15 Evlul 1937 CÜMHURİYET SON Hâdiseler arasında İdeoloji harbi amanımızın hususiyetle rinden biri de, bu iki kelimeyi sık sık yanyana getirmesidir. Her menfaat ve politika çarpışmasında bir ideoloji ihtilâfı ara mak, zamanımıza has bir tahlil tarzı haline geldi. Tarihin hiçbir devresinâe »osyalizm, demokrasi ve daha sonraları komünizm ve faşizm, bu günkü kadar canlı birer kelime ol mamışlardır. Düne kadar yalnız bi • rer dünya görüşü, yalnız birer iç politika ve idare sistemi ifade eden bu tabirler, son senelerde, taazzuv et miş, silâhlanmış, maddî ve müces sem birer mücadele cephesi temsil eder görünüyorlar: îspanyada sos yalizmle nasyonalizmin boğuştuğu söyleniyor; Çinde Japon nasyona lizminin ve emperyalizminin yürii düğü iddia ediliyor; Akdenizde fa şizmin hakimiyet ihtiraslanndan bahsplunuyor. İsterseniz bütün bunlara birer «harbizm» adını da koya bilirsiniz. Gerçekten bir ideoloji harbi için de miyiz? Fikirler menfaatleri, menfaatler fikirleri mi temsil ediyor? Uzaklara ve derinlere götürülen bir tahlil, esasta fikir mi bulur, menfaat mi? Belki her dikkat eden görecektir ki, ideolojiler, birbirlerile değil, ha yatla ve realitelerle mücadele halindedirler. Her ideoloji, düşman fikrin taarruzuna uğramadan evvel, hayatın ve realitelerin hücumu karşısında kalıyor: Politika ve aksiyon sahasmda, nazarî mevzilerini bir türlü mu hafaza edemiyen liberalizmin eta tizmle, sosyalizmle birleşmeğe nasıl mecbur oldugunu görüyoruz; komünizmin de eski düşmanı demokrasiye gülümsemesi, hatta politika ve aksiyon sahasmda onun prensiplerini benimsemesi, mücerred fikirle şe'niyet arasmdaki mücadeleden doğma birer «fuoion» zaruretidir. Bir birinin tam zıddi iki ideoloji zanne dilen nasyonalizmle sosyalizm, bu günkü Almanyada, bir vücudün iki eli gibi birbirine yakın ve lüzumlu iki eş haline getirilmiştir. Kolayca görülüyor ki bugünün bütün liberalizmleri, sosyalizmleri, nasyonalizmleri, komünizmleri, kitabdakinden çok farklı şeylerdir. Hatta belki de hayatta bunlara kitabdan kalan ye gâne hatıra tek bir kelimeden ibarettir: Kendi unvanları. Hayatla çarpışan bu fildrlerin, a meliyat ve tatbikatla boğuşan bu nazariyelerin birbirlerine saldıracak haleri kalmış mıdır? Tatbikatta nazarî vahdetlerini muhafaza etmiyorlar ki, Üniversite koridorlannı dolduran kitab münakaşalarının ciddî ve kanlı bir ideoloji harbine çevrildiğini kabul etmek mümkün olsun. Şu var ki, bugünün cehennemî politika mücadelesinde, her menfaat, kendisine bir fikir asaleti verebilmek için herhangi bir ideolojinin ünifor malannı giyiniyor; herhangi bir felsefî, iktısadî, içtimaî nazariyenin sırmalannı ve nişanlannı talayor; herhangi bir dünya görüşünün kıhcını kuşanıyor. Bu üniformaların altında sıntan şey, düpedüz, menfaattir. Yahud, koyu ve halis menfaat degilse bile, her milleti, her sınıfı, her zümreyi, her ferdi kendi kaderine doğru iten zaruretlerin muhassalasıdır ki, bunun tesirinden sıynlmak imkânsız olduğuna göre, ideoloji harbi gibi görünen bugünkü politika ihti raslannı ve mücadelelerini biraz ta biî bulmak lâzım gelir. Zonguldak mektubu Milletler Cemiyetinde Konseydeki azalığın tecdidine karar verilmesini taleb ettik (Baştaraft 1 incî sahifede) Notada netice olarak Valencia hükumctinin gayri kanunî ve gayri meşru olduğu beyan v« Salamanka'nm îspanyanm yegâne meşru mümessili olarak ta nınraası taleb edilmektedir. Notada bu tebliğin salâhiyetleri tetkik komisyonuna da bildirilmesi istenilmektedir. Kömiir istihsali artıyor Fiatların yükselmesi istihsalin azlığından değil, navlun fiatlarının artmasındandır Her memlekette maden kömürü da vası başlıbaşına bir mesele olmakla be raber Türkiyemiz için bu dava daha çok müstesna bir gözle görülmek zarureti mevcud bulunduğu cihetledir ki Cum huriyet bu mevzuu çok sıkı bir alâka, çok büyük bir dikkat ve ftina ile takib etmektedir. Türkiyemiz için kömür davası başka memleketlere nazaran daha çok mühimdir. Çünkü birkaç yıl önce; (petrol); kömürün yerini tutacak, kömürün ehemmiyet ve kıymeti iktısadiyesi kalmıya cakur. diye bir nazariye serdediliyordu. Halbuki son yıllarda (Petrol) a sa hib olmıyan milletler, (petrol) ihtiyacmı (kömür) den temine başlamışlar, bu davada mırvaffak da olmuşlardır. Şu halde bugün (petrol), kömürün değil; (kö mür), (petrol) un yerini tutmuştur. Zonguldakta kurulan (Sömikok = Türk Antrasit) fabrikasırun randımanı da bu davanın en büyük bürhanı sayılabilir. Bunun içindir ki Türkiyemiz petrol buluncrya kadar (kömür) sadece kendi kıymetile değil, petrol ihtiyacmı karşıhyacak bir kıymet olarak da telâkki edilmek lâzımdır. Memlekette yer, yer kurulan fabrikalann kömüre istinad etmesi, Türk kö mürünün istihlâk sahasının ta (Cebelüt tarık) a kadar uzamış bulunması, ormanların harab olmasma sebebiyet veren ve iptidailiğin bir alâmeti sayılan odun ve odun kömürü yerine maden kömürü ve kömürden müştak maddelerin istâılâki gibi sebebler memleketimiz için kömür davasına hususî bir ehemmiyet verilmesini icab etmektedir. * * * Zonguldak kömür havzasında Fran sızlardan satın alınarak imal ve istihsali Eti Banka devredilen madenlerle hav zanın tamamı hukukan millileşmiş bulunmaktadır. Millî hükumerin havzaya verdiği hususî krymet ve ehemmiyeti çok yakın takdir eden millî müesseselerimiz istihsali kuvvetlendirmek ve çoğaltmakta hiç de v«kit kaybetmiş değillerdir. Eti Bank Fransızlardan satın alınan madenlerde istilısale başhyalı henüz üç. nihayet dÖrt ay olduğu halde kömür istihsalinde çok mütebariz farklar göriil mektedir. Fransızlar geçen 1936 yılının tem muz ayında (26,890) ton kömür çıkardığı halde Eti Bank bu yılın temmuz ayında (35,660) ton, gene Fransızlar geçen 1936 yılının ağustos ayında 27,110 ton kömür çıkardığı halde Eti Bank bu yılın ağustos ayında (38,660) ton kö mür çıkarmıştır. Bir maden ocağında bu tezayüdün ehemmiyet ve kıymeti çok büyük olmakla beraber bu vaziyet bir netice olmak tan çok uzakbr. Bu vaziyet olsa, olsa bir mukaddeme, bir başlangıç sayıhr. * * * Kömür fiatlannda bu yıl tereffü ol duğundan bahisle bu tereffüün istihsal azlığmdan ileri geldiğine dair bazı neşriyat görüyoruz. Kömürde az da olsa bir tereffü bu gün için mevcud olmakla beraber bu tereffüde istihsal hiç de amil değildir. Çünkü istihsal mırtlak olarak geçen yıldan az olmadıktan başka bilâkis fazladır da. Bütün bir yıl antrasit fabrikasmın istihsalâtı oldukça mühim bir kıymette dir. Havzadan bu yıl (briket) de îhrac edilmektedir. Kömür fiatlan hükumetin idarî bir kararile tesbit edilmiş olup madenci bu fiat dahilinde satış yapmaktadır. Şu halde fiat tereffüünün sebeblerini başka sahalarda aramak lâzandır. Fil hakika geçen sene navlun fiatları yüz, yüz on kuruş arasmdayken bu sene ha ricî navlun fiatlarının yükselmesi sebebile bizde de navlunlar birdenbire yüz alt miş, yüz seksen kuruşa fırlamışhr. Işte navlun fiatlanndaki bu tereffü kömürün tereffüü şeklinde görülmekte ve gösterilmektedir. *** Bugün artık, kömür havzamtzdan a zamî istifade yollan programla tesbit edilmiş bulunmaktadır. Mülî hükumeti mizin eli ve emeği olan her işin mutlak muvaffakiyetle başanlacağma eminiz.. Biz, bu emniyeti bugünkü başlangıç dan ahyoruz. Çok yakın bir gelecekte kömür havzamız bize milyonlar verecektir. İHEM NALINA MIH1NA Atçılık ve bînicilik emlekette atçılığm ve biniciliğin en büyük hamisi Başvekilimizdir. Bu himaye çok yerindedir. Çünkü, atçılık ve binicilik, 1 Çok güzel ve asil bir spordur. 2 Millî müdafaa bakımmdan atm ve süvarinin kıymeti büyüktür. 3 At, nakliyat ve ziraat işlerinde, nsanın en iyi yardımcılanndan biridir. îsmet înönünün himayesi sayesinds, binicilik sporu Ankara ve İstanbulda hayli intişar etmiştir. Siviller arasında ata binenlerin miktan gittikçe artmaktadır. Sipahi Ocağı, Süvari Binicilik okulunun yardımmı da temin ederek birkaç yıl evvel bu sahada gösterdiği faaliyeti tekrar canlandınrsa, biniciliğin, îstanbulda, da« ıa süratle yayılacağma şüphe yoktur. Millî müdafaa bakımından atm kıy • meti asla azalmamıştır. Süvari, bütün or« dularda hâlâ mevkiini muhafaza etmekedir. Gerçi, yollan bol ve güzel mem leketlerde, motör, atm yerini almıştır amma burada mühim bir nokta vardır. Motör tekerleği mağlub etmiştir, yoksa" semeri değil. Yolsuz ve dağlık arazide, emer ve at, tekerleğe ve motöre faiktir. ^ünkü böyle yerlerde, yalnız, at ve katır sırtmda nakliyat yapılır. Dağlann keçi yollanna motörlü de olsa tekerlek değil j hayvan tarmanır. Bizimki gibi yollan az, dağlık arazisi çok ve henüz petrolsui memleketlerde, atın, millî müdafaa ba * kımından kıymeti çok büyüktür. Motör • Ieşmiş ve makineleşmiş kıt'alanmız, ne « kadar artarsa artsın, ordumuz, gene yüz binlerle hayvana muhtac olacaktır; sü * vari için, topçu için ve nakliye için. Süvari hayvanlan bakımından, atçılı' ğımızda mahsus bir terakki vardır. Ge « çen gün îzmirin kurtuluş gününe aid fo^ toğraflara bakıyordum. 1922 de yıldı # rrm süratile İzmire giren süvari kolordu* muzun yerli hayvanlan o kadar küçük •» müş ki resimde, süvarilerin ayaklan yere değecekmiş gibi görünüyor. Halbuki şimdi yerli süvari hayvanlanmız, daha Macar atlan derecesinde yüksek olma makla beraber, 15 yıl evvelkine nazaran hayli büyüktürler. Demek ki süvari hayvanı yetiştirmekte mahsüs bir terakki var* Henüz memlekette topçu hayvaaı yeb^tirilmediği için bu ciheti geçiyorum. Nakliye ve ziraat işlerinde at kullan» mağa gelince, bizim memlekette atla ziraat yapan köylü yok gibidir. Nakliye işlerinde de, yalnız şehirlerde atlı arabalar görülüyor. Köylerde, yalnız öküz ve mandaya rağbet ediliyor. Sebebi, öküz ve mandanın ata nisbetle daha iktısadî olmasıdır. Halbuki Avrupanın en çok motörleşmiş memleketlerinde, hatta komşumuz Bulgaristanda dahi, köylerde, bizdeki ile kıyas kabul etmiyecek kadar çok at gördüm. Hele Macaristanda ve Büyük Harbden evvel Macaristana aidken şimdi Yugoslavya ve Romanyaya geçen yerlerde, gayet çok ve gayet güzel hayvanlar vardı. Bu müşahededen sonra anladım ki memlekette bol at yetiştirmek1 için at yanşlan ve resmî haralar hiç de kâfi değildir; köylünün, ziraat ve nakliyat işlerinde at kullanması lâzımdır. Atm müşterisi yalnız devlet olmaz da, köylü de at alırsa hayvan yetiştirenler, elbette çoğahr ve işte ancak, o zaman, iyi ve bol at yetiştirmek hususundaki emellerimiz tahakkuk eder. Köylünün ata rağbet etmesi için ne yapmak lâzımdır? Bu, bir iktısadî meseledir. Onu da, bu işin mütehassıslan söylesinler. Ben, yalnız gördüğümü kaydettim; o kadar. Şili murahhasının beyanatt Cenevre 14 (A.A.) Bu sabah Milletler Cemiyeti asamblesi, bir cehe akdetmiştir. Bu celsede Şili murahhası, uzun bir nutuk irad ederek bilhassa Mil letler Cemiyetinin mümkün olduğu ka dar süratle cihanşümullük prensipine rücu etmesi lâzım gelmekte olduğunu söylemiştir. Mumaileyh, demiştir ki: » Bu gayeye vâsıl olmanın en iyi çaresi, azadan olmıyan devletlerden Milletler Cemiyetinin ıslahı hakkındaki fikirlerini sormaktır. Negüsün tebliği Cenevre 14 (A.A.) Haile Selâsie, Milletler Cemiyeti umumî kâtibine bir tebliğ göndererek bunu Milletler Cerniyeti konseyine, asambleye ve azadan olan devletlere bildinnesini rica etmiştir. Haile Selâsie, bu tebliğinde bu defa Cenevreye bir heyet göndermekten vaz geçmiş olduğunu, çünkii ruznamenin Habeşistanı alâkadar eden hiç birşeyi ihtiva etmemekte bulunduğunu beyan et mektedir. Necaşi, Milletler Cemiyetine blan sarsılmaz imanından bahsetn#k suretile tebliğine nihayet vermektedir. Mandalar Komisyonunun raporu Cenevre 14 (A.A.) Milletler Cemiyeti Konseyi bugün akdettiği alenî celsede Şarkî Erdün ve Filistinin idarelerine dair mandalar komisyonunun verdiği raporu tasvib etmiştir. İngilterenin taksim hakkında verdiği muvakkat muhtıra hususî bir tetkike tâbi tutulmak üzere geriye bırakılmıştır. Türk bayrağı nizamnamesi Nizamnameyi Vekiller Heyeti tasdik etti Ankara 14 (Telefonla) Türk bayrağı nizamnamesi Şurayi Devletçe tet kik edilmiş ve Vekiller Heyetinin tasdi kmdan geçmiştir. Nizamname, bayrağın yapılışı, bayrağın aksamı, bayrağın nisbetleri, bayrağın eb'adı, bayrağın keşidesi zamanlan, bayrak çekilecek yerler, Türk bayrağınm çekiliş ve indirilişinde yapılacak merasim, süs bayrakları, hususî bayraklar ve bunların nerelere ve nasıl çekileceği ve cezaî hükıümleri ihtiva et mektedir. Nizamnameye göre, bayrak sabah sekizde çekilir ve grup anında indirilir. Tatil zamanuıda tatilin başlıyacağı anda çekilir. Bayraklar her taraftan işjtile bilecek sada çıkaran bir vasıta veya görülebilecek bir işaretle ayni zamanda çekilecek ve indirilecektir. Bayraklan tatillerde, bayramlarda, resmî daireler, askerî karargâhlar, polis, jandarma, hudud ve gümrük ve muhafaza karakollan, harb ve tecaret gemilerile hususî gemiler, makineli diğer deniz vasıtalan çekeceklerdir. Hususî mağaza ve müesseseler ancak bayramlarda ve umumî tatil günlerinde bayrak çekebi lirler. Diğer maddelerde bayrağın ne suretle orduda, denizde ve sairede çekileceği yazıhdır. Hususî evlerde bayrak çekilirken çabuk çekilecek, indirilirken yavaş yavaş indirilecektir. Bayrak getirilir ve götürülürken hürmet hissi izhar edilecektir. Bu sırada bayrağı yere atmak, sü rüklemek, münasebetsiz vaziyetlerde tutmak caiz değildir. Bayrak kanununa ve nizamnamesine muhalif olarak bay rak yapan ve satanlar ceza kanununun 526 ncı mddesine göre tecziye edileceklerdir. Kanuna ve nizamnameye muvafık olarak çekilmiyen bayraklar mahallinin en büyük memurunun emrile indirilir. Bu nizamnamenin hükümlerini yürütmeğe İcra Vekilleri Heyeti memurdur. Garbî Anadolu manevraları Harekâtta donanmamızda mühim bir rol alacak îzmir 14 (Telefonla) Sonbahar manevraları Aydın ve Söke mıntakasında geniş bir sahada yapılacaktır. Manevraya mühim miktarda süvari, piyade, motörlü birlikler, motörlü topçu kuvvetleri ve hava filoları iştirak edecektir. Başvekilimizin manevraları sonuna kadar takib edeceği anlaşılmak tadır. Buradaki alâkadar makamlar geniş mikyasta hazırlıklar yap maktadır. Garbî Anadolu manevraları Trakya manevralarına nazaran daha ehemmiyetli telâkki edilmektedir. Bunun bir delili de donanmamızın ayni zamanda sahilin muhtelif noktalanna asker ihrac tecrübeleri yapacağıdır. Bu ihrac mevzuu ayrıca tetkik edilecektir. Manevraları müteakıb hava ve kara kuvvetlerimiz, tayin olunacak bir sahada büyük bir geçid resmi yapacaktır. Halkın geçid resmini görmesi için bütün tertibat alınacaktır. B. G. Sirkecide dün bir otomo Ispanyol çıkmazı önünde bil yarışı başladı müsellâh sulh Dün akşam saat 22 de Sirkeci tren is[Başmakaleden devamj tasyonu heyecanlı bir yanşın başlangıcıBu aşın derece tabirine dikkat na sahne oldu. îstanbulda başlıyan bu Iunmasmı rica ederiz. Çünkü dahilî îsyanş Avrupa ekspresinin müntehası olan panyol cidaline şimdiye kadar sağdan ve Belçikanm Ostende şehrinde nihayet bu soldan bir takım müdahaleler vuku bullacaktır. Üç gün evvel îstanbula gelmiş duğu bu devletlerin meçhulü değildir. olan Londranın maruf gazetesi Daily Bu devletler müdahalelerin bu kadarını Mail'in muharrirlerinden W . A. Mcken bilmemezlikten gelerek işin sulhu bozazie ile Humber otomobil fabrikası mü cak ve kavgayı başkalarına ve başka dürleri D. H. Noble ve T . Saunders, sahalara sirayet ettirecek yolda yeni haOstande İstanbul yolunu tam 66 saatte reketler yapılmamasımı istiyorlardı. Nikatetmişlerdir. Ekspres treni dahi bu me hayet sulh herkesin muhtac olduğu bir safeyi takriben ayni müddette yapmakta nimet olduğundan îspanyol meselesinde dır. hususî bir maksad takib etmiyen devletBundan cesaret alan İngilizler dün ler, başkalannın daha ileri gitmiyecekleakşam trenle Sirkeciden hareket etmiş ri umudlarını beslemekten hâli kalmıyorlerdir. Maksadları trenden evvel Os lardı, ve hâlâ da kalmıyorlar. Sulh tende'a varmak ve orada, buradan teşyi hatın için gösterilen sabrın bu dereettikleri bir yolcuyu karşılamaktır. Ay cesine tarithin hiçbir devrinde tesarıca W . A . Mckenzie yol intıbalarını düf olunmamıştır demekte hata yok«Cumhuriyeb> e yollıyacaktır. îngiliz tur. meslektaşımızm hiç şüphesiz alâka ile Dahilî Ispanyol cidali dünya sulhunu karşılanacak intıbaları bir haftaya kadar bozamamak için bu mücadelede iki îsgazetemiz sütunlarında çıkacaktır. panya tarafından hangisi galib çıkarsa îngiliz seyyahlar dün akşam Sirkeci çıksm, Ispanyol millî hürriyet ve tamagarında Türkiye Turing Klübü heyeti miyetinin halelden masun kalacağı bir idare reisi Şükrü Ali ve «Cumhuriyet» hakikat olarak bilinmek ve kabul edilrruharrirleri tarafından teşyi edilmişler mek lâzımdır. Eğer ortaya bazı devletler dir. çıkar da iki îspanya tarafından birinin veya diğerinin galebesinden kendilerine Belgrad elçimiz maddî veya manevî menfaatler teminine Belgrad elçimiz Ali Haydar Aktayın, kalkışmağı şimdiden hatırlanna muhkem Belgraddan şehrimize hareket ettiği bir surette yerleştirmiş bulunurlarsa bu taktelgraf haberine atfen yazılmıştı. Aldığımız malumata göre, Ali Haydar Ak dirde bu îspanyol çıkmazının ergeç bütay elyevm Belgradda bulunmaktadır. yük bir musademe felâketine müntehi olacağına şimdiden muhakkak nazari'le bakmakta hata olmaz. Bundan dolayıdır Ankarada yapılacak koru ki mesele bir müddettenberi ve bilhassa Ankara 14 (Telefonla) Yenişehirson günlerde daha ziyade sulh ve harb de su deposu etrafmdaki saha bir koru haline getirilecektir. Bunun için hazır ihtimalleri arasında bocalamağa başlalıklar ikmal olunmuş ve on binlerce fi mıştır. Vaziyetin hakikî safhasmı böyle dan sipariş edilmiştir. Koru, Ankara görmek lâzımdır. nın en güzel bir gezme yeri olacaktır. Denizaltı gemilerinin Akdenizde kor Almanyanm eski müstemlekeleri Cenubî Afrika komiseri «Bu meseleyi konıışmağa hazırız» diyor Londra 14 (A.A.) Londradaki cenubî Afrika âli komiseri M. Tevvater, bir mülâkat esnasında şöyle demiştir: « Almanyaya eski müstemlekelerinin iadesine müteallik bir itilâfa cenubî Afrikanın iştirak edeceğini zannediyo rum. Şimdiki süratile yürüyüp gitmekte olan ve bizi nihaî bir buhrana yaklaştırmakta bulunan teslihat muvacehesinde bu me selenin münakaşası için Almanya ile bir masa etrafında müzakerelerde bulunmak cesaretini göstermemiz icab eder. Cenubî Afrika, bu cesareti göstermeğe amadedir ve elde edilecek neticenin gerek Almanya için ve gerek manda sahibi devletler için memnuniyete şayan olacağından eminim.» ^ Basvekilimiz İstanbııia geliyor Ankara 14 (Telefonla) Anlaşıldığına göre, Başvekil îsmet İnönü, mukarrer olan Karabük, Kastamonu seyahatini başka bir zamana tehir etmiştir. Basvekilimiz bir iki gün zarfmda Tarih Kurultayında hazır bulunmak üzere İstanbula gidecektir. Vekiller de yarından itibaren kon grede hazır bulunmak üzere îstanbula gideceklerdir. PEYAM1 SAFA Îzmirde bir yangın İzmir 14 (Telefonla) Pamuk Mensucat Türk Anonim şirketi kâğıd deposundan yangın çıktı. Zarar üç bin lira kadardır. Depo 250 bin liraya sigorta lıdır. Tahkikat devam ediyor. Mareşal F. Çakmak » Genelkurmay başkam bugün İstanbula geliyor Ankara 14 (Telefonla) Genel Kurmay Başkanı Mareşal Favzi Çakmak bu akşamki ekspresle İstanbula hareket etmiştir. Mareşal, istasyonda Vekiller, generaller ve askerî erkân tarafından uğurlanmıştır. mak için tedbir alan devletlerin bu tedbirlerde tamamen sulhcu oldukları kimsenin itiraz edemiyeceği kadar açık bir hakikattir. Yalnız şurasını teslim etmemek imkânı yoktur ki bu tedbirlerle sulhun müsellâhan muhafazasına geçilmiş bir vaziyetin mukaddemeleri üzerindeyiz. Bununla sulhun harben muhafazasına mecbur olmak vaziyeti arasında ancak bıçak sırtı kadar bir mesafe vardır. Bu ise vaziyetin ciddiyet ve vahametini her göze kolaylıkla gösterecek bir bedahettir. Temenni edelim ki bu korkunc ihtimal nihayet akli selimin hakimiyetini temine medar olsun. YUNUS NAD1 îzmir Valisi Selâniğe gidiyor Moskova sefirimiz geliyor Ankara 14 (Telefonla) Mcsko va Büyük Elçimiz Zekâi Apaydın bu aksamki trenle İstanbula hareket etmiştir. Köy demircisi ve yapıcısı mektebi Ankara 14 (Telefonla) îzmirde köy demircisi ve köy yapıcısı namile bir mekteb açılacak, memleketin muhtelif yerlerinden buraya talebe gönderile cektir. Almacak talebeler üç smıflı köy mektebini, yahut ilkmektebi bitir miş olanlar arasında seçilecektir. Maarif müfettişlerinden Faik, Enver, bu talebeleri tesbit için köylere gitmişlerdir. Maarifte yeni tebeddülât yok Ankara 14 (Telefonla) Istanbul lise ve ortamekteb müdürleri arasında yeni tebeddülât yapılacağı haberler doğru değildir. Esasen bütün tebeddü lât ve tayinler yapılmış bulunmaktadır Izrnir 14 (Telefonla) Vali Fazlı Güleç, İktısad Vekâleti Siyasî Müsteşarı Ankara 14 (Telefonla) Bu yıl An Ali Rıza ile beraber yann Selâniğe gikara Vilâyetine tâbi 79 köyde asrî köy derek hükumet namına Selânik sergi okulu yapılmasma karar verilmiştir. sini ziyaret edeceklerdir. Bu inşaat için Ankara Vilâyeti 15 bin, Maarif Vekâleti de 8,500 lira yardımda Tarih Kurultayına gelecek bulunacaktır. îzmir muallimleri Prens Chichibu Almanyadan İzmir 14 (Telefonla) Tarih Kurultayına İzmir lisesi ve ortamekteb mu ayrıldı allimlerinden 27 kişi iştirak edecektir. Berlin 14 (Hususî) M. Hitler Meb'usları davet tarafından şerefine büyük bir ziyafet ve Ankara 14 (A.A.) Cumhuriyet rilen; Japon Imparatorunun kardeşi Pren Halk Partisi Genel Sekreterliğinden: Chichibu bugün Hamburg'dan vapurla 20 eylul 1937 tarihinde Dolmabahçe Japonyaya hareket etmiştir. saraymda açılacak olan ikinci Türk Tarih Kurultayı ve sergisine bütün meb'us arkadaşlar davetlidir. Girmek Paris 14 (Hususî) Paris borsasının için hüviyet varakalannı göstermek kâbugünkü kapanış fiatları şunlardır: fidir. Londra 138,80, Nevyork 28,04, Berlin Fransız manevraları 1124, Brüksel 471,75, Amsterdam 1544 Londra 14 (Hususî) îngiliz Har Roma 147,40, Lizbon 126,18, Cenevre 643,75, kurşun 21,5,7 1/2, bakır 62 biye Nazırile Erkânıharbiye reisi, Fran62 1/2, kalay 264,05, altm 140,03 1/2, gü sız ordusunun manevralarında bulun mak üzere Fransaya gitmişlerdir. mü§ 19 15/16, çinko 22,0,7 1/2. 79 köy okulu yapılacak Ankarada yapılacak 150 ev PARİS BORSASI Ankara 14 (Telefonla) İstasyonun arka tarafındaki fidanhğın karşısında bahçeli evler kooperatifinin inşasına karar verdiği yüz elli evin temel atma merasimi önümüzdeki hafta içinde yapılacaktır. Marmarada bir motör battı Mürefte 14 (Hususî) Bandırma limanına mensub Hâminin Cumhuriyet motörü 1800 çuval çimento yüklü ola rak İzmire gitmekte iken, gece saat beşte Marmara adası önlerinde batmıştır. İnsanca zayiat yoktur. sanlığa sevkedilmeleri sözde dahilî îspanyol meselesine yapılan müdahalelerin yukarıda işaret ettiğimiz aşırı derecesini teşkil eylemiştir, ve böylelik'le sulh uçurumuna bu defa da başka cepheden yaklaşılmıştır. Bu korsanlık hareketlerine karşi alınan tedbirlerin süsellâh sulh usu'lüne bir mukaddeme teşkil etmekte oldugunu kimse inkâr edemez. Ancak bu tedbirlerin teknik mahiyetine fazla ehemmiyet verilmek suretile fevkalâd mülâyim ve hakikaten sulhu koruyucu bir hadde tutulması dikkate lâyıktır. Akdeniz emniyetini korsanlıktan koru