CUMHURİYET 9 İkinciteşrin 1937 Osmanlı Rasputini Tarihî tefrika : 80 Yazan : M. Turhan Tan Ç Şehlr ve Memleket Haberleri J Kızı Remziyeyi öldüren adam Şehîr Meclisinin dünkü toplantısı İkinci beş yıllık sanayi programı Mahkemede abdal rolü Belediye talimatnamesi Hükurnetin haziıladığı programın ana hatları oynadı, sadece sustu nin »^üzakeresi tehir Vekiller Heyetince kabul ve tasdik oBundan birkaç ay evvel, üvey kızı edildi Şehir meclisî, dün birinci reis vekili Necibin riyasetinde toplandı. Bebek İstinye yolunun asfalta çevrilmesi ve bu yol üzerindeki bazı kısımların istimlâk edilerek genisletilmesi mukarrer olduğundan buna aid harita aid clduğu encümene verildi. Bundan sonra bütçenin bir iki faslmda münakale icrasına dair ulan tezkereler, Cerrahpaşa hastanesine ilâve edilecek kısım ve Üsküdarda 23 üncü ilkmekteble Fmdıklıdaki îsmet înönü mektebinin tevsii için yapılacak istimlâk işlerine aid mazbatalarla şehre girecek ve şehirden çıkacak hayvanlarla sakatatm hangi yollardan geçirilmesi lâzırn olduğu hakkmdaki mazbata da alâkalı encümenlere gönderildi. Müteakıben yeniden tadil olunan zaHıtai belediye talimatnamesinin birinci kısmınm müzakeresine başlandı. Ancak dört madde okundu. Bunlar etrafında münakaşalar yapıldı. Birinci madde talimatnamenin şümul derecesini göstermekte; ikinci madde talimatnameyi tatbik ile mükellef olanlarla vazifelerine müdahalenin yasak olduğunu anlatmakta; üçüncü madde buna riayet etmiyenlerden alınacak ceza derecesini tayin, dördüncü madde de halkm huzur ve rahatına te mas etmekte idi. Münakaşa sırasında üçüncü ve dör düncü maddelerde vuzuh olmadığı ileri sürüldü. Nihayet azadan biri, talimat namenin herkes tarafından okunduktan sonra müzakeresinin aıuvafık olacağmı söyledi ve müzakerenin tehirini istedi. Bu istek reye konularak kabul edildi. Müzakerelere gelecek celsede devam olunacaktır. Siyasî icmal Japonya ve devletler aponyanm bütün devletlerle olan münasebetlerini alâkadar eden iki mühim hâdise ayni za manda cereyan etti. Bu hâdiselerden biri dokuz devlet muahedesile alâkadar olarak on dokuz devletb iştirak eylediği Brüksel konferansı tarafından Japonyaya müracaat yapılmış olmasıdır. Diğeji de Japonya ile Almanya ve Italya arasmda merkezi Moskovada bulunan komünist enternasyonaline karşı mücadele maksa dile hazırlanan ittifak mısakmın Romada imza edilmesidir. Bu hâdiseler arasmda s'kı münasebet vardır. Japonyanm askerî ve siyasî son gayesi, Sovyet Rusya ile kat'î bir harb yapmaktir. Şimdiye kadar münhasıran bu gayenin emniyetle tahıkkuku için hazırlanmakta idi. Japonya, Siberya Rus ların elinde bulundukça kendisinin ne askerî ne de siyasî cihetten emniyette olmadığını iddia ediyor. Çünkü Siberya nın sahil eyaleti ve bunun merkezi olan Vladivostok'dan Japon adalan ve pa yitahtmı daima havadan tehlikede görüyor. Filvaki, Uzakşarkta Sovyetlerin tahşid ettiği azim hava kuvvetleri üç dört saat içinde ekserisi ahşab olan büyük Japon beldeleri, ticaret ve sanayi merkezleri üzerinde görünerek gaz ve ateş saçabilirler. J Boğazdan gemiler çoktan gitmiştir... Hem İstanbulla Boğazın tnabeyni bir aylık yolmuş. Küffar bu uzun yolu aşıp İstanbula nice gelir? Molla Hüseynin yaya olarak eve dönüşü ibretle seyrolunacak bir manzaraydı. O danişmend sarığı, o muhzır feracesi altında bütün gururunu kdybetmişti, sekiz yıl evvelki basit üfürükçüye dönmüştü. Artık «hak» ve «kazanc» düşünmüyordu, canını kurtarmaktan başka bir emel taşımıyordu. Sokaklan kursun yemiş ta zılarda görülebilen elemli Kir hızla a§ı yordu, soluya soluya koşuyordu. Evine bitkin bir vaziyette varabildi ve doğruca hazinelerinin saklı bulunduğu odaya girerek altm keselerine kapandı: Oh, dedi, siz varsınız ya. Cemiyetten gelecek hayır, yere bats'n! Sonra yorgun başmı ellerinin içine al dı, düşünmeğe daldı. Mülâhazalarına nihayet verdiği ve ayağa kalktığı vakit gülümsüyordu. Çünkü cemiyet denilen kalabalığın giriştiği büyiik teşebbüste muvaffak olması halinde sahanahn Kösem Sultana intikal edeceğini hesablamış ve tombul dulun bir zamanlar kendi yüzünde dostça dolaşan sıcak nefesini, keskin kokusunu hatırlıyarak istikbal için yeni ümidlere bağlanmıştı!... Sultanahmed camiinde gürültü devam edip gidiyordu. Çünkü «ulema efendi lerin» sinirleri Muslihiddin ve Cinci hâdiseleri yüzünden fena halde bozuldnğundan sık sık arbede ç.karıyorlardı. Arada kin gütme cilveleri de vukua geliyordu. Meselâ eski vezirin adamlanndan müfettiş Köse Ali, sahn müderrisi olmrk dolayısile camie gelmişti. Eski müfettiş Kefeli Abdurrahman, sırf kıskançlık ve hınç yüzünden herifi parçalatmak ısti yor, yaygaraya girişiyordu, fakat öbür hocalar, selefle halef arasındaki düşmanlığı bildıklerinden araya giriyorlardı: Bre sefil, bu mahal icrayı garaz mahalli midir. Epsem ol! Diye Kefeliyi susturuyorlardı. Arada gülünç şekillerle azlünasblar yapıldığı da oluyordu. Maktul Ahmed Paşanın muhzır başısı ve çalıp çırpmada baş vasıtası olan Mustafa Ağa, isyan n başlamasile beraber semeri ağalar tarafına devirmiş, onlarm karşısında el pençe divan durarak nefsini ukubetten korumak istemişti. Sultanahmed camiinde gürültüler koparken Kara Murad Ağa onu çağırdı: Ne durursun, dedi. muhzar değil misin? sarayma vanp sahibi devlet efendimizi (Sadrıazam Mevîevi Mehmed Paşayı demek istiyor) getirsene! Mustafa Ağa, bu emirden mesnedinde bırakıldığı müjdesini alarak sevinc içinde atma sıçradığı, yoldaşlarile birlikte yola düştüğü sırada Bektaş Ağa da öteden beri muhzırbaşılığa namzed iken Mustafa Ağanın Ahmed Paşaya nisbeti yüzünden o memuriyeti ele geçirememiş olan kendi adamlanndan Ömeri çağırıyor ve şu emri veriyordu: Behey gafil, ne durursun? Muhzırlık senin yolun değil midir? Var, Mustafanm sorgucunu al, sahibi devleti sen getir. Bunun üzerine Omer de ata atlıyor, Kuşbazlar semtinde rakibine yetişiyor ve: «Dur bre erkânsız, yolsuz!» narasile herifin başmdan kokasmı, sorgucunu alıp kendi başına geçiriyor! Artık Mustıfa muhzırbaşılıktan infisal etmiş ve o hiz mete Ömer geçmiş demektir. Çünkü «mühür kimde ise Süleyman odur!» denildiği gibi sorguçla koka kimin başındaysa muhzırbaşı odur, denilebilir! îşte bu gürültüler, öc alışlar, külâh kapışlar arasmda Kara Murad Ağa saraya son haberi yollamak lüzuınunu ileri sürdü, daha doğrusu Sultan İbrahimin si lâhlandırdığı bostancılan ayartmak ve saray kapılarını açdırtmak için bir teşebbüste bulunmak istedi. Çünkü en müstahkem bir. kale halinde bulunan sarayın içeriden müdafaası halinde uzun günler uğraşmak ve bir hayli kan fedakârLğı yapmak icab edecekti. Halbuki vaziye tm buna müsaadesi yokru. Sarayın topa tutulması birçok kargaşalıklara sebeb olabilirdi. Kara Muradla arkadaşlan her ihtimali hesabladıklarından kaleyi içinden al mak istiyorlardı. Valide Sultanın elin den geleni yapacağına, kendilerinin sa raya girmesini kolaylaşhracağma kanaat beslemekle beraber ihtiyatı elden bırak mamağı tercih ediyorlardı. Ulema tak: mı da onlann mülâhazas.na iştirak ettik lerinden görünüşte Padişaha tahttan çekilmesi lüzumunu ihsas etmek, hakikalte ise bostancılan müdafaa fikrinden cay dırmak vazifesile eski Mekke kadısı Bosnalı Beyazî Hasanın saraya yollanması karar altına almdı. Deli İbrahim bu elçiyî kızıl bir ateş halinde alevler püskürerek kabul etti: Behey alçaklar, dedi, işte veziri öldürdünüz. Dahi ne istersiz? Hasan Efendi, çılgın adamın korkunç hiddetinden perva etmedi, cevab verdi: Padışahım, ocaklmm, ulemanın sizden sekvalan budur ki bunca beytülmali israf ettiniz. Bosna serhaddine küffar müstevli oldu. Takayyüd buyurmadınız. Hâlâ frenk gemileri Boğazdadır. Donanmamız çıkamayıp mahsur kalmıştır. U murunuzda değil. Payitaht bu gidişle elden çıkacak. Haberiniz yok. İbrahim köpüre köpüre haykırdı: Yalan söylersin, sakalından utan mayıp bühtan edersin. Küffar Bosnada topu topu bir kilise almış. Boğazdan ge miler çoktan gitmiştir. Zaten ben tahkik ettim. istanbulla Boğazın mabeyni bir aylık yolmuş. Küffar bu uzun yolu aşıp istanbula nice gelir? (1) İşte vezir sizi böyle aldatmıştı ki hâlâ sıdkı kelâma itimad buyurmuyor suz. Bizler Padişahımıza kizb söyleme ziz. Doğruyu kullarınızm ağzmdan da hi duymak münasib olur. Zaten leşker de, vüzera ve ulema da cenabınızı görmek ister! İArkast var) Deli İbrahim Haykırdı: ^ . Remziyeyi kendisine para vermediği için bıçakla yaralayıp öldürmekten suçlu Feriköyünde seyyar eskicilik eden Omer Tirilin dün, Ağırcezada duruşmasına başlanmıştır. İki jandarma refakatinde mahkeme salonuna getirilen, Omer Tiril, suçlu sandalyesine oturur oturmaz, hakikî bir abdal rolü oynamağa başlamış, hâkımin sorduğu suallerin hiçbırıne cevab vermemiştir. Ağırceza reisi Refik, bu nun üzerine; Ömere, müstantikteki ifadesini hatırlatarak: Orada herşeyi söylemişsin, burada niçin susuyorsun? dedi. Suçlu Tiril bu suali de, başmı sağa sola çarpıtmak, etrafına bakmmak gibi garib hareketlerle cevabsız bırakmıştır. Reis, bu sefer de: Hasta mısm? diye sormağa mec bur oldu. Suçlu her nasılsa bu suali duymuştu: Hastayım! dedi. Neren hasta?. Suçlu, içine çökmüş olan burnunu göstererek: Burnumdan hastayım! dedi. Müddeiumumî, suçlunun duruşma yapılmasına mâni bir hastalığı olup olmadığmın tesbiti için kendisinin Adliye tabi bince muayenesine lüzum gösterdi. Mahkeme de, bu talebi kabul ederek duruşma, 22 teşrinisaniye bırakıldı. lunan ikinci beş yıllık sanayi programı, berayı malumat alâkalı makamlardan bazılarına bildirilmiştir. Birinci beş yıllık programın geçen yıllar içindeki tatbikında tam bir muvaffakiyet elde edilmiştir. 1933 senesi sonunda başlıyan programın icablan bugüne kadar külliyen yerine getirilmiştir. İkinci beş yıllık program da en ince teferrüatına kadar büyük bir emek sarfe dilerek hazırlanmıştır. Bu programın hazırlanış şekli dahi başlı başma bir muvaffakiyet sayılmağa lâyıktır. Aldığımız mevsuk malumata nazaran ikinci beş yıllık program daha ziyade elde edilen fazla miktarda ham maddelerin tamamen memlekette işlenmesini istihdaf etmektedir. Meselâ: Birinci programda istihsali tahakkuk etmiş olan Ergani ve Kuvarts han bakınnın ikinci beş yıllık programla elektrolik bakır haline gelişi ve sınaî hayatta tatbikı, sahaya konuluşu görü lecektir. ADLİYEDE Işi hokkabazlığa döktükten sonra (1) Venedıklılerın Bosna hududunda taarruz ettıkleri yer meşhur «Kılis» şehriydi Sultan Ibrahim, KılLsı kilise yaparak taarruzun ehemmiyetini küçültuyor. Kara Çelebizade Ravzatulebrar zeylinde bu garıb telâkkiyi su satırlarla ifade eder: «Kılıs Sancağı küffar elme duştuğu ve bir günlük yerde Boğazı frenk gemileri sed ettuği söylendikte «Ben haber aldım. Kilis dedikleri kale değil, bir kilise imis ve Boğaz İstanbula bir aylık yol imis deyü buyurmuşlar! ..> Taşıması yasak olan silâhlardan bir Karadağ tabancasile bir kılıcı, Çar şıiçinde satarken yakalanan Merkat isminde biri, Sultanahmed ikinci sulh ceza mahkemesine verilmiştir. Suçlu dün mahkemede, kendini şöyle müdafaa etti: « Ben artistim. Eskiden zeybek oynardım. Kılıcla Karadağ tabancası, genclik günlerimden kalmadır. Şimdi ihtiyarladığım için işi hokkabazlığa döktüm. Karadağ tabancasile kılıc, arf n tık işime yaramıyor. Ben de tuttıfm, Bu ayın otuzundan itibaren nikel ikisini de satılığa çıkardım.> yirmi beşliklerle bronz on kuruşluklar Mahkeme, Merkat'm serbeât bırakıl redaviHderr kaldınlacaktır. Zîrâat* tş1 ve masma karar verdi. Osmanlı bankalan, eski paralan, yenilerile tebdil edecektir. Beraet etti Hastalannı, tıb usullerine aykırı görülen bir takım vasıtalarla tedavi ettiği iddiasile, doktor Gorekyan adında bir zat aleyhine, Sıhhiye müdürlüğü tarafından dava açılmıştı. Bir müddettenbeArkadaşımız Peyami Safa, bugün, ri, üçüncü asliye ceza mahkemesinde bakıbnakta olan bu dava, neticelenmiş Beyoğlu Halkevi binasmda, saat 18,30 ve doktor Gorekyan'm suçu sabit gö da <Herkesin Felsefesi> mevzuunda bir rülemiyerek kendisinin beraetine ka konferans verecektir. Duhuliye serbest olduğu için, Peyami Safanm umumî serar verilmiştir. viyeye hitab edecek olan bu konferan Gece geziyormuş! sına herkes gidebilir. Şehremininde, Ahmedin ağılmdan koyun çalmaktan suçlu Yunus isminde CEMÎYETLERDE biri yakalanarak, birinci sulh ceza hâ kimi Residin huzunına çıkarılmıştır. Hamallar cemiyeti idare Suçlu, Mahkemede gece, ramazan gezheyeti seçimi mesine gittiğini, ağıl önünden geçerken, şüphe üzerine çevrildiğini, koyunu Hamallar cemiyeti idare heyeti aza kendisinin çalmadığmı söyledi. larımn yarısı intihab müddetlerini ikHâkim, suçlunun şimdilik serbest bı mal ettiğinden dün yeni azalarm seçirakılmasına karar vererek duruşmayı mine başlanmıştır. Bu seçim üç gün başka güne bıraktı. devam edecektir. Nikel 25 lik ve bronz 10 kuruşluklar tedavülden kaldırılıyor; .„„ .„ Peyami Safanın bugünkü konferansı Fındıklar hakkında bir karar Yunan Erkânıharbiye Reisi General Papagos Harb Akademimizi ziyaret etti Dost Generalin Haydarpaşada istikbali Balkan Antantı erhânıharbiyelerinin Ankaradaki toplantılarına iştirak eden Yunan erkânıharbiye reisi General Papagos'un riyasetindeki askerî heyet dün saat 13 te hususî trenle Ankaradan İstanbula dönmüştür. Haydarpasa istasyonunda merasimle karşılanan .Yunan askerî heyetî öğleden sonra şehirde bir gezinti yaptıktan sonra saat 17 de Harb Akademisini ziyaret etmiştir. Dost ve müttefik Yunan erkânıharbiye reisi maiyetindeki zabitlerle beraber bugün Romanya vapurile Yunanistana dönecektir. Fmdıklanmızm yerli ve yabancı şirketlerin haricdeki hissedarlarma gön Okuyucularımızm hatınnda olsa ge derecekleri faiz ve dividantlarm transrektir ki bir müddet evvel Alman tezferi için mübadele ve ihrac edileceğî gâhlarında denize indirilen yeni bir kararlaştırılmıştır. vapura <Ankara> adı verildiğini ve bu ismin gemiye Berlin büyük elçimiz Haydarpaşada bir kaza Hamdi Arpağın eşi tarafından merasimGümrükler muhafaza teşkilâtmm 26 numaralı motörü dün Haydarpaşa men le takıldığını yazmıştık. İlk seferini yadireğinin içinde Bozkır ismindeki mo pan Ankara vapuru birkaç gündenberi törle karşılaşmış ve bir musademeden limanımızda bulunmaktadır. çekinen Bozkır motörü dümencisi dü Vapurun mensub bulunduğu kum meni kırmış ve 26 numara da süratle panyalarm acentası, dün, İstanbul Vi Bozkınn ortasma çarpmıştır. Bu çarp lâyeti erkânile İstanbul gazetecileri ve madan Bozkırm teknesi delinmiştir. Alman konsoloshanesi erkânı şerefinc Bozkırm kaptanı kazayı oldukça me yeni vapurda bir ziyafet tertib etmiştir haretle telâfiye çalışmış ve tayfalarile Vali muavini Hüdai ile Deniz Ticaret kendini muhakkak bir ölümden kurtar müdürü Müfid Necdetin, Türkofis îs Tiak için dümeni karaya çevirmiş ve tanbul şubesi müdürü Suphi Ziyanır motörü de işleterek son süratle karaya iştirak ettikleri bu ziyafet, Türk A l doğru ilerlemiştir. Bozkır bir hayli su man dostluğunun tezahürüne bir vesile almakla beraber karaya vurabilmiş ve teşkil etmiştir. bu suretle içindekiler kurtulmuştur. Davetlilere, Alman deniz mühendis liğinin ve inşaiyeciliğinin ctdden güzel Bir otomobil kazasî bir nümunesi olan Ankara vapuru gezModada oturan Avadis oğlu Bohor, dirilmiştir. Bu gemi, Atlas Levante Linhususî otomobilile Kadıköyde Altıyol ye kumpanyasile Doyçe Levante Linye ağzmdan geçerken Hulusi adında biı kumpanyalarının müştereken Baltık ve memurun karısı Bediaya çarpmış ve aşark limanları arasmda işlettikleri moğır surette yaralamıştır. Vücudünün dern şileplerin en yenisi ve en mükemmuhtelif yerlerinden yaralanan Bedia melidir. Nümune hastanesine kaldırılmış, Bohor Ankaramn boyu 132 metro, eni de" 17 yakalanmıştır. buçuk metrodur; 7,350 ton hacmi istiabisindedir. Yedi silindirli bir motörle Ramazan 5 Salı mücehhez ve tek uskurludur. Vasatî ö ? l e tkindi Aksam Yatsı lmsak sürati saatte 14 mildir. Vapur, limanımızdan bin ton tütün S. D. S. D. S. D. S. D. S. D. yüklemiştir. Doğruca Hamburg'a gide 7 9 42 12 1 34 12 20 Ezanî Zevalî 11 58 14 40 16 57 18 31 4 59 cek ve on bir gün sonra oraya varacaktır. Almanların «Ankara» vapuru limanımızda Her zaman bütün Japon adalannı tehHam olarak elde edilmekte olan ve did eden bu tehlikenin ortadan kaldınl istihsali tanzim edilmiş bulunan Türk kromunun ikinci beş y:Ilık programla ması Japon milletinin ittifak ettiği en bümetal krom ve fro krom şekline girmesi yük gayedir. Diğer taraftan Ruslar, Siberyaya hâtemin olunacaktır. kim olmakla bir taraftan Kore hududunun Birinci beş yılhk programla kurulan demir sanayiini ikinci beş yıllık program bir tarafmı ve Mançuri'nin üç bir tarafını da makine ve demir alâtı ziraiye sanayii sarmış olduktan başka Asya kıt'asmın anahtan bulunan Mogolistanm coğrafyatakib edecektrr. da haricî denilen şimal kısmını nüfuz ve Bugün yurdun muhtelif yerlerinde bü hükümleri altında ve orta Asyanm göbeyük bir faaliyet sarfedilen petrol araş ği şarkî Türkistanı da avuçlan içinde butirmalannın müsbet bir neticeye varması lundurmaktadırlar. kat'iye yakm bir şekilde ümid edil Bu sayede Sovyetler, nüfus cihetinden mektedir. İkinci beş yıllık program petrol dünyanın en büyük ve arazi cihetinden de rafinerisi işini de ihtiva etmektedir. ikinci büyük memleketidirler. Çok geç uGene istihsali işi tanzîm edilmiş olan yanarak millî birliğini ve varlığım henüz kömürlerimizden ikinci beş yıllık program idrak edemiyen ve teşkilâtsızlık, inhilâl da katran ve kömür müştakkatı sanayiin ve derebeylik halinde bulunan bütün Çide istifade edilecektir. Bu arada nitrin, ne ve Japonya müstesna olarak Uzakşarbcnzin ve benzol istihsalât' sanayii de ikin kın diğer ülkelerine, fikir, politika ve asci beş yılhk programa dahildir. îkinci beş kerlik noktasmdan hulul ve nüfuz ede yıllık programın başlıca kısımlanndan bi cek bir mevkide bulunuyorlar. Bunun son rini de kimya sanayii teşkil etmektedir. biı mi&ali, Çinin ortasmda ve Nankin'ia yanıbaşında teşekkül ederek sonradan MÜTEFERRIK garbe vç^en^flnra da şimaligarbide Şansi, Kansu ve civarı eyaletlere kayan ve bir Zehirîi gaz kursları Gelecek hafta başında açılacak olan zaman seksen milyon nüfusu ihtiva eden zehirli gazlerden korunma kurslan içm Çin Sovyet hükumetinin on senedenberi icab eden binalar tedarik edilmiştir. mevcudiyetini muhafaza eylemesidir. Kurslar Halk Fırkası, Halkevleri ve Japonya, Sovyetlere karşı harbe hazırilkmekteb binalarmda acılacaktır. lanmakla beraber böyle bir harbde SovGÜMRÜKLERDE yet Rusyanın yalnız Siberyada ve orta Asyada bulundurduğu kuvvetleri değil, Karneler kontrol ediliyor ayni zamanda Avrupada ve bahusus Gümrüklerde karnesiz dolaşan ko Ukrayna ve beyaz Rusya gibi garb humisyoncularm faaliyetlerine nihayet ve dudlarına mücavir mıntakalardaki azim rilmesi için dün sabahtan itibaren Baş askerî kuvvetlerini de Japon ordulanna müdürlükten verilen bir emirle sıkı bir karşı kullanmakta serbest olmaması ve kontrol başlamıştır. Dün hemen her kopolitika âleminde de kendisine yardımci misyoncuya gümrük bürolarında kar bulunması için geçen sene Almanya ile ne sorulmuştur. Gümrük Basmüdürlüğünden verilen «komünist enternasyonaÜne karşı müca • izahata göre Komisyoncular Birliğinin dele» namı verilen ittifakı akdetmişti. Fakat o zamandanberi yeni bir vazî bu hususta ileri sürdüğü noktai nazar ve gazetelere verilen ilânlann ihtiva yet peyda olmuştur. Mareşal Çiankayşek ettiği müfredat yapılan müdürler top Çinli komünistlerin cephesine giderken lantısında varid görülmemiştir. Yalnız esir edilip sahverildiğindenberi bunlara bu şekilde hareket eden kimseler bu karşı politikasmı değiştim,iş ve Çinli halklunmasma karşı sıkı tedbirler alınma lar arasmda Japon aleyhtarlık ve Japon sına da karar verilmiştir. emtiasına karşı boykot son dereceyi bulduktan başka şimalî Çinde ve Şanghay noktasmda 1934 senesinde tesis edilen vaziyetlere aid anlaşmalar, Japonların iddiasına nazaran, Nankin hükumetbb teşvik ve emrile ihlâl edilmiştir. Bu vaziyet karşısmda Japonya artık bütün Çini komünist politikasına kapılmış addederek Sovyetlerle harbden evvel bunun nüfuzuna tâbi saydığı Çini silâh kuvvetile yola getirmeğe ve kendisile iş bırliği yapmağa ve Rusya ile yapaca ğı büyük harbde arkasmdan emin olmağa kat'î karar vermiş ve şimdiden yan Çini zaptetmiş ve orta Çinin yegâne mahreci Şanghay'ı da istilâya çalışmakta bulun • muştur. Filen Japonyanm Uzakşarkı hükmü alt:na alarak Büyük Okyanusta ağır basa cağı düşüncesile İngiltere ve Amerikanın Japonları daha ziyade ileri gitmekten menetmek için dokuz devlet muahedesine dayanarak yeni bir konferans toplamalan karşısında Japonyanm arkasmı politika Ankara vapuruna rıhtımda tütün ve askerlik noktasmdan Ingiltereye karşı balyalan yüklenirken Vapurun yükleme ve boşaltma va himayeye lüzum hissedildiğinden zaten sıtaları, gayet moderndir ve 16 vinç ko ötedenberi ayni cephede yürüyen Japonlu ile mücehhezdir. Bunlarm biri 50 ve ya, Almanya ve İtalya arasmda bir ittidiğeri 35 ton sıklet kaldırabilecek kuv fak aktedilmiştir. Bu ittifakm hazırlan vettedir. Ankara bir şilep olduğu hal ması da Brüksel konferansmm Japonya de 12 yolcu nakledebilecek mükemmel ya gayet mülâyim ve dostane müracaatte kamaralan ve salonlan vardır. bulunmasma saik olmuştur. Bu hattı işleten iki kumpanya AnkaMuharrem Fevzi TOGAY ra gibi, dört tane motörlü şilep daha yaptırmakta olup bunlarm birincisi oIzmirde hayat pahalılığı lan Sofya ihtiyaca kifayet edecek to najda olmadığı için satılığa çıkarılmak İzmir Ticaret Odasının yaptığı bir tettadır. Ankara İstanbul ve diğer şark li kike göre, İzmirde hayat pahalılığı gemanlarile Alman limanları arasmda çen seneye nazaran yüzde kırk nisbetinde yükselmiştir. seri yük nakliyatı yapacaktır.