CUMHUİUVKT Binarifcânm U37 KUçük j hikâye \ Bir k a h v e h a n e d e Francis Carco'dan «Başka yer bulabilirsin!» cümlesini tekrar ediyordu... Aklı başında olan bir adam, böyle budalaca bir şey yazabilir mi? Zannetmem... Başka yer! Bu başka yer nerededir acaba? Franfa rm? Başka bir memlekette mi? Burada mı, daha uzakiarda raı? Kahve arkadaşuna: Dinle! dedim, eğer çok seyahat etmi$sen, büirsin ki. insan halinden hiç roenuıun olmaz. Kötü bir gecede, bedavadan bu" buğday ambannda yatar amma, gene biiyiik bir huzur arar... Saadcti başka yerde tahayyül eder. Hayır, böyle değil. Çocuk gibi konuşuyorsun. Böyle konuştukça da bahei kaybedersia. Fraasanm şimalini, ceruıbunu hep gezdim, ve bir gün, doğduğum memlekete geldinL Hiçbir büyük arzum da yoktu. Efiki hayatına dönmekle, kendi keadini tekzi» etmiş olmadın mı? Sualime cevab vermedi. Yüzü, biraz evvel ifade eünediği bir keder rengi aldı. Hiç sıkılmadan: Niçin rflemleketinde kalmadın? diye sordıun. Sebebleri van. Insanlar gaddard^r, ve bir yerde sonradan yerleşenkr hakkjnda ne iyi fikir beslerler, ne de onlar kar$ısu»da naziktirler. Hayatını nerede geçirmiş? diye eorarlar..* Işte, gözünüzün önünde, hayattan yorulmuş. Görüyorsunuz ki znemleketüıe dönmüş, bilmediğimiz birçok hatalarını tamir etmek istiyor. Sonra, çoluğu çocuğu vardu"... 21amajı zaman. ihtiyarı gönaeğe gelirler... Bir erkek evlâd o kadar pahaüya mal olmaz. Yer, içer.. Sonra da gider.. Oğlun şimdi nerede? Isviçre hududu memleketten pek uzakta değiL Ya§ı kaç? Yirmi yedl Sağlam bir delikanlı amma, dik kafah. Okumak için yaratjrtuştL Bütün kitabları. eski gazeteleri okur. sonra da okudukJanm anlabrdı. Insanlann müsavi olduklannı ve birbirleriîe hafb eimelerinin doğru olmadığını söylerdi. Oğlun bu söylediklerine inanır nuydı? O, böyle düs.ünürdiL Evi terkeüi. Hududu geçti ve sanki.. değilmiş gibl. İhtiyar tacir başmı önüne eğerek: • O zaman, ben.. diye devam etti, arnk şehirde kalamazdım.. Birinin oğlu cephede ölmüş, bir ba^kasmınki ordu hizmetınd£ mükâfat kazanmi{. însanlar kötüdür, kapınun Önüade durarak: «Senia oğlun nerede?» diye soruyorlardı. Ben de şehri terkettim. Elimde, avucumda kalan para ile bir şeyler alıp torbamı doldurdum. îste bu kadar.. Ben, sahiden, askerlerin pe|inden giden bir köpeğim... Zor ve aaları çok bir hayat.. Kahvelere giriyorum Isınmak için, askerlerin yaktıklan ateşe yaklaııyorum... Ve satbğım şeyleri gösteriyorum. Bana ölmiyecek kadar para veriyorlar. Artık, hayat bana ne vadedebilir? Şarkı söylemeleri hoşuma gidiyor... Anladın mı niçin? Bu, 5yle biiyiik bir saadet ki! Kim olduğumu unutuyorum ...Haydi, hâlâ şarkı söylemiyecek misin? Ihtiyar birden kalın se«ile, beni teşvik için, yedinci ordu piyadelerinin söyledikleri bir şarkıvı mınldanmağa başladı: Besançonda, yağıııor kar! Fakat onu susturdular. Zira, aralannda güzel se«liler de bulunan kâğıd oyuncularının kulaklan, bir ihtiyarm çirkin ve ölgün nağmelerine tahammül edemezdi. Çeviren: s>crt7 Huluri Hanyadaki tarihî Türk bayraklan Bir tanesi Hanya kaîesin1897 ye kadar asıh idi Girid ada^ının merkezi olan Hanya'da kıymetli bir müze vardır. Bu müzede adaya aid tarihî birçok eserler ve bayraklar teshir edilmiştir. Bunlar arâBinda Türlder zamanın dan kalma iki tarihî bayrak vardır. Resimlerini koyduğn^uz bu bayraklardan birincisi, madenî "bir levhadar yamlmış Türk bavrağıdır. Bu bayrafc Hanva k s ^ ^ n d e 1P°" e "kadar aral* kalmıstır. İkinci bavrak ise, 1843 senesindeki Girid isyanında kullanılmıstır. Bayra 5 ' 1 '! köşesei'ncl'e, a^ında istavroz tutan bir kartal bulunmaktadır. Yukarı tarafı mavi, ortası 'urmızı ve alttarafı r ene mavi olmak ü7ere üç renTdidir. Tetkikatın verdiŞi neticeye pöre. bu bavrakta Türk ve Yunan bavraklarm daki renkler "birlestirilmek istenmiştir. Tanımadıgım re «mema kahvesînde gelip yarnma oturaa Vır l ü y a r bana; Şarkı söyle! Haydi, «arkı söyle! Şarkı söylemeli! deâı. •* Ona doğru döndiim. Hemen hemen hiç kimsenin bulunmadığı Lahvede bir tek petrol Lâmbası yanıyordu, pancursuz peacereleri ovanıa karafllık babçelerine açdjyordu. Lâmba. ekmekçi askerLeria kâğıd oynadıkları masada idi. Bazam asabryetle kâğıdı masa ustüoe atıyorlar, bağırıyorlar, blb'f yapıyorlar, güiüyor, küfür ediyorlardı, fakat bu haflerimle insanın hoşuna gi<3en bir taraf vardı. Neye? diye sordum. îstemiyor musun? Eh, ne yapalım istemiyorsan... Fakat seni şarkı söyleroekten men&den sebeb ne? $arkı dinleraek, boşlandığım bir zevktir, çüokü söyleneo havalar saaki kafama kazıbyor... Ve, yolda yiirürken, neç'elenıneği diifünüyorum.. Böylece yürüyorum.. Neş'e. keder zaman zatnan, bazan da ayni zamanda kalbimi doldumyor. Yol epey uzun.. Ne satıyorsun, nereye gidiyorsun? Herfey jatarım, ayakkabı boyası, şeker, askerlere kartposial.. Nereye gittiğime gelijoce ben de bümiyofunL Nereye aklım eserse.. Bazı çehir yollan üstünde tarudığım köyler var. Fakat vaktile hiç buralardan geçmedim. Yollarda askerlere raschyorum. Onlarda yiyecek fey bulunur. Meselâ, birisi ckmeginden bir parça veriyor, bir başkası hcrçuna gitmiyen çorbayı bana uzatıyor ve: «Babal Torbanda neler var?» diye soruyor. Kartpostal!ara, boyalara bakıyor. sonra birşeyler satm alıyor. Sırtımda taşıdığım asker pabuçlarına baktp alaniar veya istemiyenler oluyor. Peki amou, sen $arkı söylemiyecek misin? Şarkı söyliyecek kadar neş'eli degilim, baba! 5arkı söylemek içm neş'en mi yok?.. Sahi mi?.. Fakat, benina kadar ıstırab çekmemişsindir... Muhakkak.. Sen a«kersin. Askerler daima şarkı söylerler ve hayvanları severler. Ben askerlerin peşinden giden ihtiyar bir köpek değil miyim? Evvelâ, hürsün. Öyle değil mi?.. Halbuki biz canunızm her »lediğini yapamayız. Ey ihtiyar köpek, bu «enb aloının kara yazısı.. Bu uzun yollan yürüyorum, sizleri arıyorum, ve oteberi satryorum.. Bazılarınız, eğer içmişse, ayakta durmağa çalışarak güzel şarkılar söylüyor, ötektler de dinliyorlar. Nereden geliyorsun? Hududdan. Bu, küçük sakallı bir ihtiyardı. Baçmda kirli ve biçimi bozulmu» bir kasket vardı. Sakin, fakat cesur gözleri bana bakıyordu. Başını «alladı. Bir vakitler, hiç tasasız, yollarda surüklenirdim; yıktk damlaria, bozulmu5 çardaklar altında yatardım. buralan benim mekânımdı. Hiç, sen ser*erilerle bir çatı altında uyudun mu? Evet, dedim, lsere civannda Drome'da ve cenub vilâyetlerinde. Tacirlik yaptın, oteberi sattm mı? Bu adını söylediğin memleketleri tanıyorum. Biraz durduktan $onra, devam ettj: Şimdi, ekmekçüin... Bunu kaputundaki beyaz düğmelerdeo aoladım.. Ben de, köylerde ekmekçi idim.. Amma, kışın.. Ilkbaharda yola çıkardım. Demek, sen oteberi satmadm!.. Peki, sana birşey sorayım, duvarlara yazılm:? yazıları okumasını bilir misin? Sustum ve ona baktım. < Bazı duvarlara: «Burada buyük Bebert üşüdü... Veya arkada$larını aldattılar.. Ve yahud da merhaba otelci Arthur, iyi ediyorsun; onun dükkânında içmemekle çok iyi ediyorsun..» gibi cümleler vardır.., Sen hiç bunlara benzer şeyler okudun mu? Evet, okudum. Bunlar iasana çok şeyler ögretir. Değif mi öyle? Duvarlara başka türlü cümleler de yazıldığı olur. "" • Bazi fekillere rastladım: Komürle çizikniş t i r ev, bir kalb, tarihler, portreler, her türlü regimler. Peki, evin altında naııl bir i^aret vardı? İhtimal: «Başka yer bulabilirsin!» cümlesi. Bunu okumak çok zor. Çünkü. yazılar silinmiş veya birbîrine karijtnıştır. Yani.. İhtiyar, bariz bir can sıkmtısile: LM>,1 Holivud'da boşanma rezalellerl Baa hafifmeşreb kadmlar meşhur artistlerle evlenip a3mhyor ve onlardan hesabsız para çekiyorlar R A D YO ^ Bıı aksamki program 3 AITKARA: 12^0 muhtelif plâk neşriyatı 12,50 plâk: Türk musikisi ve halk şarküan 13,15 <i&hilî ve haricî haberler 14 dan ttibareıu Inkılâb dersl. (M. Esad Bozkurt) Halkevinden naklen 18,30 muhtelif plâk neşrtyatı 19,00 T â r t muslkid ve halk şarkıları. (Haluk Recai ve arkadaşları) 19,90 saat ayarı ve arabca neşryat 19,45 Turfc musikisi ve halk şarkıları. (Belma ve arkadagları) 20,15 sıhhi konuşniE: Op. Şevket Pek 20,30 plâkla dans musikisi 21,00 ajans haberieri 21,15 stüdyo salon orkestrası 21^5 yarmki program ve İsüklâl Denizyollannda Uzun yıllar matbuat ve gazetecilik hayatmda çalışan, hayli müddet li man ve deniz işlerinde bulunan, bu meslekte tecrübe ve mümarese kazanan arkadaşlanmızdan Hasan îbrahim Gürsoy, Denizyolları Teftiş Işleri şefliği kitabetine tayin edilmiştir. Hoüvudda son zamanlarda boşanma rezaletleri, adeta bir haydudluk, bir eşkiyalık şekline girmiştir. Bazı kadmlar, tanmnjış zengin erkek artistler, sahne vazılan ve sairentn gönüllerini çalarak kenISTANBITL: ' dilerile evlenmcğe icbar ediyorlar, sonra 12,50 plâkla Türk musiklsi 12,50 havada bir hırıltı çıkanp aynhyorlar. yüksek dis 13,05 plâkla Türk nrasikisi 13.30 bir nafaka almak yolunıı buluyorlar. mnhtelif plâk neşriyatı 14,00 SON 1830 plâkla dans musikisi 18,45 konfraas; EÇünkü Kaüforniya kanunlanna göre naminönü Halkevi neşriyat kolu naaıına: faka kadraın ihriyaona göre değil, kocaNusret Safa 19.00 ŞişU Halkevi gösterit nın kazancına göre tayin edilmektedir. kolu tarafmdan bir temsil 19,30 konferans: Enünonü Halkevi sosyal yardım şuAmma, bu yanlif esas neticesi zevceler besi namına. Dr. Fahri Celâl (Gece yatakvur patlasm cal oynasın yaşarlarken zevclarmı ıslatanlar) 19,55 Borsa îıa'berlerl ler sefalet jçinde kalryorlarmış, kimin a20^)0 klâsik Türk musikisi: Okuyan Nuri Halil, keman Reşad, kemençe Kemal Niyamurunda?.. Fakat Kaüforniya kanunlazi, tambur Dürru, nısfiye Salâhaddin Canrının nafaka hususundaki haksız maddedan, ud Sedad, kanun Vecihe 20,30 hava leri sade bundan ibaret değil.. Herhangi raporu 20,33 Öm©r Rıza tarafından arabca jsöylev 20,45 Vedia Rıza ve arkadaşlan tabir borc gibi kansının nafakasını tediyerafından Türk musikisi ve halk şaxkılan cie ihmal gösteTen kocalann hapsine hük21,15 ORKESTRA 22,15 ajans haberlerl medilebiliyor. Bu vaziyet karşısmda ta22,30 plâkla sololar, opera ve operet parçaları 22,50 son haberler ve ertesl günrın biidir ki işi ve kazancı çok olanlar, hapiprogramı 23,00 SON. saneye girip büsbürün varidat membala Beş defa evlenip boşanan ve yalnız bir VIYANA: rmdan mahrum kalmaktansa bu ceremeyi defasmda 45Q,000 dolar nafaka 18,25 PIYANO MUSİKİSİ: Şopen, Schuveren Şarlo tıkır bbr öderaeyi tercih ediyorlar. bert ve Liszt'ın eserleri 18,55 karıjık ya yın 20,45 fıkralar (gramofonla) 21,45 Meselâ, muktedir rejisörlerden MarsHapisanedeki yaralama Şîmdiye kadar buna benzer şekilde YENİ ŞARKILAR 21,50 piyes, haberler, hali Neilan da böyle kadınlardan biri yüzlerce vak'a vardır. Artistlerin hepsi hara 23,25 DANS ORKESTRASI 24 hanasıl oldu? ne çatmıştı. Bo^anırlarken adamm kazan de malî noktadan iktidarsızlığını itiraf berter 24,05 DANS MUSİKİSİ. PEŞTE: Tevkifanede geçen gün bir yaralama cı haftada 1000 doları geçiyordu. Kansr edip föhretine halel getirmektense isteni18,05 ŞAN KONSERİ 18,35 kontrçma, vak'ası olmuş, bir alacak meselesinden na vereceği nafaka bu para Gzerine istiOrg musilrisi, konferans 20,05 ÇINGENE len parayı bulup buluşturmak ve vermekdolayı Salim isminde biri, arkadaşlan nad ettiriidi. Iki sene sonra hal ve mevki ORKESTRASI 21,05 konferans 21,40 ten geri kalmamışlardır. tarafmdan yaralanrmştı. Salimin yaraMUSIKI: Lisztln eserleri 22,20 karıjık yadeğişti. Rejisör o parayı kazanamaz ol lan dört gün hastanede kalmasım icab Meşhur kowboy filfmleri kahramanı yın 22,50 haberler, gramofon, konferans du. Lâkîn kadm çok aksi birşey.. Bu hu23,20 DANS MUSİKİSİ 1,10 haberler. îttirecelc derecededir. Müddeiumumi Tom Miz bu husnsta rökor kırmış gibi BUKREŞ: susta hiçbir anlaşmaya yanaşmadı. O likçe tahkikata devam edilmektedir. görünmektedir. Eski kansma ccman ye18,05 gramoton, havadis 19,20 SERK Salimin yaralanmasma sebeb olan a vakit zavallı sahne vazn iki yoldan NADLAR, BETHOVEN MUSİKİSİ 20,03 kun tam 450,000 dolar vermiştir. Mületin Tevkifaneye ne suretle solculduğu birinden gitmek mecburiyetinde idi. Ya gramofon 20,45 SCHUMANNTN, SCHU araştırılıyor. Hapisane tababeti cerh hapse girmek, yahud da bu parayı vere cevher, kürk olarak bağışladığı da caba!. BERTIN, GRIEG'IN ŞARKILARI 21,05 Şarlo eiki karılarından Lita Grey'e konferaas 21,20 ORKESTRA KONSERİ için kullarulan aletin bıçak değil de mryecegini itrraf etmek.. Halbuki Holi22,35 haberler, gramofon, son haberler. 400 bin dolar nafaka vermişti. Maama mir parçası gibi birşey olduğu kanaa vudda parayı veremiyeceğini itiraf, hapiVARŞOVA: tindedir. »anede çürümekten daha berbaddır. Çün fih Şarlo beş defa evlenip aynldığma gö18,20 KONSER: Schubert, Strauss, Rahkü gazeteler derhal bunu pek mühim bir re buna yakın bir kısım paralar daha öde maninof ve sair bestekârların eserleri 18,55 karışık yayın 20,35 KEMAN VE Pİhabermiş gibi ilk sahifelerine geçirirler ve di, demektir. YANO MUSİKİSİ 20,55 konusma 21,05 ümum Mütekaidinl Ask£riye Cemlyetin altına da artık o san'atkânn modasınm Bütün bu rezaletlere rağmen Kalifor DANS MUSİKİSİ 21,45 haberler 22,05 den: geçmiş, yıldızmın sönmüş olduğunu ilâ niya gene dünyanın en çok boşanma hâ Parısten naklen: KONSER 23,05 ulusal musiki 23,55 haberler. Cemiyetimizde mukayyed muhtac ve îa veden geri kalmazlar. ] diselerinin cereyan ettiği yerdir! PARİS [P.T.TJ: klr olan asker mütekakilerile eytam ve era18.05 KEMAN MUSİKİSİ 18,20 kıraat mlle erzak ve kömür t«vzii mukarrerdlr. Bu 18,35 HAFIF MUSIKİ 19,35 haberler. kotevziat 4/1/933 salı gunü başlıyacak ve 8/ nuşma, haberler 20,35 ŞARKILAR, Pİ 1/1938 cumartesi günü hitam bulacaktır. YANO MUSİKİSİ 21,05 haberler ve saireMuhtac ve cemiyete kayMU kardeşl«rle, dul 22,35 KORO KONSERİ VE SOIİSTLB» ve yetiraierinln hnviyet varakalarile tayin •^ Japon artisti Scssue Hayakawa 24,35 haberler, gramofon. ^C Deanna Durbin, üçüncü filmi «Muedilen gtmlerde saat dokuzdan on ikiye sadar kablarile beraber cemlyet merkezine siki için yaratılmış» ı Herbert Marshall kendi filimlerini vücude getirmek üzere möracaatlerl rica olunur. ile çevirecektir. Bu eserde Herbert eski bir sinema şirketi kurmuştur. İlk olarak bir musikişinasar ve Deanna'nın babası senaryosunu Maurice Dekobra'nın hadır. Uğradığı inkisarı hayaller neticesi bir zırlamakta olduğu «Maceao» kordelâBu gece çehrimizin muhtelif semtlerinköşeye çekilmU orumıakta iken kızınm sını yapacakhr. Bu hususta Fransız mu deki nobetçi eczaneler şunlardır: İstanbul ciheti: güzelliği ve tatlı sesi ona yeni ilhamlar ve harriri Maurice Dekobra gazetecilere deEmlnöaünde (Agob Mlnasyan), Fatlh riyor ve tekrar meşhur oluyor. Deanna miştir ki: Veznecilerde (Üniverslte), Karagümrükte Başrolde: JACK HOLT bundan sonra bir dördüncü filim çevire Macao, filim yapılırken, ayni za (Ahmed Suad), Bakırköyde (İstepan), AkCerrahpaşada (Şeref), Fenerde (Ecektir. Onun da mevzuu 1760 senesinde manda kitab olarak da çıkacakhr. Macao, saray milyadi), Beyazıd Kumkapıda (Belkis), Avusturya saraymda cereyan eden entri HongKong civannda bir küçük liman Küçükpazarda (Hasan Hulusi), Alemdar kalardan alınacaktır. dır. Müthis. eşkıya yatağıdır. Mançu'lar Ankara caddesinde (Neş'et), Samatya Yedikulede (Teofilos), Şehreminlnde (Ah•^ Memleketimizde yalnız «Dans de dan biri orada tacsız bir kral gibi hâkim med Hamdi). Beyoğlu ciheti: vam ediyor!» filnünde gördüğümüz İs dir. Bu rolü Sessue Hayakavva bizzat oyŞişli Osmanbeyde (Şark Merkez), Takveçli artist Zarah Leander «Vatan» ismi nıyacaktır. Fakat orada eski bir Aknan sim İstiklâl caddesinde (Kemal Rebul), le yeni bir kordelâ çevirecektir. Bu eser zabiti, müthiş bir kaçakçı vardır. Kaçak Beyoğlu Tünelde (Matkoviç), Yüksekkalde başerkek rolünü Heinrich George oy çı bizzat Mançu'nun kızını alet ittihaz e darımda (Vinikopulos), Galata Topçular nıyacak, rejiyi Carl Fröhlich idare ede derek faaliyet göstermektedir. Bu kaçak caddesinde (Merkez), Kasımpaşada (Vasıf), Hahcıoğlunda (Barbud), Beşiktaşta cektir. çı rolünü kimin oynıyacağı henüz tesbit (Nail), Sarıyerde (Nuri), Tarabya, Yeni •JT Lewis Stone ile küçük artist Mkkey edilmemiştir. Fakat Mançu'nun kızını köy, Emirgân, Rumelihisar, Bebek, Arnavudköy, Ortaköy eczaneleri. Rooney «Vaktile sen de gencdin!» fil Mişko Tanaka temsil edecektir. Kahraman ve fedaî bir müstemleke Kadıköy Pazaryolunda (Rifat Mümtaz), minde başrolleri oynıyacaklardır. Modada (Alâeddin), Üsküdarda (Merkez), "A" G. W . Pabst «Şanghay'da bir fataburunun kızgın Arabistan çöllerinHeybeliadada (Halk), Büyükadada (Halk) •Jc Sessiz sinemanm meşhur mümessücia» ismindeki filminin haricî sahnelerini de geçirdiği binbir maceralar doeczaneleri.. lerinden ve sesli filimlerde de yeniden rol almak üzere yakmda Uzakşarka hareket lu dehşet ve heyecan filmi almağa başlamıs. olan Anna. Q. Nilson edecektir. 15 şubatta da kordelânm iç Piyango YARIN matinelerden itibaren direktorlüğünden: «Canilerden korun!» isminde bir filim sahnelerinin çevrilmesine başlanacakt;r. 938 yılbaşına aid (K) serisinden ve çevirecektir. Şimdiden bu filim için Louis Jouvet, (5376 numaradan 5390) numaraya ka •^ Napoleon'un hayatına dair Fran Dorville, Alerme angaje edilmişlerdir. dar on liralık cinsinden (15) bilet zıyaa «inemasının yılbaşı için hazırladıgı sızların yapmak istedıkleri «Saint He•^ Pola Negri'nin başrolü oynamakta ol uğramıştır. yeni senenin en büyük filmi lene» filminin vücude getirilmesi işi şimİşbu on beş bilet şimdiden iptal duğu «Mukaddes yalan!» filminin çev o'aeaUtır. edilmiş olduğundan ikramiye, amorti dilik tehir edilmiştir. rilmesine baslanmıstır. ve mükâfat kazandıklan takdirde bir hak iddiasına mahal kalmamak üzere benenın en nıulıteşem Hlmi Iohtoy'un meşhur eseri Bethoven'ın ılâhî mü? ği her ne suretle olursa olsun eline geçenlerin bu biletleri tebdil etmek üzere direktörlüğümüze müracaat etmeleri lüzumu ilân olunur. Bütün Istarbul hayran olacaktır. 'Frannzea] Lil Dagover Peter Pelerson Allrecht Schoenhals Caanlar, Konferanslar, C Bir iki satırla VATANSIZLAR CEHENNEMi NÖBETÇİ ECZANELER ALKAZAR K R E U T Z E R S O N A T sinemasında 31 Birincikânun cuma akşamı T U R K Mevlid Ölümünü teessürle bildirdiğimiz Saffet Fişekçinin refeikası rahmetli Mür şidenin ruhunu tatyib icin kânunuevvelin 30 uncu perşembe günü öğle namazından sonra Kadıköyde Osmanağa camiinde Mevlid okutturulacaktır. Rahmetlinin ruhunu şadetmek isti ven dost ve akrabaların bulunması rica olunmaktadır. Marlene Dietrich Ç I P L A K MELEK Rejİsörü: ERNST LUBiTSCH 5 n TJumaralı koltuklar şimdiden satılmakradır. r ;° ;!r M E L E M E L E K YARIN AKŞAM ŞEHZADEBAŞI TURAN TİYATROSU Bu gece saat 20,30 da Saadet Gecesi Naşid ve arkadaşlar tarafından Afacan ko medi 3 perde Cağlıyan saz hey^tinden Bayan Saadet hergün dans melikesi Melek, Fikriye, Sabriye iştirakile Naşid ve Semiha tarafından Cinçeneler revüsü SUiiSTiMAL ATİNA TURK Dün akşam SAKARYA sinemasında DANiELLE Böy e olacağı zaten belll idi .... sineması 1938 senesi HED.YESi olarak büyük sinema müsameresinden başhyarak DA R R i E UX DAVASI Gorüloıemiş derecede NefİS Zengin ve Güzel bir program takdim ediyor. filmini emsalsiz bir tarzda canlandır mağa ve seyircileri mütemadî bir heyeH cana gark ederek takdir alkışlarile karşılanmağa muvaffak l 1 Mikinin 1938 ŞEN Baş r o l d e : H A N S A L B E R S Yunan standa ceteyan eden meraUlı, heyecan'ı, şarkılı eüıel Mm tnuvaffak'yetle devam edlyor. Uâveten ı EKLER JURNAL dünya haberieri K A Ç A K Ç I L A R I SfNEMASIADA Sevİmlİ S H İ R L E Y T E M P L E ' İ n rrans.zca sözlO, en son ve en güzel filmi Numaratı koltu'clar şimdiden satılmaktadır Te'e^on: 40868 2ŞEN 4 kısımlık tamamen renkli Eğlenceli Musikili komedi. HAFTASI ERTUĞRTJL SADÎ TEK TİYATROSU Bu gece Bakırkoy (Miltiyadi) sinemasında (KÖR) piyes 3 perde AMAN HANIM SUS Komedi 1 perde YUMURCAK Şehzadebaşı F E R A H sinemada" Hem sinema, hem tfyatro Bu gece iSMAiL DUMBULLU Halk gecesi Duhuliye 10, umum ko!tuk'ar 20 Talcbeye 15, localar umumiyetle 100 e MUALLA konseri