CUMHURfYEv 25 Afastos 1937 Osmanlı Rasputini u { Şehir ve Memleket Haberleri j Nafıa isleri a Tarihî tefrika : 4 İbrahimin Deli Hünkâr kürkünü ters giyiyor, saçlarına çiçekler takıyor ve gözdelerini odalara taksim ederek kapı kapı dolaşıyordu Kadmcıl hükümdar, yalnız kadın düşünerek kucaktan kucağa egeçer ken devlet işlerile kendisi meşgul olacak, har vurup harman savura cak, hazineler düzecek ve gül yü zü solmadan, damarlanndaki coşkun kan durulmadan nabekâr felekten kâm ala caktı. Lâkin bu emellerin ve bu hulya İarın gerçekleşmesi Sultan îbrahimi bir kaç kere baba yapmakla, birkaç şehzade dünyaya getirtmekle mümkün olabilirdi. Kösem, bu noktayı gözönünde tutup ogluna bir avrat pazan hazırlıyordu ve o, kör bir ihtiras, çılgın bir incizabla ka dmdan kadına koşarken kendisi ipliğini boyamak istiyordu. korkak bir Padişahın kölesi olmayı için için zül sayan dev cihseli, çelik bilekli, taş yürekli Sadrıazam Kara Mustafa Paşa da devletin temeli ansızm sarsılmasın, împaratorluk dağıltp çökmesin diye deliden döl almak ameliyesine yardım etmeği gerekli bularak avrat pazannm kurulmasmı kolaylaştırmrya çalışı yordu. Hatta pazara sermaye göndennek için vezirleri, hocalan, ağalan da zorladığından Osmanlı tahtına namzed yetiştirmek kaygusu umumileşmis,, Topkapı sarayına kadın akmıya başlamıştı. Deli tbrahimi birkaç kere baba yaptıktan sonra edebe davet etmek ve delilikte »rar ettiği takdirde tahttan atmak düşüncesinde Sadnazamla Kösem muhaveresiz, müzakeresiz ve münakaşasız bir anlaşma ile ittifak etenişlerdi. Lâkin ikisi de Hünkârı kolay defvriür bir ağaç saymakta aldanıyorlardı. Çünkü kadın cıl İbrahim, ayni zamanda zalim bir tabiat sahibiydi. llk saltanat günlerinde bütün saltanat varhğını bir avrat pazan kurmağa hasrettiği için tabiatinin o kana susamış tarafını belli etmiyordu. Bu sebeble Kösem içeriden, Kara Mustafa Paşa dışarıdan hiçbir endişeye kapılmaksızın onu okşamıya devam ediyorlar, pazarın mükemmel bir sergi olmasını temine çalışıyorlardı. Bu sâyin 6onu gerçekten parlak oldu, Topkapı sarayında eşsiz bir pazar kuruldu. Pazarın daha ilk günlerde sekiz yüz mevcudu vardı. îran smırlanndan Fas hududuna, Avusturya içerilerinden Hind denizin* kadar uzayan geniş ülkede sa tılması mümkün kızlann en güzelleri bu «ekiz yüz sermaye arasında yer almış bulunuyordu. Rus, Macar, Leh, Gür cü, Çerkez, Sırp, Bulgar, Alman, Rum, Fransız, İspanyol kanını taşıyan bu bir alay halayık, mensub oldukları milletlerin güzellik nümuneleri sayılacak kadar 6eçkin mahluklardı. ibrahim, Kadıncıl dehasından aldığ iihamla pazardaki sermayeleri renk ve boy bakımından kümelere ayırmıştı. Kendisi gibi kadm düşkünü olan büyük dedesi Üçüncü Muradm kırk haseki ile içine kapanıp sızıncıya kadar şarab iç tiği yerde, meşhur Hünkâr sofasmda sık 6ik yapbrdığı geçid resimlerinde ilkin renk itibarile kızlan yürütür, sonra boya göre yürüyüş yapünp muhtelif renklerin bir arada toplanmalarım ellerini şıkırdalarak, deli deli sÖylenerek seyre dalardı. O, İstanbulun hangi yıl alındığmı bilmezdi. Yavuzun yaptığı harblerin ve kazandığı zaferlerin tarihini merak etmiş değildi. Viyananm hangi Padişah zama nında muhasara edildiğini de işitmemişti. Fakat Üçüncü Muradm beş yüz halayık topladığını, her gece kırk kadınla işret ve saz meclisi kurduğunu, yüz on beş ç o cuk doğurttuğunu biliyordu. Avrat pa zarını kurarken işte bu bilgiyi esas tu tuyor, o dedesinden daha çok kadına sahib olmak ve gerte ondan fazla çocuk doğurtmak istiyordu. Kösemle Kara Mustafa Paşanın ve bütün devlet ricalinin himmetile pazar mevcudu, eski devirlerin hiç birinde göriilmiyen dereceyi bulunca sıra bu pazardan almacak zevkte de eskdleri geç roeğe gelmişti. Artık saray bir Padişah evi olmaktan çıkmış, çalgılı köçekhanelere dönmüştü. Her odada, bemen her dakika, sazlar çahnıyor, rakıslar yapılıyor, hayvanî ihtirasların her çeşidine inkişaf verilerek delice gülünüp eğleniliyordu. Hem kaba, Kem çirkin bir teşbih ol makla beraber ihakikati ifade için söyliyelim ki İbrahim bu avrat pazan ve bu ihtiras âlemi içinde dolgun mevcudlu bir sısrak yılkısma başı boş bırakılmış ku duz bir aygıra benziyordu. Konuşması akşam Ankaraya dönmüştür. Ali Çetinkayamn Ankaraya dönü şile Nafıarnızı alâkadar eden mühim işlerin halline başlanmış olacaktır. Bun lann başmda Karabük civarında kuru lacak büyük lokomotif fabrikası gelmektedir. Bu fabrika için malum olduğu veçhile Ingiliz, Alman ve îsveç gnrplan nın kişnemeden, yürümesinin şahlanma tekliflerde bulunmuştur. Bu teklifler Vedan farkı yoktu ve gece gündüz kişni kâletçe tetkik edilmiş fakat karan henüz yerek, şahlanarak avrat pazanna hercüverilmemiştir. merç veriyordu. îstanbul elektrik şirketinin sabn alınması da bu meyandadır. Evvelce iptidaî mahiyette bir teklifte buiunmuş olan elektrik şirketi muTahhaslarm gönderilmes: için Nafıa Vekilimizin Ankaraya dön mesini beklemekte idi. Vekilin son İsveç ve Almanya seya hatinde üzerinde bilhassa meşgul olduğu Diyarbekirden Iraka ve gene Diyarbe kirden Van gölü etrafını dolaşarak İrana gidecek olan iki büyük hat tın inşası için de bugünlerde esaslı ka rarlar verilecektir. Bu iki hat için 66 milyon liralık bir tahsisat Nafıa Vekâleti emrine verilmiş bulunmaktadır. Diyarbekirden Iraka doğru yapılacak hattın ilk istikşafı da yapılmıştır. Ali Çetinkaya dün akDost Yugoslav harb gemisi merasimle karşılandı şam Ankaraya gitti Yazan : M. Turhan Tan Bahriyeliler şerefine ziyafetler verildi. MisaBir müddettenberi şehrimizde buîu nan Nafıa Vekili Ali Çetinkaya dün firlerimiz bugün abideye çelenk koyacaklar zevkleri «Dubrovnik» dün geldi Siyasî icmal İtalya Fransa talyayı, dünyanın askerî ve hava ( hetinden büyük devleti yapan ve A denizde bahrî kuv\etçe Ingiltere i boy ölçüşmeğe hazır bulunduğunu iki d fa ciddî surette ihsas eden faşizmin m essisi ve lideri Mussolini, Sicilya'nm me kezi Palermo'da söylediği büyük siye nutku, filî sahada çok mühim hâdisel takib etti. Bunlardan biri tngiltere Ba vekili Neville Ghamberlain'ın Roma ziyaret etmek arzusunu izhar etoiş ol masıdır. îngiltere Başvekilinin, îtal] Başvekiline yazdığı şahsî mektubla A denizin bu iki büyük devleti arasında münasebetler, ikinci defa karanlık bulı lardan kurtulmuştu. Bu salâhı daha s mimî bir anlaşmaya çevirmek için Ingi Başvekili Romaya kadar seyahate ha zırlanmıştır. İkinci hâdise bizzat Mussolininin j lecek eylulde cenubî Almanyada yapı lacak büyük ordu manevralarına iştir. etmek ve faşist partisinin yakın akrabi Alman millî sosyalist partisinin Nüren berg'de aktedeceği kongrede bulunm. ve bu vesile ile Hitler'in Venedik ziy retini iade etmek arzusunu izhar etaıişt îtalya Başvekili, son nutkunda, Berlin Roma mihverinin sağlam olup Alman: ile İtalyanm dünya politikasmda dair beraber yürüyecekleri hakkında, söyleı ği sözü Münih'e yapacağı seyahatle t yide karar vermiş bulunuyor. Üçüncü hâdise, Fransanın Şam : Paris arasında tertib ettiği beynelmi! askerî tayyare yarışlannda Fransız ta yarecilerinin uğradığı büyük mağlubi yertir. Bu yarışta birinci ve ikinci ve çüncü gelen Italyan tayyare zabitleri ( muştur. İngiltere dördüncü, Fransa an cak beşinci gelmiştir. Bidayerte bu ya rış Fransa ile Amerika arasında yapıl caktı. Amerika hükumeti beyhude ye insan hayatlarının tehlikeye konulması razı olmadığmdan yanş Akdenizi bo> na baştan başa geçmek üzere tertib ec mişti. Daha dün Mussolini Akdenizin ori sında bir kale ve ikinci Roma împarat luğunun coğrafî ve sevkülceyş merk« saydığı Sicilyada söylediği nutukta ît; yanın hava tefevvukunu ilân ederk îtalyan askerî tayyarelerinin Fransızl. kendileri tarafından tertib edilen bir 5 nşta pek fena bozgunluğa ugTatmal. bütün havacıhk dünyasım heyecana j tirmiştir. italya efkârı umumiyesinin, bu muv« fakiyet karşısuıda, Mussoliniye karşı en niyet ve itimadı ve millî gururu fevka de artmıştır. Haric, îtalyanm Akden deki hava hâkimiyeti iddiasmın kuru 1 sözden ibaret olmadığmı görmüşti Fransada ise derin bir sukut ve inki; hissedilmiştir. O derecede ki hava işle nin ötedenberi hiç değişmiyen nazın ol büyük erkânıharbiyeler arasmdaki mii zakerelerde ve bahusus Londrada mi him rol oynıyan Cot'un mevkii son d( recede sarsılmıştır. g || Bu esrarengîz hâdise hakkmda tah kikata devam edilmektedir. Bu umumî sevinc, bu umumî kanaat yüzündendir ki şairler, sahife sahife cüMÜTEFERRÎK lusiyeler düzüyorlar, yeni devri halkm duygulanna tercüman olarak alkışlı Beynelmilel Selânik panayırı yorlardı. Fehim adlı bir üstad, yer yer Selânik panayırmdaki Türk paviyo ve taraf taraf yapılan şehriayinleri tasvir ederken Muradın ölümüne, İbrahimin nunu tertib edecek heyet Ankaradan cülusuna ebced hesabile şu tarihi düşür şehrimize gelmiştir. Heyet, Türkofis merkez raportörlerinden Mazlum ve müştü: dekoratör Mithattan mürekkebdir. ŞehAzmi uKba eyleyüp Sultan Muradt Cem rimizde toplarraıış olan Türk paviyo Himem nundan teşhir edilecek eşyalar yann Eyledi Sultân İbrahimi dârafer cülus Selâniğe götürülecektir. Beynelmilel Sarp dağlardan binbir zahmet çeke Selânik panayın eylulün beşinde açı rek aştıktan sonra düzlüğe inmek neyse lacaktır. Sultan Muradm pençesinden kurtulup 30 ağustos bayramî kardeşi İbrahimin idaresi altına girmek 30 ağustos Zafer bayramında yapıla de oydu. Daha doğrusu elli milyon in cak merasim ve geçid resmine aid progsanın zehabı bu şekildeydi ve ondan doramı hazırlamak üzere dün Kolorduda layı da İstanbuldan Bağdada, Budinden bir komisyon toplanmıştır. Komisyona Yemene kadar uzayan împaratorluğun İstanbul Vilâyetinden Eminönü Kay her şehrinde, her kasabasında, her kö makamı Agâh iştirak etmiştir. yünde tellâllar: Dumlupmarda yapılacak Devlet ve memleket Sultan İbra himindir! merasim Diye bağınrken herkes: «Çok şükür Zafer bayramı dolayısile Dumlupı ey ulu Tanrı, çok şükür» diyerek sevinc narda yapılacak merasime îstanbul den secdeye kapanıyordu. Halkevi başkanı Agâh Sırn ile Şehir Sultan îbrahim işte bu hissî dekor için Meclisi azasmdan Cemaleddin Fazıl işde Avratpazannı kurmuş, sekiz yüz ka tirak edeceklerdir. Heyet perşembe güdın arasında tarihin duymadığı işler gör nü şehrimizden hareket edecektir. Baymeğe koyulmuştu. Takmdığı kılık bile rama ayrıca Üniversiteden bir heyet de orijinaldi, kendi icadıydı. Kızlar, bilhas iştirak edecektir. sa onun, samur kürkü ters giymekten ibaIzmitte toprak ve duvar ret olan bu kıhğına bayılırlar ve etraf.ra küme küme yığılıp «ne güzel, ne güzel» yıkılması kazaları diye el çırparlardı. îzmit (Hususî) Şehrimiz memle Fakat bu tersine çevrüen kürkler, Türk ket hastanesi arkasmda taş ocaklarında ilinde ve Osmanlı hazinesinde buiunan çalışan Erzurumlu İbrahim adında bir elmasların en güzellerile baştanaşağı donandıs?ından müthis bir kıymet taşıyoıdu. zavallı 15 tonluk bir taş ve toprak yığıHerbirinde yirmişer kopça vardı ve bun nı altmda kalarak ölmüştür. Gene bu lann tanesi, bugünkü rayice göre, bin beş rada Hurrem mahallesinde 65 yaşlannda Şakir oğlu İbrahimin üzerine yap yüz liraya mal oluyordu. Avratpazan kurulup da alışveriş baş makta olduğu duvar yıkılmış ve biçare ladıktan sonra deli Hünkâr, çiçek sevgi ihtivar altmda kalarak ölmüştür. sine de germi vermişti. Eski padişahlann sarıklan arasına sokuşturduklan mücev Festival takvimi her sorguçlan atarak saçlanna, kulakla rının ardına çiçek takıyordu. Kızlar, çe 25 ağustos: Çarşamba lenk veya demet halinde olmayıp dağı Fatihte İtfaiye bandosu nık şekilde taktığı çiçeklerle başını garib Balkan Festivali bir biçime sokan Hünkânn bu maska Kadıköyünde Süreyya bahçe ralığmı yüksek bir zarafet gibi alkışlar sinde saat 21,30 da lar ve bazan daldan kopanyorlarmış gibi Naşid temsili işveli bir ihtimamla gülleri, karanfilleri, Kudret Helvası lâleleri herifin saçından çıkanp sıra ile Taksimde Camlıköşkte saat 21,30 da kokladıktan sonra gene yerine asarlardı. (Arftası var). , Halk, sarayda nasıl bir âlem kurulduğundan henüz brhaberdi. Sultan Muradın ölümü herkese geniş bir nefes aldnmış ve yüreklere büyük bir yükten kur tulma sevinci vermiş olduğundan sarayda başlıyan rezaletle kimsenin alâkalandığı yoktu. Tarih bakımından halkın bu vaziyeti gayet tabiî idi. Çünkü Sultan Murad, kan emen ve ocak söndüren bir kâbustu, bütün memleketi korku içinde yaşatıyordu. Bir müverrihin dediği gibi onun her sözünden, her hareketinden korkulur; her sözü, her hareketi Tanrı buyruğu, Tanrı işi gibi muhterem tutulurdu. Kaşlan oynar oynamaz binlerce kol yukarı kalkar ve bu kasjann çatılmasile beraber binlerce bas, toprağa düşerdi. Fırtına yaklaştığı zaman kuşlar nasıl susup yapraklar arasma gizlenirlerse Sultan Mmadın sesi duyulduğu, yüzü görüldüğü vakit de herkes susar ve kaçardı. O, şiddeti vahşet derecesine çıkarmıştı. Kana susamış bir deli hırçmlığile adam öldürürdü. Bir çayırda eğlenen kadınlan açık saçık gÖTÜnüyorlar suçile toptan suya attınp boğdurmuştu. İçinde sekiz on kadın bulunan bir kayığı saray kıyılanna fazla yaklaştıklan bahanesile bahrtrvermişti. Çarşılarda satıcılarla pazarlık eden ka dmlann kanına kadar elini sokan bu cellâd hükümdarın on yıl içinde yüz bin kişi öldürttüğü rivayet olunuyoıdu. İşte halk, böyle bir Padisahtan kur tulmuf olmak sevinci içinde yeni Hün kârın huyile, a'detile alâkalanmayı hatıra getirmiyordu. Çünkü Sultan Murad gibi bir dahiyeye Allahm bile bir eş yarata mıyacağma inaruyorlardı. Nekadar fena ve nekadar zalim olırrsa olsun İbrahimin, kardeşine nisbetle çok ıyi, çok merha metli, çok âdil olacağını umuyorlardı. Dubrovnik harb gemisi limanımızda Dost Yugoslavya donanmasına men sub Dubrovnik harb gemisi, dün akşam saat beşte limanımKa gelmiştir. Gemi Bakırköy açıklannda irtibat zabitliğine tayin edilmiş olan deniz kurmayı binbaşı Süruri, deniz kurmayı ön yüzbaşı Siret tarafından bir motörle karşılanmıştır. Dubrovm'k limana girerken yirmi bir pare top atarak şehri selâmlamış, Selimiyeden kendisine mukabele edilmiştir. Yugoslav gemisi limanda da Adatepe muhribimiz tarafından karşılanmıştır. Dost memleket gemisi limanda demirledikten eonra donanma kumandam Mahmud bir motörle gemiye giderek misafir kunıandana «hoş geldiniz» demiştir. Donanma kumandanımrz, merasimle karşılanmış ve uğurlanmıştır. Vali ve lstanfcul kumandam öğleden sonra bu ziyareti iade edeceklerdir. Misafirlerimiz bugün öğleden sonra Dolmabahçe sarayına giderek defteri mahsusu imzalryacaklardır. Diğer taraf tan Taksim abidesine de merasimle çe lenk konacakhr. Taksim abidesindeki merasime deniz erat mektebi talebesin den bir bölükle bahriye mızıkamız işti rak edecektir. Yarın, dost memleket denizcileri bir vapurla Boğaziçinde gezdirilecek öğle den sonra Heybeliadaya götürülecektir. Heybeli lisesinde merasimle karşılana cak olan misafirlerimize, mekteb komu tanı tarafından bir çay ziyafeti verile cektir. Öbür gün, misafirleTİmiz irtibat za biderinin refakatinde hususî surette şe hirde gezintiler yapacaklardır. Ayni gün îstanbul komutanı tarafın dan misafirler şerefine Tarabyada T o kathyan otelinde 40 kişilik bir ziyafet verilecektir. Dubrovnik ayın 29 zunda limanımıZ' dan hareket edecek ve Adatepe muhri bimiz tarafından Yeşilköy açıklanna kadar teşyi edilecektir. • * • Esrarlı bir hâdise Şehzadebaşında ağır bir yaralı bulundu Dubrovnik limanımıza dokuz saat kadar teahhurla ve akşamüstü geldiği için düne aid program bugüne tehir edilmiş Evvelki gece saat 18 raddelerinde tir. bir şahıs Fatih merkezine müracaat ede> Dün akşam îstanbul Vali ve Belediye rek Şehzadebaşı camii avlnsunda bir &•Reisi Muhiddin Üstündağ tarafından damm yaralı bir halde yattığını haber Perapalas otelinde dost memleket de vermiştir. Derhal cami avlusuna giden nizcileri şerefin* bir ziyafet verilmiştir. polisler bir kenarda 46 yaşlannda temiz Ziyafette Yugoslav gemisi kumandam, giyinmiş bir adamın kendinden geçmiş ve zabitan heyetile şehrimizin srvil ve bir halde kanlar içinde yattığını görmüş askerî erkânı hazır buluranuşlardır. Ziyalerdir. feti geç vakte kadar çok güzel ve samimî Üstü aranmışsa da hüviyetinî ispat e bir hava içinde geçcn bir suvare takib decek hiçbir vesika bulunamamıştır. Vü etmiştir. > • u..oı« cudünün sol tarafından yaralı olan bu Bu sabah, misafir tumandan saat on" meçhul şahıs polislerin bütün gayretleri da Valiyi, 10,5 ta Îstanbul Kumandane rağmen ifade verememiş ve çağınlan nını makamlarında ziyaret edecektir. Micankurtaran otomobilile hastaneye kal safirimizin bu ziyaretlerinde donanma kudmlmıştır. mandanımız Mahmud kendisile beraber bulunacakbr. Dubrovnik gemiri Dubrovnik, hatırlarda olacağı veçhile müfeveffa Yugoslav Kralı Majeste Aleksandr'ı tstanbula getiren gemidir. Dost memleket büyük bükümdan. gene ayni gemi ile Marsilyaya gitmiş ve kurbanı olduğu feci suikasdden sonra cesedi gene onunla Yugoslavyaya getiril • mişti. Hamallık yakında gene bir müptelâsı tamamen kalkıyor On sekiz yaşında bir kız Bu tarihten sonra nakil polise başvuruyor işlerinin vaziyeti Galatada Karaoğlan sokağında otu ran ve maişerini düğünlerde bu gibi eğlence yerlerinde çengilik yaparak temin eden 18 yaşlannda Sevim ismınde bir kız Galata merkezine müracaat ederek tedavi altına ahnmasını istemiştir. Dün öğleden sonra Adliye doktorlu ğuna getrrilen bu kız, orta boylu, esmer ve oldukça temiz bir kıyafettedir. Sevim, fazla miktarda eroin |{ullan maktadır ve bu zehdr, onu yan mecnun bir hale koymuştur. Bu beyaz zehire nasıl alıştığını şöyle anlatıyor: « Ben artistim. Dürdane isminde bir kızla ayni evde ofuruyorduk. Beni eroine bu kız alışbrdı. Birkaç sene içinde bu zehire müthiş surette ahştım. Şimdi hergün bir gram kullanmazsam bir çılgına dönüyorum. Hatta bazı günler daha fazla alıyordum. Kazandığım bütün paraları eroine veriyordum. Para bulamadığım günler el bisemi, ayakkabılarımı satarak eroin alıyordum. Bugün param yoktu. Artık satacak bir şeyim de kalmadı. Beni bu derdden kurtarmaları için hükumete müracaat ettim. Beni bu derde alıştıran Dürdane bu derdden öldü.» Adliye doktoru Enver Koran, bu kızı Tjbbı Adliye göndermiştir. Sevim, bir kaç gün Tıbbı Adlide müşahede altına ahnacak ve bilâhare tedavi edilmek üzere bir hastaneye yatmlacaktır. Sırt ve sınk hamallığı îstanbulun bütün kazalarında kalktığı gibi ay başından iribaren de bazı ktisnaî mıntaka lara verilen müsaade kaldınlacaktır. Bun dan sonra sırt hamallığı ancak kapalı binalardan kapı önündeki nakil vasıtasma veya bir nakil vasrtasından diğerine ka dar yapılabilecektir. Diğer nakliyat için Belediye şu şekli tesbit etmiştir: Eroin zehirinin MALİYEDE Maliye Vekâleti terfi imtihanları Maliye Vekâleti kadrosunda olup da kanunî terfi müddetini doldurmuş bulunan memurlar arasında 31 ağustosta bir imtihan açılması takarrür etmiştir. Yapılacak ilk imtihan merkez teşkilâtı "çindir. Bu imtihanın neticesi alındık ;an sonra bütün vilâyetierde böyle bir imtihan açılmak suretile terfie lâyık istidadlar tefrik edilecektir. Bu münasebetle Mussolininin Fran sayı niçin mühimsemediği bir derece vazzuh etmektedir. Mumaileyh son n kunda Fransaya hücum ederek bura hâlâ Milletler Cemiyetinden meded \ marak buna tapanlann bulunmasını t< kid etmiş, Fransada on beş sene geçt halde faşizmin sukutunu bekliyenler < duğunu söylemiş ve bu yüzden îtalyar Fransız münasebetlerinin iyi olmadığ Sırt hamallığmın ilgası üzerine eşyayı kaydetmiştir. ticariye nakliyahnı arabacılarla hamal M. Mussolini ikinci Roma împarat< lann müştereken yapmalan Belediyece luğunu tesis ve ilân ederek bütün Lâ takarrür etmiştir. Tahmil ve tahliye iş ırkmın başına Italyayı geçirmeği tasm Ieri ve eşyanın katlara çıkanlması ha • etmiştir. Ötedenberi bu ırkın başında l mallar ve yalnız nakil işi arabacılar ta lunmağı kurmuş olan Fransa, îtalyaı rafından yapılacaktır. Buna mukabil tefevvukunu kabule yanaşmak istemiy hamal bölükleri tek atlı arabaya üç Lâkin Şam Paris yarışı M. Mussoli ve çift atlı arabaya dört lira verecekler nin davasına büyük kuvvet vermişl ve o günü bu arabalar nakliyaü yapa Bu suretle İtalya ile Fransa arasın caklardır. Yahud naklolunacak eşyanın büsbütün yeni bir vaziyet peyda olnc nakil ücretinin, tahdid edilmiş olan yakin bulunuyor. t mesafeler için, yüzde 35 i arabacılara Muharrem Feyzî TOGA'. verilecektir. Belediye bu hesabla bir arabanın ye\Tniye vasatî olarak 3,5 lira Bursada da festival yapıhyı ve bir hamalın da 100 kuruş kadar ka Bursa (Hususî) Bursa festivali iç zanabileceğini tesbit etmiştir. hazırhklar yapılmaktadır. Festival e Şu vaziyete göre haricde çalışmak im lulün onunda başlıyacaktır. İlk gün d kânını kaybetmiş olan hamallar, günlük günüdür. Uludağda muhtelif eğlence" kazanclarının yüzde otuzunu arabacılara yapılacaktır. İkinci gün, ayni zaman Bursanın kurtulu§ günü olduğund vereceklerdir. büyük eğlenceler yapılacaktır. Öğled' sonra su günü olarak Çekirge ve Hs ÎNHtSARLARDA vuzlu parkta muhtelif hareketler ola caktır. Üçüncü gün Mudanyanm kuı Çekoslovak rejisinin tuluş günü olduğundan (deniz gün münakasası yapılacak ve Mudanyada Hayri İp Çekoslovak rejisinin açmış olduğu tarafından yaptırılan Sağlıkevi açıldı 1,200,000 kiloluk tütün münakasasına tan sonra denizde vapurla gezinti yaı giren firmalar hazırladıklan nümune lacak, yüzme yan§lan tertib edilecelî balyalarını göndermeğe başlamışlardır. tir. CEMÎYETLERDE Balıkçılar cemiyetinde Cumhuriyet NOshası 5 knrnstar. I Balıkçılar cemiyetindeki ihtilâfın halli imkânı olamadığı gibi idare heyetinde istifa edenlerin yerlerini doldur mak için feshi intihab yapılması da mümkün olmamıştır. Bundan dolayı tamamen intihab yapılacaktır. Abone şeraiti Senelik Alb aykfc Üc ayhk Buajük Tflrkiye icin 1400 Kr. 750 > 400 • 150 m Haric icin 2700 Kr. 1450 • 800 *