CUMHURIYET Metaksas hükumetinin iş başında 2 nci yılı General Metaksas iki sene zarfmda bütün Elen milletinin muhabbetini ve itimadını kazanmıştır Dost Yunanistanda yeni rejimin tesisinden bugüne kadar iki yıl geçmiş bulunuyor. Yunan hükumetinin başında bulunan General Metaksas, Krahn tasvibi üzerine, partilerin zaâfı ve gitgide büyüyen komünizm tehlikesi karjısında, bü tün salâhiyetleri kendi elinde toplamak zaruretile karşılaşmış ve 4 ağustos 1936 tarihinde bu kararı icra mevkiine koymuştu. Diirüst Yunan milletinin selâmeti uğrunda yapılan ve memleketi cidden feyizli bir yola götüren o enerjik hare ket, bugün ikinci yıldönümünü idrak etmiş bulunuyor. Bugünkü rejimin teessüsünden evvel Yunanistanm içinde bulunduğu siyasî ve sosyal durum malumdur. Bu itibarla, o geçmiş devre hakkında uzun uzadıya tafsilâta girişmektense, bugünkü rejimin filiyat sahasındaki müsmir eserlerinden bahsetmek daha faydalı olur. 4 ağustos 1936 restorasyonunun <n * bariz vasfı, General Metaksas'ın, Yunan milletine hiçbir vaidde bulunmadan on dan sadece fedakârlıklar istemiş olmasıdır. Başvekil, tutulmıyacak vaidlerde bulunmağa, vadetmeden yapmağı tercih eden bir şahsiyettir. Hükumetinin pro gramı başlıbaşına bir vecizedir: «Nizamı iade ebnek ve Elen medeniyetinin sevi yesini yükseltmek». Yunanistanda iki senedenberi tam bir nizam ve asayişin hüküm sürdüğü, elle tutulabilecek kadar aşikâr bir hakikat tir. Hem siyasî, hem içtimaî sahalarda vücudü hissedilen bu nizam ve asayiş, Yunanistanda artık dahilî ihtilâflarm tarihe kanşması ve cinayetlerin günden güne azalmasile sabittir. Programm birinci kısmı böylece ta hakkuk ettiğini gördükten sonra, Elen m«deniyetinin seviyesini yükseltmek bahsinde, Metaksas hükumetinin ne dereceye kadar muvaffak olduğunu anlıyabilmek için, memleketin içtimaî bünyesinde yapılan ıslahatı gözden geçirmek lâ zım gelir. Başta, bütçe açığınm kapatılması gibi büyük ve müşkül bir işin muvaffakiyetle ikmali vardır ki, hükumetin tuttuğu âki lâne ve cesur siyaset sayesinde, para kıymetinin tarsini, nafıa işlerinin geniş bir plân dahilinde tatbikı, ziraatin, turizmin, sanayiin ve ihracatın takviyesi ve himayesi gibi ayni derecede mühim işlere in zımam edince, yeni rejimin memlekete gctirdiği huzur ve refahı apaçık göstermeğe kâfidir. Yunanistanı sosyal bakımdan nasıl yükseltmeğe muvaffak olduğunu, köy cülükteki icraatı ve memlekete Avrupanın birinci derecede ileri gitmiş burjuva ülkeleri ayarında bir sosyal hayat temin etmek suretile gösteren Metaksas hüku meti, maarif sahasında da kıymetli yenilikler yapmış, orta tedrisatı ıslah, güzel san'atları teşvik etmiş, gencliği millî bir duygu, millî bir terbiye ile teçhiz etmeği bellibaşlı hedef olarak almıştır. Haricî siyaset bahsinde, yeni rejimin en büyük muvaffakiyetlerinden biri, bütün yakm ve uzak devletlerle en dostane münasebat idamesine devam etmekle beraber Balkan Antantmı takviye ve T ü r kiye ile Yunanistanı birleştiren bağları daha fazla tarsin etmiş olmasıdır. Bu itibarla, 4 ağustos rejiminin, Yunan tari hinde mevcud rejimler arasında en fazla halkçi rejim olduğunu söyliyen Metaksas kabinesî, tarihî bir hakikat ifade etmiş tir. Zira, Yunanistanda bugün hangi sahayı ele alsak, baştanbaşa milletin nef'ine hâdim olmak, onun refahını, huzurunu ve hürriyetini korumak emeîile vücude getirilmiş bütün bir idarî sistem, yeni kanunlardan, nizamlardan ve tedbirlerden müteşekkil bir heyeti mecmua ile karşılaşırız. Bunlan sathî surette gözden geçirmek faydalı olur. İdarî bakımdan, hükumetin ilk hayırlı tedbiri dahiliye teşkilâtında ademi mer keziyet usulüne doğru yapılan değişik liktir. Buna, vilâyetler asayişinin temini için zabıta teşkilâtında vücude getirılen ıslahat ve kadroların takviyesi işi de inzımam etmiştir. İçtmaî yardım teşkilâtı yeni rejimin büyük bir ehemmiyetle meşgul olduğu sahalar meyanmdadır. Yoksullara yar dım için bütçeye 500 milyonluk munzam tahsisat koyan Metaksas hükumeti, ayni maksadla, hastanelere 1000 tane de yatak ilâve etmiş, yeniden bir çok hastane ler inşasına başlamış, Atinadaki hususî hastanelerle vilâyet hastanelerine tahsisat kabul etmiş, mevcud hastabakıcı mekteblerine bir üçüncüsünü ilâve etmiştir. Bu cümleden olmak üzere verilen diğer bazı kararlar,' daha ziyade Yunanistan gencliğini alâkadar eden ve memle ketin atisi ve ümidi sayılan gencliği korumak maksadile ittihaz olunan, yeni vakans kolonileri ihdası, fakir çocuklan himaye edecek müesseseler teşkili, yersiz yurdsuz, sakat, sağır ve dilsiz çocuklara mahsus bakım evleri tesisi gibi kararlar dır. İhtiyarlara mahsus olarak Atina ve Pire yoksul evlerinde 2 milyon drahmi masrafla inşa edilen iki yeni paviyonu da unutmamak lâzımdır. Metaksas hükumetinin, nafıa sahasındaki icraatı, susuz araziyi sulama, ba taklıklı mıntakaları kurutmadan başlıyarak kara ve demiryolları inşaatına da şamil olmuş ve 1936 dan 1938 e kadar üntidad eden devre zarfmda bir buçuk milyarı mütecaviz bir masraf ifade etmiştir. Yeni rejim, ziraate verdiği büyük ehemmiyeti, Yunanistan için hayatî meselelerden madud olan züna borcları, kuru üzüm ve tütün ekimi, ormanlar, hay van yetiştirme ve kooperatifler gibi işleri derhal ele almak suretile göstermiştir. Millî ekonominin bu şubesinde, Me taksas hükumetinin, büyük bir titizlikle tahakkukuna geçtiği ıslahat cidden dost Yunanistanm yüzünü güldürecck ma'niyettedir. ' Yunanistan için ziraat kadar hayatî bir ehemmiyet arzeden haricî ticaret ve deniz ticareti sahalannda yapılan yeni likler, memleketin ticarî seviyesini, eski vaziyetle kıyas kabul etmiyecek derecede yükseltmiştir. Haricî ticarette, bir çok tahdidata ve kontenjanlara rağmen, his sedilecek bir kalkınma vardır. Deniz ticaTetine verilen ehemmiyeti de, rejimin teessüsü akabinde ihdas edilen deniz ticaret müsteşarlığı teşkilâtı, açıkça gösterir. 4 ağustos rejimi, amele ile patron arasındaki münasebatı tanzim, sınıfların elbirliğini, amelenin refahını temin, ayni zamanda patronun meşru menafiini hi maye gibi çok akilânı* ve munsıfane ted birleri, sosyal icraatmın en başında gelpn ıslahat meyanında ittihaz ederken, mat Yunanistan bir yıldönümü kutluluyor 4 Ağustos 1938 Duymadıklarımız ve bilmediklerimiz Asrî hapishane Mekteblere girme şartları Liseyi bitirme ve olgunluk imtihanına dışarıdan girenler Lisede devamlı tahsil görmiyenler Maarif Vekâletinin müsaadesile liseyi bitirme imtihanına kabul olunurlar. Liseyi bitirme imtihanına dışarıdan girmek istiyenlerin, her yıl nisan ve temmuz ayları içinde bir istida ile Maarif Vekâlerine müracaat ederek fen ve edebiyat şubesinin hangisinden imtihana girmek istedijderini bildirmeleri lâzımdır. îstida ile birlikte şu vesikalar gönde rilmelidir: a) Hüviyet cüzdanı veya tasdikli örneği. b) Tahsil vesikalarile mektebe devam etmediği yıllarda nerelerde bulunduğunu ve hangi işlerle uğraştığım gösterir vesika. c) Yeni çıkartılmış dört fotoğraf. lsteklilerin yaşlarının 20 den küçük olmaması lâzımdır. Bir müddet liseye devam etmiş olanlar, smıf arkadaşları liseden mezun olduktan ancak bir sene sonra liseyi bitirme imtihanına alınırlar. Liseyi bitirme imtihanına girmek için müracaat edenlerin vesikaları Maarif Vekâletince tetkik edilerek neticeleri kendilerine bildirilir. Nisan içinde mü racaat edenlerle haziran devresinde ve temmuz içinde müracaat etmiş olanlar eylul devresinde imtihana alınırlar. Dışarıdan girenler şu ders grupların dan imtihan cdilirler: 1 Türkçe Edebiyat. 2 Tarih Coğrafya. 3 Felsefe îçtimaiyat. 4 Tabiiyat. 5 Fizik Kimya. 6 Matematik. 7 Yabancı dil. 8 Askerlik «erkek olanlara». Fen ve edebiyat şubesinden imtihana girenlerin imtihanları, bu şubelere mah sus müfredat programlarına göre yapılır. Edebiyat dersinde şifahî imtihandan başka bir de türkçe tahrir vazifesi veri lir. Yabancı dil dersinde tercüme ve imlâ imtihanı tahrirî, diğer derslerin imti hanları şifahî olarak yapılır. Liseyi bitirme imtihanına dışarıdan girenler, imtihana girmeğe başladıkları tarihten itibaren üç sene içindeki altı devrede bütün grupların imtihanlarını ver meğe mecburdurlar. Bu müddet içinde isterlerse, bir devrede bir kısım grupların imtihanlarına girerler. İsterlerse her devrede bir kısım grupların imtihanına girip diğer gruplann imtihanlarını geri bıra kırlar. Muvaffak olmadıkları grupların imtihanına müddeti içinde tekrar gire bilirler. Üç yıllık müddet içinde bir gruptan bile olsa imtihana girmemiş olan namzed, liseyi bitirme diplomasını almak hakkını kaybeder. Maarif Vekâletinin müsaadesile liseyi bitirme imtihanına girmeğe başladıktan sonra askere alınanların askerlikte geçirdikleri müddet, 3 yılIık müddetin hesabından ayrı tutulur. liseyi bitirme imtihanına dışarıdan girip de muvaffak olanlara bir «lise bitirme diploması» verilir. Bu diplomaya sahib olanlar, liseyi birirmiş olanların haklarından istifade ederler. Liseyi bitirme dip loması almış olanlar, yüksek mekteblere devam etmek isterlerse, lisenin mezunlarile birlikte olgunluk imtihanına girmeğe mecburdurlar. IIIHIIIIıllHlllllllUtlMlllifiMiıııııııımıiMIIIIMIII Baş, diş, nezle, grip, romatizma, nevralji, kırıklık ve bütün ağrılarınızı derhal keser. tcabında günde 3 kaşe alınabiiir. Emniyet Umum Müdürlüğünden: 1 Şartnamesinde yazılı evsaf ve şerait dahilinde zabıta memurlaı* için maakasket azı 3800, çoğu 4187 takım elbisenin yalnız kumaşı Umum Müdürlükten verilmek ve diğer bütün levazımı müteahhide aid olmak üzere dikim işi kapah zarf usulile 16/8/938 tarihine musadif salı günü saat 15 te eksiltmiye konulmuştur. 2 Beher takım elbise ve kasket için 500 kuruş fiat tahmin edilmiştir. 3 Bu işe aid şartnameyi görmek ve almak istiyenlerin Emniyet Umum Müdürlüğü Satınalma Komisyonuna müracaatleri. 4 Eksiltmiye girmek istiyenİerin 1570 lira 13 kuruşluk teminat makbuz veya banka mektubunu muhtevi teklif mektublarını ve 2490 sayıh kanunun 2, 3 maddelerinde yazılı belgelerle birlikte eksiltme günü saat 14 e kadar Komisyona teslim etmeleri. «2744» (4891) Bazı suçların cezasmı hâlâ <dokuz kuyruklu kedi» dedikleri kamçı ile veren îngilizler, hiç umulmadık bir yenilik yapmağa karar vermişler. Hapisa neleri asrileştiriyorlar. Bu asrileştirme işine kütübhane lerden başlanacakmış, ceza evlerinin kütü'bhanelerine bundan böyle daha mütenevvi kitablar konulacakmış. Kitab işinden sonra eğlence ve konfor tarafı geliyor. Bazı hapisanelerde sinema tesisatı yapılacak. Beden terbiyesine ehemmiyet verilecek, mahpuslar muntazaman jimnastik yapacaklar. Höcerelerin ışık tertibatı kuvvetlendi rilecek. ta ki mahpuslar rahat rahat ve uzun müddet kitab okuj^abilsinler. Cezalılarm, yemeklerini sıcak olarak muhafaza edebilmeleri için sureti mahsusada yaptırılmış karavanalar tevzi edilecek. Mahpus elbiseleri ölçü üzerine yaptırılacak ve mahkumlara temiz ve muntazam giyinmek suretile, havsiyet ve vakar mefhumu anlatılacak. Mah kumlar, daha fazla ziyaret kabul ede bilsinler ve haricî âlemle daha fazla temasta bulunsular diye, ailelerinin oturdukları mıntakalar civarındaki hapisanelere konulacaklar. Ziyaret saatlerin de, mahpus esvabını çıkarıp kendi kostümlerini giyebilecekler. îngilizlerin hapisaneleri asrileştirme kararında daha bir hayli noktalar var. fakat sayması uzun sürer. Şu birkaçı, bu karar hakkında fikir vermeğe kâfi dir. Karar, haddi zatinde çok güzel, Gelgelelim, bu kadar fazla konfora haric den imrenen olmaz mı? BALSAMiN KREMLERi Gece gündüz yağlı yağsız ve acı badem BALSAMİN KREMLERİ Bütün dünyada birincüiği tasdik edilmiş sıhhî güzellik kremleridir. Gece için yağlı gündüz için yağsız ve halis acıbadem çeşidleri vardır. Hususî vazo ve tüblerde satılır. İNGİLÎZ KANZUK ECZANESÎ Beyoğlu tstanbul Diyarbakır Nafıa Müdürlüğünden: 1 îhaleye konulan i ş : Eksiltmiye konulup talibi çıkmryan Urfakapı tzzetpaşa caddesi parlte yolunun 26109,96 liralık inşaatı kapah zarfla ihaleye konmuştur. 2 Bu işe aid evrak şunlardır : A Eksiltme şartnamesi, B Mukavele projesi, C Hususî, fennî ve bayındırlık işleri genel şartnameleri, D Bu evrak Nafıa dairesinde görülebilir. Ve istenebilir. 3 Bu işin ihalesi 12 ağustos 938 cuma günü saat 11 de kapalı zarf usulile Nafıa Müdürlüğünde yapılacaktır. 4 Eksiltmiye girebilmek için 1958.25 liralık muvakkat cari sened, Ticaret Odası vesikası, Nafıa Vekâletinden almmış 10000 liralıktan yukarı ehliyet vesikası. 5 Taliblerin zarfları cuma günü ihale saatinden bir saat evvel Komisyon Reisliğinden makbuz mukabili vermeleri. Posta gecikmeleri kabul edilmez. (4513 )• Bursa Orman mektebi şehrimize taşınıyor Bursa (Hususî) Birkaç yıl önce şchrimize nakledılmış olan Orman mektebi gelecek sene îstanbula taşmacaktır. Bu sene mektebin gene burada bırakılmış olmasına sebeb: Burada işgal ettikleri binaların sahiblerile yapılmış "olan mukave" lelerin bitmesini bekletnektir. Şehrimizde yeni bir orman mektebi yapılması için evveice Çekirgenin Kadıköşkü mevkiinde istimlâk suretile satın alınmış olan arazi, bu nakilden sonra Ziraat veya Orman Müdürlüklerinden birine devredilecektir. Bursada artık mektebin yapılmasma lüzum kalmamış tir. Baytarlar ve Çiftlik Sahiblerinin Beygirler, Bakarf Hayvanlar, Koyun ve keçiler İçin Nazarı Dikkatine buat ve turizm işlerinde, adliye sahasında, maarifte ve diğer bütün şubelerde verimli ıslahata teşebbüs etmekten geri durmamıştır. Yirmi dört ay gibi kısa bir zaman zarfmda, bütün bir memleket hayatının her safhasını alâkadar eden sayısız ted birleri, her türlü sitayişin fevkinde bir enerji ile ittihaz eden Metaksas hükumeti, bugün onun ikinci yıldönümünü kut lulıyan dost Elen milletinin bütün mu habbetini ve bütün itimadını kazanmışfır. Dost memleket rejimini, kuvvetli ve bilgili ellerinde feyyaz bir istikbalin kurucusu olarak kullanan General Metaksas ve mesai arkadaşlarını, Türk efkârı umumiyesi namına tebrik ederken, Elen milletine de, kendisini huzırra, refaha kavuşturan 4 ağustos rejimini saadet içinde kutlulaması temennilerimizi göndeririz. odada yattığını bilmiyordu. Onu uyandırmak ihtimali de yoktu. Şefik çaresizlik içinde bir müddet düşündü, gene odasına döndü. Ev halkından birinin gelip kendisini arıyacağı zamana kadar vakit geçirmek için tıraş olmağa karar verdi. Gece, otomobili yan yolda bırakıp Eskihisara gelirken, pek lüzumlu ufaktefek eşya ile dolu el çantasını yanına almağı ihmal etmemişti. Tıraş takımını çıkardı, surahideki su ile sabununu köpürtrü ve tıraş olmağa başladı. Bu işe henüz koyulmuştu ki, sofadan kulağına bir terlik sesi geldi; bu ses yaklaştı ve oda kapısı tıkırdadı. Şefik, elindeki işini bırakmadan: Giriniz! Diye seslendi. Kapı yavaşça açıldı, terlik sesi eşikten odanm içine girdi; keçenin üstünde, sessiz bir iki adımdan sonra durdu. Bir fincan şıngırtısı oldu, onun arkasından bir ses: Buyurun! dedi. Doktor ş«fik, kulağına çarpan bu yabancı ses üzerine, birden geriye döndü. Yüzünün bir tarafı sabun köpüğü içindeydi. Tıraş fırçasını da elinde tutuyordu. Sesin sahibini görünce ervelâ, hay ŞARBON AŞILARI Bay Jül Krspen Galata Voyvoda Han No. I Istanbul pelmiştir. Bütün ecza depolarından isteyiniz. Umumî deposu PASTÖR Müessesesinin ( Dalak ) Gümüşane Vilâyeti Daimî Encümeninden: 1 Gümüşanede yeniden yaptırılmakta olan Memleket Hastanesinin üçüncü kısım inşaatı 29/7/938 tarihinden itibaren yirmi gün müdetle ve kapah zarf usulile eksiltmiye konulmuştur. 2 İnşaatm muhammen bedeli 17518 lira 86 kuruştur. 3 Sürülen pey haddi lâyık görüldüğü takciirde ihalesi 18/8/938 perşembe günü saat 11 de Vilâyet Daimî Encümeninde yapüacaktır. 4 Şartnamesi Vilâyet Encümeni kalemindedir. 5 Eksiltmive iştirak etmek istiyenler muhammen bedelin % yedi buçuk tutarı olan 1313 lira 91 kuruşluk banka mektubu veya hususî muha«. sebe veznesi hesabına bankaya yatırılmış depozito akçesi makbuzu ile birlikte Vilâyet Daimî Encümenine gelmeleri üân olunur. ( 4927 ) nıp yukarı doğru kaldmlmış, iri kıvırcıklı kestane rengi saçlar, beyziliğini daha ziyad« meydana çıkardığı bu çehreye zengin bir mana veriyor, bir noktaya çok dikkatle baktıkça tekerlekleşen bir çift iri gözün etrafını süsliyen uzun kirpikler, bu yüzün üstünde, gölgeli bir çiçek demeti gibi açılıyordu. Genc kız, boş kahve tepsisini iki elile tutmuş, doktor Şefiğe, neredeyse coşacak bir öfkeyle bakıyordu. Bu bakış bir lâhza sürdü; sonra, genc kızın çehre çizgileri üzerine, tebessümün parlak güneşi yayıldı; kirpiklerin ucundan iri gözlerin ta içine kadar, ışıktan bir kahkaha doldu; dudaklar ince bir çizgi . ile aralandı, bu taptaze çiz ginin içinden, ayni derecede taze, billur kadar parlak alaycı ve şen bir gülüş fırladı... Ve, bunun akibinde, genc kız, sanki bu mevsimsiz ve yersiz neş'eden utanmış gibi, kuvvetle silkindi; doktor Şefiğin elinden omuzlarını kur tardı, hızla koşarak merdivenleri ikişer ikişer atladı, gözden kayboldu. Doktor Şefik, odasına avdet ederken yaptığı harekete yan nadimdi. Genc kızm müstehzi kahkahası canını sıkm'.ştı. Kendi kendine: Şımarık birşeye benziyor, diye söylendi. Fırçasını tekrar eline ahp da aynanin karşısına geçer geçmez, yansı sabun köpüğü içinde, yansı tıraş edilmiş yüzünü görünce, bu manzaraya, kendi de gayriihtiyarî güldü. Başını salladı: Hay şeytan kız hay! dedi, dur sen! Elbet gene elirrre geçersinî Tıraşını bitirip kahvesini içtikten sonra tekrar pencerenin önüne geldi. Şim di, sonbahar havasının şeffaf serin liği içinde sereserpe uzanan tabi ati, kıvrıla kıvrıla karşıki dağa tir manan güneşli yolu, bu yolun iki tarafinı dolduran bağları, uykudan ilk uyandığı zamankinden daha başka bir görüjle seyrediyordu. Baktıkça, alıştığı dünyadan kendisini çok uzakta, büsbütün başka bir âlemde tahayyül ettiği bu manzara, hele bu derin ve ısrarlı sessizlik doktor Şefiğin üzerinde dinlendirici bir tesir yapmağa ba?lamışh. Raika Hanım, yorgunluğunu gide ren uykudan kalkıp Şefiğin odası • na girdiği zaman, oğlunu peMcerenin 5nünden adeta zorla ayırdı. İArkası var) Hindistanda çetelerin tecavüzleri Londra 3 (Hususî) Hindistanda bazı aşiretlerden mürekkeb çeteler şimal hududundaki köylere hücum etmişler dir. Bu münasebetle çetelerle İngiliz kıtaatı arasında musademeler cereyan etmiştir. retten gözleri büyüdü, sonra kaşları çatıldı. O ne? diye haykırdı. Burada da mı karşıma çıktınız? Suali cevabsız kaldı. Kahve fincanını orta masasının üstüne bırakan eller, boş tepsiyi geri almış, terlikli ayaklar, o<la kapısile masa arasındaki mesafeyi geriye doğru bir hamlede asıp sofaya çıkmıştı. Doktor Şefik yerinden fırladı, sofayı geçti, m«rdiven başında firariyi yakaladı. Omuzlarından tutup, incitmeden, fakat mukavemet edilemez bir kuvvetle, yüzünü kendine doğru çevirdi: Bu tesadüfe hiç diyecek yok doğrusu, dedi. Dün akşam, inek sürüsünün yanında gördüğüm sizdiniz değil mi? Evet, evet sizdiniz. Hakikaten garib tesadüf! Genc kız, tıpkı bir akşam evvelki gibi, yüzünü, tepesindcn bakan genc adama doğru kaldırmış, yan öfkeli, yan mağrur nazarlarla ona bakıyordu. Doktor Şefik, akşamm esmer gölgeleri içinde, hatlarını belli belirsiz scçtiği bu çehreyi mer diven başındaki pencereden giren 1 1 5 ğın ianesile, şimdi tamamen görebiliyordu. Bu, şeffaf denilecek kadar mat, çok düzgün bir çehre idi. Yanlardan topia Büyük nfk romani: 6 Nakleden: HAMD1 VAROĞLU Istanbuldan ayrılmasına sebeb olan vaziyet ortadan kalkar kalkmaz işinin başına, hastalarına dönmek, zihnini işgal eden tek fikirdi. Sonra, alçacık duvarlarla çevrili ku lükemsi evlerden, bodur ağaclı bahçe taslaklarından, eğri büğrü bir iki dar sokaktan ibaret olduğunu, gecenin karanlığuıa rağmen gördüğü bu köyde, bir geceden fazla kalmakta da mana yoktu. Yolcu yolunda gerekti. Doktor Şefik, düşüncesinin bu noktasına gelince yataktan fırladı, perdelerı açtı, pencerenin kanadlarını itti. Bahçe üstünde bir odadaydı. Pencereden, üs tüne cam kırıkları serpilmiş bir duvarla çevrili büyücek bir bahçe görünüyordu. Duvardan sonra, yer yer boşluklann fasılalandırdığı üzüm bağlannın ortasından geçen yılankavi bir yol yükseliyor, ta karşıdaki bir tepeyi asıp kayboluyordu. Uzaklara doğru, tektük damlar göze çarpıyordu. Şefik, bodur ağaclarla gölgeli bahçenin bir köşesinden gelen tavuk seslerini dinlerken, kendini başka bir âlemde zannediyor, o seslerden başka hiçbir gürültünün ihlâl etmediği sükutta, şehir şamatasına alışık kulaklan, bir ahiret sessizliği buluyordu. Nekadar gürültüsüz yer, diye söyIendi. Beni burada oturmağa mecbur etseler sıkıntıdan ölürüm. Pencerenin önünden ayrıldı. Oda kapısını açtı, etrafı dinledi. Evin içi de dışarısı kadar sessizdi. Gece geldikleri zaman sokak kapısını açan hizmetçi kadının, biraz sonra yanlarına gelen Sıdıka teyzenin nerede bulunduklarını bilmediği için, seslenmeğe, yahud aşağı inmeğe cesaret edemiyordu. Kendisine tahsis edilen oda genişçe bir sofa üstündeydi. Karşıda ve yanda iki oda daha vardı. Fakat, annesinin hangi