CUMmJRtYET 20 tkinciteşrin 1936 inkılâb terbiyesi Muasır Avrupa medeni yeti nasıl inkişaf etti? Klâsikler, büyük Türk inkılâbının telkin ettiği yeni ahlâkın öz kaynaklarıdır 2 Muasır Avrupa Hümanizm prensip lerini getiren Rönesans, on dört ve on beşinci asırlarda kültür ve fikir hayatında kökten değişiklikler meydana getirmişti. Dünya hayatında değerli emeller ve alâkalar bulamıyan orta çağlann terbiye te'âkkisi, insanları doğrudan doğruya uhrevî hayat için hazırlıyordu. Buna karşı Rönesansla Avrupada büsbütün başka bir terbiye ve zihniyet kuvvetle yayılmağa başlamıştı. Bütün muasır me denî inkişafın tohumlarını içinde sakhyan bu yeni ruh, eski Grek edebiyat ve felsefesinin Avrupaya aşıladığı Hümanizm ruhu olduğunu söyledik. Bununla kasdedilen mâna içinde, orta çağlarda hâkim olan, ve kilise hizmetine geçirilen ilâ hiyatçı metafizik yerine tabiat bilgisi geçiyor, ve Eflâtunla Aristonun fiziği fikir hayatında seçgin bir yer tutmağa başlıyordu. Diğer taraftan Yunan edebiyatı insan ruhunda, insanlıkta ve tabiatte gizli olan en iyi, en güzel ve en yüksek şeyleri ifade eden bir edebiyat olmakla, ruhları geniş ve canlı bir hayat içine almağa başlıyordu. Bu yeni terbiye, usul bakımından da eskiye hâs olan zihnî durumu mutlak bir surette reddetmişti. Eski usul, kilise otoriteleri ve skolâstik an'anelcrle kurulan, bir takım değişmez sanılmış mefhumlardan ve prensiplerden istidlâller yapmaktan ibaretken, yeni usul, böyle sert, şeklî ve basma kalıb fikirlerden aynlarak klâsik edebiyat ve felse fenin hür, canlı ve deliberatif usulüne, serbest ve güzel fikir münakaşasına dönmek olmuştu. Bu yeni terbiye ve ahlâk türlü sebeblerle meydana gelen geniş ve büyük bir sosyal değişikliğin neticesiydi. Ortaçağ lann manastır papazları elinde sıkı bir mantık çerçevesi içinde sıkışıp kalan terbiye sistemi hiçbir değisikliee, hiçbir yenilige imkân bırakmıyordu. Ferdî kabili jtetler burada inkişaftan ' mahrumdu. Fazla olarak manastır zihniyeti, bizde tekkelerin ve medreselerin yaptığı gibi insanları hakikî hayattan uzaklaştırıyordu. îşte, beser dimağının bu sıkı çemberler içine alınışıdır ki skolâstik sistemin yıkılışında baslıca âmil olmuştur. Ortaçağların büyük emeklerle meydana getirdiği fikir zindanlannın uyandırdığı reaksiyonlar muasır hayat kasnnın te melleri olmuştur. Bundan başka, Ondördüncü asırda sona eren haçlı seferleri de, şarktan getirdiği yeni ve ileri fikirlerle, yani o zamanki Türk medeniye tinde yaşıyan ileri ruhla Avrupa halkının skolâstik çember içindeki kanaatkârlığını yıkmış ve dinî hiyerarşinin baskısını gevşetmişti. Bir yandan da üniversiteler klâsik hayat isteğini durmadan ateşliyorlar, ve matbaanm keşfile Greko Lâtin edebiyat ve felsefesinin eşsiz hazinelerini ışık ve yeni hayat arıyanlara kolaylıkla açmış bulunuyordu. Ticaret ve sanayi ile büyüyen şehirler ise muasır hayatın esaslarından birini teşkil eden büyük iktısadî alâkaların inkişafı fırsatını hazırlıyor ve böylece eski Yunanistanm klâsik tipteki siteleri AvTupada yeniden canlanıyordu. İşte kısaca saydığımız bu sebebler altında Ortaçağların sadece kiliseye müteveccih olan düşünüş birliği, yeni çağlann mütenevvi alâkalarına ve karekteristik çalışma alanlarına bölünmüş bulunuyordu. Ortaçağın terbiye sistemi içinde benliğini ve hürriyetini kaybeden insan, şimdi onu yeniden ve türlü alâka ve şekillerde bulmuş oluyordu. Zaten klâsikle rin temsil ettiği Hümanizmin en göze çarpan karakteri olarak, şahsiyetlere bu yüksek değerin verilmiş olması gösterilebilir. Hümanizm başlıca üç büyük safha arzeder ve Ortaçağlarda hemen hemen hiç bilinmiyen bu üç geniş beşerî alâkayı, hayatın üç büyük penceresinden güneşli ve taze ufuklara doğru yeniden açmış bulunur. Bu yeni âlemlerden birincisi, objektiftir: Tabiat içinde hayata karşı alâkalı olarak yaşamakta, çeşid alâkalara ve hayat imkânları hakkında geniş duygulara malik olmaktır. Eski Türk Grek kültürünün yeniden canlandırılması, bu alâ kayı, cihan edebiyat ve san'atının en yüksek eserlerile ifade etmiştir. Ikinci âlem, sübjektif olan heyecanlar dünyasıdır: Yaşama hazzı, ve bu hayatın mücadelelerine girişerek zevkle rini tatmak iştiyakı; güzellikleri takdir, derunî müşahedelere ve tahlillere karşı dinî olmaktan uzak, bediî ve insanî alâkalar, güzel san'atlar... Bu âleme gidiş yolu etrafımızdaki hayat faaliyetlerine tam bir iştirak yolu dur; insanın kendi kendisini kültive et mesi ve yetiştirmesi yoludur. Böyle bir yetişmenin neticesi güzel san'atların yüksek bir inkişafını temin eder. Hümanizmin üçüncü safhası ise, et rafımızdaki tabiat âlemine ve müsbet ilimlere karsı derin bir sevgidir. Bu sev gi, Ortaçağlarda insan için haysiyet kıncı bir asaletsizlik sayılırdı. Grek edebi yat ve felsefesinin telkinleri, tabiat hâdiseleri üzerinde müşahede ve tecrübe zevkini de uyandırmakla, on beş ve on altıncı asırların coğrafî ve astronomik büyük keşiflerini, tabiat ilimlerinin inkişafını ve muasır hayatın bir karakteri olan ilim zihniyetini meydana getirmiştir. Beşerin yaşayış tarzını değiştiren büyük sanayi devrimi de bu ilim inkişafı sonucu olmakla klâsiklerin mahsulüdür. Avrupada klâsikler bu eski Anadolu edebiyatının temsil ettiği eŞsiz ruha karşı ateşli ve teshir edici bir ihtıras uyandır mıştı. Buradan alınan ilhamla ferd kendi içindekileri serbestçe inkişaf ettirmek kudretini kazanmış, kendi kendisini ta nıyıp yükseltmeği öğrenmiş oldu. Hâsıh beşer tarihinde bu kaynaklar kadar insan ruh ve zekâsını yükseltici ve geliştirici bir terbiyevî kudret görülme miştir. Klâsikler, büyük Türk inkılâbının telkin ettiği yeni ahlâkın öz kaynaklarıdır. Onları öğrenelim, öğretelim ve muasır kültür ve ahlâk kuvvetile mücehhez bulunalım. ( Şehlr ve Memleket Haberleri Türk gencliği ve Sancak Türk Talebe Birliği miting yapmak istiyor Antakya ve îskenderun Türklerinin bütün tazyiklere rağmen, mevcudiyetle rini muhafaza için gösterdikleri yüksek milliyetperverlik takdiri celbetmektedir. Sancaktaki kardeşlerimiz intihabata iştirak etmemek suretile Türklüğe karşı olan bağlılıklannı meydana koymuşlardır. Bundan mütehassis olan Millî Türk Talebe Birliği evvelki gün bir toplantı yaparak Hataylı kardeşlerimize karşı olan bağlılığımızı göstermek maksadile cumar tesi günü Beyazıd meydanında bir miting yapmak için Vilâyete müracaat etmişler dir. Vilâyet resmen vaki olan bu müracaate henüz cevab vermemiştir. W li muavini Hüdai, Talebe Birliğinin böyle bir müracaatte bulunduğunu, fakat henüz bu müracaatin tetkiki bitmediğini söylemiştir. Birlik müsaade aldığı tak dirde miting yarın yapılacaktır. Millî Türk Talebe Birliği bu müna • sebetle şu daveti neşretmiştir: Arkadaşlar! Aylardır içimizde kanayan Antakyaİskenderun millî yarasının diplomasi safhasını bütün milletle beraber Türk gencliği de hakkmdan ve gücünden emin olarak büyük bir sükun ve vakarla bekliyor. Fakat bugün başlıyan zulüm, işkence, hapis, nefi, ölüm ve sayısız tazyik gibi kanımıza dokunan hâdiseler karşısında artık daha fazla tahammülümüz kalmamıştır. Seni, öz kardeşine yapılan zulmün insanlık önünde protestosuna çağırıyoruz. 0nun için kalbinin heyecanını göster ve gür sesini öz kardeşinin hak ve büyük davası için yükselt!. Millî Türk Talebe Birliği Miting: 21/11/936 cumartesi saat 2 de Beyazıd meydanında başhyacak Taksimde bitecektir. Siyasî icmal Almanya Japonya ittifakı lmanya ile Japonyanın Sovyetlere karşı ittifak ettikleri çoktan malumdu. Bu ittifakın mevcudiyetini ilk defa haber veren Kora, Mançuri, dahilî Moğolistan ve şimalî Çine yayılmış bulunan Japonlann Kvangtung ordusu karargâhı olmuştu. Kvang tung Mançurinin cenubunda kâin olup son Japon Rus harbinden sonra Ruslar tarafından Japonyaya terkedilen yarımadadır. Portartür kalesile meşhur Dairen ticaret limanı bu yarımadada dır. Lâkin bu ittifakın mevcudiyeti Ja ponyadaki salâhiyettar makamlar tara fından gizli yahud meskut tutuluyordu. Anlaşılan Japonya ile Almanya arala rındaki ittifakı, başkalarını da iştirak ettirerek genişletmek için bunun mevcudiyetini ilânda acele etmiyorlardı. Avru pada, Fransa Sovyet ittifakı ve îspan yada komünist faşist dahilî harbinin başlaması üzerine çok mühim hâdiseler süratle birbirini takib ederek Almanya ile Italya beraberce yürümek hususunda mutabık kaldıklarından ve bu siyasî tesanüd sistemine Macaristanla Avusturya dahi girmiş olduğundan Japonya ile Almanya aralarındaki ittifakı resmen ilân cdeceklerini bildirdıler. Avrupadaki dört devlet arasındaki siyasî ittifak Uzakşarka doğru genişliyerek beş devlet ittifakı vücude gelmiş oluyor. Beşler ittifakınm müşterek gayesi, komünizm ve Sovyet Rusya aleyhtarlığı olarak ifade ve tarif edilmekle beraber ittifakın mahiyeti tedafüî olduğu iddia olunuyor. 1935 senesinde Moskovada faşistlik aleyhinde harekete geçmeğe karar verilmiş olması beşler ittifakınm doğmasına sebeb ve bahane olarak gösteril mektedir. Şehir Meclisinde Yüksek İktısad ve dünkü münakaşalar Ticaret mektebi Mahlut yağ satışı menedildi Şehir Meclisi dün, birinci reis vekili Necib Serdengeçtinin riyasetinde toplanmıştır. Dünkü içtimada, înhisarlar Ida* resinin Paşabahçedeki tanklannda mu hafaza edeceği müştail maddelerden alınacak ardiye resmine dair hesab işleri nıüdürlüğü kâğıdı mülkiye encümenine havale edildikten sonra büyük damaca nalarla getirilen memba sularının, küçük kablara konuldukları yerlerin tâbi ola cakları sıhhî şartlar hakkındaki talimat • nameye dair mülkiye ve sıhhiye encümenlerinin müşterek mazbatası okunmuştur. Bu gibi yerler hakkında Sıhhat Müdür lüğü tarafından yapılmış ve encümence de tetkik edilerek bazı ilâvelerden sonra kabul edilmiş talimatnameye göre bu yerlerin her tarafı kâgir olacaktır. Meskenler ve başka dükkânlarla alâkaları bulunmıyacaktır. Zeminleri, çini veya mer mer ve zemınden ikı metroya kadar duvarları fayans, mermer veya cilâlı mozaikla örtülecek, duvarlannın üst kısım larile tavanları yağlıboya ile boyanacaktır. Zeminlerinin münasib bir yerinde, lâğımla nihayetlenen isgaralı delikli taşları oîacak ve bunlar sifonlu borularla mü cehhez bulunacaktır. Bu yerler şu kısınr lara ayrılmış bulunacaktır: Memba suyu damacanalarınm depo mahalli, şişeleri doldurma ve kapatma yeri, etiketleme ve dolu şişelerin depo edilme yeri, kirli şişelerin yıkanma yeri. Bütün bu kısımlar kâfi miktarda ışıklandırılmış bulunacaktır. Memba suları küçük şişelere taksim edilmek üzere damacanalardan tulumba vasıtasile talimatnameye uygun bir şekilde yapılmış depoya nakledilecek oradan da şişelere doldurulacaktır. Şişeleri yıkama yerinde behemehal ya akar şehir suyu, yahud yarım tonluk depolar bulunacaktır. Burada kullanılan sular doğrudan doğruya lâğr ma sevkedilecek bir boruya akıtılacaktır. Depolarda yere gömülü küplerin bulunması memnudur. Şişelerin ağzı ya mantar, yahud kap sülle kapatılacaktır. Her şişenin üzerine hangi memba suyundan doldurulduğu ve dolduran müessesenin ismini havi bir etiket yapıştırılacaktır. Buradaki tevziat ve doldurma işi, Belediye memurlannın nezareti altında yapılacak ve bu ameliyeye nezaret eden memur tarafından şişeler damgalanacaktır. Bundan sonra yemeklik yağlara dair Mülkiye ve Sıhhiye encümenlerinin müşterek mazbatası okunmuştur. Ötedenberi Istanbul şehri için bir mesele halini alan yemeklik yağlar üzerinde mecliste mühim münakaşalar cereyan etmis,tir. Bu mü nakaşalar neticesinde şehirde sade ve tereyağı diye yemeklik bir yağ mevcud olmadığı, mahlut yağ satışı hakkında bir müsaade verildiği takdirde Istanbul halkının bugüne kadar daha yememek saaderine ermiş bulunduğu bir çok mevaddı ecnebiyenin de halka yedirileceğinden çekinilmiyeceği ve halkı bu tehlikeden kurtarmak için meselenin kökünden halledilmesi lâzım geldiği, bunun için de yalnız pamuk ve susam yağlan karıştırılmak suretile mahlut zeytinyağma müsaade edilmesi, diğer yemeklik yağlar için mahlut kaydinin büsbütün kaldırılması kanaati tebellür etmiş ve encümenin mahlut yağ satışı hakkındaki müsaadesine rağmen meclis bunu reddetmiş, mahlut yağ satışına müsaade edilmemesi hak kında karar vermiştir. Mektebin Ankaraya nakledileceği doğru değildir Yüksek İktısad ve Ticaret mektebinin önümüzdeki sene Ankaraya nakledileceği ve mektebde bazı ıslahat yapılacaği hakkındaki rivayetler üzerine mekteb müdürü Fuad şunları söylemiştir: « Mektebin Ankaraya gideceği hakkındaki rivayetler asılsızdır. Yalnız mektebin bilhassa yüksek kısmında bazı değişiklik yapılması kararlaşmıştır. Bu hususta hazırlanan bir talimatname ile mektebin idarî, pedagojik ve inzıbatî ihtiyac ve noksanlannı etrafile düşünme ğe ve ikmal etmeğe çalıştık. Talimatna mede tedris sistemi ve imtihanlar rejimi meselesinde de ehemmiyetli değişiklikler yapılmış ve imtihanlar daha ciddî bir şekle konulmuştur. Meselâ mektebin yüksek kısmma bir sınıf için iki dersten yazılı eleme mizan sistemine başladık. Bu talimatname yakında talebeye ilân olunacaktır. Gene yüksek kısma yeni bir ta kım dersler ilâve edilecektir. îdare ve muallim kadrosunda da bazı ufak te beddüller yapılmıştır. Halilıazırdaki mevcudumuzu güçlükle istiab eden mektebimize yeniden iki büyük smıf ilâve etmek için bazı inşaat işlerile uğraşıyo ruz. KÜLTÜR ÎŞLERÎ tstanbul köylerinde 8 mekteb açılacak ECNEBt MEHAFİLDE îki Alman gazetecisi şehrimizde Berliner Tageblat gazetesi muharrîri M. Kurt Geslerle Magdeburgişer Zei tung gazetesi muharriri M. Hans Yür ger Momber motosikletle Almanyadan şehrimize gelmişlerdir. Alman meslektaşlarımız dün matbaamızı ziyaret et mişlerdir. Alman gazetecileri buradan Ankaraya giderek yeni Türkiye hak kında tetkiklerde bulunacaklar ve Istanbul, Sofya, Belgrad, Peşte, Viyana yolile motosikletle Berline dönecek lerdir. Ingiliz elçisi geliyor İki aydanberi mezunen Londrada bulunan İngiliz büyük elçisi Sir Persi Loren bugün şehrimize dönerek derhal Ankaraya gidecektir. MÜTEFERRİK Devlet Şurası harcını kimler verecek? Eşhastan her hangi birisi ikinci bir şahıs aleyhine Devlet Şurasına dava ikame ettiği zaman kendisinden mahkeme harcı olmak üzere tarife mucibince bir miktar para alındığı gibi dava edi len adamın bu dava hakkında tahriren verdiği cevab için de ayni miktarda harç istenilmekte idi. Müddeaaleyhlerden bazıları tarafından vaki olan itiraz üzerine Devlet Şurası keyfiyeti tetkik ederek bu kabil davalarda harcı yalnız davacının vermesi lâzım geleceğine ve istenilen cevab için kendisinden dava edilen adamın harç vermek mecburiyetinde olmadığına karar vermiştir. Mehmed Saffet ENGİN Sıvasta zehirli gazlar kursu SAĞLIK ÎŞLERÎ Çamlıcayı Güzelleştirme ceÜroloji cemiyetinin toplantısı miyetinin müsameresi Çamlıcayı Güzelleştirme cemiyeti, geçen sene olduğu gibi bu sene de, cemiyet maksad ve gayelerinin tahakkukuna maddî imkânlar hazırhyabilmek için büyük bir müsamere tertib etmeğe karar vermiştir. Geçen seneki müsameresinde davetlilerini memnun eden cemiyet, bu seneki müsamerede de şehrin en yüksek tiyatro ve musiki san'atkârlarını bir araya toplamak suretile bü yük sürprizler hazırlamıştır. Müsame renin verileceği tarih bugünlerde tesbit ve ilân edilecektir. Ticaret müzesi binası Eşyası Ankaraya nakledilmiş olan Ticaret ve Sanayi Müzesi dün İktısad Vekâleti namına Türkofis tarafından Ti Sıvasta zehirli gazlar kursuna devam edenlerden bir grap caret mektebine devredilmiştir. Mek Sıvas (Hususî) Sıvasta zehirli gaz nalarında, hükumet konağı salonların teb bu binayı da işgal edecektir. ve havaya karşı korunma kursları de da konferanslar verilmektedir. vam etmektedir. Birinci devre haftada İkinci devre kursa 82 kişi davet edilüç gün devam etmek ve ikişer saat sür miş, imtihana iştirak edenlerin hepsi Almanya elma almak istiyor Son günlerde Almanyadan Berlin Timek üzere 13 ders yapılrruş ve bu dev muvaffak olmuşlardır. reye 30 kişi iştirak etmiştir. caret Odamız vasıtasile birçok elma taÜçüncü devre kurslara yakında başlebleri yapılmıştır. Almanlar geçen seKurslara; doktorlar, hemşireler, sıh lanacaktır. hat memurları, Belediye, zabıta, itfa Dersler; kuduz tedavi müessesesi di ne olduğu gibi bizim ekşimsi Karadeniz iye memurları baytar, ziraatçi, öğret rektörü ve Nümune hastanesi dahiliye elmalarından istemektedirler. Bu talebmen, bankacf ve memurlar davet edil mütehassısı Dr. Celâl Yarkinöz tara ler alâkadar ihracatçılara bildirilmiş mekte, sivil halka camilerde, sinema bi fından verilmektedir. ve temaslara başlanmıştır. Türk Üroloji cemiyeti reisi Bahaeddin Lutfi Varnalının riyasetinde içtima ederek aşağıdaki maddeler müzakere edilmiştir: 1 Üroloğ Ali Eşref böbrek kanserile yalancı böbrek taşları hakkında iki vak'a göstermiştir. Münakaşaya Dr. Fuad Hamid, Behçet Sabit, Saim Ah med iştirak etmişlerdir. 2 Üroloğ Dr. Fuad Hamid Bayer böbrek tüberkülozile böbrek taşı ara sında teşhis noktasından mütehassil hataları izah ve bu mesele hakkında bir vak'a ile yalancı böbrek taşları, sukutu kilye ve her iki böbrekte mevcud taş dolayısile yaptığı ameliyatları gösteren müteaddid vak'alar takdim etmiştir. Münakaşaya Profesör Behçet Sabit, Ali Eşref iştirak etmişlerdir. Önümüzdeki ders senesi başından itibaren faaliyete geçmek üzere Istanbul civanndaki köylerde yeniden sekiz ilk mekteb açılması takarrür etmiştir. Bu mektebler köylüler tarafından kurula caktır. Mekteblerin projeleri, Maarif mühendisleri tarafından hazırlanacak, Ispanyadaki hâdiseleri o kararın bir mektebler bu projelere göre kurula neticesi sayan Almanya ile Italya komücaktır. Mekteblerin bir kısmı üç smıflı, nist aleyhtarlığı hareketine geçmeğe kabir kısmı da beş sınıflı olacaktır. rar vermişlerdir. Diğer devletlerden Ja Şirketi Hayriye Boğaziçinde ponya daha evvel Sovyetlerin aleyhine Almanya ile ve Macaristanla Avusturya bir lise açtırmak istiyor dahi Italya ile bağlanmış olduklarından Şirketi Hayriye, Boğaziçinin imarına doğru bir adım atılmak maksadile Bo beşler ittifakı meydana gelmiştir. Beşler ittifakınm meydana çıkarılmağazın münasib görüleceği bir yerinde r^ritel» lisesKkurulması için İstanbul sınm îimdiye kadar geciktinlmesİQİnn,başVilâyetine ve Maarif idaresine müra ıca sebebi şudur: Ingilterenin dostluğucaattefbulunmuştıyr. Şirket,lisenin ku na ve bu cihan imparatorluğile her işte rulması için maddî yardım teklifinde de anlaşmağa çok ehemmiyet veren Almanbulunmuştur. Şirketin bu teklifi esas ya ile Japonya, Büyük Britanyaya karşı itibarile muvafık görülmüştür. Vekâlet hasmane bir vaziyet aldıklarına hükme teferrüat üzerinde tetkıkata lüzum görmüştür. Muvafık görüldüğü takdirde dilmemesi için İtalya ile birleştiklerini lise önümüzdeki ders senesi başından lândan çekiniyorlardı. itibaren faaliyete geçecektir. Fakat son zamanlarda, lngiltere ile CEMİYETLERDE Italya, aralannı açan Akdeniz meselesi hakkında anlaşmağa çalışmaktadırlar. Esnaf cemiyetlerinin bütçesi İtalyanın Londra sefiri M. Grandi bu Ticaret Odası idare heyeti, esnaf ce mesele üzerinde serbest bir anlaşma yamiyetlerinin önümüzdeki sene için ha pılması için Londrada İngiliz Hariciye zırladıkları bütçelerin tetkikini yap Nazırı Mister Edenle mutabık kaldığı maktadır. Şimdiye kadar 15 cemiyetin projeyi Romaya götürmektedir. Bu an bütçesi idare heyeti tarafından tasdik laşmanın tam bir muahede ve misak şekedilmiştir. Yeni bütçelerde her cemiye line sokulması Romada kararlaştırılacak tin 937 gelirinin yüzde 35 i yardım ak olursa îtalya Hariciye Nazırı Kont Ciçesi ve yüzde 10 u da ihtiyat para olano Londrayı ziyaret edecek ve bu mimak üzere ayrılmaktadır. sak imzalanacaktır. Oda esnaf şubesi bu sene cemiyet muîtalyanın lngiltere ile arası düzeldihasebeleri için yepyeni bir şekil koy muş ve bütçeleri tutacak defterler ha ğinden Almanya ve Japonya komünistlik zırlatmıştır. Bu şekle göre şimdiye ka aleyhine oldugunu ileri sürdükleri siyasî dar usuîü muzaafla tutulan ve cemiyet cephebirliğini ilân ettiler. Sovyet telgraf idare heyetlerinin anlamasma imkân Ajansı Tasın istıhbarına göre Japonya bulunmıyan hesablar bundan sonra baHariciye Nazırı, komünistliğe karşı bir sit bir usulle tutulacaktır. blok mevcud oldugunu Sovyet elçisine TAPU VE KADASTRODA beyan etmiş, fakat Japonya Sovyet münasebatının bundan müteessir olmıyaca • Kadastro fen müşaviri ğını söylemiştir. Adanaya gitti Halbuki mezkur ajansın salâhi Bir müddettenberi Aydında bulunan yettar bir makamdan öğrendiğine göre, Kadastro fen müşaviri Halid Ziya şeh Japonya ile Almanyadan biri harbe girimize gelmiştir. Halid Ziya, fen he riştiği takdirde diğerinin ona yardım et yeti erkânile beraber Darphaneyi ve mesi karşılıklı taahhüd edilmiştir. Fakat Damga matbaasını gezmiş ve bir muhar ririmize, burada gördüğü şeylerden şimdilik, blokun Uzakşarktan ziyade îsçok memnun oldugunu söylemiştir. Ha panya işlerinde faaliyet göstereceği beklid Ziya, Ankara yolile Adanaya git leniyor. miştir. ŞEHÎR ÎŞLERÎ Cihangirde susuzluk Muharrem Feyzi TOGAY Cihangir halkından aldığımız mek tublarda birkaç gündenberi susuz kal Halk Partisi Fatih kaza kongresi evdıklarmdan şikâyet etmektedirler. Sular îdaresinin nazari dikkatini celbe velki akşam Partinin kaza merkezinde toplanarak bir senelik mesai raporu oderiz. ADLİYEDE kunmuş ve kabul edilmiştir. Bundan sonra yeni idare heyeti de intihab edi Bir buçuk sene hapse mah lerek toplantıya nıhayet verilmiştir. C. H. PARTÎSÎNDE Fatih kaza kongresi kum oldu Sükyas isminde bir eczacı, Reisicumhura ve Türklüğe hakaret cürmile mahkemeye verilmişti. Bu husustaki muhakeme dün bitmiş, maznunun suçu sabit görüldüğünden bir sene altı ay hapse ve 30 lira para cezasma mahkum ol mustur. Cumhuriyet Nüthası S Kuruştur 1 Türkiye Hariç Ramazan 5 Cuma öğle Ezanî Zevalî tkindi Akşam Yatsı lmsak S. D. S. D. 1 36 12 241 18 23 5 10 1 Kız Muallim mektebinin mahzeninde yakalandı İsmail oğlu Ömer isminde birisi evvelki gece Çapa Kız Muallim mektebi mahzeninde yakalanmış ve Âdliyeye verilmiştir. şeraiti I ^ Senelik 1400 Kr Altı aylık 750 Üç aylık 400 Bir aylık 150 W" S. D. S. D. S. D. 7 13 9 45 12 12 00 14 32 16 47 1700 Kr. 1450 800 yokhır