28 Nisan 1938 CUMHURİYET /S San'at hareketleri Yazan: PEYAMt SAFA Japonlar bir Ingiliz gemisini çevirdiler Fakat Ingilterenin şiddetli protestoları üzerine gemiyi iade zaruretinde kaldılar Sanghay 27 Röyter ajansmın mu habiri bildiriyor: 1337 ton hacmindeki İngiliz Tungvo vapuru dün akşam Yangçe nehrinin mansabmda tevkif edilmiştir. Japon askerleri gemiye çıkarak vapurun Çinli olan mürettebatmı süngülerile yarala dıktan sonra esaslı araştırmalar yap mak üzere vapuru Çungming adasın daki Japon üssüne sevketmişlerdir. Japonlar, Tungvo'dan bir el ateş edildi ğini iddia ve vapurun gayrimuayyen bir zamana kadar mevkuf kalacağını bevan etmektedirler. Bir İngiliz topçekeri vak'a mahalline gitme&e hazırlanmaktadır. Japon amiralinin teminatı Şanghay 27 Japon Amirali Hase gava, Tungvo vapurunun akşam ser best bırakılacağma dair kat'î teminat vermiştir. Bunun üzerine Kriket top çekerinin azimeti şimdilik tehir edil mistir. Bununla beraber Tungvo yann saba:...•! ııııımııım Adliyede yapılan terfi ve tayinler Birçok hâkimlerimizin maaşları birer derece yükseldi Modernizmin resmî kıymetî Halk, moderni teknikte seviyor, fakat san'atta ondan ürküyor. Teknikte modernin ivilıği, hiç bir nazariyenin izahma ve hiçbir münakaşaya muhtac olmıyacak kadar gözönündedir: Herkes otomobilin, telefonun, radyonun veya buz dolabmın iyi bir şey olduğunu bilir. Fakat san'atta modernin sevilmesi ve anlaşılması, halkta kültür olarak en aşağı kabataslak bir san'at tarihi bilgisine, terbiye olarak da en aşağı birçok ekollere mensub eserler arasında yapılan mukayeselerden doğma ve tekâmül çizgisinin hakikî istikametini tayine elverişli bir güzellik sezişine bağlıdır. Hele klâsık esasları baştan aşağı yıkan ve aşırı derecede modern, ültramodern diyebileceğimiz san'at eserleri karşısında halkm vaziyeti, açık bir nefret ifade etmeğe cesareti olmadığı zan.anlarda büyük bir hayret halinde görünüyor: Bir tablonun bir insan kafası mı, bir kamyon mu, yoksa bir şalgam mı tasvir ettiğinde te reddüd uyandırması, hâlâ dünya mizah gazetelerine mevzu olmakta devam ediyor. Hakikatte modern, klâsiği kökünden deviren yıkıcı ve yok edici, nihilist bir ihtilâl hareketi olmamak lâzımgelir. Hakikî modern, klâsiği cesur bir tekâmül sıçrayışile tazeleyen ve geçmişle gelecek arasındaki oluş münasebelini devam ettiren aktüel bir hamledir. Böyle olmasaydı, her an, bir an evvelini nefyeder ve bu hareket, zincirleme bir inkârla tekâmülün prensiplerini devirirdi; yeniliğe değil, yokluğa doğru bir atılış olurdu. Hakikî modern öyle bir yaratışnr ki, klâsik softası onu «yeni» olduğu için inkâr etme ğe, modernizm züppesi de «eski» olduğu için batırmaya kalkar. Fakat softa ve züppe olmıyanlar için o, ne yeni, ne de eskıdir; muayyen zamanlara değıl, de vama (duree) bağlı bir tekâmül hareketidir. Buna rağmen onu fazla yeni bulan münevverlerimizden biri, sergide bana sordu: Avrupa Güze! San'atlar mekteb ve akademilerine bu nevi reMm girmiş midir? Müsbet cevab verdim. Almanyada Hitler rejiminden evvel modern san'atm resmî bir kredi sahibi olnv.ya başladığmı biliyordum. Fransaya seyahatimde mo dern resim tedrisatınm hem de en müfrit derecesine kadar Güzel San'atlar millî mektebine sokulacağından bahsedildiğini duymuştum. Memlekete döndükten sonra da bu rivayetin gerçekleşmeğe başladı ğını haber aldım. Bundan bir müddet evvel, Fransız matbuatı Edouvard Vuil lard gibi modern san'atkârlann da, enstitü (vani muhafazakâr olması lâzımge len bir teşekkül) azalannın teşebbüsile Fransız akademisıne namzedliğinin kon duğunu haber vermişlerdi. Dört ay ev velki İntransigeant gazetesinde de şu satırlan okudum: İHEM NALINA MIHINA Almanlar ve Yahudiler itler Almanyanın başına geçtikten sonra Yahudilere karşı şiddetli kanunlar neşretti. Almanlar, Yahudi aleyhtarlığına sebeb olarak kan temizliğini ileri sürüyorlar. Nasyonal sosyalist kanaatlerine göre aryen olmıyan milletlerin aryenlerle izdivacı halinde kanları kirlenirmiş. Almanyada basılan bir kitabda bu hususta şunları okudum: Frankocular dün iki Arnavudluk Kralı kasaba daha aldılar dün resmen evlendi Hükumetçiler mühim zayiatla geriliyor Burgos 27 Resmî tebliğ: Akdeniz cephesinde Franko kıt'alan ileri hareketlerine devam ederek mühim olan La Torreta ve Punta mevzilerini işgal etmişlerdir. Hükumet milisleri pek ağır zayiata duçar olmuşlardır. Alfambra mıntakasmda Franko kuvvetleri Jorkas'ı zaptetmişlerdir. Ejaulve mıntakasmda da Frankistler yedi kilo metre kadar ilerliyerek hükumet milislerine ağır zayiat verdirmişlerdir. ,ltAkdeniz cepheş}nd&nn^ ., Barselon 27 Resmî tebliğ: Akdeniz cephesinde cumhuriyet kıt'alan Aliga mıntakasmda Frankistlerin tazyikına muvaffakiyetle mukavemet etmektedirler. Kıt'alarımız mühim bir mevzi olan Atalayo dö Alkala'yı işgal et mişlerdir. Harekâta hava filosu da istirak etti Saragos 27 Havas ajansmın mu habiri bildiriyor: Kastellas eyaletinin Akdeniz cephesi Kraliçenin şahidi idiler. (a.a. ) üzerinde Franko kıt'alan Latorreta ve Punto Pelado şehirlerini zaptetmişlerdir. Frankist hava filosu da harekât esnasında orduya yardım etmiştir. Ankara 27 (Telefonla) Büyük Amerika silâh ambargosuna Millet Meclisi, bugün Refet Canıtezin kaldırmıyor reisliğinde toplandı. Bolu meb'usu Os Vaşington 27 İyi haber alan mahmanm ölümüne dair Başvekâlet tezkeresi filler, Borah, Nay ve Lafolet gibi bazı okundu. Bir dakika sükut edilerek ha âyan azasınm gayretine rağmen bilhassa tırası taziz olundu. Ezinenin Çanksız köİngiltere ve Fransanın Italya ile anlaş yünden Ömeroğlu Ali Osmanın ölüm cemak istedikleri şu sırada Amerika hükuzasına çarptınlmasına aid mazbata tas metinin hpanyaya gidecek olan silâhlara vib edildi. konan ambargonun kalkmasına karşı it Devlet Demiryoîları idaresinin 937 yıtihaz ettiği tarzı hareketi değiştireceğini h bütçesinin muhtelif tertıblerine bir milzannetmemektedirler. Amerika tarafın yon 360 bin lira, Posta Telgraf idaresinin dan takib edilen ademi müdahale siya 937 bütçesinin 48 inci fashna da 15 bin setinde yapılacak bir değişiklik İngiltere liranın munzam tahsisat olarak konulması ve Fransa hükumetlerinin maruz kaldık kabul edildi. ları müşkülâtı artıracaktır. İki büyük AvMeclis, cuma günü toplanacaktır. rupa demokrasisi arasındaki yakmlık Amerikan siyasî mahfillerince Avrupada Tecdidi arazi talimatnamesi sulhun idamesi için en emin bir zamân Ankara 7 (Telefonla) Maliye Vetelâkki edilmektedir. (a.a.) kâletince yeniden hazırlanan tecdidi ara Ankara 27 (Telefonla) Adliye ha kadar yerine dönmediği takdirde topçekerin hareket edeceği zannedil Vekâletinde yeniden bazı terfi ve nakiller mektedir. yapılmıştır. Bu terfi ve nakilleri sırasile bildiriyorum: Japon gazeteleri tiyasetin Birinci sınıf adliye müfettişi Ali Rıza değişmesini istiyorlar Güven 90 liraya, birinci sınıf adliye müTokyo 27 Bu sabahki gazeteler, fettişi Ekrem Saylam, Nazif Akan, îsdevlet siyasetinin Çin Japon ihtilâfıtanbul asliye ceza reisliğine tayin edilen nın azimle neticelendirilmesini temin edecek yolda tadili hususunda ısrar et Tuceli reisi Cemil 80 liraya terfi ettirilmekte ve diğer meselelerin şimdilik bir mişlerdir. Safranbolu ceza hâkimliğine Erdek tarafa bırakılmasını istemektedir. hâkimi İlhami, Ankara sulh hâkimliğine Hoşi Şinbun gazetesinin yazdığma göRefik, re. hükumet de bütün devletleri az çok müddeiumumî muvainlerinden memnun etmek esasına istinad eden Ja Bursa müddeiumumî muavinliğine Konponyanm an'anevî siyasetinde değişik ya müddeiumumî muavini Rükneddin 45 lik yapmak zaruretine kanaat getirmiş lira maaşla, Kastamonu sulh hâkimliğine bulunmaktadır. Nallıhan hâkimi Cemal Gündüz 40 lira maaşla, Gemlık müddeiumumiliğine UsGambot iade edildi Londra 27 (Hususî) İngiltere tara küdar müddeiumumî muavini Tevfik fından yapılan şiddetli teşebbüsat ne Tuncok, Sıvas müddeiumumî muavinli ticesinde Japonlar musadere ettikleri ğine Divrik müddeiumumisi İlhan, Sın İngiliz gambotunu serbest bırakmışlar dırgı müddeiumumiliğine Keşan müddeidır. (a.a.) umumisi Nusret, Besni hâkimliğine Di yarbakır müddeiumumî muavini Ahmed Efeoğlu, Şarkısla hâkimliğine Silifke sulh hâkimi Tahir, Terme müddeiumumiliğine Tirebolu müddeiumumisi Necati, Demirdağ müddeiumumiliğine Seferihisar müddeiumumisi Hakkı, Uşak sorgu hâkimliğine İskilip sorgu hâkimi Baha dır, Gerede hukuk hâkimliğine Fatsa hukuk hâkimi Ibrahim 35 lira ile terfian tayin olunmuşlardır. Tiran 27 Kral bu sabah sarayda Haymana sorgu hâkimliğine Hukuk Kontes Apponyi ile Arnavudluk medenî mezunlarından Salâhaddın, Çubuk hâkim kanunu mucibince evlenmıştir. Gelin, Pa muavinliğine Hukuk mezunlarından Keriste yaptırılmış, inci ve gümüşle işlenmiş maleddin, Bâlâ sorgu hâkimliğine me beyaz satenden bir esvab giymiş, başına zunlardan Tahir, îstanbul aza muavinliportakal çiçeklerinden bir taç koymuştu. ğine Çiçekdağı Müddeiumumî muavini Kral Zogo büyük üniformasını giymişti. Ziya, Seferihisar Müddeiumumî muavinBüyük galeride Arnavudluk parlamen liğine Salihli sorgu hâkimi Enver, Sefetosu reisinin idaresinde yüksek mahkeme rihisar sorgu hâkimliğine Demirci sorgu reisinin huzurile yapılan merasim pek sa hâkimi Rauf, Rize aza muavinliğine Burde idi. Galerinin bir ucunda sağ tarafta sa Müddeiumumî muavini Salâhaddin, gelinin davetlileri ile ecnebi sefirler, sol Salihli Müddeiumumî muavinliğine Niğtarafta hükumet erkânile Kral Zogo'nun de sorgu hâkimi Muhsin, Niğde sorgu dostları bulunmakta idiler. Dük dö Ber hâkimliğine Bürhaniye sorgu hâkimi Şegamo îtalya Kralmı temsil etmekte idi. refeddin, Suşehri Müddeiumumî muavinHükümdarlar balayını Draç'daki de liğine Mazkird Müddeiumumî muavini nize hâkim bir tepenin üstünde bulunan Süleyman, Devrek Müddeiumumî muavinliğine Mihaliç hâkim muavini Meh sarayda geçireceklerdir. Izdivac münasebetile yapılan şenlikler med, Salihli sorgu hâkimliğine Nusay Arnavudlara, şimdiye kadar şahid olma bin sorgu hâkimi Celâl Ayhan, İzmit dıklan parlak bir manzarayı görmek fır Müddeiumumî muavinliğine îstanbul icra memuru Arif Bilen, Tavşanlı Müddesatım vermiştir. iumumî muavinliğine Akdağ Müddeiu Kont Ciano ile Kraîın kainbiraderi Majeste Zogo'nun, gelinin dayısı Kont mumî muavini îsmail de 30 lira maaşla Apponyi ile Macaristanın Roma elçisi de tayin edilmişlerdir. Yeni evliler Draç'ta bir saraya sridiyorlar Millet Meclisinde dünkü Mareşal Fevzi Çakmakın teşekkürleri müzakereler Güzel San'atlar Akademisinde Leo pold Levy'nin sergisini ziyaret ettiğimiz zaman onun eserlerini klâsik bulanlar da, modern bulanlar da vardi. Her iki uc dan da hırpa.lanması mümkün olabilecek olan bu eserlerde, ifratlardan gelecek hücumlara mukavemet edebilen mükemmel bir muvazene gördüm. San'atkâr, klâsik, hem de eski Akademi esolünün anladığı dereceye yakm bir manada klâsik nisbetlere sadık kalmış, fakat renk ve kompo zisyon gibi şahsî tefsirlere ve tadilâta müsaid serbest sahalarda istiklâl sahibi ol muştur. Leopold Levy, hiçbir zaman tam bir «avant garde» hareketine mensub sayılamaz. An'aneden yakasını ta mamile sıyırdıktan sonra yeni bir estetiğin peşinde ve neticesini hâlâ vermemiş bir araştırma krizi içinde salianan müfritlerden değildir. Her eserinde bir araştırma gayreti göründüğü halde, gene hepsinde, sonradan tadil etse bile inkâr etmiyeceği bir karar ve muvazene vardır. Kaba saba söyliyeyim: Levy'nin resimlerinde ot Ankara 27 Genel Kurmay Başkanı ottur, ağaç ağacdır, çiçek çiçektir, insan Mareşal Fevzi Çakmak, 23 nisan ulusal yüzü insan yüzüdür. egemenlik ve çocuk haftası münasebe tile almış olduğu telgraf ve yazılara teşekkürlerinin iblâğına Anadolu Ajan smı tavsit etmişlerdir. (a.a.) «Nasyonal sosyalist biyoloji âlimleri nin kanaatine göre, bir insanda mevcud bütün hasletler zürriyetine intikal etmekte, yani, ana ve babanın tekmil huylan çocuklarda da tezahür eylemektedir. Ayni ırktan insanlar arasındaki kan ka rışıklığı, o ırka has vasıflan idame ettirir. Bu halitadan zuhur eden ferdlerin fizik ve fikrî vasıflan, bu itibarla, birbirinin ayni olur. Varlıklannın bu ahengi de, onlarda kuvvet ve enerji membaı teşkil eder. Birbirine yakm ırklar arasındaki kan karışıklığı şeraiti de bunun sureti kat'iyede tıpkısıdır. Normal hassalar tetabuk ve «Güzel San'atlar millî mektebi gayet liberal bir istikamet almıştır. Yalmz led birbirini itmam ettiğinden, bu hassalara risaiınm karakteri itibarile değil, âli mec sahib olanlar, bu yakmlıkta, kuvvetleri lisinin ve jurisinin muhteiii terkibi iiiba nin tam bir inkişafa mazhariyeti imkânını bulurlar. Halbuki, ayrı ırklara mensub rile de liberal. «Uç juri resim, heukel. mimarî uaU ferdler arasındaki kan karışıklığı, büsbünız enslitü azalarından ve mekteb mua tün başka netice verir. Bu şekilde kanşan limlerinden mürekkeb değildir. Maarif kanlardan, oirbirlerile telifi kabil olmı Nazırı larafından, mekteh kadroları dışın yan hassalar zuhur eder, bu hassalara sadan seçilmis sanalkârları da içine alııjor. hib ferdler, kendilerini tam bir enerji kaO sanatkârlar ki, bu jurilerde mevcudi biliyetine malik olmaktan mahrum eden yetleri bile «Akademi kafasına» kar$ı bi ve camia tarafından mevcudiyetlerinin fazla görülmesini icab ettiren dahilî gergaranti teskil eder. ginliklere kurban olurlar. «îsim istiyor musunuz? Ressamlar aBinaenaleyh, nasyonal sosyalist telâkrasında Vuillard, Waroquier, Dunoife de Segonzac; heijkelfraşla arasmda kisine göre, kan safiyetinin idamesi, yeni Maillot, Despion, Drivier, Poisson; mi Almanya için, Alman milletinin dahilî kuvveti ve enerjisi noktasından başlıca marlar arasmda Tony Carnier.» şarttır. Hitler, sarahaten izah edilen bu Hepsini buraya almadığım o yazının vazifeye, bütün ifadesini şu sözlerle veraltında mektebin âli meclisine de pek çok miştir: «Kana karşı ve ırka karşı irtikâb modern san'atkârlar alındığını ve yakında edilen hata, bu dünyanın en esaslı günaprofesörlerle atölye şeflerinin daha az hı ve harab olmuş bir beşeriyetin sonu liberal olmıyan san'atkârlar arasından sedur.» çileceği haber veriliyordu. Hitler, nasyonal sosyalizmin kitabı Bu teferruatı yazıma almaktan mak mukaddesi olan «Mein Kampf» adlı sadım, yalnız, sergide bana sorulan bir eserinde şöyle demiştir: suale verdiğim cevabm vesikalarını da «Kan karışıklığı ve bunu tevlid eden ortaya koymaktan ibaret değildir. Öte ırk seviyesinin zarurî inhitatı, eski küllü' denberi memlekette ve Güzel San'atlar Akademisi muhitinde modern san'at a rün tereddisine yegâne sebebdir. insanleyhine bir cereyan olduğunu biliyorum lar, kaybedilen harbler neticesinde değil, İçine fazla miktarda hususî hesablar ve sırf kan temizliğinin temin edebileceğl menfaatler de kanşan bu cereyanlar, ger mukavemet kudret'min zıyaı neticesinde çi ehemmiyetsiz bir kemmıyet ve keyfiyet mahvolurlar. Bu dünyada, temiz ırka azlığını temsil ediyor. Fakat herhangi bir mensub olmıyan ne varsa hep döküntü klâsik softahğının hortlama hareketini diir. Tarihî hâdiselerin hepsi, ırklarm ilk hamlesinde geriye çevirmek için bilin muhafazasına doğru yapılan hamlenin, mesi lâzım gelen şeylere bir mukaddeme iyi ve fena bir islikamete tevcih edilmiş tezahu'rlerinden ibarettir.» hazırlamak istedim. Türk Güzel San'atlar Akademisinde aykırı ve modernizm hareketi yoktur. Bugün olduğu kadarı, dünya akademilerine hatta fazlasile girmeğe başlamış tır. San'atta politika yapmak istiyenlere politika ile cevab vermek lâzım geldiği zaman iki kelime bol bol kâfidir: İrticaa paydos! Hitler Almanyanın mukadderatı na hâkim olduğu zaman Almanyada 500,000 Yahudi, 200,000 yanm kan Yahudi, 100,000 çeyrek kan Yahudi varmış. Bu kan karışıkhğını tehlikeli addeden Hitler iki ırkı birbirinden tama mile ayırmak için bir kanun neşretmiş, Almanlarla Yahudiler arasmda her türlü ahş veriş kanunen yasak olduğu gibi, kız ve oğlan alıp verme de menedilmiş. Halis Almanlarla halis Yahudiler evİenemezler.Yarım kan yani babası veya anası Alman olan Yahudilerin Almanlarla evlenebilmesi için hususî bir müsaade lâ zımdır. Çeyrek kan Yahudi olanlar, yalnız Almanlarla evlenebilirler, Yahudüerle evlenemezler. Yarım kan bir Yahudi ile bir Almanın izdivacından doğan ço cuklar, müteakıb nesilde çeyrek kan Yahudiler sırasına girerler ve bu çeyrek kan Yahudilerin çocukları da yalnız Almanlarla evlenebilirler ve sekizde bir kan Yahudi sayıhrlar. Sekizde bir kan Ya hudiler de, kanunen Alman addolunur Iar. Artık Yahudilikle alâkaları yoktur. Bir tarafta Almanya, Yahudilere karşı böyle tedbirler alır ve 45 yaşmdan aşağı, yani genc Alman kadınlarmın Yahudi evlerinde hizmetçilik etmesiııi bile menederken öte tarafta Fransayı dün bir Yahudi Başvekil idare ediyordu; bugün de, hâlâ İngilterede Harbiye Nazırı olan zat bir Musevidir. PEYAMİ SAFA Südet Almanları reisi Havayolları yolcu ve hamule ile münakaşa edilmek istenmiyor nakliyat tarifesi Şehir Meclisinde (Bas tarafı 1 inci sahlfede) Azadan Galib Bahtiyar, tesisat karşılığı aynlıp ayrılmadığını ve şimdiye kadar Bakırköyüne su verilememesinin sebebini sordu. Terkos Müdürü Ziya, bu hususta izahat verdi. Terkos İdaresi Belediyeye geçtikten sonra beş buçuk milyon liralık tesisat vücude getirildiğini, bu sene de tesisat masrafı karşılığı olmak üzere otuz iki bin lira ayrıldığını, Bakırkö yünde yapılacak tesisat için otuz küsur bin liraya bir arazi satm ahndığını, ya kmda suyun da temin edileceğini söyledi. İzahat muvafık görülerek mazbata kabul olundu. Bu sırada azadan Rerifa Hulusi Behçet, son zamanlarda geceleri Nışantaşı havalisinin sularmın kesilmesi sebe bini sordu. Ziya, buna da cevab vererek, evvelce de buralarda sulann kesildiğini, fakat uyku zamanlarına tesadüf eylediği için hissolunmadığını, şimdi ise aboneler zi yadelesmiş olması yüzünden kesilme saatinin biraz daha erken tayinine zaruret hasıl olduğunu, maamafih İngiltereye sipariş edilen yeni makinelerin yakında gelmek üzere bulunduğunu, o zaman suların kesilmiyeceğini ve bunun da nihayet eylule kadar temin edileceğini bildirdi. Hamam sularında tenzilât yapılacak Ankara 27 (Telefonla) Havayolları Devlet İşletme İdaresi yolcu ve ha mule nakliyat tarifesine zeylen hazırlanan tarife ile hava yollarının tayyare meydanlarına inecek ve ikamet edecek yabancı tayyarelerden alınacak ücretlere aid tarife Vekiller Heyetince tasdik edildi, mer'iyete girdi. Cumhuriyet Merkez Bankası hissedarlar heyeti bugün toplanıyor Ankara 27 (Telefonla) Cumhuriyet Merkez Bankası hissedarları umumî heyeti, yarm (bugün) senelik toplantı sını yapacaktır. Bu toplantıyı fevkalâde bir içtima takib edecek, banka esas nizamnamesinde bugünün ihtiyaçlarına uyacak bir şekilde yapılması teklif olunan tadilât görüşülecektir. Prağ 27 Südet Almanları reisi Henleyn'in nutku üzerine ortaya çıkan vaziyet karşısında Çekoslovak siyasetinin en mes'ul makamlan tarafından Havas ajansı muhabirine yapılan beyanata göre, mezkur makamlar, Südet partisi reisi ile herhangi bir münakaşa veya müzakereyi eddediyorlar. Çünkü Henleyn, millî e kalliyetler statüsünün muhteviyatmı katiyyen bilmeden ve şeklini de öğre meden uluorta reddetmiştir. Bir Alman gazf'esinin şiddetli neşriyatı Berlin 27 Berliner Lokal Anzeyger gazetesi, Alman Südet partisi reisi Henleyn'in tekliflerinin bir müzakere esası olmıyacağma dair Çekoslovak hükumeti tarafından yapılan beyanatı mevzuu bahsederek diyor ki: «Bu usul demokrasi devletlerinde «hayır» dememek için revaç bulmuş bir an anedir. Bu suretle hem menfî cevab ve rilmiş oluyor, hem de guya müzakere edilmek istenildiği hissi veriliyor. Fakat Çekoslovakya Reisicumhurile Başvekili bu meseleyi böylece halledebileceklerini zannediyorlarsa çok vahim bir hataya düşüyorlar. Çünkü üç buçuk milyon taraftarı olan ve Çekoslovakya parlamentosunda da en kuvvetli partiyi teşkil eden bir teşekkülle müzakereye girişmek isteme mek çok manasvzdır. Çekoslovakya hü kumeti Henleyn tarafından ileri sürülen ve mümkün olabilecek yegâne tarzı halli teşkil eden teklifi reddederse Çekoslovakya devletine herhalde hizmet etmiş olmıyacaktır.» (a.a.) Meksika hükumeti ikinci bir red cevabı verdi Meksika 27 İngiliz notasına verdiği cevabda Reisicumhur Kardenas, İngilterenin petrol kumpanyalarmın satm almmasına karşı yaptığı ikinci itirazı reddetmekte ve «bu iş mahkemeler tarafmdan tetkik edilmekte OIUD henüz kat'î bir karar istihsal edilmediği için> İngilterenin diplomasi yolile teşebbüste bulunmak hakkını tanımamakta d'r. (a.a.) Alm»n Münakalât Nazırınm Tunadaki tetkikleri Viyana 27 Almanya Münakalât Nazırı M. Dormpmüller, Tunayı Macar hududuna kadar gezdikten sonra teftiş seyahatini bitirmiştir. M. Dormpmüller, Macar hududundan Viyanaya otomobille dönecektir. Litvanyanın bir tekzibi Kaunas 27 Litvanya ajansı, Kaunas Vilna demiryolunun Litvanya arazisinde on metre uzunluğunda tahrib edildiğine dair Polonya gazeteleri tarafından verilen haberİeri yalanlamaktadır. * PARİS 27 Bone bu sabah Yugoslavyanın ParLs elçisi Puriç ile Fransanın VarHariciye Vekâleti arabca şova elçisi Noel'i kabul etmiştir. * LONDRA 27 Burada açılan beynelmütercimi vefat etti milel şeker meclisinin içtimaı üç gün deAnkara 27 (Telefonla) Hariciye vam edecektir. * BELGRAD 27 Başvekil ve Hariciye Vekâleti arabca mütercimi Abdüsselâm, Nazırı Stoyadinoviç, bir kaç gün istirahat bugün vefat etmiştir. Cenazesi yarın etmek üzere pazartesi akşamı Slovanya'ya (bugün) kaldırılacaktır. hareket etmiştir. zi talimatnamesi Vekiller Heyetince tasdik edildi ve mer'iyet mevkiine girdi. Bu talimatnamenin esaslarına göre, muhtelif kanun ve muahedelerle devlete intikal etmis olan veya Türk mübadillerin istihkakları bakiyelerine karşılık tutulmuş bulunan Rumlardan metruk arazi ve çiftlikler içinde veya civarında toprağa muhtac ziraat erbabına şu esaslar dahilinde tevziat yapılacaktır: «Tevziat tevzi edilecek arazinin bu lunduğu köy veya kasabada yerleşmiş olanlar tercih edilmek şartile hiç arazisi olmıyanlara ve bizzat ziraatle meşgul çiftci ailelerine yapılacaktır. Tevziat, mevcud arazinin genişliğine ve kıymetine göre, evvelâ hiç arazisi ol mıyan ikinci derecede 45 dekardan noksan arazisi olan çiftçilere, üçüncü derecede 45 dekardan fazla yeri bulunan ziraat erbabının vaziyet ve ihtiyaçlarına göre yapılacaktır. Brezilya vatandaşlığı Rio de Janeyro 27 Federai Cum hurreisinin imza ettiği yeni bir emir nameye göre, babası yabancı dahi olsa Brezilyada doğan her kimse. babasınm yabancı bir hükumet hizmetinde çalışmaması şartile Brezilya vatandaşıdır. Brezilya hükumetinin emri ile yabancı memleketlerde bulunan Brezilyalı ana, babadan doğan çocuklar da Brezilya vatandaşı telâkki edilmektedir. KISA HABERLER Hamamlara verilecek şehir suyu bedeli hakkındaki Bütçe Encümeni mazbatası okundu. Sularda üçte bir nisbetinde tenzilât yapılarak metre mikâbınm on kuruşa verilmesi ve aradaki beş kuruş farkı da Belediyenin temin eylemesi kararlaşmıştı. Fakat senelik sarfiyatın ne olacağı şim diden malum olmadığı için Bütçe En cümeni bu hususta bir rakam koymağı muvafık görmedi. Bundan başka azadan bir kısmı, hamamlara yapılacak beş ku ruşluk tenzilâtm yedi buçuk kuruşa ib lâğını teklif ettiler. Her iki miktar da reye konduğu halde ekseriyet almama dı. Müzakere, tehir edildi. Manda etine aid resimde tenzilât teklifi Bundan sonra makamın bir tezkeresi okundu. Bunda et fiatları indirildikten sonra Mezbahadaki kesim miktarının yüzde yirmi nisbetinde arttığı ve fakat yalnız mandalarda yapılan tenzilât kâfi ;elmediği için haricden kesilmiş manda etinin fazla miktarda gelmekte olduğu bildiriliyor, kesilmemiş mandalardan a lman yüz paralık resmin elli paraya, kesilmiş mandalardan alman beş kuruşluk resmin de yüz paraya indirilmesi teklif ediliyordu.