alarak «Sus» vapuruna gölarak ÇangKuFeng ve Şaotsaoping'e türmüştür. karşı yapılan taarruzlara iştirak ettikleri Gemi ile Marmarada bir saat kadar tasrih edılmektedir. Şimdiye kadar ha dolaşan Başvekilimiz, «Sus» u çok berekâta iştirak etmiş olan Gepeu'nun hu ğenmistir. Vapur, yarın sabah ilk defa dud muhafız kıt'aları takviye edilmiştir. olarak Bandırma seferlerine başhyacak" Japonlar bu taarruzları tardetmislerse de tır. Sus vapuru, sabahleyin saat 8 de haHarbiye Nezareti muntazam kıt'alar ta reket edecek, akşam 20 de İzmire vararafından yapılan müdahalenin hâdisenin caktır. Bu suretle İstanbul İzmir yolu, mahiyetini vâzıhlaştırmış olduğu kanaa Bandırma tarikile, 13 saat 45 dakikaya inmiş bulunuyor. tini izhar etmiştir. Diğer cihetten Hariciye Nezareti namına söz söylemeğe salâhiyettar bir zat, 31 temmuzdanberi bu mmtakada muhasamatın durrnadan devam ettiğini söylemiştir. Bununla beraber Japonlar, Sov yetlere karşı azamî kuvvetlerini istimai etmemektedirler. Musademenin pek şiddetli olduğu tahmin edilmekteyse de bunlar yalnız zikredilen mıntakaya inhisar et miştir. Harbiye Nezareti namına söz söylemeğe salâhiyettar olan zat dün saat 15 Türk Tarih Kurumu başkanı Muzafte dört Sovyet taburunun önlerinde 30 fer Bükerin başkanlığında Güzel San'attank olduğu halde birkaçı ağır olmak lar Akademisi müdürü Bürhan Toprak, üzere yirmi topun himayesinde olarak mimar Favt, mimar Sedad Hakkı, İzmir Şatsaoping'e hücum ettiğini bildirmiştir. fuar dekorasyon mütehassısı M. Gotye Japonlar bu kıt'aların 200 metreye ka ve Nevyork sergisi Türk komiseri Suad dar yaklaşmasmı bekledikten sonra rnu den mürekkeb komisyon, bugün Dolmakabil taarruza geçerek Sovyetleri mev bahçe sarayında toplanarak Nevyorktazilerine kadar tardetmişlerdir. Saat 20 ki Türk resmî paviyonunun dahilî dekode ÇangKuFeng'e karşı yapılan yeni rasyonu için açılan müsabakaya gönderibir hücum diğeri gibi tardedilmiştir. len projeler üzerinde son tetkiklerde buDokuz kadar tayyare saat 18 de hu Iunacaktır. dudda kâin Kaojo kasab'asmı bombardıDün akşam Ankaradan hareket etmiş man ederek birkaç gayrimuharibin ölmeolan Suad Şakir, bugün şehrimize gele sine sebebiyet vermişlerdir. cektır. Müsabakaya dış memleketlerden Tekrar edilen hava hiicumları de iştirakler vaki olrauştur. Diğer tarafTokyo 3 Royter ajansının muha tan Maarif Müsteşarı Rıvdan Nafizin biri bildiriyor: riyaseti altındaki bir komisyon da sergi Japonya namma söz söylemeğe salâ dolayısile neşriyat ve propaganda mal hiyettar bir zat Sovyet tayyarelerinin zemesinin ihzarile meşgul olmaktadır. Kore'nin merkezi olan Seul civarında bir köprünün üstüne sekiz bomba attıklarmı söylemiştir. Bu zat iki veya üç Sov bombardıman edildiğine dair işae edilen yet piyade taburunun saat 9 da Çang haberlerin Japon militaristlerinin yeni taKuFeng'le Şaotsaoping arasındaki Ja arruzunu re uğradıkları zayiatı mırhik pon mevzilerine yeniden taarruz ettikic göstermek arzusundan ileri geldiğini yazrini fakat gene geri püskürtüldüklerini maktadır. Tass'ın tebliği muhasamat uzadığı takdirde bunun verebileceği netiilâve eylemiştir. celer hakkında Japonyaya açık bir ih Tas tekzib ediyor tarla nihayet bulmaktadır. Moskova 3 Hassan gölünün sa Mütekabil protestolar hillerinde muhasamat devam etmektedir. Tokyo 3 Sovyetlerin Tokyo masTass ajansı tarafından dün akşam verilahatgüzarı Smetanin dün öğleden sonra len bir habere göre, Japonlar ağustosun ikinci günü sabahleyin yeniden 31 tem Hariciye Nezaretine 31 temmuz ve 1 muzda Şeri püskürtüldükleri sırtlara ta ağustosta Japonların «Sovyet arazisine arruz etmişlerdir. Muhacimlere karşı bir dahil addedilen» ÇangKuFeng'e karşı mânia ateşi açılmıştır. Söylendiğine göre yaptıkları taarruzları protesto eden hükumetinin notasını tevdi etmiştir. Sovyat Japonların zayiatı ağırdır. maslahatgüzarı ne General Ugaki, ne de Sovyet tayyarelerinin hududu geçerek nazır muavini Horinuşi tarafından ka Mançuko ve Kore'de Japon kıt'alarını bul edilmiştir. Bunun için nota Generaî bombardıman ettikleri hakkındaki haberUgaki'nin kâtibi tarafından ahnmıstır. leri Tass ajansı kat'iyetle tekzib etmekTokyo 3 Hariciye Nezareti na tedir. Tass ajansı Sovyet kuvvetlerının Mos mına söz söylemeğe salâhiyettar bir zat, kova makamlarından aldıkları taiimata Japonyanın bugün «Kore ve Mançukoriayet ettiklerini beyan etmektedir. Bu ya seri halinde yapılan hava akınlannı» tahmat münakaşa götürmiyecek bir şe Sovyet hükumeti nezdinde protesto edekilde Scvyetler Birliğine aid olan arazi ceğini söylemiş ve şunları ilâve etmiştir: nin müdafaa edilmesini istilzam eylemek« Saat yediye doğru Sovyet piyatedir. de kıt'aları ÇangKuFeng ve Şaotsa Tass ajansı Mançuko ve Kore top oping mıntakalarına yeniden taarruz etraklarının Sovyet tayyareleri tarafından mişlerse de geri püskürtülmüşlerdir.» küşad resmini yapmağa davet edecek olan Behçet Uz, dün bu vazifesini yerine getirmiştir. Dün de birinci tümenin 3 üncü ve 4 üncü piyade alaylarına sancak verildi İstiklâl Savaşmda ve daha evvel Büyük Harbde ve diğer seferlerde keskin süngülerle harb tarihimize altın sahifeler yazmış olan 3 üncü ve 4 üncü piyade alaylarına merasimle sancak verilmiştir. Birinci ordu müfettişi Fahred din Altay, birinci tümene mensub olan bu alaylardan 4 üncü piyade alayına Çatalcada, 3 üncü piyade alayına da Hadımköyünde Reisicumhur Atatürk na mına sancaklarını vermiştir. Orgeneral sabahleyin Çorlu yolile, Çatalcadaki 1 inci tümen karargâhına gelmiş, kaç gündür bu şerefli merdsim için hazırlanmış ve yolları doldurmuş olan civar halk tarafından alkışlarla karşılanmıştır. Saat 1 1 de, kahraman 4 üncü alay Çatalca Cumhuriyet meydanında merasim duru" şu almı?, Büyük Atanın kendisine vere ceği en kıymetli emaneti bekliyordu. Merasimde, îstiklâl Harbinde 1 inci fırkaya kumandanlık etmiş olan îstanbul Ko mutanı Korgeneral Halis Bıyıktay, 1 inci tümen Komutanı Tümgeneral Zeki E rokay ile diğer askerî erkân, Çatalca kaymakamı, Partj reisleri ve kalabalık bir halk kütlesi hazır bulunmuştur. felerine kahramanhk menkıbeleri altın yazılarla yazılmış olan kahraman Türk ordusunun şanlı sancağını Büyük Baş buğ Atatürkün bir emaneti olarak 4 üncü alaya verdiğıni söylemiş ve sevgili sancağı 4 üncü alay komutanı albay Emin Tunçerlere teslim etmiştir. Alay komutanı, sancağı alarak Büyük Şefin bu şan" lı ve kutsî emanetir.i muhafaza için 4 üncü alayın, başta kendisi olarak bir tek er kalıncıya kadar kanını ve canını feda edeceğini söylemiş ve and içmiştir. 4 üncü piyade alaymın bütün subayları ve erleri, gök gürültüsünü andıran bir sesle bu andı tekrarlamışlardır. Bundan sonra 4 üncü alay, bir resrm% geçid yapmıştır. Kahraman Mehmed m çikler, gözleri yaşarıan dimdik başları, imanh göğüsleri, çelik adımlarile, komutanların ve halkın önünden geçmişlerdir* Tümen karargâhında Orgeneral şere1" fine bir öğle yemeği ziyafeti veriluıiştirv Yemekten sonra, Orgeneral ile îstanbul Komutanı ve 1 inci tümen komutanı Hadımköyüne gitmişlerdir. Orada da saat 16,30 da ayni merasimle 3 üncü piyad$ alayına sancak vermişlerdir. Behçet Uzun beyanatı Behçet Uz, kendisile görüşen bir muharrimizin sorduğu suallere cevaben şu beyanatta bulunmuştur: « Fuar hazırlıkları 1 ağustosta he men ikmal edilmiş bulunuyordu. Bu sene, fuar, Türkiyenin yüzünü her bakımdan güldürecek şekilde tertib edilmiştir. Gerek iştirakin çokluğu, gerek dekoras yon ve gerekse Kiiltür Parkın heyeti umumiyesinin aldığı sekiller tzmir enter nasyonal fuannı haricden ve dahilden gelecek ziyaretçilerin beğeneceklerini ü mid etmekteyiz. Fuara iştirak eden firmalar Nevyork sergisi Türk paviyonu Bugün dekorasyon projeleri tetkik edilecek Fuarımız, memleket dışında ve içinde yapılan geniş propaganda ile her tarafa tanıtılmıştır. Bunun için yabancı devlet ve firmaların fuara iştirakleri de o nisbette artmıştır. Fuara İngiltere, Sovyet Rusya, Almanya, Italya, İran, Yugoslav ~ ya, Yunanistan, Fıüstin resmen iştirak etmektedirler. Bunların haıicinde Polon ya, Macarıstan, İngiltere ve Yugoslav yadan iştirak eden raütefernk firmalar da vardır. Orgeneral Fahreddin Altay, kısa ve 3 üncü ve 4 üncü piyade alaylanmîzf Bütün Türkiye Ticaret Odaları fuara güzel bir nutuk irad ederek tarihin sahi sancakları kutlu o'.sun, deriz. toplu olarak memleket mamulâtı ve masr.uatmı teşhire gel'yorlar. Sümer Bank, İş Bankası, İnhisarlar, Devlet Demiryol" lan ve Evkafın paviyonlan görülecek bir manzara teşkil etmektedir. Fevkalâdelikler Fuar gazinosu ve büyük antredeki tesisatımızın birçok merkezî Avrupa fu arlarında görülemiyecek kadar fevkalâde olduğunu söyliyebilirim. Fuarımız, artık bir günde dolas/lamıyacak bir hale geîmiştir. Bunun için sergiyi vasıtalarla dolaştırmağı düşünrr.ekteyiz. İyi bir tetkik için sergimizi üç gün gezmek lâzım dir. Hulâsa; şunu söyliyebilirim ki, İzmir fuarı, bütün Türkiyenin ır.edeniyet âletninde her bakımdan kudretini tebarüz ettirecek bir derecei mükemmeliyete vâsıl olmuştur.» İzmir Belediye Reisi şehrimizde beş gün kadar kalacakfır. Çek Alman hududunda yeni bir hâdise IBaştarafı 1 Inci sahife&e] Trakyada ziraî kalkınma hareketi Lokal Anzeiger gazetesi de şunları yazıyor: «Hâdise, Çekoslovakyanın mus lihane müzakerelerle alâkadar elmadı ğını göstermektedir.» Lüleburgaz Devlet çif tliği tevsi ediliyor Edirne (Hususî) Bu sene Trakyaya nisan ve tnayıs aylannda muhteîif fasılalarla bol ve bereketli yağmurlar düştüğü için kışlık mezruat alabildiğine yetişıniştir. Ancak rnayıstan sonra yağ • murlann arkası kesilmesi yazlıkları zarara sokmuştur. Bununîa beraber bu seneki rekolte sevindirici mahiyettedir. Trakyada ziraî kalkınmayı yardımlıyan işlerden biri de Lüleburgazda bir kaç yıl evvel kurulan Devlet çiftliğidir. Bütün tohumlan ıslah etmekte oîan çiftlikte bir yandan makineler biçiyor ve bir yandan da yeni mahsul selektürlerden makinelere geçerek en nefîs tohutnlar köy" lere veriliyor. Bu sene 5000 dekar üzerinde çalışan çiftlik, gelecek sene 13,000 dekar işli yecektir. Trakyanın en iyi bostan tohumlarını da Devlet çiftliği hazırlamaktadır. 60 bin liralık tesisat bu sene demiryolu boyunda ve sırtlannda yapılacak, değirmenîer istimlâk ed'.lecek, motör ve su şatosile su verilecektir. Çiftlik içinden geçen dere bu iş için pek elverişlidir. Devlet çiftliği bu sene ayrıca 100 de" karlık damızlık bir devlet fidan'ığı açtığı gibi köylü için 200 bin fidan da yetiştirmiştir. Ayrıca 100 milyon fidan aşı geîmiştir. Umucnî müfettişliğin aşı ve fidancıhk kursundaki 50 köy gencı, büyük bir posta ile aşıların yardımına gönderilecektir. Devlet çiftliği önümüzdeki sene hayvancılık ve sütçüliik de yapacaktır. ^ Südetler meselesi: Lord Runciman'ın beyanatı Prag 3 (Hususî) Lord Runciman bugün gazetecileri kabul ederek aşağı daki beyanatta bulunmuştur: « Bana tevdi edilen vazifeye kendim talıb olmadım, fakat memnuniyetle kabul ettim. 44 senelik tecrübem neticesinde sulh yalnız mütekabil anlaşma ile temm edilebilir. Bana tevdi edilen vazifeye başlarken bilhasa şunu tebarüz ettirmek isterim: Herkesi severim, kimseye düşman değilim. Hüsnüniyet sayesinde hersey haledilebilir. Bu kanaatle gaze telerin bana yardım etmesini rica ede rim.» İzmir ilâve ekspres postaları İzmir enternasyor.al fuarı dolayısile ihdas edilen İzmir ilâve ekspres postalarının ilki bugün yapılacaktır. İzmir vapuru bugün ve bundan sonra her perşembe günü saat 1 1 de limanımızdan hareketle Çek Başvekili Südet Almanları İzmire gidecektir. murahhaslarile görüştü Pazar günü limanımızdan kalkan İzPrag 3 (Hususî) Başvekil M. mir postaları da daima saat 1 1 de kalkaeaktır. Hodza bugün Südet Almanları murahhaslarını kabul ederek, ekalliyetler me Bursada ucuzluk teminine selesi etrafında görüşmüştür. M. Hodza 27 temmuz tarihinde Südetler tarafından çalışılıyor hükumete tevdi edilen muhtıranın ihtiva Bursa (Hususî) Belediyemizin u" ettiği beş suale cevab vermiştir. cuzluk komisyonu çahşmalarına devam etmektedir. Yeniden yaptığı bir toplanİzmir Belediyesi yeni tıda, şehirdekı kah\elerı üç sınıfa ayırmış otobüsler getirdi bunlardan birinci sınıf kahvelerde kahve, çay fiatlannı 4, ikinci sınıflarda 3, üİzmir (Hususî) Şehrimiz Belediçüncü sınıflarda da 2,5 kuruşa ındırmiş yesi, nakil vasıtası jervislerini esaslı su tir. Uludağ maden suları her yerde 0 rette ıslah etmek maksadile getirttiği on kuruşa satılacaktır. yeni trambüsü gümrükten çıkarmağa başLokantalar da ayni tasnife tâbi tutul" lamış, bunlardan dördünün kabul muamuştur. Buralarda fiatlar üzerinden, sı melesini ve tecrübesini yapmıştır. Ara.baniflarına göre, yüzde yirnıiden yüzde kır lar iki kapılı, rahat ve lüks'tür. Yakında, ka kadar tenzilât yapılmasını tebliğ etmiş bu yeni arabalar Kordona tahsis edilecek tir. ve burada işliyenîor de Kemer hattma verilecektir. Bu suretle yavaş yavaş büBunlardan başka kebabcı ve köftecilerde de tenzilât yaptırılnııştır. Bütün bu tün hatların, belediye vesaitile idaresine tenzilâtlı tarifeler 1 ağustostan itibaren doğru gidilmektedir. Hususî arabalara da baska yerler göstcrilecekiir. tatbik edilmeğe başlanmıştır. şündü; fakat ya geçmez°e elâlemin kar züne baktı ve bağırdı: şısma nasıl çıkacakîı? Eşekten düştüğü B u ne? Gözün mosmor! ne inandırmak zor değildi araa yüzünün Her zaman olduğu gibi Melek bu semanzarası çirkinleşiyordu. fer de karakolun önünden hızla geçerek Ferhada cevab vennedi. Önünden geçen Yatağa gırdı ve çabuk uyudu. Ertesi sabah geç uyandı. Gözünün şi bir arabayı durdurarak: şi ve morluğu çoğalmıştı. Ferhadı me Haydi, gene o gazinoya gidelim raktan kurtarmak ıcın acele yıkandı ve de konuşuruz! dedi. giyindi. Odadan çıkarken otelin garsonArabada olanı biteni Ferhada anlat lanndan birile burun buruna geldi. E mıştı. Onun hayretini gördükçe coşarak devam etti: linde bir kâğıd vardı: Ferhad Beyden! dedi. Beni öldürecekti. Allahtan, huyuMelek odaya tekrar girdi ve pusulayı nu bilirim. Ofkesi birkaç ttkme sürer. Çabuk pişman olur. Üstüne varmaya gel okudu: Dayanır da ses çıkarmazsan kur «Hemen leîefon sanlralmın önüne ge mez. lebilirsen garsona bir «pekl» dersin, ıjeti tulursun. Bağırırsan kudurur. Ben de yere düşünce yüzümü kolumun üstüne kaşir.» Melek avucunda kâğıdı buruşturarak, padım, dişimi sıkıp durdum. Öfkesini aldı. Kibrit çaktığı zaman mahsustan ne" cevab bekliyen garsona: fesimi tuttum. Oldü zannetsin diye. Ner Peki, dedi. Sonra gene mendilini gözünün üstün min dururken beni öldürürse eline ne gede tutarak odadan çıktı, ağır ağır merdi çer? Kibrit de sönüverince ödü patladı. «Melek... Melek.. » diye yalvarmaya, venleri indi. köpeklemeğe başladı. Hınzir, domuz muKimseye rasgelmek istemediği için, gene arka kapıdan sokağa çıktı, kulüb sibet! Kafayı çekti mi böyle canavarlığı den biraz uzaklaşınca mendilini çantası tutar ama az sürer, bereket versin. Hele na koydu ve telefon santralına doğru eline kırk lirayı toka edince benden iyisi yok. yürümeğe başladı. Karakolun önünde Ferhada raslamış Şimdi ne oldu? Parayı alınca gîttı. Gene adam bunu görünce koştu, yü " ti mi, bir daha gelmiyecek mi? Londra 3 (Hususî) Filistinin tak simi meselesini tetkik etmek üzere mahallinde tetkikat yapan komisyon bugün Hayfadan Londraya hareket etmiştir. Hani o günler?.. Gene aklı şey " tanlarda... Bir türlü o fena düşüncesinden vazgeçemiyor. Hele beni Nerminle bir masada gördü ya, bitti artık, büsbütün ümide düştü. Bugün Kerim Istanbula inecekmiş. Bıliyor. «Sen bar.a kulü • bün arka kapısını aç da üst tarafma ka" rışcna!» diyor. Aîdırmazsan ne yapar? Görmedin mi ayol? Kulübün önüne dayanır. Zaten söylüyor, «Alimallah başma bela olurum.» diyor. Olur, yapar, herşeyi yapar. Ben sana korkuyorum diyorum ondan. Ferhad derin bir nefes aldı ve sustu. Bu Haydar belâs'ndan kurtulmanm b,ir çaresini düşünüyordu. Meleğin her iki vaziyetinden dolayı da bu işe polisi ka « rıştırmak niyetinde değildi. Kendi kendine îöylenir gibi mınldandı: Söyliyelim de Kerim karısım ku~ lübde bırakarak îstanbula inmesin, Nermin de hiç yalnız gezmeğe çıkmasın. Fakat bu ihtara ne sebeb göstereceğiz? Haydarla konuştuğumuzu itiraf edemeyiz ya... Gazinoda oturdukları zaman, Meîek' gene kollarını sıvar gibi yaparak: (Arkası var) Filistini taksim komisyonu, büyük bir iş göremeden, Londraya dönüyor Millİ roman: 36 Ne bitmez tükenmez hınc bu?.. Ömre sürecek. Ben öyleyimdir. İntikamımı ala mazsam rahat etmeın. Melek bu bahsi kapatarak sordu: Karın nasıl? Onu hiç söylemiyorsun. Nasıl olacak? Açlıktan tabanları dikmek üzere. Abiasının yanına gitti. Mahalleli acımış. llmühaber yaptılar. Hasekiye koyacaklardı, yer yokmuş. Cena" zeye döndü kan. Bir öksürük, bir öksürük ki sorma gitsin. Ciğerleri parçalanı yor. Meleğin yüreği cız etti. Bu hastalık bahsine hiç dayanr.mazdı. Düşündü ve dedi ki: Bu adada bir verem hastanesi var*nı«. Kibarların. Nasıl diyorlar ona... Yazan; SERVER BED1 Dispanser. Değil. Onun gibi gâvurca bir isim. Ha... Evet evet... Dilimin ucunda ama ben de söyliyemiyorum. Neyse, ne olacak? Ben bizimkine yalvarsam da hiç olmazsa bir ay kadar onu oraya koydur" sak... Belki iyileşir kadıncağız... Haydar durdu ve ellenni arkasına koyarak Meleğe şöyle bir baktı: Hay ağzını öpeyim, dedi, cömerd, merhametli karısındır, vesselâm. îşte onun için sürünüyorsun, şofer parçalannın tekmesini, tokadını yiyorsun, iki yakan bir araya gelmiyor ya!.. Yapar mı bu iyiliği? O kadar zen^in mi bu herif? Melek birdenbire zıpladı: Hah, aklıma geldi: Senatoryom... Senatoryom diyorlar ona. Tamam! Bilmem ki yapar mı?.. Bir söyle yim. Dört yol ağzına gelmişlerdi. Meîek çantasından mendilıni çıkararak çürüyen gözünün üstünde tuttu: Kulübe böyle nasıl gireceğim? dedı. Arka kapıdan gir. Yarın soran olursa ne diyeyim? Biraz düşündükten sonra yalanı kendisi buldu: Eşekten düştüm derim. Haydi sana güle güle. Buradan dön artık. Haydardan aynldı ve hızla yürüdü. Kulübün bahçesinin önünden geçerken parmaklığın önünde durdu ve içeriye bir göz attı. Masada yalnız Mecdi ile Hale oturuyordu. Hızla yürüdü ve arka kapıdan girdi. Vestiyer yere iğilmiş, bir şey mıhlıyordu. Onu görmedi. Melek, koridordan hızla geçen bir garsona da he men arkasını dönerek merdivenlerden süratle çıktı, odasına koştu, içeri girdi, kapıyı kilidledi. Hemen aynaya bakmıştî. Sol kaşmın ucunda, yarım kesilmiş, bir ceviz kabuğu kadar şiş vardı ve hafif morararak sol gözünün altına kadar iniyordu. Sancı a~ zalmıştı. «Yarma kadar geçen> diye dü