28 Ikincikfimm 1938 CUMHUR1TET Uzun hilcâye Kış yemişleri 1 Bizi çeker her ycrde Manavlardaki meyva: Görünür sepetlerde San benizli ayva. 2 En ho$u elma!.. diyen Elbette haklı olur. Çocuklar!.. Elma yiyen Elma yanaklı olur. 3 Yersen gelir dermanın Yemişi hiçe sayma. Şeker isterse canm Kuru üzümden cavma. 4 Sandık, sandık her zaman Hediye getir bana: Dörtvoldan, Adanadan Portakal, mandalina. 5 Kış günü besler bizi Bütün kuru yemişler. Fındık, badem, cevizi Varsın öğüdsün dişler. 6 Keçiboynuzu kadar Boş yemiş yok, ne dersin?.. Bir gram şekeri var, Yüz gram tahta yersin!.. ÇİNLİNİN YELPAZESİ 2 [Geçen defa çr kan kısmm hulâ sası: Şang Yu on altı yaşmda Çinden çıkmış, Fransada evlenmiş, karısı ölmüj, melez oğlu Fu Ji ile birlikte Jcpon Çin muha rebesi başlamadan cvvel Pekine dö nüyorlar. Şang Yu kırkı geçmiştir. Oğ lu da 16 17 liaşın • do kadardır. Şang Yu'nun asd maksa ~ dı Pariste işlettiği büyük antika mağazasma e$ya toplamak devam ediyorlardı. Bir gün FuJi ba tır. Fakat bu fırsaltan istifade ederek basına: çoktanberi uzak kaldığı millî hat/atım Şu çinceyî, dedi, öğrenip konuş yaşamak istiyor. Baba oğul kendilerine mak istiyorum amma, zannediyorum ki muüafık bir konak bulmak için Pekin muvaffak olamıyacağım.. Çünkü fevkasokaklarında günlerce dolaşıyorlar.] lâde güç!.. Sonra âdetlerine, an'aneleriEn ziyade hoşlanna giden, tabiî asıl Çinlilerin sakin olduğu mahallelerdi. lkisi de yürümeği sevdikleri için yorulmak nedir bilmiyorlardı. Yoksa bu gayet dağınık şehri öyle olur olmaz insanların yaya olarak kolayca dolaşmalan kabil değildi. Çok defa yolu kaybediyorlar, lâkin kimseye sormadan gene kendileri dönülecek yeri bulmakta gecikmiyorlardı. Bir kısım mahallelerin sokaklarının dar ve karanlık olmasına mukabil, bir kısım caddeler Avrupadaki bulvarlardan daha genişti. Yayalar, arabalar, otomo biller, eşekler, develer yanyana yük alabiliyorlardı. San elbiseler giymiş işaret memurlan, ellerindeki değneklerle gidiş gelişi tanzim ediyorlardı. Bir aralık MCMLCkETLEItK • [tnerakh Çinko kaplı boğazlar Yeni Zelândada çıkan gazetelerden biri «Amerika bahriyelilerinin boğaz ları çinko mu kaplı?» serlevhasile şu fıkrayı yazmaktadır: Bir Amerikan bahrlyelisl, gemileri nin Okland limanında demir atmış ol masmdan istifade ederek sahile çıkmış, bir bara girerek bir viski istemiştir. Barda çalışan adam, yanlışlıkla kendisine viski yerine tuzruhu vermiştir. Bahriyeli bardağı dikmiş ve kalkıp gitmiştir. Neden sonra yaptığı feci yanlışlı ğın farkına varan garson, merak ve korkudan sabaha kadar uyumamış, bahri * yelinin hastalanıp ölmesi neticesi kendisinin tevkif edileceğini düşünerek ecel terleri dökmüştür. Fakat, ertesi gün bakmış ld, hiç b5yle şeyler olmamış. Bilâkis akşam üstü ayni bahriyeli neş'eli ve sıhhatli tekrar gelmiş, gene viski istemiştir. Garson, bir akşam evvel yaptığı yanlışlığı tamir ÇOCUKLAR. ne de hiç aklım ermiyor.. Benim şimdiye kadar öğrendığim şeylerin hep aksini yapıyorlar. «Evet!» demek için başlarını Jİ iki tarafa salladıklan halde «hayır!» deElektrikli balıklar mek için kafalannı öne eğiyorlar, benim okuduğum kitablar hep soldan başhyor, Okyanuslarda, bizim bildiğimiz kal • halbuki onlann kitabları sağdan açılı kan balığına benziyen bir cins büyük balık vardır ki, kemiklerinin ve kuyruyor!.. ğunun havi olduğu elektrik kuvveti, bir Yavrum, bunlar pek o kadar mühim ördek büyüklüğündeki kuşları hareketşeyler değil.. Sana acaib gelecek daha ten durdurup kendisine yem yapacak neler göreceksin, neler!. Çinlinin evinin bir kudrettedir. Gene elektrikli diğer temelini atmadan çatısmı kurduğuna, ma bir cins balık daha vardır ki bunlara teme girmek için beyazlar giydığine de «Gymnote» derler. Cenubî Amerika de§ahid olacaksın.. Her yiğitin bir yoğurt yiğişi olduğu gibi, her milletin de kendisine göre görenekleri vardır. iyi amma babacığım.. Annem AvFuJi: rupalı.. Sen Çinlisin, ben hangi terbiye ve göreneğe uyacağım.. Baba, dedi, a... şu polise bak! Evvelâ Çini tetkik et.. öğren, AvŞangYu: rupa ile arasında bir mukayese yap.. Oğlum ciddî ol, kendine gel, dedi, Ondan sonra arzu ettiğini kendine mal polise bakacağına §u mavi blüzlü er * edersin! Şimdiden sana bu hususta hiç kekleri, ipek brode elbiseli kadınlan seybir tavsiyede bulunamam. Bilmeceyi doğru çozenlerden bize fo8 Kadıköy orta okul 781 Yıldınm Babacığım, Pekini görmeden hiç toğraf gönderenlerin resimlerini baa Ataman. de böyle tahayyül etmiyordum.. Meğer, mıya devam ediyoruz. Fakat burada 9 Burea Îneg51 flk okulda M2 î ı yetmij iki buçuk milletin halkı buraya nizlerinde bulunur. Beş on tanesinin resmi çıkmak mutlaka hediye kazan met Arar. dolmuş.. Şu Mançu kadmlarına bak.. denlzde yüzen bir beygire hücum ede mış olmaklığa delâlet etmez. Mükâfat 10 Inkılâb okulu 35 Salim Yıldız. Yüzlerine sürmüşler boyayı.. Allığı, düz rek onu hareketten durdurduklan ve so kazananların ismi her ayın ilk haftasın11 îstanbul Divanyolu Klod Farer giınü.. Başlanna da rasgele çiçekler, mü nunda boğulmasma sebebiyet verdıkleri da neşrolunan büyük listeye yazılır. caddesl 1 numarada Suzan Şuar. cevherler takmışlar, takıştırmıjlar.. Ti görülmüştür. Insanlar tabiatile bu hüSoldan sağa sıra ile: 12 Isparta orta okul 462 Ekrem. 1 Isparta orta okul 269 Feyzi Halıa. betlilerin kıyafetleri ise adeta gülünc. cumdan beygirlerden daha çabuk mü13 Antalya avukat Enver k ı a Mü2 Çorlu Yeniçeşme sokağı berber beccel Akcan. Fakat Moğollarınki oldukça korkunc. teessir olurlar. Birdenbire kalbleri durarak ölürler. Dincer oğlu Süreyya. Gene içlerinde en zarif giyinenler Çin 14 Üsküdar Selimlye kışla caddesl 3 Erzurum Kız orta okulu 136 A.71 numarada Hakkı. hler!.. Erol. 15 Çatalca ilk okul 102 Senflıa özer FuJi bir taraftan babasile boyle ko4 Gazl Osmanpaşa orta okul Sü 16 Trabzon Erkek lisesi 126 Ahmed nuşurken, diğer taraftan da sokaklarda leyman Timur. Çağlıyan. birbirile karmakanşık yol alan halka, 5 Kiliste Abdüssemed Yücesoy. Ağ ve balıklar eşeklere, tüyleri yerde sürünen, çeneleri17 Adana Kale kapısında kahveci 6 Gazianteb Çukur mahallesi terzi Bu oyun bahçelerde oynanabileceği Feyzinin kızı Behice Türkân. Mehmed. nin altında kocaman bir sakal dalgalanan develere bakıyor, köşelerde faaliyet icra gibi büyükçe bir salonda da oynanabilir. 18 Askerî sıhhiye küçük zabit oku7 Kumkapı orta okul Seyfeddin eden hokkabazlan, meddahlan, şarkı Şimdi havalar soğuk olduğu için salon Dikolcay. lu 37 Ismail Coşkun. tercıh edılmelıdir. Salonun bir metro c;lan, hayretle dinliyor, meydanların ortagenişliğinde ve iki metro uzunluğundasında müşterilerini iskemleye oturtup ka ki yeri ağ sayılır. retsene!. Polislerin san elbise giymeleri falannı kazıtan, yüzlerini yıkayan, bı Oyunculardan biri taş tutularak bagaliba tuhafına gitti. Fakat bu masmavi yıklarına kokular süren berberleri ağzı lıkçı yani ebe olur. Gözleri bağlanarak bir köşeye oturtulur. Ötekilerin hepsi semanın altında güzel bir tezad teşkil et açık temaşa ediyordu. FuJi'nin bunlar arasında hiç hoşuna balıktır. Deniz farzolunan salonun is rr.iyorlar mı, yavrum! gitmiyen, nefretini celbeden birşey var tedikleri tarafmda gezerler, ağm içinFuJi: dı. O da bir kısım hamallann omuzlann den de geçerler. Ne zaman balıkçı Babacığım, diye cevab verdi, şadaki uzun sırığm iki ucuna asılmış koca dur'» diye haykırırsa herkes olduğu irliğe başladın galibaI.. man kovalarla insan gübresi taşımalan, yerde kalmıya mecburdur. O sırada aŞangYu şu ihtarda bulundu: herkesin yanından bunlan pervasiz geçir ğın icinde bulunanlar tutulmuş sayılır Dikkat et.. Ayağın burkulacak! lar. Sıra ile bütün oyuncular bir veya Hakikaten birçok sokaklarda kaldınm meleriydi. birkaç kere ebe olurlar. En çok balık Baba, dedi, niçin bunu yasak et tutmuş olanlar partiyi kazanmış olur taşlarından ekserisi yerlerinden çıkmış, başka taraflara yuvarlanmış, onlann ye miyorlar?.. Ne berbad, ne müstekreh bir lar, sona kalan da oyunu kaybetmiş sarine sular ve çamurlar dolmuştu. Bıraz âdet bu!.. vılır. sonra kendilerini üzeri yabani otlarla Oğlum, Çinde gördüğün feyiz ve kaplanmış, etrafı birkaç sefil kulübe ile bereket aşağı yukan insan gübresinin giyin.. Gidip şu konağı gezelim. Biraz sonra ŞangYu ile Fu*Ji birer çevrilmiş bir mabed harabesinin karşı kuvvet ve kudreti sayesinde temin olun rikşava kurularak yola çıktılar. Geniş sında buldular. Orayı biraz geçince ise muştur. Onun için menetmezler.. hep ipekli elbiseler giymiş, Rikşav'lara Aman babacığım, neler söylüyor yollardan, büyük caddelerden geçtikten sonra Çin asılzadelerinin oturmakta olkurulmuş bir sürü halkın arasma katılmış sun!. Adeta midem bulanıyor.. lardı. Burada mağazalar çok güzel ve Hakkın var.. Nitekım Çinlinin de duğu ecişbücüş ve dar sokaklı mahalleye içleri kıymettar mallarla dolu idi. Artık, senin gibi mıdesi bulanmıyorsa da bu girdiler. ŞangYu, arabacılara: salaşlardan mürekkeb pazar yerlerinden yüzden ruhî dalâlete düşüyor. Bostan çok uzakta idiler. Her dükkânm üzerinde ların, tarlalarm diri insan gübresile beze Burada ineceğiz! Fakat bekleyin, altın yaldızile levhalar vardı. Camekân nerek mahsul yetiştirme kuvvetleri arttı gene döneceğiz! lar elektrik ziyalan içinde parıl parıl par rıldığı gibi bütün Çin halkı ölülerinin Dedi. Oğluna kendisini takib etmesini l.yordu. manevî mevcudiyetlerinden kudret ala işaret ettikten sonra yürüdü. Burası çok FuJi hemen her yerde duruyor, her rak yaşarlar.. Onun için burada ahret, sakin ve gürültüsüz bir yerdi. Etraf yükşeye bakıp aslını esasmı öğrenmek isti cın, peri masalmdan bol bir şey yoktur. sek duvarlarla çevrilmişti. insan başmı yor, babasına nihayetsiz sualler soruyor Çınli her tarafta ecdadının ruhlarmın ge kaldırdığı zaman gökü çok güç görebili zindiğine kaildir. Ne ise onlan daha ya yordu. du. ŞangYu: Amma da gevezesin, oğlum, dedi kından tanıdığm zaman bunlan daha iyi Baba oğul bir müddet sağa sola bakıBazı şeyler var ki bende bile onlara aid anlarsın! naraktan yürüdüler. Hava çok iyi idi. malumat kalmamıs, hepsini unutmuşum. Ortalıkta bir tazelik, bir güzellik ruhu *** Bak ve düsün, sırlarını kendiliğinden keşBir sabah, ŞangYu oğlunun odasına hâkimdi. ŞangYu solda bir kapı görünfermeğe çalış! hem memnun ve hem de telâşlı bir tavırla ce durdu. Kanadlar siyah renkte kıymettar lâkedendi. Birinin üzerinde bakırdan Bu kadar gezdikleri halde hâlâ iste gırdi: dikleri gibi bir eve tesadüf etmemişlerdi. Zannederim ki, dedi, aradığımı kccaman bir tokmak vardı. Bay Pinpon izci Arkası geleek defa Onun için dolaşmalanna ve aramalanna buldum. Haydi, biraz çabuk ol, kalk, Londrada 15 yaşına kadar çocuklar arasında bir bilârdo müsabakası ba$« lamıştır. Henüz netice belli değildir. Resimde maça iştirak edenlerden bir yavruyu mahirane bir manevra yaparken görüyorsunuz. FAYDAL1 BTLGÎLER I Bilmeceyi çözenler Içln en lyl vîskiden kocaman bir kadeK doldurup bahriyeliye uzatmış, Adam, içkiyi birden dikmiş, fakat sonunda yüzünü buruşturarak: Dün akşam, demiş, benl o güzel viski ile avladın, bugün fenasını daya dın, değil ml Diyerek parayı lezgâhın üstüne fır * latmış ve kapıyı hiddetle vurup çık • mıştır. tzlândalılarda okuma merakı BOyük Britanyadan sonra Avrupanm en büyük adası olan Izlândanm 80 bin kadar nüfusu vardır. Izlânda adası, saklnlerinin sayısma nazaran bütün dunyada en çok kitab satılan ve okunan yerdir. 1937 senesinde adanın merkezi Rikyavik'te 231 kitab basümış ve her flOYUNLAR YAZISIZ HİKAYE blrinden 47 şer bin satılmıştır. Diğer taraftan îzlândanın muhtelif şehirlerinde dört gündelik ve 113 tane de aylık, on beş günlük ve haftalık mecmua neşredilmektedir. 80 bin nüfusa kıyas edllince, harikulâde okuma merakına de* lâlet eden bir rakam! ( ikincikânun bulmacası Yukarıdaki her dört köşe bır sayıya delâlet ediyor. Birbirinin ayni olan 4 köşeler ayni sayılardır. Ona göre sayıları yerlerine koyarak bu hesab meselesini hallediniz. Bu meseleyi kolayca çözebilmek için bilhassa dört köşelerin hangilerinin birbirinin ayni olduğuna dikkat etmelidir. Birincı ve ikinci satır hallol du mu meselenin ötesi kendiliginden ortaya çıkacaktır. Bu bilmeceyi gazeteden keseceği niz parça üzerinde ve her sayıyı men sub olduğu dört köşenin içerisine yazarak bize gönderiniz. Doğru halledenlerden birinciye beş lira, ikinciye iki lira, üçüncüye münasib bir hediye takdim olunacak, diğer yüz kişiye muhtelif mükâfatlar dağıtılacaktır. Cevablarm birincikânunun sonuna kadar gönderilmesi şarttır. Geç kalanlar hediye kazanamazlar. Bilmeceyi doğru çozenlerden bize fotoğraf gönderenlerin resimleri de mükâfat alsmlar almasmlar, sıralan gelince sahıfemize basılır.