CUMHURİYET 10 Haziran 1937 Hunr Tarihf tefrika : 145 Yazan ; M. Turhan Tan ıTercüme ve iktibas edilemez { Şehir ve Memleket Haberleri j Siyasî icmal Şehirdeki tifo hastalığı azalıyor Üç senelik bir tecrübeden sonra Tekaüd olacak Akay memurları Lehistan • Romanya rta Avrupada gayet mühim siyasî faalıyetler cereyan ediyor. Bir taraftan Belgradda Hariciye Nazırı Baron von Neurath ile Yugoslavya Başvekili ve Hariciye Nazırı Dr. Stoyadinoviç arasmda müzakereler ya pıhrken Bükreşte Lehistan Cumhurreisi Mocicki ve Hariciye Nazırı ile Romanya Kralı Carol ve Hariciye Nazın arasmda siyasî müzakereler yapılıyor. Bu müzakereler için diplomasi zemin evvelce hazırlanmıştı. Romanya Hariciye Nazırı alelâcele Bükreşe dönüp Londrada Ingiltere Hariciye Nazırı, Pariste Fransa Hariciye ve Harbiye Nazırlan ve Cenevrede Küçük ltilâf devlet adamlarile yaptığı temas ve müzakerelerden aldığı intıbaları Kral Carol'a bildirip Rumen hükümdarını Leh devlet şefi ile yapacağı müzakerelere hazırlamışb. Bahusus Lehistan devlet adamlannda Ro manyanın Fransa ve Sovyetlerle hususi münasebatta bulunduğu hakkmda şüphe uyandırmamak için Rumen Hariciye Nezareti mühim tedbirler almıştır. Meselâ haziranın ilk haftasında Bükreşe gelecek olan Fransanın sabık Başvekili Flandin'in seyahati sonbahara bırakılmıştır. Kanuni ve Süleymaniye camîsi Kendi adını asırlarca taşıyacak olan bu abidenin ihtişamı önünde Sultan Süleyman küşad giinü vecd içînde secdeye kapandı Rüstemle Hurrem, entrikada kendi lerinden çok üstün bir adamla karşılaş tıklannı hatırlanna bile getirmiyerek Lala Mustafanm yaratacağını umduklan dağdağah vaziyetten nasıl istifade ede ceklerini ve Beyazıdı ne suretle veliahd ilân ettireceklerini kararlaştırmakla meş* gul oluyorlardı, bir yandan da İmpara torluğun haşmetinden, saltanat nimetle rinden bol bol hisse alıp çok bahtiyar bir ömür geçiriyorlardı. Süleymaniye camisinin yapı işi bu sı rada bitti ve bu hâdise Hurremin haya tında yeni bir revnak noktası teşkil etti. Rüstem sevda e«ri efendisine, harb dö nüşlerinde yapılagelen alaylardan daha muhteşem bir zafer nümayişi seyrettir mek, onun düşman yene yene ve ülkeler ala ala galib olmak zevkine kanıksamış ruhunu bambaşka bir zaferin heyecanile mahzuz etmek için mabedin küşad res mini çok tantanah surette yaptırdı, bütün İstanbulu ayağa kaldırdı. Süleymaniye, cihanın tanıdığı bir sana* şaheseridir. Buna şüphe edilemez. Fakat o eseri îstanbulda doğup yaşıyan lardan yüzde sekseninin fetınî kıyme tini, san'at bakımından taşıdığı harikulâdeliği incelemek şartile bilmediği de muhakkaktır. Süleymaniyeye, îstanbu lun bir köşesine iliştirilmiş bir küre gibi bakıyoruz, lâkin o kürenin neden te kevvün etmiş ve nasıl tekvin edilmiş ol duğunu öğrenmeği merak etmiyoruz. Halbuki o, Türk san'at tarihinin mutlaka ezber edılmesi lâzım bir sahifesidir. Işte bu kanaatlerdir ki o sahifeyi fakat bir frenk müverrihinin ağzmdan nakletmeği gerekli bulduk: Süleymani ye, otuz sekiz milyon akçe, yahud yedi yüz altmış bin düka altını sarfolunarak yapıldı. Mimarî bakımdan taşımakta olduğu güzelliklerin bolluğu, yapısındaki çok yüksek zarafet itibarile bu mabed Ayasofyanm yanında galebe kendisinde kalmak üzere boy gösterebilir. A yasofyanm Süleymaniyeden üstünlüğü kubbesindeki ihtişamdan ve ihtirama lâyık bir antikalığı haiz olmasındandır. Başka noktalarda Süleymaniye ondan daima üstün görünür ve üstün kalır. Türk şaheserlerinden biri olan bu mabed, birbirine bitişik üç murabbadan mürekkebdır. Bir uçta avlu, bir uçta türbe, ortada mabed vardır. Türbeye «RavzaBahçe» adı verilmiştir. Avlu, bir mermer sathı ve güzel bir şadırvanı havidir. Bahçe, camiyi yaptıranm kabrini şamildir. Avlunun üç tarafı sütunlarla çevrili o lup dördüncü cihete caminin cephesi dü§er. Büyük kapının üzerinde Süleyman adı ile caminin yapıldığı yıl yazılıdır. Büyük methalin karşısına gelen avh kapısı seraciyyon üslubunun parlak bir nümunesidir. Bu kapıdan dört minare gö rülür. Bunlardan türbe methalindeki ıkisinin ikişer, cephedekilerin dörder şere feleri vardır. Büyük kubbenin önünde ve arkasında ikişer yarım kubbe bulunmakta olup bunlann etrafında da her cihet ten beşer küçük tam kubbe göze çarpar. Büyük kubbe, kırmızı granitten dört sütuna müsteniddir. Bu sütunlar İstanbul da bulunan sütunlarm en yüksekleri ve en kuvvetlileridir. Bunlardan birinin ü zerinde evvelce Büyük Jüstiniye'nm, ikincisinin üzerinde Venüsün heykelleri vardı ve her iki taş Mısırdan getirilmiştir. Sütunlarm başiıklan parlak beyaz hğı havi bir mermerdendir. Mimber, yandadır. Mihrab, ak mermerden yapılmışhr, gayet güzel oymalarla süslenmiştir. 'âiz kürsüsü, mimber, müezzin mahfıli, nkâr maksuresi de mihrab gibi birer san'at bediasıdır. Mihrabın yanlannda altın yaldızlı ve gayet büyük iki tunç şamdan vardır. Mabedin camlan ya çiçek resimlerile, ya mukaddes isimlere delâlet eden harflerle süslenmiştir ve bu camlar meşhur camcı Sarhoş Ibrahimin eseridir. Mihrabın üzerinde, büyük pencerelerin kenarlarında, kıble kapısının karşısmdaki yarım kubbelerde, mimbe rin sağına düşen pencere üstünde, mih rabın solunda, Akdeniz kapısının için de, Karadeniz kapısınm üstünde bulu nan kitabeler hattat Karahisarînin hü nerver elinden çıkmıştır. Mabedin etra fında bir mekteb, dört medrese, bir ha dis evi, bir tıb medresesi, bir tımarhane, bir imaret, bir kervansaray, bir kütüb hane, bir sebilhane, bir tabhane ve ha mamlar vardır. Bu hayır müesseselerinin içinde Süleymaniye kubbesi, on iki nu ranî bürcü ihtiva eden gök gibi yüksek ve muhteşem görünmektedir. (1) Süleyman, Mimar Sinanın dehasm dan doğup kendi adını alan bu san'at harikasını haklı bir gururla seyretti, otuz altı yıl içinde şarkta ve garbda, şimalde ve cenubda, denizde ve karada kazandığı sayısız zaferlerden hiçbirinin bu mi marî eser kadar muammer olamıyacağını düşünerek o zaferlerde değil, şu eserde kendinin yaşryacağmı anladı, secdeye kapanıp uzun bir istiğrak dakikası yaşadı. Başını kaldırdığı vakit gözlerinde Ayasofyanın yapıcısı Jüstinyen'i geride ve gölgede bıraktığını söyliyen çok mağrur bir bakış taşıyordu. Şüphe yok ki hakhydı. (2) Fakat Süleymaniyenin yapılıp bitmesi, Hurremin devlet siyaseti üzerindeki nüfuzuna yabancıların nasıl itimad beslediklerini ve onu alkışlamak için nasıl fırsat beklediklerini de göstermeğe vesile olmuştur. îran saraymdan ve şahm Hâtunı harem unvanını taşıyan birinci zevcesinden Hurreme gönderilen mektubdan bahsetmek istiyoruz. Îran Kraliçesi, Süleymaniye camisinin açılma merasımını fırsat sayarak Hurreme yolladığı bu mektubda şark edebiyatının bütün tan tanasım kullanarak Osmanlı împaratoriçesine tabasbus gösteriyordu. Mektubda Hurrem için şu lâkablar sıralanrnıştı. muhtelif semtlerınde çıkan tifo hasta lığı hakkmda bize şunları söylemiştir: < Yalnız Fatih kazası dahılinde birbirini müteakib dört, beş vak'a kayde dildi. Bunun üzerine kaza dahalindeki nahiyelerde ve Fatih kazasına mücavir olan ve nüfusun en fazla sık bulunduğu Eminönü kazasına bağlı nahiyelerdek' Belediye ve hükumet doktorlarını faaliyete sevkettik. Burtılarda aşı istasyonları kurduk. Halk buralara muracaat ederek tifo aşısını yaptırmaktadır. Son iki gün içinde yeni vak'a kaydedilme miştir. Aksaray, Lânga, Kumkapı ve Sur haricindeki bostanların lâğım su larile sulanmamalan için lâzım gelen tedbirler de almdı. Esasen bu husus Şehir Meclisinin kararile de menedılmiş bulunmaktadır. Bostanım, sebzelerini, lâğım sularile sulayanlar şiddetli cezalara çarptırılacaklardır. Belediye zabı tası da bu hususu takib etmektedir. Tifonun Halkalı sularından geldiği doğru değildir. Şehir suları ötedenberi sık sık muayeneye tâbi tutulmaktadır; Halkalı suyu ile diğer sular tahlil edildi ve böyle bir mikroba tesadüf edil medi.> Salâhiyettar doktorlanmız, tifodan kaçmmak için halkm midelerine dikkat etmeleri lâzım geldiğini ve tifonun en fazla mide bozgunluğundan ileri geldi ğini söylemektedirler. Sularda tifo mikrobu İmtihan talimatnamesin Paralarmın verilmemede değişiklik yapılması sinden şikâyet ediyorlar olmadığı anlaşıldı isteniyor Sıhhiye Müdürü Ali Rıza, şehrin Devlet Deniz Idareleri memurlarının Halen Iise ve ortamekteblerde tatbik edilmekte olan tedrisat ve imtihan tali matnamesi üç senelik bir tecrübe devresin den sonra kat'iyet kesetmek üzere kabul edilmişti. Bu üç senelik tecrübe devresi bittiğinden Maarif Vekâleti alâkadar mekteb idarelerinden ve muallimlerden talimatnamede gördükleri kusurları Vekâlete bildirmelerini istemiştir. Gerek mekte bidareleri, gerekse alâkadar muallimlerin ekserisi talimatnameye ilâve edilmek üzere yeniden bazı temenniyatta bulunmuşlardır. Bu cümleden olarak muallimler halen tatbik edilmekte olan sözlü imtihan usulünün kaldınlarak yerine bundan üç sene evvel olduğu gibi yeni ders senesi başmda yapılmak üzere ikmal imtihanlarının ikame edilmesini istemektedirler. Muallimler, kanaat notlarile sınıf geçemiyen talebenin bir hafta içinde derse çalışmak imkânım bulamıyacak lannı, halbuki ikmal imtihanlan ders senesi başına kadar bırakılacak olursa talebenin vakit bulup çalışabileceklerini ileri sürmektedirler. Haricden bakalorya imtihanlanna girenler için de şifahî yerine münhasıran bunlann tahrirî imtihana tâbi tutulmak suretile imtihanlarının yapılmasını iste • mektedirler. MÜTEFERRİK Hariciye Vekilimiz Ankaraya gitti Evvelki gün Avrupadan dönmüş olan Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Arasla Numan Menemencioğlu dün akşamki trenle Ankaraya gitmişler ve istasyonda teşyi edilmişlerdir. Florya plâjında yapılan hırsızlık Hırsız iki gün sonra yakalandı ve mahkum oldu Kemaleddin adında 19 yaşlannda, bir genc pazar günü Floryaya giderek plâ jm dıjından tahtaperdeleri aşmak suretile içeriye girmeğe uğraşırken tahtaperdele rin arasındaki delikten gözüne bir ceket ilişmiş ve bir soyunma kabinesinden başka birşey olmıyan burada bir kadın çantasınm bulunduğunu da görmüştür. Kemal tahtaperdeyi ellerile söküp kolunu sokacak bir delik açmış ve çantada bulunan 660 kuru$Ia tarak, cımbız, ayna ve bir takım anahtarlarla beraber almanca yazılmış birçok resmî kâğıdlan da alarak savuşmuştur. Kemaleddin, o civarda dolaşan Süayi adında birine bu kâğıdlan göstererek kıymetli evrak olduğunu anlamış ve bu kâğıdlardan, çanta sahibi kadmın kocasının ismini öğrenince bundan da istifade etmeğe kalkmıştır. Kemaleddin, dün Yedikulede bir deri fabrikasında çalışmakta olan bu kadı nm kocasına müracaat ederek: « Sizin kıymetli kâğıdlarıntz kay boldu mu? Şayed kaybolduyıa ve birisi bulursa kendisine bahşiş verir misiniz?..» Demiştir. Bu şahıs da: « Durun bir tercüman çağırtayım da tetkik ettirelim.» Demiş ve bir tercüman yerine polije haber göndermiştir. Polis gelir gelmez Kemaleddinin üstünü, başını aramış ve kadının çantasmdan alınmış olan tarak, ayna, cımbız ve saire hırsızın üzerinde bulunmuştur. Bu suretle yakayı ele vermiş olan plâj hırsızı dün üçüncü sulh ceza mahkemesine getirilmiş ve 25 gün hapse mahkum edilmiştir. tekaüdlükleri hakkmda çıkan kanunun tatbikatında Akay idaresile bazı memurlar arasmda anlaşamamazhklar olduğu nu yazmıştık. Bilhassa, kanun mucibince resmî devlet memuru gibi tekaüdlükleri icab eden memurların vaziyetını yakın dan alâkadar eden bu meseleyi tahkik ettik. Kanuna göre, mülga Seyrisefain İdaresinden bu idarelere geçen memurların Seyrisefainde geçen hizmetleri devlet hizmeti addedıldiğinden, bunlann, Seyrisefaindeki maaşlannm baremde muadili olan dereceden bir derece yükseğinden tekaüde sevkedılmeleri lâzımdır. Buna göre, bilfarz 30 sene ve daha fazla ça lışan bir memur, Seyrisefainde 4000 ku • ruş aldığına göre, bu maaşın bir derece yukansından, yani, sekizinci dereceden tekaüd muamelesi yapılması icab eder. Buna göre verilecek hak, ilk 25 sene için 55 lira ve fazlası için de beher sene itibarile 55 liranın 25 te biri ilâve olunarak Gene Isviçrede ahiren Sovyet Haricitahsis edılecek, bundan başka, son sene ye Komiseri Litvinof'la Romanyanın sade almakta olduğu aylığın bir senelığı bık Hariciye Nazırı Titulesko arasında mecmuu da ikramiye olarak verilecektir. yapılan mülâkatta hazır bulunan RomanHalbuki, Akay İdaresinin bu bir de yanın Bern sefiri Antoniades azledilmişrece yukandan maaş tahsisinde tereddüd tir. Çünkü bu sefirin o mülâkatta bulunugösterdiği söylenmektedir. İdarenin, ma şu Tit'ulesko'nun Sovyetlerle ittifak poaş tahsisi kanunu hükmüne göre, ilk yirmi litikasına şimdiki Romanya Hariciye beş sene nisbetini kabul etmekte olduğu, Nazırının ve ve hükumetinin rücu eyledifakat, fazla geçen hizmetler için kanun ği manası çıkarıldığından gerek Romanda yeri olmıyan Seyrisefaindeki tahsisatı yada, gerek Lehistanda ziyadesile nazafevkalâdeyi nazan dikkate aldığı, bu su rı dikkati celbetmişti. Romanya hüku retle noksan maaş tahsis etmek istediği i meti bu sefiri derhal azletmek suretile leri sürülmektedir. Bundan başka, Akay eski Hariciye Nazırının Avrupada kentdaresi ikramiye verilmesinde de son di başına yaptığı faaliyetlerle hiçbir alâmaaşı değil, Seyrisefaindeki tahsisatı na kası bulunmadığını ispat edip Lehistan devlet adamlannı tatmin etmiştir. zan itibara almaktadır. Diğer taraftan Fabrika ve H a vuzlar idaresince verildiği halde, Akay ve Denizyollan işletmeleri kanunen iadesi lâzım gelen yüzde beşleri de henüz iade etmemişlerdir. Bu vaziyetler, alâkadar memurları müteessir etmektedir. Ayrıca, kanun mucibince tekaüd maaşmın tahsisi muamelesi tekemmül edin ciye kadar alâkadaılara yüzde elli ni$betinde avans verilmesi icab ederken buda yapılmamıştır. îşte bu sebeblerden dolayı alâkadar memurlar, Akay Müdürlüğüne ayn ayn, resmen ve tahriren müracaat ederek vaziyetin derhal ıslahına bir çare bulunmasmı rica etmişlerdir. Maliye Vekili tedavi için Parise gidecek Maliye Vekili Fuad Ağralı bu hafta içinde şehrimize gelecek ve buradan Parise gidecektir. Fuad Ağralı rahatsız bulunduğundan bu seyahati tedavi mak sadile ihtiyar etmektedir. Devlet Şurası ademi salâhiyet kararı verdi yet konağında dün gece yapılan düğün Şark Demiryollan idaresi, imtiyanmn devletçe satm alınmasmdan sonra Türk memurlarma her sene verdiği ikrami yelerden daha az bir para vererek işin içinden sıynlmak istemişti. Bunun ü zerine Türk memurları Devlet Şurasma müracaat etmişlerdi. Devlet Şurası, meseleyi tetkik etmiş Firengis mertebet, Belkis kudret, ve dava hususî bir şirketle onun memurZeliha ismet, Meryem • iffet, serma ları arasmda olduğundan ve devleti alâyei mefhareti nisvan, hurşidi hüsnü an, kadar eden bir cihet görülemediğinden kaydafei asr, nuşabei dehr, melek hasail, ademi salâhiyet karan vermiştir. Şu mazhari envai fezail Haseki sultan haz rayı Devlet bu davaya Adliyece bakılması cihetini terviç etmiştir. retleri! Sabık şirketin memurları şimdi Ad Işte kırmızı Rusyalı bir papazın kızı liyeye müracaat edeceklerdir. olup Sultan Süleymanın kalbini ele geçirmek sayesinde Osmanlı Imparatoriçe Sümer Bank müdürü geldi Sümer Bank Umum müdürü Nurulsi olan Hurrem, Dârâların, Keyhüsrevlerin, Cemşidlerin tahtını işgal eden bir lah Esad Sumer dün öğle trenile An tacidarın karısı tarafından bu suretle teb karadan şehrimize gelmiştir. Nurullah cil ve tevkir olunuyordu, eski Turan hü Sumer cuma günü Gemliğe ve oradan Bursaya gidecek, oradaki fabrikalan kümdan Efrasyabm kızı Firengise, Seba tetkikten sonra Ankaraya dönecektir. melikesi Belkise, lsanm anası Meryeme, Peygamber Yusufun âşıkı Zelihaya teş Beynelmilel Ticaret Odaları bih ediliyordu. kongresi Onun mazhar olduğu ikbal bununla Bu ayın 28 inde Berlinde toplanacak da kalmıyordu, Lehistan Kralı Sigismond olan Beynelmilel Ticaret Odaları kon da Hurremi hemşirem diye yadediyor ve gresine Türk Ticaret Odaları namına işona karabetini ileri sürerek iftihar eyli tirak edecek murahhaslar için Beynelmilel Ticaret Odası Türkiye millî ko yordu. mitesi bir toplantı yapmış ve komite re(Arkası var) isi Mıthat Nemli ile Berlin Ticaret kon(1) 8üleymaniye hakkmda daha geniş seyimiz Avni Sakmanm murahhas olamalumat almak istlyenler Celâlzade tari rak gönderilmesine karar verilmiştir. hine muracaat etmelidirler. O tarih zaten mabedin tavsifile biter. ÜNtVERSlTEDE (2) Jüstiniyen Ayasofyanın açılma merasimi yapıhrken Kudüs mabedini yapan Üniversite ecnebi diller Peygamber Suleymanı kasdederek «Ey kuru açılıyor Süleyman, senl geçtim» diye bağırmıştı. Siiltan Süleyman, hem onu, hem adaşı olan Üniversite Yabancı Diller mektebinde Beni İsrall tacdarını geçtığinden maziye yaz kurları 17 haziranda açılacaktır. gururla bakmakta hakhydı. Dün Yabancı Diller Mektebi müdürü profesör ömer Celâlin riyasetinde ya pılan bir toplantıda bunun için bir program hazırlanmıştır. Buna göre, yaz kurlarmdan halktan her istiyen meccanen istifade edebilecektir. Bunun için mektebe ismini yazdırmak kâfidir. Bu kur lara devamsızlıkları dolayısile Fakül tede dil imtihanlarına kabul edilmemiş olan talebelerin devamları mecburidır. Fransızca, ingilizce, italyanca, alman ca ve rusça olarak açılan bu kurlar iki buçuk ay sürecek, haftada dört saat olmak üzere öğleden evvel ve pazartesi, perşembe günleri devam edecektir. Universitede imtihanlar Vali Muhiddin Üstündağın kızı Günseli ile merhum General Bekir Cevadm oğlu Viyana sefareti kâtiblerinden Nureddin Verginin düğünleri dün gece Vilâyet Konağında yapılmıştır. Resmimiz genc çifti bir arada göstermektedir. eder, kendilerine saadet dileriz. Hukuk Fakültesinin ikinci ve üçüncü smıflarmm eleme imtihanları neticeleıi idareye verilmiştir. Bu imtihanlarda kazanıp da şifahî imtihanlara girebil mek hakkmı kazananların lLsteleri bu gün öğleden sonra Fakülte divanhanesine asılacaktır. Birinci sınıfın imtihan neticelerinin ilânı biraz daha gecike cektir. \i tebrik Romanya ile Lehistan arasındaki münasebat askerî bir ittifaka dayanıyor. Romanya Umumî Harbde parçalanmış olan Macaristanın millî davalarma ve bahusus mevcud hududlannı zorla değiştirmek tasav\urlanna karşı Çekoslovakya ve Yugoslavya ile ittifak ederek Küçük İtilâfı meydana getirirken vakrile Rusyanın bir eyaleti bulunan Besarabia'nın muhafazası ve alelumum Romanyanın şark hududlannm müdafaası için de Lehistanla askerî bir ittifak akdetmişti. Bir zamanlar Titulesko'nun politikasm dan dolayı bu ittifak gevşemişri. Maa haza mumıileyhimin sukutu üzerine Romanya ile Lehistan arasındaki münasebat iyileşmişti. Lehistan Hariciye Nazın ÎNHtSARLARDA Baron Beck tarafından geçenlerde Bükînhisarların yeni kadroları reşe yapılan seyahatte iki devlet arasınBütçenin Meclisten geç çıkmasından, daki askerî ittifak tazelenmişti. malî sene başında yapılması mutad oKral Carol bu ittifakı bir kat daha lan tnhisarlar kadroları bu sene biraz kuvvetlendirmek ve iki devletin bu ittigecikmiştir. Kadrolarm bu ayın on be fak çerçevesi dahilinde haricî politikalaşine kadar alâkadarlara tebliğ edileceği rını birleştirmek ve beraberce yürümelerisöylenmektedir. İnhisarlarda barem önümüzdeki seneden itibaren tatbik edi ni temin için veliahdini Varşovaya götüleceğinden bu sene kadroları da eskisi rüp Lehistan Cumhurreisini Bükreşe dagibi hazırlanmış, yalnız merkez ve mül vet etmişti. Bu seyahat Kral Carol'un hakat memurları arasmda birçok yeni Romanyaya dönüşünün yedinci yıldönütahvil ve tayinler yapılmıştır. mü gibi Rumen milleti için bayram olan înhisarlar Umum müdürü Mithat Ye bir güne tesadüf ettirildi. nel, bu akşam idareye aid işler hakkınBükreşte neşredilen resmî malumata da Vekâletle temaslarda bulunmak 0 göre iki devletin şefleri arasmda görüşüzere Ankaraya gidecektir. lecek en mühim mesele İngilterenin hariŞEHtR tŞLERl cî politikasında Fransaya ve dolayısile Telefon şirketi levhalarından Sovyetlere verilen ehemmiyetin derecesidir. Antonesko'nun garbî Avrupadan alınan resim getirdiği malumatın en mühim tarafı da Telefon şirketinin umumî merkez levbu meseleye aid olanlarıdır. îngilterenin halarından evvelce Belediye resmi alınADLİYEDE makta idi. Şirketin hükumete geçme politikası hakkmda alınacak nericelere sile burası da resmî daireler arasma gir göre Lehistanla Romanya müşterek haAdliye tayinleri miştir. Belediye riyaseti şubelere yaptı ricî politikalarının esaslannı hazırhya Dokuzuncu İhtısas mahkemesinin kal ğı tebliğatta yeni sene için Telefon ida caklardır. dırılması üzerine açıkta kalmış olan hâ resinin bu kabil levhalarına resim ta Muharrem Fevzi TOGAY kim Atıfla sorgu hâkimi Saffet ve Müd hakkuk ettirilmemesini bildirmiştir. deiumumî Mithatın İstanbuldaki mün VÎLÂYETTE hal hâkimliklere verilmesi için dün Ad Meyva dükkânları geceyarîliye Vekâletinden emir gelmiştir. Bun ıma kadar açık Kadıköy Su şirketi memurlardan Mithatın nereye verileceği henüz Yaş meyva satan dükkân sahibleri belli değilse de Saffetin açık olan üçün Belediyeye müracaat ederek dükkânlalarının vaziyeti cü sorgu hâkimliğine, Atıfın da ikinci rınm gece saat yirmi dörde kadar açık Kadıköy Su şirketinin, imtiyazım hüasliye ceza reisliğine verilmesi kuvvetle bulundurulması için müsaade istemiş kumete devredeceğinden, bu ayın on muhtemeldir. lerdi. Daimî Encümen, îktısad Müdür beşinde mer'iyet mevkiine girecek olan 6 ay hapse mahkum oldu lüğünün de mütaleasmı alarak bu hu iş kanunu mucibince memur ve ameleBir müddet evvel Ali Gündüz adında susta tatkikat yapmıştır. Mevsime göre, ye karşı ifasına mecbur olduğu bir tabirisi Beyazıdda motosikletle ve son buralarda çürümeğe müstaid meyvalar kım taahhüdlerden kurtulmak için bisüratle giderken Hilmi adında 10 yaş bulunduğu nazan dikkate almarak dük lumum memur ve müstahdeminin işlelarında bir çocuğa çarpmış ve Blümüne kân sahiblerinin istedikleri müsaade ve rine nihayet vermiş olduğunu, alâkadarların bir istida ile Vilâyete müracaat sebeb olmuştu. Ali Gündüz cürmü meş rilmiştir. ettiklerini dünkü nüshamızda yazmıştık. hud dördüncü asliye ceza mahkemesinBulgaristan ve Romanya Vilâyet, bu müraeaati Emniyet müdürde dün muhakeme edilmiş ve ihmali gölüğüne göndermiştir. Bu vaziyet hak rülerek 6 ay hapsine karar verilmiştir. yolları hakkmda Ali Gündüz bundan başka 30 lira para 7 haziran tarihli nüshamızda, Avru kmda Vılâyetçe bir şey yapmak imkâm cezasına, 17 lira mahkeme masrafma ve paya giden Türklere Bulgaristan olmadığmdan alâkadarlar Nafıa Vekâleçocuğun babasına da 300 lira manevî da müşkülât çıkarıldığından ve hat tile İş dairesine müracaat edeceklerdir. tazminat itasına mahkum edilmiştir. ta kendileri trenden indirilerek ezaya maruz bulunduğundan, son zaSAGLIK ÎŞLERİ manlarda bu kabil yolcularm Ro Nüshası 5 kuruştur. fzmitte şap hastalığı geçti manya tarikını tercih etmekte oldukları hakkmda bir haber vardı. Nasılsa sü ) Türkiye Hariç İzmit Vilâyeti dahilinde hayvanlar atunlarımıza da aksetmiş bulunan bu ha| için icin rasında şap hastalığı çıktığı için İstanberin mübalâğalı ve yersiz rivayetler 1400 Kr. 2700 Kr. Senelik bul Vilâyeti hududlarına kordon kon den ibaret olduğu, hakikatte böyle bir 750 • 1450 • Altı aylık muştu. İzmitteki bu hastalık tamamile vaziyet mevcud olmadığı anlaşılmıştır. 400 > 800 » Üç aylık zail olduğundan kordon da kaldırılmış150 » Yoktur Tashih ve tavzih ederiz. BLr aylık tır. Cumhuriyet Abone şeraiti