CUMHURİYET 22 Temmuz 1936 No'veç futbolu Millftakımları Almanlar. la 11 e kalmış, Macar,arı 2 • 0 yenmiştir M. Litvinof dedi ki: «Konferans, karşısmda Büyük Şefi Âtatürkün verdiği veche ile en ileride 'nbirinci Berlin Olimpiyadında Türk giden, sulh için en büyük amil olan genc bir Türkiye olduğunu takdir etmiştir» î takımına karşı oynıyacak olan Norm «Boğazlar mukavelesile beynelmilel teşriki mesainin parlak bir misalini vermiş olduk!» min eylemekte ve bir tanzim işi çerçevesinı taşarak beynelmılel anlaşma sahasında" milletlerin önünde daima genişliyecek olan bir devreye nişanesini koymaktadır. Baylar, bu netıceye erişmek için, bizlerden her birimiz tarafından mühim tavizlerde bulunmak icab etti. Herhaide Türkiye en az tavizde bulunan devletlerden biri değildir. Memleketim münhas;ran millî olabılecek ve fakat bir teşriki mesai neticesi olmasını tercih ettiği tarzı halle erişmek içindir ki en mukaddes haklarında fedakârlıklara katlanmıştır. Bü tün mılletlerle sulh ve yakınhk siyaseti mız elde edilen netice ile tamamile tat min edilmis bulunmaktadır ve gene bu netice sizlerden her birinizi de tatmin ettiği içindir ki ehemmiyeti fevkalâde büyük bir mana ıktisab etmektedir. yoruz. Kendisine Türkiye namına tesekkür ederim ve eminim ki konferans ta kendisine karşı minnettarlığını bildirmsk için bana iltihak edecektir. Konferansımızın fahrî reisi M. Motta, Isviçrede bulunmadığından, kapanış celsemize riyaset için gelememiştir. Bu akşam, kendisine hürmetkâr ve dostane selâmlarımı bildirır ve yüksek Federal meclise bütün minnettarlık hissiyatımı ilâveten beyan eylerim. ontröde imza merasimi Meclisin içtimaı Reis bir tamim neşretti v« millî takımı şimal memleketlerinin en czgün futbol oynıyan bir takımıdır. Oyun tarzları biitün şimallilerinki gibi avaş fakat emin ve sağlam olan Nor eçliler 1902 de amatör futbol federasyonunu kurmuşlar 1908 de beynelmılel futbol federasyonuna girmişlerdir. Norveç Federasyonunda 635 kulüb 40 bin futbolcu mukayyeddir. Norveçüler kendi memleketleri dahi l'nde 1919 danberi memleket şampiyonası yapmaktadırlar. Norveçliler 1908 de beynelmılel maçlara baslamıslar ve o tarihten bugiine kadar 106 beynelmilel maç yapmışlar, bunlann otuz üçünde galib, yirmi birinde berabere, ellı ikisınde mağlub olmuslardır. 1935 senesinde, Danimarkayı Kopenhagda 1 0 mağlub etmişlerdir. Ayni sene Alman mıllî takımile 1 1 berabere, gene kendi sahalarında Macarları 2 0 mağlub etmişlerdir. Türk millî takımı hemen hemen Nor veçliler gibi ayni tarz futbol oynıyan İsveç ve finlandiya takımlanna karşı 1924 te Paris Olimpiyadından sonra çok iyi neticeler almıştı. Norveç takımile yapılacak müsabakamız ağır ve hızlı futbol oynıyan iki zıd karakterin mücadelesi olacaktır. Ikinci kafile trenle gidiyor Berlin Olimpiyadına iştirak edecek Numan Menemencioğlunun sözleri ikinci kafilede 19 futbolcu, 6 bisikletçi Numan Menebulunacaktır. mencioğlu konfe ıkinci kafile 24 temmuz cuma günü ransın muhtelif se f'enle Berline gidecektir. Yunan sporcuları Berline beblerden dolayı imzada hazır bulun vardılar mıyan üç murahhaBerlin (Hususî) Olimpiyadlara iş sa yani Lord Stantırak edecek olan Yun«n sporcuları bu hop, Londra Büyük akşam trenle geldıler ve isyasyonda, baş Elçisi Fethi ve Yuta bir bando mızıka olduğu halde Al nan murahhası Mavmanyadaki Yunanlılarla Olimpiyad ko rıdıs namlarına konmitesi erkânı tarafından merasimle kar feransm sempatısıni şılandılar. Numan Rifat göstermesini teklıf Istasyon binası bastanbaşa Olimpiyaa etti. M. Brüs bu tek Menemencioğlu ve Yunan bayraklarile donatılmıştı. Yu life tamamile iştirak ederek konferan.'in nan atletleri trenden inince bando Yunan da ayni fıkirde olup olmadığını sordu. marşını çaldı ve Olimpiyad komitesi aza Baskanın bu sözlerini müteakıb bütün sından bir Alman, Yunanlı sporculara murahhaslar bu teklife iştirak ettiklerini hoş geldınız diyerek hazır bulunanlan bıldırdıler ve baskan Brüs konferansın Yunan Kralı ve Yunan milleti şerefine bu sempati tezahürünü Lord Stanhop, üç defa «Zig Hayl!» diye bağırmağa Londra Büyük Elçımiz Fethi ve Yunan davet etti. murahhası Mavhdise ayn ayrı bildire Yunan kafile başkanı gösterilen hüs cesjini teblie etti ve sözü Dış İşleri Bakanü kabule teşekkür ettikten sonra, «O nımız Tevfik Rüştü Arasa verdi ve bevlimpiyad oyunlarının vatanından, çok u nelmilel siyasî münasebetierimizde o kazaklardan geliyoruz ve oradakilerden dar sempati uyandırmış olan Dış BakaAlman milletine selâm ve muhabbetler nımız, baslangıcda o kadar iyi bir ha\a getırıyoruz» dedi ve Yunan sporcularını içinde baslamış olmasına rağmen zaman, Alman milleti şerefine üç defa «Zito zaman müskül anlar geçiren bu beynelmıYermaniyas!» yani «Yaşasın Alman lel konferansı muvaffakiyetle bitirmek ya!» diye bağırttı. mazhariyetine nail olmus olan şahsiyetıne Yunan sporcular istasyondan doğruca karsı bütün hazırunun duyduğu gıpta ve kadınsız Olimpiyad köyünde kendile takdir nazarları arasında şunları söyledi: rine tahsis edilen evlere gittiler. Dr. Rüştü Arasın nutku Evvelki akşam, Montröde, Montrö palasın muhteşem salonunda, yeni Bo ğazlar mukavelesinin imza merasimi cok parlak olmuştur. Muayyen saatte bütün murahhaslar yerini almıştı. Murahhaslar hurufu heca tertıbile imza koyacakları için kâtibiumumî ilk deta mukaveleyi Bulgar murahhasına takdim etti. Bulgar murahhasınm ımzasını alclıktan sonra sıra ile bütün heyeti murahha salara bırer bırer götürerek imzalattı. Son olarak Yugoslav murahhası saat 23 ü 1 7 geçe imzasını koydu. Bu suretle birinci nüshanın imzası bitti. Ayni suretle digT nüshaları da kâtibiumumî dolaştırmağa basladı. Muahedeleri murahhaslar, heyeti murahhasamız tarafından bilhassa Paristen getirtılmiş olan altın kalemlerle imza etmekte idiler. İmza işi tam saat 22,35 e kadar yani tam 35 dakika sürdü ve bu iş böylece bitince, baskan Brüs ayağa kalkarak imzalanmış olan mukavelelerden birinın Fransız hazıneı evrakında saklanmak üzere Fransız murahhas heyetıne teslim edileceğını ve dığerlerının bu mukaveleleri imza etmis bulunan diğer heyeti murahhasalara tevdi edileceğini söyliyerek sözü Türkiye ıkinci murahhası Numan Menemencıoğluna verdi. Olimpiyad meşalesi Atinada büyük merasimle karşılandı Atina (Hususi) Berline götürülmek üzere Olimpiyada yakılan meşale buradan geçirılirken Olimpiyadlann yapıldığı Mermer stadyomda büyük merasim yapılmıştır. Bu münasebetle Kral Jorj, Veliahd, Başvekıl ile sefırler heyeti stadyomda yeı aîmışlar, Atinanın bütün askerî ve sıvi! bandoları ıle bırincı efzun nümune aleyı merasime iştirak etmişlerdir. Meşaleyi getiren atlet stadyom kapı sındaki sütuna alev verdikten sonra içeri girmiş ve bu giriş Olimpiyad ve Yunan marşlarile karşılanmıştır. Bu arada daha evvel yapılan klâsik sporlarda birincilik kazananlara mükâ fatlar tevzi edildikten sonra efzun alayı, ellerinde Olimpiyadlara iştirak eden e'.li iki milletin bayraklan olduğu halde bir geçid resmi yapmış ve bunu eski Yunan kıyafetleri giymiş Atina kız lisesi talebeîi takib etmiştir. Bu merasimden sonra meşale, bütün bandolann hep birden çaldıkları Olimpi yad marşı ile uğurlanmıstır. « Baylar, Mühim ve manalı bir hâdise vukua gelmiş bulunmaktadır. Birkaç dakika evvel kaydettığımız mes'ud netıceye var mak için bir aya yakın bir gayret sarfetmek icab etti. Montrö mukavelesi müracaatimize cevab veren devletlerin sıkı teşriki mesaisi ıçınde ımzalanmıştı. Bundan dolayı dünyaya diyebilinz ki, milletler her türlü beynelmilel anlaşma nın esasında bulunan hüsnüniyet ve uz Hancıye Vekılımız Tevfik Rustu Aras Montrö konferansında Komünist meb'us tahliye edildi Atina 21 (Hususî) Pire ceza mahkemeleri umum meclisinin kararile, mevkuf komünist meb'us Manoledis dün aksam kefaletle tahliye edilmiştir. Fakat, meb'us, on altı gündenberi devam etmekte olduğu açlık grevi yüzünden fevkalâde bitkin bir halde bulunduğundan hastaneye nakledilmiştir. Dün öğleden sonra komünistler toplanarak Pirede mevkuf meb'usun tahliyesi için bir nümayiş yapmışlardır. Bu nümayı'se onayak olanlardan bir çoğu tevkif '"dilmiştir. laşma düşüncesile mütehassis oldukları vakit en müskül meseleler bile hal ve tesviye edilebilir. Ve her biri tarafından doğru ve âdilâne maksadlarla sarfedilen gayretler muvaffakiyetle tetevvüc eder. Bizi anlamış ve Kamâlist Türkiye siya:etine milletler arasında karşılıklı ıtimada, tesriki mesaiye olan imanını tarsin etmek imkânını vermiş olduğunuzdan dolayı s;zlere Türk milleti namına teşekkür ederim. Montrö muahedesi harb sonrası siyasetinde bir merhale teskil etmektedir. Burada tezahür eden anlasma yese düsen birçok vürekleri kuvvetlendirmekte, dünyaya yeni bir ümid ateşi vermekte. sulh davasına yeni bir istinad noktası te « Romanyanın bu mukaveleyi kabulüne saik olan başlıca sebebin Romanyanın Türkiyenin yüksek hulusu niyetin e hududsuz bir emniyet taşımasıdır. Doktor Aras Türkiyenin, Romanya nın menafiini kâfil bulunan ahidlere hürmet edeceğini söylemıştir. 16 ncı asırda ölüm döşeğinde büyük Efıyen bize eğer muhasımlannızdan biriyle anlaşacaksa nız en merd millet olan Türklerle anlaşınız demiştir. Biz bu vasiyeti yerine geBir ay burada, bu füsunkâr memleket tiriyoruz. Fakat şimdi karşımızda anla te Vaud Kantonu ve Montrö Kamunu sacak bir hasım değil, en samimî bir rnakamlarının misafırperverliği, daima u dost vardır.» M. Titulesko bu kadar içten gelen yanık tekayyüdü arasında çalıştık. Bu ıkametımizi bu derece memnuniyetbahs sözlerini şöyle bitirdı: Atatürke, İsmet bir hale getirmekle bu makamlar, isleri Inönüne, Tevfik Rüştü Arasa hürmetlem'zi kolaylaştırmışlardırlar. Kendilerine rimi ifade ettikten sonra buna size karşı olan şahsî muhabbetimi ilâve ediniz. Rominnetarlığımı bildiririm.» manyanın vaziyetini anlarsınız. Boğazların geçişini sizinle tanzim et Lord Stanleyin sözleri tik. Fakat bu herkes içindir. Dığer mil M. Satonun sözleri Tevfik Rüstü Arası İngiliz murahhaletlenn de bazılan doğrudan doğruya baM. Titulesko sı Stanley takib etti. zıları manevî muzaheretlerile bize iltihak dan sonra Japon Stanley, konferansın açıldığı gün böyedecekleri hususunda ümidler perverde murahhası Sato ale bir konferans topladığı için Türkiyeye ettik. Bu netice ile bizim için olduğu gibi yağa kalkarak desizler için de herkesin hasret çektiği bu minnetimizi ifade ve elimizden gelen mudi ki: eseri tahakkuk ettirmiş olduk. Bu salon zahereti vadetmiştik, diye başlıyan nut « Ben ve reda vukua gelen mes'ud hâdiseden sonra kuna şöyle devam etmiştir: fikim 1923 te Lo« Bugün konferans muvaffakiyetle son umumî toplantıda mümtaz ve aziz rezanda da bulun neticelendiği için mes'uduz. Bu konferans isimizin söylediği sözlere bir kere daha duk, o tarihtenberi beynelmilel ahdî meselelerin müteamıl avdet edeceğim. nekadar değişik beynelmilel usullerle muvaffakiyetle ve Baylar, Büyük Harbin en kahraman likler oldu. Koca şayanı mmnunıyet bir surette intac edıleve ayni zamanda en tahribkâr safhalannbir împaratorluk dan birini teşkil eden kanlı hâdiselerin bileceğini göstermiştir. Kralımızın dediği M. Sato yıkıldıktan sonra Stanley Brüsü sıyanet ederek kendisine gibi, ben de, harbin bin türlü mezahimini yepyeni zinde bir Türkiye vücude gelburada Boğazlar meselesinin muslihane iktıham etmiş olan bir nesil namına hep d; ve herkesin hayranhğını celbetti. İs bir tarzda hal ve tesviyesine riyaset im böyle sulh ve müsalemet yollarından gı met înönünün Lozanda hayranı olduğu kânını vermiş olmasından dolayı memnun dilmesini ve bir daha bu neslin böyle bir muz meziyetlerini burada da doktor Aolmalıyız. Mumaileyhte yalnız beynel felâket görmemesini temenni ederim. Be rasta ve Numan Menemencioğlunda görmilel müzakerelerin idaresinde calibi dık serivet sulh istiyor. Burada beynelmilel dük. Türkiye böyle ricalle iftihar et kat bir şahsiyet değil fakat ayni zamanda tesriki mesai ve beynelmilel vifakın par melidir.» herkes için muhabbetkâr bir dost bul lak bir misalini vermiş olduk. Bundan doJapon murahhası bundan sonra heyeti duk. Montrö konferansı onun riyasetile layı mes'uduz.» murahhasalara bilhassa İngiliz, Fransız, şeref bulmuştur. Onun ismi memleketimM. Litvinofun nutku Sovyet ve Romanya heyeterine teşekkür de her Türkün yüreğinde yer tutmuş olan ~ Stanleyin bu gü ederek «İçtinab edemedığimiz kuyudu ihbir davaya bağh olarak kalacaktır. Ken^ M l P V h f ^ • z e ' sözlerinden son tiraziyemia, demiştir, Milletler Mecli disine samimî ve derin minnettarlığımızı Jr "'9A "î ra Sovyet Rusya sinden çıkmış olmamızdan ileri geliyor. burada bir kere daha teyid ederim. ^* Dış îşleri Komjse Temin aderim ki hükumetim imza ettiği Dostum M. Politis, geçen cumartesi ri Litvinof nutku mukaveleye harfiyen ve bu mukavelenin günü bıze «Türkıyeyı dünya karşısmda na şöyle basladı: ruhuna tamamen riayet edecektir. Te yükselten herşey Türkiyenin dostları için « Bu konfe menni edelim kı garbin bir ucundan şarbir kazancdır» dedi. Burada temsil edılrans beynelmilel kın öbür ucuna gidecek imzalı nüsha mekte olan bütün devletler murahhas hekonferanslar tari dünyanın bütün devletlerine emniyet, ıtiyetlerinin memleketıme karşı göstermis hinde müstesna bir mad ve müsalemetkârlık ruhunu anlat oldukları samimî dostluk sayesinde eide yer tutacaktır. Lo sın.» edilen muvaffakiyetin derin sebebi, bunzan mukavelesinin Pol Bonkurun nutku dan daha iyi bir surette ifade olunamaz. Kamarad Utııvoj Boğazlar hakkm Japon murahhası Baylar, daki hükümlerin Türkiye tam bir em Satonun çok alkış Bundan daha fazla dostane olmasına nıyet bahşetmedığini konferans idrâk ile lanan bu nutkundan imkân olmıyan bu sözler her birinizin bi kamamış, eski Osmanlı İmparatorluğu sonra büyük Fran ze kendi memleketiniz dostluğunu bil' yerinde bugün Büyük Şefı Âtatürkün sız hatibi Paul Bonren müzakerelerini hulâsa etmektedir. Bu \erdiği veçhe ile ıleriye giden sulh için en cour ayağa kalktı. sözler ayni zamanda doştlarımız ve müt büyük bir âmil olan genc bir Türkiye Kendisine has, atefiklerimize karşı bizim kendi hissiyatı clduğunu takdir etmiştir. eır, vakur ve sakin Karadenizi emperyalist emeller için bir ifade ile duygumıza da sadık surette tercüman olmaktadır. Muhterem ikinci reisimiz memleketle kullanmıya çalışan Rusya yerine bugün larını bırer birer rinizin daima teali ve muvaffakiyeti hak Karadenizin büyük bir kısmında sulh için söylemiye basladı. kındaki temennilerimle birlıkte benım de ve komsularının emniyeti için çalışan Ve şöyle dedi: bizzat size söylemek istediklerimi belâ müsalemetkâr bir Sovyet İttihadı vardır. « Cumartesi ak M. Pol Bonkur Bunu konferans takdir etmiştir.» gatle ifade etmiştir. şamı uzun mesaımız bittiği vakit hazır Litvinof bundan sonra Sovyet Rusya bulunduğum birçok muvaffakiyetsiz konBizim mukavele projemize verdiği yeni şekille işimizi çok ziyade teshil etmiş o nın Türkiyeye karşı olan sarsılmaz dost feranslardan sonra bu konferansın bize lan İngiliz murahhas heyetine bilhassa te luğundan bahsederek Sovyet heyeti mu büyük bir huzuru kalb verdiğini söyle şekkürlerimizi bildirmezsem bir kadirna rahhasasının beynelmilel ticarî seyrüsefere miştim. Bu konferans mevzuu bahis meşinashk etmiş olurum. Fakat Büyük Brı namahdud bir serbestî tanıdıktan sonra selenin çerçevesinden çok yukan çıkmaktanya murahhas heyeti tarafından bu de Karadenız sah *»cnnın emnıyetinı mü ta, ahidşikenliğin hergün bir misal verdiği rece dostane bir surette hazırlanan esas dafaa etmesinin Karadeniz havzasını bir devirde müsalemetkârhğın parlak bir üzerinde bütün diğer murahhas heyetle harb âfetınden masun tutmıya matuf ol galibiyeti olmaktadır. rin Türkiyeye karşı ibzal ettikleri itimad duğunu söyledi. Memleketim bu konferansın mes'ud Sovyet heyeti murahhasasının diğer neticelerini görmekle bahtiyardır. Memve dostluklan gördük. Burada, Sovyetler Birlıği gibi on beş senedenberi Türki büyük bir gayretinin Cemıyeti Akvam leketimin Türkiyeye olan asırdide dostyeye karşı olan dostlukları bütün saha misakiyle bunun dahilinde yapılmış mın luğu malumdur. 16 ncı asırda Fransa larda tecrübe edilmis memleketlerle, ya takavî paktların ve mütekabil müzaheret Kralı Türkiye ile ittifak etmişti. Biz Türhud Fransa gibi kendilerine karşı çok sa paktlarının sulh için tatbikını teshil et kiyeyi Cemiyeti Akvama alırken bütün mimî bir dostlukla mütehassis bulunduğu mek olduğunu ilâve eden Litvinof diğer bu hassasiyetimizi söylemiştik. Bugün de muz memleketlerle ve Balkan Antantı heyeti murahhasalara tesekkürden sonra teyid ederiz. müttefikierimiz gibi sadakati tecrübe edil bu konferansın beynelmilel iştiraki mesai Son geçirdiğimiz kara günlerden sonmis müttefiklerle müzakerelerde bulun ve meselelerin müsalemetkârane hallı ra bugün berrak bir gün yaşıyoruz ve duk. Fakat şunu tebarüz ettirmek isterim hakkındaki inancın zâfa uğradığı ve ha müdafaa ettiğimiz prensiplerin galebesini kı bu konferans esnasında bu memleket şin kuvvetin meşru yollardan gitmiye te görüyoruz. ler kadar dost Japonya ve Bulgaristanın fevvuk ettiği zannolunduğu bir zamanda Bugün dünya Türkiyeye en büyük bize mürüvvetli yardımlarını vermek su beynelmılel bir teşriki mesaiye ve ahde itimad nişanesini vermekle kalmamış, iki retile Türkiyeye karşı dostluk nişaneleri \efaya inanların kalbine büyük bir ümid kıt'anın birleştiği yerde büyük bir sulh ibzalde birbirlerile yarış edercesine ham ve kuvvet verdiğini söyliyerek sözüne ni abidesinin temel taşını koymuş bulunmakleler göstermeleri keyfiyetinden en meşru hayet verdi. tadır. bir tefahür duymaktayız. M. Tituleskonun hitabesi Bunu Türkiyeye medyunuz. Meşru Baylar, Bundan sonra söz yolları tercih eden Türkiyeye. Romanyanm Bunu an'anevî siyasetin hilâfına bile Sözümü bitirmeden evvel müsaade e alan çok sempatık baş olsa bugünün şeraitini takdir etmiş olan diniz de kıymettar teşriki mesailerile Büyük Britanyaya. Montrö konferansını beynelmilel toplan murahhası M. Ti Sovyetlere ve diğer devletlere med tılar arasında imtisal nümunesi haline ge tulesko oldu. Sözlerine beynel yunuz. tiren M. Contzesco ve Possi ve Agnidese milel hayatta bir döSonra bu mıntakada Boğazlarda ölenteşekkür edeyim. lere medyunuz. Onları unutmıyalım. BuÖdenecek daha bir şükran borcum var. nüm noktası teşkil rada harbetmiş olanlardan birinin b» konEğer ışlerımize en mükemmel bir intızam edecek olan Boğazferansa reislik etmiş olması bu n a güzel içinde devam edebildiysek, bunu Millet lar mukavelesinin habir alâmettir. ler Cemiyetinin muhterem genel sekretsı zırlanmasına yardım eden bütün murahDün ölenler, milletler arasında kardeşM. Avenolün talebimizi sempati ile karM. Titulesko liğin tesisi için ölmüşlerdir. sılamıs olmasına ve Montröye mümtaz has hayetlerıne teşekBiz de bugün buna yardım etmiş olmemurlar göndermesine medyun bulunu kürle baslamış ve demiştir ki: Büyük Millet Meclisi Reisi Abdülhalik Renda Büyük Millet Meclisinin toplanması hakkında şu ta mimi neşretmıştır: «Hükumetin gösterdiği lüzum üzerine teşkilâtı esasiye kanununun 19 uncu maddesinin verdiği salâhiyete istinaden Türkiye Büyük Millet Meclisini 30 temmuz 936 per şembe günü saat 14 te içtimaa da vet ediyorum.» Meclis toplantısı için hazırltklar yapılıyor Ankara21 (Telefonla)Meclisin fevkalâde içtimaı için hazırlıklara devam ediliyor. Fevkalâde içtıma ruznamesı yann matbaaya verilecektir. İçtimaın bir iki celse süreceği tahmin ediliyor. Meclis Müdafaa ve Hariciye encümenleri daha evvel toplanarak mukaveleyi tetkık edeceklerdır. Fevkalâde toplantıda Hariciye Vekili bevanatta bulunacaktır. recı bir olum Fenerbahçede Perlo kazinosunun ya • nmdaki kulübede oturan 70 yaşlannda Haralâmbo, evvelki gece kulübesinde yatarken uykusu arasında başucunda duran ve yanmakta olan lâmbayı devirmiş, bu yüzden kulübede yangın çıkmı$Mr. Kadıköy itfaiyesi vak'a mahalline ystiştiği zaman kulübe tamamen tutuşmuş bulunuyordu. Bir müddet uğraşıldıktan sonra yan < gın söndürülmüşse de kulübeden kaça * mıyan ihtiyar Haralâmbo yanarak öl * müş ve enkaz altında ölüsü çıkanlmıştır. Üsküdar Müddeiumumiliği başlamıştır. tahkikata duğumuzdan dolayı bahtiyarız.» Bulgar murahhasınm sözleri Pol Bonkuru müteakıb Bulgar murahhası cidden çok samimî ve bütün dev « letler için bir ders teşkil edecek şu sözleri söyledi: « Eğer kon|erans Boğazlar mese.* lesine mes'ud bir sureti tesviye verebildi ise bu, bütün heyeti murahhasaların uzlaşma fikriyle mütehassis oldukları için dır. Fakat bu muvaffakiyet hususunda Bulgar heyeti murahhasasının burada ehemmiyetle kaydetmek istediği bir sebeb daha vardır. Baylar, emniyette meratib silsileleri yoktur. Büyük devletler için büyük ve küçük devlet için de küçük emniyetler yoktur. Bütün emniyetler müsavidir ve müsavi bir tarzda alınmahdır. Devletler arasında filen mevcud müsavatsızlığın millî emniyetler sahasmda yalnız bir tesiri olmalıdır. O da, bu müsavatsızlığın muhtemel tesiratıni azaltmak gayesile ufak devletlerin emniyetini artır maktır. Mukavelemiz dünyaya gayet kıymetli işaretlerde bulunmaktadır. Bu mukavele ispat ediyor ki, devletler tamamen meşru ve haklı metalibini elde etmek için asıl münasib zamanı beklemek mecburiyetinde iseler, hukuku ihlâl edilen yahud emniyeti tehdid edilen bir memleketin her haklı talebini ciddî surette nazan itibara almak ve bitarafane tetkik etmek te sulh istıyen devletlerin vazıfesıdır. Bugün is'af edilmis olan haklı talebile istikbal için ümidlerle dolu bir usul ihdas etmiş olan dost ve komşu Cumhuriyete derin şükranlarımızı beyan ederiz.» Bulgar murahhasınm sözlerini dost Yugoslav murahhasınm samimî hısîenni ve iki memleket arasmdaki derin bağlan bir defa daha teyid eyliyen beyanatı takib etti. M. Politisin nutku Bundan sonra da söz alan M. Politis şunları söyledi: « Müttehıd bir hissimizi ifade eden bir temenni de bulunacağım. Mukavele bir sulh bir de harb zamanını istihdaf eden iki kısımdan mü teşekkildir. TemenAf. Politis ni ederim ki, harb zamanı hakkındaki hükümler daımî surette nazarî bir etüd mevzuu olarak kalsın.» Bundan sonra konferans başkanı Brüs heyeti umumiyece çok alkışlanan bir nutukla konferans namına M. Mottaya feşekkür ettikten sonra Doktor Arasa karşı muvaffakiyetinden dolayı minnet ve tebriklerini bildirmiş ve «nihayet büyük bir eser vücude getirdiğimize kani olarak konferansın kapandığını ilân ediyorum» diyerek bu tarihî hâdiseye son vermiştir.