CUMHLRIVET 28 Nisan 1938 KUçük hikâye Balkondan bakarken Peride Celfil HALKEVLERÎNDE Beşiktaş Halkevinde 1938 çocuk haftası vesilesile Beşikta; Halkevinde terti bedilen konferanslarm ikincisi 28 nisan 1938 perşembe günü akşamı doçent Vehbi Aralp tarafmdan çocuk mevzuu üzerinde bir söylev ve bir de temsil yapılacaktır. Arzu edenler idare memurluğundan davetiyelerini alabilirler. Şapkasını çıkardı. Alnındaki terleri beyime, ha benim mürüvvetli beyime» silerek karşıma oturdu ve sormadan an diye mükemmel göbek de atıyordu. Tabiî gelip geçenler gülüp gülümsiyerek latmıya başladı: Kırk yaşına geldim Başımdan çok seyre başladılar. «Kız git şuradan» deşeyler geçti. Fakat şimdiye kadar kimse dim. Kovdum, payladım, para etmedi. ye bir fenalığım dokunmadı. Cümle âlem Seyredenlerin çoğaldığını görünce durdu, nekadar merhametli bir bsan olduğumu kemerini sıktı. Omuzlar.nı oynatarak, gözlerini süzerek daha şevkle oynamıya bilir. devam etti. Kan beynime sıçradı. Aleme Gülümsedim: Eminönü Halkevinden: Bütün bu meziyetlerinize yakın rezil oluyordum. Balkona da yeni çıkmışYarm saat 17,30 da Evimizin Cağaloğtım. İçeri girmeyi hiç istemiyordum, hem lundaki merkez salonunda Üniversite Tıb dan vâkıfım. de «dilenci nihayet koca adamı içeri ka Fakültesi doçentlerinden Dr. Şlnasi taraYumruğunu alnına vurdu: Ah, senin hiçbir şeyden haberin çırttı» diye kaldırımdaki halk benimle fmdan (Istırab karşısmda cerrah) mevzuITI bir konferans verilecektir. yok. Başıma geleni bilmiyorsun. Hayat eğlcnecek gibi gelîyor, adeta utanıyor ta şimdiye kadar her boyaya girdim. Bir dum. Aklıma birdenbire bir kurnazlık Usküdar Hâle sineması çok felâketlere uğradım. Yalnız şu ikigeldi: Kız çabuk kaç polisler geliyor. DiESIRLER GEMİSİ müthiş şey başıma gelmemişti: Kimseye lenciliğin yasak oldugunu bilmiyor mu âşık olmamıştım, bir de adam öldürme miştim. Düşün tavuk kesmeyi içi götür sun, seni tutacakîar diys, bağırdım. Kız derhal durdu. Tebessümü dudakmiyecek kadar yufka yürekli olan ben işte nihayet katil oldum, anlıyor musun, larında donmuş, gözleri büyümüştü. Birdenbire yerden çıkınmı aldığı gibi karşı katil!. kaldınma geçmek için ilcriye doğru fır Gözlerim hayretle büyüyerek yerim den sıçradım. O, elile orurmamı işaret e ladı. tşte o zaman azizim müthiş birşey Yazan: YUSUF ZÎYA • oldu. Herkes bağnştı, ben ellerimi yü derek derin derin içini çekti: Tababetin yeni bir mucizesi var. Ölülerin hadekaları körlere aşı Otur sana her şeyi anlatacağım. züme kapadım. Karşıdan sür'atle gelen lanarak gözleri açılıyor... Geçen pazar balkonuma çıktım. Bilirsin siyah hususî bir otomobilın altına düş müştü. Halk toplandı, polisler geldi. Bir İşte. Yusuf Ziya, bu yazısında, benim apartıman işlek bir caddededir ve zengin bir ölünün hadekaları aşıadam kızı kucagına almış: «Öldü, öldü ben birinci katta otururum. Evet, ne di lanarak gözleri açılan fakir bir yordum. Balkonuma çıktım. Parmaklık zavallı, çabuk bir otomobil» diye bağınkörün dünyayı nasıl gördüğünü lara dayandım etrafımı seyre başladım. yordu. İçeri nasıl kaçtığımı bilmiyorum. anlatmaktadır. Hava çok güzeldi. Gök masmavi idi. Akşama kadar şakaklanmı sıkarak, ken Güneş kaldırımlarda parlıyordu. Pazar dimi oradan oraya atarak kıvrandım durolduğu için herkes itinalı giyinmişti. Bü dum. Onun ölümüne ben sebeb olmuştum, tün yüzler gülüyordu. Belki bir daha gö onu ben öldürmüştüm. Sustu, elini başma vurarak inledi: remiyecekleri bu güzel bahar gününden Hâlâ da vicdan azabı çekiyorum. istifadeye koşan buruşuk yüzlü, fersiz bakışlı kocakanlardan tut da ellerinde top Siyah parlak gözleri, bembeyaz dişlerini Yazan: ORHAN SEYF1 lar, çemberlerle küçücük çocuklar, kısa göstererek gülüşü aklımdan çıkmıyor. Yirmi yıl sonra neler olacak?... Bugünün meşhur simalan yirmi çorap giyecek yaşta saçlan acayip kuvo «Benim mürüvvetli, iyi beyim» diye, yalyıl sonra ne halde, hangi işlerin fürlü ipek çoraplı on beş on altı yaşların varan sesi kulaklanmda. başında bulunacaklar ?.. da kızlar ve kasketlerini yana eğerek onYavaşça ayağa kalktım. yanına yak İşte, Orhan Seyfi, mizah edebifenn arkasmdan yürüyen genc mektebli laştım. Elimi omzuna koyarak: yatında bir şaheser olan bu yazıler akın akm önümden geçiyorlardı. Üzülmeyiniz dedim. Ertesi günkü sında istikbalin hikâyesini an • gazetelere bakaydınız onun ölmediğini, latmaktadır... Bahar gelmişti. Etraf yemyeşildi. Rüzgâr tatlı tatlı esiyordu ve ben sıhhattey yalnız yaralı oldugunu okuyacaktımz. dim. Kanaatkâr bir insan olduğumu bi O gün «öldü, öldü» diye, bağıran adam lirsin. Kendimi tam manasile mes'ud his her halde telâş ve heyecanla aldanmış sediyordum. Geniş nefesler alarak temiz olacak. Yazan: ERCÜMEND EKREM Derhal yerinden fırladı: «Doğru mu havayı ciğerlerime dolduruyor, gelip geÇok zarif, çok nükteli, çok güzel çenlere bakarak eğleniyordum. Birdenbire söylüyorsun» diye, şaşkın şaşkın yüzüme mizahî bir hikâyedir. balkonun altında küçük bir Çingene kızı baktı. Ona kızın hangi hastanede oldu peyda oldu. On beş on altı yaşlarında ğunu söyledim. Geniş bir soluk aldı. Kekavruk esmer bir şey. Yüzü çirkin. Fakat derli hali kalmamıştı. Gözleri sevincle gözleri kömür gibi siyah. Sonra bembe parlıyordu: «Gidiyorum, göreceksin ona Yegâne Tiirk karikatüristi üsyaz dişleri güldükçe pınl pırıl parlıyor ve ne iyilikler yapacağım, diye söylendi, tad Cemal Nadirin, genc ve zarif kaldırımlarda sürünmekten kurtulacak.» kız adctd güz.clle$iyor. Başı kimbilir ne karikatürist Necmi Rizanm ve Telâşla şapkasını başma geçirerek yüzamandanberi su yüzü görmemiş. Uçlan Orhan Urahn eserleri... omuzlannda sallanan kirden birbirine rümiye başladı. Arkasmdan bağırdım: Birinci tehlikeyi atlattınız, artık yapışmış saçlarını san bir yemeni ile sarmış. Üstü başı liyme liyme ve ayaklan «katil oldum» diye, vicdan azabı çekmeçıplak ve siyah birer meşin halinde, emin nize sebeb yok. Fakat öbür tehlike yakol, kaldırımda bastığı yerlerde topuklan laşıyor. Dikkat.. Yazan: YUSUF ZÎYA Döndü hayretle sordu: nm izi kahyordu. Kızla gözgöze geldik. Şen, şakrak. aşk, neş'e dolu Öbür tehlike nedir? Gelmez olaydık. Derhal yılıştı, güldü. genclik ve bahar şiiri. Kıza âşık olmanız imkân dahilin Mırıltı halinde ince bir sesle: «On paraBütün bu güzel yazılar ve resimler cık ne olur gencliğinin başı için» diye, sız de. Demindenberi gözlerinden pek hara retle bahsettiniz. lanmıya başladı. Başımı çevirdim, amma Elini alnından geçirerek bir an dü merhamet damanm da kabarmadı değil. Kız öyle sefil bir halde ki.. Gözucile ba şündü. Sonra dönerek yanıma geldi. kıyordum. Bir takım işaretler yapıyor yal Yavaşça mırıldandı: Mecmuasının bugünkü sayısındadır Şey.. Ben gitmesem daha doğru ovarıyordu. Tekrar başımı döndürdüm. Gene gözgöze geldik. Omuzlanm kınp lacak. Sen benim yerime git. Hem nasıl boynunu çarpıtarak arsız arsız söylenmi oldugunu sorar, hem de göndereceğim bir miktar parayı verirsin. Hastaneden çıkınye bajladı: ca da onu bir yere yerleştirmiye çalışa Ne olur on paracık, biraz ekmek şağımı söylersin. Piyano Resitalini bey. Dua ederim sana, sevgilin tez gelir, 3 Mayıs salı akşamı 21 de Şaka olsun diye, söylediğim bir söze bekletmez seni böyle balkon köşeciklerinböyle ehemmiyet vermesi, hakikaten küSARAY sinemasında de. Hem de sana bir oynarım bir oyna çük Çingene kızma âşık olmaktan kork verecektir. Yerler evvelden rım ki.. * ması tuhafıma gitti. Kahkahalarla gülmi«ahlmakrariır. Tabü kimseyi beklediğim yoktu. Zeki ye başladım. Başını kaldırdı. Kaşlannı Çingenenin balkonda bulunuşuma verdiBugün matinelerden itibaren ^ " çatarak beni süzdü. Sonra tekrar gitmiye ği mana tuhafıma gitti. Gülümsedim. Kız hazırlanarak öfkeli bir sesle bağırdı: cesaretlendi. Yalvanşlarını büsbütün ar Sen alay ediyorsun. Ben de budatırdı. Bütün geçenler başlannı kaldırıp sinemada bana bakmıya başlamıştılar. Içeri girdim. la gibi sözlerinin tesirinde kalıyorum. Çocuğum yerinde kız. Sonra nihayet zavallı Unutma Beni, Ave Maria, SaaBirkaç kuruş, biraz da ekmek aldım. detim Sensin fılimlerınin Döndiim, balkondan attım. Gözleri hırs bir dilenci. Hem de Çingene. Hayır lüla parlıyarak nasıl kaptı görülecek şey!. zum yok, işte ben gidiyorum. SNIMA Beti StokfUd Simone Simon İngiliz sinemacıbğının bir buhran geçirdiğini söylüyor RADYO akşamki program J ANKARA: 12,30 karısık plâk neşriyatı 12,50 plâk: Türk musikisi ve halk neşriyatı 13,15 dahili ve harici haberler 17,30 Halkevinden naklen İnkılâb dersi. (Hikmet Bayur) 18,30 plâkla dans musikisi 19,15 Türk musikisi ve halk şarkıları. (Makbule Ça kar ve arkadaşları) 20,00 saat ayarı ve arabca neşriyat 20,15 radyofonik temsil21.00 konferans: Dr. Muzaffer Sezer 21,15 stüdyo salon orkestrası 22,00 ajans ha berleri 22,15 yarınki program. İSTANBUL: 12,30 plâkla Türk musikisi 12,50 havadis 13,05 çocuk bayramı ve haftası münasebetile Çocuk Esirgeme Kurumu namına Şehremini Halkevi gösterit kolu tara fmdan bir temsil 18,30 çocuk bayramı ve haftîLsı münasebetile Çocuk Esirgeme Kurumu namına konferans: Dr: Ali Şükrü (Mama ve oynn çocuklannın bakım ve terbiyesi) 18,45 plâkla dans musikisi 19,15 spor musahabeleri: Eşref Şefik19,55 borsa haberleri 20,00 Sadi Hoşses ve ar kadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları, (saat âyarı) 21,45 OR KESTRA 22.15 ajans haberleri 22,30 plâkla sololar, opera ve operet parçaları 22,50 son haberler ve ertesi günün programı 23,00 SON. Sahtekârlar bankadan artistin 55 bin lirasını aldılar Gözleri açılan KOR! Beti Stokfild Avustralyada doğmuş, Sidney'de büyümüş, Fransız bir sütnineden memc emmiş, Pariste lise talebeliği etmiş olan Beti Stokfild Londra sahnelerinde muvaf fakiyet kazanmış, Budapeşte, Berlin ve Pariste filim çevirmiş bir artisttir. Son 1937 senesinde mütemadiyen Londrada çalışmışh. Bu hafta içinde Parise gelen aktris, İngilterede sinemacılıjhn bir buhran geçirmekte oldu&unu, İngiliz stüd yolannın calışmadiRinı, bütün piyasayı ecnebi filimlerinin kapladıgmı söylemiş tir. Beti Pariste Remü ile birlikte «Ya pışkan kadınlar» kordelâsını vücude getirdikten sonra Romada üç dil üzerine bir filim çevirecek ve yaz tatilini îskoçyada geçirecektir. Simone Simon VIL SONRA 20 Geçen yaz, tatil müddetini geçirmek üzere Fransaya gelmiş olan Artist Si mone Simon'un Holivud'da bulunma masından istifade ederek bazı sahtekârlar uydurma vesikalarla aktrisin parasının bulundugu bankaya müracaat ederek onun hesabından bizim paramızla 55 bin lira çekmişlerdir. Simone Simon bu işin farkına ancak son günlerde varmış ve derhal polise müracaat etmiştir. Holivudda hırsızlık ve dolandırıcılık işleri çoğaldı. Miryam Hopkins'le Karol Lom bard'm çalınan mücevherlerinden sonra bu sahtekârlıgın vukuu insana o hissi veriyor. Yabancı merkezlerden müntahab parçalar Operalar 20,15 Bükreş: Valküre (Vagner'in). 21,05 Lâypziğ: Otello (Verdi) nin. 22,05 Roma: Simone Bocanegra (Ver • di) nin. Büyük konserler 21,35 21,35 21,35 21,55 22,20 22,30 22,35 Monte Kanari: Şubert'in üçüncü senfonisi ve Mozart'ın eserleri. Paris (Radio): Bah ve Mozart'ın eserleri. Breslâv: Brahms'ın B=Dur piya* no konseri, Neger'hı eserleri. Hilversum: Bah, Hendel, Bethofen ve Şubert'in eserleri. Doyçlandzender Mozart'ın eserleri, Bethofen'in 6 ncı senfonisi. şimalî İrlanda: Çaykofaki ve Grıg'in eserleri. Luksemburg: Şuman, Pitelberg, Debüsl'nin eserleri. Kopenhag: Haydn'ın 104 numara< lı D = Dur senfonisi, Bir iki satırla Et Beni •Karikatürler GİBİ! AKBABA ARTO BENON FERAH + Çeki Kugan'm küçükken kazandı22,35 •Jf Fransız rejisörlerinden Jean Der vill'in idare etmekte oldugu «Satranç o ğı paralan vermek istemedigi için annesi Oda musikileri yuncusu» filmindeki yeniliklerden biri de aleyhine bir dava açtığını geçenlerde yazbu kordelânın aktörleri arasında bir ma mıştık. Bu mesele diğer küçük Amerikalı 19,05 Viyana: Bah ve Bocatelll'nin e•serleri. kine adamm bulunmasıdır. Makine ada artistlerin ailesini Çeki Kugan'ın annesi 20,15 Frankfurt: Bethofen'in piyano ve mın ilk mucidlerinden Baron Kempelen gibi hareket etmediklerini ve çocuklarmm keman sonatları. smindeki zatın şahsiyeti de gene bu fi istikbalini temine çalıştıklarmı efkârı u 23,05 Polonya istasyonları: Marcello, Bivaldi ve Bah'm eserleri. imde ihya edilmiştir. Baron Kempeîen, mumiyeye bildirmege mecbur etmiştir. 23,25 Sarbrukken: Armin Knab'dan Onsekizind asırda Polonyada Vilna şeh Diyana Dörbin'in babası kızınm kazan parçalar. rinde yaşamıs bir zattır. Meşhur Fransız cının bir kısmını sigorta kumpanyalarına Operetler yrnn edibi Volter'in yazdığına gb're bu adam yahrmakta, bir kısmını da onun namına 20,15 Münih: Kalb böceğl (Liazt'in). gayet garib bir insanmış. Iptidaî birçok arazi satm almakta oldugunu bildirmiş 21,35 Strasburg: Yıldız (Şarbiye'nln). makine adamlar vücude getirdiği gibi bir tir. Şirley Templ'in ailesi de küçük yıl22,05 Milâno; Örumcek ağı (Bona'nm). de makine kız yaratmış ve bu kendi icad dızın paralarını sigorta poliçelerine ve ettigi mahluku severmiş. Baron Kempe devlet eshamına yabrmışlardır. Fredi len'in tahminine nazaran Yirminciasırda Bartolomef'in kazancile isc kendisine biBu gece şehrimizin muhtelif semtlerln • ettten ve kemikten insanlarm harb etme zim paramızla senede 150 bin liralık deki nobetçi eczaneler: sine lüzum kalmıyacak, bütün askerler bir irad temin edilmiştir. Lstanbul ciheti: makine adamdan olacakmıs,. Fakat biz Eminönünde (Minasyan), Alemdarda (Ajf Fransanın meşhur sahne vazilerinbu kehanetin aksini görüyoruz. Yeni ma11 Rıza), Kumkapıda (Haydar), Küçükpaden Maks Ofül, Alman şairi Göte'nin zarda (Necati Ahmed), Şehzadebaşmda kineler ve vasıtalar keşfedildikçe insan «Verter» nammdaki eserini filme çeke (Asaf), Fenerde (Husameddin), Karagümölümü de artıyor. cektir. Şimdiye kadar idare ettiği kordelâ rükte (Arif), Şehremininde (Hamdl), Aksarayda (Z. Nuri), Samatyada (Erofüos), •^ Fransız rejisörlerinden Marsel lann ekserisini Alman eserlerinden inti Bakırköyde (Hilâl), Eyübde (Hikmet At Lerbuje İtalyada bir filim çevirecektir. hab ettiği mevzular üzerine bina eden lamaz) eczaneleri. Beyoğlu ciheti: Bu kordelânın adı «Ateş arazisi» dir. Maks, bize «Viyana sevdalan», «SatılKurtulusta (Necdet), İstiklâl caddesinde Filim, fransızca ve Italyanca olarak iki mış nişanlı», «İyi düşman» gibi fi(Taksim), İstiklâl caddesinde (Kanzuk), version üzerine yapılacak, her iki kop limler vermiştir. Verter'in senaryosunu Yenisehirde (Parunakyan), Bostanbaşmda yada da başrolleri güzel sesli Tito Şipa Masene'nin operasından iktibas etmek (Itimad), Galata Mahmudiye caddesinde le Luize Karletti oynıyacaklardır. Fran daha kolay ve daha komersiyal görün (Lsmet), Kasımpaşada (Vasıf), Halıcıoğ lunda (Barbud), Beşiktaşta (Nail Halid), sızca kopyasınm artistleri arasında Mi düğü halde sahne vazıı bu yoldan yürü Ortaköy, Arnavudköy, Bebek eczaneleri. şel Simon'un da ismi zikrolunmaktadır. memis ve senaryoyu doğrudan doğruya Kadıköyde Moda caddesinde (Nejad), Altıyolda (Namık), Üsküdarda (Merkez), Bü•Jf Pariste «Fransanın son kralının Göte'nin romanından çıkarmağı daha mu yukadada (Şinasi Rıza), Heybeliadada aşk maceraları» isminde tarihî bir filim vafık bulmuştur. Kordelânın musikisi (Halk), Beykoz, Paşabahçe, A.Hısar ecza cevrilmektedir. Bu kordelâda başrolleri Bethofen, Haydn ve Mozart'ın münte neleri. Rene Sen Sir, Remon Rulo, Danyel hab parçalanndan teşekkül edecektir. Parola, Mişel Simon, Marsel Vale oy Verter rolünü Piyer Rişar Vilm, Sar nıyacaklar ve rejiyi Mark Allegre idare lot rolünü Anni Vernay temsil edecek Ressamların nazarı dikkatine tir. edecektir. NÖBETÇİ ECZANELER ^ , Konferanslar, kongreler) birliğinden: Güzel San'atlar 1 MAYIS Bahar bayramında TURK MAARiF CEMiYETi rozetlerini takınız. Ankarada açılacak resim sergisine iştirak etmek istiyen san'atkârların eser| lerini 16, 17 mayıs saat 14 17 ye kadar I Alayköşküne getirmeleri. Ve süratle uzaklaştı. «Artık gider ben de rahat nefes alırım» • diye düşündüm. Ne münasebet. Kız paSonradan küçük Çingene kızını hastarayı koynuna, ekmeği çıkınına koyduktan nede bulamadığmı duydum. Bir gün evsonra ellerini şıkırdata şıkırdata oynamıya vel anası babası gelip yaraları iyiliğe yüz başlamasın mı! «Ha benim mürüvvetli tutan kızı alıp gitmişlerdi. Tenorların Tenoru : unutulmaz artisti : 1 BtNJAMiNO Sesine erışilmiyen dünyanın en büyük artisti GiGLi nin bu sene çevirdiği yegâne filmi Esrarengiz ( Elmas Kaçakçılığı ) Fransızca sözlü Bu akşamdan itibaren revkalâde bir program takdim edıyor. SARAY SİNEMASIUmumî taleb üzerine Teşekkür Merhum annemiz Saadet Abudun gerek cenaze merasimine gelmek ve gerek telgraf, mektub ve kart lutfetmek su retile matem ve acımıza iştirak suretile lutufkârlıkta bulunan bütün dostları mıza ayrı ayn teşekkür vazife ise de elemimiz mâni olduğundan bu borcun ifasına muhterem gazetenizin tavassutunu rica eyleriz. Merhumenin oğulları, kızları ve torunları B UGU N KALBİN SESİ Ayrıca : 3 büyük fılm birden Tel. 21359 ADAM FRANCıS DE CROiSSEI' nin > İPEK Sinemasında 2 film birden: itibaren GECE ADAMLARI ve Korkusuz Suvari PETER LORE Elmas kaçakçıhğına aid büyük ve ihtiraslı maceralann esrarı. Seanslar : Saat 4 ve 7,15 de BUyUk zabıta fi mi. Baş rolde : Malakah KADIN Baş rollerde : HEDWiGE FEUİLLERE ve PiERRE RiCHARD WiLLM Seanslar : Saat 2 5.20 8,30 da meşhur şaheseri Teşekkür Sevgili kardeşim, aziz zevcim Halkalı Ziraat mektebi meyvacılık mütehassısı Şevket Arımm elim ziyaı sebebile bizzat cenazesinde hazır bulunmak ve taziye eylemek lutfunda bulunan Ziraat Odası müntesibeyni ve Halkalı Ziraat mektebi ailesi erkânma, bu elemli günümüze iştirak eden çok aziz dostlarımıza derin minnet ve şükranlarımızm ifadesine sayın gazetenizin delâletini rica ederim. Kardeşi mühendis: Sami Arım Refikası: Nadide Anm 1 MEŞ'UM GEMİ 2DİŞİ TARZAN Türkçe söz'ü büyük aşk ve macera filmi Tamamile tabiî renkli aşk, heyecan ve macera filmi KONSERi FRANSIZ Tiyatrosunda Programda : Klâsik eserler ve Münir Nureddin'in yeni bir eseri: Münir Nureddin FERYAD 3 Mayıs Salı Gece saat 8,30 da her iki film birden ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ Samatya Ş E N ' d e bıı senenin iki büyük filmi birden Gör, işit, söyleme Gaib bölük Bugün matinelerden itibaren 1Olüm Zeplini 2 La Habanera Fevkalâde heyecanlı, meraklı film W i l s o n Seans 4.20 8 TURK sinemasında 2 rilm birden NİĞDEDE Halil Kitabevi Cumhuriyet Gazetesinin ve bütün mekteb kitabian, kırtasiye, gazete ve mecmualann tevzi verîdir. Biletler Ağacami Philips Mağaz<* sında satılmaktadır. Tel. 43343 Robert Armsirong Dorotty Görenleri hayran eden netis şaheser ZARAH LEANDER Seans 2,30 6 9.15