CUMHURİYET 4 İMncikânım 1937 = Ânfakya TARIHI Yazan : Ahmed Faik Türkmen f Şehir ve Memleket Haberleri j Bendlerde bir hâdise Avcıların silâhları alınmak istenirken bir Cenub vilâyetlerimizden vaktinden evvel şehrimize adam yaralandı gönderilen turfanda sebzeler, bahçıvanların Anadoluhisannda oturan Kemaleddin, zararmı mucib oluyormuş îsmail, Haydarpaşa Lisesi talebelerinden Nuri, Salim, Vehab, Besim ve Said adında 7 arkadaş avlanmak üzere Anadoluhisan civanndaki su bendlerine gitmişlerdir. Kafile, bendlere vâsıl olunca, bendler müdürü Kâmil, bunlara mâni olmuş ve yanmda bulunan amelelerle birlikte avcılann silâhlarmı almak istemiştir. Bu sırada tüfeklerden biri ateş almış, çıkan saçmalar bendler müdürü Kâmilin pardesüsünü parçalamış, ameleden Karahisarlı İhsan sağ elinden ve göğsünden yaralanmıştır. Yaralı tedavi altına alm mış, hâdise hakkında tahkikata başlanmıştır. îstanbul bahçıvanlan îstanbul Ziraat Müdürlüğüne müracaat ederek îzmir, Adana, îçel gibi cenub vilâyetlerimizden, mevsiminden lâakal 2 ay evvel îstanbula turfanda sebze gönderilmekte olduğunu beyan ve kendilerinin burada yetiştir dikleri sebzelerin para etmediğinden Şİkâyet ederek buralardan îstanbula tur fanda sebze getirilmesinin men'ini istemişlerdir. Bunların iddialanna göre bu halin devamı îstanbulun sebzeciliğini öldürecektir. İstanbul bahçıvanlannın bu dileklerinin kabulüne imkân görülememiştir. Binaenaleyh iklimi mutedil mıntakalanmızdan îstanbula en az iki ay evvel turfanda sebze gelecek ve îstanbul halkı bundan istifade edecektir. Hatta inşası mutasavver soğukhava depolan yapıldığı takdirde şehrimizde kış mevsimind« yaz sebze ve meyvalarını yemek imkânı da bulunacaktır. Bu mmtakalarda nakliyat ve sevkiyat işini yola koyacak müteşebbisler ortaya çıktığı zaman yaz sebze ve meyvalarını Istanbulda daha bol ve ucuz yemek kabil olacaktır. îçel Vilâyetinin bahçıvanlan Îstanbul bahçelerine mahsus olan bazı mahsullerin tohum ve fidanlanndan celbettirerek memleketlerinde bunlan yetiştirip İstanbula sevketmeğe başlamış lardır. Bunlar nisbeten daha soğuk giden aylar için bazı muhafaza tertibatı ala cak olurlarsa bu mahsullerini kışın dahi sevketmek imkânmı bulabileceklerdir. Şimendifer hattmın Antalyaya muvasalatından sonra bu mmtakadan da mühim miktarda sevkiyat yapılacağı ümid edilmektedir. Alâkadar mütehassıslar camekân in şası ve saire gibi bazı tertibat ahndığı takdirde îstanbulda da vaktinden evvel sebze yetiştirmek imkânı olduğu mütaleasındadırlar. Memleket dahili için mühim olan bu işin ihracat noktasından da ehemmiyeti aşikârdır. Akdeniz mıntakasına ve bilhassa Al manyaya mühim miktarda sebze ihrac imkânı vardır. Esasen îktısad Vekâleti ikinci beş senelik plânda bu meseleyi de ele almıştır. Bir yandan soğukhava tertibatını havi vapur ve vagonlar tedariki düşünülürken, diğer taraftan îzmir, A dana ve saire gibi bazı şehirlerimizde soğukhava depolan yapılacak, memleketin muhtelif yerlerinde üç büyük konserve fabrikası açılacaktır. İktısad Vekâletinin bu işi tetkike memur ettiği bir ecnebi mütehassıs îstanbulun sebze işinin de tetkik etmiş ve Kartalın en iyi sebze yetiştiren bir mıntaka olduğunu görmüş ve iklim itibarile bu işe çok elverişli olan bu yerde bir konserve fabrikasının yapılmasına lüzum göstermiştir. Esasen îstanbulun sebze ihtiyacından mühim bir kısmını temin eden Kartal, bu konserve fabrikası inşa edildikten sonra daha ziyade inkişaf edecektir. Siyasî icmal Yugoslavya ve Bulgaristan ugoslavya ile Bulgaristan, aralarmda ebedî dostluk ve ademi tecavüz tesisi için bir misak akdi hususunda mutabık kalmışlardır. Yu" pslavya bir taraftan Küçük Antant devletleri, diğer taraftan Balkan misakına dahil devletlerle hususî münasebatı bulunduğundan şark komşusile kararlaştırmış olduğu iki tarafh misak hakkında müttefiklerile istişarede bulunmağa lü • zum görmüştiir. Bunlardan dördü de muvafakat cevabı verdiklerinden Yugoslav Bulgar misakınm akdi artık bir gün meselesi bulunuyor. Yugoslavya ile Bulgaristanın ebedî dostluk esası üzerine anlaşmış olmalan Balkan tarihinin ve bahusus Osmanlı hakimiyetinin tedricen buralardan çekilmesinden sonraki yeni devir tarihinin en mühim hâdisesi sayılmağa değer. Slav " aşmış Turanî bir millet olan Bulgarlara Yugoslavların yani cenub Slâvlan nın daha ziyade Balkanlarda yaşıyan kısmını teşkil eden Sırblar eski tarihlerde birbirlerile kâh dost ve müttefik, kâh düşman ve muhasım olarak yaşamışlardır. Yalnız bir defa, birinci Balkan h a r binde bu iki Slâv millet birleşebilmişerdi. Fakat harbin sonunda gene Ma kedonyayı paylaşamamak yüzünden harbe tutuşmuşlardı. Bu harbde Sırbistan Yunanistanla Romanyanın da ittifakını emin etmişti. Umumî Harbde ise Bul garistanın Almanya tarafında bulunmave Sırbların îtilâf devletleri tarafına geçmesi aradaki zıddiyeti artırmıştı. Umumî Harbin neticesinde Bulgaristan mağlub olduğundan Makedonyayı tamamen ve eski Sırbistan hududunda ki sevkulceyş cihetinden mühim araziyi ve garbî Trakyanın cenubunu ve Adalar denizi sevahilini ve cenubî Dobrice'yi kaybetmişrir. Bu kadar taze ve acı hahralar iki milletin kalbinde hâlâ kanamakta iken birdenbire ebedî dostluk bağlarile bağlanmalannın hikmeti nedir? Müteveffa Kral Aleksandr, çok uzağı gören tecrübelı bir siyasî ve askerî idi. Yugoslavyanın arkasını müteaddid askerî itrifak larla temin ettiği halde dahilî ve haricî emniyeti için en sağlam zamânı gerek dahildeki Slâv unsurları, gerek komşu Slâv milletile hakikî surette uzlaşmakta ve birlikte yürümekte görüyordu. Bunun için Kral Aleksandr çok realist düşünen Bulgar Kralı Borisle yap • tığı müteaddid mülâkatlarda anlaşmanı» esaslannı kı^rmuştu. Bu anlaşmanın kvn lâftan ibaret kalmaması için Yugoslavya eski Sırbistanm ve Makedonyanın hu dudunu Bulgaristanın ticaretine ve muvasalasma ve iki tarai halkınin münase • betine açmıştı. Kral Aleksandrın vefa hndan sonra da Prens Pol bu politikayı bir kat daha inkişaf ettirmiştir. Bilhassa iki Slâv milletinm arasındaki dil, edebiyat ve mezheb birliği son derecede inkişaf ettirilmiştir. Yugoslav Başvekili Dr. Stoyadinoviç'le Bulgaristan Başvekili Köse îvanof, iki Kral tarafından temeli atılan Yugoslav Bulgar yakınlığını ebedî dostluk şekline sokmuşlardır. Bu hâdise Balkan tarihinde en mühim bir dönüm noktası teşkil edecektir. Çünkü ırk ve kültür birliği esası üzerine yeni bir politika tahakkuk etmeğe başlamışhr. Hatay tarihinin üçüncü devresinin karakteri 13 ıski devirlerde Antakya Iskende | âsarıatika bellibaşlı bir ilim heyeti tara • körfezi mıntakasına Hatay unvanı fmdan tetkik edilerek ona göre bir takım ilmî neticeler elde edilmiş değildir. Yalıliyordu. nız »on zamanlarda Antakya ve îsken Fevratta tevarihi sani kısmmda H a derunu ziyaret edip bu şehirler hakkında kelimesine aynile rasgeliriz; Tevrat eserler neşreden müelliflerin kitablan .ümesinde bu satırlar şöyle dizilmiştir: (turist) lerin işine yanyacak bazı tefercCümle bu vukuattan ve Yuşiyanus ruatı ihtiva etmektedir. keli hazırlamasından sonra Mısır MeHulâsa Antakya tarihinin bu üçüncü Nehu (Nehou) Fırat kurbünde vaki devri birçok noktalarda lâyıkile aydın rkemiş (Kargamış) üzerine muharebe lanmamış olduğundan yabancı müellif ıek üzere çıkmakla Yuşiyadaki onun lerin bu kabil eserlerine göre verilecek şısına çıkb. O ise ona elçiler gönde hükümlere itimad edilemez. îşte biz bu eserlerde bir maksadı Ey Yahudi meliki, senin benimle mahsusla tamamile ihmal edilen Hatay işin var? Ben bugün sana karşı de tarihinin bu üçüncü devresinde Hatay ancak benimle muharebede olan Türklerinin oynamış olduklan rolleri ve [ataya) karşı çıkmışım.» (1) demij istilâcılara karşı yerli Türk halkın almış olduklan vaziyetleri gözönünde bulunİkinci devir durmak suretile bu devri mütalea etmek Bu devirde Hatay ili zaman zaman isriyoraz: jişen muhtelif yabancı istilâlarının teHatay tarihinm bu üçüncü devri bunaltında kalmıştır. Milâddan 1200 yıl dan evvelki ikinci devir gibi istilâcılann :eki tarihlerde Etilerin ön Asyanm si hakimiyeti altında geçmiştir. Fakat bu iÎÎ sahnesindeki rollerinin kaybolduğu ki devir arasmda birçok mühim farklaı görüyoruz. Eti memleketleri artık A vardır. Üçüncü devirde artık gelip ge ilerin istilâsına uğramıştır. Bu arada çici bir hâdise olmakla kalmıyan ecnebi ıtay ilinin Asuriler eli altına geçtiği istilâlannm karakteristik noktalan şun • rülüyor. Artık bu tarihten itibaren Ha lardır: ' ili etüdümüzün 3 üncü devresine kaA îstilâcılann kurduğu büyük hür yabancı istilâlar altında kalmışür. kumetin merkezinin Suriyenin şimalinde ıkıâ bundan evvelki devirde bir defa olması, ısırhlann istilâsına uğramış idiyse de B Irak, Suriye ve sair şark memleketlilâddan evvel 1450) bu vaziyet çok lerini istilâya hazırlanan Yunan ordulan un bir müddet devam etmemişti. Bu is için Suriye şimalinin mühim bir askerî i, istisna edilmek şartile Hatay ili da merkez haline gelmesi. Fakat bu noktaa etüdümüzün birinci devresinde dai lann mevcudiyetine rağmen Şimalî Su • ı Türk siyasî hakimiyeti altında kal riye daima Türklüğünü muhafaza ct jtır. Kurunuulâ istilâcı devletlerinin miştir. Çünkü evvelâ: ptettikleri memleketleri «temsil etmek» O zaman için bu mmtakanm on yedi ısusunda titiz davranmadıklan malunr asırlık sahibi olan Türk halk burada keni. Bü cümleden olmak üzere Asuriler di hayatiyetine tamamen sahibdi. îstilâ• Hatay/ Türklerini muayyen bazı ver cılann (Antakya îskenderun gibi) kurer ve ıkrtlarla kendilerine bağladıklan muş olduğu bazı müstahkem şehirler Yuve rtatay ilindeki Türklerin gene nanlı aristokrat aileler için bir sefahel imleljetlerinde inkişaf etmekte devam şehri olmaktan ve askerî müstahkem mev ^ ^ a n i k«wetl« tahmin edebiliriz. Fa ki vazifesini görmekten başka bir rol oy• • M K T •(.'•' t maaîlesef Hataym bu devri hakkında namamıştır. .. rihî malumat pek azdır. Milâddan evvel Saniyen: Büyük îskender zamanında \2 ye kadar Hatayı da geniş memleket birdenbire inkişaf eden ve Hindistana rinin hududlan içine alan istilâcılann kadar ilerliyen Yunanlılar zaptettikleri arî teşkilâtları ve yapmış olduklan geniş arazinin şurasında burasında bazı ırbler hakkında tarih kitablarında bir (site) ler tesis etmişler fakat bu şehirleri >k malumat varsa da bunlar etüdümüzü bir askerî mevki olarak kullanmaktan ıkmdan alâkadar etmez. Bizi alâkadar daha ileriye gitmemişlerdir. Buralara len nokta bu devirde Hatayda yaşıyan Yunanistandan ancak aristokrat aileleı halkı hakkında malumat bulabil gelip yerleşmiş ve daima iş hayatına hâkim kalan yerlilerin karşısında bunlar bir ektir. Bundan evvelki devirde hayatlan ve ekalliyet rolü oynamışlar ve daima müsedeniyetleri hakkında malumat verdi tehlik vaziyetinde kalmışlardır. Esasen miz Antakya ve îskenderun mıntaka gerek Yunanlılar, gerek onlan takib eden adaki Türk halkı gene ayni şekilde ya Bizanslılar için başka türlü hareket edilmesine imkân olamazdı. Yunanistanda makta devam ediyordu. Çünkü bunun sıkışmış kalmış olan halk kafilelerinin bucsini düşünmeğe bizi sevkedecek hiçbir ralara göçederek iş hayatına karışmış olrihî hâdise zuhur etmemiştir. Hiçbir maları ne mümkün ve ne vaki idi. »bancı millet bu mmtakaya hicret edeŞimdi Yunan ve Roma istilâlannı b' k yerleşmiş değildir. Hatta îskenderun karakterlerini gözönünde tutmak suretile jrfezi mıntakasına verilen (Kodu) ismi ;vam etmekte idi ki bu isim daha bun bu devir içinde Antakya îskenderun mıntakasındaki Türklerin istilâcılara k a r ın sonraki devirlerde devam etmiştir. Milâddan evvel 612 den sonra Asuri şı aldıklan vaziyeti ve o zamanki cemi rin ön Asyada nüfuzları birdenbire kı yette oynadıklan rolleri tesbit etmeğe çaIdı. Hakimiyet îranlılara geçri. Bu va lışalım. vette şimalî Suriyenin yabancılann tesi (1) Hasan Fehmi Turgalın makalesi nden kurtulmamış olsa bile; tazyik al 28/12/936. nda olmadığını tahmin edebiliriz. Çün i Iranhlann zaptetkikleri yerlerde DENtZ İŞLERİ İilâne icrayi idare ettikleri malumdur akat M. E. 525 te Hatay mıntakasınm Yolcu Salonunda yapılacak 'ârâ'nın kurduğu geniş imparatorluğun yenilikler Liman idaresi tarafından devir alm avzasına girdiği tarihen sabittir. Iran ıkimiyeti böylece 333 sene kadar de makta olan Yolcu Salonunda bazı yenilikler yapılacaktır. Hamallar şimdiye ım etti. kadar taşıdıkları eşya için yolculardan üçüncü devir muayyen bir ücret almakta idiler. Ba(Milâddan eüüel 333 • Milâddan dema hamallar, parayı yolculardan desonra 637) ğil, Liman şirketinden alacaklardır. Her Hatay tarihinin on asırlık bu üçüncü yolcu, resmî bir tarifeye göre taşıtacağ evri üzerinde biraz fazla duracağız. eşyanın hamaliyesini Yolcu Salonunda 'ünkü ecnebi müellifler bu devrin ehem tesis edilecek bir vezneye yatıracaktır liyetini ifrat derecede izam etmişler ve Bu suretle hamalların yolculardan fazlatay tarihini bu devirden itibaren baş la ücret almalannın önüne geçilmiş olacaktır. ıtmışlardır. Bu hesabca îskenderun ve Karaya oturan Yunan ıntakya Yunanlılar tarafmdan kurul IUŞ, bilâhara bir hıristiyan şehri olarak vapuru kurtuldu ıkişaf etmiş ve hıristiyanlığm bellibaşlı Bir hafta evvel Dilburnu civarında lerkezlerinden birini teşkil etmiştir. karaya oturan Yunan bandıralı Yor Antakya tarihi hakkında yazılan eser giyos vapuru Gemi kurtarma şirketine :r Milâddan evvel 333 tarihinden önce aid Alemdar ve Saros tahlisiye vapur zun devirler burada yaşıyan Türkler ları tarafından kurtarılmıştır. Gemi akkmda hiçbir malumat vermedikleri kurtanlması için boşaltılmış olan krom madenini tekrar yükledikten sonr ibi Antakyanm Türk hakimiyeti altın Hamburga gidecektir. a kaldığı son asırlar hakkında da taf lât vermezler. Geyvedeki yangın Antakya tarihi hakkında yazı yazan Bir yangın neticesinde Geyvede dört cnebi. müellifleri daima meseleyi tek ta,. , tayandığı yazılmıştı. Geyve Beledi Istanbul bahçıvahları müşkül vaziyette! Yedıkuledeki Balıklı hastanesinin bahçesine Atatürkün bir büstünün dikil mesi kararlaştırılmıştır. Bu işle meşgul olmak üzere Eskişehir meb'usu îstemat Zihninin riyasetinde bir heyet teşekkül etmiştir. MÜTEFERRtK Balıklı hastanesine Atatürkün heykeli dikilecek îzmir Kız Lisesinden Yetişenler ce miyeti îstanbul şubesi yıllık kongresi dün toplanmıştır. Kongre reisliğine, lisenin eski mu allimlerinden Saadet seçilmiş ve cemiyetin îzmir merkezi reisi ve Kültür lisesi müdürü Haydardan gelen muvaffakiyet temennisi telgrafını okumuştur. Bu sırada reye iştirak meselesi üze rinde bir konuşma olmuş ve İzmir lisesinden diploma alan talebe nizamname mucibince rey vermeğe yalnız kendilerinin salâhiyettar olduklarını söy lemişler, îzmirli olmayıp ta hâlen îz mir Yurduna kabul edilmiş bulunan diğer talebeler de Yurd idare heyeti seçilirken kendilerinin de rey sahibi sayılmalarını istemişlerdir. Bu bahis iki saat kadar konuşulmuş ve Kız Lisesi muallimlerinden Fatma Karal, muallim Bedia, Üniversite talebesinden Fikret, Fıtnat, Pakize, Lutfiye ve Çiçek bu bahis üzerinde söz söylemişler ve neticede meselenin nizamnameye taalluku dolayısila keyfiyetin İzmir merkezinden sorulmasına karar verilerek kongre başka bir güne tehir edilmiştir. îzmirlilerin kongresi gene tehir edildi Üsküdarda yeni imar faaliyeti Şehrin bu güzel parçası şenleniyor Bulgaristandan gelecek göçmenler Konsoloslarımızdan ruhsatname alacaklar Sofya Elçiliğimiz bu sene Bulgaris tandan"memleketiı»jze nakledilecek rmr hacirler hakkında §u tebliği neşretmiştir: «Gelecek sene Türkiyeye göçmen olmak istiyen aileler, birincikânun 1936 başlangıcından itibaren, bulunduklan mahallerin mensub olduğu Türkiye Cumhuriyeti konsolosluklarına göçmen olmak istediklerini beyanla istida vermek mecburiyetindedirler. Herhangi bir Türkiye Cumhuriyeti devairine bu maksadla daha evvel müracaat etmiş olanların da tekrar konsolosluklara müracaat etmesi gerektir. Verilecek istidalarda: Aile reisinin ve aile efradının adlan, mahalli ikametleri ve yaşları; aralanndaki karabet cihetleri; ve malî vaziyetleri ne gibi emvali gayri menkuleleri olduğu, bunlann takribî kıymetleri ^tçık yazılmalıdır. Bundan böyle konsolosluklardan tahrirî vesika almadıkça kimsenin göçmen olarak Türkiyeye gitmesine müsaade edilmiyecektir. Bu vesikalar Türkiye Cumhuriyeti hükumeti tarafından 1937 yılı için göçmen miktan tayin olunduğu zaman ve bu nisbette verilecektir. Bunun için konsolosluklardan ruhsat almadıkça kimsenin emvali gayrimenkulesini satmaması, satış mukavelesi yapmaması, ayni zamanda göçmen pasaportu almağa teşebbüs etmemesi ihtar olunur. Bundan sonra Türkiye Cumhuriyeti konsolosluklan mallannı satjp her ne vaziyete düş müş olursa olsun, evvelce ruhsat alma mış olanlara göçmen vizesi vermiyeceklerdir. Türkiyeye serbest göçmen sıfatile gidip yerleşmek istiyenler istidalannı her zaman konsolosluklara gönderebilirler; ancak bu istidalarda Türkiye Cumhuriyeti hükumetinden hiçbir muavenet istemiyeceklerini tasrih etmeleri lâzımdır. Müsted'ilerin malî vaziyetleri yahud Türkiyede yanlanna gitmek istedikleri ailelerin malî vaziyetleri konsolosluklar tarafından tetkik edildikten sonra icab edenlere vesika gönderilir.» Üsküdarda son günlerde bir kalkmma hareketi başlamış, senelerdenberi tabiî âfetlerden ve idarî ihmallerden bakunsız bir hale gelmiş olan şehrin bu güzel parçası gittikçe güzelleşmeğe yüz turmuştur. Bundan 6 sene evvel şehircilik mütehassısı Lemberg, İstanbula geldiği vakit Usküdar için bir imar projesi yapmış, Mürettibler kongresi geri bilhassa iskele meydanının düzeltilmesi işi projede birinci plânda yer almıştı. kaldı Belediyede bulunan bu proje altı seTürk Mürettibler cemiyetinin ^enelik nedenberi parasızlık yüzünden mevkii kongresi dün toplanacaktı. Bu toplan tatbika konulamamıştır. Bu proje hükümtı, ekseriyet temin edilemediği için aym leri de bugünlerde tatbik edilmeğe başlaon yedisine bırakılmıştır. nırsa Üsküdar, şehrin en güzel yerlerintstiklâl Lisesinden Yetişen den biri olacaktır. îstiklâl Lisesinden Yetişenler cemi yetinin senelik kongresi dün öğleden sonra Eminönü Halkevinde toplanmıştır. Kongrede senelik rapor ve hesablar okunmuş, aynen kabul edilmiş, azadan alınan aidatm bir liradan 25 kuruşa indirilmesi karar altına alınmıştır. Cemiyetin bir senede yaptığı işler etrafmda görüşülmüş, Fikri, Semiha, Şeref, Nusrat, Safa, Niyazi, Şeref Acar ve Zeki ekseriyetle idare heyetine intihab edilmişlerdir. Ankaradaki Egeli gencler tarafından tertib edilen Ege incir ve üzüm gecesi Halkevinde merasimle kutlulanmıştır. îktısad Vekilinin himayesinde yapı lan bu toplantıda davetlilere incir, üzüm hediye edilmiştir. ler cemiyetinin kongresi SAĞLIK tŞLERÎ Türkiye Tababet Encümeninin toplantısı Türkiye Tıb Encümeni birincikânu nun 30 uncu çarşamba günü profesör Fahreddin Kerim Gökayın başkanlığındaki toplantıda profesör Nazım Şakir uzvî ve ruhî bozukluk gösteren epileps vak'alarında kuduz aşısile alınan iyi neticeleri tebliğ etmiştir. Profesör Hulusi Behçet bazı dermit vak'alarında dahi iyi neticeler alındığım, profesör Fahreddin Kerim bir erken bunama vak'asında gördüğü hulâsa sar'alılarda aldıklan neticeleri söyledi. Profesör Neşet Ömer Irdelap retikulo endotilral sistemin iper plaz^isinden ibaret çocuklarda nadir görülen splenohepeto megaliden ibaret yaneher hastalığı üzerinde tebliğde bulunmuştur. Profe sör Lutfi bu hastalığı nedreti üzerinde yaptığı tecrübeleri ve tetkikatım söylemiştir. Profesör Kemal Hüseyin tifus hastalığı üzerinde tavşanm üzerinde yaptığı tecrübeleri tebliğ etmiştir. Gelecek toplantı 13 ikincikânun çarşamba günü yapılacaktır. Bu toplantıda profesör Nissen göğüs içindeki mihanikî manialarm kan cevelânı üzerindeki tesiri hakkında tebliğde bulunacaktır. Muharrem Feyzi TOGAY Ankarada Ege gecesi ŞEHÎR İŞLERÎ Davudpaşada îmamtekke sokağında KÜLTÜR tŞLERÎ 2 numaralı evde oturan 12 yaşlarmda Bürhan, dün Yedikulede numarası meçe v i n ıHı bir gorüşle mütalea etmişler ve hı y e s i n d e n aldığımız bir mektubda, mevMektebler bugün açılıyor hul bir tramvay arabasmm arkasma aıstiyanhk zihniyetinin yarattığı preju zuubahs yangınm Askerlik şubesi reı Senebaşı dolayısile tatil edilmiş olan sılmış, sonra düşerek tehlikeli surette er'Ierin tesiri altında kalmışlardır. sinin evinden çıktığı ve îtfaiye tarafm mekteblerde sabahtan itibaren tekrar yaralanmıştır. Küçük yaramaz hasta Arıtakya ve Îskenderun civarmdakı dan bastınldığı bildirilmektedir. neye kaldırılmıştır. derslere başlanacaktır. Nafıa Vekili Ali Çetinkayanm lise ve Üniversite talebelerinin tramvaylarda tanzilâtlı bir tarifeye tâbi tutula caklan hakkındaki beyanatmı dün yazmıştık. Vekâlet, şirketle akdedilen mukavelenin tatbikmı istemiş ve şirketin <talebeler nihayet 15 yaşına kadar olur» şeklindeki tefsirini kabul etmiye rek mektebinden alacağı bir vesika ile talebe olduğunu ispat eden liseli veya Üniversiteli her gence şirketçe talebe pasosu verilmesi lâzım geleceğini söy lemiştir. Tramvay şirketile nihayet bu mesele üzerinde bir anlaşma olmuştur. Şirket iki ay içinde talebe pasolarını hazırlı yacak ve marttan itibaren tenzilâtm tatbikma geçilecektir. Talebe için fiatlar birinci mevki 5 kuruş, ikinci mevki yüz para olacaktır. Tramvay şirketi marta kadar talebe pasolarını hazırlıyacak Edirne lisesi mezunlarmdan Niyazi Çitak, Almanya ve Avusturyada altı senelik ciddî bir üniversite tahsilinden sonra geçenlerde Viyana Üniversite sinde muvaffakiyetle müdafaa ettiği bir tez üzerine tarih ve coğrafya dok toru unvanmı kazanmıştır. Çitakın müdafaasmı yaptığı tez eski Anadolu medeniyetinin bir yıldızı olan Konya şehrine dairdir. Gencimizi tebrik ederiz. Bir gencimizin muvaffakiyeti Türk Sovyet ticaret anlaşması Türk Sovyet ticaret anlaşması mü zakerelerine bugünden itibaren başla nacaktır. Sovyet Rusya ticaret mü messili bu müzakereler için Ankaraya gitmiştir. Ağır surette yaralandı Devlet matbaası miicellidlerinden sağır ve dilsiz Salim, dün Edirnekapıda caddenin bir tarafından diğer yanına geçerken Hikmetin idaresindeki 186 numaralı motosiklet çarpmış ve zavallı ağır surette yaralanmıştır. Yaralı has taneye kaldınlmıştır. Saat beşe kadar çalışmakta olan Ti caret Odası mesai saatinin bir saat uzatılması faydalı görülmüştür. Çünkü, ticarethaneler saat yediye kadar çalış makta olduklarmdan Ticaret Odası bir saat fazla çahşmakla maksadı teşekkülü olan tüccarlara yardım işini daha geniş bir surette yapabilecektir. İdare heyetinin kabul ettiği bu ka rar Oda idare meclisine sevkedilmiştir. Ticaret Odası bir saat fazla çalışacak Cumhuriyet Nuthası S Kura«tnr ADOnB 1 Türkiye Tramvaya asılan bir çocuk düşerek yaralandı Şüpheli bir ölüm Halıcıoğlunda Bademlik caddesinde oturan 45 yaşlarında Tiryakidis ölü olarak bulunmuş, cesed üzerinde yapılan tetkikat, ölümün şüpheli olduğunu göstermiştir. Tiryakidisin cesedi Morga kaldırılmıştır. Tahkikata ehemmiyetle devam edilmektedir. Senelik 1400 Kr. Altı ayhk 750 Üç ayhk 400 Bir ayhk 150 şeraiti» ^ D Hariç İÇİD 1700 Kr. 1450 yoktar 800