25 Ağustos 1937 Küçük hikâye Kadında da olurmuş Sevince, düşmüş kadın'arda bile, bazan hayret verici bir yüksek kalblilik göriilür. Seven bir kadmdan herşey beklenir. Aynlacağımız günün gecesini Phanette'le başbaşa, ve teshir edici bir sükut içinde geçirdık. Sabaha karşı yazı odama çekilerek bir çek imzaladım. Para yerini açık bırakmıştım. Bunu dostumun çantasma koyarken kulağına şunlan fısıldadım: Sana son aşk mektubum! Ve çeki bana iade edemesin diye el lerinden öptüm, öptüm, öptüm: îşte sana bir sürü buse, diyordum; orada, benden uzakta, her tarafında bunlann izlerini bulursun... Aradan on beş, ay geçti. Bir gün bankadan çağırdılar. Verdiğim çeklerin yekunu matlubu aşmıştı. Açığı ödemeli idim. Çekleri tahsil edenlerm listesini tetkik ettim. Burada yalnız Phanette'in adı yoktu. Bana karşı hakikî bir muhabbet besliyen biricik kadın, sade o hakkını aramamışü. Hayır, onu mağdur edemezdim. Nem var, nem yok sattım. Bankadaki açığımı ödedikten sonra elimde daha otuz bin frank kaldı. Phanette'e haber göndererek çekini gidip bankadan tahsil etmesini rica et tim. İki gün humma içinde yaşadım: «Ya Phanette'in paraya büyük ihtiyacı var sa... Ya çekte, açık bıraktığım para yazılacak yere otuz bin frangı aşan bir mik tar yazarsa...» Üçüncü gün gene bu buhran içinde kıvranırken bana küçük, leylâk renginde bir zarf gerirdiler. İçinde, benim vaktile imzalaınış olduğum çek vardı. Yalnız, açık kalan meblâğ yerine Phanette şu kelimeleri ilâve etmişti: Mektebler Üniversite fakülteleri (Mabaid) HUKUK FAKÜLTESI Bu fakülte Adliye memurlan yetiş tirdiği gib serbest avukatlık yapmak istiyenler de buradan mezun olurlar. Fakat bu fakülteden çıktıktan sonra a vukatkk yapmak için devlet hizmetinde iki sene staj görmek şarttır. Bu fa külte mezunları başka devlet dairele rinde, bilhassa mülkî memurluklarda ve Hariciyede iş bulabilirler. Fakülte ye bağlı mekteb ve enstitü yoktur. Fakülte müdavimleri disiplin kaydine de tâbi değildirler. Ancak Ecnebi Diller mektebi derslerini takib etmeğe ve imtihanda muvaffak olmağa mecburdur lar. RADYO Iki yıldızı bir bürce sokmak kabil olmuyor Yedi senedir ikisi de Holivudda bulunmasına rağmen Marlene Dietrich ile Greta Garbo birbirlerini uzaktan dahi göremediler ( R " aksamki program ISTANBUL: 12,30 plâkla Türk musikLsi 12,50 hava dLs 13,05 muhtelif plâk neşriyatı 14 son 18,30 plâkla dans musik.Lsi 19,30 konfe rans: Beyoğlu Halkevi namına, Meındu Tezel tarafmdan (Kooperatifçilik) 20 Ne zihe ve arkadasları tarafmdan Turk mu sikisi ve halk şarkıları 20,30 Omer Rız tarafından arabca soylev 20,45 Bime Şen ve arkadasları tarafından Turk mu sikisi ve halk şarküarı, saat ayarı 21,1 orkestra 22,15 ajans ve borsa haberle ve ertesi günun programı 22,30 plâkla sc lolar, opera ve operet parçaları 23 son VTYANA: 18,15 ŞARKTLAR, PİYANO KONSERİ 19,05 karışık yaym 23,15 muhtelif habeı ler 23.25 KORO KONSERİ 24 habe gramofon. BERLIN: 18 05 KUÇÜK KONSER 18,45 röportaj 19,05 EĞLENCELİ MUSİKİ 20,05 günü akisleri, gramofon, haberler 21,15 mu sıki 22,05 DANS MUSIKİSİ 23,05 havt haberler, spor 23,35 EĞLENCELİ MUSJ KI VE DANS HAVALARI. PEŞTE: 19 05 ŞAN KONSERİ 19,35 konferans 20,05 ORKESTRA KONSERİ 20,35 PIYA NO KONSERİ 21,20 piyes, haberler, ha va 23,05 ORKESTRA KONSERİ 24,î fransızca ve italyanca haberler 24,5 ÇINGENE ORKESTRASI 1,10 son ha berler. BUKREŞ: 19,05 DANS MTJSİKİSİ 20,10 KEMA KONSERİ 20,40 konfrans, gramofon 21,35 PİYANO KONSERİ 22,10 ŞAN KOλ SERI 22,35 karışık yayın 22,50 gec konseri 23 50 haberler. BELGRAD18,25 PİYANO KONSERİ 18,55 hal şarl:ıları, gramofon, ulusal yayın 24,( KONSER 22,05 mizah, gramofon. LONDRA: 19,05 ŞARKILAR 19,50 münakaşa, e? lence ve saire 21,05 AÇIK HAVA KON SERİ 22 45 ORG KONSERİ 23,20 İn şad 23,35 DANS ORKESCRASI 24,: haberler, hava, gramofon. PARIS rP.T.T.l: 18,05 gramofon, kıraat, gramofon, ko nusma 19 05 ŞARKILAR, PİYANO KOÎ> SERI 19,35 gramofon, hava, eğlence, mı siki ve edebî yayın 22,05 skeç 22,35 o da musikisi ve şan 23,35 haberler, grs mofon, hava, haberler. ROMA18,20 ODA MUSİKİSİ 18,55 karısık ya yın 21 45 KARIŞIK MUSİKİ 22,05 DAN FANTEZİLERI 22 35 SENFONİK KON SER 24 20 DANS MUSIKİSİ. Bir akşam hakvede Chatry ile oturuyorduk. Lanval da gelerek aramıza yerîeşti. Bu soluk renkli melânkolik delikan'lıyı görünce, beş sene evvelki §en, co§ •kun, çapkın genci düşündüm. Aradaki tezad adeta kalbimi parçalarken hususî bir locadan giizel kokular sürünmüş ve ipeklere bürünmüş bir kadm çıktı. Yanmda siyah elbiseli bir adam vardı. Lanval ile Chatry o kadar lâkırdıya iîalmışlardı ki aktirisi gören yalnız ben oldum. Tesadüfün verdiği hayretle, dayanamıyarak haykırdım: Ah! Phanette Meridor! Fakat ağzımdan bu kelimelerin çıkmasile pişiman olmam bir oldu. Phanette bir zamanlar Lanval'in metresi idi. Onun çok sevdiği metresi; hem de yukarıda, biraz hararetle andığım zamanlarda. İki arkadaş da başlannı kaldırdıklan 2aman Chatry'nin gözlerinde ağır, fa • kat sükun bulmuş bir serzeniş okudum; birdenbire ortaya atılan bu isim Lan val'in ruhunda derin bir yarayı tazele yebilirdi. İlk kırdığım potu tamir etmek için Phanette aleyhinde konuşmak iste dim. Fakat bu sefer de büsbütün mah cubiyete diiştüm. Daha ben birkaç kelime söylememiştim ki Lanval, tevekkül ve yorgunluk dolu tebessümile sözümü kesti: Şimdı Phanette ne olmuşsa olmuş, bana ne? Çünkü ben onu arük ancak maziye intikal etmiş bir hatıra olarak tanıyorum. Bir zamanlar Phanette, kalbinde gizli ve ince bir muhabbet tanıyan yüksek bir varlıktı. Onun için, ismini anmış olmakla yaramı deşü'ğini zannetme. Uzak aşk ve çılgmlık günlerinin biricik hahrasmı ona medyunum! Sustu. Sonra bakışlarımızın ifade ettiği tecessüs karşısında içini çekerek, devam etti: Phanette'i ateşin ve temiz bir aşkJa sevdim. Eğer o Rusyada bir tiyatroya birdenbire bağlanmış olmasaydı, onun için seve seve mahvolurdum. Beni iflâstan kurtarmak için mi acaba benden uzaklaşmıştı bılmiyorum. Maahaza ara dan çok geçmedi, öbür kadınlar bu iflâsa beni daha çabuk sürüklemişlerdi. İKTISAD FAKÜLTESt Bu fakülte, 937 ders senesi ortasında, memleketimizin sanayileşmesinin ve iktısadiyatımızın devletleşmesinin lü zum gösterdiği eleman ihtiyacmı kar şılamak için açılmıştır. Devlet işletme lerinin i'ktısadî ve malî teşküâtma memur, hususî iktısadî işletmeleri idare edecek unsurlan yetiştirecektir. Bu fakültenin de tahsil müddeti 4 senedir. Oraya bağlı başka mekteb ve enstitü yoktur. TIB FAKÜLTESt Bu fakülteden mezun olup da devlet dairelerinde memurluk alanlar mevcud olmakla beraber % 99 doktor yetiştirir. Tahsil müddeti 6 senedir. Son senesinde ihtısas yapılır, Bu fakülteyi bitirenler, doktorluk yapmak için iki sene de hastanelerde devlet doktorlan nezare tinde staj yapmak mecburiyetindedir ler. Bu fakülteye Mikrobiyoloji, Hıf zıssıhha, Hayatî Kimya, Fizyoloji, Far«İstediğiniz zaman evime gelip almak makodinami, Tıb Tarihi, Tıbbı Adlî, Teşrih, Marazî Teşrih, tstoloji, Tecrü şartile sonsuz bir buse...» Bu çeki ayni gün gidip Phanette'in bei Emraz, Radyoloji ve Biyoloji Enstievinde tahsil ettim. O gece, karanlık ha tülerile Dişçi ve Ebe mektebleri bağhdır. yatımda, gözyaşlanna karrçan bir saadet DÎŞÇt MEKTEBİ gecesi oldu: Zira şebnemsiz şafak ol maz. Bu mektebden mezun olan gencler Ve işte o gecenin verdiği huzurla şirodi staj yapmağa mecbur olmadan serbest fakir, fakat kinsiz ve isyan etmeden yaşı olarak dişçilik yapabilecekleri gibi resmî müesseselerde de diş tabiblıği yapayorum. bilirler. Tahsil müddeti 4 senedır. Çeviren: ' F. VARAL EBE MEKTEBİ Gazianteb Halkevinin faaliyeti Ebe meKtebi, ebe yetiştiren bif mü essesedir. Üniversiteye bağlıdır. Orta ^ ş l e r i bitirenler kafcul edili£ Tahsil müddeti iki senedir." 'Tedrisat Tıb Fakültesinin doğum ve kadın hastalıkl a n seririyatında yapılır. Sıhhat Vekâletine bağlı bulunan Ebe Yurduna kabul edilen talebeler de Ebe mektebi talebelerüe beraber ders görürler. Ebe mektebıle Ebe Talebe Yurduna yalnız kız talebeler kabul edilir. Bu mektebe girmek için yaşı 20 den aşağı 35 ten yukarı olmamak, sağlık raporu göstermek lâzımdır. Talebe Yurduna girmek içinse 20 den küçük, 30 dan büyük olmamak, ortamektebden pek iyi ve iyi derecede mezun olmak, hiç evlenmemiş olmak, Sağlık Bakanlığının göndereceği her hangi bir yerde üç sene müddetle ça lışmağı evvelden kabul etmek lâzım dır. Gazianteb Halkevi binası YÜKSEK MUALLÎM MEKTEBÎ Bu müessese, liselere bütün manasile olgun muallim yetiştiren leylî ve parasız bir mektebdır. Mektebe tam devreli liselerden mezun ve olgunluk imtiha nında muvaffak olmuş olanlar alınır. Bu mektebin talebesi Edebiyat Fakül tesinin tarih, coğrafya, felsefe, edebi yat; Fen Fakültesinin riyaziye, fizik, kimya ve tabiiye şubelerinde dığer talebelerle beraber ders görürler. Tahsil müddeti 4 senedir. Talebeler fakülte lerde takıb ettikleri derslerden başka akşamları da mektebde meslekî tedri sat ve pedagoji derslerini takıb eder ler. Bu müesseseye girmek için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak, 25 yaşından fazla olmamak, sağlam ol mak, müsabaka imtihamnda muvaffak olmak, mektebde tahsil için geçirdıği müddetin bir buçuk misli nisbetinde Maarif Vekâletinin göstereceği herhangi bir yerde vazife kabul etmeğı evvelden taahhüd etmek lâzımdır. Bu mek tebden çıkanlar orta tedrisat kadrosuna 25 lira aslî maaşla tayin edilir. Bir sene staj dan sonra muallim olurlar. Gazî Anteb (Hususî) îlk açılanlardan biri olan Gazi Anteb Halkevi ülküsü yolunda durmadan çalışmakta ve bu çalışmalardan çok iyi neticeler ahn mış bulunmaktadır. Bilhassa dil ve neşriyat sahalarında azamî surette muvaffak olunmuştur. Türk Dili Kurumu, Gazi Anteb Halkevini kuruma en çok yar dımı dokunan üç Halkevinden ikincisi olarak gösterdiği gibi neşriyat sahasmda da Türkiyede birinciliği almıştır. $imdiye kadar 17 kıymetli eser neşredilmiş tir. Evde her akşamüzeri Anadolu ajansı, matbuatın hulâsası verilmekte ve faydalı mevzular üzerinde hasbihaller tertib olunmaktadır. Ayrıca her hafta umuma konferanslar verilmekte, toplantılara fasılasız devam olunmaktadır. Temsil kolu gencleri oyunlara muntazaman devam ediyor ve musiki ihtiyacmı Ar kolunun amatör gencleri temin ediyor. Köy gezilerinden görülen istifade dolayısile bunların sık sık tekrarına ve her defasında daha faydalı olunmağa çalı şılmaktadır. İçtimaî Yardım kolu da ayni faaliyete Çocuk Esirgeme kurumile birleşmiş olarak şehirde devam ediyor. Spor şubesi için satm alınan saha tanzim olunmuştur. Daimî sergi ve Müze açılmış, civarda bulunan kıymetli âcar buraya taşmmıştır. Kitabsaraya rağbet fazladır. Bu rağbet dolayısile burası geceleri de acık bulundurulmaktadır. Ki tab sayısı iki bin beş yüzü bulmuştur. Kadıköy Biçki Yurdu mezunları Kadıköyünde Altıyolağzındaki Zeki Ayad Biçki Yurdu bu seneki mezunlarını vermigtir. Resmimiz yeni mezunları grup halinde ggstermektedir. •^ Almanların sevimli ihtiyar artisti lânın en mühim sahneleri Paris sergisinAdele Sandrock ağustosun on dokuzun de cereyan edecek ve Milton'dan maaâa da doğumunun 74 üncü yıldönümünü Jules Berry, Charpin, Baron Fils, Jo idrak etmiştir. Fakat kendisi artık stüdyo sseline Gael, Rostia Montenegro da bu faaliyetlerine iştirak edememekte, rahat filimde rol alacaklardır. sız olduğu için evinde yatmaktadır. ^ «9 uncu Senfoni» filminin kahra•^ Ağustosun on dokuzuncu cumarte manı Comedie Francaise artistlerinden si günü akşamı Berlınde «Alman Basın Maurice Escandes «Hürriyet» filmini kurum» u «Yeşil Gece» ismi altında bir bitirir bitirmez, Jean Renoir tarafından gardenparti vermiş, bu eğlenceye Marika «La Marseillaise» kordelâsı için angaje Röck ve sair filim yıldızları iştirak etmiş edilmistir. lerdir. •İt Fransızların yapmakta olduklan •Jc Alman Propaganda Nezareti Fi «Tren Korsanlan» filmini oynıyacak lim şubesi ' ektörü Dr. Seeger 1 7 ağus artistler arasında bazı değişiklikler yapıltosta vefat etmiştir. Nazi propagandası mıs ve Charles Vanel, Suzy Prim, Er:c na ve Alman fılimciliğine çok hizmet von Strohem'in başroileri deruhde etmeeden bu adamm ailesine hükumet namı leri kararlastınlrmshr. na Propaganda Nazırı Dr. Göebbels ta•^ Fransız şarkıcısı Suzanne Dehelly ziyetlerini sunmuş ve teşekkürlerini bil eğlenceli bir filim vücude getirmek için dirmiştir. angaje edilmistir. Bu kordelânın adı «Sii*Jc «Bitmemis Senfoni» deki saf ki7 vari alaymda bir kadın» olacaktır. rolünü oynıyan Alman artisti Louise "A" Abel Gance'in yaptığı «îtham EdiUlrich bir müddet evvel cıktığı seyaha yorum!» filminin provası münekkidler ve tini bitirerek Berline dönmüştür. Yakm resmî sahsivetlerin huzurunda gösterilmiş ÖLÜM da filim çevirmeğe başlıyacaktır. ve Fransadaki bazı teşkilât taraf.ndan Defterhane Nazırı merhum Rıza Pa•jf Komik Milton dünden itibaren güzel kordelâlara tahsis edilmiş mükâ şa kızı, Adliye Nazırı merhum Nazım «Busıness Ticaret İşleri» isminde bir fatın 1937 senesine aid olanını kazan Paşa zevcesi, doktor Ömer Nasım ve filim çevirmeğe baslamıstır. Bu korde mıstır. muhendis Tayfur Nasım annesı, ve Ti:aret ve Sanayi Odası umumi kâtibi CeÇok hazin bir ölüm vad Nızami Düzenli kayınvalidesi Ba Teşekkür r Evkaf ve Dij'anet İşleri levazım müan Vecıhe müptelâ olduğu hastahktan Kızım Nerminin ameliyatını çok me'oırtulamıyarak irtıhal eylemiştir. Ce dürü merhum Cevdet kızı ve Ankarada aazesi bugünkü çarşamba günü saat on Yenişehir eczacısı Nureddin ve Elek haret ve hazakatle yaparak hayatmı kiye çeyrek kala Şişlide Halâskâr Gazi trik şirketinde Necmeddin hemşiresi kurtaran Yozgad memleket hastanesı ?addesinde 301 numaralı Ömerbey a Nerime Yatman henüz bahar hayatı o operatörü Safa Borbora ve bu işte bü oartımanından kaldırılacak, namazı lan on dokuz yaşmda iken dün öğle üze yük yardımları görülen Başhekim Ziya Teşvikiye camisinde kılmacak ve Ka ri gözlerini ebediyyen kapamıştır. Cenazesi bugün saat on bir buçukta Tanarla diğer hekim Mükerrem Sarola bataştan hususî vapurla Harem iskeleŞışli Mıdillı apartımanından kaldırıla alenen ve candan şükranlanmı suna sine geçirilerek Karacaahmedde aile rak namazı Teşvikiye camisinde kılın rım. kabristanına defnedilecektir. dıktan sonra Beylerbeyindeki aıle kabMerhume çiçek getirilmemesini arJ. Okulu hesab M. Rasün Yücel ristanına defnedilecektir. zu etmiştir. C Marlene Dietrich «Ispanyol Dansözü» filminde 1930 senesinde günlerden bir gün Marlene Dietrich Amerıkadaki sinema payitahtına ilk defa ayağını basmış ve akşamı şerefine Holivud'un büyük fılım amilleri tarafından mükellef bir ziyafet verilmişti. Herkes bu san saçh ve berrak gözlü kadının Yeni Dünyaya Greta Garbo'nun bir rakibi olmak üzere geti rildiğini biliyor, pek yakın bir istikbalde iki rakib yıldız arasında çıkması muhtemef gürültüleri seyrederek eğleneceklerini zannediyorlardı. Ziyafet sahibleri bir aralık Marlene'i mikrofon başına getirdiler, oradan bütün Amerika, bilhassa Holivud halkını selâmlamasını rica ettiler. Marlene titrek ve müessir sesile söze başladı ve ne dedi biliyor musunuz? Greta Garbo gibi büyük bir san'atkânn çahştığı Holivud'da faaliyette bulunacağından dolayı memnun olduğunu, bir gün ona tesadüf ederek görüşmek en büyük emeli bulundugunu açık ve kat'î olarak mikrofona bağırdı. Orada bulunanlann ortasına o anda gökten bir yıldınm düşseydi, emin olun bu kadar şaşmazlar ve sıkılmazlardı. Demek iki artist arasında tahayyül ettikleri düşmanlıktan eser yoktu. Marlene'nin kendisi hakkında gösterdiği bu hayranlığa hiç şüphesiz Greta Garbo'nun cevab vermesi lâzımdı, değil mi? Haydi, o gün radyo dinlemiyordu diyelim, yahud ertesi günü gazeteleri o kumadığına hükmedelim.. Böyle bir haberi ona yetiştiren de mi bulunmadı.. Hayır.. Sanki hiçbir şey olmamış gibi Greta günler, aylar, seneler geçtiği halde cevab vermek değil ya, bu sözlerden kimseye bahis bile etmesi. Sebeb? Birçoklan bunu, Greta'nın ötedenberi takındığı esrarengiz hali bozup da hü viyetini meydana çıkarmamak istemesi ne, bazılan da vaktile kendisi Amerikaya geldiği zaman böyle parlak resmika Greta Garbo «La Dame aux Camelias» kordelâsında bullere mazhar olmadığı ve o zaman Amerikalılardan çok dürüşt ve menfaatperestane muameleler gördüğü için Mar lene'e gösterilen iltifatları kıskandığma hükmettiler. Amil ne olursa olsun, Sphinxe bu hitaba cevab vermemiş ve daima olduğu gibi sükutu muhafaza etmişti. Marlene buna kızdı zannetmeyiniz.. Bilâkis o, İsveçli yıldız hakkında hâlâ takdirlerini saklamamakta ve bunu her mecliste tekrar etmektedir. Yalnız artık görüşmek fırsatını aramakta olduğunu beyanda biraz tereddüd ediyordu. Her ne halse, 1930 dan bugüne ka dar arada geçen yedi sene zarfmda Greta Garbo ile Marlene Dietrich ne uzaktan, ne de yakından bir kere bile birbirlerini görmediler. Ancak biz birçok fa niler gibi yekdiğerlerinin beyaz perdedeki hayallerini seyrettiler. Çünkü çalıştıkları stüdyo başka başka, oturduklan mahallelerse birbirine çok uzaktı. Hiçbiri de ilk ziyareti yapmak mahviyetini gösteremiyordu. Yalnız bir gün Marlene, Nevyorktaki tiyatrolardan birinin en mükellef localanndan birine şık ve zarif davetlilerile kurulmuş, bütün gözler kendisine çevriimiş, fotoğrafçılar resmini almak için etrafını muhasara etmişlerdi. O sırada arka sıralardan birinde siyah gözlüklü gayet basit giyinmiş bir kadın gördü ve onu Greta Garbo zannetti. Kendi şatafatile onun basitliğini mukayese ederek utandı, sıkıldı. Fakat ertesi gün bir geniş nefes aldı. Aldandığını anladı. Greta Garbo'nun Holivud'dan bir dakika bile ayrılmamış olduğunu öğrenmişti. Binaenaleyh tesa düf gene kendisine yardım etmemişti. NORETCt ECZANELEF Bu akşam şehrin muhtelif semtlerinc nobetçi olan eczaneler şunlardır: Istanbul cihetlndekiler: BTnlnönündtf' (Salih Necati), Beyazıdc (Belkis),, Küçukpazarda (H. Hulusi Eyübde ;r(Hikmet Atlamaz), Şehreminim (Ham«), Kafağ>ümrükte (Fuad), Samat yada (Erofilos), Şehzadebaşmda (Asaf Aksarayda (Etem Pertev), Fenerde (Emi yadi), Alemdarda (Sırrı Rasim), Bakır köyde (Merkez). Beyoğlu cihetindekilerIstıklâl caddesinde (Galatasaray), Post sokağında (Garih), Galatada TopçuU caddesinde (Hıdayet), Taksimde (Kem: Rebül), Kurtuluş caddesinde (Galopulo Şişli Maçka caddesinde (Feyzi), Kasımps sada fMueyyedt. Haskoyde (Nesim Aseo Beslktaşta (Ali Rıza), Sarıyerde fOsman Uskiidar, Kadıköy ve Adalardakiler: Üsküdarda İskelede (Merkez), Kadıköj de Eskıiskele caddesinde (Sotiryadis\ Ye değirmenlnde (Üçler), Büyükadada (Şl nari Rızal. Heybelide fHalk). Bir iki satırla îşte o gün bugün hâlâ iki yıldızı bir Terzi CEMAL BÜRÜN bürce sokmak kabil olmadı. Bakahm, dağ dağa kavuşmaz amma, insan insana 24 ağustos salı gününden itibare kavuşur, atalar sözümüzün hükmü ne zayazlık modellerini ehven fiatla elde man kendini gösterecek? çıkarttığını müşterilerine bildirir. C. Müddeiumumiliğinden Istanbula geldiği anlaşılan Geyv ceza hâkimi Fikretin derhal memuriyt timize müracaati. Türkiye İş Bankasından: Bankamızın kuruluşuna raslıyan 2 ağustos 1937 perşembe günü İstanbu Beyoğlu, Galata şubelerıle Beyazıd, Kı dıköy, Üsküdar ajanslarımızın kapa bulundurulacağı sayın alâkahlanmız bildirilir. 26 ağustos perşembe günü akşamı Beşikta aile bahçesinde HALK OPERETt Zozo Dalmas'ın iştirakile HALİME 27 ağustos cuma akşamı Bebek bahçc sinde Zozo Dalmas'ın iştirakile ÇARDAŞ son temsil ERTUĞRUL SADİ TEK Parşembe (Yeşilköy Cuma (Büyükada Cumartesi (Beyler beyi), pazartesi (B« bek) tiyatrolarınd temsil verir. Istanbul Avcılar ve Atıcılar Birliğînden: Birliğimizin bıldırcın avı için kıraladığı, hududları bir taraftan Küçükçekmece Silivri asfalt şo sesi, dığer taraftan Haramidere ve deniz olan Avcılar köyü arazisinde bıldırcın avı açılma töreni 5 eylul pazar günü yapılacağından kartlarını almış olan avcı arkadaşların o gün sabah saat altıda Çakmak Tarlabaşında toplanmaları rica olunur.