CUMHURIYET 22 Temmuz 1936 VIYANA DONUŞU Tarihî tefrika: 100 M. TURHAN TAN / / / / / # / [ Şehir ve Memleket Haberlerij Altı posta vapuru ısmarlandı Diğerlerinîn siparişi için temaslar devam ediyor Atatürkün şehirde gezintileri Aiatürk, evvelki gece saat birdc şehir içinde otomobille bir gezinii yapmışlardır. Halk, Halâskân görünce büuük tezahüraila bulunmuş ve «yaşa, var ol» diye bağırarak aziz Şefi selâmlamışür. Halkın Büyiik Şefe sükrant Boğazlar muahedesinin imzası dolayısile İstanbul Belediye Reisi ve Vilâyet Parti Başkanı, Cumhurreisi Atatürke şu teşekkür telgrafını çekmiştir: Kamâl Atatürk: Cumhur Başkanı On üç yıldır her türlü zafe rin güzel ve şen yüzünü, eşsiz de hanızın ışığından temaşa etmek saadetine eren Türk ulusu, Montrö zaferile bir kere daha büyük talihine hayran olmuştur. Bu sevinc içindeki İstanbulun şükran, saygı ve bağlılığını sunmakla bahtiyarım. Parti Başkanı ve Belediye Reisi Muhiddin Üstündağ Ankara halkımn şükranı Ankara Valisi ve İlyönkurul başkanı Nevzad Tandoğan Montrö muvaffakiyetinden Ankara halkımn duyduğu içten heyecan ve bağhlık hislerine büyüklerimiz ne^dinde şu telgraflarla tercüman olmuştur: Alalürk Cumhurreisi Bu geceyarısı manevî varhğımızın ebedî aydınlığı altında toplanar Ankara halkı Türk gücünü ve Türk barışseverliğini dünyaya bir kere daha ve resmen tanıtan ve dünyanın Türkiye için duyduğu sevgi ve saygmın belirmesine bir kere daha sebeb olan Montrö konferarr sının büyük galibine: Savasta olduğu gibi banş içinde iken de Türk ulusuna sanlı tarihinin en güzel şerefini hazırhyan En Büvüğüme: Boğazlann En Büyük kahramanına minnet ve sükranını sunmak heyecanile coşmaktadır. Halkın bu temiz ve yüksek heyecanmın dili olarak sarsılmaz saygı ve bağlılığı mızı gözlerimizi dolduran ve gö ğüslerimizi kabartan minnetimizi vüksek katınıza sunmak bahtiyarh ğını hayatımm en aziz fırsatı sayı vor. kutsal ellerinizi ÖDÜvorum.» Siyasî icmal Boğazlar ve beynelmilel politika ozan muahedesine merbut Bo • ğazlar mukavelenamesinin ye rine Türkiyenin Boğazlar mın • takasındaki hükümranlık hukukunu ta » mamile temin edecek yeni bir mukavelenin akdi için İsviçrede Montröde 22 haziranda toplanan konferans 20 temmuzda Türkiyenin hertürlü hukukunu tanıyan yeni bir mukavelenin imzası akabinde dağıldı. Eski mukavelede Boğazlar mıntakasî askerlikten tecrid edilmiş, emniyet ve müdafaası, Milletler Cemiyeti tarafından lüzum gösterilmek şartile İngiltere, Fransa, İtalya ve Japonya tarafından tahhüd ve tekeffül edilmişti. Japonya, Mançuri meselesinden, İtalya da Habeşistan me selesinden dolayı Milletler Cemiyetile ihtilâf haline düştüklerinden bunlarm kefalet ve taahhüdlerinin amelî bir kıymeti kalmamıştı. Diğer taraftan İngiltere ile Fransa arasında Boğazlara aid taahhüd ve kefaletlere benziyen diğer anlaşmalar, meselâ Lokarno misakı üzerinde fikir mubayeneti çıkmıştı. Bu suretle dört büyük devletin de Boğazlara aid taahhüd ve kefaletlerinin ehemmiyeti sıfıra in • * mişti. Bu hakikati teslim etmiyecek bir devlet bulunmadığından Montrö konferan sında, Türkiyenin beynelmilel taahhüd ve kefaletler yerine kendi ordusile mül künün en nazik noktalarının müdafaasını temin etmek hakkına zerre kadar itiraz edilmedi. Bu suretle Türkiyenin Bo ğazlardaki askerî hakimiyeti bütün dünya tarafından tanındı. Eski mukavele mucıbınce mevcud beynelmilel Boğaz lar komisyonunun kalmasında mana kaîmamakla beraber bunun ipkasını istiyenler oldu. Fakat Türkiyenin hukuku hükümranisile böyle bir müessesenin telif kabul edemiyeceği hakikati nihayet itiraf edildiğinden komisyonun vazaif ve hu kuku tamamıle Türkiyeye devredildi. Bir iskele yüzünden çıkan ihtilâf Şirketihayriye Belediyeyi dava etti Sahpazan vapur iskelesinden dolayı Şirketihayriye ile Belediye arasında çıkan bir ihtilâf mahkemeye intikal etmiştir. Mesele şu n dan ibarettir: Şirketihayriye, bundan bir müddet evvel Belediyeye müracaat ederek Salıpazarındaki vapur iskelesinde tamirat suretile yapacağı inşaat için ruhsat istemiştir. Belediye fen heyeti bu hususta tetkikat yaparak isteği muvafık görmüş, ruhsat nameyi vermiştir. Ancak, inşaat bittikten sonra Belediye fen heyeti tarafından tekrar mahallinde yapılan tetkikat netice sinde ŞirketihayriyenJn ruhsatname hilâfına olarak arka taraftan yola ve ön ta raftan da denize tecavüz eylediği görülmüştür. Bunun üzerine Belediye kanu nuna istinaden fazla kısımlar yıktırılmak istenmiştir. Buna mâni olmak istiyen Şirketihayriye derhal hukuk mahkemesine müracaat ederek «mahkemece verilecek kararın neticesine kadar fazla kısımların yıkılmaması hakkmda» karar almıştır. Araya tatil girdiği için tatilden sonra bu davaya başlanacaktır. Yalnız, Belediye, Salıpazarı iskelesindeki fazla inşaatın kaldırılmasını sade yola ve denize teca vüz sebeblerinden değil; daha başka mühim bir sebebden dolayı da istemektedir. Belediye burada yapılacak inşaata izin verirken burasının vapur iskelesi olarak ve umumun menfaatine tahsis edile rak kullanılacağını nazan dikkate almış izni de bu sebebden vermiştir. Halbuki, Şirketihayriye tamiratı yaphktan sonra iskele üzerini kazino, bekleme salonunu da büfe haline koymuş ve burasını kiraya vermiştir. Nemseliler, Türk ordusunun darmadağın oluşunu hiyleye hamlediyorlardı! Çadınnda yüzükoyun uzanıp hiingür •üngür ağlamaya koyulmuş olan Kara Mustafa Paşaya üç Kara Mehmedin ileriye atıldıkları, bulabildikleri seyis, uşak, içağası gibi adamları da birlikte harbe sürükledikleri haber verilince adamcağızın kalbi bir kere daha yandı ve içine ölmek arzusu yayıldı. L Türk müfrezesile kendileri arasındaki teKabotaj hatlarımız için Avrupaya masa nihayet vermiş oluyordu. yaptırılacak on posta vapurunun ıs Kara Mehmed bu durumu görünce marlanması işi, bedelin tediyesi şartla oğluna haykırdı: rında uyuşulamaması yüzünden bir Bizim düzen kurduğumuzu sanı türlü bitirilemiyordu. Son defa bir Alyorlar, pusuya düşmekten korkuyorlar. man grupu hükumetin gösterdiği şartBiz de fırsatı kaçırmıyalım, Paşa adaşı ları kabul ederek kendi tezgâhlarında bu vapurlardan bir kısmını inşaya tama ulaşalım. lib olmuştur. Kanunî Süleyman ordulannın cirid Yiğit Sipahinin sezişi yerindeydi, İktısad Vekâletile bu şantiyenin müoynıyarak, Mehterhane çalarak. türlü Nemseliler umulmaz bir hızla Türk ormessilleri arasında yapılan müzakere türlü nümayişler yaparak güle oynıya dusunun darmadağın oluşunu, çadırların çekildiği bir ycrden ordusuz, Mehterha boşaltılışını hileye hamlediyorlardı. Z a ler müsbet netice verdiğinden posta vapurlarımızdan altı tanesinin inşası nesiz ve hatta atsız, uşaksız dönmek on ten onlar Viyananın önüne geldikleri bu grupa verilmiştir. daki hayat sevgisini de öldürmüştü. Bu gündenberi telâş ve endişe içinde boca Bu husustaki mukavele bugünlerde vaziyette eline bir mızrak aldı, atına bin liyorlardı, ileri atılmaktan ziyade geri imzalanacaktır. di, ileri hattaki çadırlan yağma ile meş dönmek iştiyakı taşıyorlardı. Miyarüdİktısad Vekâleti, diğer vapurların da gul olan düşman öncülerinin üzerine atıl düvel sahibi bu hakikati düşman ağzın ısmarlanması için inşaata talib olan dı. dan duyup kitabına şu şekilde geçirmiş şantiyenlerle temas ve müzakerelere devam edecektir. Sayılan iki bini geçmiyen ve bir kısmı tir: Ismarlanan altı vapurun tonajları da Kara Mehmed Paşa gibi kumandan «Bu hakir esir iken hezar kâfirden muhteliftir. Bunlar 16 mil süratinde mevkiinde bulunan bu küçük Serdengeçişittim ki size ne oldu, bırakıp gilliniz. Ip konforlu ve idareli vapurlar olacak, ti fırkası belki iki saat Türk çadırlan atida iaburunuza yakın geldiğimizde ve büyükleri Karadeniz hattmda, orta torasında at oynatan düşmanla boğazlaştı. dağ başmdan çadırlarımzı gördüğümüz najda olanları İzmir ve Mersin postalaFakat bir Osmanlı tarihçisinin dedıği de bize azim korku düşiip ol gece gene rında çahştırılacaktır. gibi çokluğa darı saçılamazdı, dört geri çekilip dört saat yerde Tuna kenayandan akıp gelen düşman alaylan durrında konup metris kazdık ki anda müdurulamazdı. şahede oluna. Amma ol gün sizden dört Bu imkânsızlığı ilk kavrıyan Sipahiler adam kaçıp geldiler ki ikisi Rus, ikisi Ağası Osman oldu. O, Viyananın elden Macar idi. Bir büuük adamımzın esirleri İki gün evvel İstanbula gelmiş olan kaçmasına ve ordunun dağılma^ına Sa imiş. Onlar bize: «Niçin geri döndünüz? Başvekilimiz İsmet İnönü, Akay ida dırazamla büyiik sancağın düşman ta Türk askeri cümle şeulerin hazır edüp resinin bir vapurile dün aşkam saat altı frafından yakalanması gibi bir felâketin kaçmak üzeredir. Tatar beş alh saat yer buçukta Yalovaya hareket etmiştir. de katılacağını sezerek Kara Mustafa de olup kaçmağa hazırdır. Büuük TürkBaşvekil Yalovada birkaç gün kala Paşaya yanaştı: ten (Sadırazam demektir) birkaç kere rak istırahat edecektir. Başvekil dün Yalovaya gitti Hoyrat bahadırlığm, dedi, zamanı ferman gilti. Biz varmazız diue Hanlageçti. Olmek istiyorsan ileride gene fır rına cevab verdiler. Sair askeri takımın sat bulursun. Fakat şimdi sancağı kur dahi çoğu bayraklarını bırakıp Tatar tarmak gerek. Biraz daha burada mız yanında ve dağlarda küme küme kaçmarak oynatırsan sancak elden gider. ğa hazır olmuşlardır. Sizin üzerinize geKara Mehmed Paşanm da o sırada len büyük Türk olup ve bile olanlar da kılıcı kırılmıştı, savaşta devam etmesine cenk erbabı olmauup hademe makulesiimkân kalmamıştı. Bu sebeble Sipahiler dır.» deuu haber vermelerile kalkup tckAğasının ricasına iştirak etti, Kara Mus rar üzerinize geldik. Amma korku içintafa Paşayı zorla çekip muharibler ara deudik. Uzaktan herbiriniz ejder gibi gö<ından ayırdı, otağına doğru sürükleyip! rünüı/ordu.» SAĞLIK ÎŞLERt Sıtma mücadelesine başlandı Sıtma Mücadele Cemiyeti şehrin sivrisinek görülen mıntakalannda faaliyete başlamıştır. Her 10 günde bir buralarda asidfinik ve mazut kullanmak suretile haşaratm imhasına çalışmaktadır. Mücadeleye Haydarpaşadan Pendiğe kadar olan sahil ve dahil kısmı ile İçe renköy, Merdivenköy, Büyükada, H e y beliada, Yalova, Florya ve Küçükçek meceye kadar olan sahada devam edümektedir. •^ötürdü. Fakat Kara Mustafa Pasa yukan Son boğuşmayı yapan yiğitler de yor da anlatıldığı üzere gafletten kendini gun ve argın çekiliyorlardı. Fakat Sa kurtaramıyarak Kalenbergin gerilerindedırazama tehlikeden uzaklaşmak fırsatı ki ruhî haleti sezemedi ve nihayet lâyık vermiş olmak için kademe kademe geri olduğu cezayı gördü. Ne yazık ki bu ceECNEBİ MEHAFÎLDE liyorlardı ve üstüste yığılıp gelen düş zadan koca bir ordu da hisse aldı, tariiman alaylarını can pahasına göğüsleyip mar oldu. Simdi o, muhteşem cadırında Belçikanın millî bayramı duruyorlardı. ağlıyordu. Kara Mehmedler, son ümi Belçikanm millî bayramı münasebetile On bir saattenberi vuruşan, o köşeden din de kaybolduğunu kendine haber ver dün şehrimizdeki Belçika sefarethanesinbu köşeye koşan Kara Mehmedde de dikleri sırada felce uğramısçasına bön de bir resmi kabul tertib edilmiştir. Birkaç takat kalmamıştı. Bütün ümidlerin heba bön bakınıyordu, sağır ve dilsiz olmuş gün evvel Ankaradan gelen Belçika el gibi davranıyordu. olup gittiğini görmekten doğan ruhî ıs çisi M. De Raymond bu merasime riya Moda Kulübü, Galatasaray Halbuki vaziyet çok nazikti. Nemse set etmiş ve Belçika kolonisinin tebrikâ tırab ise onu ayrıca dermansızlastır denizcileri ve Kalikratyalılar dığmdan kızıl bir pırıltı ile elinde parl.ı lilerin kısa bir lâhza içinde otağa da ula tını kabul etmiştir. sacakları muhakkaktı. Bundan ötürü Floryada arzı tebrikât ettiler yıp duran palasını artık muvaffakiyetle Dolfüs için dinî âyin Köprülü Vezirin kardeşi Amca Hü^e kullanamıyordu. Bununla beraber çe Eski Avusturya Başvekili Dolfüsün Moda Deniz kulübü bugün saatte 35 yin Ağa dayanamadı, yeğeninin kocası kilen askerin en gerisinde kalıyordu, oğ ölümünün senei devriyesi münasebetile mil giden motörile Kavaklara giderek oolan mağrur Vezirin yakasına yapıştı: lile Bülbül Hatunu koruya koruya ve Behey inadcı adam, dedi, hâlâ mı cuma sabahı saat 10,30 da Galatadaki rada merasime iştirak ettikten sonra Moyaklaşan her düşmanı parçahya parçalıaklın başında değil. Burada ayak dire Sen Jorj kilisesinde dinî bir ayin yapıla daya dönmüştür. Bundan sonra, kulüb ya otağa doğru ricat ediyordu. Bütün yip te sancağı kâfire mi kaptıracaksın. caktır. Merasimde Avusturya elçisile ls erkânı, diğer deniz vasıtalarından dört dikkati, arka arka yürümeğe münhasırdı. tanbuldaki Avusturya kolonisi hazır bu kotra ve müteaddid motörlerle Atatürke Yürü, kaçmıya bak. Düşmana karşı yüz çevirmekten ve kaçlunacaktır. arzı tebrikât ve tazimat etmek için FlorKara Mustafa Paşa ancak bu zorlamış görünmekten utanıyordu, kendine cİNHtSARLARDA yaya gitmiştir. Atatürk o esnada deniz yış üzerine kımıldadı, hazinedarının gelüm getirecek kılıclan göre göre gerili vapurları ekzersizlerini yapmakla meşgul bulunu Bahusus, son zamanlarda Avrupada yordu. Şayed vurulacaksa göğsünden ve lirdiği birkaç kutu elmasla beş on kese înhisarlar müdürü Ankaraya yorlardı. Müşariinileyh ziyaretçilerini evAkay îdaresi tarafından çürüğe çıkaaltını koynuna soktu, sandıklar dolusu beynelmilel politikanm süratle inkişaf ekalbinden vurulmak istiyordu. Arkadan gitti velâ denizde karşılıyarak onların vasıta rılan vapurlardan Yakacık ve Fenerbahderek karışmış olması Montrö konferanahnmış yaralarla mahşere gitmek ona en serveti yüzüstü bıraktı. Otağm ard kapıİnhisarlar Utnum Müdürü Mithat Ye larma geçmek suretile iltifat buyurmuşlar çe vapurlanna istenen parayı veren çık sının havasını da çok ağırlaştırmışü. Avsefil ölümden daha ağır geliyordu. Çün smdan çıkarak yürük bir ata bindi, «vtr nel Ankaraya gitmiştir. Umum Müdür ve kulüb hakkmda malumat almışlardır. mamıştır. Hurdacılar iki gemiye 350 lirupa devletleri arasında iki cephe belirkü Türktü ve Türkler ancak düşınanın elini Yanık!» deyip yola düzüldü. Son Ankarada idareye aid işler hakkmda Ve Atatürk Moda kulübünün deniz vasıta radan fazla para vermemişlerdir. Bu sedi. Fransız Sovyet bloku devletleri Bodakikaya kadar orada kalan yaya ve atlı kâletle temaslarda bulunacak oradan İn Iarını çok beğenmişler ve bunlarm mü beble Yakacık ve Fenerbahçe vapurları yüzüne tüküre tüküre ölebilirlerdi. ğazlar vasıtasile birbirlerine karsılıklı Onun oğlile ve elli altmış yiğit yolda asker de başlarında üç Kara Mehmed hisarlar Vekili Rana ile İzmire gidecek temadiyen tekâmülü arzusunu izhar et açık arttırılması iki gün sonra tekrar edi yardım edebilmek noktasına fevkalâde emişlerdir. O cümleden olarak kulübce lecektir. •<ıle dümdarlığmı yaptığı küçük müfreze olduğu halde ayni yola dökülmüşlerdi, tir. hemmiyet vererek konferansı zorlamışlarKadıköy rıhtımı tamir İnhisarlar Vekili îzmirde Çamaltı 35 mil süratindeki motörden daha süratli dı. İngiltere ise, konferansta bulunmıyan Sadırazamın otağına yaklaşırken düş argın ve yorgun uzaklaşıyorlardı. Alman ve İtalyan blokuna karşı hasma[Arkast var] memlehasmda tesis edilen tuz değirme ve daha büyük bir motör tedariki kara ediliyor man biraz duraklar gibi oldu. Asker çaKıbrıs Limasol: Bay Hasan Lutfiye: ninin açılış merasimine riyaset ettikten nna varılmıştır. Geçenlerde yanlış manevra yüzünden ne ve garazkârane bir vaziyet almamış dırlarile otağ arasındaki bin beş yüz metTefrikam hakkmda gösterdığiniz samimî sonra Ankaraya dönecektir. İnhisarlar Moda kulübü erkânı bundan sonra A Kınalıada vapurunun çarparak tahrib et görünmek istedığınden mümkün mertebe roluk mesafeyi aşmakta tereddüde düş • alâkaya candan teşekkür ederim. L'mum Müdürü de İzmirden doğru Is tatürk tarafından Florya Deniz köşkünde tiği Kadıköy nhtımınm tamirine başlan her taraf için müsavi olacak esaslar ü müş gibi davranıyordu ve bu tereddüd M. T. T. zerinde ısrar etmişti. Nihayet her tarafi tanbula gelecektir. kabul olunmuşlar ve orada dahi Büyük mıştır. memnun edecek formüller bulundu ve POLİSTE Şefin büyük teveccüh ve iltifatına maz Rıhtımın hasara uğrıyan kısmı (500) anlaşma meydana geldi. Türkiyenin, liraya tamir edilmektedir. Galatasaray lisesinde misafır bulu har olmuşlardır. dürüst ve sadıkane politikasına karşı besnan Beyrutlu talebelerden Bürhanın Galatasaray denizcilerinin lenen umumî emniyet ve itimad devlettramvayda giderken cebinde bulunan ve memnuniyetlerini izhar buyurarak: ler arasındaki anlaşmayı son derecedâ tebrikleri ve Atatürkün 500 frankla 25 Türk kuruşundan ibaret « Galatasaraylılara teşekkür ederim» kolaylaştırmışhr. Montrö konferansı Türparası yankesicilik suretile çalınmıştır. iltifatları demişlerdir. kiyenin hem sarih haklarını temin etmi?, Bürhanın müracaati üzerine Emniyet Galatasaray denizcileri Atatürkün bu hem de beynelmilel politika âleminde şeGalatasaray spor kulübünün denizci ikinci şube üçüncü kısım memurları leri, dün akşam Atatürke tebrik tazim büyük teveccüh ve iltifatları üzerine tek ref ve itibarını son derecede yükseltmiş Karaköy eivarında dolaşan sabıkalılardan bu işi yaptığı anlaşılan Namık a lerini, şükran ve minnetlerini arzetmek ü rar «Yaşa!» nidalarile şükran ve min olduğundan Türkün şanlı tarihine parlak dındaki yankesiciyi yakalamışlardır. zere dört, üç ve iki çifte fıtalardan ve se netlerini izhar etmişler ve Büyük Şsfin bir sahife ilâve etmiştir. Ecnebi talebenin paraları bulunmuştur. kiz tekneden mürekkeb bir filotillâ halin iltifatlanndan duydukları büyük şevk ve Muharrem Feyzi Togay de, Bebekten Floryaya kadar kürek çe heyecanla müşarünileyhin huzurlarında Müessif bir irtihal kerek gitmişler; saat on buçukta Florya mükemmel bir geçid resmi yaparak sevinc ve neş'e içinde Bebeğe avdet etmişlerdir. Merhum Bay Ali Rızanın zevcesi ve Deniz köşkü önüne gelmişler ve orada muharrir Hüseyın Suad Yalçın ile muntazam bir saf teşkil edip durmuşlar Kalikiratyalıların tebrikleri Hüseyin Cahid Yalçmın validesi Ba dır. Bütün Kalikratya ahalisi, önlerinde daNushatı S Kuniftnr yan Fatma Neyire Yalçın vefat etmiş Atatürk, Galatasaray denizcilerinin vullar ve zurnalar olduğu halde, düıı tir. Cenazesi bugünkü çarşamba günü tebriklerini kabul etmek üzere bizzat köş akşam Floryaya gelmişler ve Atatürk tasaat on bir buçukta Şişlide Kâğıdha kün iskelesine kadar inmek lütfunda bu rafından Florya Deniz kb'şkünün salo ne caddesinde Hüseyin Cahid Yalçı lunmuşlar ve gene sporcuların tebrik ve nuna kabul buyurularak tebrik ve şük Senelik 1400 Kr. 1700 Kr. nın evinden kaldırılarak Teşvikiye ca tazimlerim kabul buyurduktan ve «Ya ranlarını arzetmişlerdir. Kalıkratyalı 1450 Altı ayhk 750 misinde namazı kılmdıktan sonra def şa!» temennilerini dinledikten sonra, lar Istiklâl ve Onyıl marşlarını okumuş Nazilli (Hususî) Bu yılki imtihanlar neticesinde ortamektebimizden üçü Üç ayhk 400 800 genclerin Bebekten Floryaya kadar kü lar, nutuklar söylemişler ve Büyük Şefin kız olmak üzere otuz iki gene muvaffak olarak diplomalarmı almışlardır. Yu nedilecektir. Allah rahmet eyliye. yoktur Bir ayhk 150 Hüseyin Suad ve Hüseyin Cahid Yal rek çekerek gelmek suretile gösterdikleri ütifatlarına nail olduktan sonra, mes'ud karıki resim Nazilli ortamekteb talebelerini muallimlerile bir arada göster çına en samimî taziyetlerimizi sunarız. gayret ve enerjiyi takdirle karşılamışlar ve müftehir köylerine dönmü§lerdir. mektedir. Atatürke tebrik ve tazimler Belediyece Şirketihayriyenin umuma mahsus yerleri irad haline koyamıyacağı Montrö konferansından Türkiye mu ileri sürülerek mahkemeden bu hususta zaffer olarak çıktı. Bu zaferi silâhla ve tesbiti delâil yapılması istenmiştir. Mahkemeler faaliyete başlayınca bir karar ve harble değil; fakat yiğitliğini eski, yeni bütün harblerde dünyaya tanıtmış orılecektır. lan ordusunun yüksek kudretinin temin MÜTEFERRİK ettiği nüfuz ve tesirle kazanmıştır. Dev letlerin Boğazlardan geçiş emniyet ve Hayvanlara eziyet edenler serbestisinin, beynelmilel kefalet ve kon Hayvanlan Himaye cemiyetine men troldan ziyade Türk ordusunun mura sub birçok azalar şehrin muhtelif semt kabesi altında daha emin bulunduğunu lerinde dolaşarak arabalara fazla yük kabul etmiş olmalan dahi bu hakikate yükliyen ve hayvanlara eziyet yapan a bir delildir. Yeni Boğazlar konferansının rabâcılan, Belediye memurlarma teslım mes'ud netıcesi, aynı zamanda Türkiyeetmeğe başlamışlardır. Son hafta zarfın nin kuvvetli silâhına dayanan hakikî sulda yalnız Sirkeci mıntakasında 10 ara perverliğinin bütün dünyaca takdir edilbacı bu yüzden beşer lira ceza vermiş diğini de bir kat daha tebarüz ettirdı. Montrö konferansının uzun sürmesi, tir. bir hayli fırtınalar atlatması, Türkiyenin MÜZELERDE meşru haklarının münakaşasından doğ Müzeler laboratuarı bitiyor mamıştır. Boğazlar konferansı beynelmiMüzeler İdaresi tarafından Askeri lel politikanm karışmasmdan ve beynel Müze karşısında yaptınlmakta olan kim milel emniyet ve taahhüdlerin kıymeti ya laboratuarı inşaatı bugünlerde ikmal kalmamasından dolayı toplandığından edilecektir. Laboratuarın Avrupaya si büyük devletler arasındaki siyasî ve as pariş edilen dahilî mefruşatı şehrimıze kerî rekabetler konferansta Türkiyeyi gelmiştir. Yakında yerlerine konularak doğrudan doğruya alâkadar etmiyen ve daha ziyade bütün dünya devletlerinin laboratuarın açılış töreni yapılacaktır. siyasî ve askerî vaziyetlerine taalluk e DENÎZ ÎŞLERt den meseleler ve nazariyeler doğurmuş, bunlar üzerinde hararetlı ve uzun münaSatılığa çıkarılan Akay kasalar yapılmıştır. Nazilli orta mektebin mezunları Cumhuriyet Abone şeraiti I