14 Hdncikânun 1938 CUMHURİYET Şehirde kış Kus adam'ın maceraları [Şimdiye kadar çıkmış kısımların hulâsası: Amerikalı Clem Sohn kuşlar gibi kanadlarla havada uçmak hevesindedir. Yapiığı birçok lecrübelerde muvaffak olmak emareleri göderiyor. Tayyarelerle çok yükseklere çtkıp oralardan kendisin'ı ahuoT. Bir müddet kanadlarile haVada gezindiklen sonra düşeceğini hissetti mi, paraşütünü açıp yere iniyor. Ar kadaşı tayyareci William Rey ile baba dostu ihtiyar James Rovuer ve torunu genc kız Jeane bu hususta ihtiyatlı davranmasına iaraftardirlar. Fakat Clem onların sözlerine fazla ehemmiıjet ver miyor, Ingilterede Gatıcick tayyare karargâhında da bir tecrübe yapdacakiır. Clem oraya arkadaşım da çağınyor.] Wılliam Rey, kuş adamın tayin etmiş olduğu randevuya vakit ve zamanile icabet etti. tki genc karsı karşıya gelince samimiyetle kucaklaştılar. William: Clem, dedi, tecrübe yarm yapılatitriyerek cevab verdi: cak, değil mi? Açılmasf bir saniye daha teahhur Kuş adam bütün mevcudiyeti neşe ve etseydi, herşey bitmişti. cesaretle dolu olarak cevab verdi: Neyse açıldı ya, siz ona bakın! Evet yarm.. Fakat bu sefer ka Bu mükâleme sonuna erdiği anda kuş nadlanmın nekadar mükemmel işlediğini görüp hem memnun olacak, hem de if adam da oldukça hızlı denecek bir şe tihar duyacaksın! Bence artık mesele kilde yere inmişti. Wılliam sukutun hallolmuştur. Kanadlarla havada uçma epeyce şiddetli oldugunu pekâlâ farketmn pekâlâ kabil olduğu anlaşılmıştır. îş, mişti. Halk hemen Clem'in etrafına topyere inerken büyük bir sadmeye maruz lanmışlar, onu tebrike koşmuşlardı, pi kalmamakla yükseklerde kendimi istedi lotla birlikte William, kuş adamı kanadgim istikamete sevkedebilmek hususuna larından kurtardı. Kuş adam zorla te bessüm etmege çalışarak: muallâk kalıyor.. Sukut lüzumundan fazla süratli Aman, paraşütlerini iyi muayene et. Onlarm mükemmel işlediğinden kat oldu zannederim! dedi. William onun kolaylıkla yürüyemediğini hissederek: Kardeşim bana dayan! tavsiye sinde bulundu. Iki arkadaş, halkın alkışlan ve bagırtıları arasında llerledıler. 'Clemt^arOTdaşına gittikçe daha fazla yaslanıyor ve zü sShiyeler jfeçtftçfcİbîrkzt&îıa sararıyordu. William: Daha fazla yürüyemiyeceksin galiba, dedi. Clem itidalini kaybetmemege çalışa rak cevab verdi: Galiba kolum kırılmış.. Fakat ehemmiyeti yok!. \Villiam arkadaşım çabucak karargâiyetle emin olmadan boşluğa atılma!. Her zaman sana tekrar ettiğim gibi on hm kenanna çıkardı ve bir otomobile kolardaki en kücük bir arıza insanın haya yarak doğru oteline götürdü. Getirilen doktor koldaki kırıklığın pek çabuk iyi tına mal olabilir. olabileceğini sövleyince Clem: Canım, ben vakıâ senin kadar ince Canım, dedi, ben de onun ehemeleyip sık dokuyucu değilsem de, tabiî hayatımı boş yere feda etmek de iste miyetsiz bir arıza oldugunu biliyordum. mem. Bu mubarekleri ben ilk defa kul Ne yaparsın, her mesleğin muayyen tehlanmıyorum ki.. Belki üç yüzden fazla likeleri var!. Wılliam Rey omuzlarını silkerek söze tecrübe yaptım. Diğer taraftan biliyorsun ki daima ikinci bir ihtiyat paraşütüm karıştı: Bu sana adamakıllı bir ibret dersi daha var.. Biri açılmazsa, derhal ötekini kullanmak güç birşey değil ki.. Yarın olsun.. Paraşütlere o kadar fazla gü havada ne marifetler yaptığımı bizzat venmenin büyük bir ihtiyatsızlık olduğugöreceksin ve bütün halkla birlıkte ümid nu bir defa daha tekrar ediyorum!. ederim ki sen de arkadaşım avuçlarm aClem Sohn kolunun iyileşmesini sabırcıyıncıva kadar alkışlıyacaksm! sızlıkla bekledi ve kendisinin eskisi gibi sıhhatli oldugunu hissettiği gün tekrar Elbette.. Elbette!.. tecrübelerine girismekten geri durmadı. Ertesi sabah Gatwick tayyare meydanı iğne atsan yere düsmiyecek tabirine Gün geçtikçe arzu ettiği neticeye var tamamile uygun olacak derecede kalaba mak üzere olduğuna kanaat getirmeğe lıktı ve herkes büyük bir merak ve heye baslamıstı. îhtimal bir gün gelecek ne can içinde tecrübenin baslamasını bekli tavyareye, ne de parasüte lüzum kalayordu. William Rey, arkadaşınm ka cak, insan oğlu kuşlar gibi kanadlarla isnadlarını kendi elıle taktı. Bir müddet tediği yerden kalkıp dıledıği yere konasonra kus adamı tasıyan tayyare nazh bilecekti. Kuş adam bir aralık Fransaya gelmiş, nazh süzülerek havalandı. \Villiam Rey tayyareden bir an bile gözlerini ayırma Vincennes'da yapılacak havaî şenliklere mağa çalışıyor. Her dakika, her saniye istirak etmeği kabul eylemişti. Wılliam yanmdaki pilotlarla vaziyete dair fikir Rey ise Amerikaya dönmüştü. Lâkin müdavele etmekten geri kalmıyordu. arkadaşmın tecrübelerile ve maruz olduTayyare gittikçe yükselıyor, bulutların ğu tehlike ile mesgul olmaktan bir an hâli kalmıyordu. Arasıra da ihtiyar Jaarasına karısıyordu. mes Rovver'le bulustuğu vakit konustukBirden pilotlardan biri: Dikka^ diye haykırdı, kuş adam ları mevzu gene Clem Sohn oluyordu. James Rower: kendisini bosluŞa atıyor! Bana kalırsa, dedi, çifte paraşüt Hakikaten bulutların üstünde hızla yere inmeğe ve gittikçe büyümeğe baslı Cl^m'i düsmekten kurtarabilir!.. Wılliam Rey: yan siyah bir nokta görünmüstü. Gözle Hayır, diye cevab veriyordu. Eger ri çok kuvvetli olan Wılliam Rey parabenimle beraber Gatwick tayyare kararşütün acılmadığmı farketmis ve: Eyvah.. Sevgi'i arkadaşım mah çâhmdaki tecrübede bulunsaydm böyle söylemezdin.. Clem ancak bir tesadüf voldu! Diye bağırmaktan kendini menede neticesi ölümden kurtuldu! Gerek fames, gerekse Wılliam Avrumemişti. Fakat yanındaki pilotlardan bipadan tayyare şenliklerine dair gelen ri: Telâş etmeyin, dedi, ikinci bir pa haberleri derin bir heyecan, merak ve endise icinde okuyorlardı. Bir gün Wilraşüt daha var!. Gittikçe heyecan ve yese kapılan Wil liam Rey, lames Rovver'e su telgraf gösterdi: «Paris, 25 nisan 1937: Kuş liam: • O da açılmadı! diye mukabele et adamın yapacağı tecrübeleri seyretmek ti. Bir saniye sonra pilot, Wılliam'ın om icin Vincennes'da iki yüz binden fazla bir kalabalık toplanmıştı. Clem Sohn zuna dokunarak: kanadlar ve ayrıca iki parasütle müceh İste, simdi açıldı! Dedi. Tayyareci sapsan olmuştu. Sesi hez olarak bir tayyareye binip bulutların Ikincikânun ayı Yerden sıcağı sildi. Rüzgârlar kabadayı, Derebeyi kesildü... * ışte termometrenin Düştii çoktan cıvasıî.. Çocuğum!.. Geldi sevin Tam kartopu havası!.. * Sanki pamuk serilmiş, Bembeyazdır her taraf!.. Sokaklara gerilmiş Yahud temiz bir çarşaf!.. * Yazın o çiçek dolu Güzel günleri uzak!.. Karlar kapladı yolu, Haydi; kaymız kızak!.. * Yere damlıyan sular Oluklarda donuyor!.. Kışın aç kalan kuşlar Pencereye konuyor!.. * Hava böyle giderse Kar örtecek her yeri. Çalışmalıyız derse Uzun kış geceleri!.. N. R. Büyük adamlar ) Yükseklikler ve derinlikler kahramanı Profesör Piccard'ın ismini muhakkak duymuşsunuzdur. Gayet zayıf ve çok uzunboylu olan bu Belçikalı âlim, bir yükseklikler ve derinlikler kahramanıdır. 30 kilometroluk hava tabakasrnı a;ıp onun ötesüıdeki vaziyeti anlamak çin senelerdenberi emekler sarfeden e 20 kilometrodan daha fazla yukarı ara çıkmıya muvaffak olan profesör |merakh şeyler 26 senedir söz söyliyemiyen adam Resmlni gördü ğünüz Amerikalı ihtiyann 26 sene evvel kızının anî ölümü neticesi birden düi tutulmuş ve o zamandanberi tek kelime konu şamaz blr hale gelmiştir. Söylenen leri anlamakta, fakat iradesine sahib olarak bir iş görememektedir. Yalnız arzu ile yaptığı şey, her hafta kiliseye gidip dua etmektir. Danimarkalı bir küçük sporcu karh dağlarda kayaklarla geziyor!» Bilmeceyi çözenler Profesör Plccard bir tecrübe seyahati esnasında Piccard, geç«nlerde balonunun yanraası e kendisinin hayatını güç kurtarma sma rağmen hâlâ korku nedir bunu akma getirmemektedir. Fakat bir müd * det için yüksekliklerle uğraşmaktan /azgeçmiş, bu sefer denizlerin derinlikerine inmeğe kalkrmştır. Belçlkalı âlim, vücude getirdiği yu varlak bir oda İle Okyanusların 5 binle 0 bin metro arasındaki derinliklerine dalabilmektedir. Zaten derinliklerin en azlası 10 bin metrodan biraz ziyade olduğuna göre, profesör Piccard, en derin pere inmeğe muvaffak olmuş demektir. Âlim, yuvarlak odasından denizin di Lndeki nebatları, hayvanları seyrede)Umek için onu tabiatıle pencereli yapırmış ve dışansına da kuvvetli bir proektör koydurmuştur. Bu odada tehlike nmda imdad lstemek için kısa dalgalı bir telsiz telgraf gönderme makinesi mevcud olduğu gibi yukarı ile her an konuşabilmesi ve aşağıda cereyan eden /ukuatı bildirmesi için telefonu da vari LTÜfr 22 senedir uyuyamıyan adam Paulkern ismindeki şu Alman, Ümumî Harbde 1915 senesinde Galiçyada başından yaralanmış, o vakittenberi uyuma hassasını kaybetmiştir. Her gece okumak ve radyo dinlemekle vakit geçirmektedir. Uykusuzluğun vücudüne verdıği zâfı ve takatsizliği fazla yeyip çmekle telâfiye çalışmaktadır. 24 sa Bilmeceyi doğru çozenlerden bıze fo Erkon. atte sekiz defa yemek yemektedir. Dün ;oğraf gönderenlerin resimlerini bas 8 Yalvaç kaymakamının oğlu Hikmıya devam ediyoruz. Fakat burada met Bozoğlu. resmi çıkmak mutlaka hediye kazan 9 Trakya Saray ilk okul 138 Nezdhe mış olmaklığa delâlet etmez. Mükâfat 10 Bebek ilk okul I^eral Önderman. kazananların ismi her ayın ilk haftasm11 Alpullu piyade alayında sıhhiye da neşrolunan büyük listeye yazılır. üst çavuş Hüseyin. Soldan sağa sıra ile: 12 Diyarbakır Ziya G5k Alp okulu 1 Kayseri Gazipaşa ilk okulu 359 397 Orhan Argun. Osman Deloğlu. 13 Kadıköy 11 inci Ük okul 234 2 Edremid ceza hâkiminin oğlu Or Yalçın. 14 Beyoğlu Osmanbey Zekibey ahan Sezer. 3 İzmit müstahkem mevki muha partımanı No. 1 Ali. 15 Ortaköy Çifteimamlar sokak 10 bere bölüğü başçavuşu kardeşi Nusrat numarada Hasan. Sungur. yanm en meşhur doktorları tarafından 16 Bursa Çekirgede Mustafa so 4 Kadıköy Kurbağalıdere 2 nci somuayene edilmişse de zavallının derdi kak 11 numarada Nureddin Türkhan. kağı 12 numarada Yümaz Doğâner. ne çare bulan olmamıştır. 17 Bursa Çekirgede Mustafa so 5 Karacabey ilk okul 479 Feyziye. 6 îzmir Karşıyaka Ankara okulu kağı 12 numarada Fevzi Doğaner. 18 Burgaz adasında kayıkçı Ismaıl arasına karıştıktan sonra kendisini boşlu alib Göksel. 7 Bursa Erkek lisesi 1403 Feridun Mustafa. ga attı. Mesele paraşütLe aşağı inmek değil, kanadlarla havada uçmaktı. Bir müddet yavaş yavaş inerken sukut anide son derece hızlı vuku bulmağa başladı. Ilk paraşüt açılmadı. Halkın heyecan ve endişeden yaşaran gözleri önünde kuş adam itidalini kaybetmiyerek ihtiyat paraşütünün yardımma müracaat etti. Fa kat o da matlub olan neticeyi veremeyince cesur delikanlı gökten düşen bir taş parçası gibi topraga süratle inip çarptı ve çok sevdıği kanadlan kendisine bir ke fen oldu.» William Rey ve James Rower, Vincennes hâdisesini günlerce münakaşa ettiler. William: Ona, dedi, paraşütlere fazla itimad etmemesini ve ihtiyatkâr olmasını yüz defa söyledim! İhtiyar James ise şöyle cevab verdi: Tayyareci olarak sen de kimbilir, ne ihtiyatsızlıklar yapıyorsundur. Fakat insaniyetin her hususta terakkisini ve medeniyetin yükselmesini temin eden şünhe yok ki bu ihtiyatsızlıklardır! Bu esnada James'in torunu genc kız Jeane, Clem Sohn'un vaktile çalıştıgı ve kanadlarmı vücude getirdiği atelyeyi elinde bir demet çiçekle ziyarete gitmişti Duvarda zavallının, tayyarecilik şeha • detnamesi tahta bir çerçevenin içinde ye'se ve mateme garkolmuş gibi duru yor, kenarda bir küçük paraşüt modeli öbür tarafta kanadlann ufak bir nümunesi hazin hazin sallanarak bu mateme iştirak ediyorlardı. Bay Pinpon vahşî hayvan mürebbisi Son Piccard'ın denizin dibine inmek için yaptırdığı yuvarlak odanın maktaı dır. Odanm inmesi, çıkması muayyen fennî tertibat üzerine tanzim edilmiştir. Profesör, nasıl 20 kilometro yüksekliklere çıkıp bize oradan ilmin şimdiye kadar malumu olmıyan birçok malumat ge tirdiyse, denizaltı seyahatleri neticesi de birçok yeni hayvanlar ve nebatlara dair keşiflerde bulunmuştur. Profesö rün ilim ve fen sahasmdaki bu cesaret ve metanetine ilâveten hususî bir meziyeti daha vardır. O da hem sağ ve sol elile ayni zamanda muhtelif mevzulara dair yazılar yazabilmesidir, ( ikincikânun bulmacası " ^ ) Yukandaki her dört köşe bir sayıya delâlet ediyor. Birbırinin ayni olan 4 koşeler ayni sayılardır. Ona göre sayılan yerlerine koyarak bu hesab meselesini hallediniz. Bu meseleyi kolayca çözebilmek için bilhassa dört köşelerin hangilerinin birbirinin ayni olduğuna dikkat etmelıdır. Birinci ve ikinci satır hallol du mu meselenin ötesi kendilığmden ortaya çıkacaktır.