14 Birincikânun 1937 CUMHURtYET HAOE LE Hfidiseier arasında Başvekilin nutku elâl Bayarın nutuklarında en güzel şey, bütiin sözlerinin edebiyattan ziyade açık bir hesaba nisbetini daima muhafaza etmesidir. Hemen hiçbir cümlesi, hatta hiçbir kelimesi fazla olmıyan bu nutuklarda, kapanmın içine müphem ümidlerin yemini takan istikbal sigalarma hiç tesadüf etmiyoruz. Başvekil, «olacaktır, göreceksiniz» değil, «oluyor, görüyorsunuz!» diyor. Sözlerinde, dinliyenlerin ruhuna kuru vaidlerin, büyüyeceği ve çiçek vereceği şüpheli tohumlarmı ekmeğe çalışan bazı Avrupa devlet adamlannın klişe edebiyatı yoktur. Her cümlesinde rakam ve realite, hayal ve nazariyenin yerini tutuyor: 1935 yılında haricî ticaretimiz 143 milyondu, 1936 senesinde 153 milyon, 1937 senesinin on ayı içinde de 183 milyon. Dahilî mevduata gelince 1935 senesinde 198 milyondu, 1936 senesinde 230 milyon, 1937 senesi hazira.ı gayesinde de 277 milyon. Sonra Celâl Bayar, ekonomik meselelerin bağlı oduklan en büyük faktöre işaret ediyor: Dahilî ve haricî emniyet. Kabadayılık an'anesini yıkan inkılâbın vatan içinde şekavetten eser bırakmadığını hatırlattıktan sonra, dünyanın bugünkü muvazenesizliği içinde istikrannı muhafaza eden haricî politikamızın dayandığı millî vahdeti ve onun muvaffakiyet sırlannı tahlil ediyor. Bu sözkr içinde aklımızuı ezelî prensiplerine uymıyan tek bir muhakeme ve istidlâl yoktur. Çünkü Celâl Bayar, bir mekteb talebesinin idrakini bile zahmete sokmıyacak mükemmel bir sarahat içinde, bize bütiin bir memleket mekanizmasınm en çapraşık taraflannı gösteriyor. Kudretli Başvekilin son nutkunda edebiyatın ve nazariyenin yerini dolduran rakam ve realite, onun, şimdiye kadar olduğu kadar bundan sonra da, elde ettiği ve edecegi zaferlerin en açık delilidir; halis bir iş adammın da fank alâmeti sözlerinin bu realist ve avdmlık üslubundan başka birşey değildir. Büyük davalar Belgrad görüşmeleri M. Stoyadinoviç, Fransız Hariciye Nazırına Roma müzakereleri hakkında izahat ve teminat verdi (Boştarafi I ind sahtiede) Fransa Hariciye Nazırı Delbos'a Roma görüşmeleri hakkında malumat vermiştir. Yugoslavya Başvekili Delbos'un Varşova ve Bükreşteki mülâkatlan dolayısile memnuniyetini beyan etmiş, va kında Berline yapacağı seyahatinin seıeblerini Fransız nazırına anlatnvs ve lomavı ziyaretinin daha ziyade Kont Jiano'nun Belgrad seyahatine mukabil •apılan bir nezaket ziyareti olduğu nokısmda ısrar etmiştir. Salâhiyettar mahfiller, Stoyadino dç'in dünkü beyanatına büvük bir e hemmiyet atfetmektedirler. Yugoslav ya Başvekili Roma seyahatinin ferda smda Yugoslav Fransız dostluğunun Yugoslav siyasetinin başlıca prer.s'pi olduğunu beyan etmiştir. * Belgrad 13 (A.A.) «Avala ajans: bildiriyor»: Naib Prens Paul dün Fransa Hariciye Nazırı Delbos'u kabul ederek ker>disine Beyaz Kartal nişanının büyük salib rütbesini vermistir. 1111111(1(111111111 Çin Japon haıbi Yazan: GENERAL BARATİER Geçenlerde, M. Rene Pinon, bir makalesinde şöyle diyordu: «Çin hükumetı cenub hükumet merkezi olan Nankin'de yerleşip de, haricdeki barbarları durduımak maksadile Çin Seddi etrafında sık bir muhafaza tertibatı almağa nihayet verdiği zaman, şimal vilâyetleri aynlırlar ve Pekin etrafında yeni bir hükumet kurarlar. İşte Japonların, vaidlerine aldanan, yahud Japon ordusu tarafından memlekete getirilecek yeni nizamdan kârlı işler ümid eden bazı Çin peneralları ve Çin devlet memurlarile mutabık olarak, tahakkukuna saburane çalıştıkları şey, bb'vle bir ayrılıktır.» Japonların, dürüstlüğünü ve namuskârlığını kolay sarsılır neviden saydıkları şimalî Çin eyaletlerine nüfuzlarını yaymak hususundaki faaliyetleri bundan daha güzel tarif edilemezdi. Japonlar, Mançuri ile Jehol'ün istiklâli için önce muzaherette bulunduktan sonra, 10 haziran 1935 tarihli anlaşmayı kabul etmesi için Çin hükumetini tazyik etmişlerdir. Bu anlaşma, Cahar ve Hopei eyaletlerine, Tokyo'nun kontrolu altmda bir nevi muhtariyet bahşetmiştir. Bugün takib edilen gaye ise, bu muhtariyeti, diğer iki eyalete. SuiYan ile Şansi'ye teşmil etmektir. Bunlardan biri, Cahar ile birlikte, şimalî Çini, Moskova fikirlerine ortak olan haricî Moğolistana karşı korumağa, diğeri, Sansi'nin zengin topraklarını Hopei arazisine eklemeğe matuftur. Sonra, faaliyet, Çıli körfezinin çember içine alınması keyfiyetini itmam ve San denizi bir Japon denizi haline ifrağ maksadile, Şantung'dan aşarak, San nehrin şarkına yayılacaktır. Muhasamat, geçen temmuzun 8 inde başlamış ve 1900 senesinde, Boxer'lere karşı yapılan seferdenberi Japonyanın Pekin'de bulundurduğu işgal kuvvetinin sebebiyet verdiği bir hâdiseden çıkmıştır. Bir manevra esnasında, farazî atış yapılması icab ederken, iş hakikî muharebeye çevrilmiş; gerek Çinliler, gerek Japonlar, haklarından emin olduklannı söylemişler; ve harb ilân edilmeden harekâta geçilmiştir. Doğrusunu söylemek lâzım gelirse, mevsim, Japon emellerinin tahakkukuna imkân vermesi bakımından, çok iyi intihab edilmişti. Çünkü, Japonyanın bu işte göstereceği herhangi bir teahhurun, Çinin lehine olması ihtimali vardı. Filhakika, General ÇanKayŞek, eyalet valilerinin mütemadî münazaalannı Çinin vahdeti aleyhine, haklı olarak bir tehlike telâkki ettiği gibi, Japon tehlikesini de müdrik bulunduğu için, merkezî hükumetin otoritesini, Avrupaî esaslar üzerine kurulmuş sağlam bir orduya istinad ettirmeğe karar vermişti. Çin ordusunun bu suretle tensiki, Versailles muahedesinin ihtiva ettiği memnuiyetlere rağmen, kırk kadar Alman zabitinin dahil bulunduğu bir heyet tarafından yapılacaktı. Bu?ün hâlâ mevcud olan ve muhtelif tarihlerde, azası meyanına, von Wetzell ve von Seeckt gibi maruf isimler karısan bu heyetin bütün gayretine rağmen, «Milletler Cemiyeti Askerî Yıllığı» tarafından kaydi ihtiyatla verilen malumata göre, 1934 senesi başında takriben 1 milyon 300 bin efradı bulunması lâzım gelen bu ordu, bugün, hakikaten teşkilâtlandırılmış ve tensik edilmiş kıt'a olarak, bu mevcudün ancak yansından ibaret bulunmaktadır. Gerçi, Çinde, ekserisi gönüllü olmak üzere, silâh altmda en az iki milyon asker mevcuddur. Fakat, bu saymın içinde, hükumet ordusunun iyi teçhiz edilmis 40 fırkasmdan haric, eyalet ordularına mensub birçok kıtaat vardır ve bunların askerî kıymetleri çok muhteliftir. Hopei ve Şansrhay kuvvetlerinin azçok askerî bir kıymet ifade etmelerine, 5 a nsi'de çarpışan 8 inci komünist ordusunun ayni kıymette bulunmasına mukabil, disiplini noksan, teçhizatı fena, mağşuş kuvvetler pek coktur. Bunların, zamanla, insic.am peyda etmeleri ihtimali kuvvetlidir. Diğer taraftan, dört yüz milyon nüfuslu bir millet icin, dört milyon asker toplamak, basit bir askerî himmet me?"lesidir ve bu himmetin, Ciplil^rin yurdseverlik hisleri inkisaf ettiği nisbette artacağı da görülüyor. Bütün bu mülâhazalar, Japonları, inkâr kabul etmez derecede üstün, fakat belki muvakkat kuvvetlerinden istifadeye sevkediyordu. Onlara bu üstünlüğü veren şey, mevcudü üç yüz bini aşmıyan. fakat şayanı takdir dinamizmini, disiplininden, kalabalık ihtiyat kuvvetlerinin bilgisinden, kadrolarının mükemmeliyetinden ve bilhassa ateşin yurdseverliğinden alan orduları idi. İtiraf etmek lâzımdır ki, hedef, göze alınan tehlikeleri haklı gösteriyordu. Pek çok tamalan celbeden, son derece zengin madenî ve ziraî menabile dolu geniş topraklar mevzuubahsti. Fazla olarak, Japon ticareti ve Japon sanayii, elli milyon yeni müşteri kazanmak suretile büyük bir hamle yapmış olacaktı. Vakıâ, bütün muharebelerde, Çin ordularının mevcudu, muhasımlarının mevcudunun üç misli olduğuna şüphe yoktur. Fakat, talimli ve iyi sevk ve idare edilen kuvvetlerin, nekadar kalabalık olursa olsun, hakikî çetelere çok benziyen kuvvetlere karşı haiz olduklan muazzam üstünlük, bu suretle, bir kere daha tahakkuk etmiş oluyor. Talimli ve iyi sevk ve idare edilen kuvvet, manevra kabiliyetini haiz olduğu halde, ötekiler, bulundukları yerde kalıp tedafüî vaziyet almaktan başka birşey bilmezler. Lâkin, Sui Yan'dan, Şansi'den, Hopei'den ve $antnng'dan geçerek hepsi Pekin'e ve Tiençin'e giden demiryollannın vaziyeti, bu muhtelif eyaletlere dağılmış bulunan Çin kuvvetlerinin, eski payitaht üzerine, bir noktada toplanacak şekilde merkezî yürüyüşler yapmalarını, nazarî olarak mümkün kılmakta idi. Bu, imkân tahakkuk ettirilemiyecektir. Çin kuvvetleri, başlıca şehirler etrafında toplanmış, demiryolları boyunca tahaşşüd etmiş, kımıldamadan duracaklar, düsmanı karşılıyacaklar ve birer birer mağlub olacaklardır. Habeşistanda; yahud Madrid üzerine yapılan yürüyüş esnasında veya Biscaye'in, Asturies'in zaptında îspanyada olduğu gibi, şimalî Çinde de, iki muhasım tarafın ordu mevcudlerile gayTİmütenasib olan harekât sahası, devamlı cephe teşkilini imkânsız kılacak ve faikiyeti, daima, manevralarını geniş mikyasta yapabilmelerine müsaid serbest sahalardan istifadcye muktedir kıt'alara verecektir. Çinlilerin, dağlık veya mânialı mıntakalarda, sık sık feragatinefs göstereceklerini ve inadla harbedeceklerini kabul etmek lâzımdır. Maamafih, bazan kahramanca mahiyet taşıyacak olan mukavemetlerden sonra, bir çevirme hareketi tehdidi karşısında, daima alelâcele ric'at edeceklerdir. San nehrin şimalinde, ordu rüesası, Çin kuvvetlerine, düşmanın gerilerine doğru taştna hareketleri yaptirmak istiyeceklerdir. Fakat, böyle vaziyetlerde, çevirme hareketini yapan kıt'a, bizzat çevrilmeğe maruz kalır. O vakit maneviyatı daha zayıf olan taraf kendini tehlıkede görür ve ric'at eder. Çin kıtaatının teşebbüs ettiği kuşatma hareketlerinin uğradığı tam muvaffakiyetsizlik bu suretle izah edilmiş oluyor. Esasen, bidayette, ŞanKayŞek'in en güzide fırkalan, Nankin mıntakasında toplanmıştı. Maamafih, bunlar da, sırası gelince muharebeye iştirakten geri kal mamışlardır. Filhakika, harb, bir Japon bahriye zabitinin esrarengiz şekilde öldürülmesi üzerine, 13 ağustosta, Şanghay etrafında başlamış bulunuyordu. Mareşal ÇanKayŞek, tedafüî vaziyet almak ve ordusunu teşkil eden en güzide kuvvetlerin süratle yetişmesine son derece müsaid bir sahada muharebe vermek mi istemişti? Japon donanması, 1932 de uğradığı mağlubiyetin acısım mı çıkarmak istemişti? Bu hususta yegâne söylenebilecek şey, Şanghay etrafındaki harekâtın, ağlebi ihtimal hiç olmazsa ilk sıralarda, Çinlilerin lehine neticeleneceği idi. Çünkü Çinlilerin elinde devamlı bir cephe ve Japonlar tarafından derhal karaya çıkartılabilecek olan kuvvetlere adedce çok f aik üstün kıtaat bulunuyordu. IHEM NALINA MIHİNA 277 milyon lira I Mülâkattan sonra Naib Prensle Prenses Olga, Dedince sarayında Delbos'un serefine bir öğle yemeği. vermişlerdir Valide Kraliçenin de iştirak etvği bu zıyafette Başvekil Stoyadinoviç'le re fikası, âyan reisi Mageoraniç, meb'usan meclisi reisi Çiriç'le refikası, Harbive ve Bahriye Nazırı Mariç'le refikası Fransız Hariciye Nazırının kalemi mahsus müdürü Rochat, Yugoslavyamn Paris sefiri Puriç ve birçok Fransız ve Yugoslav ricali de hazır bulunmuşlardır. Valide Kraliçe M. Delbos'a kabul etti Belgrad 13 (A.A.) Valide Kraliçe Marie. dün öğleden sonra sarayda Delbos'u kabul etmistir. Nümayislerde jilenler Belgrad 13 (A.A.) Dün yapılan nümayişler esnasında bir kişinin Öldüğünü ve birkaç kişinin de yaralandığır.ı Havas ajansının muhabiri teyid etmek tedir. Yugoslav makamları. iki kişinin tev kif edildiğini bildirmektedirler. Nazır serefine verilen ziyafet Pasaport kanunu projesi tetkikte Talebe ve izcilerden pasaport harcı almacak Ankara 13 (Telefonla) Eski pasaport kanununun değiştirilmesi takar rür etmiş, bunun icin bir proje hazır lanmıştı. Proje, tetkik halindedir. Tahsil veya ilmî tetkik için Avrupava gi deceklerle izcilerin, sporculann eskı kanundaki ağır nakdî mükellefiyet do layısile azimetlerine imkân hasıl olmamakta, bunun zararı da sahıstan ziyadp memleket kültürüne dokunmaktadır. Bu mahzurun bir an evvel tahfifi düşünülerek hükumetçe bir kanun lâyihası hazırlanmış ve lâviha Meclisin Harici ye, Maliye ve Bütçe encümenlerinden geçmiştir. Meclisin önümüzdeki toplantısında konuşulacak olan bu lâyiha 2437 sayıh kanunun birinci fıkrasının A fikrasını soVle deŞistiriyor: Alman Genclik Şefi Bükreşte Kral Karol, Von Schirach'a rütbe verdi Bükreş 13 (A.A.) Alman genc lıği şefi Baldur Von Schirach, Rumcn kırlarında bir gezinti yapmıştır. Muhtelif mahallerde millî Rumen genclik teşekkülleri kendisini hararetle karşılıyarak Al man ve Rumen gencliklerinin ayni mak sadla hareket ettiklerini gösteren nutuk laT söylemişler ve kendisini sclâmlamış lardır. Baldur Von Schirach, ve maiyetindekiler bugün Belgrada hareket etmişlerdir. Bükreş 13 (A.A.) Kral Carol, Baldur Von Scirach'a, «memleket muhafızı» nişanının şeref salibi rütbesini ver mıştir. PEYAMt SAFA aşvekil Celâl Bayarın Uulusal Ekonomi ve Artırma Haftasmı açarken söylediği nutuk, her Türkün yüreğinde derin bir inşirah uyandıracak sözlerle doludur. Ayrıca rakamlann da belâgatine dayandığı için büsbütün beliğ olan bu sözler, memleketin iktısadî kalkınmasının büyük ve kuvvetli hamlelerle ilerilediğini göstermektedir. Başvekilin nutkuna göre, geçen yıla nazaran, On aylık haricî ticaretimiz 25 milyon lira artmıştır. Altı aylık vergi tahsilâtımız 20 milyon lira artmıştır. Millî tasarrufumuz 40 milyon lira artmıştır. Ulusal Ekonomi ve Artırma Haftasında oldugumuz için, bilhassa millî tasarrufun artışından bahsetmek istiyoruz. Resmî istatistiklere göre, 1920 senesinde, milletin bankalara yatırdığı para, yalnız bir milyon liradan ibarettir. Diyelim ki 1920 Mütarekenin acı ve emniyetsiz senelerinden biridir. Onun için, bankalara yatınlan para bu kadar azdır. Millî zaferden ve Lozan muahedesi imzalandıktan sonra gelen 1923 yılını ele alalım. O sene de bankalardaki mevduat 4 milyon liradan ibarettir. 1932 de bu miktar 40 milyon liray çıkmıştır. 1937 haziran sonunda ise «büyük ve küçük cari hesablarla beraber umumî tasarruf miktan 27? milyon liraya» yükselmiştir. Basbakan göğsünü gererek: «Milletin tasarrufu budur ve banka* larda nakid olarak mevcuddur» diyor. Kendisini dinliyenler, bu mes'ud neticeyi iürekli alkışlarla karşılıyorlar. 1920 denberi geçen 17 yıl içinde 1 milyon liradan 277 milyona çıkan millî asarruf, Cumhuriyet devrinde millî servetin ve bu servetle beraber malî emniyetin nekadar arttığm göstermesi itibarile çok dikkate değer. Cumhuriyet rejimi, yurddaşlara para biriktirmeyi öğrettiği gibi biriktirdikleri naralan bankalara yatırmak suretile hem kendi hususî ekonomilerine, hem de millî ekonomiye hizmet etmeği de öğretmiştir. Bahriye Nazın Cemal Paşanm «Büyük Harbe aylık vermek için girdik» dediğini naklederler. Bu vecizenin manası şudur: Aylık verecek paramız yoktu; Almanya bize para vermek için harbe girmemizi şart koşuyordu. Aylıklan vermek için harbe girmeğe mecbur olduk. Cemal Paşanm bu sözile Celâl Bayarın son nutkundaki şu sözleri mukayese ediniz: Altı aylık vergi tahsilâtı geçen serekinden 20 milyon lira fazladır. Millî tasarruf geçen senekinden 47 milyon fazlasile 277 milyon liradır. Gelecek sene Ulusal Ekonomî ve Artırma Haftasını açarken Başvekile daha yüksek rakamlar söyletmek, kendisi kadar sizin de elinizdedir. Pasaport harcı 25 liradır. Münhasıran tahsil için hükumet tarafından gönderilenlerle talebe olduklan ve tahsil maksadile seyahat ettikleri mahalli Maarif Müdürleri tarafından tasdik olunan kimselerden yarı harc alınır. Yabancı memleketlere gidecek olan amelenin pasaport harcı bir liradır. İlmî tetkiklerde bulunmak ve miisabakalara istirak etmek veyahud yabancı bir devletin mümasil tesekküllerini ziyaret veya onlar tarafından Türki yeye yapılmıs ziyareti eri iade eyle mek maks8|lile yabancı memleketlere gidecek olan mekteb talebelerine. sporcu ve izci'ere en az beş kisilik kafile halinde bulunmak ve mekteb talebelerile izciler, muallimleri nezaretinde gitmek şartile 6 aylık müşterek pasaport verilir. Bu takdirde muallimleri de dahil olmak üzere her birin den birer lira harc alınır. Bu hüküm. den istifade ile yabancı memleketlere tridenler bu vasıflarını kaybettik leri takdirde umumî hükümlere tabi Askerden birçok telefat olduğu rivayet olurlar. Daimî surette oasaport taşımasını mecburî kılan yabancı memleket edilmektedir. lerde Türk talebe ve ameleve o memHedera yakınında bir çukurda tüfek leketlerden cıkıs halinde umumî hü ateşile öldürülmüş bi; Arabm cesedi bukümler tatbik olunmak şartile veya işinin devamı müddetince bir lira harç lunmustur. mukabilinde daimî adi pasaport ve rilme«i caizdir.» (Bastarafi 1 inct sahitede) Budapeşte 13 (A.A.) Von SchiTürk düşmanlarına yeniden rach'm tayyaresi, sis dolayısile bu sabah vazifeler verildi buraya inememiştir. Antakya 13 (Hususî) Antakya kayVon Schirach, ancak akşam üzeri Bu makamlığma Kırıkhan kaymakamı ve dapeşteye vâsıl olmuştur. Kuseyrinin oğlu Salâhaddin, Kırıkhan kaymakamlığma Reyhaniye nahiye müdürü Zühtü, Reyhaniyeye Ha Londra 13 (Hususî) îspanyol ih cılar nahiye müdürü Hüsameddin ta tilâlcileri bugün Madridin merkezini ha yin edildi. Yeni tayinler, Garreau'nun vadan şiddetle bombalamışlardır. Zarar emrile yapılmıştır. Bu, Garreau'nun Türkler aleyhine aldığı vaziyeti biraz ların çok büyük olduğu haber veriliyor. daha vuzuhla ortaya koymaktadır. Türk İngiliz mümessili Salamanco'da aleyhtarlığile söhret bulmuş olan bu meLondra 13 (Hususî) Genera! murlardır ki, Garreau'nun emrile MiletFranco'nun nezdine tayin edilen İngiliz ler Cemiyeti murahhaslarım da iğfal mümessili bugün Handay'dan Salaman etmek istemişlerdi. Bu tayinlerde intihabatm istendiçi gibi idare maksadı ds ca'ya hareket etmiştir. gözetildiği meydandadır. Filistinde mücadele Garreau'nun bu son icraatı da halk aKudüs 13 (A.A.) Şimalî Filis rasmda pek fena bir tesir bırakmıştır. tinde asker, polis ve Arab tethişçileri araBir Türk dostu işinden çıkarıldı sında kanh musademeler vukubulmuş olİskenderun 13 (Hususî) Hatayda duğu söylenmektedir. yeni rejimin ilânı münasebetile mem Von Schirach Budapeştede Hatay için umumî af kararı imzalandı Madridin bombardımanı Güreş federasyonu yeni baskanı seçildi Akçay köprüsü inşaatı Ankara 13 (Telefonla) Samsunla Ordu vilâyetleri arasındaki Akçay üzerinde her iki vilâveti birbirine baelıyacak olan Akcay köprüsü iışaatı, 64 bin 926 liraya ihale edildi. Bundan baska Tuncelinde Türüşmek, Mamik, Seyid han, Şeyhsu köprülerinin inşaatına da yakında başlanacaktır. Bu köorüler için de 173 bin lira sarfolunacaktır. Ankara bahçeli evler su tesisatı da Nafıa Vekâleti tarafından 50 bin küsur lirava ihale edildi. c nunivet izhar eden ve Türklerin leivnde olduğunu müte^ddid defalar göster miş olan Rum Katolik camiasmdan Semoat, Garreau'nun emrile işinden çıkarıldı. KISACA... >> Satısa cıkartlan Türk emlâki Kırıkhan (Hususî) Kınkhan kazâsı dahilindeki muhtelif bankalara merhun emlâkin satışa çıkarıldığmı ilân eden Ziraat Bankası, bu ilânı yalnız Halebdeki tirajı çok mahdud bir gazetede neşretmistir. Vazivetten haberdar olmalan lâzım gelen halkın Hatayda oturduğu, orada da kendi gazeteleri bulunduğu haldc. bu ilânm, ellerine bile almadıkları bir gazetede neşredilmesi çok manasız gö rülmüştür. Diğer taraftan bankalara merhun emlâkin memleketin geçîrdiği büyük sivasî ve iktısadî buhran hasebile satısa cıkarılmaları bir müddet daha tehir edileceği vadedilmisken, borclu halkın karsılastığı bu garib emrivaki her ta rafta teessür uyandırmıstır. Belçika, Ingiltereden bir istikraz yapıyor Brüksel 13 (A.A.) Deman, Lon drada bir İngiliz bankerleri konsersrvomu ile yirmi senelik vade ve yüzde dört faizü 5 milyon liralık bir istikraz akdet rnistir. Bu para ile Mendelsohn istikrazının altm bonoları ödenecektır. Itilâf cumartesi günü parafe edilmiştir. Deman tarafından Londrada imza edi lecektir. Macar Harbiye Nazırı Romada ! Roma 12 (A.A.) Macaristan Millî Müdafaa Nazın General Guil löume Rober dün akşam Romaya gelmiştir. * BERUN Geçen 30 ikinciteşrinde işsizlerin miktarı 573,000 kişiye baliğ bulunuyordu. Geçen sene 30 ikinciteşrinde ise işsizlerin miktarı 1,197,000 idi. * RABAT Fas Sultanı dün bir klinike nakledilmiştir. Kendisine bugün ameliyat yapılacaktır. * BERN Federal meclis İsviçrenin Berlin, Roma ve ParLs sefaretlerine buer ataşemiliter tayin etmeğe karar vermiştir. Meclis ayni zamanda halihazırda Isviçreyi Varşovada temsil etmekte olan de Stoutz'nun Brüksel sefirliğine tayin ediiaıesine karar vermistir. İsviçrenin Ankara ve Kahire sefiri Martin, Varşovaya, BuenosAires sefiri Teversini de RiodeJanelro'ya tayin edilmiştir. * PARİs Meb'usan meclisi, 1938 bütçesinin muzakeresine başlamıştır. Meclis, Ticaret Nezareti bütçesini kabul etmiştir. * Bükreş Başvekil Tataresco Bükreş radyosunda büyük bir nutuk söyliyerek hükumetin son dört senelik faaliyetini anlatmış ve programını çizmiştir. Başvekil Romanyamn diktatörlüğe doğru gittiği hakkındaki iddiayı gülünç bulmuş ve Romanyada ancak delilerle budalalann diktatörlüğü düşünebileceğini söylemiştir. * Roma Macar Harbiye Nazırı General Röder, İtalyayı resmen ziyaret etmek üzere dün buraya gelmiştir. * Prag Yugoslavya Büyük erkânıharbiye reisi General Nediç ile Romanya bü yük erkânıharbiye ikinci reLsi General Junescu Küçük Antant erkânıharbiyeleri görüşmelerinde bulunmak üezere buraya gelmişlerdir. * Sanremo Selim Melhame, 86 ya sında olduğu halde bugün burada ölmüş tür. Millet Meciisinde (Bastarafi 1 in& Dahiliye encümenine: Or.gl. Ali Said ^kbavtuğan (Kocaeli). Malive encümenine: Necati Güneri '^onguldak). Sıhhat ve İçtimaî Muavenet encümenine: Dr Hüsameddin Kural (Beyazıd) Dr. Mustafa Cantekin (Corum). Ziraat encümenine: Tahsin Coşkun (Kastamonu) secilmislerdir. Yurddaş! Portakal mevsiminde hergün portakal yemegi ihmal etme. Ve kilerini portakal reçeli ve şurublarile doldur. Ulusal Ekonomi ve Arttırma Kurumv Ankara 13 (Telefonla) Müstafa addedilen Güreş Federasyonu başkanı Ahmed Fetgerinin yerine tş Bankası U mumî Kâtibi Vehbi seçildi. Vehbi, eski millî takım güreşçilerindendir. Asbaş kanlığa da gene eski millî takım güreşçilerinden Tayyar getirildi. Güreş Federasyonunun bu suretle takviyesi. An • kara spor muhitinde memnuniyetle karNitekim, Japonlar, Şanhay şimalinde sılandı. Açık olan diger federasyon re kuvvetlerinin kısmı küllisini karaya çıkarisliklerine de bugünlerde intihab yapımalarına müsaid olacak derecede geniş lacaktır. bir köprübaşı tutabilmek için, sadece de niz topçularının yardımile, haftalarca Mnhacîr sıfatınî alanlar mumüddet mücadele etmişlerdir. Yetmiş beş afiyetten istifade edecekler gün süren çok kanlı bir muharebeden sonAnkara 13 (Telefonla) Muhacir sıra, Şanghay'la YangÇeKiang nehri fatını alanlarm serbest olsun veya hü mansabı arasmda teşkil edilen asıl Çin kumetçe iskân edilsin. mutlak surette müdafaa hattile temas teminine nihayet muafiyetten istifade edecekleri kabul muvaffak olabildiler ve bu hattı, Şapei olunmuştur. Bu itibarla kanunun nes civarında yardılar. Bunu müteakıb Şang rinden sonra herhangi bir suretle Türhay'ın 100 kilometro cenubunda Hang kiyeye gelerek serbest muhacir olarak ÇeHu körfezinde karaya çıkan iki Ja kabul ve kendilerine muhacir kâğıdı verilmis olanların verlestikleri mmtakava pcn fırkası, Çin müdafaa hatlarınm ge göre bes veya üc senelik vergi muafi risinden bir çevirme hareketine teşebbüs vetlerinden istifade edecekleri alâka ettiği cihetle, Çin kuvvetleri, süratle geri darlara bildirildi. Muhacirler memur, lemeğe başladılar. Ayni fırkalar, bilâha müstahdem veya serbest meslekle isti re, Göller mıntakası cenubuna geçerek gal ederek kazanc temin etmekte olsaNankin'i çevirmeğe teşebbüs etmişler ve lar dahi kazanc, toorak, yapı ve vol bu sırada, Japon kuvvetlerinin kısmı kül* vergilerinden muaf tutulacaklardır. lisi, düşmanı Göller'le YangÇeKiang Kendilerinden sadece buhran, muvazene ve hava kuvvetlerine yardım vergiarasında takibe geçmiştir. lerinin alınması lâzımdır. Mevcudlan 400,000 neferi aşmıyan iki Japn ordusunun, 1000 kilometro me safe ile şimalî Çinde ve Nankin etrafında kin gibi iki şehri ele geçirerek maneviyatı yaptıklan iki hareket, demek oluyor ki, kırmak suretile, Çini, şimal eyaletlerinin, tabiye bakımından, ayni muharebe usulü Japon himayesi altmda muhtariyetini dahilinde cereyan etmiştir: Çevirme hare kabule mecbur kılmağı istihdaf etmiş olketlerile müterafık cepheden hücumlar ması pek muhtemeldir. Binaenaleyh, Tokyo hükumetinin, sevkulceyş bakımından bu iki ordu tamaŞanghayda bir tayyare meydanı civarınmen müstakil gibi görünmektedir. Hal buki, bunlann biribirine bağlı olmalan da öldürülen bahriye zabitinin katlinden birinin Pekin etrafında geniş topraklar dolayı sadece tarzive ve tazminatla iktifa zaptetmekle meşgulken diğerinin, müstes etmemesi, bu suretle belki anlaşılmış olur. General Baratier na bir ehemmiyeti haiz Şanghay ve Nan