14 tkincikânun 1938 CUMHURIYET HâdiseJer arasında Japon Ordu Müfettişlik binaları harab oldu Biiyük yangının sebebi meçhul! Japonlar bir İngiliz gemisini yakaladılar, Çinliler de iki Japon topçekerini batırdılar IBaştarafı 1 inci sahuedei iki düşman topçekerini batırmışlardır. On bir Japon tayyaresi, dün Nanning ve Kiangsi üzerinde uçmuşlardır. Bun lardan iki tanesi, Çin tayyare topçuları tarafından düşürülmüşfür. Çin kıt'alan, pazartesi günü, TsinfuPukov demiryolunun kırk kilometro garbmda kâin Çuangçiası yeniden zaplet mişlerdir. nu mıntakaya giren 2931 tonilâtoluk İngiliz Moller vapurile diğer bir vapur Japonlar tarafından tevkif olunmuştur. Bu vapurLnn fırtınadan buraya sığındıkları zannediliyor. Mehmed Akif ve Andre Gide urullah Atacın dünkü yazısırıdan öğrendim ki, «bugünlerde çıkan küçük bir kitabda hayırhah bir delikanlı bazı kimselere Andre Gide'i bırakıp Mehmed Akifi okumalarını tavsiye ediyor» muş. Arkadaşımızm tahminine göre, bu taş kendisile banadır. Kimin tarafından gelirse gelsin, böyle bir tavsiyenin kıymeti, Süleymaniye camiinin minarelerinden birile Eyfel kulesi arasında münasebet aramak nev'inden, Mehmed Akifle Andre Gide'i yanyana düşünmeğe fırsat vermesinden ibaret kalmazsa, kendi kendimize karşı her zaman yaptığımız bir tenkidin tekran sayılabilir: «Türk muharriri, birdüziye, garb müelliflerinden bahsetmek zevkini ve itiyadını biraz terketsin de, gözlerini azıcık memleketinin mahsullerine çevirsin!» tarzında bir mülâhazarun tekran. Böyle bir tavsiyenin maksadı ve kıymeti ne olursa olsun, telkin edebildiği bu iki düşünce üstünde evvelce yazdıklanmıza ilâve ettirebileceği yeni hiç birşey yoktur. Bir hatırlatmadan ve kısaltmadan gelebilecek faydayı düşünerek bu mevzua aid fikirlerimizi hulâsa ve tekrar edebiliriz: Mehmed Akif, Süleymaniye kürsüsünden bütün müslümanlan ve onlann arasında bütün Türkleri felâha çağıran moralist bir şairimizdi. Eserleri vatanî, ahlâkî ve dinî, manzum birer hutbedir. Eğer temsil ettiği fikir sistemi geri bir çağın dünya görüşüne bağlı kalmasaydı, onu büyük bir millî şairimiz olarak alkışlarken ellerimizin hareketini ağırlaştırabilecek bazı endişe ve teessüflerimizden kurtulacaktık. Fakat onun yeni bir kültür çağını idrak etmeden giden kafasının skolâstik yapısı, eserlerinden alabileceğimiz dersi azaltıyor ve yalnız, memleketin kara günlerinde bağnndan kopan büyük millî heyecanlara hürmet etmekle kalmıya biz' mecbur ediyor. Herkesin ona sövdüğü zamanlarda ben bu hürmet vazifemi birkaç defa yaptım; fakat onun fikir ve edebiyat laymetini büyütüp şişirmek istiyenlerden aynldığımı yazıp söylemekten de geri kalmadım. Bence Mehmed Akif karşısında bir Türk muharririnin rolü budur. Andre Gide'e gelince, ben onu hiç bir gün gözleri kapalı sevmiş ve beğenmiş değilim. Ahlâkî ve etik fikirle rini daima reddetmeğe çabştım. Fakat Yirminci asnn geçirdiği şuur ve itikad buhranını en çok temsil eden muharrirlerden biri olduğu için, her tesirin altında kalarak her yeni iddiaya ve kanaate doğru yalpa vuran bu san'atkârın kalemini dünya tereddüdünün ibrelerinden biri sayarak daima umumî alâkaya lâyık buldum. Eğer Türk muharrirleri, Mehmed Akiften ziyad: Andre Gide'den bahsediyorlarsa, bunun sebebi çok basittir: Safaiıat şairinin eserlerinde bugünkü dünyanın endişelerine cevab veren tek satır var mıdır? Bugün bizi heyecana getiren ve estetiğe, ekonomiye, yahud muasır fikir sistemlerinden herhangi birine dahil meselelerden hiçbiri, Akifir kafasında ve eserinde bir iğne çiziği kadar yer bırakmış değildir. Bize Andre Gide'i bırakıp ezber bildiğimiz Mehmed Akifi okumamızı tavsiye eden hayırhah delikanlı, aradaki yaş farkını sayarak, bizim de kendisine bir tavsiyede bulunmamızı çok görmezse şu cevabı veririz: Eğer kendisi Mehmed Akifi anlıyarak tamamile okumussa simdi onu bırakır biraz da Andre Gide'e göz atsır Çünkü dünya edebiyatı «Safahat tan ibaret değildir; dünya endişele ise, hiç de, ahıret endişelerinden ibr ret değildir. Büyük davalar C Serbest fikirler Kitab okuma zevki yaratmalıyız! j İngiliz donanması ve denizler hâkimiyeti Yazan: WİNSTON CHURCH1LL 1938 senesinde, yeryüzündeki medenî milletler, bilhassa sahıb olduklan veya tedariki kabiliyetini haiz bulunduklan silâhlar bakımından nazarı itibara alı nacaklardır. Halkın refahı, müesseselerin hürriyeti, mahkemelerin adaleti, eski an'aneler, çalışan smıfların refah seviyesi, felsefe, şiir ve san'at, bu inhitat devresinde, bu milletler lehine hüküm verdiren amillerden olmıyacaktır. Silâhlar ve bu silâhlan kullanacak olan insanlar, aç mütearrız devletlerin, hareketlerini ve küçük milletlerin vaziyetlerini tesbit için nazarı itibara alacakları esas olacaktır. Bu şerait dahilinde, îngiliz donanmasının kuvvetli olması bizi memnun etmelidir. Hatta silâhlan bırakma senelerinde bile, zaten müesses bulunan teşkilâtı ve malzemeyi en yüksek derecede ve muntazam muhafaza etmek üzere, her sene, en az 50 milyon İngiliz lirası sarfedilmişti. Büyük mikyasta muharebe gemileri ve muharebe kruvazörleri tamir ve ıslah edilmek suretile adeta baştanbaşa yeni den yapılmışlardır. 1935 senesindeki îtalya telâşındanberi, amirallık, filoyu teşkil eden bütün gemileri, modern te kemmülâtın ve teçhizatın her türlüsile donatmak için istediği bütün menabii elde etmiştir. Bilhassa, hava hücumlanna karşı toplarla ve zırhlarla müdafaaya mah sus bütün tertibat ve vesait baştan aşağı değiştirilmiş, yenilenmiştir. îngiltere, şu sırada, donanmaslna, meselâ İtalyanın dört misli para sarfetmek tedir ve yeni tahminler, masarif heyeti umumiyesinin, çok daha fazla oldugunu herhalde gösterecektir. Her cinsten yeni gemiler insasını istihdaf eden büyük bir program, elyevm, bütün tersanelerde ve hususî deniz inşaatı tezgâhlannda tatbik sahasına konulmuş bulunuyor. Beş muharebe gemisi (drednot) inşa halindedir. 1938 programına nazaran, bittabi, en kuvvetli sınıftan bir filo inşası icab etmektedir. Filonun diğer bütün sınıflan, yapılan tahminler dairesinde genişliye cek ve uzun sene hizmet görmüş, profes yonel denizciler, kuvvetli bir talimle yetiştirilecektir. Denizaltı gemilerinin tehdidine karşı mücadele usulleri, Umumî Harbde bu lunanlara nazaran son derece üstündür. teslihatı muntazam ve müdafaa tertibatı yerinde harb gemilerine yapılacak hava taarruzlarının kat'î mahiyette olmıya cakları kanaati gitgide artmaktadır. Bu böyle olunca, denizler hakimiyetinin, mavi sular üzerine, en kuvvetli harb ge milerini diledi"i anda dizebilecek olan devlete münhasır kalacağı aşikârdır. Bugün, Avrupada, Büyük Britanyadan başka hiçbir devlet, hatta bütün Avrupa devletleri bir arada, bir hattı harb teşkil edemezler. Birleşilc Amerika, bir muahede mu cibince, Büyük Britanya ile müsavi harb gemisi inşasma salâhiyettardır. Tahminimize göre, M. Roosevelt, bu anlasmayı tahakkuk ettirmek niyetindedir. Bu itibarla, bu vaziyetten memnun olmalıyız. Zayıf ve noksan teçhizatlı bir Amerika donanması, şu sırada, dünya için, fazla bir tehlike sayılabilir. Kuvvetli ve tesirli bir Amerika donanması, fena maksad besliyenlerden maada kimseyi korkutmaz. dusuna kıyasen nazarı itibara alınmalı dır. Fransız ordusu, 1938 senesi zarfında, Rusya müstesna, sayı itibarile hiçbir Avrupa devletinin dununda kalmıya cak, olgunluk ve kadıolarının insicamı bakımından ise, bütün memleketlerin fevkine çıkacaktır. Maamafih, bu şerait büsbütün değişmez şeyler değildir. İngiltere bahriyesi, az zaman içinde. Avrupadaki faikiyetini artırmak zaruretinde olmakla beraber, Almanyanın efrad bakımından kuvveti de şimdikinden çok daha geniş mikyasta artacak ve gitgide daha yüksek bir tekâmül derecesine varacaktır. Bugün, hür milletlerin zâfı, hava sahasındadır. Her halde salâhiyetsiz olarak söz söylemediği muhakkak olan General Weygand, bir müddet evvel, Avrupa daki hava kuvvetleri nisbetini şöyle ta rif etmişti: Almanya 3,000 tayyare, îtalya 1,200 tayyare, Büyük Britanya 1,500 tayyare, Fransa 1,000 tayyare. Eğer bu rakamlar tahminî olarak kat'î bir esas ifade ediyorsa, Fransa ile Büyük Britanyanın, bütün servetlerine, sahib oldukları bütün menabie ve bütün serbestiye rağmen bu nazik ve üstün silâhtan, icab eltiği nisbette istifade temin etmemiş olmalan pek ayıbdır. Avam kamarası tekrar toplandığı zaman, parlamentonun vazifesi, Britanya hükumetinden, yalnız devam etmekte olan mesaiye dair değil, belki de, elde edilen netice ler için de teminat istemek olacaktır. M. Baldvvin, Ana vatan hava ordu muzun, son derece uzak devletler müs tesna, hiçbir devletin hava ordusundan dun olmıyacağını resmen vadetmişti. Bu proje tahakkuk ettirilmemişse, bunun tekemmülüne aid muameleyi bu kadar uzun zaman geciktirmiş olan kimselere çok ağır bir mes'uliyet teveccüh etmektedir. Büyük Britanyanın her tarafında, millî müdafaa için, her halde para sarfediliyor. Müdafaa Nezareti, masraflann, takriben bir sene evvel tahmin edilen 1 milyar 500 milyon İngiliz lirasını çok tecavüz edeceğini kat'iyetle söylemiştir. Bereket versin İngiliz kredisi o kadar sağlamdır ki, bu muazıam vecaibin iktıza ettirdiği para cihetinden hiçbir güçlüğe uğramak ihtimali yoktur. Binaenaleyh, Avrupada siyasî ve demokratik hürriyet taraftan olanların, başlıyan bu karanlık seneleri, lüzumsuz korkularla ve cesaretsizlikle karşılamalarına mahal yoktur. îkide bir «Niçin okumuyoruz?» başlığı altmda yazıla' yazıyor, aramızda okuma zevkının yerleşemedığinden, artamadığından sızlanıyoruz. Ben bu konuyu çok düşünürüm, her düşünüşümde de iyiden iyiye içlenirim. Başka ülkelerde biricik değil, er aşağı birkaç yüz bin kitab basıldığını, bilmem hangi kitabm bilmem kaçıncı yüz bininin elde dolaştığını duyup gördükçe, bizde böyle şerefli bir talıhin hiçbir kitabımıza düşmediğine sinırlenırim. Okunacak kitab mı yok? Birkaç kitabcımızın yılda çıkardıklan beş on kitab içinde okunmağa değil, eskilerin dediği gıbı, hırezi can edilmeğe lâyık olanı da var; fakat gene, ondan bin tanesini satabilen kitabcı kendini mes'ud görüyor! Niçin? Birçok sebebler' arasmdan bir tanesini önemle öne sürerim: Okuması lâzım olanlar okumağı sevmiyorlar. Derd bu olunca, dermanı da, bugünküler için değil, yarınkiler için düşünülebilir: Çocuklara okumağı sevdirmek.. Hele ilk okul çocutları, bugünün en çok okuyanlarıdır. Çocuk gazetelerinden biri, birkaç yıl içinde, sahibine bir basım evi kazandırmıştır. (Çocuklan Esirgeme Kurumu) nun, aydan on beş güne, on beş günden haftaya inen «Çocuk» adındaki dergisi, on binlerce sayı basıyor. Yeni çıkmakta olan haftalık bir çocuk gazetesi, onuncu sayısına doğru, on bine yükselmiştir. Bunlar, ilk okul çocuklannın okumakta olduklarını gösterir. Sevinelim mi, yerinelim mi? Bir bakıma sevinebiliriz; fakat bu dergiler, ilk okuldan sonra çocukları il gilendirmiyor; her yaşa göre dergi ve gazete çıktığı da yok. Demek ki okuma, olsa olsa, on iki yaşına kadar sürüyor ve sonra duruyor. Dergilerin, okuma zevkini aşılamakta faydalan olabilir; fakat sürekli okuma için bu dergilerden yararlanılacağını sanmak boştur. Onlar. ele geçtiklerinden bir kaç saat sonra, yırtılıp atılmağa mah kumdurlar. O halde çocuklan kendilerine uygun dergilerden mahrum bırakmamakla be aber, okuma alıskınlığını yaratmak için, onlara zevkle okuyacakları kitablar vermek gerektir. Işte bizde olmıyan budur. ocuk kitab okumuyor; çünkü kitab, dergi kadar kolay ve zahmetsiz vücude getirilemez. Garb dünyasında, her noelde, her yeni yılbaşında, çocuklara hedivelik olarak, yüzlerce, binlerce, hem de boyalı esimli, kitab basılıyor. Oralarda çocuklara göre zengin bir edebiyat vardır; bizde bu da yok. Bir (Penyokyo) yu türkeye çevirtio bastıran kitabcı, ondan is tediği veya beklediği kadar para kazanmamış olacak ki, bu tecrübesini bir daha ekrarlamak cesaretini bulamamıştır. Bundan iki yıl önce (Cumhuriyet), bu etren kitabları usulünü kurmağa ça lıştı; çocuklara yılbaşı hediyesi olarak .ferilsin diye, resimli, kartonlu üç dört kitab çıkardı. Bu çocuk hikâyeleri, türkçeyi iyi bılen ve iyi yazan bir kalemin eserleriydi. Ne oldu? Ertesi yıl (Cumhuriyet) in tecrübesi yenilenmedi; çünkü (Cumhuriyet) birine' tecrübesinden umduğunu bulamadı değil, belki masrafını koruyamadı. (Cumhuriyet) özel bir girişim olmasaydı da, her yıl sermayesin den bir kısmını bu uğurda feda edecek malî kudrette olsaydı, tecrübe bugün de devam etmiş olacaktı. Okuma zevkinin yokluğu, yaratılamaması yeni Türkiye için iyi edilmesi mutt laka lâzım olan bir hastalıktır. Bu hastalık, bugün için büyük endişeler doğurmıyabilir; fakat yann için çok ağır so« nuclar vermesinden korkulur. Ne yapmalı? Bj; sualin biraz daha geniş, tam ulusal bakımından cevabmı aramak bir yurd borcudur. lngilizler itiraz ediyor Şanghay 13 (A.A.) Japon sefareti namına söz söylemeğe salâhiyettar bir zat, şöyle demiştir: « Bütün îngiliz gemilerile diğer bitaraf gemiler, Yangtse nehri üzerindeki Çin barajlan arasında açılmış olan geçidi geçmeğe teşebbüs etmeden evvel Ja pon donanmasının muvafakatini istihsal etmelidirler. Şanghay'daki Japon general konsolosu, buradaki ecnebi konsoloslannın en eskisine bir nota göndererek ser best seyrisefaine müsaade edilemiyece ğini çünkü böyle bir halin Japonlann askerî harekâtını işkâl edeceğini bildirmiştir. Maamafih bu nota, Japon donanmasının Yangtse nehrinde ecnebi gemilerin seyriseferi meselesini sempati ile nazarı itibara almağa ve kafileler teşkiline müsaade etmeğe amade olduğunu kaydet mektedir.» Bir vali tevkif edildi Şanghay 13 (A.A.) Daha teey yüd etmiyen bir Çin haberine göre Şan tung valisi General Hanfuşu, Tsienan Yenşov demiryolu mıntakasında muka vemette bulunmıyarak Tsienanın kaybına sebebiyet verdiğinden dolayı tevkif edilmiştir. Neler kararlaştırılmış? Londra 13 (A.A.) Daily Herald gazetesi, Tokyo'daki salâhiyettar meha filden aldığı malumata istinaden şu haberi vermektedir: Imparatorluk meclisinde Çine harb ilân edilmesi meselesi mevzuu bahsolmuş ise de mevzu ciddî bir tarzda müzakere edil memiştir. Meclis aşağıdaki kararları vermiştir: 1 Muvakkat Pekin hükumetinin meşru Çin hükumeti olarak tanınması, 2 Mareşal Şankayşek nezdindeki Japon elçisinin geri çağırılması, 3 Şankayşek hükumetinin tanınma ması. Japon beyanatı, burada Japonlann Yangtse nehrini diledikleri zaman açıp kapamak hakkını taleb etmekte olduk lan suretinde tefsir edilmektedir. îngiliz seyrisefain idareleri bu talebe şiddetle itiraz etmektedirler. Reuter Ajansının iyi bir membadan öğrendiğine göre Yangtse nehrinin kapatki gemi tevkif edildi tılması hakkında Tokyodan emirler ve Tokyo 13 (A.A.) Domei ajansı rilmiştir. Anral mahallî Japon maka nm Hakaddayteden alarak nesrettiği bir mah, îngiliz kumanyalarını tatmin et 1 habere göre Tsugarn boğazındaki mem me ' arzusundadırlar. Gıda maddelerinin Bir milyon 700 bin f iatları meselesi lira ne olacak? Komisyon, iki güne kadar işini bitiriyor Ankara 13 (Telefonla) Hükumet hayatı ucuzlatma yolunda esaslı tetkiklere girişmiş bulunuyor. Bilhassa et, ekmek gibi bilumum gıda maddelerinin fiatlanna müessir olan amiller, ehemmi yetle tetkik edilmekte ve bu fiatların indirilmesi ciheti araştınlmaktadır. Dün ve bugün îktısad Vekâletinde toplanan komisyon, bu mevzu üzerindeki çalışrna larına devam etti. Dünkü içtimada İktısad Vekili Şakir Kesebir, aralarında et fiatlarının tesbiti de bulunan başhca meseleleri bizzat tetkik etti. Bu münasebetle şehrimize davet edilmiş olan Ahmed Karadan da bu husustaki mütalealan alınmıştır. Komisyon, İstanbul Valisi Mu hiddin Ustündağın da iştirakile bugün de toplanmıştır. Başhca gıda maddelerinin fiatlarının tesbiti yolunda ittihaz edilecek kararlar, Ayrıca Dahiliye Vekili ve Parti Genel Sekreteri Şükrü Kayanın başkanlığında toplanacak bir komisyonda da tetkik edildikten sonra Başvekâlete arzedile cektir. Bu yoldaki çalısmalann pazara kadar neticeleneceği umuluyor. Diğer taraftan Dahiliye Vekâletinde Mahallî îdareler Umum Müdürü Faik, İstanbul Vali ve Belediye Reisi Muhiddin Üstündağ, îstanbul Belediyesi İktısad müdürü Asım Süreyya, İstanbul İmar şefi Ziya ve Mahallî îdareler Belediyeler şubesi müdürü Dilâverin iştirakile yapılan toplantılarda et ve diğer zarurî ihtiyaclar me selesinden baska îstanbulun iman için Prost tarafından yopılan plân üzerinde de çalışılmıstır. Buna aid lâyiha, Biitçe Encümenine verildi Ankara 13 (Telefonla) Tramvay şirketinden geri alınmakta olan 1 mil yon 700 bin lıranın Eminönü meydanı nm açılması için yapılacak istimlâklere sarfına dair kanur lâyihası, Meclise verilmiş, Dahiliye ve Nafıa encümenlerin den geçmiştir. Yarın da Bütçe encümeninde konuşulacaktır. Lâyihaya iki ha rita bağhdır: A ve B. Cumhuriyet Merkez Bankasında emaneten toplanmakta olan bir milyon 700 bin lira Yenicami Eminönü meydanının A haritası muci bmce açılması icab eden yerlerin istinr lâk işlerine tahsis olunacaktır. Bu istimlâk işlerinde maliye, hususî idare ve belediyeye aid arsalar bedelsiz ahnacak. Mukataa ve icereteynli Ev kaftan olan binaların kıymetleri takdir olunarak alâkadarlanna verilmesi suretile zeminleri camiin avlu ve meydanına bedelsiz olarak iade edilecektir. İstimlâk işleri, nafıanm kontrolu altmda İstanbul belediyesince 2497 numaralı Belediye istimlâk kanununun hükümle rine göre yapılacaktır. Yalnız, binalann istimlâkinde bulunan mebni kıymetleri gayrimenkullerin irad ve kıymetlerini takdir ve tahminle muvazzaf komisyon lara birer mühendis veya mimar terfik edilecek ve fiatlar senenin inşaat rayiderine ve binanın eski ve yeni olmasına göre tayin olunacaktır. Bu komisyonların kıymetine müteal lik kararlarına karşı alâkahların usulen itiraz haklan mahfuzdur. Tahsis edilen para (B) haritasında 1 numara ile işaret edilen yerlerden başhyarak kifayeti halinde 2 numaralı yerlere de sarfedilecektir. Gene para arttığı takdirde kalacak bakiye Eminönü Eyüb istikametinde açılacak yolun istimlâkine sarfedilecektir. İstimlâk muamelesi biterek Belediye emrine bırakılan binaların yıkılması ve Eminönü meydanının tanzimi, İstanbul Belediyesi bütçesile temin olunacaktır. Şusnigin mühim bir makalesi Avusturya, Milletler Cemiyetinden hayatı ve maddî yardım görmüştür Viyana 13 (A.A.) Budapeşte tebliğinin ehemmiyeti, bizzat Başvekil Şuşnig tarafından, Reichsppost gazetesir.de «Roma paktının sağlamlığı» başlıaltmda neşredilen bir makalede teba rüz ettirilmektedir. Şuşnig bu makalesinde ezcümle diyor ki: «Milletler Cemiyeti, çok defa küçük devletler aleyhine büyük devletlerin elinde bir alet vazifes' görmüşse de Avusturya "e Macaristan, çok fena ve buhranlı dakikalard Cemiyetten hayatî maddî ya'c" .nla görmüşlerdir. Bundan dolayıd ki, biz, eski ve büyük Milletler Cemiyeti idesine yeni bir hayat verilmesine çok çalışmayı kendimize bir vazife telâkki eykmAteviz. Islah meselesi esasen bir çok defa ortaya atılmıs bulunmaktadır. Sovvetler Birli&inin kabulüne kadar, dahilî siyaset ideolcjik Milletler Cemiyeti eşi'inden içeri girmemekte idi. Bu pren sipr terkedilmesi vf Mîlletler Cemiyetinin ideolojik »enklı tarafkir bir blok haline inkılâb eylemesi, bi' müessese için mühlik neticeler verebilir. O zaman, Avrupanın iki cepheden aynlması bir emrivaki olacaktır. Avusturva, daha bir çok dv.vletlerle müttefikan böyle bir inkişaf i tememektedir.» Ademi müdahale komitesi toplandı Londra B (A.A.) A d e m i müdahale komitesi bugün toplanarak iki saat müzakered° bulunmustur. Komite kon trol, gönüllülerin geri alınması ve mu hariblik haklarınm taıvrması hakkmdaki Luar suretlerini tetkik etmiştir. Bir ingiliz mimarı geliyor Londra 13 (Hususî) Ankarada yapılacak yeni Büyük Millet Meclisi binasma dair verilen projelerin tetkiki pek yakında başlıyacaktır. Tetkik ederek hüküm verecek heyette bulunmak üze re davet edilen İngiliz mimarlarından Mister Hovvard Robertson Londradan hareket etmiştir. Deni?: Bank umumî heyetı bııçün toolanıyor Ankara 13 (Telefonla) Deniz Bank umumî heyeti, ilk defa olarak yarın sa at 14 te toDİanacaktır. Meclisin Bütçe, İktısad ve Divanı Muhasebat Encümen lerinden mürekkeb olan Deniz Bank umumî heveti tarafından bir meclisi idare azası, bir de murakıb seçilecektir. Sterling yükseldi Londra 13 (A.A.) Dün bir sterPrag 13 (A A ) Kladno'da bir amele hng 147.64 frank iken bugün borsada bir evinde çıkan yangın üç çocuğun yan sterling 153./3 olarak kapanmıştır. masına sebeb olmuştur. Uç çocuk yandı Fransız bahriyesi de, dünya emniyeti meselesi içinde mühim bir unsur teşkil etmektedir. Her ne olursa olsun, kat'iyet'e denilebilir ki, Okyanusların ve büyük lenizlerin kontrolu büyük garb devletlerin elinde kalmaktadır ve bu kontrol, 'nlann ticaretini ve kredilerini muhafaza decektir. Bunun böyle olması hiç şüpesiz iyidir, zira, bu devletlerin hiç birisi, diğer milletlerin istiklâli, refahı veya inkişafı aleyhinde maksadlar beslememektedir. Bu devMler, o milletlerin idare PEYAMÎ SAFA tarzları hakkında şahs* mütalealara sahib bulunabilirler, fakat onlardan, hiçbir istedikleri yoktur; ne öküzlerini, ne eşeklerini, ne de sahib olduklan diğer herhangi Dün gece " a t birde Galatada Necabirşeyi almak emelinde değildirler. itey caddesinde 83 numaralı 3 katlı kârHarb zamanında, Büyük Britanya, gir bir binanm 2 nci katında yangın çıkmıştır. Ateş terzi atölyesi olarak kullanıl hiçbir zaman büyük bir orduya sahib oldışh anlaşılan bu katta bastırılmış, siraye mamışhr. Küçük bir profesyonel ordusu ti.ıe meydan verilmemiştir. Yangının na vardır ki, imparatorluk zabıtası ihtiyat sıl çıktığı belli değildir. Tahkikat devam kuvvetinden pek a~ fazladır. Hatta, Britanya bayrağı altındaki genış arazinin ve etmektedir. yığınlarla halkm, sükun içinde yaşamalan Kayakçı Süleymanın cesedi ve ikinci derecede bir Avrupa devletinin seferber edebileceği efrad adedinden dabulundu ha az sayıda, küçük askerî kuvvetlerle Bursa 13 (Hususî muhabirimizden) muhafaza ecllmesi bir mucizedir. Uludağda ka}'bolan kayakçı Süleyma Bununla beraber, İngilterenin müte nın donmuş cesedi bulundu. Cesed, vazı askerî teşkilâtının tam kuvvetli olaZeyniler köyüne iki kilometro mesafe rak muhafazası ve son tekemmülâtla, en de Belediyenin su yolcuları tarafından mükemmel vesaitle teçhiz edilmesi zaru ridir. görülmüş, şehre getirilmiştir. Dağcılığın ilk kurbanı olan Süleyman Herhalde, îngiliz ordusu, Fransız oriçin yarın merasim yapılacaktır. Kâzım Nami Duru Türk ingiliz teşriki mesaisi Dün geceki yangın (Baş tarafı 1 inci sahifede) hafta kadar kaldıktan sonra Karabük civarında ve Anadolunun diğer bazı taraflarmda tetkiklerde bulunacaklardır. îngiliz mehafilinden alınan malumata s;öre, Karabük civarında yeni fabrikalarm inşası, limanlar tesisi, elektrik santrali kurulması ve madenlerin işletilmesi mesePeşteden ayrıldılar leleri etrafında tetkikler ve temaslar yaBudapeşte 13 (A.A.) Budapeşte kon pılacaktır. ^ ^ ^ ^ feransına iştirak eden Avusturya ve îtalTeşekkür ya Nazırları bu sabah Peşteden ayrıl Kızımız Sur'un ölümü karşısında mışlardır. acıya lutfunBursa kalesinden aşağı yu duyduğumuz birçok ortak olmak ve bizi da bulunan dostlardan varlanan büyük kayalar sevenlerden aldığımız baş sağı telgraî Bursa 13 (Hususî muhabirimizden) ve mektublarına ayrı ayrı cevab yaz Bursa kalesinin istinad ettiği Hisar ka mağa imkân bulamadığımız için bu kıyyalıklarından bugün iki büyük parça metli alâkadan çok mütehassis olduğukoptu. Aşağıya yuvarlandı. Nüfusça za muzun ve minnettarlık duvgularımızın yiat olmadı. Belediye reisile Başmü neşrine saym Cumhuriyet gazetesinin hendis, birkaç evin tahliyesine karar lutufkâr tavassutunu rica ederım. Sabiha Bulca Fuad Bulca verdiler.